CLMHURİ*fc.l 14 Nisan 1938 KUçUk hikâye Iğne yutan adam Murad Sertoğlu SiNE M A Güzel çirkinler Sinema yıldızlarının muvaffakiyet sırrı nedir ? Akhisarda tütün hastalıklarile mücadele RADVO Bu akşamki program ) ANKARA: 12,30 karışık plâk neşriyatı 12,50 plâk: Turk musikisi ve halk şarkıları 13,15 dahıli ve harici haberler 17,30 Halkevinden naklen Inküâb dersi. (Hıkmet Bayur) 18,30 plâkla dans musikisi 19,15 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Makbule Çakar ve arkadaşları 20.00 saat âyarı ve arabca neşriyat 20,15 plâkla klâsik parçalar 21.00 konferans. (Selim. Sırrı Tarcan)21,15 radyofonik temsil. (Salon orkestrasının iştirakile Palcaz ve Melizandan Materlik ten piyes) 22,00 ajans haberleri 22,15 yarınki program, İSTANBUL: 12.30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadıs 13,05 plâkla Türk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 18,30 Beyoğlu Halkevi gösterit kolu tarafmdan blr temsil 19,15 spor musahabeleri: Eş ref Şefik 19,55 borsa haberleri 20,00 Sadi ve arkadaşlan tarafmdan Türk musikisi ve halk şarkıları 20,45 hava raporu 20,48 Omer Rıza tarafmdan arabca söy lev 21,00 Radife ve arkadaşlan tarafmdan Türk musikisi ve halk şarkıları, (saat ayarı) 21,45 ORKESTRA 22,15 ajans haberleri 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 22,50 son haberler ve ertesi günün programı 23,00 SON. Haydi! İğne yutan adam burada! Başlıyor.. İster dikij iğnesi, ister toplu iğne olsun.. Avuç avuç yutuyor. Ve dün yada bundan lezzetli şey olmadığını yeminle söylüyor. Beş kuruş! Küçük çadırın içi gene ağız ağıza dol muştu. Oturacak ve ayakta duracak tek yer kalmayınca dışanda çıngırak çalarak halkı iğne yutan adamı görmeğe davet eden kambur ihtiyar da içeri girdi. Ve sirk vaziyetind: olan çadınn ortasma gelerek sıra ile horoz gibi, eşek gibi, öküz gibi sesler çıkararak halkı eglendirmeğe başladı. Bu, küçük sirkin ilk mrmarası • idi. J Küçükler, kambur ihtiyarm eşek takli dini çok beğenerek el çırptılar. Ve eşek sesini taklid ederken ayni zamanda eşek gibi dört ayah üzerinde koşmasını, sağa, sola çifte atmasını istediler. Kambur ihtiyar küçüklerin arzusunu kırmadığı gibi, horoz taklidini yaparken de kollannı tıpkı sanki kanadları imiş gibi çırptı. Küçük sirkin ikinci numarasını mayolu bir kadın yapardı. Eline aldığı toplan ve tabakları havaya atıp tutarak seyircileri eğlendirirdi. O, ortaya çıkınca kambur ihtiyar, etraf: kırmızı bezlerle kapatılmış ve küçük bir oda şekline konmuş giyinme yerine girdi. İğne yutan adam buradaydı. Küçük bir masanın üzerine koyduğu kı rik bir aynanm karşısında kırlaşmış. saçlarını itina ile tarıyordu. İhtiyar içeri girer girmez sordu: Gene geldi mi? Geldi.. Ve sonra başını iki tarafa sallıyarak: Sen delisin! diye devam etti. Anlamıyorum bir türlü seni. Halbuki otuz senedir beraber çalışıyoruz. Sen daha ihtiyarlayıp işi hokkabazlığa dökmeden evvel cambazken ben de birinci sınıf bir palyaço idim. Seninle nekadar iyi günlerimiz geçti. Nekadar çok kadmlarla tanıştık. Hiçbirisi seni bu kadar alâkadar etmemişti. Halbuki kaç