3 Mart 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

3 Mart 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Mart 1938 CüMHURİYKT L E HâdiseSer arasında BEYNELMlLEL PORTRELER: İsmi has disiplini zun zamandanberi türkçe neşriyatta ecnebi ismi haslan, biri aslına uygun, öteki de bizdeki okunuşuna göre ve kendi imlâmızla, iki türlü yazıhyordu. Hatta ayni gazetenin ayni sahifesinde, ayni ismin bir yerde Herriot, ba§ka yerde Heryo ve Eryo olarak yazıldığına da çok defa tesadüf etmiyor değildik. Münakasa malumdur: Asıl imlâ taraftarlan, Lâtin harfi kullanan biitün milletlerin ecnebi ismi haslan olduğu gibi yazdıklarını ve bu medenî kaideden ayrılmamak lâzım geldiğini söylerler. Çünkü bu isimler okunuşa göre ve türkçe imlâ ile yazılacak olursa telâffuz farkmdan doğan bir anarşiye meydan verir: Kimi Baldivin, kimi Bolduvin, kimi Boldvin, kimi Boldvm, Idmi de Baldvin yazacaktır. Pek çok ecnebi ismi haslannın nasıl okunacağını yazanlar bile bilmez. Bundan başka imlâ vahdetinin gayesi telâffuz vahdetini temin etmek değildir. «Gördün mü?» kelimesini, doğru yazıldığı halde bile «gordun mu?» tarzında okutan lehçe ve şive farkları her millette vardır. Ecnebi ismi haslan kendi imlâmızla yazmağa taraftar olanlarsa bu kelimeleri halkımızın doğru okuyamadığım pek haklı bir delil ve miişahede olarak öne sürerler. Değerli meslektaşımız İsmail Müştak Mayakon da bu grupun fikirlerine tercüman olan son makalesinde ecnebi ismi haslan türkçe okunuşuna göre yazmak lâzım geldiğini, üslubuna has belâgatle müdafaa etti. Fakat, diğer bir meslektaşımız, Vâlâ Nureddin soruyor: «Ben faraza mütercimim. Her lisant da bilmem. Kitablarda, gazetelerde boyuna karışık imlâlı ecnebi isimlerine rastlarım. Bir Leh yahud Skandinav adının doğru telâffuzunu nasıl tahkik edeceğim de Türk kariine arzedeceğim? Diğer mütercimler ayni isimleri başka şekillerde tahmin ederler de yazarlarsa bu karışıklığın öniine nasıl geçilecek?» Ve «büsbütün kanşıklığa meydan verilmemesi için», arkadaşımız Vâlâ Nureddin, bütün ecnebi ismi haslarını ihtiva eden yeni bir kamus yapılmasını teklif ediyor. Muharrirler' ve mütercimler bu kamusa bakarak ecnebi ismi haslannm telâffuzlannı öğrenebileceklerdir. Ben de, bu arkadaşımız gibi, ecnebi ismi haslannm kendi imlâlarile yazılmalannı istiyenler içindeyim. Fakat bu grupun müdafaasını tekrarlıyacak değilim. İki tarafm da delilleri kâfi derecede malumdur. Bugün her iki tarafın da istemekte birleştikleri şey bu ismi has anarşisine bir nihayet verilmesi zaruretidir. tsmail Müştak Mayakonun teklifi, verilmek üzere bulunan bir kararın işareti ise, ismi has disiplini hesabına, bütün kalemlerin tek esas üstünde birleşmesi temenni edilmelidir. Kamus teklifine gelince, içine bütün ecnebi ismi haslarm telâffuz şekillerini alan bir kılavuz yapmak, hergün ortaya birçok yenileri çıkan bu nevi kelimelerin milyonlara varan çokluğundan ve zaptı kabil olmıyan çeşidliliğinden dolayı imkânsız olduğu gibi, muharrirler, bilhassa acele serlevha atmaya mecbur sekreterler için bu kılavuzdan istifade etmeğe de imkân yoktur. Ancak pek meşhur ismi haslan içine alan küçük bir kılavuz yapılabilir, ki bu kadan da, şimdiki anarşiye nisbet edilirse, faydasız birşey olmaz. B. M. Meciisi dün tekrar