CUMHURtYET Londrada bugün Ingiliz Başka milletler Alman temaslan başlıyor ne yapıyor? Lord Pört, dün müzakere Kont Ciano ile görüşerek programını hazırladı JVI. Bek bugün Koma'dan NapolVye gidecek tarafı 1 tnci sahıjede) Habeş toprakları İngiltereye verilecek değil Londra 9 (Hususî) Avam Ka marasmda bir meb'us İngiltere ile İtalya arasında cereyan edecek olan müzakereler esnasmda bazı Habeş topraklarmm îngiltereye ilhakı meselesinin de görüşüleceğine dair çıkan haberlerin ne dereceye kadar doğru olduğunu sormuştur. Başvekil M. Çemberlayn cevab vererek, böyle bir meselenin mevzuu bahsol madığmı söylemiştir. ^akerelerinin îngiliz Alman müzakere erinden daha süratle ilerliyebileceğini yazıyor ve diyor ki: «Ademi müdahale komitesi işlerindeki betaat münhasıran îtalyaya atfedilemez. Bu nokta çok mühimdir. Çünkü îtalya ve Almanyanın îngiliz plânını kabul için dermeyan ettikleri ihtiraz kayıdlannı Fransanın kabul etmemesi ihtimalleri olduğu gibi îspanyollar tarafından da iti razlara uğraması variddir.» M. Bek Napoliye gidecek Roma 9 Polonya Hariciye Nazırı Bek, bu akşam gazetecıleri kabul ederek ki memleket arasındaki münasebat hakkında beyanatta bulunacaktır. Bek'in resmî ziyareti Polonya elçili ğinde verilecek zıyafetle nihayet bula caktır. Bek, yarın sabah Papa'nm Ha riciye Nazınnı ziyaretten sonra Napoliye gidecek ve orada tamamile hususî mahiyette birkaç gün kalarak istirahat edecektir. Taymis gazetesinde çıkan mektublar Londra 9 Alman Hariciye Nazın fon Ribbentrop'un Londraya geldiği bugün Taymis gazetesi, Alman hükumeti tarafmdan siyasî ve dinî muarızlanna karşı tatbik ettiği fena muameleleri pro testo eden bir takım mektublar neşret mektedir. Bu mektublardan birisi Lord Sesil'indir ve protestan papaz Niemül ler'e yapılan muameleyi protesto etmektedir. Ikincisî profesör Deriley'indir ve eğer Ingilizlerin Almanlarla olan münasebetlerinde sosyal düşünceleri bir tarafa bı rakmalan isteniyorsa Almanların da ayni suretle hareket etmeleri lâzım geldiği tebarüz ettiriliyor. Nihayet üçüncüsü, Alman tngiliz mukareneti taraftarlarından Lord Al len'indir. Bu da tecemmü kamplarındaki mevkuflara yapılan zulümleri protesto eylemekte ve bu mezalime misal olarak kampta ölen doktor Hans Litten'i gös termektedir. M. Bek'in Îtalyan matbuatına beyanatı Roma 9 M. Bek îtalyan matbuatına aşağıdaki beyanatta bulunmuş ur: « Halen yaşamakta olduğumuz durum, Avrupa politikasının birçok saha larında şüphesiz kat'î bir devredir. Hedeflerini kuvvetle müdrik olmakla berabcr, mutlaka daha fena bir vaziyete geçmekle müteradif olarak telâkki edilme mesi icab eden değişikliklere de tevessül etmesini bilmek icab eder. Bunun için de oldukça vazıh fikir, zorlukları yenmek azmi ve dostlukları ve müşterek entellekRoma mülâkatlartmn programı tüel esaslan sayesinde Avrupa hayatma Londra 9 (Hususî) Ingilterenin müsbet unsurlar ithal edebilecek olan Roma elçisi Lord Pört'le İtalya Hari milletler arasmda mümkün olduğu kadar ciye Nazın Ciano arasmda dün vuku büyük bir anlayış lâzımdır.» bulan mülâkat esnasında yakında iki Kont Ciano ve M. Bek'in nutukları devlet arasmda cereyan edecek olan Roma 9 Stefani ajansı bildiriyor: müzakerelerin programı tesbit edilmiş Kont Ciano, dün akşam Polonya hatir. riciye Nazırile Madam Bek şerefine bü Fransız matbuatmın nesriyatı Paris 9 Bu sabahki gazeteler, lngilterenin îtalya ve Almanya İle açtığı müzakereler hakkında komanterler neş retmektedir. Jur gazetesinin Londra muhabiri di yor ki: «Burada, Londra, yeni Ingiliz A l man görüşmelerinden hiç müspet bir netice beklenmemektedir. Ingiliz îtalyan görüşmelerine gelince, sanıldığma göre, îtalya, evvelâ, Süveyş kanalı şirketinin hisse senedlerinden mühim bir kısmile şirket idare meclisinde bir azalık elde etmek çarelerini araştıracaktır. Bundan baska, İtalya, Habeşistana yapılan nakliyatın fazlalaşmış olması sebebinden, Süveyş kanalmdan geçiş resminin bir miktar tenzilini istiyecektir.» Londra 9 Roma müzakereleri hakkında Taymis'in diplomatik muharriri diyor ki: «Bu müzakerelerin hedefi herşeyden evvel yakın Akdenizde ve orta şarkta en geniş bir esas dahilinde gerginliği izale etmek çarelerini bulmaktır. Tabiatile bu, bir deniz anlaşması akdini ve kötü pro pagandalara bir nihayet verilmesini ta zammun eder. Fakat her iki taraf da melhuz anlaşmaya dahil bulunmasmı istedikleri hususlan ileri sürecektir. Ingiliz ve îtalyan talebleri nedir? Ingilizler tarafından, herhangi bir anlaşmanın Ispanya meselesinin halline bağlı olduğu noktasmda ısrar olunmak tadır. îspanyol meselesinin hallinden murad edilen şey, gönüllülerin geri alınmasıdır. Bu, îngiliz formülü mucibince olacaktır. O formül ki tatbikatı, Londra komitesinde temsil olunan beş devlet arasmda diplomatik sahada halen müzakere olunmaktadır. Italyanlar tarafından da, Habeşista nın Italyaca işgalinin tanınması her türlü anlaşmanın esas şartım teşkil ettiği keyfiyetinde gene ısrar gösterilmektedir. İşte müzakerelerin umumî çerçevesi bundan ibarettir. Eğer bu müzakereler bir anlaşmaya varırsa karşıhkh itimad sızlığa nihayet vermek hususunda en iyi çare bulunmuş olacaktır. Elde edilecek anlaşma bıttabi en kısa bir müddet zarfında parlamentoya tevdi olunacaktır. Habeşistan meselesi Anlaşmanın Habeşistana taalluk eden kısımlan hakkında îngiliz hükumeti, mayısta toplanacak olan Milletler Cemiyet konseyine mufassal bir rapor verebileceği ümidindedir. Bu takdirde Milletler Cemiyeti kendi azasından her birinin Ha beşistanda îtalyanın vazıyetini münferid bir halde tanıyıp tanımamakta serbest olduğuna karar verebilecektir. Gene bu gazete, İngiliz îtalyan mü yük resmî bir ziyafet vermiştir. Yemeğin sonlarına doğru, Kont Ciano, bir nutuk söyliyerek ezcümle demişir ki: « îtalyanın asırlık müşterek mede niyet ve samimî ve derin dostluk bağlarie merbut bulunduğu asil Polonya milleinin mümessilini îtalyan hükumeti ve milleti namına selâmlamakla bahtiya nm. îtalya, son yirmi sene zarfında, kendi memleketinin tealisi için Mareşal Pilsudski'nin vücude getirdiği muazzam eseri hayranhkla takib eylemiştir. Polonya lejyonlarının kahramanlığmı ve Polonya askerî şeflerile devlet adamlannm isa betli kararlannı da hayranhkla anarım. Bunlar arasmda albay Bek pek mühim bir mevki sahibi bulunmaktadır. Büyük Mareşalm eserine devam eden bu büyük adamlar, yeni Polonyanm temellerini at mışlar ve Polonyaya, medenî Avrupa nın birliği ve menfaati lehinde tabiî su rette yapması lâzım gelen esaslı vazife yi temin eylemişlerdir. Kont Ciano, müşterek esaslı menfa atlerin ve iki memleketin her sahada sulh eserine devamlan bahsindeki müşterek azimlerinin neticesi olarak samimî temennilerde bulunmuş ve kadehini, Polonya Reisicumhurunun, Hariciye Nazın M. Bek ve refikasının ve kahraman Polonyanm tealisine kaldırmıştır. M. Bek, cevabî nutkunda ezcümle demiştir ki: « Polonyanın bu derece derin dostluk bağlarile merbut bulunduğu ve kültürünün Polonya tarihinde bu derece büyük bir rol oynadığı yüksek îtalyan milletinin arasında bulunmakla cidden bahtiyarım. Mareşal Pilsudski hakkındaki sözlere teşekkür ederim. Polonya da, birçok senelerdenberi, îtalyan mil lî intibahı ve millî ittihadı ese rini büyük bir sempati ile takib et nıiş ve son zamanlarda, eski Roma an*anelerinin takibcisi büyük şefi tarafından yeni zaferlere doğru sevkedilen îtalya nm haşmetinin inkişafma büyük bir hayranhkla bakmakta bulunmuştur. Lâtin kültürümüzün müşterek kaynağı, milletlerimiz arasında karşıhkh anlaşma için nıes'ud bir garantidir. iki hükumetin enternasyonal münasebetleıde inkişafı için iş birliği ise, bu müşterek kaynak çerçevesi dahilinde daima sulhun lehinde olarak gittikçe fazlalaşmıştır. Kadehimi, Majeste Îtalyan Kral ve Kraliçesi, Habeşistan împarator ve îm paratoriçesinin şereflerine, îtalyan hükumet resminin refahma, îtalyan Hariciy Nazınnın sıhhatine ve faşist Îtalyanın tealisine ve inkişafma kaldırmakla bütün Polonya milletinin hissiyatına tercüman olmaktayım.» (a.a.) (Baj tarafı 1 ina sahlfede) Makale şöyle başlıyor: «Avrupa kıt'asında (Puomi), (Latvija), (Lietua), (Esti), (Norge), (Sverige), (Öesterreich), (Magyarorszag) adlı memleketler tanır mısınız? Tabii tanırsınız; çünkü bunların fransızcada mukabilleri (La Finlande), (La Lettonie), (La Lithuanie), (L'Estonie), (La Norvege), (la Sueda), (L'Autriche), (la Hongrie), olarak tanınmaktadır.» Nasıl ki ayni yoldan giderek biz de bu memleketleri Coğrafya kitablanna ve haritalarımıza: (Finlandiya), (Letonya), (Lituvanya), (Estonya), (îsveç, Norveç), (Avusturya), (Macaristan) olarak geçirmişiz ve öyle yazıp telâffuz etmekte bulunuyoruz. Bu, bir $ive iycabı ve iğtiyad mahsuIüdür; nitekim Fransız muharriri de bunu şöyle ifade ediyor: « Memleket isimlerini bazan aslî şekillerinden azçok ayırarak, bazan da bu şekillere hiç bakmaksızın onlan kendi mlâmızla şekillendirerek yazmak asırlardanberi adet olmuştur. Meselâ Lehlilerin memleketine kendileri (Polska) dedikleri halde biz (Pologne) deriz; Ingilizler kendi topraklan için (England) derler, biz (Angleterre) deriz. (Espana) yerine (Espagne), (ltalia) yerine (îtalie) kullanınz. Dört sene müddet kendilerile harbettiğimiz Almanların memleketine onların (Deutchland) dediklerini bind« bir Fransız bilmez. Sulh muahedenameleri Avrupa haritasını değiştirdi, fakat biz Çek milletinin vatanma halâ (Tchecoslovaquie) der dururuz; halbuki onlar (Cesklosvenka) derler. (Öesterreich) sözünün almancada, muhakkak, bir mağnası vardır, fakat fonetik bakımdan cyıa benzemeğe yeltenen (Autriche) kelimesinin hiçbir dilde mağnası yoktur. (Grece) kelimesinin (Hellas) olduğunu, bizim (PaysBas) diye tanıdığımız memlekete ora halkının (Nederland), dediklerini bilen kaç Fransız vardır?» Şimdi bende muanzlarıma soracağım: Lehlilerin (Polska) adını taşıyan memleketlerine bizim (Lehistan) dememizle, Holandahlann (Nederland) dedikleri kendi memleketlerine Fransızlann (PaysBas) demeleri arasında ne fark vardır? Fransızlar gibi biz, Türkler de, tarihî bir tiyad eseri olarak (Lehistan) deriz, son zamanlarda (Polonya) tabirini kullan mağa başladık; Holandalıların memle ketini bazan (Holanda), bazan (Fele menk) ismiyle yadederiz. Şehir isimlerini ötedenberi söylemeği âdet edindiğimiz tarzda yazmağa muarız olanlara Fransız muharririnin §u sözleri acaba kâfi bir cevab teşkil eder mi? O diyor ki: «Şehir isimlerinden hazılannı aslî şekillerile, bazılarını da fransızlaştırarak ahyoruz; meselâ (London) yerine (Londres) yazıp öyle okuyoruz; (Wien) yerine (Vienne), (Lisboa) yerine (Lisbone), (Praha) yerine (Prague), (Be ograde) yerine (Belgrade), (Kjoben havn) yerine (Copenhague), (Wars zavva) yerine (Varsovie), (Frankfurt) yerine (Francfort), (München) yerine (Münich) diyoruz; halbuki birer Alman şehri olan (Heidelberg), (Stettin) ve (Stuttgart) isimlerile birer Ingiliz şehri clan (Manchester). (Sheffield) ve (Southampton) isimlerini aslî imlâlarile yazıyoruz.» Yirmi sene komir nistliğe karşı çalışan komünist! Mütehassıs doktorlar ne dediler? \BastaraH 1 tnd sahitede] Moskova 9 Gorki ile Peckof, Menjinski ve Kuybişefe tatbik edilen tedavi usulleri hakkında fikirlerine müracaat edilen beş mütehassıs doktor da, doktor Levin, Plentef ve Kazekofu bir cani gibi hareket etmiş olduklarmı söyle [Baştarafı 1 tna saMJede\ mislerdir. Vaziyetin vahim bir şekıl aldığını göBunu müteakıb mahkeme reisi, gizli ren komünistler, sosyalıstlere müracaatle celsenin toplanacağını bildirmiştir. halk cephesi birliği murahhaslarının derGelecek alenî celsenin saati sonradan hal müşterek toplantıya çağırılmasını isbildirilecektir. emışlerdır. Gizli celaede Sollar delegasyonu saat 19,30 da Moskova 9 Tas ajansı bildiriyor: Mahkemenin gizli celsesinde, suçlu oplanacak olan kabine içtımamdan sonRakovski Grinko Rozengolç ve Kres a fevkalâde bir toplantı yapmağa karar tinski, birkaç yabancı devletin bazı mü rermiştir. Başvekilin beyanatı messillerile olan münasebetlerine dair beyanatta bulunmuşlardır. Mahkeme, Paris 9 (Hususî) Başvekil M. bu mümessillerm ve temsil ettikleri Şotan kabine toplantısmdan evvel meclis devletlerin hangileri olduğunu tama eısi M. Heriyo ve M. Leon Blüm'le uzun men tesbit etmiştir. mülâkatlarda bulunduktan sonra, gaze M. Çemberlayn, sayiaları ecilere şu beyanatta bulunmuştur: « Bazı gazeteler, kabinenin dünkü tekzib ediyor ebliğini ve siyasî ricalle dün akşam yapLondra 9 Moskova davasmda bazı İngiliz şahsiyetlerine karşı yapılan it ığım konuşmalan hakikate uymıyan bir hamlar ve İntellicens servisin Troçkist arzda tefsir ettiklerinden hakikî vaz et faalîyetlerde oynadığı rol hakkında bu akkında tavzihatta bulunmak zaruretini gün Avam Kamarasında sorulan muh issediyorum. telif suallere cevab veren M. ÇemberlaKabinenin bugünkü vaziyeti, selefle yn aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: rimden bazılannm hadisatın doğurduğu < Bu davada yapılan şehadetlerin kat'î zaruretler karşısında çekilmeğe Sovyet münasebetlerine verdiği zararı mecbur olduğu vaziyete teşbıh edilmek tamamen gözönünde tutuyorum. Bu isteniyor. Halbuki vaziyet bü'bütün başnunla beraber, tamamen yanlış olan bu kadır. Eğer mevzuubahs m >ler müsiddialara İngilterede veya haricde iti bar edileceğini zannetmivorum. îngiliz taceliyet mahıyetını aldı ise bunun yegâhükumetinin Sovyetler Birliği hüku ne sebebi, hükumetin bütün bunlan ortametile olan anlaşmasını hiç bir suretle ya dökmek cesaretini göstermiş oîmasınihlâl etmekten suçlu olmadıçı, ve isim dadır. Filhakika birkaç keredir parla leri întellicens servis icin çalışanlar ve mentoda azim ekseriyetler elde ettim ve yahud Sovyetler Birliği aleyhinde fe eğer zarurî gördüğüm bir takım hususlan sad faaliyetlerinde bulunanlar arasmda arın meclise arzetmek karannı vermemiş gösterilen kimseleri hizmetincie kullan olsaydım gene ayni ezici ekseriyeti bulamış olmadığım meclise teminat verme caktım. yi lüzumsuz buluyorum.> Hazinenin borclanna aid vadeler isBunun üzerine bazı meb'uslar Baş tikrazın sonuna kadar tamamile ifa oluvekilden, Sovyetler Birliğinde întelli nacaktır. Bu istikrazın muvaffakiyetle cens servisin ajanları mevcud olup ol tahakkuk edeceğinde kımsenin şüphesı madığı sualini sormuslarsa da M. Çemberla\Ti cevab vermekten istinkâf et yoktur. Kambiyoya gehnce, geçici te mevvüclerden başka hiçbir şeye maruz miştir. (a. a.) bulunmuyor ve elimizde miktan mühim bir kambiyo muvazene akçemiz vardır. Bir amelenin şikâyeti Hasköyde Parmakkapıda 5 numarada o Binaenaleyh, hükumeti cekilmekte mus turan Ömer islmll bir vatandaş, çocuğunun tar bırakacak ümidsiz bir vaziyetle kabihastalandığmı, fakat parasız diye, hüku nenin bugünkü vaziyetini teşbihe imkân met doktorunun kendLsine bakmadığmı, matbaamıza müracaat ederek bildlrdl. Na oktur. Bence bilâkis eğer parlamento endisinden istediğim yardımı yapacak zarı dikkatl celbederiz. olursa, hükumet memleketin vaziyetini haslardan bazılannı aynen alıp diğer ba düzeltebilir. Istediği malî salâhiyet verilmezse M. Şotan'ın bugün istifası muhtemel Avrupa kabinelerinde buhran münist gruplarının yeni hükumet programına muhalefetieri sebebile bu akşam dan istifa etmemesi temennisinde bulu nuyorlar. En salâhiyetli şahsiyetler bugün açılan politik buhranın halli için normal yolun, meclisle senatoda daha yarm sabahtan başhyacak müzakereden sonra reye müracaat olunacağı kanaatındedırler. 10 Mart 1938 Sosyalist grupu bazı şartlarla razı oldu Sosyalist grupu şimdiki vaziyette, yani kendisinin temsil edilmediği bir hükumete geniş salâhiyetler verihnesine muhalif görünmüştür. Bununla beraber, geniş salâhiyetler verilmesi prensipine esas itibarile muhalif değıldir ve bu salâhiyetlerin kendi aza sından birinin reisliğinde bulunacak ve ahud parti tarafından lesbıt edilen şartlar dahilinde kendisinin iştirak edeceği bır hükumet tarafından tatbıkını kabule amadedir. Grup, delegasyon toplantısı na, ekseriyet partilerinin görüş birliğini dame maksadiie iştirak etmektedir. Sosyalıstler Başvekıle mümessiller gönâerilmesini teklif etmişlerse de sosyalist ve cumhuriyet birliği delegeleri hüku metle mütesanid olduklarını biluirmiş erdir. Komünistler ise millî müdafaanın takviyesi programının başanlması için halk tcplantısı partileri birliğinin muhafazası ehinde bulunmuşlardır. Diğer gruplarda Sol cenah cumhuriyetçıler ve müstakil radikaller ittihadı grupu, her türlü hükumet teşekkülüne ve yahud parlamento ekseriyetine ancak şu şartla müzaheret edebileceğini «ekid etmiştir: 1 Kambiyonun kontrolu ve bünye reformları olmaksızın paranın ve tasar rufun müdafaası, 2 Fabrika işgallerine nihayet ve rilmesi ve mesai hürriyetinin himaye ve nıüdafaası, 3 îspanyada ve Çinde her türlü m'jdahalenin men'i ve barışm müdafaası, 4 Ekonomik faaliyetin ihyası. Macar kabinesi istifa etti Londra 9 (Hususî) Macar kabi pesi bugün öğleden sonra istifa etmiştir. İstifanın sebebleri hakkında henüz mütemmim malumat alınamamıştır. istifa eden Başvekil M. Daranyi yeni kabineyi teşkile memur edilmiştir. zılarının yazılış tarzında değişiklik yapBana diyeceksiniz ki, o halde fevkamak, ve ne aynen almanın, ne de tadilât lâde tedbirler istiyerek hiçbir tehlikeye yapmanın sebeblerini izah edememek maruz bulunmıyan kabinenin mevcudiyeküflü bir an'aneye bağlılıktan başka ne ini niçin sarsıyorsunuz ve tehlikeye dü ile te'vil olunabilir? şürüyorsunuz? Bu, benim için bir akli Başka milletlerin ne yaptıklannı soran selim ve dürüstî meselesidir. Fransa bu ve buna fazla bir ehemmiyet verir gibi gün kendi emniyeti için muazzam borclar görünen kimseler, acaba, Fransızlann, altma girmek mecburiyetindedir. Millî îngilizlerin, Almanların herhangi bir müdafaa sandığını bu paraları araştırmaPolonya, bir Holanda, bir Macar, bir ğa ve bu hususta millî tasarrufun yardı Türk şehir adını kendi şive ve itiyadlan mına müracaate memur etmeği kararlaş na uydurarak kendi imlâlarile yazdıkla tırdım. Bu neviden bir istikrazın muvafrını gördükten sonra hâlâ «ecnebi ismi fakiyetini temin için zarurî olan tedbir haslar değiştirnemez birer klişedir» iddi lere tevessül bence en basit bir hareket asında ısrar edecekler mi? Türk genci tir. Bu istikrazın muvaffak olması memnin hulyasında muttasıl şişirilip büyütülen leketin emniyet ve şerefi bakımından zalâtin medeniyet âleminin ses vermez harf ruridir ve parlak olmalıdır. Ayni za lerle çetrefilleştirilen ismihaslarının