CUMHURİYET 18 Temmuz 1938 Pı evantoryomda geçen Galata yolcu salonu Izmit Vilâyetine iskân bir günün notları Bütün ihtiyaçları karşılıedilen göçmenler yan bir müessese olacak • ^» ( Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal Silâhlanma yarışı evletler arasmda silâhlanma yarışı son haddini bulmuştur. O derecede ki artırmada yüzde yüzden fazla nisbet gözetmek âdet hükmüne girmektedir. Meselâ Almanya mevcud hava kuvvetlerini altı ayda yüzde yüz artıracak tertibat alıyor. îngiltere takib tayyarelerini yüzde yüz artırmak için def'aten 1000 tayyare sipariş edi yor. Bunların motörlerini kendi fabrikalarında yetiştiremiyeceğini bildiğinden Amerikaya birden dört yüz, en kuvvetli motör sipariş ediyor. Şimalî Kutub mıntakası etrafmda dört günden az bir zamanda devriâlem yanan ve bu münasebetle Siberyanın meçhul sahillerinin haritasmı alan Amerikalı milyoner Hughes'un, son cihan rekorunu, yarısı kadar az zaman zarfında kıran tayyaresinın saatte vasatî 210 mil kateden sür'ati ilim ve fenne ve beşeriyete olan ehemmiyetinden ziyade askerî noktadan olan kıymeti takdir edilmiş olduğundan simdi her devlet bu gibi tayyareleri kendi hava kuvvetleri içinde bulundurmağa çalışıyor ve siparişler vermeğe hazırlanı yorlar. Denizde ve karada da devletler ara sındaki silâhlanma yanşı hava sılâhlarından geride değildir. Bu yarış Ingiltcrenin bir milyar sterline baliğ bütçesinin mühim bir kısmını ^uttuktan başka ayrıca her sene yüz milyon sterlinlik istikraz akdini icab ediyor. Amerikanın bütçesine milyarlarca dolar açık verdiriyor. Dünya servetinin yarısını ellerinde bulunduran bu iki zengin memleketin bile maliyesini ve iktısadiyatını sarsan silâhlanma yarışının bu kadar zengin olmıyan başka memleketleri ne hale getireceğini söylemeğe hacet yoktur. Bütün dünya icin bu halin sonu ya harabî yahud harbdir. Lâkin şimdiye kadar hiçbir devlet adamı bu hakikati bütün çıplaklığile an latmağa cesaret edemiyordu. Çünkü böyle bir teşebbüsün kendi memleketindeki silâhlanma hamlesini kıracağından endise ediyordu. Terki teslihatın şimdiye kadar en harareth ve anud müdafıi bulu nan Ingiliz amele partisi liderleri büe her hareketinı tenkıd ettıkleri Başvekıl Çembçıjayç^ fev^ajâde silâhlanma jjojitik^sını sitayiş ve takdirle tasvib etmişlerdir. Simdi ilk;defa'Amerika Cumhurreisi; silâhlanma yarışının sonu felâket olacağını söyledi. Yarışın önünü almak için teklif yapılacak olursa Amerikanın bu maksadla toplanacak konferansa iştirak edeceğini ve bütün dünya devletlerinin silâhlarını kat'î olarak azaltmalarını temin için icab eden gayreti göstermekten geri durmıyacağını beyan ettı. Amerikada sonbaharda yeni intihab yapılacaktır. Meb'usların hepsi ve âya nın üçte biri yeniden intihab edilccektir. Bu intihabda Mister Ruzvelt Amerikada kurmağa çalıştığı yeni iktısadî sistemi korumak üzere çıktığı son devir ve seyahatte söylediği en mühim söz; silâh yarısına nihayet vermeğı gorüşecek bir konferansa Amerikanın taraftar olduğunu beyan etmek olmuştur. Lâkin Amerika ilk teşebbüsü ve konferans