24 Ekim 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

24 Birinciteşrin 1938 CUMIİUBİYET SON Japon kuvvetleri Hankeuya dogru siir'atle ilerliyor Çinliler şehri hemen tamamile terkettiler, Yangtse nehrînde ilerliyen Japon gemileri Çin mukavemeti durduramadı (Baştarafı 1 inci sahifede) elçi Hankeu'ya Hayfang Kunning feng'i geçmişler ve Hankeu'nun yakınla Çunking yolile gidecektir. nna gelmişlerdir. Bu gemilerin vardıkları Japon nasyonalistleri İngiltere ile nokta gizli tutulmaktadır. anlaşmamn aleyhinde Bir meb'usumuzun irtihali Muğla saylavı Nuri Tuna evvelki gün vefat etti Yurd dısında:7 • Almanyadan geçerken Yazan: FAZIL AHMED AYKAÇ Adolf Hitler'in meşhur kıtabındaki şu satırları okur musunuz? «Rasist Alman devletinin dış siyasası bir taraftan nüfusumuzun artmakta olduğunu, diğer taraftan topraklarımızm ge nişliğile değerini itıbar gözüne alarak milletimize şu seyyare üzerinde tabiat kanunlarına uygun zinde, sağiam ve devamlı mevcudiyet vasıtaları temın etmekle mükelleftir.» Bu cümledeki iki nükte üzerinde duralım: Nüfusumuzun çokluğu topraklarımızm genişliği ve değeri... Lâkırdıyı uzatmağa lüzum var mı?.. Almanya yeni zaferile iştihas;rı bastırmış değil, bilâkis gayet müessir bir (aperitif) almıştır. Büyük istekleri asıl şimdi kendini gösterecek.. Bir sorgu duyar gibi oluyorum: Sömürgelerden bahsetmek istiyorsun? Belki evet. Fakat Almanya ve orta Avrupa mevzuu o kadar zengin bir kaynaktır ki en yoksul muhayyile için bile bereketli bir hazine teşkil eder. Ancak hiç uzağa gitmeden gene başkanı dinliyelim: 1919 da (Versay) muahedesi metnine karşı yapılan mukabil teklifte «Aimanya için gerek iptidaî madde elde etmek, gerek nüfusuna bir mahrec bulmak için sömürgelerin iktısadî bir zaruret olduğu» iddia edilmesine rağmen Führer şu sözleri söylemedi mi idi? «Biz nasyonal sosyalistler savaştan evvelkı dış polıtıkamızın istıkametinı kendı isteğimizle tamamen değiştirmeliyiz. Altı asır evvel bıten ışe bugün yeniden başlıyacağız: Artık Cermen ırkıîun cenub ve garba doğru ebedî akışım durdurarak gözlerimizi şarka çevirmek zamanı geldi. Harbden önceki ticarî ve sömürgeci siyasete nihayet vererek geleceğin sırf araziye müsienid politikasına girisiyoruz.» Evet bunlar böyle. Fakat son muvaffakiyetten sonra ayni fikir de^am ediyor mu? Tabiidir ki hayır! Zira Alman daima büyük şeyden haz eder İnce bir yazganın pek iyi dikkat ettiği gibi Almanyada en meşhur takdir keümesi (Kolossal) sözüdür. Manası, ulu, ve muazzam demek.. Zahirî azametin manzarasından bütün hüviyeti ezilenler, çok fa zpvki ve anlavısı vufka oiarJardir.Vp bir kavme mütemadiyen pöhpöhlü sözler söylemek hoş birşeye delâlet etmez. Çünkü böyle bir vaziyet, ya o kalabahğın kuru gürültüden sarhoş olacak kadar ba^ıtliğini gösterir ve yahud patırdıyı yapanların bu basitlikten istifade çarelerine baktıklarını! İkisi de kafa ve ruh ilerıliğine delâlet etmiyen alâmetler! Fakat kanaatime göre Nasyonal Sosyalnt Almanyayı bu tahmınlerın hıcbırısı içinde zaptemedeyiz. Bütün yüsek ideallere koşanlar gibi Almanlar da şu düsturu kovalıyor: IHEM NALINA MIHINA Ankaramn manevî zâfı on Çekoslovakya hâdisesinde uğradığı mağlubiyet, İngiltereye