3 Temmuz 1938 CUMHURİYET Yazlık şık Ingiliz modelleri Dahiliye Vekili şehrimizde IBaştaraJı 1 tnct sahifedel İstanbul Basın Kurumu namına Ba yan Şükrü Kayaya, güzel bir buket takdim edılmiş ve Basın Birliği kanununun Büyük Millet Meclisinde müzakere ve kabulü esnasında meslektaşlarımız ve mesleğimiz hakkında nüvazişkârane söz lerinden dolayı Dahiliye Vekilimize te şekkür edılmıştır. Şükrü Kaya gazeteclere şu beyanatta bulunmuştur: « Muharrir ve gazetecı arkadaşlarımm bu asıl ve kıbar nezaketlerıne teşek kür ederim. Yapılan kanun, Partimizm esaslı prensiplerindendir. Gazetecilerim.zın millet nazarındaki mevkileri ve Cumhuriyete olan bağlılık ve hizmetleri benım söylediklerimden çok daha yüksektir. Hepimizin teşekkürlerinin Hükumet Reisine, Büyük Millet Meclisine ve hepimizin Ulu Şefi Atatürke aid olduğunu biliriz. Izhar ettiğiniz hisleri bu büyük makamlara arzetmeği şerefli ve zevkli bir vazife bilirim.» Şükrü Kaya Feneryolundaki evine gıtmiş, müteakıben Savarona yatına gıde rek Atatürke arzı tazimat etmiştir. Iğdırdan bu yıl 1,500,000 kilo pamuk ihrac edildi Pamuk satış kooperatifinin elile hazırlanan pamuk balyeleri merasimle Trabzona sevkolundu I. Şarksa yetişen beyaz altın Serkl Doryaridaki toplantı Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreterini gazetecıler Serkl Doryan'da saat 1 7 de bir çay ziyafetine davet etmişler di. Muhterem Vekil bu daveti kabuî et tiğinden saat 1 7 de Serkel Doryan'a gelmiş ve yerli, yabancı gazete mümessillerile muharrir, muhabir gıbi yüzü mütecavız Basın mensubu tarafmdan karşılanmıştır. Burada, kendisine Matbuat Cemiyeti azaları takdim edilmiş, Basın Birliği kanununun mer'iyete girmesi münasebetile şahsan gösterilen yüksek alâkadan dolayı meslektaşların minnet ve şükranı lekrar olunmuş, Nizameddin Nazif tarafın dan kısa bir nutuk söylenmiştir. Vekil, hazırlanan büfede ağırlanmış, iki buçuk aat kadar meslektaşlar arasında kalmıştır. Şükrü Kaya, bu arada Basın Birliği ve ycni kanun hakkındaki suallere de muhtelif cevablar vermiştir. Pamuklann sevkinden intıbalar Iğdır (Hususî) 937 mahsulü Iğdır pamuğunun ılk sevkiyatına başlanmıştır. Bu münasebetle Pamuk Tarım Sa tış Kooperatıfleri Bırhğının fabrıkası ö nündeki sahada yapılan parlak törende Kars Valisi Akif Eyidoğan, Kars Tür kofıs müdürü Naim Öktem, Kars Zerbank müdürü Haydar Emiroğlu, Maarif Müdürü Sadi Tokcan, Iğdır elektrik inşaatı müteahhıd ve mühendısleri, Iğdır Kaymakamı Ihsan Olgun, Kooperatifler Birliği genel direktörü Şükrü Kasaboğlu, Ziraat Bankası Erzurum Direktörü ve müfettişleri, kooperatif ortaklan, as ker, mekteb, cemiyetler ve tüccarlardan müteşekkil büyük bir kalabalık hazır bulunmuştur. Bir ağı/dan söylenen İstiklal marşını müteakıb veciz bir söylevle merasimi aran Vali Eyidoğan, Türkiyedeki istihsal satış kooperatiflerinin muhtasar tarihçesini yaptıktan sonra, geçen sene kurulan Iğdır pamuk kooperatıfleri ve birliği mevzuuna geçerek mezkur birliğin pamuk sortaj ve standartı ve satışı meselelerinde gösterdiği hassasıyet ve parlak başarıyı kutlulamış, satış hususunda ihtıyar olunan tarzı hareketı ızah ederek: Biliyorsunuz ki, pamuklanmızm bir milyon kilosu Almanyaya, yarım milyona yakını da İtaîyaya satılmıştır. E limizdeki Iğdır pamuğunun hepsini birden tek alıcıya satmak da nnimkündü. Bu nunla beraber, bu pamuğu sair memle ketlere de tanıtmak gayesini güden bir lik, muhtelif yerlerle