ır CUMHURtYET 3 Mart 1938 Küçük I hikâye Mukadderat Pierre Mac Oslan'dan Tandıra düşen zavallı yavrular Erzincan köylerinde feci bir kaza oldu R A D VO Yeni bir.ariist: Annie Ducaux Aslen AngloSakson olmasına rağmen san'at hayatını Fransada geçiren san'atkâr «Parmaklıksız hapisane» filmînde çok muvaffak oldu Bazı mahsuller için iyi veya fena seneler olduğu gibi, sinema artistleri için de uğurlu veya uğursuz yıllar vardır. Fakat yıldızların uğurlu veya uğursuz yılları, onlann dünyaya gelişi senelerine değil, beyaz perdede muvaffak olup olamayış devirlerine aiddir. Nasıl mahsuller, yağmur, kar, fırtına ve saire gibi tabiî hâdiselerin vuku bulup bulmaması neticesi ya adamakılh kemale erer, yahud da mahvolup ortalığı kıtlığa mahkum ederlerse, artistler de ellerine düştükleri filim âmillerinin, rejisörlerin meharetine, içinde vazife aldıkları kordelânm meyzuuna, dekorlarına ve sairesine gb're yükselir, yahud alçalırlar. Genc artist Annie Ducaux da «Kartalların ihtizarı», «Ateşi kesiniz!», «Mösyö Poirier'nin damadı» ve «İki yavrucak» filimlerinden itibaren beyaz perdede mühim roller deruhde etmiş olmasına rağmen pek nazarı dikkati celbetmemisti. Halbuki 1937 senesinde çevirdiği «Parmaklıksız hapisane», «Kadm hırsızı» ve «Ron kızı» kordelâlarında birdenbire kemal derecesine erişti. «Parmaklıksız hapisane» eserini kim KÖrdü ise Annie Ducaux'nun san'at kudretine hayran oldu. Isminden anlaşıldığı üzere «Parmaklıksız hapisane» filrr.inde mevzuu bahsolan bir ıslahhanedir. Genc artist orada ıslahhanenin müdürü rolünü oynuyor. Idaresi altma giren kadınlara eziyet yerine merhamet, sertlik yerine tathlık RÖstererek, korku yerine itimadı ikame ederek vazifesini büyük bir zekâ, dirayet, heyecan ve hâkimiyetle ifa ediyor. Annie Ducaux, aslen AnşloSakson Garwel, yakışıklı bir adamdı. Minnie Stop'la evlendiği zaman, ikisinin de birbirlerini aldatmak için bu işe giriştiği herkesçe müsellemdi. Nitekim öyle oldu ve Ganvel, kansını evlilik harici münasebetlerinde itidale sevket mekten âciz olduğunu anlayınca, kara düsüncelere gömüldü. Gönlünü eğlendirmek için, tasavvurunu beğendiği bir profesörün işini ele almağa ve tamamlamağa karar verdi. Bu âlim, mavmunlarla meskun bir ormanm ortasında bir kafesin içine kapanmıştı. Maksadı mavmunların âdetlerine nüfuz etmek, dillerini anlamak ve sonra onlarla tamamile kardeş gibi münasebete girişmekti. O zamandan beri profesörün, talebelerinin, kafesin ve ormanm ne olduğvCıu duyan, bilen yoktu. Garwel, Çin ^enizinin en güzel adalarmdan biri olan Borneo'ya hareket p'ti. Bu »^iada, maymurları ve diğer vahsi havvanlarile büyük bir orman vardı. Kafes fikri Garwel'in pek hoşuna gitmişti. Hakşinas olmak lâzım gelirse, kafes bir zarurettir. Kahramam mız, konuşmalan hiç de terbiyeli ve nazik olmıyan kaplanlarla değil, maymunlarla sohbet etmeğe gelmişti. Bu nun için, Ganvel, kafesile beraber, güzel bir meydancıkta. Hmdistan cevizi, hurma ve zekkum ağacları arasında, bir baobab ağacınm altma yerleşti. Gündü|zün ufaktefek işlerle meşgul oluvor, İneler yaptığını merak eden iri cinsin den birkaç maymunla münasebet tesisine çahşıyordu