çok ağır gelmiş oiacak ki ayni elim vaziyete bir daha düşmemek için, bu devletin silâhlanma işine daha büyük bir hemmiyet verdiğini görüyoruz. İngiltere Harbiye Nazırı harb sanayiı fabrikalarının harb zamanındaki gibi çalışmalan lâzım geldiğini söylüyor; fakat harb sanayii azamî verimle çalışsa da harbedecek olan silâh değil, ordudur. İngilterenin muvazzaf kara ordusu ise 164,000 kışiik mevcudile asla ihtiyaca kâfi değildir. Geçenlerde, bu sütunda İngilterenin en büyük zâfı kara ordusunun maaşlı efraddan mürekkeb, küçük bir kuvvet )lmamdan ileri geldiğini yazmış, ?on günlerde nglterede ortaya atılan «İngiltere, ya manen ve maddelen diklaiörlükler kadar kuvvetli olmalı, yahud da mahvolmağı göze almalıdır.» sözündeki «manevî kuvvet» meselesinin tahlilini ayn bir güne bıakmıştım. İngilterenin manen de diktatörlükler kadar kuvvetli olmasını istemek demek, onun manen zayıf olduğunu kajul etmek demektir. îngilterenin en büyük manevî zâfı, ngilizlerin bir türlü, mecburî askerlik hizmetini kabul etmek istememelerinden ileri geliyor. İngiliz, şahsî hürriyetine âşıktır. İsterse asker olur isterse olmaz. Onun hürriyet aşkı bir türlü mecburî askerlik hizmetile telif kabul etmiyor. İngiliz fkârı umumiyesinde mecburî hizmete doğru gittikçe artan bir temayül varsa da, henüz hiçbir hükumet, bunu teklif etmeğe ve yapmağa cesaret edemiyor. Ufuklannda güneşin asla batmadığı bu büyük İmparatorluğu, mecburî askerlik hizmetini asla kabul etmeden (yalnız bir defa Büyük Harb içinde, lehlike karşısında muvakkaten buna razı lmuştu) kurmağa ve kurdurmağa muvaffak olan zengin, müreffeh ve mes'ud İngiliz milleti, mecburî askerliği lüzumsuz görüyor e bundan hoşlanmıyor. Amele partisinin gazetesi olan Daily Herald'da bir askerî mütehassısı, daha eçenlerde, «mecburî askeılik hizmeti, herşeye rağmen, belki de lüzumlu değildir» diyordu. İktidar mevkiinde bulunan muhafazatârlar partisi de buna pek taraftar de ;ildir. Bu partinin muhurrirlerinden eecen ene memleketımıze gelmiş oîan Scrutator, Sunday Tîmes gazetesinde yazdığı bir makalede şöyle diyor: «Bir gün harbeimek lâzım gelirse edelim, fakat hava hücumlannu karşı mükemmel bh pasif miidafaunır. ve donanma' mızda takib ettiğimiz prensipe istinaden iicude getirilmiş bir hava ordusunun eksiklerini tamamladıktan sonra harbede.lim. Yalnız, Biiuük Harbde olduğu gibi, kemiklerimizi kıran hem kaiada hem denizde çifte bir gayret sarfctmiı/elim. Sevkulceyşimiz şöyle olmalıdır: Donanmamız, en az zaı/iatla en mühim neiceleri alacak surette hedeflerini seçmek' te serbest bulunmalı, küçük ordular, sauıca on defa iistün ordulann işini görmelidir.» Scrutaor, makalesinde Çekoslovakya hâdisesindeki gerginliğin harbsiz geçmiç olmasından doalyı memnuniyetini izhar ettikten sonra da diyor ki: «ingiltere, bir daha asla böyle bir harb yapmamağa, yani Somme ve Passchen daele meydan muharebeleri gibi mu/ıarebeler vermemeğe uem'm etmiştiı.» Muharririn bahsettiği mevdan muha •• rebeleri Büyük Harbde İnsriliz ordularına çok kanlı zayiata mal olmuştur. Görülüyor ki İngilterede, hâlâ eski zihniyet hâkimdir: Mardud zayiatlı müstemleke zaferleri, küçük ordularla ve diğer devletlerin