5 Aralık 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

5 Aralık 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET S Birincikanun 1938 Ikinci devre lik maçlarına başlandı Beşiktaş Fenerbahçeyi, 1 0 Galatasaray Istanbulsporu 5 1 yendiler vermiyor... Bununla beraber siyah beyazlılar, bu devrenin muhtelif dakıkalarmda Fener müdafaasında bazı fırsatlar yakaladıiar, fakat şüt atamama],an bu hücumlan neticesiz bıraktı. 35 inci dakikadan sonra Fenerlilerin sık sık Beşiktaş kalesine indiklerini ve zayıf bir hâkimiyet temin ettikleri görüldü. Fakat onlar da h.asımlannın yaptıkları ayni hataya düşerek 1 7 pas içine getirdikleri hücumlan şütle nihayetlendiremiyorlar. Devre bu suretle 00 bitiyor. Dün dört sahada da lik maçlarınm V kinci devresine başlanmıştır. Havanın bir yaz günii kadar güzel olması, sahalara kesif bir halk kütlesi celbetmiştîr. Bilhassa Şeref stadının kapısmda bir izdiham göze çarpıyordu. Stadın dâi kapılanndan güçlükle girenlerin çehreltrmde stadda maçı seyredecek münasib bit yer bulamajnak endişesi vaıdı. Maçın saati yaklaştığı zaman tribünler ve antre tamamen dolmuştu. Yedi sekiz bin kişilık bir seyirci grupu sahayı çerçevelemişti. Saat 14,45 te evvelâ Fenerbahçe] iler, kısa bir fasıla ile de Başiktaşlılar, taraftarlarınm alkışlan arasmda sahaya çıktılar. Maçı Adnan Akın idare ediyordu. Mutad merasimden sonra karşılıklı yer aldıkları zaman her iki ^akımda da bazı ufak tefek tebeddülât göze çarpıyordu. Fenerbahçe: Hüsasn Yaşar, Lebib • Reşad, Aytan, Esad Saim, Ali Rıza, Fikret, Şaban, Orhan. Beşiktaş: Mehmed Ali Hüsnü, Faruk Rifat, Osinan, Feyzi Hayati, Hakkı, Sabri, Şeref, Fuad. Maça başlaımvadan evvel çahnan bîr düdükle sporcu genolik 3 dakikahk bir sükutla Ebedî Şefme karşı hürmet vazigole de mâni olamamıştır. Müsabaka bu Fakat zaman zaman sıkı hücumlar yapsuretle Galatasarayın 5 1 galibiyetile tı, maamafih sayı çıkaramadı. Devre sıbitmiştir. fır sıfıra bitti. İkinci devrede Hilâl pek canlı hücumlarla başladı. Ve bu arada bir iki Topkapı: 1 Süleymaniye: 0 büyük frrsat kaçırdı. Bu tazyikten kurtuFenerbahçe stadında yapılan bu maç lan Vefa Muhteşem vasıtasile ilk sayıyı Halid Galibin idaresinde cereyan etmiş yaptı. Hilâl tekrar hâkim vaziyete geçetir. rek beraberlik sayısını yaptı. Oyun, Süleymaniyenin hakimiyetile Biraz sonra Muhteşem ikinci ve galibaşladı. Süleymaniye bu arada bir kor biyet sayısını yaptı. Oyun bu suretle 21 ner ve güzel bir hücum fırsatı kaçırdı. Vefanm lehinde bitti. Devre ortalarında tektiik Topkapının hücumlan da görüldüyse de ilk devre beraberlikle bitti. Davudpaşa Galata Gencler B ta ıkinci devrede Süleymaniyeliler ayni kımları maçı sıfır sıfıra bitmiştir. hakimiyetle oyuna başladılar. Fakat bir Davudpaşa birinci takımile Beyler türlü gol yapamıyorlardı. Bu arada Topbeyi birinci takımı arasındaki maçın ilk kapı devamlı bir müdafaa halinde ça devresi 1 1 bitti. Takımlar ikinci devlıştı. Bir aralık hücume geçen Topkapılılar rede başka sayı yapamadılar. Maç bu merkez mühacimleri sayesinde bir gol suretle sona erdi. Altınordu ile Galata Gencler A ta kazandılar. Süleymaniye hiç değilse berabere kalmak için birkaç hücum daha kımlan maçmda birinci devreyi 2 1 Gayaptıysa da bir netice de alamadı. lata Gencler galib olarak bitirdiler. IkinBu suretle oyun 1 0 Topkapmm ga ci devrede yapılan gollerden sonra oyun libiyetile bitti. 