mesaisine başladı Memurin kanununun 84 ve 85 inci maddelerini değiştiren kanunun birinci müzakeresi yapıldı Ankara 2 Büyük Millet Meciisi Vekilinin huzurile görüşülmesine karar kış tatil devresini bitirerek bugün mesai vermiştir. sine devama başlamıştır. Büyük Millet Meciisi gene bugünkü Fikret Sılay'ın başkanlığında yapılan toplantısmda memurin kanununun 84 ve bu ilk içtimada müzakereye geçilmeden 85 inci maddeleri hükümlerinin değiştirilönce, Brüksel elçihğine tayin edilmiş o mesine aid kanunun birinci müzakeresini lan Cemal Hüsnü Taray'm Bolu meb' yaparak tasvib etmıştir. usluğundan istifasma aid takriri ve bunu Bu yeni hükümlere nazaran: takiben de Dr. Galib Üstün (Sinob), «7 nci ve ondan aşağı derecelerde buSabri Toprak (Manisa) ve Rasim Ak lunan memurlardan «kadro dolayısile atar (Ankara) ın vefat etmiş oldukları çıkta kalan memurlar dahil» memleket nı bildiren Başvekâlet tezkereleri okun dahilindeki resmî ve hususî müessesatı mustur. sıhhiyede tedavileri lüzumu fennen sabit Büyük Millet Meclisî azalan, üç da olanların tedavi ve yol masrafı ve devletkika sükut etmek suretile müteveffa çe tedavi ettirilmekte iken vefat edenle meb'usların hatıralarını taziz eylemiştir. rin cenaze masrafı mensub oldukları daBundan sonra ruznamede bulunan ire bütçesinden verilir. maddelerin müzakeresine geçilerek Evkaf Memuriyetinin ilgası dolayısile açıkta Genel Direktörlüğü 1933 malî yıh hekalan memurların, ilganın vuku bulduğu sabatı hakkındaki mazbata tasvib edılayla anı müteakıb olan ay zarfında ma mistir. Arzuhal encümeni karar cetvelinasları tam olarak ve bu müddetin hitamındeki, Receb Toroğluna aid kararın Büda tekrar hizmete tayin kıhnmamışsalar yük Millet Meciisi heyeti umumiyesınde yeni memuriyete tayinlerine kadar, filî müzakere edilmesi hakkındaki takririn hizmet müddeti 7 seneye kadar olanlamüzakeresinde, takrir sahibi Refik înce ra dörtte bir, on beş seneye kadar olanla(Manisa), Receb Toroğlunun askerlikten tekaüde sevk ve bilâhare tayin edil ra üçte bir, on beş seneden fazla olanlara mis olduğu Adapazarı Ortamekteb mu yarım nisbetinde açık maaşı verilir. Mesleği memuriyet olan meb'uslar, allimliğinden ihrac edilmesinde Millî Müdafaa ve Kültür Bakanlıklan tarafm müddetlerı bittikten sonra tekrar intihab dan almmış olan kararlar etrafındaki edilmezlerse meb'usluktan evvelki me noktai nazarım izah eylemiş ve Meclis muriyetlerine nazaran haklannda bu heyeti umumiyesinin hakemliğine müra madde tatbik olunur.» caat etmistir. Meclis cuma günü toplanacaktır. Meclis bu meselenîn Millî Müdafaa (a.a.) <»ıı miHiııııııııııııııııııııııııııııııııınııınınnnıınıııııııııı Alexandrat Kolonai Lenin'in ihtilâl arkadaşı ve Sovyetlerin İsveç sefiri olan bu meşhur kadın şimdi mühim bir vazife ile Çine gidiyor Rus Japon harbini etkâr kadm, hayatmı, takib eden, Çar zabıtabelki de, uğrunda bol smın, siyasî faaliyetleşevikliği kabul edecek re sahne teşkil ettiğinderecede büyük bir aşk den şüphelendiği yerletelkin ettiği sayısız za re mütemadi baskmlar bitin mevcudiyetine yaptığı karışık günler medvundur. de. Petresburg'daki gizAlexandra Kolontai, li içtimalara iştirak eihtilâlin muvaffakiyetden çok güzel ve çok le intacından sonra, 1922 şık bir genc kadmdan de, mezahib işleri