yardımile kazamlmış Avrupa zaferleri elde etmek. Halbuki Büyük Harb, artık bunun inıkânbiz olduğunu göstermiştir. Küçük fr.n'îiz ordularının, kendilerinden on de^a dcSil. bir defa üstün bir Avrupa ordusunu blle yeneceklerine hükmedilemez. Milvonlar, seferber etmeden ve yüz binlerce kurban vermeden harbetmek, galib gelmek ve dünvayı kaplamıs bir imDaratorluğu mi'hafaza etmek' kabil değildir. Muzaffer olmak için hürriyetlerden, hatta yaşamak hürriyetinden fedakârlık etmek ve ölümü göze aldırmak lâzımdır. İngiliz milletinin manevî zâfı, bu hak'kati henüz iyice aniamamıs olma«ındadır. I Hankeuya 40 mil kaldı Berlini ilk defa 1918 de gömüştüm. O zaman bütün Almanya açtı. Geçen yirmi yıl içinde bu iştihalı memleketin midesi de gözü de doymak için fırsat buldu diyemeyiz. Lâkin bir noktaya çok dıkkat etmeli: Ne timsahı kuş suîugunda tutmak kabildir, ne de kaplanı tavuk küjnesinde! Halbuki Versay muahedesi bunu vapmak istedi. Bugünse ehemmiyeti suluktan da, kümesten de aşağı düşmüş bulunuyor. Onun içindir ki Almanyanın artık dontör lerine kinle kükrediğini görüyoruz. I§te yirmi yıl ve onun içinde yirmi bin hâdise! Ve gene ben Berlindeyirc. En uzun insan ömrünün içine yirmi yıllardan kaç tane sığabilir? Halbuki küreyi bir yana bırakıyorum ihtiyar tarihin hayatmda bile bu rakam bir saniye âeğil!.. Neler oldu ve daha neler olacak. Tekmil Avrupa yeni bir yangıııdan zorla kurtulabildi. Führer'in yJdınmlı nutuklarını herkes duymuştur. Hatta bir çok devlet adamının diplomasi koadorlarındaki fiskoslarından bazısı bıle kulaklarımıza erdi.. Sanghay 23 (a.a.) Yangtse üzerindeki Japon bahriye kuvvetleri, bugün Hankeu'ya 40 bahrî mil yaklaşmışlar dır. Honan ve Hopeh eyaletleri hududu•nu aşan şimal grupu kıt'aları ise halen Vuçeng geçidinin anahtarı mesabesinde olan Yuçengkuan'ı ele geçirmek üzere Pekin Hankeu demiryolu üzerinde harbetmektedir. Çinliler ric'at halinde Tokvo 23 (a.a.) Domei ajansınm Japon membalarındau aldıgı haberlere göre, Çin kıt'aları Yangtse cephesinde umumî ricat halinde bulunmaktadır. Çin kıt'aları, nehrin şimal ve cenub sahille rindeki ilk hat mevzılerini terkettikten sonra cenuba doğru geri çekilmektedir. Ricat hareketi, Hanktu Kanton demiryolu ve Vuşung Yoşu boyunca da gerilemekte ve Japon tayyareleri ricatte olan kıt'aları bombardırPcin eylemektedir. Kanton ateşler içinde • Hongkong 23 (a.a.) Bütün Kanton şehrinde Çinlilerin ateşlediği yangınlar hâkimdir. Zengin mahalle istikametinde esen rüzgârın tesirik Fransız îngiliz imtiyazh mıntakasına yakın yerlerde yeni veni yangın ocakları alevlenmiştir. Şimdiye kadar hiçbir ölüm kayde dilmemiştir. Yangınların tehdidi altında bulunan Fransız Dumer hastanesi tahlıye olunmuştur. Tokyo 23 (a.a.) Bir nasyonalist propaganda teşekkülü olan «Şiunso», İngiltere ile Japonya arasında bir anlaşma husulünü istiyen mutedil mdhfilleıe şid detle hücum etmekte ve gündelik büyük bir gazete olan «Yomiuri Şimbun» da biı beyanname neşrederek Japonyanın İngiltere ile niçin uyuşamıyacağını izah eyle mektedir. Beyannamede Japonvanın dünyanın en iyi ordu ve donanmasma, sağlam bir iktısadiyata ve tükenmez iaşe imkânlarına malik olduğu