4 4 berabere bitmiştir. Ortaköyle Eyüb arasındaki maç, iki Vefa: 2Hilâl: 1 İkinci maç.Vefa, Hilâl takımları ara tarafm seri akınlarile geçti, iki taraf da sında oynandı. Takımlar şu suretle sa ikişer gol yaptılar ve oyun bu suretle 2 2 berabere bitti. haya çıktılar: Vefa: Muvahhid, Vâhid, Süleyman, Anadoluhisarla Karagümrük arasuı Orhan, Lutfi, Adnan, Muhteşem, Hüse daki maç da 2 1 Anadoluhisarm galiyin, Sulhi, Mehmed, Receb. biyetile bitti. Hilâl: Suad, Cevdet, Akif, Galib, Futbolda îtalya Fransayı Zeynel, Salim, Rauf, Mustafa, Naim, yendi Hakkı, İlhan. Napoli 4 (Hususî) Bugün buraOyun, Süleymaniyedeh Tarılya idaresi altında başladı. Vefa takımı iki oyun da Fransa îtalya millî takımları aracusundan mahrum olarak sahaya çıktığ; sında yapılan maçı îtalyanlar 1 0 kaiçin biraz müdafaa tarzında oynuyordu. zanmıştır. Fenerbahçe stadında tkinci devre Şeref stadında Ebedî Şefimizin hatirasına hünneten 3 dakika sükut tan evvel yapılan ikinci kümeden Ana pek hafif bir vuruş yüzünden yüzde yüz dolu Feneryılmaz karşılaşması 11 be bir gol kaçırmıştır. Galatasarayın bu hücumlan birbirini raberlikle neticelenmiştrr. takib etmişse de ayaktan ayağa dolaşan top bir tek isabetli vuruş yapılamadığı için kaleyi bulamamıştır. G. Saray: 5 î. Spor: 1 Beş, altı dakika süren bu hakimiyetten Dün Taksim stadyomunda Galatasa sonra lstanbulspor sol taraftan yaptığı rayla lstanbulspor karşılaştılar. bir iki hücumla tazyikten kurtuldu. Ga Büyük Şef Atatürkün vefatı dolayj latasaray merkez muavinıle sol müdafı sile Galatasaray takıanı bu maçan otuz Adnanm ayni zamanda topa fırlayışın dört senedenberi sarı kırmızı olarak giy dan istifade eden lstanbulspor soliçi güzel bir atlayıştan sonra sekizinci dakikda takırruna bir gol kazandırdı. Dünkü Fenerbahçe Beşiktaş maçından heyecanlı bir an fesini yaptı. Bu müddet zarfında yedi sekiz bin kişinin bulunduğu stadda tasm bir sükut hüküm sürüyordu. Ikinci düdükle oyuna başlıyan Fenerliler, ılk hücumu yaptılar. Bunu Beş.k taşın mütekabil bir hücumu takib etîi. Dakikalar ilerledikçe Beşiktaşhlar mahsus bir üstünlük tesis ediyorlar. Bu üstünlük mütesanid bir oyundan ziyade Beşiktaşlıların acar ve enerjik oyununa istinad ediyor... Ilk on dakikada Fenerliler iki Beşiktaş hücumunu güçlükle karşıladılar. Biraz sonra Fenerlilerl de Beş şiktaş kalesinde görüyoruz. Fakat bu hücumlar tesirsiz bir şekilde oluyor... Buna sebeb dört Fener muhaciminin müt?reddid ve şuursuz oyunlarıdır... îki açık müteredıdid, Rıza daha ilk dakikalardan itibaren kar,ars:z bir oyun oynuyor, Şaban da ayağına gelen toplan müterr.adiyen eziyor. Buna mukabil havadan oynıyan Beşiktaşhlar, Fenerlilere naz,aran topa daha hâkim bir vaziyet temin ediyorlar. Fener defansında Reşad müstesna diğerlerinin teceddüdlü oyunu Beşiktaşa gol fırsatı Ikînci devreye Beşiktaşlılar başladı lar. Ilk dakikalann tevazününü üstüste i'ki Beşiktaş hücutnu bozuyor... Fakat bu hücumlarm birisi Esadın, diğeri Hüsaımn müdafaasile neticesiz kalıyor. Gene tedricî bir surette