22 Subat 1938 Amerika dişten tırnağa silâhlanmak üzere Alman Devlet Reisinin sözleri Amerikayı derin endişeye düşürdü, Paris nutku harb tehdidi mahiyetinde alıyor IBaştaratı 1 inct sahıtede\ cuyane beyanatına Amerikanın vereceği cevabın dişten tırnağa kadar silâhlanmak olacağını yazdıktan sonra şunlan ilâve ediyor : «Hitler'in Japonlar tarafmdan Çinin jstilâ edilmesini tasvib ctmesi bizim için, Uzakşarktaki menfaatlerimız için aşikâr bir tehdiddir.» Vaşington Post, Almanyanın komü nist tehlikesi mevcud olduğu fikrinde bulunduğu takdirde dünyanın her tarafmda miidahalede bulunmak hakkma malik olduğu iddiasında bulunmakta olduğunu yazmaktadır. Cenubî Amerikanın M. Hitler'in doktrininin şümulü haricinde olmadığını farzetmek mubalâğah birşey olmaz. Her halükârda Asya, bu doktrinin şümul dairesi haricinde değildir. Vaşington 21 M. Hitler'in nutkile M. Eden istifasının yekdiğerile münase bettar olmaktan hâli olmadığı mütaleası ileri sürülmekte olup bazı kimseler M. Hitler'in Ingiliz kabine erkânı arasında bir ihtilâf çıkarmağı istihdaf etmiş olduğunu söylemektedirler. Resmî mehafil, M. Hitler'in nisbeten sakin olan edasını ve 4 şubat hâdiselerile Avusturya buhranını ilâh.. hakkında izahat gibi bazı manalı zühulleri ihtiva et mekte olduğunu ehemmiyetle kaydet mektedirler. Italya ile ve bilhassa Japonya ile anlaşılmış olduğunu yeniden teyid ve demokrasilere karşı mücadele mahi yetinde tefsir edilmekte olan komünizm aleyhindeki mücadeleye devam edilece ğinin beyan edilmiş olması fena bir intıba tevlid etmiştir. M. Hitler'in nasyonal sosyalist metodlara istinad eden bir siyaset takibine devarn edeceği hakkındaki beyanatın muahedeleri ve hukuku düveli nazarı ıtıbara almıyan realist bir siyaset takıb edeceği manasına gelmekte olduğu mütaleası serdedilmektedir. Almanyanın îspanyanm bolşevikleş tirilmesihi kabul etmiyeceği suretindeki beyanat, Avusturya meselesinde göster diği mutavaata mukabil M. Mussolini'ye İspanyayı bırakmak için yapılan bir vaid gibi telâkki olunmaktadır. Nutkun en fena karşılanan fıkrası, M. Hitler'in Almanyanın otarşik infiradını muhafaza etmek arzusunda olduğunu beyanla iktısadî sahada beynelmilel her türlü mesai plânını reddeden fıkrasıdır. Bu ise, chanda iktısadî liberalizmin te essüsünü sulh mefhumuna rapteden M. Cordell Hull siyasetinin zıddıdır. M. Eden'in istifasmın Avrupada ve Amerikanın tekbaşına kalmak muhatarasına maruz bulunduğu Uzakşarkta Nazi dinamizmine mâni olmak hususundaki İngiliz azminin kırılmasının bir delili olmasmdan korkulmaktadır. bile gayrimüsaid bir intıba tevlid etmiştir. Herkesin dikkati halihazırda Eden'in istifası meselesine matuf ve bu mesele üzerinde mütemerkiz olduğundan bu nutuk hakkında mütalea serdedilmemektedir. Hitler'in nutkunun derin akisleri Eden'in istifası fırtına kopardı [Bagtaraft 1 inci sahifede] Cranbourne da istifa etmiştir. Başvekil M. Chamberlain ö'ğleyin Buckingham sarayına giderek M. Eden'in istifasını Krala vermiştir. Kralla Kraliçe Başvekili öğle yemeğine alıkoymuşlardır. CUMHURİYET ingiliz italyan anlaşmasmın esasları Londra 21 (Hususî) Salâhiyettar mehafüden alman malumata nazaran, İspanyadaki gönüllülerin geri çekilmesi hususunda İtalya ile tngiltere arasmda bir anlaşma hasıl olmuştur. Bu anlaşmaya göre her iki taraf mevcud gönüllülerinin yüzde 65 ini geri çekecektir. Bu ise birkaç haftaya kadar başlanacak ve üç ay zarfında ikmal edilecektir. Bu müddetten daha evvel gönüllülerini geri çeken tarafa mükâfat olarak muharib hakkı verilecektir. İngiliz efkân umumiyesinin tezahürleri Londra 21 (Hususî) Hariciye Nazın M. Eden'in istifası bütün İngıltcrede derin akisler yapmıştır. Dün kabine Başvekâlet dairesinde içtima ederken, sokakta toplanan kesif bir halk kütlesi «Eden'i isteriz, Eden'imizi isteriz. Italya ile anlaşma istemeyiz» diye bağırmıstır. M. Eden'in istifasından sonra iki nazırın da kabineden çekilmek üzere bulunduğuna dair verilen haberler teeyyüd etmemiştir. Nazırlar, M. Eden'e iltihak et mek istiyen bu iki nazırla uzun uzadıya konuşarak Başvekil M. Charnberlain'in M. Eden'in takib ettiği haricî siyasetten fazla farklı bir, yol takib etmiyeceğine dair teminat verdiklerinden, iki nazır istifadan vazgeçmişlerdir. Bu suretle M. Chamberlain kabine buhranını bu kadarla durdurmağa muvaffak olmuş sayıl maktadır. Diğer taraftan, M. Eden'in istifası efkân umumiyede büyük akisler yaptığından, vaziyetin yeni bir intihab lüzumunu hissettirecek derecede inkişaf edeceğini zannedenler vardır. Dün sokaklarda halk tarafından M. Eden lehine yapılan nümayişlerle eski Hariciye Nazınnın bugün parlamentoda iki dakika alkıslanması efkân umumiyenin hissiyatını kâfi derecede açığa vur maktadır. Diğer taraftan liberal ve amele gazeteler de bugün hep bir ağızdan Başvekile karşı şiddetli bir lisan kullanmakta ve M. Eden için de derin bir serapati göstermektedirler. rin toplanması hakkında sesini yükseltirse, beşeriyetin yüzde 90 ı arkasından gelecektir. Parisde Paris 21 Hitler'in nutku burada bürudetle karsılanmıştır. Efkân umumiyenin büyük kısmı bu nutku, ötedenberi tamamile malum olan bir takım noktai nazarların ifadesi addetmektedir. Paris 21 Bu sabahki Paris gazeteleri, M. Hitler'in nutku ve M. Eden'in istifasile meşgul olmaktadır. Echo de Paris diyor ki: «M. Hitler, Avrupanın organize e dilmesini ancak bir Cermen hegemonia ile kabul etmektedir. Halbuki bizim fikrimizce, bu organize edilme keyfiyeti, yalnız miilî devletlerin siyasî istiklâli ve mülkiyetlerinin tamamiyeti üzerine tesis edilebilir. Bir tek hâkimin kendi azmile bozabileceği bir sulha kim inanabilir? Burada M. Hitler'in «Mein Karapf» eserinde yazdığı bir satın hatırla talım: «Avrupada Almandan gayri bi rinci derecede hiçbir askerî devlet kalmamalıdır, Almanyanın emniyeti bunu icab ettirmektedir.» Figaro diyor ki: «İspanya meselesî hakkında şunu kaydedelim ki Franko ile beraber Ispan yada harbeden Almanlar ve îtalyanlar, söylendiğine göre, sanki Ispanyol nas yonalizminin istiklâli azmile hareket etmekte imiş. Bu beyanatı memnuniyetle kaydetmek isteriz. Fakat o halde San Sebastien'de yapılmakta olan gizli tay yare hangarlan kime karşı kuruluyor? Fakat M. Hitler'in nutkunda en ziyade