kaydedilnıskte, İngilterenin ise Japonya ile anlasmddan halihazırdaki kuvvetlerile şarkta, büyük Okyanusta ve Avustralyada haklarını ve menfaatlerini ko'umağa muktedir buluarıad'ğı tebarüz ettirilmektedir. Beyannamede, hulâsa olarak, şöyle denılmektedır: «İngiltere Japonyava karsı tecviz edilemiyecek bir tarzı hareket ıttihaz ettiği takdırde, Japonlar onu cezalandırmağa az metmelidirler.» Gayda'mn bir makalesi Roma 23 (a.a.) Ciornale d'liaüa gazetesinde Virginio Gayda hulâsaten şöyle demektedir: «îtalya, Çin Japon ihtilâfının başlangıcındanberi Japonyanın askerî kuvvetini takdir ettiği için, Uzakşarktan gelen haberleri memnuniyetle ve hayret etmeden karsılamaktadır. Kanton'un sukutu Çin mukavemeti için öldürücü bir darbe, büTokyoda sevinc Tokyo 23 (a.a.) Kanton'un zap vük demokrasiler için de nahos, bir sürpriztı burada büyük tezahürlerle kutlulan dir.» mıştır. Gayda, bundan sonra, Çine, kemali Fabrikaların düdükleri ve radyolar, cesaretle ve vakit kavbehneden, Japonya Japon muvaffakiyetini bildirir bildirmez ile doğrudan doğruya müzakere\e girişmederhal tezahürler tertib olunmuştur. Ha sini tavsiye etmekte ve sucJdrı ilâve eyle vanın fenalıaına rağmen çok kalabalık mektedir: bir halk kütlesi askerî mezarlığı ve im «Şimdi mümkün olan yegâne çarei hal, paratorlar mezarlığını ziyaret etmiştir. Japonlarm tam bir muzaff?ri\et elde etmeİngiltere elçisi Hankeu ya gidiyor leridir. Japonların Hind Okyanusu sahilHongkong 23 (a.a.) İngiltere bü lerinde bulunması ki bundan içtinab ediyük elçisi bu akşam Hankeu'ya gitmek lebilirdi ortaya beynelmilel yeni meseleler üzere Hongkong'u terketmiştir. Büyük cıkarmıstır.» lUiınmıımmtnı Muğla saylavı Nuri Tuna müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak ev velki gün vefat etmiştir. Nuri Tuna vatansever bir meb'usumuzdu. Vefatı, kendisini tanıysnları müteessir edece ğinde şüphe yoktur. Kederli ailesine samimî taziyetlerimizi sunarız. Cenazesi bugün Erenköyünde Koz yatağı caddesinde 26 numaralı evinden kaldınlarak namazı Sahrayicedid camiİngiliz Başbakanının birkaç defa Alinde kılındıktan sonra Sahrayicedid meDörtler zarlığında hazırlanan kabr.ne tevdi o manyaya uçtuğunu gördük. lunacaktır. Müteveffaya Haktan mağ şimdiki Avrupa simyasınm anasın erbafiret dileriz. ası! Münih'e geldi. Çekoslovakyayı yolunmuş tavuğa döndürdüler. Halâ üzerinde çaylaklar uçuyor! Bu işler o kadar çabuk geçti ki hatta bugün ekidi bile. Fakat daima yeni kalan vaziyet »u: Herkes korkuyor! Tarih önü insanlar vahşi hayvanlardan yılarak mağaralara soku lurlardı. En ileri konaktaki beşenyet de yeraltı sığınaklarına koşuşarak medeniyet silâhlarından titriyor. En mütekâmil şehirlerdeki binbir türlü çirkin veı gürül Ankara 23 (Telefonla) Cumhutürüsüne bir de uçakların yaptığı hava riyet Halk Partisi memlekette kültür ve patırtısı karışmıştır. Hırsı çoğakn, gözü san'at hareketlerine yeni bir hız vermek boyanan ve manevî ahlâk diyaDazonu için çok esaslı kararlar almaktadır. günden güne inen bir cemiyetin nasıl varParti, san'atkârlarızı çalıştırmak ve lık içinde sefil ve bedbaht oldu^unu göskorumak, ayni zamanda memlekete eser termek için bugünkü Avrupa en mükemkazandırmak maksadıle