23 Haziran 1938 CUMHURİYET hnrpketler Ihtiyatların talimli ve idmanlı bulunması için Avrupa ordularının aldıklan tedbirler ve yaptıkları teşkilât bizde de tatbik edilmelidir Nekadar çok yeni silâh ve vasıta icad edilirse edilsin, harbi gene insan yapar. îngilizlerin «harb eden gemi dcğil insandır» sözii, denizde olduğu gibi, karada ve havada da doğrudur. Sılâhlann tekâmülü, tekniğin terakkisi, 'nsanın kıymetini azaltmamış, bilâkis artırmıştır. Gözle nişan alınan dünün topu ile ses ve ışıkla ölçme vasıta ve sistemleri, mesafe tahmin eden telemetre ve nihayet karışık nişan âletlerile atış yapan bugünün topu arasında, insanın hissesine düşen iş ve kıymet ne büyüktür. Hava harbinde, yalnız başına göklerde dolaşan bir avcı tayyarecisinin yüksek kıymet ve ehemmivetini düşününi'z. Korkunc bir silâh olan tankm mürettebatı, eğer bu silâhı kullanmağı bilmiyorlarsa, tank onlar için çelikten bir mezar olur. Soğukkanlı ve bilgili bir nişancının elinde olmadıkça makinelitüfeğin kocakarı zırıltısı denilen oyuncaktan farkı kalmaz. Karmakarışık makineler, cihazlar ve âletlerle dolu bir denizaltı gemisinı kullanmaktaki güçlükle bir yelken gemisini idare etmekteki kolaylığı rnukayese edince, bugünün harbinde adamın ehemmiyeti azalmış değil; artmış olduğunu kolayca takdir edebilirsiniz. ASKERI BAHİSLER Almanyanın haricî borcları Almanyanın haricî borclarının, ticaret erbabımız içm hususî bir ehemmi yeti bulunsa gerektir. İhrac ticareti mizde bugün için dahi mühim bir mevkii bulunan Almanya ile yeni bir ticaret anlaşması metni üzerinde müzake reler cereyan edeceği şu sırada bu memleketin haricî borcları hakkında ortaya konulan rakamlar alâka uyandırıcıdır. Rayhşbank direktörlerinden Eck'nin hazırladığı bir etüde göre, Almanyanın haricî borcları tutarı bugün için on milyar rayhşmark raddesindedir. Etüd sahibi raporunda bu borc miktarının geçen yılın şubatı zarfmda on milyar 800 mılyon ve 1930 yılında da, 26 milyar ravhşmark raddesinde olduğunu rapo runa ılâve ediyor. Gene raporun son larında Almanyanın haricî borclarmda seneden seneye ve oldukca süratli bir şekilde görülen azalışın altı milyarının ecnebi yaraların devaluasyonile temin edildiğinı de bildıriyor. Almanyanın 936 yılında klering he sabları dolayısile memleketimize borclu vaziyette kalmasımn iki memleket ticarî münasebatım inkitaa uğratacak vaziyetler ihdas ettiği ve bu halin u zunca bir müddet devam ettıkten sonra ancak 937 eylulünde bir anlaşmaya varıldığı malumdur. Yukarıdaki rakam lar. o günkü vaziveti sıkışıklığmı gayet açık olark göstermektedir. Haricî ticaretimizde gerek alıcı. gerekse satıcı oarak birinci mevkii işgal eden Almanyanın, haricî borclar vaziyetinin düzelmesinden muhakkak ki evvelâ biz memnuniyet duvmaktayız. HADiSELERiN RESiMLERi KÖŞg PENCERESİNDEN Deli deli deri, deri! ve tedbirler aranıyor. Fransızlar, talî bir çare olarak efradın yükünü hafifletmektedirler. Teçhizatı iist çanta, alt çanta diye ikiye ayınyorlar. Üst çanta azamî 10 kilo ağırlığmdadır ve fişekler, kazma kürek nev'inden bir âlet, çadır parçası ve bir günlük ihtiyat yiyeceği ihtiva etmek tedir. Erin diğer teçhizatını havî olan alt çanta, motörsüz kıt'alarda arabalarda motörlerde otomobillerde taşınmaktadır. Fransızlar, kundura meselesine de e hemmiyet vermektedirler. Kısa konçlu potinler, ya dolağa, yahııd düğmeli potura muhtacdır. Her ikisinin de mahzurları vardır. Çizme ağırdır; giyip çıkarması