şayanı kayıd cihet Avusturya hakkındaki beyanatındaki ikinci derece mahiyetli tondur. Viyanaya kabul ettirdiği şartlara mukabil M. Hitler'in Avusturya istiklâlini resmen teyid edeceği bize temin o lunmuştur. Bu kelimeyi dünkü nutukta biz işitmedik. M. Hitler Berchtesgaden görüşmelerinden sanki bir vali ile yapılmış görüşmeler imiş gibi bahsetmiştir.» v M. Eden, intihabat noktai nazanndan millî hükumet için mühim bir istinadgâh idi; çünkü kendi haricî siyasetinin prensiplerine merbut olan bir müntehibler kütlesi toplamıştı. M. Eden'in, haricî siyaseti su esaslara dayanıyordu: Milletler Cemiyeti idealine ve kollektif emniyet fikrine, Avrupada demokrasi an'anesi nin kıymetine merbutiyet. ; > Bafvekille Eden aratında mektublar Londra 21 M. Eden M. Charaberlain'e gönderdiği bir mektubda bil hassa şöyle demektedir: «Son günlerin vekayii, haddi zatında mühim olan ve birçok netayiç tevlid et mesi muhtemel bulunan bir karar hakkında aramızda derin bir noktai nazar ihtilâfı olduğunu meydana çıkarmıştır. Ben, tasvib etmemekte olduğum bir siyaseti parlamentoya tavsiye edemem. Bundan başka hali hazırdaki beynelmilel meselelerile bu meselelerin halline çalı§mak hususunda takib edilecek usuller hakkında da aramızda ihtilâf bulundu ğuna dair bende bir kanaat hâsıl olmuştur. Memleketin işlerini idareye davet edilmij olan kimselerin tam bir ahenk içinde çalışmamalan memleketin menfaatine muvafık olamaz. Binaenaleyh, derin bir teessürle, sizden ayrılmağa karar verdim.» M. Eden, mektubuna M. Chamberlain ile arkadaşlan hakkındaki dostluk hislerini izhar etmekle hitam vermiştir. M. Chamberlain, M. Eden'in mektubuna vermiş olduğu cevabda mumailey hin istifasından dolayı derin bir teessür duymakta olduğunu beyan ve şimdiye kadar vuku bulan yardımından dolayı kendisine hararetle teşekkür etmiştir. Başvekilin mektubunda bilhassa şöy le denilmektedir: « Teessürlerim, aramızdaki nok tai nazar ihtilâflarının hiç bir veçhile nihaî gayelerimize ve siyasetimizin esaslı prensiplerine müteallik olmaması sebe bile, daha ziyade artmaktadır. Sizin kabulü kabil olmadığma hük metmiş olduğumuz karar İngiliz Ital yan müzakerelerine başlamak için hali hazırm münasib olup olmıyacağı meselesi hakkında ittihaz ediknesi icab eden ka rar idi. Bunun sizce hepimizi müteessir eden çekilmenizi zarurî kılmağa kâfi addedilmiyeceğini ümid etmiştik.» beynelmilel meselelerde, hususile Ingiltereye karşı takib ettiği hattı hareketi gözönünde tutarak şimdilik Italya ile müzakerelere başlamak için zeminin ha7:r olmadığma kani bulunuyordum. Ital yanın bir taraftan aleyhimize propagan dalara şiddetle devam ettiği, bir taraftan da İspanya işinde fazla vaidlerde bulunarak az iş yaptığı bir sırada Romada müzakerelere başlamayı doğru bulmuyordum. îspanya işinde îtalyayı her hangi diğer bir devletten daha fazla itham et miyorum, fakat birçok vaidlerde bulunan İtalyanın hiç olmazsa sözünde durma sını istemeğe taraftanm. Son 18 ay zarfında İtalya ile münasebatımızın ıslahı için yapılan bütün teşebbüsler münhası ran İspanya işleri yüzünden neticesiz kalmıştır. îtalya ile