halk bahsedilmeğe başlamışkomiserlijjine tayin ediltı. Hüviyetini daima di. Kiliselerin müzeye gizli tutmağa, zabıtanın tahvil edildi&i o sünlergöründüğü yerden her de, bu eski ihtilâlci, si zaman vaktinde uzak yasî mücadele sahasmlasmağa. izini kat'iyyen Mme. Alexandra Kolontai daki faaliyetini içtimaî belli etmemeğe muvaffak olan bu ka sahava tahsis etmiş ve bütün kuvdın, iştirak ettiği her toplantıda, ateşin vetini kadınm serbestisi için sarfetmehitabelerile, kendisini dinliyenleri tes ğe başlamıştı. hir ediyor, ihtilâl tohumunu filizlen Bu serbestiyi, bilhassa izdivac ve kadirmeğe çalışan rüesanm içinde kendi dmla erkeğin içtimaî münasebetleri ni en fazla saydıran bir şahsiyet olma bahsinde, hududsuz bir genişlik içinde ğa başlıyordu. gören ve tahakkuk ettirmek istiven saBu, senelerce devam etti. Çarlık za bık sivasal ve lâhik sosyal ihtilâlci Abıtası, adına, izine, eserine her baskm lpxandra. o tarihlerde yazdığı büyük, yaptığı izbede, mahzende, yeraltı ka küçük birçok eserlerile de tanınmıştır. tmda rasladığı bu esrarengiz kadmı se*** nelerce boşuboşuna aradı. Fakat, Çar Madam Alexandra Kolontai, îsveç zabıtasınm hafiye vasıtaları o kadar hükumetinin Sovyetlerle diplomatik cok ve memleketin her muhitine o kadar fazla yayılmış bir halde idi ki, gü münasebatı tekrar tesis etmesini münün birinde nasıl olsa bu işin meydana teakib, elçi olarak oraya gönderildiği çıkması .mukadderdi. Nitekim öyle de zaman, bu tayinin ve bu ismin ilk uyanoldu. Esrarengiz kadm, hüviyetinin dırdığı tesir, bir tedhişçi karşısmda dumeydana çıktığım görünce, sürgüne yulan ürpertiden ve tevahhuştan iba gönderilmektense memleketi terke ka ret olmuştu. Şöhreti, kendisinden evvel rara verdi ve Rusyadan kaçmağa mec İsveçe kadar ulaşan bu sabık ihtilâlci kadmı, makine ile kesilmiş saçlı, mur bur oldu. dar tırnaklı, sırtı meşin caketli, beli taBu kadın, General Tomantoviç'in kızı, bancalı bir haydud şeklinde tahayyül albay Kolontai'nin karısı ve Sovvet eden diplomasi mehafili panik içinde Rusyamn bugünkü Stokholm elçisi Maidi. dam Alexandra Kolontai'dir. Vakta ki, yeni Sovyet elçisinin iti Babasınm, aklını basma toplaması, madnamesini takdim edeceği gün gelip delice arzulardan, tehlikeli sergüzeşt lerden vazgeçmesi için albay Kolontai çattı ve sırmalı üniformalarmı giymiş ile evlendirdiği genc Alexandra, içinde saray hizmetkârlan, gelecek yabaniyi vaşadığı debdebeli hayatî bırakıp mem müstehzi tebessümlerle karşılamağa haleketten kaçtıktan sonra, Cenevrede, zırlandılar; sarayın bü^iik kapısmdan Lozanda, Pariste, harbden önceki ka içeri, koskoca bir saltanat arabasmm çak Ruslarm bütün hayatma iştirak et girdiğini görünce, hazırlanan tebessümmiş, bu arada Lenin'le de tamşmıstı ve ler dudaklarda katılıp kaldı ve hizmetAlexandra Kolontai, dünyayı altüst e kârlar. bu arabadan ancak bir sefireye decek olan fikrin, o zaman Lenin'le ele vakışacak kıvafette muhteşem bir ka le veren ilk fedaileri arasında, müstak dımn indiğini gördüler. bel ihtilâl reisine, zekâsı, görüş kabili Madam Alexandra Kolontai'nin, o Vetî, bilgisi, ve anlayışı itibarile en faz gün îsveç saravı methalinde başlıyan la itimad telkin eden ve onun en fazla diolomatik meslegi de, ihtilâlcilik mes sempatisini celbeden bir