gündür, işte o, lüle lüle saçlı, iri yeşil gözlü, küçük kız, seni deliye çevirdi. Ne doğru dürüst uyku uyuyorsun, ne de yemek yiyebiliyorsun. Sus yahu, sen de söyliyecck bajka lâf bulamıyor musun? Susmıyacağım, sen hastasın.. Akıl hastası.. Elli beş yaşında bir herifin, on beş yaşında bir çocuğa karşı aşk duyması.. Bu zır delilik değil de nedir? Yok canım, ben onu kızım gibi seviyorum. Onu sen, dışarıda çıngırak çalarken giydiğim külâhıma anlat! Her gece sabaha kada onu sayıklıyorsun. Bu iş korkarım senin başına bir belâ getirecek. Daha fazl» konujamadılar. Çünkü birdenbire trampet sesleri duyuldu. Mayolu kadın numaralarını bitirmiş, sıra iğne yutan adama gelmişti. Küçük sirkin orkestrasını teskil eden kemancı ve davulcu şimdi bir marş çalmağa başlamışlardı. İlkönce ortaya gene ihtiyar kambur çıktı. Ve az evvel, iğne yutan adamın önünde tuvaletini yaptığı küçük masa ile iskemleyi sahnenin ortasına koydu. Bunu müteakıb iğne yutan adam göründü. Etraftan kopan alkışlara başile selâm vere vere ilerledi. En sonra sirkin en önünde yanında yirmi yaşlannda bir delikanl' ile oturan lüle lüle saçlı gene kızın gözlerine bakarak gülümsedi. Ve iskemleye oturdu. Gene kızın usta bir heykeltraş elinden çıkmış ve usta bir ressam tarafmdan boyanmış gibi harikulâde biçimli kırmızı dudakları, merakla hafif aralanmıştı. Yanında, ona tesahub etmek istiyor gibi gorünen delikanlı, onun bu alâkasmı kıskanıyor ve iğne yutan adama istihfafkârane bakıyordu. Bu sırada ihtiya: kambur gene ortaya çıkmış ve elinde tuttuğu bir kutuyu masanın üstüne'boşaltmış, irili ufaklı bir sürü iğne masanın üzerine dökülmüştü. îhtiyar kambur, bu isleri yaparken, bir taraftan da konuşuyordu: Işte size bir sürü iğne! îğne yutan adam şimdi bütün bunlan, bir tane bile bırakmadan gözünüzün önünde yutacaktır. Sabahtanberi birşey yemediğinden iştihası da yerindedir. Esasen kendisi iğneden başka birşey de yemez ki.. Karnmı sadece bununla doyurur. Böyle saçma şey olmaz. Kime yutturuyorsunuz ? Bütün gözler bir anda sesin geldiği istikamete çevrildi. İri yeşil gözlü gene kızın yanındaki delikanlı ayağa kalkmış boynunu uzatarak söyleniyordu: Cemiyetimiz, bu yıl kongresinde Bizi budala mı sanıyorsunuz? în bütün matbaa işçilerini alâkadar esan hiç karnını iğne ile doyurabilir mi? den mühim meseleler konuşulacak ve bütün matbaa işçilerinin hukukuHile yapıyorsunuz. nu müdafaa edecek yeni nizamname Horoz gibi kabaran delikanlıya ilkönprojesi müzakere edilecektir. Bina ce gene yeşil gözlü kız cevab verdi: Hile filân değil, sahiden yutuyor. enaleyh bütün matbaa işçilerinin 17 nisan 938 pazar günü saat (13) te Şimdi göreceksin! İstanbulda Cağaloğlunda Eminönü Bırak canım, öyle şey olmaz. Halkevi salonunda hazır bulunmalaIğne yutan adam, yerinden fırlayıp rmı ehemmiyetle bildiririz. bir yumrukta bu şımarık oğlanı gebert * > y memek için kendisini zor tutuyordu. Yüzü sapsarı kesilmişti. Elleri titriyordu. Usküdar Hâle sineması "akat hiç ses çıkarmadı. İhtiyar kambuı I LA BOHEM (Marta Egert) sözüne devam etti: Uzun lâf a ne hacet! Şimdi hepiniz