centilmen anlaşmasını henüz imzalamış bulunduğumuz bir sırada İtalyan gönüllüleri İspanyaya hareket etmişti. Bütün bu hâdiselere rağmen Başvekilimiz geçen sene M. Mussoliniye bir mektub yazarak iki devlet arasındaki münasebatın ıslahı için yeni bir teşebbüste bulundu. Fakat tam bu sırada Akdeniz hâdiseleri başladı ve M. Mussolini General Franko'nun zaferini Italyada mutantan şekilde tes'id etti. Bu scbcblerle Başvekilimizin bu teşebbüsü de nehce vermedi. Bu vaziyet değişmedikçe herhangi yeni bir teşebbüste bulunmak zamanmın henüz gelmediğini zannediyorum. Biz Italyadan vaidler değil, müsbet işler, müsbet neticeler bekliyorduk. Bütün bu sebeb lcrden dolayı İtalya ile yeniden müza kerelere başlamak zamanmın henüz gelmediğine kani bulunuyorum. Bahusus ki son aylar. son haftalar ve son günler zarfmda beynelmilel taahhüdler yeniden ayak altma alındığı gibi, cebir kuvvetile neticeler elde etmek siyaseti de takib ediliyordu. Taraflardan biri bu şekilde diğerini tehdid edince müzakere yapılamaz kanaatindeyim. Arkadaşlar bu meselî hakkında benden farklı düşündükleri için istifa etmek mecburiyetinde kaldım. Istifam başlanmak istenilen müzakereleri teshil edecek olursa, bu neticeden herkesten ziyade ben memnun olacağım.» Tokyoda «Hitler hâkimiyetini ki: artırmıştır» Nevyork 21 Baltimore Sun, diyor Ingiltere, Hitler'e karşı azimkârane davranmıyacak olursa Fransanın birşeyler yapması beklenebilir. Fakat Fransa da azimkârane hareket etmiyecek olursa diğer herhangi bir milletten hiçbir §ey beklenilemez. Bu gazete, ilâve ediyor: «Dün vukua gelen şeyin ne olduğu açıkça söylenebilir: Hitler, Avrupadaki nüfuz ve hâkimiyetini artırmıştır.» Nevyork Herald Tribune, şöyle di yor: Hitler, Hitler olarak kalmıştır. Değişmemiştir. Önümüzdeki devresinde Avrupa tarihine yolunu çizecek olan hayatî kararlar, Londrada ittihaz edilecektir. Romada Roma 21 M. Hitler'in nutku bu ada çok iyi karşılanmıştır. Bu nutka Führer'in şimdiye kadar söylemiş olduğu nutuklann en özliilerinden biri nazarile bakılmaktadır. Bolşevizme karşı mede niyetin müdafaası sahasında M. Musso lini tarafından sarfolunan faaliyeti ve "apılan icraatı hatırlatan fıkra pek ziyade memnuniyet tevlid etmiştir. Alman ekalliyetlerine müteallik olan fıkra hakkında mütalea yürütülmemektedir. Siyasî müşahidler, ecnebi memleket lerde yaşıyan 10 milvon şribi büyük bir nvktardan yalnız 150,000 Almanın Yukan Adige'de yaşamakta olduklannı kayıdla iktifa etmektedirler. Londrada mütalealar Londra 21 Hitler'in nutku, Lon ^ra mehafilinin ekserisinde Ingiltere de 4 ihil oldusu halde demokrasilere karşı bir takım hücumlan ihtiva etmesi sebe Tokyo 21 Hariciye Nezareti na mına söz söylemeğe salâhiyettar bir zat M. Hitler'in nutkunun Japonyanın her tarafmda çok iyi karşılanmış olduğunu soylemiş ve şunlan ilâve etmiştir: «Hitler'in, Almanyanın Uzakşarktaki siyasetine müteallik olan beyanatı, Hankow hükumeti için bir der* olacaktır. Mançuko'nun Almanya tarafından tanınmasınm Mançuko'nun beynelmilel vaziyetini yükseltmeğe medar olacağına ve şarkî Asya vaziyetinin istikran yolu nu hazırlıyacağına