oyun Be«iktaşm baskısı altma giriyor. Oyunda fazla bir sür'at olmadığı gibi bir Beşiktaş Fener maçınm uyandıracağı heyecan da yok... On uçuncB dakikada sağdan yapılan bir hücurnda Hakkmm yerinde bir ıtafa vuruşunu Hüsam güzel bir plonjonla kesiyor... Akabinde mukabil bir Fener hücumunda da Fikretin şütü avuta gidiyor. On beşinci dakikadan sonra oyun heyecanlı bir safhaya giriyor. Bu sıralarda Orhanın ve onu takiben Saimin şütleri Beşiktaş kalesinde iki tehlike vücude getirdi. Bir aralık Fenerlileri gene Beşiktaş kalesinde görüyoruz... Fakat Fener hü cum hattında pek yalnrz kalan Fikretin muvaffakiyetli pas tevzilerini diğer muhacimler kolaylıkla kaptınyor\aT ve Beşiktaş kalesi ancak top FikTetin avagında iken tehlikeye tnaruz kalır gibi oluyor. luyor. 25 inci dakikada Beşiktaşlılar güzel bir hücum çıkamyorlar. Fakat Şeref Hüsamla karşı karşıya kaldtğı halde topu avuta attı. Devrenin bu kısmı akmlar karşılıklı olduğundan oyunun en heyecanlı kısmım teşkil ediyorclu. Nfhayet 36 ncı dakikada Beşikt?şlı lar hücumlardaki müessİT oluşları kendini gösteriyor: Fenerbahçe aleyhine soldan 18 pas dışmda verilen ceza vuruşunu Feyzi çekiyor. Hüsam mukabele edivor... Top dört Fenerlinin ortasmda... Fakat bu dört oyuncunun mütereddid hareVe tinden istifade eden Hayati yetişerek aradan falsolu bİT vuruşla topu yarı boş Fener kalesime sokuyor. îşte maçın ilk ve son golü... Oyuna başlıyan Fenerlileri bir an gayretle hücuımlarda görüyoruz... Hiç r1 mazsa beraberliği temin etmek istiyorlar. Fakat üstüste yapılan bir iki hücumu atlatan Beşiktaşlılar, yeniden Fener kalesıne iniyorlar... Bu sırada Şerefin güzel bir şütü Fener kalesinin üst direğine çarparak geri geliyor... Oyunun bu son kısmında akınlar karşılıkh oluyor... Fe nerliler son dakikada yaptıklan jtün gayretlere rağmen beraberliği temin edemiyorlar. Ve bu suretle Beşiktaşnlar oyunun nihayetini bildiren hakemin düdüğile sahadan 10 galiib çıkıyorlar. Süleymaniye sahasında Taksim stadyomunda Beşiktas mühacimleri karşısında Fener kalecisinin bir kurtanşı diği gömlek yerine, beyaz üzerine Galatasaray armalı düz siyah gömlek, pantalon ve çorab giyrniş olarak çıktı. Takmılar sahada şu şekilde dizilmlş lerdi: Galatasaray: Fazıl Lutfi. Adnan Musa, Bedii, Ekrem Sabri, Sü'eyman, Salim, Eşfak, Bülend. lstanbulspor: Saim Salim, Faruk Nejad, Enis, Tarık Kadir, Ali, Orhan, Rıdvan, Bahri. Ilk akını yapan Galatasaray, tcpu soldan lstanbulspor kalesine kadar indırmiş ve Bülendden güzel bir pas alan Esfak Bu sayı Galatasarayı bir an için şa şırttı. Yapılan gayretler neticesiz kaldıkça bozuk oynamağa başladılar, ve bu kanşık oyun karşısında oyun sert bir şekilde cereyan takib etmeğe başladı. Bir aralık rakibine sert bir şarj yapan Eşfaka is tanbulsporlu Ali ayni şekilde mukabele ettiği için hakem iki oyuncuyu sahadan çıkardı. İlk devre 1 0 îstanbulsporun lehinde bitti. Ikinci devre Galatasarayın süratli oyunile başladı. Soldan bir hücum yapan Galatasaray ikinci dakikada Bülendin şahsî bir hücumile beraberlik sayısını çıkardı. Salim de dördüncü dakikada galibiyet sayısını yaptı. Salimden Bülende giden bir pas, yedinci dakikada Galatasarayın üçüncü golünü temin etti. Galatasaray