gözlerinizle göreceksiniz! İğne yutan adam bütün bu iğneleri gözünüzün önünde avuç avuç yutacaktır. Bu esnada bir hareket daha oldu. Şımarık delikanlı, ayağını kısa parmaklıklann üzerinden aşırarak ortaya geldi: Şu iğneleri muayene etmek istiyorum! Bu 3Öz üzerine iğne yutan adam ayağa kalktı: Ne sıfatla? * Hiçbir sıfatla". Ben lise talebesryim. Böyle şeylere kanmam. Buradakilere kendilerini aldatmakta olduğunu isbat ede ceğim. Ve daha, kımüdanmalanna bile meydan vermeden elini uzattı. Masanın üzerinde duran iğnelerden bir ikisini aldı. İğne yutan adamla ihtiyar kambur endişe ile bakıştılar. Seyirciler de neticenin Güzelleşen çirkinlerden ne olacağım merakîa bekliyordı. DelikanJoan Kravford lı bunlardan birıni aldı. Biraz eğer eğmez Bir zamanlar bütün dünyada yanlış hemen kınlıverdi. Sonra ağzına götüre bir telâkki vardı. Kadın sinema artistlerirek dilile tattı ve seyircilere doğru iki anin daima güzel kızlar arasından seçildiği dım atarak: Dediğim çıktı, dedi. Bunlar iğne zannediliyordu. Beyaz perdenin esrarına değil, iğne şekline konulrnuş şeker çubuk aid birçok malumat gazete sütunlarına lan, bakın! ve avcundakileri ağzına ata intikal edelidenberi bu yanlış fikir ortadan kalktı. Kadın sinema yıldızlarından rak çiğnemeğe başladı. İğne yutan adamın foyasmm meyda hemen hemen hiçbirinin «klâsik bir gü na çıkması, küçük sirkte büyük bir gürül zel» diye ortaya çıkarılamıyacağı haki tü koparmıştı. Etraftan «yu!» tezyifleri, kati herkesçe anlaşıldı. Joan Kravford, «paramızı isteriz!» haykınjları duyul Beti Davis, Gabi Morley gibi şahsiyetmağa başladı. Şımarık delikanlı güzel erin on senedir sinema âlemine hakimi kıza yanaşmış: yetleri de bu iddiayı ispat edecek en bü Haydi çıkalım şuradan! demişti. yük delillerden değil midir? İğne yutan adamla lüle lüle saçlı, iri Birçoklarının tapınır derecede sevdikyeşil gözlü gene kız son defa göz göze eri bu tiplerden birkaçını birlikte gözden geldiler. Bir saniye bile sürmiyen bu ba geçirelim, amma beyaz perdede görün kışma, iğne yutan adam üzerinde müt dükleri şekilde değil, tabiatin yaratmış hiş bir sarsıntı yaptı. Ellerini havaya olduğu vaziyette tetkik edelim. Meselâ kaldırarak gür bir sesle: Joan Kravford.. Beyzî bir çehre, kalın Durun! diye bağırdı. dudaklar.. Kocaman bir ağız.. Fakat Bu ses üzerine gürültü birdenbire ke gözlerdeki büyüklük, manalı bakış, ha sildi. Dışarı çıkmak üzere ayağa kal reketlerdeki dinamiklik, tebessümlerdeki kanlar yerlerinde durarak başlarını geri sempatıklık bu kusurları derhal izale ediçevirdiler. İğne yutan adam devam etti: yor.. Diğer bir misa1 Norma Şirer.. Ha Bana bir hile yapılmış olduğunu ifçe şaşı.. Pek manalı olmıyan bir yüz.. anladım. Birisi, kutudaki hakikî iğneleri Asrî ölçüye pek de uymıyan bir vücud.. bu şekerden yapılmış yalancılarla değiş Lâkin, yüzüne yapılan makiyaj, üstüne tirmiş. giydirilen elbiseler onu dünya güzeline İhtiyar kambur hayretle arkadaşına yakın bir tarzda gösteriyor. Sonra Greta bakıyor, ne yapacağını merakla bekli ıarbo, Katerin Hepbörn.. îkisi de iri keyordu. Kopan gürültüden