kaniiz.» Ayni zat, M. Hitler'in Almanyanın Uzakşarkta arazide asla gözü olmadığı Ordre gazetesi diyor ki: suretindeki beyanatı hakkında mütalea M. Hitler Almanyaya aşıladığı iman serdinden imtina etmiştir. dan çok büyük bir gururla bahsediyor. Berlin gazetelerinin neşriyatt O halde eğer bir gün bir şey olursa, Berlin 21 Gazeteler heyecanlı bir tayyarelerin süratlerinin, tankların kalın lisanla Hitler'in nutkunu mevzuu bahsethklarının, topların namlulannm ve ya mektedir. hud alaylann adetlerinin yalnız başına Völkischer Beobachter diyor ki: kifayet etmiyeceğini arada bir düşünü «M. Hitler dün yalnız mazi ve is yor demektir. Biz hak için az çarpışma tikbalin Alman siyasetini Almanlara hâs dık. Hürriyet için daha iyi çarpışabiliriz. bir sarahat ve vüzuhla izah etmekle kalEpoque gazetesi diyor ki: mamış, fakat ayni zamanda bunu kuv Sergüzeştlerin önüne geçmek için bir vetle bütün dünyanın önüne de vazetmiştek çare vardır: Bu da kuvvetli olmak ve tir. Bu halâs verici nutuk, şimdiye kadar müttefiklerimizle sıkı irtibat halinde bu olduğundan daha büyük bir kuvvetle bilunmaktır. Ingilterenin ise, infirad halin ze Hitler Almanyasile bütün dünyanın de geri çekilecek yerde M. Eden'in an elinde bir oyuncak olan eski Almanya lad'ğı gibi sulhun idamesi için dünyada arasındaki uçurumu göstermektedir. Bu oynıyacağı büyük rolü düşünmesi lâzım gün Almanya, hiç kimsenin hor göre dır. Yeniden muzaffer olmağa başlıyan miyeceği bir büyük devlet olmuştur.» pancermanizmin tehdidi altında bulunan Montag diyor ki: bizler, hepimiz birleşmeliyiz.:» «Bütün dünyanın fırtınalı bir hava Oeuvre gazetesi diyor ki: içinde dinlediği bu nutuktan sonra mil «M. Hitler'in Ispanyada cumhuriyet letler ve devletler ferah nefes alabilir çilerin galebesine karşı koyduğu veto, ler. Bu nutuk havayı tertemiz bir hale Italya ile tam bir askerî anlaşmanm ka getirmiştir. Hakikati sevenler ve Avrupa bulünü tazammun etmektedir. Bu keyfi havasmı uzun zamandanberi zehirliyen yet Almanyanın Italyaya karşı aldığı bir yalânlarla mücadele edenler için vazi taahhüddür. yet yeniden büyük bir sarahat kesbet Umumiyet itibarile büyük devletler miştir.» resmî daireleri, bu nutku, her zamankinBerliner Montagspost diyor ki: den daha fazla tehdidci bir mahiyette «Alman milleti namma söz söyliyen görmektedir. Nutkun umumî manası sa Hitler'in Iisanı sarihtir. Dünkü nutuk, rih olarak şudur: İspanyada harbe de Avrupa devlet adamlanna takib edilmesi vam, Avusturyada tazyikin fazlalaştırıl lâzım gelen yolu işaret etmektedir. Al ması, Çekoslovakyaya karşı tehdid, Ja manya arzularında itidal göstermeğe ponya ve İtalya ile takviye edilmiş itti hazırdır. Fakat biz sulha olduğu kadar fak ve nihayet hepsinin üstünde naziliğin kendi şerefimize de ehemmiyet vermektetam zaferi teminatı.» yiz.» Pooulaire gazetesi diyor ki: Berliner Morganpost diyor ki: «M. Hitler'in nutkunun sulh için ve «Bugünkü Almanya bir tek kütle teşAvrupa için bir tehlike ve tehdid olduğu kil etmektedir. Adolf Hitler Almanyası muhakkaktır. Ufukların yeniden karar kendi menfaatlerini müdafaaya azmet » makta