şekil manda borc para vereceklere de en kat'î lerine bu derece bağlanmanın manası ne? garantileri göstermelidir. Fakat gene gazetelerde okuyorum ki, Fransız muharriri bu ıttıradsızlığa ba Türk çocuğu varsın bu isimleri hiç okumasın, yahud zora gelince yanlış okusun, bu basit lüzumlu ve ayni zamanda dürüst karak: «Bu meselede sabit bir kaide yoktur. Her millet kendi fantezisine göre bunun ziyanı yok, elverir ki onlann kli hedefe erişmek için yeni sosyal ıslahattan hareket etmektedir> diyor. Bu ifade ile şeleri mahfuz kalsın, öyle mi? Fakat tamamile vazgeçeceğim ve hatta tahak kuk etmiş ıslahatı bile bozacağım söyle Lir defa şu sabit oluyor ki başka milletler Türk zekâsına karşı bu suikasd neden? Fransız muharriri bugünkü vaziyete niyor. Böyle bir ithamı kat'iyyen reddede ecnebi ismihaslan kendi şivelerine uydurarak kendi imlâlanyla yazmak usulü karşı enternasyonal bir tedbir bulunması derim. Sarahaten beyan ettim ki, bilhascaridir. Yani şu halde ismihaslann «de lüzumunu bir aralık ileri sürer gibi olu sa ihtiyar işçilere ve hususile kalabahk ğiştirilmez birer klişe» olduğu hakkında yorsa da bunun zorluğunu da derhal iti köylü ailelerine yardımı istihdaf eden raf ediyor. Filhakika lâtin alfabesi kul tedbirlerden kat'iyyen sarfınazar etmi ki iddia tatbikatla filen çürümektedir. Bizim tezimize gelince: Bunda vakit lanan milletlerin hiçbirinde konson ve yeceğim. Benim istediğim, büyük masvakit değişebilecek fantezi alâkası yok vokallerin, değil yanyana gelişleri, hatta raflan icab ettirecek projenin meclise tevtur; ecnebi ismihaslar meselesini biz şu teker teker duruşlan bile ayni sesleri ver dii zamanının ve konulacak tahsisatın da mediğine göre bu meselede bütün mil hazineyi sarsmaması için hükumet tara suretle kaideleştiriyoruz: 1 Şahıs isimleri aid olduklan mil letler için müşterek bir tedbir bulmağa fından tesbitinde kabinenin serbest bıraletlerde nasıl telâffuz ediliyorsa onların kalkışmak bir cinsten olmıyan eşyayı ce kılmasıdır.» Kabinenin gece verdiği karar çıkardıkları sesleri kendi alfabemizin kon metmek kabilinden bir hareket olur. son ve vokallerile tesbit ederek lafızlan Tezimizin dayandığı esas o kadar Paris 9 (Hususî, geceyarısmdan son dırmak; kuvvetli, ve bu tez tatbikatta o kadar lü ra) Kabine bu gece saat 21 de Baş 2 Memleket, şehir ve kasaba isim zumlu ve faydalıdır ki vazife sahibleri vekâlet dairesinde M. Şotan'ın riyasetinlerinden ötedenberi bizce muayyen ve nin işe başlamakta vakit kaybetmemele de toplanmışhr. Içtimadan sonra, Baş mazbut bir lelâffuzu olanlan bu telâffuz r:ni ihtara hacet bile kalmamıştır. Gerç vekâlet kalemi mahsus müdürü gazete şekline göre yazıp okumak (meselâ: bu iş bir parça zahmete, biraz sâye, bir cilere şu tebliği vermiştir: Londra, MarsiJya, lsviçre, Kahire, Vi hayli de araştırmaya ihtiyac gösterir; fa« Kabine vaziyeti tetkik ederek yana, Budapeşte, Nevyork, Kopenhag, kat vazifenin kıymet ve şerefi bu kadar Başvekil M. Şotan'ın yarın sabah saa Avusturya, Macaristan, Lehistan, ls cık bir külfete değmez