ve aksam oldu ımı, kafesine giriyor, kendisini her türlü tehlikeve karşı muhafaza eden demir parmaklıklar arasından filleri, kaplanları. cakallan, ölüm terleri dökerek sevre diyordu. Hafta sonunda. Ganvel, bü tün bu korkunç hayvanlann, kendisini parçalamak icin sabırsızlandıklarını hisseder gibi oldu. Canı tatlıydı; pılıyı s pırtıvı toolavıp gitme e hazırlanıyordu. E^ette ki geie kansile beraber yaşa m?k bu havata bin kere müreccahh. lanmış, zavallıyı parmakla birbirlerine gösteriyorlardı. Ganvel'in bu acmacak halinin onları son derece keyiflendirdiği gün gibi aşikârdı. Hatta içlerinden biri, Allah bilir nereden bulduğu küçük Erzincan (Hususî) Şark vilâyetbir aynayı zavallmm suratma fırlattı. lerimizin bazı yerlerinde olduğu gibi ErBir başkası ona fmdık ve bir üçüncüsü zincanda da halkın birçoğu ekmeklerini de kudret helvası ikram etti. evlerindeki hususî tandırlarında pişirirler. Bundan sonra Ganvel'le maymunlar Bu suretle pişirilen ekmekler hem pişkin arasında hakikî bir dostluk teessüs etti. ve hem de nefis olurlarsa da bu tandırlaMaymunlar her gün kafesin etrafmda nn yaptığı zararlar faydalarından daha toplanıvor ve Ganvel maskaralıklarile çoktur. Meselâ memleketleki göz hastaonlardan türlü yemişler koparmağa lıklannm başlıca sebeblerinden birisini gayret ediyordu. Bir sabah, ayaklan utandırdır denilirse pek ye cunda bir jimnastik trapezi buldu. Kar teşkil eden rinde söylenmiş bir hakikati meydana koynı açtı, anladı. Trapezi muayene etti ve sonra yaşına ve vakarına rağmen. tra muş olacağız. Çünkü zeminden bir metoez üzerinde harikulâde oyunlar gös re kadar derinlikte gömülmüş bulunan terdi. Birkaç kere düşüp canı fena hal bu tandırlarda ekmek pişirildıği gibi köyde acımadı değil. Ve yavaş yavas, iti lü bir takım haİkm da soba vazifesini göraz götürmez bir surette kabul edilmiş rür. Bunun için sık sık da yakılmak mecbir kanuna misal teşkil eden şey vuku buriyeti vardır. Çok kızgın bir hale gebuldu. tirilen bu cehennem kuyularına gözlerini Muhit, Garwel'i kendine uydurdu. k^rşı vererek ateşle meşgul olan birçok zaBu değisiklik yavaş oldu, fakat bahtsız vallılar göz ağnsından kendilerini kurtaraGanvel haricî manzarasmı baştan asağı madığı gibi her sene birkaç kadm ve çotanınmıvacak bir hale getiren bir sara cuğun da tandıra düşerek feci bir surette hatle oldu. Ayak parmakları ellerinin cayır cayır yandıklarını duyup işitiyoruz. kinin tıokısı oluyordu. Dört ayakla yüBu cümleden olarak iki gün evvel şehre rümek itiyadını aldı. Fındıkları, burnubeş kilometro mesafedeki Haşhaş köyünnu oynatarak ve alnmı kırıstırarak, dişlerile kırıyordu; artık bir tenis topu gi de Çavuşoğullanndan Kâmilin evinde bi zıplıyor ve maymunlar gözlerinden tandırda ekmek pişirirlerken Kâmilin toyaşlar gelircesine gülüyordu. Bütün runlarından birisi altı yaşında diğeri bir maymunlar Ganvel'i görmeğe geliyor yaşında iki çocuk birden tandıra düşmüş du. Sumatra'dan, Java'dan ve daha bir ve bu cehennem gibi kızgın tandırda oğçok yerlerden, çoluklu çocuklu may lan çocuğu yanarak ölmüş, kız çocuğu mun aüeleri akın ediyordu. O sırada tehlikeli bir surette çıkanlmıştır. Garwel tam kıvamma gelmişti. Zavallı Bu gibi feci vak'alar her zaman eksik sakiabanlığı artırdıkca mavmunların olmıyan hâdiselerdendir. Bunun için ötekevfi son haddine yaklaşıyordu. denberi âdet hükmüne girmiş olan tan Ormanlan aravıp taramaktan usandırlardan vazgeçmek kabil değilse bunmıyan bir Almanm, onu, «Allahım!» dive kevfinden cığl'klar korjararak bul larm ayakta ekmek pişirilecek cinsi olan duçu güne kadar, Ganvel kafesinde 34 Acem tandırlarile ıslah edilmesi lâzımdır. sene kaldı. Nihavet kurtulmuşstu. Sevincinden ve biraz da itiyad saikasile zıplıyordu. Bastan avağa kadar bütün vücudünü iŞrenc kıllar kaplamıştı. Mavmundan farkı yoktu; yalnız, fazla olarak, insanlık vakarınm hatırası olarak muhafaza etti&i hafif bir acemiliği vardı. Schimidt ismindeki bu Aiman, Garwel'i Hamburç'a getirdi. Bir maymun tüccarı onu Hamburg'dan Anvers'e ve oradan da Londraya götürdü. Ganvel, Londrada, küçük bir dükkânda, hay vanları onlara esir olacak kadar seven ihtiyar bir kadım teshir etti ve onun tarafmdan satm almdı. Bu ihtiyar kadm Madam Garwel'di ve böylelikle, bu hikâyenin başmda karısının en küçük kaprislerinin esiri olan ve aşk yüzünden başma gelmedik felâket kalmıyan Garwel, bu sefer, kendi evine, hem de müstebid bir efendi hâkimiyetile girmekle ondan intikam almış oluyordu. Çevtren: CEVAD SADIK Rn aksamki program J ANKARA: 12,30 muhtelif plâk neşriyatı 12,50 plâk: Türk musiklsi ve halk şarküarı13,15 dahllî ve harici haberler 18,30 muhtelif plâk neşriyatı 19,00 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Servet Adnan ve arkadaşları) 19,30 saat ayarı ve arabca neşriyat 19,45 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Hikmet, Servet, M. Karındaş ve arkadaşları) 20,15 konf erans: Selim Sırn Tarcan 20,30 plâkla dans musikisi 21,00 ajans haberleri 21,15 stüdyo salon orkestrası 21,55 yarınki program ve İstlklâl marşı. İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 plâkla Türk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 18,30 çocuk tiyatrosu: (Koca serçecü) 19,00 Radife ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 19,30 spor musahabeleri: EŞref Şefik tarafuıdan 19,55 borsa haberleri 20,00 Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 20.30 hava raporu 20.33 Omer Rıza tarafından arabca soylev 20,45 Bimen Şen ve arkadaşları tarafından Türk musikLsi ve halk şarkıları, (saat ayarı) 20,45 Tahsin ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları 21,50 Bedriye Tüzün, Şan: Orkestra refakatile 22,20 ORKESTRA 22,45 ajans haberleri 23.00 plâkla sololar, opera ve operet par çaları 23.20 son haberler ve ertesi günün programı 23,30 SON. VTYANA: 18,25 Holanda halk şarkıları 18,55 kanşık yaym 20.30 YENİ VTYANA ŞARK1 LARI 2125 ASRÎ ŞARKILAR 21,30 piyes, haberler, hava ve saire 23,25 dans musikisi 24 haberler 24,05 DANS MUSİKİSİ. PEŞTE: 18,35 ASKERÎ BANDO 19 30 haberler 20,05 ÇİNGENE ORKESTRASI 20,55 karı şık yayın 22,20 PIYANO KONSERİ 23,10 DANS MUSİKİSİ 23,45 konferans 24,05 orkestra konseri 1,10 son haberler. BÜKREŞ: 18,05 DANS MUSİKİSİ 19,05 kitablara dair 19,20 DANS MUSİKİSİ 19.55 kon ferans 20,10 italyanca sarkılar 20,30 KORO KONSERİ 21,20 senfonik konser 23,05 gramofon 23.50 haberler. LONDRA: 18,35 piyano Ue sarkılar 19.05 çocuk larm zamanı 20.05 Debussy'nın şarkıla rı 20,25 ORKESTRA KONSERİ 21,05 haberler, piyes 22.40 ORKESTRA VE ŞAN KONSERİ 23,20 KEMAN VE PIYANO KCNSERI 24,05 haberler 24,30 DANS MüSIKISI 1,35 gramofon, haberler. PARIS IP.T.T.J: 18 05 sarkılar 18,20 konuşmalar, gra mofon ve saire 20,35 Org konseri 21,05 haberler. piyes 24 35 haberler, gramofon. Annie Ducaux Mevlid Merhum Rodoslu Balcızade Bay Yusufun ruhuna ithaf edilmek üzere 3 mart perşembe günü akşamı yatsı na mazından sonra Lâleli camii şerifinde Mevlidi Şerif kıraat ettirileceğinden arzu edenlerin teşrifi rica olunur. Fakat mukadderat kendi bildiğinden rn>bir zaman şaşmaz. Bir ak<=am, güneş yatmadan biraz evvel, kafesine girer • ken, anahtarı dısarıda bırakmak ihtivatsızlı«inda bulundu; vâkıâ bu. büyük bir tehlike sayılmazdı; çünkü parmakhklar ara^mdan kolunu uzatıp anahtarı iceri alabilirdi. Bu imkânın verdiği emrivetle asmı hazırlamağa koyulurken, kîmnın kilidinde bir anahtar gıcırtısı Ganvel'e basını cevirtti. Ancak: «Allabım!» divebildi. Olan olmuştu. Mah pustu. Dersleri semere vermişti. Her gün, mavmunlar. kafesinin etrafmı alarak, Garvvel'in kapıyı kapamak için yantı£ı hareketi seyrediyorlardı. tçle rinden biri, her halde elebaşıları, ırkının o harikulâde temessül kabilivetüe, kapıyı iki defa kilidliyor ve anahtarı arkadaşlarma göstermek için berabe rine almağı unutmuyordu. Birkaç saat, Ganvel, ümidsizlikle. maymunlardan birinin anahtarı getirip yerine bırak mağı akıl edeceği ümidi arasında çır pmdı. Hayr, maymunlar bu dahiyane fikri bulamadılar. Anahtarla uzun müdKemaliyeli tüccardan merhum Hacı det oynadılar. Sonra usanarak, onu Çin Şakir refikası ve merhum Hacı Mustafa denizinin dalgalarına emanet ettiler. ile tüccardan Mehmed Kâmil ve Ekrem Allah kimseyi Garwel'in haline dü Kozikoğlunun anneleri Bayan Ayşe veşürmesin. Beşer ıstırabı, ondan bir gül fat etmiştir. Cenazesi bugünkü perşemmek vesilesi çıkanlamıyacak kadar hür be günü Fenerbahçedeki köşkünden kaldınlarak öğle namazı Sahrayicedid mete şayandır. Ganvel, pis otlar gibi saçlarım yolar camiinde eda edilip aile makberine defken, maymunlar kafesin etrafmda top nedilecektir. Allah rahmet evlesin. olmakla bütün san'at hayatını Fransada geçirmis ve sinemaya intisab etmezden evvel Paris sahnelerinde çok alkış toplamıştır. Fransız tiyatro müdürlerinin en kıdemlisi Antoine bile onun istidadma hayrandır. Fransız münakkidleri «Parmaklıksız hapisane» eğer Amerikada oynanmış olsaydı, Annie Ducaux'nun rolünün muhakkak Bette Davis, Kay Francis gibi bir san'atkâra, Almanvada çe\Tİlmiş olsaydı Drothea Vıck gıbı bır artiste verilmesi lâzım geleceğini, hatta onların bile bu derece muvaffak olacaklannm süpheli bulunduâunu bir aâızdan tekrar ediyorlar. Bahtivar kız! (üaflrıiar, Kon eransSar, VEFAT Bir konf erans *jç Amerikalıların, son Japon Çin Bu aksam Eminönü Halkevi merkez saharbi dolayısile \iicude getirdikleri gerek lonunda saat 17,30 da Tıb Fakultesi doçentlerinden Dr. Kâzım Ismail tarafından büyük macera filimlerinde, gerekse jourumuma (Kanser nedir?) mevzulu bir kon nal şeklindeki havadis kordelâlarında îerans verilecektir. daima Japonlara aleyhtar bir hattı hareEyüb Halkevinde intihabat ket takıb etmelerı dolayısile, Japonya Eyüb Halkevinden: Evimizin şube komlteleri seçimi 6 mart 938 pazar günü saat hükumeti kendi memleketile, işgal altm14 te Ev binasında yapılacağmdan şubele da bulundurdukları Çin arazisinde Amere yazılı üyelerimizin gelmelerini dileriz. rikan filimlerinin gösterilmesini menet Dil, Tarih, Edebiyat, Ar, Gösterit şubelemiştır. ri saat 14 te. Spor, Sosyal Yardım şubeleri saat 15 te. •^ Deanna Durbin'e Amerikada bir Halk dershaneleri kursları şubeleri saat rakib çıkmıştır: Judy Garland. Meşhur 16 da. Kitabsaray ve Yaym şubeleri saat 16 da. rejisör Melvyn Le Roy bu genz kızla Köyculük, Müze ve Sergıler şubeleri saat bir filim çevirmek üzeredir. 17 de. •jç Amerikalı filim amilleri tarafından Orkestra konseri Holivuda götürüldüğü halde bir kaç ay Eminönü Halkevinden: Ar şubemizin salon orkestrası 1938 yılı orada filim çevirmeden bekletilen Miüçüncu konserini 7'3'938 pazartesi akşamı reille Balin'in Fransaya dönmeğe karar saat 20.30 da EvLmizin Cağaloğlundaki verdiğini e\"velce yazmıştık. Fransız armerkez salonunda verecektir. Bu konsere tisti şubatm sonuncu günü Nevyorktan gelmek lstiyenlerin davetiyelerini Ev bürosundan almalan rica olunur. Konserlere hareket eden «Kraliçe Mary» vapuruna çocuk kabul edllmez. binerek hareket etmiştir. Bir iki satırla " ^ Malek lâkabını taşıyan Buster Keaton bir vakitler Amenkanm en meşhur sinema komıgi idı. Fakat gerek malî işlerinde, gerekse izdivac hayatında maruz kaldığı bir takım müşkülât zavallıyı hem mesleğinden, hem de servetinden etmekle kalmadı, onu ta tımarhanelere kadar sürükledi. Nihayet asabiyeti zail olup hastaneden çıktıktan sonra Malek gene beyaz perdedeki eski mevkiini işgale çalıştı.. Heyhat, buna imkân olmadığını bir iki tecrübeyi müteakıb kendisi de anladı. Onun için şimdi bir kere daha rejisörlükte talihini denemek istiyor. îlk çevireceği filim «Life in sometovvn» dur. Amerikada hayatın bir hicviyesi mahiyetindedir. •^T Basrollerini Danielle Darieux ile John Loder'in oynıyacaklarını evvelce yazdığımız «K^tia» filminin diğer artistleri Jean Max, Valentine Tessier, Carpantier olacaklardır. NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nobetçi eczaneler: İstanbul ciheti: Eminönünde (Mehmed Kâzım), Alem darda (Arif Neş'et), Kumkapıda (Beikis), Küçükpazarda (Hikmet Cemil), Şehzade başında (Asaf), Fenerde (Vitali), Kara gumrükte (Arif), Şehremininde (Nâzım), Aksarayda (Ziya Nuri), Samatyada (Teofilos), Bakırköyde (Merkez), Eyübde (Arif Beşer) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: Kurtuluş caddesinde (Necdet), İstiklâl caddesinde (Taksim), Beyoğlu İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Yenişehirde (Parunakyan), Bostanbaşında (Itimad), Mahmudi ye caddesinde (İtimad), Kasımpaşada (Müeyyed), Hasköyde (Nesim Aseo), Beşiktaşta (Vidin), Ortaköy, Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Moda caddesinde (Nejad), Altıyolda (Namık), Üskudarda (İmrahor), Büydkadada (Şinasi Rıza), Heybeliadada (Halk) eczaneleri. HALK OPERETÎ Kadıköy Süreyya sinemasında saat 9 da Operet ENAYİLER 2 perde, 1 tablo Komedi 1 perde Konser, orkestra, bale ERTUĞRUL SADÎ TEK Tiyatrosu Pazartesi Kadıköy Süreyya) da (Fakirler müsameresi) Sah: (Bakırköy) Çarşamba: (Üsküdar) sinemalarmda (Bu masal böyle bitti) vodvil 3 perde Yeni Eserler Hukuk gazetesi ) ••• Bu akşam S A R A Y sinemasında B aşm G A R D E N u ka Dünyanın en meshur ve en eksantrık çazı olan ve en dinamik caz santözü bulunan B Y R O N MİSS BENNY PEYTON idaresindekl Türkçe ve fransızca olarak Cevad Hakkı Özbey tarafmdan 4 senedenberi kıymetli hukukçuların ve profesörlerin eserlerile neşredilmekte olan Hukuk gazetesinln iklnci cildinin 27 28 inci nüshaları intişar etmiştir. Bu nüshada Üniversite ordinaryüs profesörlerinden Erzurum saylavı Saim Ali Dilemrenin adli tıbbın ehemmlyetli mev zularma, profesör Mustafa Reşid Belgesayın Türk Temyiz mahkemesi kararlarma, profesör E. Hirş'in ticaret hukulcuna dair yazılarile değerli diğer zevatm makalelerl vardır. Okurlarımıza tavsiye ederiz. Ziraat mühendisi Ali Said Ekinci tara fından garbi Anadolu ve Trakya bolgele rinde kavun ve karpuz ziraati ve çeşidleri üzerinde yapılan tetkik gezisine aid neticeler küçük bir kitab halinde nesredilmiştir. Bostan ziraatinin memleketimiz ticaretindeki ehemmiyetini gösteren bu kitabı tavsiye ederiz. J E N N Y JUGO'nun Kavun ve karpuz ziraati NAPOLEONun ÇAPKINLIKLARI Zengin ve muhteşem filminin sevimli kahramanları olacaktır. Ilâveten Jurnal R.CHARD ROMANOWSKY: KONGRE EĞLENiYOR Hlminin bütün ihtişamım ve zeng n dekorlarım hatırlatan Z E N C İ 150 C A Z I N I N GALASI 4 NEFİS KAB YEMEKLERİ İLK SEANSI ŞEREFİNE GALALARIJS KURUŞA DANSLI AİLE •i Pazartesi akşamı • Bu münasebetle: HER AKŞAM SAAT 7 % ta SAKARYA'da MACERA ADAMI PARıS EGLENiYOR [M [ I I I Baştan başa mtraklı, hejecanlı netis aşk filmi TÜRK inemasında iki fevalâde film: ViCTOR FRANCEN BLANCHE MONTEL LUCiEN BARROUX JULES BERRY • DANİELLE PAROLA Parısin zevk ve eğlence muhiti, iki paat durmnHan kahkaha TUEAN TİYATROSU Bu akşam San'atkâr Naşid ve arkadaşları Hakkı Ruşen birlikte 8 kişilik Matmazel Mıçe Pençef ve Macar varyetesinin iştirakile (Saklambaç) komedi 3 perde Servisinin resmi ktişadı yapılacakhr. Sahnede: Yeni ve müntehab numaralar... CUMARTESİ ve PAZAR günleri saat 17 i da MATİNELER Fiatlarda hiçbir zam yoktur. B U AKŞAM SHIRLEY TEMPLE İ P E K SİNEMASINDA HAYATINIZDA Gülrrediğiniz kadar güleceksinız eğlenmediğiniz kadar < eğleneceksiniz, kahkahadan katılacaks'nız. Pangaltı KURTULUŞ sineması Adeta mahşer... Yersizlikten geri dönenlerin haddi hesabı yok. KLŞAN KOŞANAL NAZARBONCUGU •• Samatya ŞEN • ve Sinemada: ŞIRLEY ALBAY Cuma akşamından itibaren KAPTAN BLOD VICTOR McLAGLEN Sinemasında Bu akşam 20.30 da 1OPE1HARDİ Ilâveten Fox Jurnal FAKA BASMAZ ŞEYH AHMED TUrkçe sözlü ve şarkılı RAMON NOVARRO YUNAN REVü HEYETI Bugüne kadar Türkçeye çevrilen tilimlerin en guzeli eîı gulünçlüsü • en neşelisi en sevimlisı ve en nefisidir. Bütün rekorlan kırdı... SİZ DE KOŞUMJZ;. Suvare 9,30 da