CUMHURIYET 30 Birincitesrin 1938 Oteldeki kadın Şerif Hulusi N.. sokağındaki P.. otelinin sahibi b ledi; fakat, bütün arzulanna topuklarımn sabah ikinci kattaki 25 numaralı odaya derrnansız sesi cevab v«rdi, ıstırabına şifa girdi. Siyahlar giymiş, solgun ve güıe verecek bir tek ığreti dost çıkmadı. Gece kadını gö'rünce, yüzünde alacaklılan geç vakit, içine kederi, ıstırabı, açlığ mahsus küstah bir ifade ile: kilidlediği odaya döndü, ve bitkin bir hal Otel borcunuz yirmi beş lirayı bul de kendini yatağa attı. Uzun müdde du! diye söze başladı. Kocamzın gelece hiçbir şey düşünemedi. Yalnız, kafasında ğini söylediniz; o da doğru çıkmadı. Ba mütemadi bir yürüme, muhayyel felâkete doğru bir yaklaşma sızısı duyuyordu. Açkalım, bugün de ne uyduracaksınız. Kadın hiç istifini bozmadı. Pencere lık bir gün daha büyümüş, otelciye vadetyanmdaki kanapeye oturmuş, elini çene tıği günün biri daha geçmişti. Onu bir sine dayamış, sokağa bakıyordu. Otel çamaşir bohçası gibi kapı önüne atrvere sahibini başını çevirmeden dinledi. Gözle cekler! Ya, bu duymazlığı artan, bacakrinden akan iki damla yaş yanakları üs larını, ellerini, dudaklannı, yüzünü, gözütünde yuvarlandı, ve çenesinden avcuna nü kemiren uzviyeti bu müthiş ağırlığile damladı. Adam kcndi kendine mınldanı nereye götürecek? Bütün acı düşüncelerini en büyük bir sır dostu olan gece il yordu: Haydi, on beş gün ses çıkarmadık, paylaştı. Kafasını ağrılardan kurtarmak göz yumduk. Fakat, daha fazlasına ta için gözlerinde yardımına koşacak bir hammülümüz yok. Derhal eşyanızı hazır damla yaş bile bulamadı. Açlık onu hayat çölünün en ıssız, hiç insan ayağı baslayın. Kadın gene ses çıkarmadı. Şimdi, elbi* mamış yerlerine sürüklüyor. Yürüdük sesınin kuşağını parmağına dolayıp çözü ayaklaruıın yanması artıyor, ve ölüm ele, yor, ve bu hareketle kafasında yer eden avuca sığmaz bir hayalet oluveriyor. Açdüşünceyi, sanki, evvelâ kabul, sonra lık herşeye isyan halinde idi. Geceyi, erreddediyordu. Birden, birşeye karar ver tesi gün gündüzü ölüm kadar korkunc miş gibi, ayağa kalktı. Odanın içinde bir olan bu ağrının kucağında geçirdi. Avuaşağı bir yukarı dolaştı. Sonra, otel sahi namadı. Çünkü, artık vücudünün çöktübinin bniinde durdu. Birşey söylemek ğünü, dermansızlıkların azamîyi buldu için başını çevirdi. Fakat, kelimeler boğa ğunu hissediyordu. SNEMA Kirsten Heiberg Alman filimlerinde muvaffakiyet kazanan yeni bir artist SARAY KARA KORSAN Korsanhk. Aşk, Zenginlik ve Mftcera Klmini takdim ediyor. Bu hafta: Gumhuriyet Bayramı Şerefine Tflrkçe Söztfi 2 nci sfiper filmi sineması Fredric March ve Franziska Gaal ilâveten: FOKS JUBNAL son öünya fıaberleri Buşrün s»at 11 ve I de tenzilAÜı HAI.K matinesi Baş rollerde: C Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nöbetçi eczahaneler şunlardır: tstanbul cüıeti : Eminönünde (MinELsyan), Küçükpazarda (Necati Ahmed), Kumkapıda (Asador), Alemdarda (Esad), Baku"köyünde (İstanbul), Fatihte (Üniversite) Eyübde (Arif Beşe) eczahaneleri. Beyoğlu ciheti : Istiklâlde (Kanzuk) Dalrede (Oüneş), Galata Topçular caddesinde (Sporidis), Taksimde (Nizameddîn), Tarlabaşmda (Nihad) Şişli Halâskâr Gazi caddesinde (Halk), Halıcıoğlunda (Barbud) Kasımpaşada (Vasıf), Beşikta^ta (Vidin eczahaneleri. Kadıköy Muvakkithane caddesinde (Saadet) ve Söğütlüoeşmede (Osman Hulusi), Sarıyerde (Asaf). Büyükadada (Şinasi Rıza), Heybelide (Halk), Üsküdarda (Selimiye) eczahaneleri. NÖBETÇt ECZANELER Olüm | Bugün M E L E K sinemasında Amerikadan yeni getirttiği en son sistem WES ERN ELEKTRIK MIRR F.NIK Tertibatlı ve sesleri % 100 tabiîleştıren makinelerile Vefat Nemlizade Tahsin Osmanın oğlu Bay Rahminin refikası Bayan Habibe evvelki gün birdenbire hastalanmış ve Fransız hastanesinde yapılan ame I yata rağmen vefat eylemiştir. Cena zesi bugün saat 13 te hastaneden kal dırılarak namazı Beyazıd camii şerifin de ikindi namazım müteakıb eda edil dikten sonra Edirnekapı şehidliğinde kl aıle kabristanma defnedilecektir. * * * Kirsten Heiberg Gene günün ışıkları sönmeğe, sokak zında ekmek lokmaları gibi dizilmi§ti. lara karanlıklar hükmetmeğe başlad Kendini zorladı ve yalvaran bir sesle: İki gün daha sabredemez misiniz? Fakat, kadın yatağından kalkıp pencereye yaklaşamadı. Alnını oraya dayayıp diye sordu. sokakları. ve sokaklara dökülen hayaletAdam kadına baktı. Bu altı çürümuş leri seyredemedi. Sebebsiz bir ferahlık yorgun gözler, bu buruşmuş yuz, bu porduyuyor gibi idi. Belki de yolun sonu sumuş dudaklar onda en zayıf bir merhamet hissi bile uyandırmadı. Otele kocasi yaklaşıyordu. Vücudünde kendini büyük le beraber geldiği günü hatırlıyordu: Fa ağnya teslim etmemiş hiçbir uzuv kalmakat, bu hatırlama, güzel kadmı on beşmıştı. Buna rağmen yarını düşündü; ote! gün içinde çökerten ıstırabı ona tahmin et sahibinin kötü bakışlarile bu harab, her tiremedi. Adam, bu oteli tutahberi, ıstıra tarafı delikdeşik vücudü rahatsız etmebından bahseden o kadar çok insana ras sinden dehşetle ürktü. Gene ayıbları örten lamıştı ki, artık bu lâflara, karşısında geceye sarınmak için son bir gayret sarheykelleşmış duran bu zavalhya inana fetti. Oda kapısını kapamayı bile aklet medi. Ağır ağır merdivenlere indi, sokamazdı. İki gün sonra gene bir martaval a ğa çıktı. Duvarlara tutunarak, ayaklarını tarsınız. Neyse, sabredelim, bakalım! de kaldırımlarda bir müddet sürükledi. Bidi, ve kapıyı şıddetle çarparak çıkıp gıt raz caddede yürüdü; sonra bir sokağa, daha sonra bir diğer sokağa saptı. Ses ti. yok, ışık yok, insan da yok. Son ümidi bu Kadın gene pencere yanındaki kanapegece idi. Eğer, bu gece biri onu otele kaye oturdu, elini çenesine dayadı, elbisesidar götürmezse, kadınmlara çöküvere nın kuşağına kafasındaki fikirleri dolayıp cek. çözmeğe başladı. Günün ışıkları yavaş ya Yavrum.. sen ne güzel şeysin!.. vaş sönüyor, sokaklara pencerelerden hayaletler dökülüyordu. Gece, bir hortlak Sokaklarda yalmzbaşına.. beni beklryortecessüsile köşelere sinmiş, eşyayı sükutile dun, demek! î!.. Ve kadının koluna eirerek, ona aşkını teshire hazırlanıyordu. Kadın, karanlıklarla beraber, karanlık düşüncelere dalı kahkahalarla, yılışmalarla anlatıyor, yayordu. iki gündür açtı, kocası onu ter naklarmı okşuyor, onu öpmeğe çahşıyor. kedeli on beş gün oluyordu. O zaman Kadın adamm koluna asılmış, sarhoş, onu danberi bu odada neler düşünmemiş, bu gece içinde düşe kalka sürüklüyor. Yürüodada kendi kendine ne facialar yarat yorlar. Soğuk ve ince bir yağmur kadmm zayıf yüzünü kamçılıyor. Eğer, adam sarmamıştı! Kordelânın dış sahnelerinm ekserisi haKocasile aralarında mühim bir hâdise hoş olmasa, bir bakışta bu gözlerin bakı ikaten Avusturalyada alınmıjtır ve esergeçmemişti. Hâlâ gidişinin sebebini bilmi lamıyacak kadar fersiz olduğunu anlıya de birçok orijinal kadın tipleri mevcudcak. Kadm ölgün bir sesle: yordu. Ona birşey mi söylendi, hayır! dtur. Kirsten Heiberg de onlardan birini Ben M.. sokağında, P.. otelinde Birşeyden mi şikâyet edildi, hayır! Hiç, temsil etmektedir. Adj da Violet'dir. Vihiçbir sebeb yok. Kocası ki, kendisini deli otururum. Otelciye kocam olduğunu söy >let «Alun vadideki kadınlar» da sayısız e! diyebiliyor. gibi severdi. maharetler gÖstermekte, güzel şarkı söySarhoş, takati sona ermiş bir insan vüiki gündür açtı.. Uzviyetinde aç olmılemekte, dans etmekte ve erkekleri caziyan yer yok. Bu hissi parmaklannın ucun cudü sürüklediğinin hâlâ farkında değil. besine kurban ederek onların başma felâOtelin önündeler. İçeri giriyorlar. Ada bile duyuyor. Şimdi, önüne sıcak bir ketler getirmektedir. Fakat bu janrda dam kadını merdivenlerde sürüklüyor. çorba getirseler, onu yalnız ağzile değil, Havva kızlarının ekserisi gibi Violet de niparmaklarile de içecek. Gözlerinde mü htiyar bir hizmetçi onlara ikinci kattaki ayet bir erkeğe âşık olmakta ve bu sutemadiyen tokluğu düşünmekten doğan 25 numaralı odayı gösteriyor. Sarhoş, retle bir saadet yuvası kurmaktadır. acayib bir büyüme hali var, etrafa aç baygın halde olan bir gecelik sevgilisini bü Kirsten Heiberg Alman filmlerinin yabakmaktan yorulmuş gibidirler. Gardrob tün ihtirasile kucaklıyor ve sonra sızıyor. bancı tabiiyetinde yeni bir siması olmakSabahleyin adam uyanınca, yüzü ve da birkaç gün evvel, gözüne bir parça kala^beraber san'atkârane kudret ve istidavücudü güneş ışıklarile yıkanan kadını şarpeyniri ilişmişti. Aradı, o da yerinde dile pek yakında uluslararası bir şöhret yok. Bu defa, teessürden dudakları titre jörüyor, fakat, yan açık gözlerine, renk kazanmaya namzed kıymetli bir şahsiyetsiz dudaklarına bakınca, dehset ve korku di, ve talihsizliğine için için ağladı. ır. Açlık, otel borcu, otel sahibinin de kanşık bir hisle donakahyor. Kadının her minki lâfları. Yaşamak denilen, nerede tarafını yokluyor, parmaklarmda duydubaşlayıp nerede bittiği belli olmıyan bu ğu mermer soğukluğundan cezbeye tutulçölde kendmi aç, susuz, kımsesiz hissedı muş gibi, kapıya koşuyor ve avazı çıktığı LOKANTA ve BİRAHANESİ yor. Ayaklarında kızgın kumlar üstünde sadar bağırıyor: Mayestro MEHMED ZORLU idayürümenin verdiği bir yanıklık var. Bu Ben öldürmedim, ben öldürmeresinde ve Macar KADIN dim!!.. çöl yolculuğu nekadar sürecek! san'atkârlarından mürekkeb Otel sahibi, garsonlar koşuşuyorlar. Şimdi, pencerenin yanmda duruyor. başını cama dayamış, bütün vücudünü bir N.adını ölü görünce şaşkına dönüyorlar. ateş çemberi içine alan ağrılarla kavrul Yalnız, otel sahibinin bu ölümden başka Orkestra muş bir halde sokağı seyrediyor. Karşı bir dehşet duyduğu yüzündeki nefret, Neş'e Eğlence evin ısıkla aydmlanan pencerelerinden bi ğrenme ve isyan işmizazlarmdan belli. rinde iki insanın silüetini görüyor, On beş gün evveline kadar, o da, şimdi her köşeBayramınızı sinde felâketler gizlenen bu odanın havasını saadetile, neşesile ısıtıyordu; fakat, o mes'ud dvdaklarını bir başkasına sat GEÇiRiN İZ mak icin, iki gündür nefsile çok yorucu Sızi kalıkahaya ve ıeşeye hoğacab 938 n iki misilsiz iılmi birden m""?c!ele'er geçirmişti. Art'k davanamadı. Kederini, ıstırabını, açl'ğını bu odaya kilidleyip geceyc, büHîn avıblan gizliven k^ranlıklara sannmak için otelden ç'ktı. Ruhunu vücudün;in hırpalamasmdan, vücudünü bu aşağıGelecek program: lık otel sahibinin kötü baknlarından kur tarmak ıstiyordu. Yorgun bacaklarını, aç saatlerce kaldırımlarda sürük Berlinden yazıhyor : Almanya, her sahada oldugu gibi san'at alanında da Yahudi şahsiyetlerini ortadan kaldırmak teşebbüsüne girişince memleket hududlannı, stüdyo kapılannı ve tiyatro sahnelerini ecnebi artistlere açtı. Zarah Leander, Ingrid Bergman ve mümasilleri Alman piyeslerinde ve filmlerinde baş rolleri deruhde etmeye başladılar. Son günlerde Alman filmlerinde yeni bir artist daha göze çarpar bir mevki aldı. O da NorveçÜ Kirsten Heiberg'dir. Kirsten Heiberg ekseri Norveçli yüksek ailelerin kızları gibi tahsilini Isviçre yatı mekteblerinden birinde yaptı. Daha mekteb sıralarında aktris olmak hevesini besliyordu. Diraz musikiye ve dansa çaıştı. Memleketine döner dönmez bazı piyeslerde küçük ve ehemmiyetsiz vazifeler deruhde etti. Sahne; diğer birçok san'alcârlar gibi onu da filme sürükledi. Eweâ Norveç ve îsveçde yapılan bazı kordelalarda göründükten sonra, kalkıp Viyanaya geldi ve orada az zaman içinde bir operet yıldızı oldu. Alman dilindeki lk filmini de orada çevirdi. Sonra Berline kadar uzandı. Şimdi Ufa hesabına «Altın Vadideki Kadınlar» kordelâsmı viicude getirmektedir. Bu filmin mevzuu Avusturalyadaki altın arayıcıların meraklı macerasını tasvir etmektedir. Almanlar bu eserle ayni zamanda halka bir devlet için müstemlekenin ne kadar lüzumlu oidugunu göstermek istemektedirler. Baş rollerde : Altın sesll NELSON V EDDY POWELL ELEANOR Amerıkada bu sene en çon beg«nilen OPEKET Yuzlerce güzel dansöz En son danslar • En y*ni şarkılar Muazzam, muhteşem, zengın sahnaler. BugUn saat 11 ve 1 » tenzilâtlı halk matineleri Şark Musiki ve Şarkıları ... Parlak mevzu, mükemmel mizanseoli ve muhteşem dokorlan bulunaa Sahra Kızı Leylâ Türkçe SÖ2İ0 ve Şarkılı Filmi T A K S I N Sinemasının v asi salonunu her seansda baştanbaşa doldu* tuyor. Siz de bugün gidip görunüz. T Hazîn bir vefat Samsun eşrafından ve tüccarı muteberandan merhum Yelkencizade Bay Şükrünün refikası, Lutfi Yelkencinin valideleri, Hilmi Yelkencinin, Ömer İskefiyelinın kayınva lideleri. Türkofis Londra raportörü Enver Yelkencinin ve Üniversite talebe lerinden Hilmi Yelkencile Samı Saka nın büyük valideleri Bayan Fatma Yelkenci dücar oîduğu hastalıktan kurtu lamıyarak dün akşam vefat etmiştir. Cenazesi bugünkü