mi? Herhalde biz 9,30 da mecliste bir nutuk irad etmesine panya, Atina, Bükreş, Fransa, Çekoslo hocalaranızı, müelliflerimizi, muharrirle karar vermiştir.» rimizi, hatta mütercimlerimizi göz tahmivakya, v. s..) Bu vaziyete nazaran, Başvekil M 3 Afrika, Amerika, ve Asyanm nile çalışan birer kopyacı farzetmiyoruz Şotan kabinenin mukadderatına dair dü Her reform gibi imlâ reformu da bir şüncelerini ancak yarın sabah meclistı bizce tanınmamış ve işitilmemiş şehir ve kasaba isimlerini oranın telâffuz tarzları takım an'anelerin enkazı üstünde kuru bildirecektir. na göre kendi alfabemizin konson ve lur. Bu yıkılacak şeyler bazı kimseler naNormal yol ne imiş? zannda nekadar kıymetli olursa olsun vokallerile tesbit etmek. Paris 9 M. Şotan saat 19,45 de Fransız muharriri, Fransız dilinde ec kurulacak yeni binanın büyüklüğüne, kabine konseyine girerek telefonla yap nebi ismihaslara tatbik edilen yolu zenginliğine, konforuna nisbetle gene tığı görüşmeden arkadaşlarını haberda etmiştir. «abes» sözüyle tavsif ediyor. Filhakika köhne, küflü, ve hurda malzemedir. Müzakerelerden anlaşıldığma göre, Bir daha tekrar edelim: Hedefimîz mesele sabit ve makul bir sisteme bağlanmecliste ve senatoda birçok parlamento Türk imlâsıdır. madıkça abes olacağı ve mantıksızlıktan tsmail Muştak MAYAKON azası hükumetin, yalnız sosyalist ve kokurtulamıyacağı aşikârdır. Ecnebi ismi Yeni kabinede kimler var? Budapeşte 9 Yeni Macar kabinesî şu suretle teşekkül etmiştir. Başvekil Daranyi Hariciye : Kanya General Röder Millî Müdafaa Dahiliye : Sezeli Maarif : Homan Endüstri, Ticaret, Münakalât : Bornelizsa : Maraşal Ziraat Adliye s Mikez : Remenyi Sneller Finans Bakanlıksız baMillî Banka Dit rektörü Dr. Imekan rid. Yeni müsteşarlar şunlardır: Ziraat Teleki Marten lanyi Adliye Yeni kabinede M. Daranyi Ziraaİ Bakanhğmı bırakmakta, münhasıran Başvekil olarak kalmaktadır. (a.a.) Pazara Avusturyada reyiâm \Baştara1\ 1 ind sahifedei € Almanya ile akdettiğimiz anlaş * mayı harfiyyen tatbik edeceğiz; fakat her hangi yeni bir fedakârlıkta bulunmıyacağız. Bundan başka Avusturyada nazilerin tehdidlerine de müsaade et ^ miyeceğiz. Bu husustaki kararımızı bütün dünyaya ilân etmek iuere pazar günü reyiâma müracaat edeceğiz. Reyiâm neticesinin milletin istiklâlini muhafazava azmettiğini göstereceği şüphesizdir.> Viyanadan aîman mütemmim malumata göre. reyiâma iştirak edenler, hükumetin hazırladığı suale «evet» veya <hayır> cevabını vermekle iktifa ede ceklerdir. Sorulacak cevab şudur: <Serbest, müstakil, hristiyan, Cer m man, Avusturj'asma taraftar mısınız?> 24 yaşmı bitiren bütün kadm, erkek vatandaşlar rey vermek hakkını haiz m dir. Karar için mutlak ekseriyet lâzımdır. Plebisit tarihinin yakın olmasına rağmen, Avusturya makamları plebisiti ameliyesinde hususî zorluklar tasav\iır etmiyorlar. Zira, her Avusturya vatandaşma, son nüfus tahririnde bir hüviyet cüzdanı verilmiş ve çoktanberi de po » lisçe ikametgâh kaydi usulü tatbik e •• dilmekte bulunmuştur. Plebisitin tefer» rüat işlerine valiler memur edilecektir.