davetini kendisi yapmak istemiyor; baskalarından bekliyor. Başkaları ise yukanda söylediğimiz sebebden böyîe bir teşebbüs ve harekette bulunacak vaziyette değildir. Binaenaleyh Ruzvelt'in sözleri pratik bir kıymetten mahrumdur. Hatta devletler Amerika Cumhurreisinin ileri sürdüğü konferans fıkrine karşı şimdiden vaziyet alıyorlar. Mussolini son yazısında İtalvan politikasının esası Berlın Roma Tokyo mihveri olduğunu beyan eylemiş olduğundan İtalya; Mister Ruzvelt'e karşı aldığı vaziyetle ayni zamanda Almanya ile Japonyanın da telâkkisine tercüman olmuş sayılabilir. Mussolini'nin gazetesi büyük zırhhların hacmi 45,000 tona çıkarılmasmda Amerikanın önayak olduğunu ve Amerikanın sözü işine uymadığını ve Amerika hiçbir tarafta tehdid edilmediği hnlde Mister Ruzvelt'in zoru üzerine âvan meclisinin bahrî teslihat için azim tahsisat verdiğini yazmıstır. İlk teşebbüsün Amerikadan yapılamıyacağına ve bu devletin isile sözü arasmda tezad bulunduğuna üç büyük devlet kani bulunduklanna nazaran silâhlanma yarışının önüne geçilmesine aid sözlerden müspet bir netice çıkacak değildir. Sarayın içinde bir meydan kadar büyük holde rastladığımız hemşire bizi hol kadar büyük bir saîona götürdü Prevantoryomda kızlar paviyonu olan eski Saray ve Kür mahalli Maarif Vekâletinin Çamlıca etekle rindeki bu kıymetli sıhhat müessesesine biz Üsküdar ve Bağlarbaşı tarikile gittik. Halbuki daha güzel ve daha yakın yol varmış. Kadıköy veya Haydarpaşadan, yeni ve muntazam bir şose haline getirilmiş bulunan îbrahimağa Tophanelioğlu caddesini takib ederek araba ile on beş, yirmi dakikada gitmek kabil. *** yorulmadan boks ediyorlar, güreş yapıyorlar. Biraz sonra, yanlarına, takriben 1 6 1 8 yaşlarında, sarışın, kocaman gözlüklü ve güzel yapılı bir kız geldi. Çocuklardan birine sordu: Kaç kilo kazandın? Beş! Bir ayd* beş kilo! Aferin sana! Bütün bunlara rağmen bizim çocukla nn yüzünde neşe yok. Ben sormadan tavırlanndan: Nafile uğraşıyorsun, yoruluyorsun dayı! Biz burada kalamıyacağız, kahnıyacağız.. demek istiyorlar. Ince bir kadın sesi: Buyrun muayeneye... Ben de gelebilir miyim? diye sor dum. Tabiî, tabiî, buyrun. Beyazlar giyinmiş nazik hemşire .bizi holün karşı tarafma geçirdi. İlk evvelâ bir koridora ve sonra muayene yerine giniık., • • •' * * * Önünde otomobiller. arabalar bekli yen büyük kapıdan çiçekli bahçeye, daha doğrusu parka girerken bizi aşağıdaki ıdare binasına aldılar. Beyaz ceketli bir zat, çocuklarımızın mekteblerinden ve Maarif direktörlüğünden getirdikleri kâğıdları «Dokfor Bedriye Bora» diye havale ettikten sonra bi zimle bınanın önüne çıktı. Gelirken girdiğimiz büyük kapının karşısına düşen ve hafif meyilie yükselen sarı kumlu şoseyi gösterdi: « Bu yoldan yukanda gÖrdiiğuniiz büyük b;naya gidiniz. Nöbetçi doktor oDoktor Bayan Bedriye Boranın odası radadır.» orta cesametli bir apartımanı içine alacak *** kadar var. Hastabakıcıların biri çocukları Sağlı, sollu çiçekler ve ağaclar arasın artıyor, diğeri boylarını ölçüyor, bir didan yukanya doğru ilerlerken solumuzda ğeri