bir millî senfoni mel tablodur. Eflâtun şunu dermis: Ya müsabakası açmıştır. filozoflar hükümdar olmalı, ya hükümMüsabaka şu şekilde olacaktır: darlar filozof! Bestekârlar tarafından en geç 30 Ben bu iki şıktan birincisine mao?allah mart 1939 tarihine kadar Halk Partisi diyenlerdenim amma ikincisine hayır! ıenel Sekreterliğine gönderilecek olan millî karekterde bestelenmiş senfoniler Dünyanın iktısadî, siyasî dizginîerini tutanlar, yarınki insanlığıa yelişimini bu iki jüriden geçecektir. günden hazırhyanlar, gerçekten biraz fela) İhzarî jüri: Büyük musiki müsabakası Parti 1700 lira mükâfatlı senf oni müsabakası açtı Iki Irlandanın birlesme meselesi Sofya suikasdinin esrarı çözülüyor Lord Cr?qjavon, de Vale Bulgar hükumeti resmî bir tebliğ neşretti ramn tek^fini reddetHyor Londra 23 (a.a.) Şimalî İrlanda Başvekili Lord Cragavon, Sunday Dispatch gazetesine beyanatta bulunarak iki Irlandanın birleşmesi içm de 'Valera tarafından yapılan teklifi kabul etmediğini söylemiştir. Mumaileyh bu maksadla yapılacak teşebbüslerin dahilî b:r harbe sebebiyet vereceği kanaatinde dir. Sofya 23 (a.a.) (Resmî tebliğ) General Peev ve binbaşı Stoyanov'un katilleri meselesi etrafındaki adlî tahki kat daha nihayetlenmemiştir. Fakat şimdiye kadar elde edilen malumata göre, cinayet, daha çocukluğundanberi cinaî temayülier gösteren ve muvaşupesiz bir kimse olan Kiuov'un şahsî bir eseridir. Birçok sene evvel, köyünde bazı köylüleri öldürmüş ve o zaman mahkum da olmuştu. Katilin müddeiu mumiye hitaben bıraktığı bir mektub, Kirov'u yüksek şahsiyetleri öldürüp bilâhare intihar etmek suretile meşhur olmak istiyen bir maniak olarak göstermektedir. Tahkikata devam olunmaktadır. Fiîistinde vaziyet Kudüs 23 (Hususî) Eskişehirde Polis müdiriyet: binası asilerin hücumuna uğramıştır. Binanın içine girmeğe mu vaffak olan Arablar birçok tahribatta bulunmuşlardır. Şehirdeki bütün Arab dükkânları kapalıdır. Asiler, Kudüs civarında yardımcı efrad toplamıya başlamışlar ve şimdiden 7000 kişi bulmuslardır. Arab menabiinden haber verildiğine göre Ramdo ci varmdaki çarpışmalar esnasmda İngilizlerden 42 kişi ölmüş ve 16 kisi yaralanmıştır. Arablar yalnız 9 kişi kaybetmişlerdir. Bugün, polıs, Arab mahallelerinde asi elebaşıları ele geçirmek için taharriyat yapmış ve bu da birçok çarpışmalara sebebiyet vermiştir. Bu jüri; Cumhur Başkanlığı Filârmonik orkestrası şefi profesör Praetorius ile Devlet Konservatuan öğretmenlerinden Halil Bedi Yönekten ve Ankara radyosu şeflerinden Mes'ud Cemil ve İstanbul Konservatuan öğretmenlerinden Ferdi Statzer'in iştirakile 4 kişiden terekkub edecektir.' İhzarî jüri; yukanda zikredilen tarihe kadar gönderilen eserleri san'at, teknik ve estetik bakımlarından tetkik ederek müsabakaya girmesi uygun görülenleri seçecetkir. b) Müsabaka jürisi: İhzarî jüri faalivetini bitirdikten sonra teşkil edilecek ve yukarıda adı geçen dört ihzarî jüri üyesita, Halk Partisinden ve Kültür Bakanlığmdan iştirak edecek birer üyeden, ve gene Kültür Bakanlığı tarafından diğer müzisyenler arasından seçilecek üyelerden terekküb edecektir. Bu jürinin heyeti umumiyesi 11 kişiyi geçmiyecektir. Müsabaka jürisi; 25 mayıs 1939 tarihinde toplanıp, Cumhur Başkanlığı filârmonik orkestrası tarafından çalınacak eserleri dinledikten sonra üyeler arasında gizli reye müracaat suretile birincıliği ve ikinciliği kazanan senfoniler tesbit edilecektir. Müsabaka şartları 1 Senfoni norma! bir orkestra için yazılacaktır. (2 3 lü tahta sazlar v.s.) 2 Senfoni 25 dakikadan kısa, 35 dakikadan uzun olmıyacaktır. 