14 Mavıs 1938 f T e r b i y e bahisleri j Çekoslovakyada halk terbiyesi Yazan: SELİM SlRRl TARCAN 1918 yılı ilkteşrininin 28 inci günü Büyük Harbi kazanan Müttefikler Bohemya, Moravya, Silezya ve Slovakyadan teşekkül eden Çek devletinin istik lâlini tanıdı. Böylece demokrat (Çekoslovak) cumhuriyeti teessüs etti. Millet meclisi kuruldu ve viicude getirilen kanunu esasinin birinci maddesi şu oldu: «Siyasî hakimiyet kayıdsız, şartsız milletindir.» Bu hakkı kullanabilmek için milletin tenevvür etmesi esas olduğundan askerî seferberlik biter bitmez hür yaşamak azıtıinde olan Çekler derhal maarif sefer berliğini ilân etmişler ve yedisinden yetmişine kadar halkm talim ve terbiyesi hem devletin, hem milletin ilk önemli vazifesi olmuştur. Çekoslovakyanm nüfusu 13,613,172 dir. Bu nüfusun 6,559,503 ü erkek, 7,053,669 u kadındır. Etnografya noktasından bu nüfus şöyle taksim edilebilir: 8,760,937 Çekoslovak ve bu mıktarın yüzde altmış beş buçuğu Çek, yüzde kırk beş buçuğu Slo vaktır. Çekoslovakyada 3,123,568 Alman, 745,431 Macar, 461,849 Rus, 180,855 Yahudi, 75,853 Polonyah vardır. Din itibarile 10,384,833 Rumen katoliği, 535,450 Yunan katoliği, 990,319 protestan, 354,342 Musevî. Halkm yüzde kırkı çiftçi, yüzde otuz iiçü küçük san'at erbabı, yüzde onu tüccar yüzde beşi serbest meslek erbabıdır. Siyaset itibarile yüzde kırk beşi cumhuriyetçi, yüzde kırk biri komünist, yüzde otuz biri halkçı, yüzde yirmi dokuzu sosyal demokrat, yüzde yirmi sekizi sosyalist, yüzde on üçü millî Alman, yüzde on üçü de millî demokrattır. 1926 27 tahsil yılında Çekoslovakyada 14,158 ilkmekteb vardı. 1921 ista tistiklerine nazaran Çekoslovakya hududları dahilinde okuyup yazma bilmiyenlerin miktan söyle idi: Bohemva'da yüzde iki buçuk, Sılezya'da yüzde üç bu cuk, Moravya'da yüzde üc, Slovakya da yüzde on beş, Rus Sübkarpatlarda yüzde elli idi. Çekoslovakyada halk talim ve terbi yesi Ondokuzuncu asrın iptidasında başlamıştır. Hürriyetin temeli talim ve terbiye olduğunu bılen bu millet her vasıta ile halkı cehaletten kurtarmayı kendisine gaye bilmiştir. Kütübhaneler, tivatrolar, muvakkat kurslar, seyyar konferansçılar, mekteb ler, müzeler hep bu maksadla tesis edilmis, bütün millet şu fikre bağlanmıştır: «Yalnız talim ve terbiye sahibi olan bir halk hakikaten hür olabilir.» 1927 yılmda Çekoslovakyada 15 halk üniversitesi vardı. Bunlar bir hususî kanunla Kültür Bakanlığından ve belediyeden tahsisat ahyorlardı. Bu 15 üniversitenin 5 inde köylü kızlan için pansiyonlar da vardır. Halk yüksek mektebleri veya halk iiniversiteleri admı tasıyan bu müesseselere şöyle bir gb'z atalım: 1 Pra^'da: Millî terbiye ve miîlî kültürün tekâmülüne hizmet eden (Jean Hus) mektebi. Bu müessese 1913 te kurulmustur. (Masaryk) millî terbiye evi, devlet ve belediyeden tahsisat al maktadır. Aksam kursları yapılır. 1918 den 1919 a 20 trimestr ve on sömestr zarfında 54,589 saat kurs yapılmıştır. Halk en çok müzik kurslarına rağbet etmektedir. Bu iki sene zarfında herbiri 40 dakika devam etmek üzere 47,456 ders verilmiştir. Dil kursları: 16,848 saat ders verilmiştir. 1918 1919 yılmda bu kurslara 21,653 kişi devam etmiş. Muhtelif kültür şubelerinde 277 öğretmen vazife görmüştür. Bu müessese bir yıl içinde 72 konferans, 546 konser, 86 terbiyevî sinema filmi göstermiş, cem'an 704 toplantı yapmıştır. 2 (Pilzen) halk üniversitesi, 1918 de Halk Üniversite Muhibleri cemiyeti tarafından tesis edilmiştir. Bu üniversite Millî Kültür ve Terbiye Bakanlığı ve (Pilzen) şehri belediyesinden tahsisat almaktadır. Hem gündüz, hm akşam kursları vardır. (Leylî talebe yoktur). Bir yılda muhtelif şubelerde 18 sömestr tedrisat yapıhr. 1928 yılına kadar on sene zarfında 36,800 saat kurs yapmıştır. Burada en çok rağbet gören amelenin teknik tedrisatıdır. Amele 14,600 saat teknik ders görmüştür. Dil kurslan ise 9,500 saat sürmüştür. 1919 dan 1928 yıhna kadar bu üniversiteye devam eden amelenin miktan 32,335 tir. 3 Moravska Ostrava'da (Ma saryk) halk yuksek tedrısat mekte bi. 1920 de kurulmuş ve bu mektebin de hem Maarıften, hem Belediyeden tahsisatı vardır. Yalnız akşam kurslan var dır. 1928 yılına kadar sekiz sene zarfında 21,744 saat tedrisat yapılmıştır. Ve 20,628 kişi bu kurslara devam etmiştir. Müessesede 1927 de 16 münakasah konferans verilmiş, 55 konser tertib edilmiş, 119 toplantı yapılmıştır. 4 Brno'da Komensky halk yüksek tedrisat mektebi. 1923 te kurulmuş olan bu mektebe 1927 ye kadar dört sene zarfında 52,000 kişi devam etmiştir. Maa rif ve belediyeden tahsisat almaktadır. 5 Bratislava'da 1926 da halk yüksek tedrisat mektebi kurulmustur. Burada kurslar akşamlarıdır. Ticaret ve müzik kurslan çok rağbet görmektedir. 6 Hradec Kralove'de (Masaryk) halk yüksek tedrisat mektebi 1920 de açılmıştır. Akşam kursları vardır, halka şu dersler gösterılir: Medenî bilgiler, hıfzı sıhhat, güzel san'atlar, musiki, tabiî ilimler, jimnastik ve millî kültür. 7 Yihlava'da Havliçek halk yüksek tedrisat mektebi 1927 de Halk Üniversite Muhibleri Cemiyeti tarafından açılmıştır. Yalnız akşam kurslan vardır. Halka şu dersler gösterilir: Hıfzı sıhhat, tabiî ilimler, tarih, coğrafya, ticarî ilimler, ecnebi dilleri, jim nastik. 8 Prag şehri halk yüksek tedrisat mektebi, 1927 de açılmıştır. Maarif ve belediyeden tahsisat almaktadır. Bu müessesede tedrisat iki senedır. Burada sosyoloji, siyasî ve adlî ilimler tedris edilir. 9 Prag'da amele için yüksek sosyalist mektebi. 1896 da kurulmustur. Kurslar akşamları yapılır, yazın gündüzleri de ders görülür. Okunan dersler: Tarih, ictimaî meseleler, amele hakkı, teknik meseleler, eçnebi diller ve jimnastik. 10 Prag şehrinde merkez amele yüksek millî sosyalist mektebi. 11 Krocehlavy'de halk yüksek mektebi, 12 Prag'da serbest köylü yüksek tedrisat mektebi. 13 Brno'da serbest köylü yüksek tedrisat mektebi. 14 Eberhard'da serbest köylü yüksek tedrisat mektebi. 