onları muayene yatağına oturtuyor. uzun, çok uzun bir kır yatakhanesi gözü Doktor Bedriye büyük bir dikkat ve tam me çarptı. Üstü ve üç tarafı kapalı, yo!a bir ana şefkatile muayene ediyor: doğru olan tarafı da tamamile açık büyük Öksür yavrum... Daha kuvvetli. bir kır yatakhanesi. Saymadım, sayama Nefes al... Yavaş... KuvvetÜ.. İyi. A kaldıktan sonra, ziraî tetkikat yapmak dım, amma yüze yakın karyolası var gibi erin. üzere. Anadoluda uzun bir tetkik seyagörünüyor. Yoldan epeyce uzak olduğu Sonra soruyor: hatine çıkacaktır. için karyoladakiler iyi seçilmiyor. Yalnız Bir yerinde ağn duyuyor musun? ECNEBt MEHAFtLDE muhtelif yaşta kız ve kadın ve çocuk ol îştihan nasıl? Kızamuk hastalığı geçirdin dukları belli. Kimi tamamile arkaüstü ya mi? Beklenen seyyahlar tıyor, kimi yan yatmış bir halde kitab oUzun muayeneden sonra bana hita 2 ağustosta, şehrimize muhtelif mil kuyor ve şüphe yok ki uyanık olanların ben: letlere mensub 850 seyyah gelecektir hepsi o anda oradan geçen bizlere bakı Siz direktörlüğe gidiniz. Ben ra Bunlarm bir kısmı Avusturyahdır. yor. porları gönderiyorum. İkisine de ikişer ay Geçen gün şehrimize gelen OroguayBiraz daha ilerleyince sağımızda koca prevantoryorm tedavisi lâzım. Gününü, lı seyyahlar, Bursaya gitmiş ve şehrin bir havuz göründü. Etrafmda kum ve ücretini direktörlük tayin edecektir. temaşaya değer yerlerini gördükten rüzgâr gelebilecek taraflan duvarla ka Ben sordum: sonra îstanbula dönmüşlerdir. pah bulunduğuna göre burası yüzme ve İkisi de ayni binada mı kalacaklar? yıkanma havuzu plâj ve solaryom olsa ge Hayır, dedi. Burası kızlar tarafı Uludağa yapılacak hava hattı rek. dır. Bu binanın üstündeki odalar hep yaBursa (Hususî) Uludağa yapılacak Uzaktan parkın tepesinde gibi görünen tak odasıdır. Buraya gelirken yanından olan hava hattı için mütemadiyen mü ve bir zamanlar saray olduğunu sonradan eçtiğiniz bahçedeki yatakhane de kür yeracaatler vuku bulmaktadır. Yeniden öğrendiğim büyük binaya vannca bunun ridir. Her çocuk öğleden evvel iki saat oMilânoda Gretti Tanfani adındaki İtalparkın tepesinde değil, ancak başlangı rada da ayrıca istirahat eder. Böylece van şirketi de bir müracaat yapmıştır. cında olduğunu farkettik. Park, gözün her birınin gece ve gündüz ayrı olmak ü Bu teklifler Belediye Jjava hattı komisalabildiğine gidiyor.... Nereye?.. Ağac zere ikişer yatağı vardır. Erkekler kısmı .ronunda tetkik edilmektedir. Belediyedan, yeşillikten, ormandan görmek, anla daha ileridedir ve ayni bunun gibi teski nin bu komisyonu bütün talib firmalara mak kabil değil. Sonradan öğrendim. lâtı vardır. Erkek çocuk küçuk olursa kız birer mektub göndererek, şehrin imar Burası park değil, beş yüz dönüm'ük ko tarafında bırakabiliriz. Sizinki 12 yaşın plânı için havadan fotoğraf alınırken ca bir çiftlik. da ve maşallah boyu da yerinde. Onu Uludağ hava hattı güzergâhınm da res*** ablasından ayırmağa ve erkekler tarafma mi almacağını ve istasyonların yerleri ı vermeğe mecbur olacağız. Sonra çocuğun tesbit edileceğini bildirmiştir. Saray binasına, iki