oyuna tamamile hâkim olmağa başlamıştı. Her golden sonra biraz daha güzel oynuyordu.. Yirmi dördüncü dakikada Bülend uzaklardan sürüp getirdiği topu dördüncü defa Istanbulspor kalesine soktu. Otuz sekizinci dakikada gene Bülend, Salimden aldığı pası çok kuvvetli bir şütle kaleye havale etmiş, topu ayakla karşılamak istiyen kaleci çok kuvvetli gelen topu ancak içeri vurmak suretile besinci Lik maçlarında puvan vaziyeti Takım Oyun 7 Beşiktaş 7 Galatasaray 7 Vefa Fenerbahçe 7 Beykoz 7• 7 Topkapı 7 Hilâl îstanbulspor 7 7 Süleymaniye Galib 5 5 5 4 2 2 1 1 1 Biletlerin haksız olarak arttırılmasından içeri giremiyen halk dün böyle ıızun müddet Şeref stadının kapısmda bırakıldi Puvan 19 Berabere 2 1 1 2 2 1 1 1 Mağlub 1 1 1 3 5 5 5 5 Attığı 27 20 14 18 13 7 10 7 5 Yediği 8 10 9 5 11 21 21 17 18 Diğer maçlar Şeref stadında 13 18 17 13 11 10 10 10 Dün büyük tnaçDiye sordum. Doktor Hikmet, Bedriyenin nabızlanna bakıyordu; başını kaldırdı: Yak canım, dedi. Bayılmış, işle o kadar. Hem, pek agır bir baygınlık bile değil, şimdi kendine gelir. Peki amma, bu kan ne?.. Doktor, gene kadının arkasındaki acık renkli sabahhğı çekti, sıyırdı. Altmdan gö^sünün bütün çıplaklığı göründü. Ne kan var, ne de bir leke... Doktor Hikmet benim yüzüme baktı. Gülmeğe başladı: Demin buraya geldiğiniz zaman hastanın göğsünü dinlemeğe kalktınız mı?. Evet. Öyleyse, sizin yüzünüzden bulaşmış olacak. Peki amma, size ne oldu, yüzünüz, agzınız neden böyle kan içinde?.. Onu da anlatırım, şîmdi... Bu zavallı ölmemiş ya, buna sevindim doğıusu... Geniş bir soluk aldım. Doktor Hikmet, Bedriyenin burnuna dogru bir şişe tuttu. Arası çok geçmedi. Gene kadm, yavasça aksırdı. Sonra da gözlerini açtı. Bu bakışı, işte hiç unuta Dün Şeref stadında nazan dikkatimizi celbeden şu iki şeyi kaydetmeden geçemiyeceğiz: 1. Dünkü maç îçin Şeref stadında tribüne 75, duhuliyeye 50 kuruş fiat konmuştu. Halbuki lik maçlarında utmuni yetle tribün 50, duhuliye 25 kuruştur. Halk bu vaziyet karşısında çok naklı olarak sahaya girmekten istinkâf etmiş, bunun üzerine alâkadarlarca bu hata lamir edılmiş ve fiatlar «degiştirilıniştir. 2. Gazetecilere mahsus, mmtak,a tarafından evvelce maç tarihleri yazılı verilen defterlerdeki dünkü maça aid kuponlar, dün stad kapısmda bulunanlar *ar*fın4an tanmmak istemnemiş ve bu kuponlarla gelenler dün Şeref stadı kapısıoda hemen hemen sorguya çekilmişlerdir. birbirine kenetlenmiştj. Gemici, ondan daha çabuk davrartdı: Sormaymız, dedi. Şimdi yukarıda bulduk. Elini kolurnı bağlamışlar, ceb * lerine de demir parçalan, salondaki billur hokkalan doldurmuşlar, denize ata • caklarmış. Kim yaptrj'sa atmaga vaklt bulamamış, ayak seslerini duyunca kendisi kaçmış, bunu da öylece, eli kolu baglı küpeştenin kenarma bırakmışlar. Haşmet, başma gelen kazadan, atlattığı tehlikeden daha çok, böyle bir bo • ğuşmada alt olduğu için, heDİmizden utanıyor gibiydi. Hep öyle dişlerinin arasından anlatmağa başladı: Güverteye çıkmışbm, biraz hava alacaktım. Birdenbire ne oldugumu an lıyamadım. Arkamdan doğru birisi sa rıldı. İlkönce ağzıma birşey tıkad., sonra da elimi kolumu bağlamağa başladı: «Benimle uğraşmayı gösteririm sana!» diye homurdanıyordu. Kendimi