olduğunu endişe ile görüyoruz. miş bulunmaktadır ve hazırdır. Alman Demokra=ilerin kaybedecek zamanları ya, bütün dünya milletlerile şu aşağıdaki yoktur. Demokrasiler, faşist diktatörlerin ayni fikirde müşterektir: harbcu deliliklerine, medeniyeti, hürri «Yalnız sulh, hakikî insaniyete ve teyeti ve sulhu yıktırmamak hakkındaki a rakkiye hizmet eder.» zimlerile mukabele etmelidir.» Brükselde heyecan Humanite gazetesi diyor ki: Brüksel 21 Hitler'in nutku ve E«Dün M. Hitler, beşeriyetin yüzde den'in istifası, Renin işgalindenberi hiç 90 nma karşı harb ilân etmiştir. Fransız bir hâdisenin Belçikada uyandıramadığı hükumetinin bunu anlayıp anlamadığını bir heyecan tevlid etmiştir. yann öğreneceğiz. Bakalım, bu hüku Matbuatm umnumiyetle mütaleasna met, korkakca bir intihara mı yoksa va göre, Hitler'in nutku ile Edenin istifası azifesini şuurlu bir surette yapmağa'mı rasmda münasebet vardır ve bundan böy hazırdır. Kroll operasj binasında yükse le Merkezî Avrupada yeni bir Alman len bu tahrike karşı sulh seven milletle hareketi beklenmelidir. (a.a.) mî sulha yardım ettiği takdirde manen kabili müdafaa olabilecekti. M. Eden buna taraftar değildi. Italya «müzakerelere ya şimdi başlıyalım ve yahud hiç başlamıyahm» dediğinden, M. Eden îtal yanın bu hareketini bir tehdid addediyordu. Halbuki Italya ile aramızdaki şüp heli hava o kadar tehlikeli bir şekil alı yordu ki, harb gayri kabili içtinab ola caktı.Bundan dolayı Anlaşmıya hazır olduğumuzu bildirdik. M. Eden müzaker relere başlamadan e\ vel İspanyadaki italyan gönüllülerinin geri çekilmesini istiyordu. Bu yüzden aramızda ihtilâf çıktı. Bu sabah sefir M. Grandi ile yeniden görüştüm. italyan elçisi Roma hükume •• tinin İspanyadaki gönüllü'.erin geri çekil mesi hususundaki İngiliz teklifini kabul ettiğini bildırdi ve İtalyanın bu suretle müzakerelere büyük bir hüsnü niyetle başladığmı isbat etmek istediğini ilâve etti. Bunun üzerine İtalya ile müzakere lere başlıyabileceğirnizi bıldirdim. Bu müzakereler Romada cereyan edeceğinden, Romadaki elçimiz bu hu * susta talimat almak üzere yakında Londraya gelecektir. îtalya ile başlanacak müzakerelerde başlıca şartlanmız şun lardır: 1 İspanya meselesinin halli müzakerelere esas teşkil edecektir. 2 Ingiltere Milletler Cemiyetinin dürüst bir azası olduğundan, aramızda akdedilecek herhangi bir anlaşma Milletler Cemiyetinin tasvibine arzedilecektir. Mütekabil emniyetle başladığı takdirde müzakerelerin muvaffakiyetle neticeeneceği muhakkaktır. Avrupada umumî bir salâh arzu edi yoruz. Halihazırda Avrupa sulhu îngiltere, Fransa, Almanya ve italyanın hattı hareketine bağlıdır. Bugünkü vaziyet devam ederse bu iki grup ya anlaşacak ve yahud çarpışmak mecburiyetinde kalacaktır. Sulhu korumaya muvaffak ol duğumuz takdirde bir nesil için sulhu korumuş olacağız. Arkadaşlanmızla ara mızda ihtilâflar çıktığı halde memleketin ve Avam Kamarasının benımle beraber olacağını ümid ederim.» Muhaliflerin hiicumları Nazırlar tarafından alkışlanan Baş vekilden sonra kürsüye çıkan muhalefet lideri binbaşı Atlee hükumeti şiddetle tenkid eden bir nutuk söyliyerek, ezcümle demiştir ki: « Eski Hariciye Nazın Sir Samuel Hoare'un istifası zamanmda olduğu gibi M. Eden'in istifasında da hükumet haksızdır. Bundan dolayı bütün sempatimiz M. Eden'le beraberdir. M. Eden ile Lord Cronbcurne büyük bir cesaret gö'termislerdir. Mussolini'nin vaziyeti çok müşkülleşmiştir. Mussolini, bugün iflâs etmiş bir diktatör vaziyetindedir. Habeşistanm ilhakmı tanımak vaktile bütün Avrupada heyecan uyandıran bir mesele münasebetile şimdi tehdidlere boyun ekmek mahiyetinde şerefsiz bir hareket olacaktır. Bu gibi bir hareket yakm şarkta ve Filistinde İngiliz nüfuzunu mahvedecektir.» Lord Grabourne'un nutka Avam kamarası tarafından tam iki dakika alkışlanan bu nutuktan sonra Hariciye Nezareti müsteşan Lord Cran bourne kürsiye çıkarak şunlan söylemiş tir: « M. Eden'in hakh olduğunu zanr.ettiğim için söylediği sözlere iştirak ve bütün kelimelerini aynen kabul ediyorum. îtalya verdiği vaidlerden hiç birini tut madı. Bu şerait altında İtalya ile müzakerelere girişmek sulha yaıdım değil şantaja boyun eğmekten başka birşey ol mıyacaktır.» M. Chamberlain'in nutka Bu nutuklan takiben, Başvekil M. Chamberlain yalnız nazırlar tarafından alkışlanan bir nutuk söyliyerek, M. Edenin istifasile netkelenen vaziyet hakkında aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: « M. Eden'in sözlerini sempati ile dinledik, fakat bu sözlerin Avam kamarası ekseriyetinin hayretini mucib oldu ğunu zannediyorum. Bununla beraber M. Eden'in kanaatlerindeki samimiyetinden de asla şüphe etmiyoruz' İngilterenin haricî siyaseti şu esaslara istinad etmektedir: 1 İngiliz hayat ve menfaatlerini korumak, 2 Sulhu korumak için ihtilâfları muslihane tedbirlerle hailetmek, 3 Bizimle anlaşmak arzusunda bulunan bütün devletlerle dostane münase bat tesis etmek. Herkesle anlaşmak hususundaki arzu muza tevfikan M. Mussoliniye bir mektub gönderdiğimi biliyorsunuz. Bu esnada Akdeniz hâdiseleri zuhur ettiğinden, maalesef konuşmalara devam etmek imkâriı hasıl olamadı. Hariciye Nazın M. Eden, Nyon konferansında büyük mu vaffakiyetler elde etmişti. Onun İspanya ijlerinde muvaffak olacağını zannediyorduk. Fakat maalesef bu sahada müsbet bir muvaffakiyet kaydedilemedi. Yabancı devletlerle müzakere eder ken onların zihniyetini de gözönünde tutmak mecburiyetindeyiz. Zira onların zihniyeti bizimkinden farklıdır. Romada îngilterenin bir Makyavel siyaseti takib ettiği, bir yandan silâhlanırken diğer taraftan İtalyayı oyalamakta olduğu zannediliyor. Bu yüzden endişeler hissettiklerinden aleyhimizde propaganda yapı yorlar. Bu endişelerin yersiz olduğunu söylemeğe lüzum bile yoktur. Vaziyetin gittikçe vahim bir şekil aldığını takdir ederek İngilterenin İtalya ile müzakere lere girişmeğe hazır olduğunu şubatın o nunda İtalyan elçisine bildirdik. Italya hükumeti bu teklife müsaid cevab verdiğinden konuşmalara devam edildi. Bu konuşmalar Habeşjstanın tamnması ve İspanya meselesinin tasfiyesi esaslanna dayanıyordu. Habeşistanı tanımak hususundaki kararımız, bu hareketimiz umu Yeni intihabat ihtimallert Londra 21 Başvekil Chamberlain