taraflı beyaz mer gözlerine bakarak ve gülümsiyerek: Diğer taraftan şehrimiz imar plâ mer güzel merdivenden çıktık. Bir mey Fakat uslu durursa günde bir iki nının Profesör Prost tarafından yapıl dan gibi büyük ve parkeleri pırıl pınl par kere ablasile görüştürürüz, diye ilâve et ması kat'î surette kararlaşmış bulun lıyan holde rastladığımız bir hemşire bizi, ti. maktadır. Prostun istediği şekilde ha geçtığımız hol kadar büyük olan loş ve Dönüşte tekrar kır yatakhanesi önün zırhklar ikmal edilmektedir. Belediye serın bir salona götürdü: den geçerken, bizim kız bir sayha kopar Başmühendisimiz Hulusi Karadayı ls Burada bıraz istirahat ediniz, s\ı\ dı: tanbula giderek îstanbul İmar bürosu birkaç dakika sonra çağırırlar, dedi ve Dayı, dayı.. Bakm.. Mekteb arka şefile temas etmiş ve İmar şubesi Be gîtii. daşım.. lediyemize resman bir cevab vererek, Salonda mefruşat olarak sağ duvar O tarafa baktım. Yataklardan birinde boyunca uzanan cesim, pek cesim bir ma bir kız çocuğu doğrulmuş elile bize işaret îstanbulda havadan fotoğraf almmak için kullanılan vesaitin Bursa Belediyesa ve ikı tarafında uzun sıralaı var. Bir ler ediyordu. sinin emrine verileceğini bildirmiştir. pencere üstünde duvara tesbit edilmiş büHaniya, yirmi dakika evvel burada yük bir oparlör, buraya bazan radyo veBunlarla tayyareden Bursanın müte kalamıyacaklarını söyliyen çocuklar bunya plâk musikisinin geldiğini gösteriyor lar mıydı? Şimdi direktörlük dairesine addid fotoğrafları almacaktır. Açık pencereden bir kırlangıc girdi. yaklaştıkça «acaba bizi ne gün kabul edeSalon tavanının tam ortasındaki mun cek?» diye halecan geçiriyorlar. Bırak yum nedir? Nasıl çalışır? Teşkilâtı nelertazam yuvada cıvıltılan duyulan yavru sam, evlerini, annelerini, babalarını gör dir? Buralarda nasıl vakit geçirilir? Kalarına bırşeyler bırakarak geri dönerken meğe lüzum hissetmeden bugünden itiba bul şartlan nedir?.. pencereden bir diğer kırlangıc girdi ve ren kalacaklar!.. Direktör doktor Zeki Köseoğlundan .ayni yuvaya koştu. Böylece bahçe ile saDar gazete sütunlarına ancak bu kada öğrendiğim bütün bunları size gelecek se|lon arasında uçuşup duruyorlar. rı sığabilecek. Halbuki biz daha direktör fer anlatırım. Salonun pencere tarafındakı bir köşelük dairesine bile varmadık. Prevantor V. Af. sinde 1012 yaşlarında iki erkek çocuğu Galata rıhtımmdaki asrî yolcu salo nunun inşaatı üç, dört aya kadar bitecektir. Yeni binanın uzunluğu 54, genişliği de 38 metredir. Gemiler rıhtıma yanaş tığı zaman seyyahlar güverteden binanın taraçasına müteharrik bir iskele ile çıkabilecek ve buradan da çok güzel bir merdivenden salona ineceklerdir. Salonun denize bakan cephesi muazzam bir camekân şeklinde yukarı doğru yükselecektir. Bu camekânın önünde vücude getirilecek kuvvetli elektrik tesisatile geceleri tenvirat yapılacaktır. Salonun üzerinde 34 metre yüksekliğinde limanm umumî manzarasına hâkim bir kule bu Iunacak ve bu kuleye de büyük bir elektrikli saat konacaktır. Yeni yolcu salonu bina itibariîe seyyahlara lâzım olan bütün