mahrem es leği kadar muvaffakiyetli ve parlak olrarı olmuştur. muştur. Rusyamn, asırlık bir düşman Car reiiminin devrilmesini mefkure olduğunu, memleketini temsil hususunedinen Alexandra, haricde menfa ha da gösterdiği kudretle, îsveçlilere unutyatı geçiren o zamanki Ruslarm içinde, bu hayatım gelip geçici bir heves te turmağa muvaffak olan odur. Son zamanlarda, Madam Kolontai'nin, lâkki eden ve müsamahakâr davranan babasile kocasının göndermeğe devam Moskovaya çağırıldığı rivayeti, diplo ettikleri para sayesinde, hayat tarzmı masi mehafilinde ağızdan ağıza dola • hiç değistirmiyen, tuvaletinden en ufak şırken. onun sayısız dostlar edindiği büfedakârlık yapmağa mecbur kalmıyan tün muhitlerde bir endişe uyanmıştı. ye a âne ihtilâlci idi. Umumî Harb başladıçı zaman, Ma Fakat bu endişenin yersiz olduğu anladam Kolontai'yi, Lenin'le beraber Ce sılmış bulunuyor. Madam Kolontai, nevrede, 1917 de Carlık rejimi yıkılır Sovyet haricî siyasetinin en mühim ve ken. gene onunla birlikte Petroğrad'da en hassas noktalanndan biri olan Çinde buluyoruz. Rusyaya avdetini müteakib, yüksek bir vazife almıştır. onun, ihtilâl komitesinden aldı§ı ilk vaAristokrat kızı olarak dünyaya gelen, zife, Baltık donanmasmda ihtilâl çı sosyalist ihtilâlciliği yapan, Lenine arkarmak olmuştur. Zabitanm büvük bir ekseriyeti, eski rejime bağlı kalmış ol kadaşlık eden, serbest izdivacın en büdukları için. Alexandra, bu ekseriyetin yük müdafii kesilen, diplomasi mesle Bolşevik adıru vermeğe basladığı küt ğinin en yüksek tabakasma kadar çı leyi temsile giderken, büvük bir ihti kan ve Sovyet Rusyada açılan ilk tumalle ölüme gittiğini bile bile bu cok mühlik vazifeyi sevincle karşılamıştı. valet fabrikasma kendi admı taşıtacak Kronştad'daki kruvazörlere girerek, o kadar süs ve zarafet timsali olan Madam rada efradı ihtilâle tesvik eden nutuklar Alexandra Kolontai'nin, yeni vazifesinvermekten bile geri durmıyan bu cür de de temayüz edeceğine şüphe yoktur. İHEM NAL1NA MIH1NA Kasablarda bulunmıyan et rasıra, gazetelerde, îstanbul mezbahasmda kesilen kasablık hayvanların resmî bir istatistiği çıkar. Bunu, siz de, benim gibi okur ve göriirsünüz ki kesilen hayvanlar arasında bir hayli manda ve keçi de vardır. Fakat, hiçbir kasab dükkânında «manda» ve «keçh> etiketi göremezsiniz. Tabiî kasab dükkânlarında manda ve keçi etleri mükemmel bir kamufloj geçirdikten sonra, soy değiştirmekte, manda, sığıra, keçi de kıvırcığa istihale etmektedir. Martm birinci günü et fiatlan ucuzladı. Belediyenin resmî ilânları manda ve keçi etlerıne 25 kuruş azamî fiat konulduğunu halka bildirdi. Et işile meşgul olan gazeteci arkadaşlar da, ben de muhtelif kasablara sorduk: Manda var mı> Keçi var mı? Bu suallere muhatab olan kasablar, haysiyetlerine tecavüz edilmiş bir adam tavrile sert sert hep şu cevabı verdiler: Bizim dükkânımıza manda, keçi girmez bayım. Dün matbaamıza, celeblerden şikâyete gelen kasablara da sorduk: Manda ve keçi eti var mı sizde? Onlardan da şu cevabı aldık: Biz manda ve keçi satmayız. llâc için arasanız koca şehirde bir dirhem manda ve keçi eti yok. , Halbuki kasablardan çıkıp yanıbaşın • daki paçacılara uğrayınız ve sorunuz: Keçi ayağı var mı? Zenbilin en dibinden veya dükkânıri karanlık bir köşesinden