mayolu kadın mikli.. Kadmlık cazibeleri az.. Sokakta da sırtına ince bir palto alarak dışan çık tesadüf edildıkleri zaman, küçüklüklerinmış, davulcunun yanına kadar gelmişti. denberi fena gıda almış birer tip telâkki İğne yutan adam devam etti: olunabilirler.. Öylc amma, fotoğrafçılar Hıerkes yerine otursun! Ve üstün ve sinema makinesi kullanan operatörler de, yakasında bulunan iğneleri versin. onları cama ve filme öyle aksettiriyorlar Sen delikanlı bu iğneleri kendi elinle top ve onlar temsil ettikleri şahsiyetleri öyle la ve birer birer muayene et! Siz de çal canlandırıyorlar ki hiçbirimiz bu noksangıcılar, ne duruyorsunuz ? Haydi benim lanna dikkat edecek vakit bulamıyoruz. marşımı çalın! Keza Ginger Rogers'te göğüs fazla, İğne yutan adamın sesi o kadar kat'î bacaklar ince.. Yüz çillerle dolu.. Karol bir mana taşıyordu ki itaat etmemek müm Lombard'ın çenesi hiç de yüzüne uymaz kün değildi. Yeşil gözlü güzel kız, bu bir biçimde.. Klodet Kolber'in elmacık sÖzleri heyecanla alkışlamış ve bu alkı kemikleri hem fazla çıkık, hem de yukaşına derhal tekmil çadırdakiler de iltihak n.. etmişti. Kambur ihtiyar bu sırada kendi Fakat bütün bu tabiat hatalan onların sine yanaştı. Hafif bir sesle: milyonlarca seyircinin ruhunda birer san Ne yapacaksm? diye sordu. at mabudesi şeklinde yaşamalanna mâni İğne yutan onun yüzüne bakarak ma olmuyor. Çünkü Yirminci asrın erkeği nalı bir şekilde göz kırph ve gülümsedi. kadında güzsllikten ziyade sahsivet an îhtiyar, arkadaşının güzel bir hile bul yor.. Yeter ki cehresi ve vücudü nefret duğunu anlıyarak hemen söz başladı: edilecek derecede çirkin olmasın.. Yeter Evet, bir hain bizim hakikî iğne ki gülsün, ağlasın, konuşsun, öteden be leri çalmış, yerine yalanalarmı koymuş. riden bahsede'bilsin ve meharetle süsleneıöreceksiniz, bu iğneleri o kadar büyük bılsın.. Işte, sinema artistlen bunlan dıbir iştiha ile yutacak ki, hepinizin iştihası ğer bütün kadınlardan daha ustalıkla kabaracak. yapabildikleri içindir ki dünya erkekleriBu sırada delikanlı ortaya avucu iğne nin gönlündc yüksek mevki alıyorlar.. ile dolu olduğu halde geldi: Yoksa fevkalâde güzel oldukları için de Haydi bakalım! ğil !• Lüle lüle saçlî, iri yeşil gözlü gene •^ Amerikada gerek sahnede, gerekse kızın harikulâde biçimli ağzı, gene he beyaz perdede sesinin güzelliğile çok büyecanla aralanmıştı. îğne yutan adam yük bir muvaffakiyet kazanmış olan ıvulcuya döndü: Fransız artisti Lili Pons Parise gelmiş ve Trampeti vur! dodi. Şimdi tram bütün artistleri temsil eden bir heyet tapet cama çarpan dolular gibi sesler çıka rafından kendısme vatanın namını ya rıyordu. İğneleri avucuna doldurdu ve bancı diyarlarda yükselttiğinden dolayı bir hamlede ağzına atarak yuttu. te'ekkür ed'lmi'tir. Herkes ayağa kalkmış kendisini alkışlıyordu. Yalnız şımarık delikanlı ahk aık bakınıyordu. İçne yufan adamla lüle Fatih türbedan merhum Hacı Ah üle saçlı iri yeşil gözlü kız gene göz gö med Efendinin kızı, İzmir emrazı sariye :e geldiler. hastanesi basdoktoru Lutfi Serinkenin MURAD SERTOĞLU vahdesi. sabık Darülfünun müderrisle rinden merhum Naim Beyin ve mnallim Fahri Tayşinin kaymvalideleri Bayan Mürettib, Makinist, Mücel Ay=e Serinken vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 11 de Vefa ka lid, Çinkoğraf ve bilumum rakolu karşısmdaki evinden kaldırıla matbaa işçilerine rak, Fatih camiinde namazı kılındıktan Türk Mürettibler Cemiyetinden: sonra Edirnekapıdaki aile kabristanına Akhisar merkez Deneme fidanlığı Akhisar (Hususî) İnhisarlar ida resi Türkiyede ilk defa olarak kazamız merkezinde tütün hastalıklarile mücadele ve Ege mmtakasına hâs bir kali teyi deneme veya ıslah için istasyonlar kurmuştur. Bu sene havaların çok donlu ve yağışlı gitmesine rağmen yerli usul kapancalardaki fideliklerin tenebbütü geri kalmış. fennî usulle hazırla nan camekânlardakiler 52 günde ke male ererek muhtac zürraa meccanen dağıtılmıştır. Yapılan tecrübelerde kapancalarda intaşm 20, camekânda ise 810 günde vuku bulduğu tesbit edil miştir. Mıntaka tütüncüleri her gün bu fidelikleri ziyaret ederek fen memurundan izahat almakta ve tenevvür etmekte dirler. Merkez fideliği bir ay sonra tatili faaliyet edecektir. Saracoğlu çiftliğin deki kaliteyi ıslah istasyonu ise deneme deneme yastıkları fideliğinden tohum elde etmek için 30 dönüm zer'iyat yapacaktır. Birkaç se neye kadar standardize edilmiş bir tohum elde edildikten sonra Akhisar tü tününün büyük şöhreti her halde artacaktır. HALKEVLERtNDE Temsil Yirmi yıl sonra neler olacak?.. BugUnlln meşhur simaları ne iş yapacaklar? 16 nisan cumartesi günü saat 8 bu VİYANA: çukta Beyoğlu Halkevinde Reşad Nu 17,05 EĞLENCKLt KONSER 19 OPERA: rinin «Taş parçası» eseri temsil edile Parzifal (opera binasmdan naklen), istirahatlerde haberler 23,45 eğlenc«li mtısikl cektir. (.ştutgart'tan naklen). PEŞTE: BARTINDA 18,05 PIYANO KONSERİ: Bethofen'in eAzin) Kitabevi, serlerı 18,35 konferans 19,05 EÛLEN CELJ KONSER 19,50 konuşoıa 20,15 İbrahim Cemal Ahmed Kemal MUSIKI: Bah'm eserleri 23,30 gramofon Cumhuriyet Gazetesınin ve bütün 1,10 son haberler. mekteb kitablara, kırtasiye. gazete BUKREŞ: 18,05 DANS MUSİKİSt 19,05 konuşma ve mecmuaların tevzi veridir. 19,20 dans musikisi 19,50 konferans 20,05 MANDOLIN KONSERİ 20,40 YU GOSLAV ŞARKILARI 21,20 SENFONİK KONSER: Bethofen, Debü&sl ve R. ştra us'un eserleri 23 gramofon 23,60 haberler. PARİS [P.T.TJ: 16,10 kabare numaraları 19,05 gratno » fon, haberler ve saıre 21,20 ParLs hayatından safhalar, konuşma ve saire 22,25 gramofon 23,05 DANS MUSİKİSİ 23,35 kabare numaraları. LONDRA: 19,05 HAFIP MUSİKİ 19,40 konuşma, haberler ve saire 21,20 ORKESTRA KONSERİ 22,05 pıyes, haberler 23,30 DANS MUSİKİSİ 24,35 gramofon, haberler. Bu istikbalin Romanını Orhan Seyfi yazdı. ibretle, hayretle, kahkahaiarla eşsiz bir mizah şaheseri okuyacaksınız. Içerisi de renkli resimlerle söslü ievkalâde bir sayı hazırhyan 23 nisan haftasında radyo konferansları 23 nisan haftası münasebetile aym 20 sinden 29 una kadar Istanbul Radyosunda muhtelif konferanslar verılecektlr. Bunlan sırasile neşredıyoruz: Dr. Lutfi Aksu: 20 nisan saat 18,30 «Çocuk zayiatı hakkında», Dr. Salıh Ahmed Çalışkan 21 nisan «Metruk çocuklar tari hıne bir nazar ve çocuk lumayesi>. Dr. Ihsan Hilmi 22 nisan saat 18,30 «Çocuk sevgısi>. Dr. Fethi Erden 23 nisan saat 18,30 «Çocuk haftası ve bayramı». Selim Sırrı Tarcan 24 nisan saat 18,30 *Çocuk>. Dr. Kutei Halkacı 25 nisan saat 18,30 <Boş mideler>. Dr. Fahreddın Kerim 26 nisan. saat 18,30 «Çocuk ruhu». Dr. Ibrahım Zati Oget 27 nisan saat 18,30 «Çocuk». Dr. Ali Şükrii Şavh 28 nisan saat 18,30 «Mama ve oyun çocuklarınm bakım ve terbiyesl». Dr. Şükrü Hazım 29 nisan saat 18,30 «Çocuklarda sinır hıfzLssıhhası>. B g nü (AKBABA) u ük TUrkçe A R Ş I N M A L ALANİ Yakında SÜMER sinemasında | Bu akşam sinemasında Lüks ve ihtişamı ve nefis mevZJLU itbarile emsalsiz bir Him sözlU ve şarkılı çark opereti I NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece sehrinüzin muhtelif semtlerindeki nobetçı eczaneler: Istanbul ciheti: Eminönunde (Salih Necati), Alemdarda lEsad), Kumkapıda (Cemil), Kuçükpazarda (Yorgi), Şehzadebaşında (Hamdi), Fe nerde (Vıtali), Karagümrukte (Fuad), Şehremınmde (Hamdı), Aksarayda (Sarım), Samatyada (Teofilos), Bakırköyde (Mer kezj, Eyubde (Hikmet Atlamaz) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: Kurtuluşta (Necdet), İstiklâl caddesin de (Taksim), istiklâl caddesinde (Kanzuk), Yenışehirde (Parunakjan), Bostanbaşında (İtimad), Galata Mahmudiye caddesinde (Ismet), Kasımpasada (Vasıf), Halıcıoğlunda (Barbud), Beşıktaşta (Vidin), Ortaköy, Arnavudkoy, Bebek eczaneleri. Kadıköy eski ıskelede (Sadık), Yeldeğirmeninde (Üçler), Üsküdarda (Imrahor), Büyukadada (Halk), Heybeliadada (Tanas), Beykoz, Paşabahçe, A.HLsar eczaneleri. ÇARIN CASUSU Fransızca sözlü şaheser. POVVELL • RÂIIİER ^ Harpten b.r kaç sene evvel Viyana ile Petersburg arasinda geçen casusluk hayatına a;d hakikî bir safbayı musavverdır. ilâveten : FOX JURNAL dünya havadisleri Samatya Ş E N S'nema Matine 14,30 akşam 20,45 de . H A Z R E T I iSAve HAYATIŞEYTANLAR DüŞMftNI Teşekkür Babamızm ölümü dolayısile acılan • mızı paylaşmak ve azaltmak için evimize kadar zahmet ihtiyar eden, cenaze töreninde bulunan, telgrafla ve mek tubla taziye eden babamızın kıymetli meslek arkadaşlarma, sevgili talebele rine, kadirşinas dostlanmıza ve bu meyanda Tıb Fakültesi, Dişçi ve Eczacı okulu ve Yüksek Ticaret okulu muallim ve talebelerine borclu olduğumuz te şekkürü ayrı ayrı eda etmeğe imkân ve takat bulamadığımız için bütün ailemizin minnet ve şükramm gazetenizle arz ve iblâğ ediyoruz. Kur. Nevzad Mazhar Albay Yümnü Üresin VEFAT BU AKŞAM 1 U R K sinemasında Gü7elliğine, sesinin tatlılığına hütün dünyanın hayr.m olduga en ÇIIZPI f'lm V1IH171 7ARAH LEANDER mieli görülmiyen aşk Hlmi. Aşkın, hissin, en güzel romanı. Büyük yıldızm en netıs şirkıları, ıspanyol havaları re rakısları. LA HABANERA Yerlerinizi evvelden tutunuz. BU AKŞAM sinemasında 1 defa değil, 10 defa görmek istiyeceğiniz i P EK Heyecanlı Meraklı Müthiş ve muazzam şaheserlerle dolu (Fransızca sözlU) SİLÂH KUVVETİ Heyecanını hayatınızda hiç bir zaman unutamıyacağinız bir şaheser