gücdür; hele kışın içine su geçtiği za man. Fransızlar piyadeye uzun konçlu potin giydirmeği düşünüyorlar. Fakat bunun da ıslahı lâzımdır: Çünkü uzun konçlu ayakkabı gijmeğe alışmamış olanlar, uzun yürüyüş vapmca kunduralar ayaklarını vuruyormuş. Fransız generali Baratier, kunduraya aid bu tafsilâtı verdikten sonra, ihtiyat piyadenin yürüyüş kabiliyetinin artırılması için, diğer memleketlerde olduğu gibi, daha esaslı ted F.G. birlere müracaat lüzumundan bahsedi yor. ÜNtVERSİTEDE Isviçrede muvazzaf ordu yoktur. Her En az fennî smıf olan piyadede dahi, îsviçreli milis hizmetine tâbidir. Bunla Tercüme edilecek kitablar însan en mühim harb unsuru olmakta de 20 yaşına gelince, smıf a göre 88 ilâ 102 Dün, Üniversitede Rektör Cemil Bil vam ediyor ve edecektir. Eskiden piya gün «Kur'a efradı mektebi» nde talim selin reisliği altında, Maarif Vekâlet: de, zabitlerinin pek yakından nezareti ve ve terbiye görürler. Sonra, 28 yaşına ka Neşriyat müdürü Faik Reşid Onatın iş sıkı sevk ve idaresi altında yanaşık ni dar her sene 11 ilâ 14 gün süren bir tirakile bir toplantı yapılmış, yüksek zamda harb ederdi. Bugün, bir manganın «tekrar» devresi geçirirler. 32 yaşında tahsil gencliği için ders ve müracaa erleri arasında bile aralıklar vardır. Her müstahfaz sınıfa geoen ihHyatlar da gene kitabı olarak tercüme edilecek kitablar erin, kumandasız ve emirsiz ne yapaca her sene 11 ilâ 14 gün talkn görürler. hakkında görüşülmüştür. Üniversite tercüme bürosu kitab ihğını bilmesi lâzımdır. Ayrıca bir piyade, Bu «tekrar» devTelerinde, hem askerin tiyacının süratle karşılanmasma me eskiden yalnız piyade ve süvari ile mü talim ve terbiyesi takviye edilir, hem de mur edilmiştir. Tahminlere göre, gelecadele ederken şimdi el bombası, makine alay, tugay, tiimen, tatbikat ve manevra cek ders yılı içinde 30 dan fazla kitabm litüfek, piyade topu, kara torpili, zehirli ları yapılır. Isviçrede ihtiyatlar ve müs tercümesi ikmal edilmiş olacak ve her gaz, tank, alev saçıcı, tayyare gibi yeni tahfazlar, bu müddeller haricinde atış ce sene bu miktar daha çok artacaktır. silâhlar ve vasıtalara karşı harb etmeği miyetleri tarafmdan tertib edilen atış taCoğrafya Enstitüsündeki bilmek mecburiyetindedir. lim ve müsabakalarına, yürüyüş, kayak imtihanlar bitti Sonra, nakil vasıtalarının çoğalması ve karakol yarışlanna iştirake mecbur Üniversite Edebivat Fakültesi Coğve ucuzlaması, sulh zamanında herkesin durlar. Ayrıca askerî cemiyetlerin tertib rafya Enstitüsünde ikinci smıfa mah bu vasıtalardan istifade etmesini kolay ettiği talimler, konferanslar, müsabaka sus olan teks imtihanları bitmiş, im laştırdığı için, bilhassa şehirler ahalisinin lar vardır ki tamamüe ihtiyarî olmalarına tihana giren 52 talebeden yalnız iki tayürüyüş idmanı hiçe inmektedir. Harbde rağmen, bunlara iştiıak edenler pek çok lebe muvaffak olmuştur. ise, mahdud motörlü tümenler haricinde, tur. Böylece Isviçre ordusu, beden kabiTıb Fakültesi dekani en büyük kuvveti teşkil eden piyadenin liyeti bakımmdan, daima seferberliğe haTıb Fakültesi dekani Nureddin Ali yürüyüş kabiliyeti mühim rol oynar. Yu zırdır. temmuzun başında tedavi için Vişiye karıda saydığımız muhtelif vasıtalara karItalyada, askerliğe hazırlık çalışma gidecektir şı muharebe bilgilerini bir tarafa bırakları da, askerlik sonrası talim ve terbiye DENİZ tŞLERÎ sak bile, piyadenin yürüyüş mukavemeti, işleri de, General Grazioli'nin idaresi alyalnız başına en ehemmiyetli bir âmildir. Cumhuriyet bayramı için tındadır. Bütün ordularda olduğu gibi, İş nihayet onun bacağına dayanır. BuraItalyada da, ıhtiyatların talim ve terbiye Denizbankın hazırlığı da da insan silâhtan daha ehemmiyetli bir için silâh altına alınması keyfiyeti hari Denizbank, Cumhuriyetin on beşinci unsur olur. cinde, 32 yaşına kadar olan ıhtiyatların yıldönümünde denizlerimizde bayra Sözün kısası, silâhlar kendi kendine her cumartesi günleri toplanıp talim gör mın fevkalâde bir şekilde tes'ıdi için harb etmediğine ve insanlar tarafmdan meleri mecburidir. Bunlan, ihtiyat kıt'a geniş bir program hazırlamaktadır. M. TURHAN TAN kullamldığına göre, harbde en mühim lar kadrolarının yardımile faşist milisleri Gelecek seyyah kafileleri kuvvet insandır. Binaenaleyh muvaffa idare eder. Bu cumartesi talimlerine maTemmuzun otuzunda Roma vapurile kiyet için insan unsurunun iyi yetiştiril zeretsiz gelmiyenler, evvelâ 50 liretten şehrimize 700, 2 ağustosta da Marko miş olması şarttır. Halbuki muvazzaf or 1000 lirete kadar para cezasına, teker poli vapurile 500 seyyah gelecektir. dularda hizmet müddeti iktısadî sebeb rürü halinde bir seneye kadar hapis cezaBir seyahat geri kaldı lerle indirilmiştir. Bir buçuk veya iki se sına çarpıhrlar. Bunlardan işçi olanlara Hacıosman bayın ve Ipsala cinayetleTürk Yunan Ticaret Ofisinin Hellas ne, gittikçe güçleşen ve çeşidleşen asker izin vermiyen patronlar ve firma direk rinin son safhasını tesbit eden tahkikat vapurile memleketimize tertib ettiği liği öğrenmeğe ve öğrenilen şeyleri ref törleri olursa, cezayı bunları yerler. Böy seyahat, bu vapur acentasının tatili faBelgrad Kral Piyer Belgradda açylan Beynelmılel Havacılık sergi • evrakı, dün Ipsaladan gelmiştir. leks Kalinde yapmağa kâfi değildir. Mu lece ttalya da 12 smıf ihtiyat efradı, mu aliyet etmesi yüzünden geri kalmıştır. sinde teşhir edilen bir tayyarenin pilotluk mevkiinde. Vaziyete nazaran, Ali Rıza ile Mu a vazzaflık müddetinin kısalığmdan doğan vazzaflar gibi derakab harb edebilecek hiddin arasında ölüm hâdısesine takad * EVKAFTA mahzurların önüne geçmek için, hemen bir halde bulunurlar. düm eden dakikalarda, dikkate değer bir hemen bütün milletler, askerlik öncesi, sahne geçmiştir. Mütevelli imtihanları Almanyaya gelince, burada da ihtiyataskerlik sonrası talim ve terbiyeye, anCinayete şahid olanlann ifadesîne go* Cemaatler tarafmdan idare edilmektrenmanlara ehenur.iyet veriyorlar. As lar, davet zamanları, devreleri ve müd te olan bazı vakıflara mütevelli tayini re, Ali Rıza, Muhiddine rastlayınca, o kerlik öncesi talim ve terbiyenin gayesi, detleri, tamamile ordu başkumandanımn için başlanan imtihanlara İstanbul Vanun kulağına eğilerek: gencliği daha mekteblerde iken askerliğe keyfine bırakılmış olan talim ve terbiye kıflar Başmüdürlüğünde devam olunu Arkadaş! Gel vazgeç şu kadmdan. hazırlamak ve orduya yarı yetişmiş bir devreleri için, silâh altma çağırılırlar. Bu yor. Dünkü imtihanlara da 50 mütevelÇocuklarıma acı! Sonra, hem sana, hem halde teslim etmeklir. Askerlik sonrası resmî çalışma haricinde «Soldatenbund» li namzedi iştirak etmiş, Tevcih komisbana yazık olacak! demiş, Muhiddin de talimlerin ve antrenrnanların maksadı ise, denilen geniş ve bütün memlekete şamil yonu tarafmdan on sual sorulmuştur. büyük bir soğukkanhlıkla: ihtiyatlan daima talimli ve idmanlı bu askerî cemiyet, ıhtiyatların talim ve ter Benim onunla alâkam yok! cevalundurmaktır. Bu iki hizmete ehemmiyet biyelerini, idmanlarını, harb bilgilerini ar Sokağa su dökerken pencerebını vermiştir. den düştü vermiyen memleketlerin, yarınm harbinde tırmağa çalışır. 1921 senesi başındanberi Fakat bu cevab, Ali Rızayı tatmin etordudan terhis ve ihtiyat smıfma nakleFatihte Sofularda Tayyareci Orhan çok zahmet çekecekleri muhakkaktır. memiş, katil gözündeki gözlüğü cebine dilmiş olan bütün subaylar, gedikliler, er sokağmda 22 sayılı evde oturan 16 yaşkoyar gibi yaparak, seri bir hareketle taZamanımızm ordulan, harbde bir mil başlar ve erlerden mecburî askerlik hiz larında Salih kızı Nuriye, evvelki gün bancasını çıkarıp, Muhiddine ateş etmiş letin eli silâh tutan bütün ferdlerinden, metini bitirmemiş olanlann hepsi, bu ce saat 16,40 ta evinin orta kat pencere vc onu öldürmüştür. kadınlarından, çocuklarından, ihtiyarla miyete girmeğe mecburdurlar. Cemiyetin, sinden su leğenini dökerken muvaze rmdan da istifade edecektir. Onun için, nesini kaybederek sokağa düşmüş, ağır' ordunun büyük birliklerine uygun teşkılâTramvayın altında kalan surette yaralanmıştır. muvazzaf orduların hemen arkasından, tı olduğu gibi, nerede 50 kişilik ihtiyat ve küçük çocuk ihtiyatların fazlasmdan mürekkeb yeni müstahfaz grupu varsa, orada Kama Dün saat 13,30 da Aksaraydan Yeditümenler, kolordular teşkil edilecektir. radschaften denilen bir şubesi vardır. ka çıkarmak ve bu ihtiyatlardan teşkil ekuleye gitmekte olan vatman SüleymaEn gene, binaenaleyh en iyi talimli ve en 4 l Böylece cemiyetin teşkilâtı mahallelcre deceği fırka ve kolorduları, 1914 te olnm idaresindeki 70 numaralı tramvafazla idmanlı ihtiye tlar, muvazzaf kıt'ayın arkasma takılı 405 numaralı römorve köylere kadar girmiştir. Bu 50 kişilik duğu gibi kısmen, daha ilk haftalarda lara ve onlann depolarına almacağından harbe sokmak imkânını elde etmeğe ça ka sağ tarafmdan binen, 9 yaşında gruplar, prensip itibarile orduda mensub yeni teşkil edilecek ihtiyat alaylar, mu Engin ismindeki çocuk, Aksarayda ışmaktadır. bulundukları sınıflara ayrılır ve oturdukvazzaflıktan çıkalı hayli zaman geçmiş Cellâdçeşmesi önüne geldiği vakit Almanyanın kabul ettiği usul, bizim ları mahalle ve köylere göre teşekkül eerlerden teşekkül edecektir. Bu erlerin tramvaydan atlamak istemiş, fakat eski redif teşkilâtımızın daha mükemmeliaskerliği biraz unuttuklarını bir tarafa derler. Senede dört defa yapılan mecbutramvay altında kalarak sol bacağı ezildir. miştir. bırakalım, bütün şebir vt kasaba çocuk rî toplantılarda talim ve terbiye, atış ve AvTupa milletlerinin askerlik öncesi talarınm ve bir kısım köylülerin yürüyüş konferans yapılır. Böylece, bu ihtiyat ve Ihtiyara çarpan kamyon idmanları hiç de iyi olmadığına şüphe müstahfazlar, tamamıle harbe hazır bir im ve terbiye sistemlerine tevfikan mekhalde bulundukları gibi, seferber edildik eblerde, kız ve erkek çocuklara askerliğe Dun sata sekizde Fevzipaşa caddesinyoktur. Bunlar, hayli ağır silâh ve teçhiden geçmekte olan (Silivri 12) plâkalı zat altında ezilecek ve ise yaramıyacak leri zaman, ayni alaylara, hatta ayni bö hazırlık dersleri ve talimleri göstermek lüklere verilirler ki bu nokta çok mühim usulünü kabul eden memleketimizde, bir ve şoför Yusufun idaresindeki kamyon, lardır. Meğer k epey uzun bir idman > caddeyi süpürmeğe gelen çöpçü Ma de askerlik sonrası talim ve terbiye teşkidevresi geçireler. Fakat acaba hâdisat dir. nastırlı 63 yaşında Halide çapmış, ba ve düşman buna müsaade eder mi? Böylece Almanya, seferberlikte bir âtı yapılması lâzımdır. şmdan yaralamıstır. Yaralı hastaneye AB1D1N DAVER Avrupada bu mahzura karşı çareler muvazzaf tümene mukabil üç ihtiyat fıri Londra Ingılız Hükümdarları ve hanedan azası Askot at yarışlarında. kaldırılmıştır. avallı bir adam var, çocuk yuncağı satar. Fakat bu oyuncaklar rendelenmemiş tahtalardan yapılmadır, bugüne göre gülünc şeylerdir. Bununla beraber sokak aralarında alıcıları yok değildir. Annesinin eteğine yapışarak arsız arsız ağlıyan miniminilerden çoğu o çiy boyalı arabaları, çarkıfe lekleri görünce gülümsemekten geri kalmıyorlar ve bir tanesine sahib olmak için yeni bir feryad koparıveriyoralr. Adamcağızm atölyesi ne biçimde, bilmem. Lâkin bütün sermayesini kucağında taşıdığı belli. Ev kirasını, çoluğunun ço ' cuğunun gıdasını rrep bu basit sermayeSabiha Gökçene. Belgraddan aynhşında. takib edeceği yol hakkında izahat den çıkaracağı kazancla temin edecektir. Oyuncaklanna sarılışında, «arabalar, verilirken. (yanında ilk Yugoslav kadın tayyarecisi Madam Tomiç karyolalar, atlar, filler» diye bağınşmda hep o ümidin ve o ıstırarm sesi duyulur. İşte bu adamm dün bir düzine çocut tarafmdan çevrildiğini, «deli, deli» çığlıklarile maskara edilmeğe çalışıldığını gördüm. Biçare oyuncakçı, haylâz ve yaramaz çocukların dilden ele geçerek sermayesine zarar verebileceklerini düşündüğünden olacak ki bütün dikkatini ku « cağmdaki şeylere bağlamıştı, sağır bir tevekkül içinde muhasara hathnı yanp uzaklaşmağa saVaşıyordu. Bir aralık çocuklardan biri küstahlığını çoğalttı; «deli, deli» diye bağırarak oyuncaklardan birini çekti, düşürdü, sağır tevekkül şimdi meyus bir çılgınlığa münkalib olmuştu, oyuncakçı küfürler savura savura hamle yapıyordu, önüne gelen çocuğu tekmeliyordu. Bu çılgın hamlenin bana meşhur fatiK Sabiha Gükçen Yugoslav hava kııvvetleri zabitanile musafaha ediyor Giyyom'u hatırlattığım söylersem güler misiniz, bilmem. Malum ya. O, Ingiltere* yi Fransadan geçerek zapteden kudretli bir hükümdardır. Evvelce Normandiya dükası idi. Çok şişman, ensesine kadar kel ve pek çirkin olmakla beraber devrinin en akıllı şahsiyetlerinden, en seçkia diplomatlarından ve demir iradeli taci darlanndan biriydi. Ingiltereyi istilâ sırasında bir kaleyi muhasara ederken içeridekiler kalenin sağlamlığına güvenerekonunla: «Deri, deri!» diye eğleniyorlardı. Giyyom, kaynatasınm tabak oluşuna telmih edilerek yapılan bu istihzadan son derece gazaba geldi, mümkün olan ve olmıyan çarelere başvurarak kaleyi ele geçirdi, kendisini «deri, deri» avazesile tezyif eden binlerce adamın kollarını kırdırdı, ayaklarını söktürdü ve hepsini birden o vaziyette kurdlar, kuşlar yesin emrileDeğerli tayyarecimiz Sabiha Gökçen, Belgrada muvasalatında sefaret bir kıra attırdı. erkânı ve karşılayıcıları arasında Tarih bu vakıayı yazarken fatih Giyyom'u vahşetle itham etmek ister ve onun harb rutsağı sayılmak lâzım gelenlere karşı kol kırdırmak, bacak söktürmek gibi cezalar tertib etmesini hoş görmez. Fakat sekiz on çocuğun uslu bir satıcıyı «deli, deli» çığlığile gerçekten deliye çevir diklerini görünce ben fatih Giyyom'u mazur tanımak zorunda kaldım. Ne olsa o da insan, binlerce ağızın deri, deri diye günlerce bağırması onu da elbette deliye çevirmiştir!.. Ipsala cinayetine aid tahkikat evrakı geldi