kurtar mağa çalıştım, olmadı Herif hem kuvvetli, hem de birdenbire arkamdan bastırdığı için yere yuvarlandım. (Arka&ı var) Tefrika No.58 Hiç zannetmem!.. Ölü gibi, hiç kımıldamıyor... En sonunda kadıncağızı da öldürdü ler, öyle mi?.. Artık iş büsbütün anlaşılıyor, demektir. Ben gidiyorum, sen de koş doktoru ça|ır!.. Dedim; Bedriye Satvetin kamarasına koştum. İçeriye girdim. Kapınm öniinde, bir yemek tepsisi devrilmiş, içinde ne varsa hepsi yerlere dökülmüş. Gözüme ilk çarpan bu oldu. Kocası öldükten sonra kadıncağız salona gelmiyor, yetneklerini kendi kamarasında yiyordu. Demek ki onu öldüren adam, kaçarken yemek tepsisine çarpmıs, devirmiş. Biraz ötede Bedriye Satvet, Boylu Nakleden: KEMAL RAGIB boyunca, yüzükoyun uzancnış, hiç kımıldamadan yahyor. Acaba ölmüş mü, yoksa daha yaşıyor mu, kurtarılamaz mı, onu anlamak için diz çöktüm. Başımı göğsüne koydum. Biraz daha iyi dinlemek için kulağımı kaldırıp koyarken birdenbire yerimden fırladım. Kadıncağızın göğsü kan içinde... Demek ki yara, tam kalbinin üstünde!.. Hemen ayağa kalktım, dinliyemedim. O aralık kapı da açıldı. Doktor Hikmet, içeriye girdi. Şöyle bir baktı. Sonra: Çabuk, dedi, ayaklarmdan tutu nuz, şuraya yatıralım!.. Dediği gibi yaptım. Kaldırdık, yalagma yatırdık. Ölmüş mü?.. mıyacağım. Birdenbire yerinden fırla 1 açmış, içerisinden kocasının vasıyetna mak istiyormuş gibi, yan beline kadar mesini göstermişti. Bu çanta şimdi açık, doğruldu. Gözleri de yerinden oynıyacak içerisi de darmadağınık... Birisi karış kadar açılmıştı; içinde öyle bir korku var tırmış. Bedriye Satvet kendini bilmiyor, ki, tüylerim ürperdi. Sağına döndü, öyle baygm yatıyor. Çantanın içinden birşey ce bakın'dı. Sanki birisini aradı Boğuk çalınmış mı, kendisine sorup anlamak olmıyacak. bir sesle: Haşmete soralım, dedim. Birşey Adnan!. Adnan!.. Diye inledi. Sonra gene yatağm üstü çahnmışsa o daha iyi bilir. Gideyim, çağırayım. ne yarı baygın, düştü. Dışarıya çıktım. Haşmetin kamarası Doktor Hikmet bana döndü: Korkmayınız, dedi. Birşey yok. da o koridorun üstünde, benim kamaramla Biraz şiddetli bir heyecan, beiki biraz Bedriye Satvetin yattığı kamaranın ortaçokça korkmuş, ondan olacak. Yoksa na sında. Kapıyı vurdum, hiç ses çıkmadı. bızlar çok düzgün... Biraz sonra büsbü Tokmağı çevirdim, kilidli... Acaba netün kendini toplar. Şimdi durunuz da si rede?. Yemek salonuna gitmiş olmasın; kaç gündür, o da yemeklerini hep kendi zin şu yüzünüze, bakalım. Birşey değil, biraz sıyrılmış. Acı kamarasında yiyor amma... Salona doğru yürüyordum; birdenbire sını bile duymuyorum. olduğum yerde kaldım: Bir gemici, HaşDoktor, çantasını açtı, yüzümü silmeğe başladı. Ben de başımdan geçenleri, metin koluna girmiş, uzaktan göründü kısaca anlatıyordum, kapı yeniden açıl ler... Haşmetin saçları dağınık, üstü başı dı. İçeriye Sadeddin Necmi ile kamarot buruşmuş, sanırsınız ki birisile kavga etNuri girdi. Anlattıklanmı onlar da duymiş, boğuşmuş. dular. Sadeddin kamarota: Koştum: Koş, dedi, vaparun komiserine ha Ne oldu?. ber ver. Diye sordum. Bedriye Satvetin başucunda büyücek Haşmet, acı acı başını salladı; diî>Wi bir el çantası duruyor. Geçenlerde onu

Bu sayıdan diğer sayfalar: