11 Mayıs 1938 CUMHURÎYET Meseleler Çek Almanları meselesi Sermayesi devletçe nasıl hallolunacak ? verilen kurumlar Ingilterenin teşebbüsüne karşı Çekoslovak hükumeti ihtirazlarını gizlemiyor Londra 10 îyi malumat alan mehafile nazaran Südet meselesi hakkmda İngiltere tarafından Berlin ve Prag'da yapılmış olan teşebbüsler, her iki payitahtta bir uzlaşma zihniyetile karşılanmışsa da henüz amelî hiçbir netice tevlid etmemiştir. Büyük Britanya, Berlinin noktai nazarı hakkmda sarih izahat almak için M. Von Ribbentrop'un avdetini bekle mek mecburiyetindedir. M. Krofta'ya gelince. mumaileyh. Çekoslovak hükumetinin İngiliz teklifa tmdan kaydi malumat etmiş olduğu ve meselenin iki tarafın rızasile hallini temin için her türlü mesaiyi sarfetmeğe amade bulunduğunu beyan etmiştir. Maamafih, M. Krofta, M. Haynlayn'i kâfi derecede tatmin için çok daha ileri gidebilmekten endişe etmekte olduğunu da söylemiştir. Mumaileyh, Almanyanm niyet ve tasavvurları hakkındaki endişesini de ileri sürmüştür. (a.a.) Ankara 10 (Telefonla) Sermayesinin tamamı devlet tarafından verilmek suretile kurulan iktısadî teşekküllerle (bankalar veya kurumlar gibi) gene İcra Vekilleri Heyeti tarafından karar verilecek diğer tesekküllerin teşkilâtile idare ve murakabe tarzlarını gösteren bir kanun lâyihası hazırlanmıştır. Lâyihaya göre bu tesekküllerin dahilî murakabe teşkilâtile bu teşkilâtın vazife ve salâhiyetlerine ve faaliyet tarzlarına dair hükümler mahfuz olacaktır. Bu kanun hükümlerine tâbi teşekküllerle, bunlar tarafından kurulacak müesseseler umumî mulhak ve hususî bütçelerle idare edilen dairelere veya serma yesinin en az yarısı devlet tarafından verilmiş müesseselere aid kanunların hü kümlerine ve Divanı Muhasebatın murakabesine tâbi tutulmıyacaklardır. Lâyihadaki hükümlere göre, bu teşekküllerin salâhiyetli idare ve murakabe uzuvları şunlardır: 1 Umumî heyet, 2 Umumî murakabe heyeti, 3 îdare meclisi, 4 Umumî müdürlük. Yeni lâyihanın 50 inci maddesi Sü merbank, Etibank, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Denizbank kanun larile devlet ziraat işletmeleri kurumu kanunundaki hükümlerden bu kanuna muhalif olanları ilga etmektedir. Bu lâyiha, devlet müesseselerile onlar tarafından kurulacak müesseselerin murakabe ve ida resini bir kanunla tanzim etmiş oluyor. Bu müesseseler lâyiha kanunlaştıktan sonra bir sene içinde idare ve murakabe uzuvlarını bu kanunun hükümlerine göre teşkil edeceklerdir. Akidelerin fena tarafı Yazan: PEYAMt SAFA Türkçeye birçok eserleri tercüme edi len ve Türkiyede kendisinden sık sık bahsettiren Andre Gide'in birkaç sene evvel komünizme ihtida etmesi Avrupada geniş bir fikir dedikodusu çalkalamıştı. Büyük bir «arkadaş» kazanan ma;ksistler bu ihtidayı gürültülü nümayişlerle selâmladılar. Kızıl sofralarda üstadın şerefine kadehler kaldırıldı. Fakat Gide'in komünizmi acayib biı şeydi. Acayib, çünkü o Manc'ın akidesini bütün düşman akidelerle birleştirmeğe kalkıyordu: Komünizmi tıpatıp zıddı olan ferdiyetçilikle ve daha tuhafı, hıristiyanlıkla telife çalışan hususî görüşleri vardı. (Fikir denilen müphem ve mücerred şeyi kendisine en zıd başka bir fikirle birleştirmek, dehaların değil, şöyle böyle zekâların bile en eski oyunlarından biridir.) O günden bugüne, faresile eğlenen kedi gibi, meşhur Fransız muharririnin komünizm fikirlerile oynayışı, etrafta merak ve sempati uyandırmağa devam ediyor. Hâdisenin kıymeti, muharririn her zamanki gibi gene samimî olmasındadır. Şaka etmiyor; meselâ, aylık bir mecmuanın son mayıs nüshasında yazdığı şu satırlarda da şaka etmiyor: «Marx\n yazılarmı okurhen, boğuluyorum. Bunlarda birşey eksik, ruhumun soluk alması için elzem birşey, bilmem nasıl bir ozon eksik. Fakat gene de Kapıtaiin dört cildini okudum. Sabırla, sebatla, dikkaile okudum. Sonra Paul Nizan larafmdan seçilen parçalan baştan sonuna kadar okudum. Engels'ien de Anti Dühring'i okudum. Sonra Marxm birçok yazılarmı ve marksizme dair de bir hayli şeyler okudum. Bunları şimdiye kadar hiçbir eiüdümde göstermediğim bir sebal ve itina ile okudum. Inanmak, boyun iğmek, istifade etmek arzusile büyük bir gayrel sarfederek okudum. Bütün bu okumalardan, her defasında, yorgun, zekâm işkence içinde harab olmuş bir halde çıktım. Fakat her defasında kendi kendime tekrar ediyordum: Okumam lâzım; biliyordum ki bu yazılarda marksizmle alâkası olmtyan eğlenceler aramam doğru değildi. Fakat bugün, düşünüyorıım ki o yazılarda beni sıkan şey, gayriakl* tarafile değilse bile sun'î (hileli demek istiyorum) dalavereli ve gayribeşerı tarafile, o nazariyedir. IHEM NALINA MIHINA At yetiştirmek için Bu tesekküllerin idare ve murakabe tarzlarına dair bir lâyiha hazırlandı Fransız İtalyan İspanyada yağmur harbe mâni oluyor müzakereleri Görüşmelere bugün tek Şimdiye kadar Madridin rar Romada başlanıyor dörtte biri harab olmuş Paris 10 Salâhiyettar mehafil, îtalya Fransa miizakeratınm yarın (bugün) tekrar başlıyacağını beyan etmektedir. Ayni mehafil, son müzakereler esnasmda hâkim olmuş olan müsaid havanın M. Hitler'in Roma ziyareti yüzün den tebeddüle uğramıyacağını ümid etmektedirler. M. Blondel, Kont Ciano'nun Tiran dan avdetinden sonra ve M. Hitler'in îtalyaya gelmesinden evvel Kontla iki defa görüşmüştür. ttalya Hariciye Na zın, İtalyan İngiliz itilâfına mümasil bir itilâf akdi için Fransa tarafından yapı lan teklife karşı prensip itibarile hiçbir itiraz ileri sürmemiştir. (a.a.) Saragos, 10 Havas ajansının muhabiri bildiriyor: Castellon mıntakasında ve Teruel civanndaki muharebeler her gün inkişaf etmektedir. Cumhuriyetçilerin mukavemeti art makta ve yağmurlar müdafaayı kolaylaştırmaktadır. üvarilerimizin Romada Mussohale gelmez ve kesafete kavuşmaz. Şu lini kupasını kazanmaları münameşhur iki reklâm vecizesi müstesna: «Işsebetile yazdığım yazılann soçiler birleşiniz» ve <<dünuayı anlamak değil, deçiştirmek lâzım». Harikulâde for nuncusunu şöyle bitirmiştim: «Şimdi y^ni idealimiz, ayni zaferleri mül! Bunun haricinde sahifelerden sahiTürk atlarile kazanmak, yani memleketfelere ve bahislerden bahislere, hiçbir ı/erdc ok gibi giden ve kanşıklıklan kurlul te çok ve kuvvetli at yetiştirmek olmalımuş tek bir cümle bulunamaz. Marksiz dır.» Hepsini ecnebi memleketlerden ve ekmin şöhreti, bir de şundan ileri geliuor ki, serisini Fransadan aldığımız hayvanlarla hiçbir noktası uakalanmıuor, koskoca kütlesi ele avuca sığmıı/or, hücumlara muka kazandığımız bu muvaffakiyetler, yalnız süvarilerimizin yüksek kudretini ifads vemet ediuor». eder; yoksa at yetiştirmekte ileri gittiğiFakat Markx'ın fikirleri sahife sahife ve satır satır tenkid edilmiştir. Bu fikirle mizi değil. Bu hususta ne yazık ki henüz rin bazı körpe ruhları fetetmekteki mu pek geriyiz. Gerçi, Cumhuriyet idaresi, vaffakiyeti cazib karanlığından ileri gel atçılığa lâzım gelen ehemmiyeti vermişse diği kadar, olgun kafaları yakalamaktaki de, yerli atlarımız ne sayı, ne de kudret muvaffakiyetsizliği de, uğradığı tenkid bakımmdan ihtiyacımızı tatmin edecek lerin aydınlığından neşet ediyor. Fakat, halde değildir. Her yıl, ordunun muhtac Gide'in biraz aşağıda yazdığı gibi: olduğu iri ve kuvvetli hayvanları, hâlâ, «Bugün nekadar gene var ki «küllür» le hep ecnebi memleketlerinden alıyoruz. ri marksizmde baslıuor ')e orada bitiyor. Bu yüzden her sene yüzbinlerce liramız Bu gencler zannediiforlar ki Marksizm dışarı gidiyor. Harb halinde, haricden herşeui mııhakeme elmeğe Ve anlamağa hayvan tedarik edememek ihtimali ise, müsaiddir; marksizme girmiuen veua o millî müdafaamız bakımmdan büyük bir na zıd görünen herşeıji manasız ve kclü tehlikedir. Onun için Türkiyede atçılığa daha fazla ehemmiyet vermek, bu iş üzebuluııorlar.» Ben de böyle zavallı gene softalar ta rindeki mesaimizi teksif ve tesri etmek lânıdım. Onlarla herhangi bir fikir mesele zımdır. Hükumet, memlekette hayvan sini konuşmak çok ruh sıkıcı birseydir. yetiştirmek için alman tedbirlerin hiç de Zıra kendılerınden doğma tek bir mu kâfi olmadığmı ve bu ağıraksak gidis'e hakemeden mahrumdurlar. Hemen kitab beklenilen neticenin alınması yıllara muhda yerini ararlar. Din softası nasıl âyet tac bulunduğunu görmüş, yeni tedbirler ve sure zikrederek davasını ispata çalışır almağa karar vermiştir. sa, bunlar da «komünist beyannamesi» nin hazırlop düsturlarını tekerliyerek muhakeme ederler. Kadın meselesi mi konuşuyorsunuz? «Kapitalist cemiyette kadın, imtiyazlı burjuva smıfmın...» diye başlarlar. Alttarafı malum tekerleme. San'at meselesi mi konuşuryorsunuz? «Müstakbel cemiyette istihsal vasıtalarının şahsî mülkiyetten ictimaî mülkiyete geçmesile, burjuva cemiyetini...» alttarafı gene malum tekerleme. Buna «kültür» değil, «ezber» denir. Komünizm kadar bütün Avrupa ideolojilerinin de en kötü taraflarından biri, yalnız, tatbik edildikleri zaman beşeriyete mal olacakları kanlı veya fuzulî zahmetler değildir. Gene jekâları muayyen, dar, kapalı formüller içinde düşünmeğe, daha doğrusu düşünmeden ezberlemeğe sevketmesidir. Bu ideolojilerden herhangi birine inanmış zavallı çocuğu başka bir görüş, başka bir tefsir, başka bir hakikat imkânı üstünde düşündüremezsiniz. Dediği dediktir. Kıpkırmızı kesilir, fikirlerini size kabul ettirmek için tepinir, muvaf fak olmadığı zaman kapıyı vurup gider. Bu, yalnız komünizmin değil, iman haline gelmiş bütün Avrupa akidelerinin, insan zekâsını formüllerin kölesi haline koyan en kötü tarafıdır. Hükumetçe hazırlanıp Meclise veriîen kanun projesinin esbabı mucibe mazbatasında şöyle deniliyor: «Bugün memlekette, kilometre murab* baına ve bin nüfusa isabel eden at mik» tarı, komşu devlellerle mukauese edildiği takdirde, memlekeiin tarihı bir amnda, ordunun canlı müleharrik vasüalannm hareket imkânlanm korkulacak derecede az bulunmaktadır.» Devletin resmî ağzmdan çıkan bu söz tamamile doğrudur. Geçen yıl, İstanbuîdan Londraya kadar otomobille gidip geldikten, Trakya ve Ege manevfalan münasebetile memleket dahilinde de dolaştıktan sonra, bizdeki at kıtlığı hassaten dikkatime çarpışmıştı. Filvaki, Bulgar köylerinde bile, bizimkilere nazaran, daha çok at vardı. Garibdir ki Avrupada en bol, at gördüğüm memleketler, en fazla motörlü vasıta kullanan İngiltere, Almanya ve Fransa oldu. Bu memleketlerde çelikten beygir kuvveti, canlı at hîr* vetini ordudan da, çiftçilikten de çıkarıp atamamıştır. Henüz motör sanayiinden ve benzinden mahrum olan memleketi « mizde ve ordumuzda ise at esas tır. Binaenaleyh, ata garb mem leketlerinden çok daha fazla ehemmiyet ve kıymet vermek mecburi yetindeyiz. Bu itibarla hükumetin ha PEYAMt SAFA zırladığı yeni projeyi memnuniyetle karşılamamak kabil değildir. Yeni proje, hazarda 12 yaşına giren hayvanların ordudan çıkarılarak köylüye ve at yetiştitelgrafı göndermiştir. renlere satılacağını kaydettikten sonra bu Göring'in beyanatı hayvanlardan döl alınabilmesi için, ecneBerlin 10 M. Göring, Alman mil bi memleketlerinden satın alınacak hayletine hitaben beyanatta bulunmuştur. vanlardan en az, yüzde ellisinin damızMumaileyh, bu beyanatında ezcümle de lığa elverişli kısrak olması mecburiyetini mistir ki: koymaktadır. « Führer'in Romada ikamet etmiş Çok muvafık bir tedbir, fakat fikrimizolduğu scn günler, milletlerin istikbalde ce gene kâfi değil. Ordu, haricden aldıği takib edecekleri yolun temel taşlan olahayvanları, mümkün mertebe uzun müdrak kalacaktır. Büyük ve kuvvetli, kahdet kullanabilmek için, herhalde, gene ramanlıklarla dolu mazilerile müftehir, alır. Vasatî beş yaşında hayvan alındığım ilk çağ kültürü ve fikrî kıymetleri itibakabul edersek, demek ki bu tedbir, 13 serile zengin, şevk ve heyecanları ve daima ne sonra semere vermeğe başlıyacaktır. ileri gitmek hususunda kuvvetli aziırıleri Bu sene haricden alınacak ve 1939 da itibarile zengin olan iki millet, bütün dünorduya verilecek bes yaşındaki kısraklar ya karşısında değişmez olan ve ihlâs esaon iki yaşını birirdikleri zaman, yani sma dayanan dostluklarını ilân etmişler1946 da köylüye satılacak, onlar yavrudir. Çelikten bir mihver, şimalden cenuIıyacak ve yavruları orduya gene beş yaba doğru Avrupayı katetmektedir. Bu mihver, hertürlü inhilal kuvvetlerine karşı şında almırsa, 1952 de, ilk defa, bu kasağlam bir kale ve sulh için sarsılmaz bir nundan istifade edilmiş olacak. Görülüyor ki bu tedbir iyi olmakla bezamândır.» raber seri değildir. Türk ordusunun hayMussolini Romaya döndü vanlarını memlekette yetiştirebilmek için, Roma 10 M. Mussolini, bu sabah, daha çabuk netice veren tedbirler de alFloransa'dan Romaya dönmüştür. (a.a.) mak lâzımdır. Madrid'in hazine bilânçosu Japonların yeni bir taarruzları Dün Amoy adası bombardıman edildi Amoy 10 Amoy limanı bu sabah Japon harb gemileri tarafından bombar dıman edilmiştir. Bombardımandan sonra Japon kuvvetleri Amoy adasına taar ruz etmişlerdir. Japon tayyareleri civarda ecnebiler tarafından meskun olan Kulangsu ada sına beyannameler atarak Amoy adasının işgal edildiğini bildirmişler ve ecnebiler den bu adayı terketmelerini rica etmişlerdir. Beyannamelerde ayni zamanda ecnebi gemilerinin mücadele sahasından uzaklaşmaları istenilmektedir. Madrid, 10 Ecnebi gazetecilerini kabul eden Madrid belediye reisi, bir çoğu çocuk olmak üzere 800,000 nüfusu olan hükumet merkezinin iaşe vaziyeti hakkmda izahat vermiştir. Bu izahata göre, şehirde henüz bir ay yetecek kadar buğday vardır. Yemiş ve sebzeler muntazam gelmektedir. Ahaliye tevzi edilen et miktarın! artırmak kabil olmamıştır. Belediye reisi 1936 senesi ilkteşrinindenberi şehrin dörtte birinin bombardı manlar neticesinde harab olduğunu söylemiştir. Muhasamatm başlanğıcmdanberi 1119 kişi ölmüş ve 3553 kişi yaralanmıştır. Şehrin sıhhî vaziyeti mükemmeldir. Birçok hastaneler normal şekflde işlemektedir. Hatayda yeni hâdiseler IBajtarafı l tnci sahtfede] Fransamn vaziyeti Cenevre, 10 Havas ajansı bildiriyor: İspanyadaki gönüllülerin geri alınmasına dair Fransamn hattı hareketi hakk:nda enternasyonal matbuatta bir takım haberler çıkmaktadır. Hakikat şudur ki, gönüllülerin geri almmasını hem denizde hem de karada kontrolün tekrar tesisine mütevakkıf tutas eski Fransız hükumetlerinin hattı hareketlerini aynen şimdiki Fransız hükumeti de takib etmektedir. Bu hattı harekette hiçbir değişiklik olmamıştır. Binaenaleyh bu babda çıkan bütün haberler ya yanlıştır yahud da kasden yapılÇin gümrüklerinde (a.a.) Hankeu 10 Çin makamları, Çin maktadır. gümrükleri tarafından garanti edilmiş olan yabancı tahviller servisi hakkındaki İngiliz Japon anlaşmasının hasıl ettiği sürpriz ve teessürü gizlememektedir. Enternasyonal hukuk bakımmdan Çin bu anlaşmaya kendisini yabancı telâkki etmemektedir. lerdir. Biraz sonra hâdise büyümüş, kendilerine iltihak eden 35 kişi kadar silâhlı arkadaşlarile intihaba gelenlere ve Aktepe Halkevine ateş etmiye baş lamışlardır. Delege ve istihbarat zabiti 7080 kişilik bir müfreze ile hâdîse hîahalline gelerek sükuneti iade etmiştir. Aktepe nahiyesindeki Türk jandarma lar kâmilen diğer anasır ile değiştirılmektedir. İnebolu vapuru muhakemesi bitti İzmir 10 (Telefonla) İnebolu vapurunun batmasında suçu görülenlerin uzun zamandanberi devam etmekte bu lunan muhakemeleri, bugün bitmiştir. Bükreş 10 Demir muhafızların or Heyeti hâkime, kaptan Mehmed Alinin ganı Küvantel gazetesinin müdürü M. dokuz ay on gün hapsine karar vermiştir. İyonesku, dün tevkif edilmiştir. Suçlu kaptan, mevkufiyetini doldurmuşBu gazetenin iki hafta evvel tatil e tur. dilmiş olduğu hatırlardadır. (a.a.) Deniz Bank idaresi, İnebolu vapuru hâdisesinde çocuğu boğulan polis Nec Ankara Halkevinde meddine bin lira tazminat verecektir. Bükreşte demir muhafızların tevkifine devam olunuyor Suçlu kaptan 9 ay on gün hapse mahkum oldu temsiller Ankara 10 (Telefonla) Halkevinde zelzele felâketzedeleri menfaatlerine olmak üzere bir hafta sürecek olan tem siller bu gece basladı. Bundan baska Ankaragücü ve Gencler Birliği muhtelitile Harbiye ve Muhafızgücü muhteliti arasmda Şehir stadmda zelzele felâketzedeleri menfaatine bir de maç yapılacaktır. Hariciyemizde yeni tayinler Ankara 10 (Telefonla) Berlin büyük elçiliği müstejarı Celâl Osman, Barselon başkonsolosu Fuad, ihdas edilen Konpenhag başkonsolosluğunu ifa etmek üzere dördüncü dereceye terfi ettiler. Cenevre başkonsolosu Numan Tahir de, dördüncü dereceye terfi ettirile rek merkeze nakledildi. Dördüncü derece memurlardan La Hey maslahatgüzarı Abdullah üçüncü dereceye, Viyana el çiliği başkâtibi Orhan, La Hey ikinci kâtibi Mennan derecelerile merkeze ve Viyana ikinci kâtibi Bekir La Hey ikinci kâtibliğine nakledilmislerdir. Merkezden Kemal Aziz Viyana başkonsolosluğuna, Tank Emin Cenevrede Cemiyeti Akvam işlerini görmek üzere Bern elçiliği başkâtibliğine tayin edilmislerdir. «Düşünüuorum ki Marx*ın şohret ve tesirinin büuük bir kısmı yamna zor uanaşılır bir adam olmasından ileri geliuor; öule ki marksizm bir istinas istiuor ve ancak şefaatçileri vasıiasile tanınmısttr. Bu uazılar lâtince âı/in gibi bir şeu! Insan anİki Türk tevkif edildi Antakya 10 Aktepe nahiyesinde lamadığı uerde ieilir' Marxın bütün uaintihab kaydında Türk ekseriyeti kahir bir zdarında düşünce, dağımk, perişan, buşekilde kendini göstermiştir. întihab es lanık bir haldedir. Hiçbir zaman toplu bir nasında gönüllü Hüseyin ve kardeşi Türklük lehine propaganda yapıyor bahanesile istihbarat zabitliği tarafından IBaştarafı 1 inci sahtjedei tevkif edilerek mahfuzen Kırıkhana göHududda türülmüştür. Brenner 10 M. Hitler'in treni, bu Alevileri tehdid ediyorlar sabah hududu geçerken yirmi dakika teİskenderun 10 Türk listesinde yavakkuf etmiş ve bu esnada M. Hitler, zılmış olan Alevileri bir takım parizenler İtalyan Kralının mümessili dük dö Pisölümle tehdide başlamışlardır. Bu cüm toa ve M. Mussolini'nin mümessili faşist leden olarak Karaağaca giderek Türk partisi genel sekreteri Starace'ye veda etlistesine yazılan on kadar Eti Türkün miş ve kendisini karşılamağa gelen muh Mehmed Ali ve arkadaşları tarafından telıf devlet adamlarile ve ezcümle M. aranılmakta olduğu duyulmuştur. Says İnkuart'la görüşmüştür. Hataya gönderilen katil suçluları Tren, biraz sonra Münih'e doğru haİskenderun 10 Suriyede katil sureket etmiştir. çundan bir takım sabıkalıların cezası Berlin 10 (Hususî) M. Hitler bu affedilerek sırf bir takım kargaşahklar sabah saat 8 de Brenner hududunu sreççıkarmak maksadile Hataya gelmekte miş ve saat 12,10 da Münih'e muvasalal olduklarını öğrendim. ederek muazzam tezahüratla karşılan Ermeniler yeni bir karar mı verdi? mıştır. Führer, yirmi dakika istirahat et Antakya 10 Bazı partilere mensub tikten sonra Münih'ten hareketle gece saErmeniler'in büyük bir mektebde yaptık at tam 20 de Berline muvasalat etmiştir. ları umumî toplantıda kendi cemaatlerinin Bütün Berlin halkı M. Hitler'i karşıla listesine yazılmıyan Ermenilerin imha mak üzere sokaklara dökülmüş ve kendiedileceğine dair korkunc bir karar ver sini coşkun tezahüratla karşılamıştır. dikleri scylenmektedir. Fakat bunun bir M. Hitler, İtalya Kralına, Kraliçeye, tehdidden ileri geçmiyeceği tabiîdir. Veliahde ve Mussolini've birer tesekkür Alman Başvekili Berline döndü Gece yarısı kanlı boğuşma iBag taraft l tna sahiiede) ı Ankarada Çin sefaretinde verilen çay ı 6 koşu hayvanı alacağız Binicilerimizin Roma'daki son mu vaffakiyetleri üzerine koşu hayvanları mızın artırılmasına karar verilmiştir. Binici subaylarımız, Varşova'daki müsa bakalan da bitirdikten sonra Londraya gidecekler ve oradaki müsabakalara da iştirak ederek memlekete döneceklerdir. Satın alınması takarrür eden 6 koşu hayvanının binicilerimizin avdeti sırasmda mubayaa edıleceği anlaşılmaktadır. Muğlada su tesisatı Ankara 10 (Telefonla) Muğlaya dört buçuk kilometre mesafedeki Sem seddin memba suyu şehre akıtılacaktır. Bunun için depo ve diğer tesisatın inşa yakmda başlanacaktır. Romanyada bayram Bükreş 10 Bütün Romanya bugün şevk ve heyecan içinde millî bayraminı kutlamıştır. Bu münasebetie hükumet merkezinde büyük bir geçid resmi yapılmış ve Kral, yanında hükumet azası ve diplomatlar olduğu halde bu geçid resminde bulunmuştur. Geçid resmine eski muharibler ve gençlik askerî teşkilâtı mensubladı da iştirak eylemişrir. c Sokakta kanlı ve gürültülü bir kavganın cereyan ettiğini haber alan bir bekçi vak'a mahalline koşmuşsa da caddede uzanmış yatan üç yaralı ile eli bıçakh bir sarhoş bulmuştur. Bekçi, suçluyu yakalamak istemiş, lâkin Şerif ona da saldır mıştır. Ciddî bir boğuşma devam ederken Şerif, vazife esnasında çalışan bekçiyi de yaralamış, kaçmak için ayağa kalkarken yuvarlanmıştır. Bu yuvarlanmada sarhoş adam da kendi suç âletile yaralanmıştır. Yaralılar imdadı sıhhî otomobilile hastaneye gönderilmişlerdir. Hâdisenin sebeb KISA HABERLER ve mahiyeti bugün daha iyi anlaşılabilecektir. Tahkikat henüz devam etmekte* BERLİN 10 Kontes Oktavia Vilo Samimî toplantıda bulunan gazeteciler polska casusluk cürmünden dolayı müeb dir. Yaralılardan Anastasın yarası derin Ankara 9 (Hususî) Ankarada bulunan matbuat mensubları şerefine bed kürek cez&sına mahkum olmuştur. ve sıhhî vaziyeti tehlikelidir. Çin sefaretinde verilen çay çok samimî hasbıhallere vesile oldu. Toplantıda * VİYANA 10 Yahudi çocuklar için davethlere Çin musikisinden parçalar dinletildi. Meslekdaşlarımız, çok güayrı ilkmektebler açılmasına karar veril ( Güzel insan iyi insandır. zel hazırlanmış olan bir büfede izaz edüdiler. miştir. M. Ruzvelt'in tatili Vaşington 10 Salâhiyettar mehafil, M. Ruzvelt'in cenubî Amerikaya bir seyahat icra etmesinin haricî siyasetteki vaziyetin inkişafına tâbi olduğunu bej'an etmektedir. Amerika Reisicumhuru, Kaliforniya'ya gitmek, sonra Meksika sahillerinde balık avlamak ve hatta Şili'ye kadar uzanmak arzusundadır.