15 Kyselka'da halk ziraat enstitüsü. Bütün bu irfan ocaklarının gayesi amelî ve tatbikî usullerle halkm bilgisini artırmak ve onların fikrini, ahlâkını ve bedenini kuvvetlendirmektir. Dün Sofyada mühim mülâkatlar yapıldı [Bastaraft 1 inci sahifede] Başvekilimiz bu sabah şehrimizde CUMHURIYET PENCERESİNDEN Bir düğüm meselesi ir düğüm meselesine kanştım. Bakınız, nasıl?.. Sekiz sene evvel bilgisine itımad ettiğim dostlanmdan biri bana bir mektub yazdı, mekteblerde okunan riyaziye kıtablarından birinde Fransızlann Noeud, İngilizlerin Knot dıye kullandıklan kelimenin ukde olarak tercüme olunduğunu, halbuki bahrî mikyaslar arasında «ukde» bulunmadığını bildirdi. Sıyasetten olduğu gibi riyaziyeden de anlamadığım halde bu cüz'î alâkalanmaktan geri kalmadım, aldığımı satmak kabilinden keyfiyeti şu sütuna geçirdim ve «ukde» diye bahrî bir mikyas yoktur, hükmünü savurdum. Ertesi gün bir riyaziye muallimi imzasile uzun bir mektub aldım, imza sahibi nazik bir zat. Tatlı bir ifade ile bana yanıldığımı ihtar ediyor ve Noeud'nün denizcilik istılâhlarından biri olup milin yüz yirmide birini teşkil ettiğini bildiryor, bay öğretmen, ifadesini tevsik için Lârus'daa şu ibareyi almıştı: «Un noeud represent le 1/120 du mille» Şu hale göre benim fıkramda çıkan: «bir geminin şu kadar ukde yürüdüğünü söylerlerse şaşmıyalım» şeklindeki sözler gülünç oluyordu ve hatâmı düzeîtmek lâîjımgelivordu. Ilkin biraz ingilizce geveliyen oğluma danıştım, onun lugat kitabmdaki Knot kelimesine baktım, şöyle bir tarif gördümj; «Measure of speed of a ship, about 6080 Peet in one hour!» Oğlumun tercümesine göre bu tariften türkçe olarak şu mana çıkıyor: Not, bir geminin sürat ölçüsü olup aşağı yukan sa* atte 608G kadem mukabilidir. Noeud veya not olsun bu kelime türkçe düğüm, arabca ukde demek olduğundan riyaziye muallimi dostumun haklı olduğu anlaşıhyor. Fakat bir mesele var: Denizcüer her hangi bir geminin süratini ifade için şu kadar ukde gidiyor, derler mi, demezler mi?. Yahud türkçede bahrî mikyas olarak düğüm kelımesi kullanıhr mı, kullanılmaz mı? raklarında mihmandar tayin edilen orta elçilık müsteşarı Popof ile başkâtıb Şabof tarafından selâmlanmışlardır. Türkiyenin Sofya elçisi Berker de kendilenne Dragoman istasyonunda mülâki olmuş tur. Hususî tren Dragoman istasyonunda kısa bir tevakkuftan sonra hareket etmiş ve Sofya garına saat 9,55 de girmiştir. Garda kendilerini Başvekil ve Hariciye Nazın Köse İvanof ile bayanı, Kralın mü messıli, hükumet azası, Sofya belediye reisi İvanof, Balkan antantı orta elçileri Hariciye Nezareti siyasî işler direktörü, Türk Bulgar dostluk cemiyeti reisi profesör Steyanof, Sofya'daki Türk kolonisi ve diğer birçok zevat karşılamıştır. Sofya garı defne dallarile ve Türk ve Bulgar bayraklarile süslenmişti. Bir müfreze selâm resmini yapmıştır. Tren istasyona girerken muzika Türk ve Bulgar marşlarını çalmıştır. Takdim merasiminden sonra Başvekil Celâl Bayar ile Köse îvanof yanlannda Harbiye Nazın general Daskalof olduğu halde müfrezeyi teftiş etmişlerdir. Müteakiben Türk misafirler yanlannda Başvekil Köse İvanof olduğu halde gardan çıkarak Türkiye elçiliğine gitmişlerdir. Saat 10,30 da B. Celâl Bayar ile doktor Aras yanlannda mihmandarlan olduğu halde saraya giderek ziyaret defterini imzaladıktan sonra Başvekil Köse îvanof'u ziyaret etmişler ve bir müddet sonra da B. Köse İvanof bu ziyareti Türkiye elçiliğinde iade eylemiştir. Celâl Bajar ve Tevfik Rüştü Aras, müteveffa Kral Aleksandr'ın mezarını ziyaret edıyorlar Başvekilimiz Kral Boris tarafından kabul edildi Sofya 13 Anadolu ajansınm hususî muhabiri bildiriyor: Sofya'da Bulgar hükumetinin misafiri bulunan Başvekil Celâl Bayar ve Hariciye Vekıli Dr. Rüştü Aras, bugün saat 12 de Sa Mejeste Kral Hazretleri tarafından kabul buyurulmuşlar ve nezdlerinde uzun müddet kalmışlardır. Saat 12,15 te Vramia sarayında Başvekilimiz ve Hariciye Vekilimizle bütünT ü r t * heyeti Majeste Kral hazretlerinin öğle yemeğinde misafiri olarak bulunmuşlardır. Yemekten sonra, Kral Hazretleri Başvekilimizle bir tarafa çekilerek uzun müddet görüşmüşler ve sonra kendilerine ayrı ayrı iltifat ederek bütün heyeti murahhasa erkânı ile konuşmuşlardır. Başvekilimiz, Kral Hazretlerine A tatürkün selâm ve muhabbetlerini arzet miş ve Sa Majeste de bilmukabele en samimî muhabbet ve hürmetlerinin Reisi cumhura arzma Başvekilin tavassutunu rica etmişlerdir. Kral Hazretleri Başvekil Celâl Bayara kendi imzalarile bir resimlerini ve Ba yan Bayara aynca bir hatıra vermişlerdir. Majeste Kral ve Kraliçenin vermiş oldukları öğle yemeğinden sonra, Türkiye Başvekili ve Hariciye Vekili, M. Köse İvanof'la beraber, şehirde bir gezinti yapmıslar ve oradan istasyona gitmişlerdir. Başvekil Celâl Bayar ve Hariciye Vekili Dr. Rüstü Arasla Türk heyeti aza sı, saat 16,30 da ekpresle hareket eylemişlerdir. Türk Vekilleri, istasyonda Kralı temsil eden başyaver General Tzanev'le başkâtib M. Panov, Bulgar Başvekili Köse İvanof, bütün hükumet azası, Balkan devletleri elçileri, Hariciye Nezareti erkânı, Polis müdürü, Sofya De miryolları müdürü, Türk elçiliği memurları, Bulgar Türk cemiyeti reisi ve daha birçok resmî zevat tarafından selâmlanmıstır. Sancak ve mızıka ile bir ihtiram bölüğü askerî selâm resmini ifa etmiş ve Başvekil Celâl Bayar tarafından teftiş olunmuştur. Trenin hareketinden evvel iki Başvekil samimî surette el sıkışmıslardır. Türkiye Başvekilini ve Hariciye Vekilini, Polis direktörü, Bulgar Demiryolları direktörü, Protokol şefi ve Türk Vekillerinin mihmandarlığına tayin edilmiş Hariciye memurlarile Türkiyenin Sofya elçisi Berker hududa kadar geçirmişler dir. SELİM SIRRI TARCAN f İnönü şehidliğinde yapılan merasim J Bulgar Başvekilinin beyanatı Sofya 13 Türkiye Başvekilile Hariciye Vekilinin Sofyayı ziyareti müna sebetile, Bulgar Başvekili Köse İvanof Anadolu Ajansına aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: « Bugün, komşu ve dost Türkiyenin iki güzide devlet adamının ziyaretinden dolayı çok bahtiyanz. Kısa olmakla beraber bu ziyaret, memleketlerimiz arasında mevcud dostane münasebetlerin ve iki hükumetin bu münasebetleri daha ziyade samimî bir hale getirmek azimlerinin yeni bir bürhanıdır. Bulgar milletinin ve be Merasimde hazır bulunanlardan bir grub Eskişehir, (Hususî) Aziz ve mukaddes şehidlerimizin hatıralarmı tebcil için «İnönü şehidliği» nde muazzam merasim yapılmış ve bu merasime Kütahya, Eskişehir, Bilecik, Söğüd, İnönü Türkkuşu ve sair yerlerden gelen heyetler iştirak etmiştir. Pazarcık, Bozöyük, İnönü ve yakın köylerden binlerce halk daha bir gün evvelden merasim mahalline akın etmeğe başlamıştır. Eskişehirden gelen iki tayyare filosu âbide üzerinde alçaktan uçmak suretile merasime iştırak etmiş ve bütün trenler âbide karşısmda durarak düdük çalmak suretile şehidlerimizi selâmlamışlardır. Merasimden sonra Bozöyük belediyesi tarafından Akpmar köyünde davetlilere bir kır yemeği verilmiştir. nim Türk milletine karşı hissettiğimiz ha kilâtı mümessilleri tarafından çok parlak raretli samimî sempati hislerine tercüman tezahürler ve alkışlarla istikbal edilmiş olmasını Anadolu Ajansından dılerim.» lerdir. Birçok hatiblerce Türk Yugoslav Basvekilimizin Bulgar ajansına dostluğu, ittifakı, Balkan Antantı ve bunun cihan sulhü üzerindeki tesirleri harabeyanatı Türkiye Başvekili Celâl Bayar, Bul retli nutuklarla ileri sürülmüştür. Nutuklar bittikten sonra Başvekilimiz gar Ajansı vasıtasile, Bulgar matbuatına yanlannda bulunan doktor Stoyadinoviç'e aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: « Bulgar Kraliyet hükumetinin na hitaben: «Ben de kürsümüze çıkıyorum» zik daveti üzerine, Belgraddan dönerken diyerek ayağa kalkmışlar ve «Dikkat etSofyada tevakkuf etmeyi kendımize bü tiniz mi? Kürsünüze demiyorum, kürsüyük bir zevk bildik. Güzel hükumet mer müze diyorum» dedikten sonra muttasl kezinize bu kısa ziyaret, Bulgar Başve alkışlarla kesilen uzun ve siyasî bir nutuk kili Ekselans Köse İvanof'la daha geniş irad etmişlerdir. Bu nutkun mühim kısımbir surette tanışmaklığımı mümkün kıldı. larını aşağıda bildiriyorum: Doktor Arasla birlikte, Ekselans Köse «Şu dakikada Yugoslavya'nm kalbi iiİvanof'la memleketlerimizi alâkadar eden zerinde bulunuyorum. Çünkü milletlerin meseleler hakkında gö>"üş teatisinde bu mukadderatını ellerine almış olan partilunmak fırsatını bulduk. ler o milletlerin kalbi demektir. Partilerini Bu noktayı da aydmlatmak için deniz Bizi minnettar bırakarak iltifata gar ve onlara mensub olanların çok elemleri ticaret mektebine gıttim, muhterem mualkeden Majeste Kralın yüksek teveccüh vardır, meşakkatleri vardır, fakat ayni zalımlerle temas ettim, derdimi anlattım. Onlerine nailiyetle çok bahtiyar olduk. manda büyük satısfaksiyonları da vardır. Kraliyet hükumeti ve bütün halk, bize Memleketlerinin hayrına programlarını lar büyük bir lutufkârlıkla bu mevzuu tahçok dostane iyi kabul gösterdiler. Bize ib tatbik edebildikleri gün bütün bu elemler lil ve tenvir ettiler. En son çıkan ingilizce zal edilen dostluk nişanelerinden dolayı gider, bu meşakkatler unutulur ve onların lugatte not kelimesi için yazılı olan şu satırları bana gösterdiler: çok mütehassisiz. yerine büyük bir satisfaksiyon başlar. «The knot in navigation the unit of Bütün dostane tezahürlerin, memleket «Bir partinın millî hayatta yer alabilmesi speed in one nantical mile per hour and in lerimiz arasında mevcud iyi komşuluk için o partinin tarihi cok kuvvetli olmak "L" münasebetlerinin birer bürhanı ve Bul lâzımdır. O tarih milletlerine yaptıklan callecd a knot; İbareyi şu şekilde tercüme ettiler: Not, garistanm Balkanh komşularile işbirliği hizmetle ölçülür. Yugoslavya radikal paryapmak zihniyetinin teyidi olduğu inti tisi ise bu hususta temayüz etmiştir. Fakat gemicilikte