pazar punü saat 14 te Nisantası Teşvikiye karakolu vanında 117 numaralı apartımandan kaldmla rak cenaze namazı Evüb camiinde kı lınıp defnedilecektir. Allah rahmet ey liye. *•* Vefat Nafıa Teknik okulu ve Güzel San'atlar Akademisi muallimlerin den vüksek mühendis Ferid Güneyin ve emekÜ zabtlerden Vanlı Dilâverin kavınpederi, eski askerî mektebleri ikinci nazın emekli generallerden Ali Rıza Önol. tedavi edilmekte olduŞu Alem dar Sıhhat Yurdunda rahmeti rahmana kavusmuştur. Cenazesi bugün saat II de Alemdardaki Sıhbat Yurdundan kaldınlarak namazı Yenicamide kılındıktan sonra Ferıköv mezarlığına def nolunacaktır. Cenabı Hak gariki rahmet eylesin. ölüm Dul Madam Milli Grayvet 29 teşrinievvel günü zevci General tzidor Grayver'in vefat etmiş olduğunu kemali teessürle bildirir. 30 teşrinîe\nrel tarihine tesadüf eden pazar günü saat 11 de Beyoğlunda Yüksekkaldırımda Askenazi Musevi mabedinde cenaze merasimi icra edileceğin den ehibba ve tanıdıklarını mezkur merasimde hazır bulunmağa davet eder. İşbU ilân davetname makamına ka imdir. Bugün saat 11 ve 1 de tennlâtlı HALK matineleri Cumhuriyet bayramı şerefine BUGUN İPEK LOREL NARDI Türkçe Sözlü Ayrıca : Sinemasında Bahçe Mimarı Mevlud Baysal Dördüncü Vakıf Han dördüncö kat, 18 numara. Telefon: 23426 Telgraî adresl: Mim Baysal tstanbul Büyük şebiı ve kasaba parkları; Anıt, meydan, çocuk parklan ve villâ bahçeleri için modern proje ve plânlar hanrlar; keşifnameler tanıim eder. Projelerin arazide tatbikatuu deruhde ve taahbüd eder. Büket, nişan sepeti ve çelenkler için vapılan siparisler sflr'atİe hattrlanır. Çiçek, sebze lohumlan; fide v« fidanlar; süs, meyva ağaç ve ağaççıklan; bahçe alât ve edevaü ve ehlivetli BahcJvanlar çönderlr. isviçrede Ankarada, LOREL HARDi İSVİÇREDE Türkçe Sözlü 9 kısımlık ve Atatürk ve Büyük erfmiz huzurunda yapılan NOVOTNİ HALASZ En son En guzel Dayanılmaz derecede gülünç Kahkaha kasırgası Genclik Bayramı Bugün saat 11 ve 1 de tenzi lâtiı Halk natineleri Her yerde ve her evde konuşuluyor r MİLLÎ ve ve ALEMDAR J DEANNA DURBIN'ın UÇ AHBAB SAADET ÇAVUŞLAR DURAGI IGLENİYOR (SONJİ HENNIE) KONTES VALEVSKA B e y oğ s o n Ne Şeker Şey! filmini görmek ve dinlemek ıçm Fransızco Sözlö ^arkılı ve musıkilı A S SEYH AHMED R î Kaptan Blood 2 büyük film B U G U N (RAMON NOVARRO) nın Türkçe sözlü filmi Sine ERROL FLYNN En hissi tilmi I Mihracenin Gözdesi ve Hind Mezarı I Türkçe sözlü ve şark musikiıi büyük rıl l t 2 d ^re 24 kısıra birden '•^•••^••••^••••••^^ Bugün saat 11 ve 1 de tenzüâtlı HALK matineleri MBBBMIHBHH Bugün son S A K A R Y A sinemasında Sa Jean Murad Kate de Nagi Gelecek hafta Taksim Sinemasında T A PRENSLERİN GECELERİ N S U M E R sinemasına gıdinız. Hoş ve unutulmaz iki saat ge çireceksıniz. Bılhassa musikısı sizi gaşyedecektir. Uâveten EKLER JURNAL son dünya haherlen Hugün saat 11 ve I matinelerinde tenzüâtlı tiatlar bayraroı S Cumhuriyet şerefine I Gece ve gündüz 2 fıllm N E (SWING TIME) M GİNGER mm n fRED ASTflR ve A S VANDOLPH iCÛTT n 1. BftRBES I Foks Jurnal dünya haberler. Vals Dalgası Hind intikamı Üsküdar Hâle Sineması Ali Baba Hindistanda Türkçe sözlü, şarkıh.