temasa geçmiş, Frnsa, Çekoslovakya ve Belçika ile müsaid anlaşmalara varmağa yaklaşm.jtır. ki gayesine rağmen, Trabzon Iğdır a rasındaki yolcu ve eşya nakliye ücretleri eski vazıyetinde devam etmekte, hatta demiryolu ve doğunun muhtelif yerle rindeki inşaatlar yüzünden zaman za man yükselmek istidadını da göstermekte idi. Bu yıl, iki milyon kiloya yakın Iğdır pamuklarının da Trabzona nakli mevzuu bahsolunca, blok naklindeki bazı nakliye gruplarında ücretleri yükseltmek hevesi başgöstermişti. Malum olduğu üzere, Iğdırın tekmil pamuğu bir elde pamuk kooperatifleri birliğinde bulunmaktadır. Her şeyden evvel çiflçi ortaklannı kazandırmak ga yesini güden birlık ise nakliye durumunun bu nezaketıni daha evvelden kavrıyarak 10 tane kamyon satm almış ve pamuklarının naklıne başlamıştır. Trab zondan buraya gelen haberlere nazaran, Istanbuldan mubaysa edilmiş olan kamyonlann orada iskeleye çıkışları, nakli yat mahfillerinde derin bir sukutu hayali mucib olmuştur. Şımdilık grup halinde ayda 4 sefer yapacak olan bu kamyon lar, nakliye ücretlennde ehemmiyetli bk, tenzilâtın husule gelmesine sebeb olmujlardır. Maamafih, bu düşüş hiçbir za man nakliye erbabının zararını tevlid edecek derecede değildir, sadece kazancı, insaflı bir raddeye indirmekle kal mıştır. Iğdırın ziraî ekonomisini nüfuzu na * zarla idare ederek yüksek başarılar gösteren kooperatifler bırhğının, geniş bir sahanın nakliye ücretlerine de bu suretle müessir oluşu bdlpenin ticaret âleminde çok müsaid bir tesır bırakmıştır. Solda; Siyah üzerine yeşil ve san çiçekli ipekli emprime ile siyah krep marukenden vücude getirilmiş şık bir öğleden sonra elbisesi. Beyaz tezyinath küçük siyah şapka ile çok iyi gider. Akşamın serin olacağı tahmin edildiği zamanlar ih tiyat olarak bir de boa alınabıhr. Ortada: Beyaz zemin üzerine çicekli ipekliden hafif bir rob. Erik rengi kolsuz bir yelegi vardır. Yeleğin omuzlannda da beyaz olarak ayni tarz çiçek tezyinat mevcuddur. Sağda: Açık renk düvetınden etek, ceket ve pardesü. Pardcsünün ön tarafmda iki yanda tilki kürkün den tezyinat. Serin geceler için iyi gider. Slhhat Daima gülünüz! Vaktile gülmek bir san'atü, şkndi adeta bir ilim oldu. Tıb, gülmenin fizikî mekanizmasmın esranm aşağı yukarı meydana çıkarmiftır. Amerikalı doktor Paskind'in yaptığı 150 den fazla tec rübe, gülmenin sade yüzdeki sinirl«ri değil, bütün vücudün âsabını sükunete getiıdiğini, açık çehrenin ise bilâkis bütün sinirleri gerdirdiğini isbat etmiştir. Fakat gülnçek, sade vücudün sıhha tine yardım etmekle kalmamakta, ayni zamanda ruhun da sükunetini temin et mektedir. Çünkü gülerken inkişaf eden goğüs uzuvları bol bir hava kütlesinin ciğerlere girmesini temin ve bu suretle bünyede maddî bir tasfiye yaparken manen de bir inşirah tevlid etmektedir. Gülmek, hafif bir tebessümden başlıyarak gürültülü kalıkahalara kadar muhtelif derecelere aynlabilir. Bazan fazla gülmek gözlerden yaş bile getirir. Şüphesiz her şeyde itidali gözebmek lâzım olduğyna göre bu derece mübalâğalı gülüşlerden de sakmmak icab eder. Çünkü bu tarz gülüş de teessür kadar vücude muzırdır. Gözlerinizi güneşten koruyunuz Baş ağrılarından, gözlerinin kanlılığından şikâyet edenlerin plâjlarda, gezintilerde, mutlaka renkli camlı gözlükler kullanmaları lâzımdır... Ekseriyetle biz, kadmlar kendimize özlük yakışmadığmı iddia eder dururuz. Bu, şüphesiz gözlerimizin gözlüklü kadın görmeğe pek az alıştığı içindir. Halbuki çehreye uygun biçim ve renkte ir gözlük erkekleri nasıl açıyorsa biz kadmlara da öyle hoş gidebilir. Nitekim son günlerde bu iddiamm doğruluğunu sbat edecek birçok misallere rastgeliyormnuz. Çünkü gözlerini yaz güneşinin ıarlak ziyasından korumak istiyen birçok genc kızlar, orta yaşlı bayanlar, koyu renk camlı gözlüklerle gözlerini ve yüzlerini süslüyorlar. Evet, yaz güneşi hakikaten bazı gözlere oldukça muzırdır. Hususile bütün tış açık hava ile temas etmeyip de hayat[arını şehrin basık apartımanlannda ge irmiş erkek kadın herkes birdenbire bu kuvvetli ziya ile temasa gelince gözlerinin bu vaziyetten müteessir olmaması kaıil değildir. Zaten, tabiat de gözleri her iklimin ziyasının şiddetine göre bir renge boyamıştır. Meselâ şimalde yetişen insanların gözleri niçin açık renktedir de cenubdaki halkın gözleri siyah ve yahud koyu enktedir. Çünkü, şimalde ziya o kadar kuvvetli değildir, açık renk göz ziyayı daha şiddetle messeder, halbuki koyu renkli gözler cenubun şiddetli ziyasına :arşı bir müdafaa, bir gölge aleti mesa besindedir. Fakat plâjlara çok devam edenler, sayfiyelerde fazla açık hava tenezzühleri yapanlar için tabiatin yarattığı bu vaziyet kâfi değildir. Gözleri koyu renkli camlarla muhafaza etmek makul ve müdebbirane bir harekettir. *** Eğer sarışın iseniz mavi camlar size çok iyi gider. Çerçevenin de mavi veya beyaz, yahud şeffaf olması münasibdir. Gözlerinizin güzelliğini büsbütün örtanek stemiyorsanız gözleri ziyadan muhafaza Yaz perdeleri Hafif ve zarif iiç nümune Bu arada Başvekil Celâl Bayarla telefon muhaveresi yapan Dahiliye Vekilimiz, güzel ve samimî bir hava için de geçen bu toplantıdan ayrılırken şun ları söylemiştir: « Nutkumda da söylediğim gibi, biz birer su zerresiyiz. Hepimiz 0 büyük çağlıyanın birer cüz'üyüz. O çağlıyan, Türk milletidir. Atatürkün kendısmden işittim; gazeeciliğe karşı büyük sevgıleri vardır. Kendısi yazı yazmayı sever, sabahleyin, rça zeteleri okuduktan sonra kahvesini içer. azetecinin kuvvetine bu kadar ınanan bir insanm kurduğu prensip içerisinde gazeteciyi yükseltmemek bize aid bir noksan olurdu. Buraya gelmeden evvel, kendilerine, gazetecilerin davetine gideceğimi söyledim. Memnun oldular. Şimdi bu etmekle beraber onları haricden, farketti güzel toplantı dolayısile saygılarınızı arrebilecek tarzda da vücude getirilmiş, ha zetmemi istiyorsunuz. Bu vazifeyi derhal fif dümanlı camlar da mevcuddur. fa edeceğim. Keza orman ve dağ gezintileri için Biraz evvel Başvekille telefonla ko hafif san camlı gözlükler şayanı tavsiyenuştum. Kendisine gazetecilerin topiandir. Plâj, sayfiye gözlüklerinin kırılmaz tısında bulunduğumu söyledim. Sizlere camlardan olmasını temin de şüphesiz selâmlarını söylemeğe beni memur etti.» daha ihtiyatkârane bir tedbir olur. Şükrü Kayanın bu sözleri alkışlanmış, Eğer yüzünüz geniş ise beyzî şekilde «Yaşasın Atatürk...» sesleri arasında camlar intihab ediniz. Yok, uzun ve dar toplantıya nihayet verilmiştir. sa yuvarlak camh gözlükler takınız. Scy Dahiliye Vekilimizin yarın akşam icad kalb şekline yakm bir biçimdeki Ankaraya avdeti ihtimal dahilindedir. gözlükler ise hemen her çehreye uygun Toplantıda yapılan teklif üzerine Basın gider. Birliğinin ilk fahrî gazetecilik hüviyet vaBilhassa yazm sık sık kendilerini zi rakasınm Dahiliye Vekili Şükrü Kayaya yaret eden baş ağrılarmdan şikâyet eden verilmeM alkışlarla kabul edilmiştir. Yeni ler, gözlerinden ekseri zaman kan eksik kanuna göre içtimaı lâzım gelen Basm olmıyanlar, hele ziyaya gözlerini kırpış kongresinin Cumhuriyet bayramında toptırmadan bakamıyanlar mutlaka bu çe lanması muhtemeldir. şid gözlüklerden kullanmalıdırlar. Zira, İktısad Vekili de şehrimizde böyle yapmazsanız boş yere rahatsız oIktısad Vekili Şakir Kesebir, dün Anlur ve zamanından evvel gözlerinizin ke karadan şehrimize gelmiştir. Şakir Kesenarında buruşukluklar vücud bulmasına bir şehrimizde bir kaç gün kalacaktır. sebebiyet verirsiniz! Sayfiyeye giden ler de, şehirde kalanlar da yazın pencerelerini şık, fakat hafif perdelerle örtei K rek zıyanın bunların " hafif gölgelerinden süzülerek içeri girmelerini arzu ederler. İste size bu arzuya uygun uc numune.. Yukarıda soldaki Holandalıların pencerelerini ve perdelerini andırmaktadır. Cam yekparedir. Perde üzerine broderi yapılmış muslindendi Ortası sıkıhp üstü \e altı geniş bırakılmıştır. Yukarıda ve kenarda hafif drape şe kilde ince kumaştan üstlük ve kenarlık vardır. Yukarıda sağdaki model ise genis pencereler icin pek uygun gelir. Düz renk vuvalden stor, kenardaki üstteki kısımlar ise ketendendir. Asağıda solda Bandlar fistolu ve perde ise brode tül dendir. Her halde bu üç nümuneden bl rinin sizin de pencerenize muvafık gel memesi imkânı yoktur. Bursa (Hususî) Bursamn îrfaniye köyünden Halil kızı Zeynel, köy çeş mesinden su alarak evine gitmekte iken o köyden Yusuf oğlu Azizle arkadaşı Deniz mevsimı Cafer tarafmdan zorla kaçınlmış ve geldi. Şimdi güç Caferin evine götürülmüştür. Bunu habeğenir bayanlarm ber alan Zeynelin babası Halil ve karen mühifn derdi şık deşi Demir atlara binerek Caferin evibir elbiseyc malık ne hücum etmişler ve kapıyı kırmak olmak kadar, zarif suretile içeri girmislerdir. Vaziyetin vahametini anlıyan Cafer. Halil ve Debir mayoya da sa mire yanına sökulmamalarım ihtar ethib olmaktır. îşte miş, bu arada eline geçirdiği bir çifte size son moda ga tüfeğini onlann göğsüne dayamıştır yet pratik ve güzel Kaçırılan kızınm feryadım işiten baba, iki model. Soldaki bu silâha da ehemmiyet vermeksizin satıfançlı bir kumaşsuçluların üzerine atılmış, Cafer o estan yapılmış vücu nada çifteyi patlatmıştır. Fakat bir tede mükemmel bir sadüf olarak çifte kuru sıkı olarak patlamakla kalmış, ortalığa dumandan başşekilde yapışmaktaka bir şey saçmamıştır. Bu sese yetisen dır. Sağdaki ise Caferin kardeşi, köy muhtarı ve diğer emprimeleri ândı komşular kızı kaçıranları kıskıvrak ipran bir zarafette ve lerle bağlamıslar, Zeyneli de ellerinden iki parçadan mürekkurtarmışlardır. Caferle Aziz jandar kebdir. Binaenaleyh malara teslim edilerek Adliyeye getirilzevkinize göre haamişlerdir. İkinci sorgu hâkimliğinde yagi nümuneyı beğe pılan sorgu ve tahkikattan sonra tevkif nirseniz onu tedarik eder veya bizzat yaparsınız. Maamafıh, mutlaka kumaş edilerek Ağırceza mahkemesine veril mislerdir. olması lâzım değıl yâ, bugün de buna be nzerlçrini vücude getirebilirsiniz! Son moda çok şık mayolar Kaçırılan kız Demiş ve köylü ortaklara hitaben: İşte elinızde hazırladığınız mah Iğdır pamuğu 42 kuruşa satıldt sulünüzü gene kendi malınız kamyonlarKooperatifler Birliğince Almanya ve la bugün sevkediycrsunuz. Malınız be İtalyaya satılan pamuğun satış kıymeti, reketlı, alışverişiniz hayırlı olsun. fob Trabzon 42 kuruştur. Diyerek Atatürkün, biri de çiftçi Rekolte üzerine yapılacak tahminî kalkınması olan ınkılâblarını tebcıl et hesaba göre bu yıl Iğdır çiftçisi, pamu miş, Celâl Bayarın memleket ekonomi ğun maliyeti haric, 480,000 lira temettü sindeki azimkâr hamlelenni saygı ile an ve yahud Birliğe rral olan kıymetin dımıştır. şmda 78 80 bin lıra kâr almış olacak C. H. Partisi adına söz söyliyen kay tır. Bu hesabı, ^iftçınin ötedenberi âdet makam Ihsan Olgun da kooperatiflerin, edindıği (çiğitli Damuk satışı) na göre Iğdırın iktısadî ha>atında kısa bir za yapacak olursak, çiğitli kilosunun 13,7 manda vücude getırdikkri mutlu tebed kuruşa elden çıktığmı gbrürüz. Halbuki dülü canlandıran nutkunda, bu teşekkül kooperatiflerin kuruluşundan evvelki yıllerin memleket hacmindeki kıymetıni de larda, taranmış pamuğun kilosu haricde ölçerek: 180 190 kuruşa satıldığı zamanlarda bile, çiftçinin eline geçen para çiğitli ki Bir devletin bir ülkedeki hâkimiyeti, mutlak toprak hâkımıyeti değildir. losu başma azamî 12 kuruştu. Toprak üzerinde yaşıyan vatandaşlarm Dünya piyasalarındaki ehemmiyetli iktısadî, içtimaî, ilmî bü^ün ihtiyaclarının düşüklüğe rağmen Iğdır pamuğunun hal önlenmesi zaruridir. Bu ihtiyaclardan ve istikbalini sağlam esaslara bağlamak hangisi noksan kalsa, hâkimiyetin o cep kudretini gösteren kooperatifler birliği, hesi takviyeye muhlac demektir. Bugün ortak çiftçilerin sarsıl.naz sempati ve kü yaşayışm en başında iktısad hakimiyeti bağlılıklarını bir daha kazanmış bulungelmektedir. Bu kurumlarm ve koopera maktadır. tifkrin gayesi, memleketi istenilen gayeye yüceltmektir. Inegöl Belediyesinde faaliyet Demiş ve sürekü alkışlar, «Yaşasın İnegol (Hususî) Belediyemiz, şehAtatürk» avazeleri arasında Vali, fab rı süslemek için çok çahşmaktadır. Bu serikanm geniş avlu«una açılan kapıdaki ne köylerde bir fidanhk tesıs edildiği gıbi kordelâyı «hayırlı olsun» temennisile köy yollarının kenarları da ağacla süskesmiş ve koca avlu sel gibi akan haikla lendırilmiştir. Gelecek seneye bol mikyasbir anda dolmuştur. Burada koopera ta ağac yetıştirmek ve is*iyene de dağıttifler birliğinin yüklü on kamyonu süslü mak üzere tedbir alan belediyemiz, Huolarak harekete hazır bir safta duruyor susî Muhasebenin Anıerıkan usulü fidanlardı. Gerek ortaklar ve gerekse bütün lığının arkasında geniş bir sahada akasmerasime iştirak edenler, muntazam bir ya ve diğer emsali ağac fidanlan yetiş şekilde yüklenmiş balyaların taze güzel tirmiştir. liğini doya doya çrörüp alkışladıktan sonBelediyemizin bütçesi bu sene 27 bir ra, kooperatifler birliği binası önüne ge lira artarak 77 bin Hraya yükselmiştir linmiş ve kamyonlar Valınin huzurunda Bu sene itfaiye efradm: yangın mahalve alkış tufanı içinde güzel bir geçid ya line nakleden ikinci bir vas:ta ile İnegö parak Trabzona müteveccihan yola ko lün su tesisatı ıslah edilecrktir. Bilhass? yulmuşlardır. Köylerden gelen çiftçiler genc belediye reisimiz, bütün işlerin ba akşama kadar ka«abadan ayrılmıyarak şında bulunarak, yapılan yol, bahçe, kal davul zurnalar ve yerli müzik takımla dınm ve aile paik:nın inşaatını ve meyvî rile birlikte kooperatifin b'nünde teza fidanlığını kendisi kontrol ve daimî bi hürler yapmışlar, millî oyunlar oynamış nezaret altında bulundurmak sayesind< lardır. bu güzel işleri ba'armaktadır. Inegöl bı Kooperatif on tane kamyon aldı gidişle 5 sene içinde tanınmaz bir hale gı Devletin benzin fiatlannı düşürmekte recektir.