saatte bir deniz mili süratin vahididir. Kendilerine sordum: baile Bulgaristanı terkediyorum.» partilerin, bu meziyetlerin yanı başında, Bır geminin süratini ifade için, meBulgar gazetelerinin neşriyatı muvaffakıyet âmili olan esaslı bir unsura selâ, saatte şu kadar ukde veya düğüm giSofya 13 Bulgar gazeteleri, Tür ihtiyaçları vardır. O da parti şefinin liyakiye Başvekili Celâl Bayarla Hariciye katidir. Ben içimden gelen bir heyecanla diyor, denir mi? Cevab verdiler: Vekili doktor Tevfik Rüştü Arasın Sof radikal partinin dostum doktor Stoyadino Hayır. Böyle bir söz yoktur, gemileyayı ziyaretine uzun sütunlar tahsis et viç gibi muktedir bir reise sahib olmasını rin süratini bildirmek için şu kadar not gimekte ve birçok fotoğraflar neşretmekte takdir ve tebrike lâyık buluyorum. diyor, denilirse de bundan bir milin yüz dirler. «Yugoslavya topraklarma ayak bastıAkşam gazeteleri, ilk lefsirleri de yap ğımız anda mazhar olduğumuz yüksek yirmide biri anlaşılmaz, mutlaka mil anlaşilir. maktadır. mısafırlık karşısmda kalbimiz şük Görülüyor ya; bir düğüm meselesi beSlovo gazetesi yazıyor: ran hissile dolu iken gözlerimiz de mem«Garbî Avrupada hüküm süren dip lekette husule gelen refahı seyrediyordu. nim gibi iki dördü dokuz olarak toplıyabilomatik faaliyet, şimdi Balkanlara yayıl Bu refah kolay vücude gelmez ve hüku lenlerin havsalasına sığar tarafı yok. Bumaktadır. Türk nazırlarının son seyahat metlerin dirayetlerile, gayretlerile vücud nunla beraber noeud ve knot yerine türkleri, Balkanlarda yeni bir diplomatik gö bulabilir. Bunun karşısmda Yugoslav mil çede ukde kelimesinin kullanılmadığı benrüşmeler devresini açmaktadır. Milletle letinin nekadar yüksek bir hükumete ma ce tahakkuk etmiştir. Havli yoruldum amma bunu öğrenmel: rin hukukuna karşılıklı hürmet esasına da lik bulunduğunu hemen müşahede ettik». de benim için bir kazanc oldu. yanarak samimî surette tatbik edilen fikir Muhterem hatib Balkanlarda sulhun, M. TURHAN TAN müzmersiz Balkan tesanüdü, boş bir lâ muhabbetın, dostluğun hâkim olduğunu kırdı değıldir. Kendisile ilk dostluk pak söylediler ve Balkan Antantı'nın bunu vüMevlidi Şerif tını imzalamış bulunduğumuz Türkiyeye cude getirdiğini ilâve ettiler. Balkan AnVefatını teessürle bildirdiğimiz Bay karşı hissedilen dostluk hissiyatı maziyi tantı'nm kıymetini ve kudretini te Mustafa Çanakçılınm ölümünün 40 mtemizlemiş olduğur.dan, yeni bir politika barüz ettirmek için aynca dediler ki: cı günü münasebetile ruhuna ithaf edilyolunu çizmiş bulunuyoruz. Bu politika, «Mevcud dostluk ve ittifakın semeresi, mek üzere mayısın on beşinci pazar gükarşılıklı dostluk ve hürmet politikasıdır.» sulh yolundaki semeresi yalnız Balkanla nü öğle namazından gonra saat bir buYari resmî Dnes, başmakalesinde di nn hududu dahilinde kalmamıştır, cıhan çukta Beyazıd camiinde Mevlidhan yor ki: sulhüne hizmet için bu hududları aşmış Hafız Kemal ve Hafız Rıza tarafların «Bulgar milleti, Türkiyeye karşı da tır. dan Mevlidi Şerif oktmacaktır. Arzu eima çok iyi hissiyat beslemiştir. Bulgaris«Fikirlerine, kanaatlerine bütün kalbim denlerin teşrifleri rica olunur. tan, bu hissiyatmın, muhtelif bürhanlan le iştirak ediyorum ve Antant Balkanik'le Merhum Mustafa Çanakçılmın nı, ezcümle Montrö konferansındaki hat iftihar ediyorum. ailesi efradı tı hareketi ve daha son zamanlarda Bul«Aziz dostum doktor Stoyadinoviç'in garistandaki Türk mekteblerine Lâtin kıymetli ziyaretini iade için memleketimMevlid alfabesini sokması suretile göstermistir. den ayrılırken çok büyük ve benim için Sadırazam merhum Halil Rifat Paşa Reisicumhur Atatürkün Bulgaristana çok sevgili bir vazifenin ifasına memur e kızı ve merhum Şükrü Paşa refikası karşı olan iyi hissiyatını hatırlatan Dnes dilmiştim. O vazife Türk milletinin sevgi merhume Bayan Nuhbe ruhuna ithaf edilmek üzere mayısın 16 ncı pazartesi makalesini şöyle bıtirmekledir: sini necib Yugoslav milletine arzetmekti. günü saat iki buçukta Nişantaşmda Teş«Biz, Bulgaristanın ve Türkiyenin, Şefimin selâmlarını, muhabbet'erini Yu sulhun ve iki millet araMndaki dostane goslavya'nın büyük divizyon'lanna iblâğ vikiye camiinde Mevlidi Nebevî okunacağmdan arzu edenlerin buyurmaları münasebetlerin idamesi için daima faz etmekti. Bu vazifeyi bilfiil alâkadarlarn rica olunur. lalaşan bir enerjı ile çalışacaklarına emi muvacehesinde ve Yugoslav milletinin tam niz.» sinesinde yaptığım için büyük bir saadet yaret etmeniz Gospodin Milân Stoya t Başvekilimizin Belgradda duymaktayım. Umumî reisi Atatürkün dmoviç'in vücude geîırdiği teced • < söylediği nutuk müsaadelerile idare etmekte bulunduğum düd hususunda büyük eserine ne Belgrad, 13 Anadolu Ajansınm hu Halk Partisinin Yugoslav Radikal Birlı kadar derin hib'er beslediğinizi ve susî muhabiri bildiriyor: ğine selâmlarını getirdim. Türk gencliği bunu sevgi ile takib ettiğinizi isbat Vatanımıza karşı müte Belgrad'da dünkü muhtelif ziyaretler nin Yugoslav gencliğine selâmlarını getir ediyor. addid defalar sarmmiyetini ve derin hisbittikten sonra, Başvekil Celâl Bayar'ın dim. ve Hariciye Vekili doktor Aras'm YugosMüsaade ederseniz sözümü şu keli lerini ispat eden dost ve müttefik Türkiye Cumhuriyetinin değerli ve kıymetli lavya radikal birliği merkezine yaptıklsrı melerle bitireceğim: mümessilleri olan zatınızı ve doktor Rüşziyaret iki parti arasındaki dostluk ve sa«Jivela Yugoslavya». mimiyet cereyanlannm en yüksek bir şe Bütün hazirun tarafından dakikalarca tü Arası selâmlıyabilmek şerefi bahti kilde tebarüzüne yeni ve parlak bir vesile alkışlanan bu nutuktan sonra bir genc yarlığımı büyütüyor. teşkil etmiştir. ilerliyerek türkce şu nutku söylemiştir: Aramıza safa a;eldiniz ekselans. Va Başvekilimiz ve Hariciye Vekilimiz «Slovenski Yuğ» talebe kulübü arka tanınıza döndüğünüz zaman, çok rica Yugoslavya hükumet reisi Ekselans dok daşlarım namına zatı alinizi selâmlamak ederiz, Yugoslavya Üniversite talebeletor Milan Stoyadinoviç'le birlikte merke şerefi bana düştüğünden çok bahtiyanm. rinin en samimî kardes selâmlarımızı büze geldikleri vakit bütün parti rüesası, Yu Yugoslav radikal birliği merkezini ve tün Türk gencliğine bıldiriniz. Çok ya *r goslavya gencleri ve Yugoslavya spor teş şubesi olan üniversite talebe kulübünü zi • §a.»