3 Senfoninin mürekkeble ve okunaklı yazılmış bir partisyonu, en geç 30 mart 1929 tarihine kadar, ihzarî jüriye tevdi edilmek üzere Halk Partisi Genel Sekreterliğine gönderilecektir. 4 İhzarî jüri, gelen eserler arasından müsabakaya iştirakleri uygun görülen senfonileri en geç 15 nisan 1939 tarihine kadar ayıracak ve bunlar orkestra partilerinin yazdırılması için bestekârla rına iade edilecektir. 5 Bestekârlara orkestra partilerinin yazdırılması masrafına karşıhk olmak üzere yüzer lira verilecektir. Orkestra partileri en geç 10 mayıs 1939 tarihine kadar Cumhurbaşkanlığı flârmonik orkestrası şefliğine teslim edilecektir. 10 mayıstan 20 mayısa kadar yazılan senfoniler Cumhurbaşkanlığı flârmonik orkestrası ile prova edilecektir. 25 mayıs 1939 tarihind Cumhurbaşkanlığı flârmonik orkestrası, senfonileri müsabaka jürisi huzurunda ikişer defa çalacak ve müteakıben gizli reyle birinciliği ve ikinciliği kazanan senfoniler taayyün edecektir. sefî terbiyeye malik olsalardı ne kararları )U kadar gülünc olurdu, ne de insanlığın hali bu kadar ağlanc! Pek doğıu söyle mişler: Akıl ancak ilmi halkediyor, miletlerin mukadderatını yedeyen amüse ih:iraslardır. Vaktile İspanyada bir boğa döğüşü seyrettimdi. Milletlerarası aiandaki Al manya, bana çok kere o döğü^te gördüüm sert ve acar mahluku hatırlatmıştır. lünkü meydana çıkan pehlivanların şüphe yok ki en kızgın ve kuvvetlisi boğa idi. Fakat bir müddet sonra ağzından kanlar Dünü unutmamak, yarından ümidi kesboşanarak yere serilmiş bir gövde halinde memek! de gene onu görmüştüm. 1914 Alman Fazıl Ahmed AYKAÇ yasının bu manzarayı canlandırmıs oldu ğuna şüphe yoktur. Lâkin bugünkü Al man milleti ayni vaziyette mi? Asla!. Alman topraklarını kuşatan kavimler arasında Führer'in ırkı her duvara tos vurdukça Bismark'ın şu sözlerini hatırlıyonım: Bir komünist Italyada vakalandı Marsilya beledive azasından biri hududu pasanor^«nz geçti Fransada Ayan azası intihabının ilk neticeleri Paris 23 (a.a.) Havas muhabirlerinin lelgraflarına göre, ilk iki turdan sonra âyan azası seçimlerinin neticesi şudur: Cumhuriyetçiler: 2 yeni olmak üzere 16. Sol cenah cumhuriyetçileri 3 yeni olmak üzere 10. Müstakil radikaller: 6 yeni olmak üzere 11, Radikal sosyalistler: 8 yeni olmak üzere 35. Cumhuriyetçi sosyalıst birliği: 1 yeni olmak üzere 4. Sosyalistler: 2 yeni olmak üzere 4. 17 seçim için balotaj yapılacaktır. Guadelup neticesi ise hâlâ gelmemistir. Londrada İngiliz Yahudilerinin bir içtimaı Londra 23 (a.a.) Br.tanya İmpa ratorluğu Yahudileri mümessillerinden mürekkeb olarak burada toplanan bir komite, Filistine doğru Yahudi muhaceretinin her hangi bir tahdide maruz tutulmasına muarız olduğunu bıldirmiş ve İngiliz makamlarmm tedhişe nihayet vermek hakkmdaki kararını memnuni yetle kaydeylemiştir. Kabul edilen karar sureti. ayrıca, nizamı yeniden temin edebilecek bir hükumetm tesisi neticesinde, Filistinin inkişafı yolunda bu memleket arabları ve yahudileri arasında daimî bir iş birliği teessüs edeceğini de bildirmektedır. Kısa haberler * PARIS 23 Basvekil Daladye, bir mâ ni çıkmadığı takdirde, Fransız kıt'alarının 1918 de Loren'e girişlerinin 20 nci yıldö nümü münasebetile 19 sonteşrmde tertib edilecek merasime iştirak etmek üzere Metz'e gidecektir. «Eğer gücünüz teyerse ve menfaatiniz isterse bir milleti mahvedebilirsiniz. Fakat sonra zararını görmeden hiçbir kavmin bir uzvunu tatil ve hayiiyetini payimal edemezsiniz. Zira bütün devlet adamlarının hocası olan tarih, bu yoida bir haRoma 23 (a.a.) İlmessaggeri gazereketin behemehal nedametle neticelenditesinin Koni'den aldığı malumata göre, ğini göstermektedir!» 1918 galiblerinin hatırlarına bile getir Marsilvamn komünist beledive dairesi mediği bu kaziyyeyi ispat için yirmi yıl azasmdan olup birkaç konferans ver mek üzere İtalyan hududu civanndaki lık çetin bir savaş Almanlara bol bol yetkasabalara gitmiş olan David Leon ge ti. cen perşembe günü gezmeğe çıkmış. faYa şimdi ne olacak? kat bir daha avdet etmemiştir. Bu sorguya cevab ararken eski zaman Bu gazetenin ilâve ettiğine göre. Dafalcıları gibi hükümler veremeyiz. Ancak vid Leon, İtalyan topraklarında pasa yarına aid yennde tahmmler yapmak ıçın portu olmadığı için Karabinye de\Tİyegene dünün vukuatmda hayli ışık bulmak leri tarafından tevkif edilmiştir. Hudukabildir. du niçin geçtiği anlasılmcıva kadar, Bir hususu hiç unutamıyorum: Mürih David Leon, Koni şehrinin hapisane anlaşmasına varılmadan evvel, en salâhi sinde kalacaktır. vetli Fransız meb'uslarından, âyan üyeBingöl kazasının adı lerinden ve sabık vekillerden şöyle sözler deşiştirildi duyuyorduk: Ankara 23 (Telefonla) Bingöl ViAlman Çekoslovak ihtılâfında Franlâvetine bağlı Bingöl kazası adının vi sanın söyliyebileceği son kelime artık siyalâyet adı ile iltıbas etmemesi için Karsilerden ziyade ordunundur. Çünkü zafer lıova olarak değistirilmesi Vekiller Hesonrası Fransasının müdafaa plânmı ya vetince kabul edilmiştir. pan erkânıharbiye, Majino çizgisile Südet topraklarındaki tahkimatı bizim memle îzmir incir ve üzüm piyasası İzmir 23 (a.a.) Bu hafta borsada 9 ketimizi korumak davasında iki muvazı kuruştan 18 kuruşa kadar 52769 çuval unsur bilmiştir. Bunlardan birinı hasmımıza bıraktığımiz zaman sulhu kurtarmış ol üzüm ve 6,5 kuruştan 17 kuruşa kadar 9490 çuval incir satılmıştır. mıyacağız. Bilâkis bütün iptidaî maddePertekte yeni hükumet lerle madenî kaynaklara malik olmuş daha kuvvetli bir Almanyanın tehdidleri konağı yapılıyor karşımiza çıkacak!. Şu sebeble Alman Pertek 23 (Hususî) Kasabamızda ların dediği olamaz! yapılacak yeni hükumet konağının teFakat gördük ki oldu. Henı de nasıl? meli bugün büyük merasimle atıldı. Nikel krah öldü Parıs 23 (a.a.) Kanadalı nikel krah Sir Robert Mond dün öğleden sonrs Parisli dostlarmm evinde uzun bir ru talığı müteakib 71 yaşında vefat et miştir. Ademi müd.ahale komitesi sekreteri Bürços'ta Bürgos 23 (a a ) Ademi müdahalt komitesi sekreteri Hemming, Bürgos'? dönmüştür.