rahatlıklan teİzmitte göçmenler için yapılan evlerden bir göıunüş min edeceği gibi tâbi olacakları muayene İzmit (Hususî) Sehirdeki pazsrda lan ufaktefek işlerle meşgul olmaktadır. ve diğer resmî muamelâtta da çok kolaydolaşırken birkaç göçmen gözlerime ilişKocaeli havzasına gelen göçmenler, ıklar arzedecektir. ti. Bunlar sebze sergisi kurmus. Avaz a hükumetın ve halkın kendılerin'e karşı vaz haykırıyorlardı: göstermiş olduğu çok büyük alâka ve yar Haydi salatahk 40 paraya... dımdan, Kızılayın şefkatli hımayesınden Domates 10 kuruşa. o kadar memnundurlar ki, bunları sık sık Kabak kabak.. ve her yerde daima şükranla tekrarlaOnlar olanca seslerile bağırırken yan maktadırlar. larına yaklaştım: Pazarda salatahk, domates, semizotu, Bunları nereden alıyorsunıız) maydanoz ve kabak satarak ekmek parası Dedim. kazanan göçmen vatandaş, yalnız, çiftçı, Tophanede oturan Ahmedle kardeşi Yüzüme bakıp güldüler. Mehmed bir balıkçı kayığına binerek libahçıvan değildir. Onların ekserisi, sehir Bizim bahçeden. manımıza gelen Güneysu vapurunu kardeki sınaî müesseselerde, kâğıd fabrika Ve ilâve ettiler: sılamağa gitmişler, vapurdan üç amele mızda, tütün imalâthanelerinde ve bu gıbı Romanyadan ana vatana gelir yerlerde vazife görmektedirler. Çalışkanarkadaşlarını alarak geri dönmüşlerdir. Dönüş sırasmda kayığın dümen ipi bun gelmez, hükumet bize derhal ev, ocak lıkları, sıcakkanlılıkları ve tatlı hüviyetlelardan birinin ayağına takılmış ve bu su verdi. Tarla, bahçe, çift hayvanı. pul rile çok sevilmektedirler. retle muvazene bozularak kayık devril luk, tohumluk buğday, yiyecek buğday Içlerinde balıkçı olan 12 aile de şehmiştir. Hepsi de denize düşmüşse de o sı dağıttı. Bunları alır almaz, hemen paça rimize iskân edilmiş ve körfezde gömülü rada oradan geçmekte olan Liman ida ları sıvadık, hükumete, millete dahd faz kalmış balıkçıhğı ihya etmeğe başlamışesinin iki numaralı motörü tarafından la yük olmamak için çalışmağa ba«'adık. lardır. En yakın zamanda îstanbul ve Bugün kendimizi kurtarmıs ve kendi emekurtarılmıslardır. Ankara halkı, İzmit körfezinin lüfer, !evğimizin mahsulünü kazanmış bulunuyo mercan, kefal, barbunye ve sardalye ŞEHtR tSLERl ruz. Bu gördüğünüz sebzeler de bizim rek, nefis ve leziz balıklarını îzmitten yegibi bahçenindir. KuIIanılmış halılar dezenmek bahtiyarlığına kavuşacaklardır. Uç sene evvel göçmenler geldiği zaMahsul vaziyeti: fekte edilecek man: Bu sene Kocaeli hududları içinde Belediyece verilen bir karara göre Böyle kış ortasında getirmekte ne bundan sonra kullanılmış hahların de mana vardı. Herseyden evvel evleri ha mahsul vaziyeti çok iyi ve bereketlidır. hasad yapmağa başlamıştır. zenfekte edılmeden satımlan menolun zırlanmalı, yiyecekleri temin ed.lmeli, Köylü, muştur. Kullanılmış halı satmak isti ondan sonra getirilmeli, diyenler vardı. «Cumhuriyet» isimli bire bin vermekle yenler evvelâ tebhirhaneye müracaat Q^;Ş8rüj.vg11d,üşjii}>üş z.av.iye.leri, h.er. maruf buğdaylar, bütün mıntakada fazla îe bımü dezenfekte ettirecek"" ve bir istıhial