size pembe manükürlü iri paçalar çıkanrlar; Halis keçi, hem de ön ayakları... Diye size gösterirler ve keçi olduğu için koyun paçasından yüzde yüz fazla fiat isterler. Kasablarda keçi etî yok; fakat paça* cılarda keçi ayağı dolu. Bu, nasıl olu*l yor? Keçilerin yalnız ayaklannı alıp e lerini denize mi döküyorlar? Elbette hayır. O halde ya paçacılar, karamaaj nev'inden iri koyunların ayaklarını keçi] paçası diye, yahud da kasablar keçi eti«! ni, buz gibi kıvırcık diye, halka yutturuk yorlar. İkinci hilenin birincisinden dahâj muvaffakiyetle ve daha fazla tatbflc] edildiğine, buz gibi kıvırcık diye bal gi* bi keçi eti yediğimize şüphe yoktur. îtalyan Alman dostluğu Büyük îtalyan sairinin ölümü Kont Ciano bunun sebeblerini izah ediyor . Berlin 2 Ville und Majt gazetesi Îtalyan Hariciye Nazırı Kont Ciano ile yaptığı bir mülâkatı nesretmektedir. Kont Ciano divor ki: « Hased ve itimadsızlıkla parçalanmış olan Avrupada, İtalya ve Almanya milletler arasında hakikî dostluğun kar şılıklı olarak hayatî zaruretlere riayet edilmesine ve bu zaruretlere karşı anla yış gösterilmesine istinad etmesi lüzumunu anlamışlardır. Bu hayatî zaruretler ihlâl olunduğu yerde hiç kimse için sulh ve itimad mevzuu bahsolamaz. Almanya îtalya Imparatorluğunun ihtiyaclarını anlamış ve İtalya da Al manyanın Afrika güneşi altmda yer al ması lüzumunu takdir ve ilân eylemiş tir.» Kont Ciano, italya ile Almanya arasında bolşevikliğe karşı me/cud tesanüdü kaydettikten sonra şunlan ilâve etmistir: « Alman îtalyan dostluğunun derin bir ideali vardır. Bu dostluğu hazırlıyanlar işte bunu mükemmel bir tarzda anlamışlardır ve hergün daha ziyade bu zihniyete bağlanıp itimad gösteriyorlar. Onların en büyük temennisi bu dostlu ğun Hitler ve Mussolini gencliklerinin kalbinde de kök salmasıdır. Çünkü mil letler ancak gencliklerle ebedileşirler ve en genc çocuklarında yüksekliklerini bulurlar.» (a.a.) d'Annunzio kalb sektesinden vefat etti Roma 2 d'Annunzio, evvelce haber verildiği gibi bir anjin dö puatrin'den değil, kalb sektesinden vefat etmistir. d'Annunzio çalışma masasınm başında oturmaktayken yere yıkılmıştır. Derhal çağırılan doktor gelinciye kadar şair ölmüştür. Odaya nakledilen cesede hava generali üniforması giydirilmiştir. Duçe'ye derhal haber verilmiştir. Duçe, d'Annunzio'nun cesedi önünde eğilmek üzere bu sabah Gardona gidecektir. (a.a.) Roma 2 (Hususî) M. Mussolini ile Kont Ciano dün ölen şair d'Annunzionun cenazesini son defa selâmlamak üzere bugün Romadan ayrılmışlardır. Bu se beble yarın toplanacak olan büyük faşist meciisi içtimaını bir hafta tehir etmistir. Avrupa işleri karşısında Fransanın aldığı vaziyet tBaşmakaleden devam] îngilterenin hududlan Ren boyundadır. Demişti. Çekoslovakyaya karşı alâkasız kalamıyacağını söylıyen Fransa Avusturya meselesini de terketmemekte ve İspanyadaki haricî müdahalelere karşı lâkayd kalmamak için en kat'î kararlarını vermiş bulunmaktadır. İngiltere ile en kat'î ve en samimî bir anlaşmaya sahib bulunduğunu musırren tekrar eden Fransa' Sovyetler Birliğile olan muahedesini de ihmal etmediğini saklamağa lüzum görmemiş, böylelıkle bütün kozlarile ve bütün varlığile kendisini ortaya atmıştır. Işte vaziyet budur. Bu vaziyetin bundan sonrası için vereceği inkişaf