Kralı ziyaret ederek Eden'in istifasını mucib olan hâdiseleri anlatmıştır. Eden lehine gürültülü tezahürat ya pılması ihtimaline karşı parlamento etrafında polis çok ciddî asayiş tedbirleri almıştır. Nasyonal liberal partisine mensub meb'uslar yeniden Jhon Simon'un riyaseti altında toplanmışlardır. Bu toplantıya büyük bir ehemmiyet veriliyor. Salâhiyettar mehafilde yeni intihabat vaoılması fikri kat'iyyen reddolunmak tadır. Avrunan'n bueünkü vaziyetinde böyle birşeyin felâketli olacağı kanaati vardır. thtilâftn sebebleri Paris 21 Oeuvre gazetesi M. Chamberlain Eden ihtilâfının nasıl patladığmı şöyle anlatıyor: Cuma günü, Chamberlain italyan Büyük Elçisine bir mektub tevdi ederek îngiliz hükumetinin İtalya ile müzakerelere girişmek için evvelce koştuğu şartlan geri almağa hazır olduğunu bildirmiştir. Eden, hükumet reisinin bu kararından ev velce haberi olmadığı için, îtalyan elçisi gittikten sonra Başvekile bu şerait altında Hariciye Nezaretini idare edemiyeceğini söylemiştir. (a.a.) M. Edenin Avam kamarasında nutku Londra 21 (Hususî) Avam ka marasının bugünkü celsesi çok hararetli olmuştur. Eski Hariciye Nazırı M. Eden istifasının sebeblerini meclise bildirmek üzere kürsiye çıkarak 20 dakika süren bir nutuk irad etmiştir. Avam kamarası eski Hariciye Nazırının sözlerini iki dakika süren uzun alkışlarla karşılamıştır. M. Eden müteaddid defalar alkışlarla kesilen nutkunda şunlan söylemiştir: « Uzun aylardanberi beraber ça Iıştığım arkadaşlarımdan ayrılmak mecturiyetinde bulunduğuından dolayı çok müteessifim. Fakat bazı kanaatler ve prensipler mevzuu bahsoluyor. Bu gibi hallerde kimse kimsenin kanaatlerini zorla değiştirebileceğini iddia edemez. Haricî siyasetimizin başlıca gayesi sulh idi ve daima sulh olacaktır. Bu itibarla İngiltere hükumeti. rejim çekilleri ne olursa olsun bütün devletlerle müza kerelere girişmeğe daima hazırdır. Ancak sulh müzakereleri kararlara samimî mütekabil riayete dayanmalıdır. Son zamanlarda İtalya ile bir anlaşma için Romada müzakerelere başlamak veya başlamamak meselesi mevzuubahs bulunuyordu. Ben, İtalyanın umumiyetle Avusturyaya dair Avam kamarasında gürültiiler Londra 21 (Hususî) Avam Ka marasının bugünkü celsesinden muhalif meb'uslar Avusturya hâdiseleri hakkın da hükumetten malumat istemişlerdir. Hükumet namma cevab veren Sir Con Simon müohem beyanatta bulunarak A\Tisturya ile Almanya arasmda herhangi yeni bir anlaşma imzalanmadığını ve Hitlerin A\"usturyanın dahilî işlerine karışmıyacaŞma dair teminat verdigini söylemiştir. Muhalifler Sir Con Simon'un pözlerini kesmişler ve «yuha» bağırmış lardır. Londrada nümayişler Londra 21 (Hususî gece yarısm dan sonra) îki yüz kişilik bir kala balık bu akşam Avam Kamarası önünde toplanarak kabine aleyhine nümayişler yapmışlar ve «Chamberlain gitmelidir» «Eden'i isteriz!» dive bağırmışlardır. Polis nümayişçileri dağıtmıştır. Hükumet aleyhine takrir verilecek Londra 21 Avam Kamarası kulvarlarmda söylendiğine göre i$.çi partisi yann hükumet aleyhinde bir takrir verecektir. Toplanan intıba müzakerenin iki gün süreceği merkezindedir.