edilmektedir. Köylümüzj güneşin kurşun mühür koydufâî^klarâır. Ev taraf edilirse, bütün vilâyet halkı V€ ba, harman yapmakvelee satılmışve esnaf tarafından <alın husus köylü gicmenlere genrç^ feir sevgı tadır. Hepsi, memnundur. mış hahların da böylece dezenfekte et ve alâlTa" gösterdi, onları misafır ettı. Bir iki gün evvel yağan yağmur, sebze Diğer taraftan vilâyet gece, gi'ndüz tirilerek mühürletilmeleri mecburidir. Buna riayet etmiyenler hakkında taki hummalı bir faaliyetle az bir bir ?aman ve mısırlara pek yaramış, yüzleri bir kat zarfında yer yer, ev yaptırdı, arazi. çift daha gülmüştür. Bu arada, üzümlre bu bat yapılacaktıtr. sene çok boldur. O kadar ki, terekler, MÜTEFERRİK hayvanı, tohumluk tevzi etti. Ve rnüs şimdiden üzümleri çekemez ve taşıyamaz tahsil hale getirildiler. Vilâvet mıntakasındaki iskân te^kilâtı olmuştur. Bir ay sonra Tavşancılın nefis Ziraat Vekili geldi bugün lâğvedilmiş ve iskâna aid isler ta çavuşlarınm kilosunu 10 kuruştan yemek Ziraat Vekili Faik Kurdoğlu. dünkü :renle Ankaradan şehrimize gelmiştir. mamlanmıs oluvor. Yalnız merkezdp bir imkân ve bahtiyarlığına kavuşacağımızı Faik Kurdoğlu, birkaç gün şehrimizde iskân memuru kalmıstır. Bu da geri ka kuvvetle ümid ederim. Hepsi de müstahsil hale geçen Romanyalı ırkdaşlarımız kazanclarile hâyatlarını temin ediyorlar Bir sandal devrildi 5 kişi denize döküldü, fakat kurtarıldı Yeşilgün bayramı 115 ecnebi memur Kurum, bu sene Mudan Ay sonunda Tramvay yada tes'ide karar verdi şirketinden çıkarılacak Yesilay kurumu, Yeşilgün bayramını üyeleri ve ülkü arkadaşlannın iştirakile bu sene Mudanyada kutlulamağa karar vermiştir. 24/7, 938 pazar günü sabahı saat 8,30 da Tophaneden hareket edecek olan Trak vapurunda yer bulabilmek için 22/7 '938 cuma günü saat \4 e kadar gelmek istiyenlerin Genel sekreterliğe veya Cağaloğlunda Çocuk Esirgerne kurumu binasmdaki Yesilay merkezine mü racaat etmeleri rica edilmektedir. Gezintinin bu sene daha güzel olması için tedbirler alınmıstır. Nafıa Vekâletile Tramvay şirketi arasında yapılan bir anlaşma üzerine şirketin on beş ecnebi memurundan onunun vazifesıne bu ay sonunda nihayet verilecektir. Vazifesi nihayet bulan memurlar şunlardır: Yol servisi sefi Giler; hareket servisi sefi Gomes; hareket servisi müfettişi Baldisera; istatistik servisi şefi Bessen; nakliyat servisi sefi Tanburini; yolcu servisinde ustabası Gram; yolcu servisinde kâtib Gravina; atelyeler kâtibi Salari; otobüs servisinde makinist Romella; daktilo Kritiko. Bağdad vapuru köprüye çarptı Muharrem Feyzi TOGAY Cumhuriyet Bağdad vapurunun harab ettiği köprü dubası Hikmet Kaptanm idaresindeki Bağ tindeki iki numaralı dubaya bindirerek dad vapuru dün sabah 7,55 te Haydar 1,20 metre derinliğinde bir yara açmışpaşadan kalkarak Köprüye gelmiş ve tır. Vapura bir şey olmadığı için seferiskeleye yanaşağı sırada Karaköy cihe lerine devam etmiştir. Abone şeraiti: Nüshası 5 kuruştur. Türkiye Haric için için Senelik 1400 Kr. 271lü Kr. Altj avlık 750 > 1450 > tit, aylık 400 > 800 > Bir »ylık 150 » Yoktur