şekille* rini görmek için bir taraftan îtalyan nuw zakerelerinin takib edeceği cereyanı beklemek, diğer yandan Almanya ile de yapılması muhtemel görüşmelerin verebilei ceği neticeler hakkmda bir fikir sahibi olmak lâzımdır. Avrupa ahvalinin sıkıcî havası nihayet Fransız meclisinde patlaK verdi. Hallolunacak olan vazîyet çok agırdır: Bu vaziyet ya harb, ya sulh vaziyetidir. Acaba Avrupa harbe sürüklenebilir mi? Harb ateşini yakmakta tereddüd etmiyecek kadar cesaretli ve emin bir hareketin insanlıkta ve insanlığın tarihinde lânetle anılacak meş'um ve feci mes'uliyetini üzerine kim alabilecek? Düşünüyor düşünüyor da biz bunu simdiki şartlar içinde kimin hesabına olursa olsun asla farz ve kabul edemiyoruz. Negüs, Halifax'la görüştü Londra 2 (Hususî) Eski Habeş împaratoru bu aksam Hariciye Nezaretine giderek Lord Halifax ile görüş mü'tür. Bu mülâkatın yakında îngiltere ile îtalya arasında cereyan edecek müzakerelerle alâkadar olduğu zannedilmektedir. Subayların terfii Ankara 2 (Telefonla) Subaylar heyetine mahsus terfi kanununun bazı maddelerini değiştiren 2900 sayılı kanunun birinci maddesi de tadil edilecektir. Hazırlanan lâyihaya göre, zabitlerin terfi müddetinin üçte birini kendi kıt'alarmda gecirmeleri tensib edilmiştir. îskân kanununa eklenen bir fıkra Ankara 2 (Telefonla) îskân kanununa ek bir lâyiha ile bu kanunun 38 inci maddesine bir fıkra eklenmek tedir. Bu fıkraya göre Türkiye içinde bulunan göçebeler ve aşiret efradmdan hükumetçe iskân edilenler yerleşecekleri yere vardıkları tarihte yaşıtları efrad ih tiyata alınmışsa ihtiyata geçirilecekler, daha küçük olanlar muvazzaf hizmete tâbi tutulacaklardır. îhtiyata alınmıya cak olan ve askerlik çağında bulunanlarm muvazzaf hizmetleri iki yıl geciktirilecektir. Bunlardan henüz nüfus kütüğüne kayded'lmemiş olanlar, gizli nüfus cezasına ve harç resmine tâbi olmadan nüfusa tesçil olunacaklardır. Isveçle yapılan anlaşma Zeytinyağı fabrikaları hakkmda bir karar Ankara 2 İktısad Vekâletinden tebliğ olunmuştur: 935 ve 936 yıllarmda zeytin mahsu lünün azlığmdan dolayı zeytinyağı fabrikalarmdan bir kısmmın noksan ça lıştığı ve bir kısmmın da hiç çalışma dığı anlaşılmış ve bu fabrikaların mahsul azlığı dolayısile yukarıda yazılı yıllarda çahşmamaları mücbir bir sebeb olarak kabul edilmiş olduğundan zev tinyağı fabrikalarmm muafivet ruh satnameleri smıflannm bu yüzden tenzil ve yahut ruhsatnamelerinin iptal edilmemesi takarrür etmistir. Sovyetler İngiliz formülünü kabul ettiler Londra 2 Deyli Telegraf gaze tesinin diplomatik muhabirine göre, Maiski dün Sovyet hükumetinin, muharib haklarının tanmması ve İspanyadaki ecnebi gönüllülerinin geri alınması meselelerinin tevhidi hakkındaki İngiliz formülünü kabul ettiğini Lord Pilimut'a söy lemistir. (a.a.) Atina Universitesinde Türk edebiyat kürsüsü Atina 2 (Hususî) Yunan Maarif Nezareti Atina Universitesinde bir Türk edebiyatı kürsüsü tesis edilmesine karar verildiğini matbuata resmen tebliğ etmiştir. îstanbul Universitesinde de müteka bilen Yunan edebiyatı kürsüsü ihdas edüecektir. Amerikada işsizler Vaşington 2 Amerikadaki işsiz adedi halen 1,342,000 dir. Ankara 2 (Telefonla) Haber verildiğine göre İsveç anlaşması mer'iyete PEYAM! SAFA girmeden evvel Türkiyeye mütevecci hen yapılmıs sevkiyatm yeni anlaşma da tesbit edilen klering plâksonlanna mahsub edilmeden ithalleri kabil ola bilecektir. Atinadan dönen İsveç sefi Londra 2 Deyli ri Türk İsveç anlaşması üzerinde bazı Skeç gazetesi «Etadılât yapılması için alâkadar makam den. Vaşingtona lara müracaat etmiştir. büyük elçi olacak Rumen Başvekili Lehistana mı?» baslıklı yazı sında, Sir Ronald gidecek Lindsey'in sekiz se Bükreş 2 (Hususî) Başvekil Patrik nedenberi bu vaziMiron yakmda resmen Lehista.ni ziya fede bulunduğunu ret edecektir. ve kaldınlması çok Hiyaneti vataniye maznunu yakın olduğunu kaydettikten sonra papaz mahkum oldu diyor ki: M. Eden Londra 2 (Hususî) Devlet ve re«Londra politik mahfilleri dün ak jime karşı hiyanet suçile muhakeme edil şamdanberi bövle bir tayin lehinde promekte olan papaz Niymoeller'ın davası pagandava başlamışlardır. Bu mahfil bugün bitmiştir. Mahkeme, papazı 7 ay lerin iddiasma göre. bu tayin yalnız bir kalede hapse, 500 marka baliğ olan Hariciye Nazırınm istifasından çıkan mahkeme masraflarını ödemeğe ve 1500 meseleyi halletmekle kalmıyacak, ayni mark ağır para cezasına mahkum etmiş zamanda İngiliz Amerikan münase • tir. Papaz Niymoeller 8 aydanberi mev betlerinin istikbali için de değer biçil mez bir kıymeti haiz olacaktır.» (a.a.) kuf bulunduğuna göre para cezasını verir vermez serbest bırakılacaktır. Her taDe Valera Londrada raftan papaza ianeler gönderildiğine göDublin 2 De Valera ile arkadaşları, re, mahkumun derhal tahliye edileceği bu sabah Londraya gitmek üzere Kingshaber veriliyor. tavn'dan ayrılacaklardır. M. Eden Amerikaya sefir tayin ediliyor Çinde muharebeler devam ediyor Hankeu 2 Çin telgraf ajansı 28 subatta tebliğ etmistir: Çin kıtaatı Linsih'in şimalinde stratejik noktalar olan Çinshengçen ve Liangtuçen'i geri almıslardır. Japonlar şimdi Taokov Çingua demiryolunu tamamen isgal etmektedirler. Honan'm şimalinde, Çiyuan yakınlannda mühim muharebeler cereyan etmektedir. Lsimpu ve Vuhu cephelerinde muhasemat devam etmekte ise de kayde değer değişiklikler yoktur. Orman kanununda tadilât Ankara 2 (Telefonla) Meclise verilen bir lâyiha ile orman kanununun yedinci maddesi değiştirilmekte ve kanuna bir de muvakkat madde ilâve olunmaktadır. Bu tadillerle köylere yakın bulunan calılık ve saireden istifa de şekilleri gösterilmekte ve odun te dariki hususunda köylülere kolaylıklar yapılmaktadır. YUNUS NADt Terfi eden hâkimler Ankara 2 (Telefonla) Hâkim ve Müddeiumumılerle hâkim sınıfın dan saplanlardan bu sene sonuna ka dar terfi müddetlerini bitireceklerin si200 liraya yakalanan Fransız meb'usları Ispanya cil sıra numarası itibarile isimlerini çete reisi gösterir liste Adliye Vekâletince ayrı cephesine gittiler ayrı hazırlandı. Kendılerini terfie şa • • Kudüs 2 Royter ajansı bildiriyor: Paris 2 Fransız halk cephesine yan gördükleri halde bu listelerde isimYakalanması için 200 İngiliz lirası mükâfat vadedilmiş olan bir Arab çete mensub bazı meb'uslar Barselon'a git lerini bulamıyanlar bir ay içinde ayırd reisi dün yakalanmıştır. Bu çete on beş mişlerdir. Muhtelif cepheleri ziyaret e meclisine tahriren itiraz edebilecekler dir. tngiliz zabitini öldürmekten suçludur. deceklerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: