CLnUHURİYET 21 Şubat 1938 ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihi roman: Yazan: M. TURHAN TAN Kadınlar hamamı basılıyor! « Dört it paçama sarıldı, beni ısırmak istedL Meramları hamama girip içinizden birini...» Bu ihtiyac kendilerini dısarıya sürüklemişti, sessiz bir telâş içinde hanl harıl giyinmeğe çalısıyorlardı. Başma bir tas su dökmemiş, saç örgülerini açmamış, hatta pestemalını ıslatmamış olan Seher de ayni telâsla bohcasınm başmda bulunuyordu. Natırlar, kaybolmus, kazanclarmın matemini yüzlerinde somurtuyorlardı. Anakadın, hamamm adını kötüye çıkaracak olan su hâdisenin sonunu hesablıyarak sinir buhranı geçiriyordu. İste bu sırada hamamın dışında bir gürültü koptu, yüzlerce ağızdan çıktığı sezilen bir velvele yüz gösterdi ve kadınlann heyecanı tazelendi. Sokakta yaman savas yapılıyor gibiydi. Yakası yırtılmadık kiifürler, manası anlasılmıyan sayhalar birbiri üstünde yiıkselerek hamamın içine bir harb ahengi sızdırıyordu. Yan giyinmiş, yarı giyinmemiş bir durumda bulunan kadınlar, o dakikaya kadar sade bir haber derecesini geçmiyen baskının hayat ve hareket aldığını görerek ayılıp bayılıyorlardı, feryadı ayyuka çıkarıyorlardı. İçlerinde çocuk düşürenler bile vardı. Lâkin herkes nefsini düşündüğü ve nefsi için ağladığı cihetle felâkete uğrıyanlann yardımına koşan yoktu. Kimi ölü, kimi diri doğan yavrular ezelî bir öksüzlüğün sıkleti altmda sürünüp gidiyordu. Garib olan nokta, dışandaki gürültünün müsellâh ve mütearnz bir hareket halinde hamam eşiğini aşmamasıydı. Cereyan ettiği, gözle görülür derecede, hissolunan savaş ancak küfür, nara, sayha halinde kalıyordu. Hamam, sihirli bir kale gibi taarruzdan uzak duruyordu. Kadınlar bu garabetin farkmda değillerdi. Yalnız kaçış ve kurtuluş yollarmın kesildiğini anlıyarak döğünüyorlardı, saçlannı yola yola bagırıyorlardı. Nihayet dışandaki korkunç gürültü kesildi ve onunla müvazî olarak kadınların da vaveylâsına sükun geldi. Simdi muztarib kulakların hassasiyeti merak bulutlarile dolu gözlere geçmişti, herkes hamam kapısma suurunu dikerek akıbetlerini tayin edecek olan haberi bekliyordu. Haber gecikmedi ve halas müjdesi şeklinde kadınların yüreğine döküldü. Feveranlı bir heyecan ve savaştan muzaffer çıkmanm verdiği haklı bir gururla (kaçgöç) an'anesini şuursuz olarak çiğneyip kadınlann ortasma kadar giren hamamcı Hafız, terli yüzünü koca bir mendile öptüre öptüre hâdiseyi anlatıyordu: Dört it paçama sarıldı, beni ısırmak istedi. Meramları para!.. Yalvardım olmadı, yakardım olmadı. Heriflerin gözü dönmüş. Yumuşak da\Tansam hamama da girecekler, içinizden dişlerine uygun görünenleri omuzlıyacaklar. Bu da benirn ırzımı yele veren bir iş olacak. Onun için ayak diredim, sert davrandım. Onlar da seslerini perde perde yükselttiler, palaya davranacak oldular, bu durumda kan başıma sıçradı. «Can kurtaran yok mu, nedir bu rezillerden çektiğimiz?» diye bir haykırdım. Konuyu komşuyu, bakkalı çakkalı ayağa kaldırdım. Bir odun, bir sopa, bir bıçak, bir balta yakalıyan Usküdarlı sesime koşuverdi, heriflerin etrafını sarıverdi. Onlar, bu yığıntıyı mühimsemiyorlardı. Kuru bir gözdağı sanıyorlardı. Fakat küfürler başlayınca işin şaka olmadığını anladılar, can kaydine düştüler, yalınpala halkın üstüne saldırdılar. Artık kıyasıya vuruşuyorduk. Herifler ne olsa Yeniçerü... Atılmayı da, korunmayı da biliyorlardı. Bizimkileri hırpalıyorlardı. Bereket versin ki kaIabalıktık, bire karşı yüz kisi idik. Bu sayede dayandık, haydudlardan ikisini geberttik. İkisini kaçırttık. Kacanlar Atpazan yanındaki bostana girmişlerdi. Halkın ayranlığı kabardığından aman vermediler, onlan da saklandıklan yerde sardılar, tabancalarile ateş etmelerine aldırıs etmeyip üzerlerine çullandılar, birini öldürüp öbürünü bitkin bir durumda yakaladılar. Şimdi herif kumlukta baygın yatıyor. Ben size müide vermeğe geldim. Hepimize geçmis olsun. Haydi, rahat rahat giyinin, evinize gidin, yolunuz açık ol«unî... ( * ) . Kadmlar korkunc vâkıanın hakikatini öğrendikten sonra hemen sokağa atı'nr.şlardı, dedikodu faslını evlerinde yapmak üzere yelyeperek kosuyorlardı. Seher, tehlikenin giderilmiş olmasına kapılarak ve yıkanmadan evine dönmeği kendince doğru bulmıyarak sürüden geri kald:, yeni baştan soyunup içeri girdi, uzun uzun sabun süründü, liflendi, keselendı, gec vakit hamamdan ayrıldı. Bu geri kahsta natırlardan birile derdlesmek arzusu bılhassa âmil olmuştu. Lâkin onlar henüz heyecandan kurtulmadıklan gibi bayılan, çocuk düşüren müşterilerle uğraştıklarından meramma eremedi, sadece temizlenip sokağa çıktı. Baskın heyecanmdan tamamile sıynlmıştı. Benliğini gene aşk heyecanına vermisti. Gözü kapah imiş gibi yürüyordu ve bu kapalı gözlerle hep Hüseyini görüyordu. Dökündüğü bol sıcak suyun, uzun uzun süründüğü kese ile lifin gencIiğine kalın bir kir tabakası şeklir.Je sarıldığını kuruntuladığı evlilik alâkasmı silip çıkardığını sanarak derin bir haz du,yuyordu. Evet. Kocasına ilgili her hahranm pıhtı pıhtı kir gibi üzerinden düserek hamamda kaldığını tevehhüm ediyor ve seviniyordu. İçinde bakir bir ruh tekevvün ettiğini seziyor ve göğsünde yepyeni bir yürek doğduğuna inanarak «Hüseyin, Hüseyin» diye çarpan o taze kalbin nes'esine kulağını ayna yapıyordu. Ne önünü, ne yanını görüyordu. So kakta değil de yüksek bir boşluk içinde yürüyor gibi adım atıyordu. Evinde sevgilisinin hayalini bütün inceliklerile tecessüt ettireceğine, o hayale hayat ve lisan vereceğine inandığından bu şevk ile sık sık sendeliyordu. Bir aralık şuurunda bir uyanıklık belirdi, gözlerini yüreğinden ayırıp etrafa çevirdi, günün bitmek ve güneşin batmak üzere bulunduğunu gördü. Geç ve çok geç kalmıştı. O devirde ve hele küçük mikyasta sokak muharebesi görmüş bir günde genc bir kadının tek başına dolaşması tehlikeli bir hareketti. Seher de bu durumunu sezdi, bir ayak önce evine kavuşmak için adımlarını sıklaştırdı. Her yer ıssızdı, evler bile adeta boş görünüyordu. Bu sessizlikte ve bu ıssızlıkta sabahki çarpışmaların, şüphe yok ki, tesiri vardı. Çünkü halk, öldürülmüş Yeniçeriler yüzünden yeni yeni baskınlar ve tecavüzler vukua gelmesinden endişelenerek evlerine kapanmış bulunuyordu. Seher şrmdî korkuyordü, koltugundaki bohçayı düşürecek derecede telâş için'de evine dogru koşuyordu. O ev gözüne cennet kadar güzel ve gene cennet kadar uzak geliyordu. Yirtni otuz adım daha yürüyünce sol köşeyi kıvrılacak ve bitmez görünen mesafelerin ıstırabından kurtulup rahata kavuşacaktı. Fakat o yirmi adımı atamadı, o köşeye varamad1., o cenneti göremedi, üç korkunç adamla karsılaşh. Bunlar, Yeniçeri kılıklı kim selerdi, tepeden tırnağa kadar silâhlı olup durumlarmdan yaman kişiler oldukları anlaşılıyordu. Seher, cennet yolunu kesen cehennem zebanileri gibi birdenbire önüne çıkan bu üç adamı görünce iligine kadar titre di, dizlerinin bagı çözülüyormuşçasma bir sarsmtı geçirdi ve şuursuz bir telâşa kapılıp geriye döndü. Onlann yanından gecmemek, nefeslerini duymamak, silâhlarına gözlerini kaptırmamak için düsünmeden böyle hareket etmişti. Onda düşmanmı ve düşmanının pençesinde sırıtan ölümü görmemek kaygusile başmı kumlara sokan bir devekusu alıklığı vardı. Tehlikeden kaçtığını sanarak tehlıkeye sırtını çeviriyordu. Yeniçeriler, yüzü görünmemekle beraber güzelliğine mevzun endamını ta hammül olunmaz bir belâğatle şahid gösteren âvare yolcuyu ilk bakışta beğenmişler ve bir lâhzada kararlarını vermislerdi. Onun yüzgeri etmesi üzerine içlerinden biri kötü kötü güldü: Bre tornacı, dedi, atıl. Şu kekliği yakala! Kendıne hitab olunan adam, gerçekten bir torna süzülüşile fırladı, koşar görünüp de ancak sendeliyen Seherin koluna yapıstı ve onu serçe yakalıyan hoyrat bir kartal cevikligile sırtlayıp hızlı hızlı kıyıya doğru yürümeğe koyuldu. Kadın ensesinde aslan nefesi duyan bir ceylân yavrusu gibi kısa bir titremeden sonra bayılıvermişti, yükseldiği omuzlar üze rinde uyuyordu. İki Yeniçeri de elleri palalarmm kabzasına dayalı olarak çatık kaşlı bir sükut içinde onları takib ediyordu. (Arkasi var) (*) Cevdet tarilünde bu hâdlse şu su retle hikâye olunuyor; «Dört nefer şekavetpişe Usküdarda buyük hamamm müsteciri Hafıza gelip bin kuruş metalibesile t€hdid ve ihafe ettiklerinde Hafız Ağa: «Ummeti Muhammed yok mu» deyu nida etmede bu sesi duyan ahali sopa, balta ve kazmalarla siğirdip eşkiyayi merkumeden ikisini katlettiler. Dığer ikisi Atpazarı semtine firar ve orada bir bostana girip tüfek ve tabanca ile müdafaaya ibtidar ettiklerinde birini ahali orada tufek ile urup idam ve diğerini hayyen ahz ile Usküdar kulluğuna teslim ettikten sonra maktullerin 1ayaklarına ip takıp tah1iir ve teshir edere < İskele meydanına nakl ile saire ib ret gösterdiler.» Sarhoş nişanlı, genc kızı yaraladı Imdada koşan bir işçi de bıçaklandı Evvelki akşam Osman isminde genc bir adam, sarhoşluk yüzünden, nişanlısını ve Salâhaddin isminde diğer bir geni bıçakla ağır surette yaralamıştır. Vak'a şu suretle cereyan etmiştir: Osman, birkaç senedenberi Tevfika isminde bir kızla nişanlıdır. Dün bir hayli rakı içen genc, kendısini Usküdar vapur iskelesinde bekliyen nişanlısı na mülâki olmuştur. Ve ilk dakikalarda kız Osmana sarhoş olduğunu söylemiş, genc âşıklar sallana sallana Zeyneb Kâmil hastanesinin önüne kadar gelmişler dir. Alkolün tesirile, kendisine sarhoş denilmesine canı sıkılan Osman, nara atmak istemiş, fakat nişanlısının sert bir müdahalesile karşılaşmıştır. Osman buna büsbütün içerlemiş: Mütekaidini Askeriye Cemiyeti dün senelik kongresini akdetti Birçok askerî mütekaid ve şehid aileleri de müzakereleri alâka ve dikkatle takib ettiler Umum Mütekaidini Askeriye cemi yeti, dün saat 13 te Veznecilerdeki cemiyet binasınm Kızılav salonunda senelik kongresini akdetmiştir. Salonda askerî mütekaidler ve şehid aileleri de yer almış, müzakereleri tab etmişlerdir. Önce cemiyet umumî kâtibi mütekad binbaşı Rüştü senelik idare heveti raporunu okumuştur. Bu rapora göre, 30 senelik bir mazisi olan cemiyet, Cumhuriyet hükumetinden her zaman muavenet ve müzaheret görmüştür. Cemivet bir sene içinde, 17 mütekaid ailesinin cenazelerini kaldırmış, 26 mütekaid askeri hastaneye yatırmış, .24 ölen mütekaid ailesine maaş bağ anma muamelesini ikmal ettirmiştir. Ayrıca 14 yetim çocuk Askerî mektebe yatınlmış, 3 mütekaidin meccanen seyahati temin edilmiş, 2 ölen mütekaid askerin ailesi memleketlerine gönderierek 22 ihtiyar mütekaide parasız kışlık palto verilmiş, 209 aileye erzak ve Sovyetler Birliği ve devletler ünya politikası büyük bir süratle yürümekte, hergün bizi yeni ve fevkalâde bir vaziyet karşısında bırakmaktadır. Çünkü büyük devletlerin bütün idare ve mukadderatım eline alan kuvvetli şahsiyetler artık vakit kazanmağa, tereddüd ve ihtiyat göstermeğe lüzum görmıyerek en tehlikeli adımları pervasızca atıyorlar. Meselâ Hitler Avusturya Başvekillni yanına çağırdı. Bu memlekette millî sosyalistlerin hem hükumetin ve idarenin başına geç melerini, hem de Almanyada olduğu gibi serbestçe hareket ve faaliyette bulun malarını temin etti. Almanyanın başındaki lider, herşeyi ve bütün dünyanın husumetini ve hatta harbi bile göze alarak bu talebde bulunmuş olduğundan Avusturya inkıyad göstermeğe ve arkasında bulunan devletler de ses çıkarmamağa mecbur olmuşlardır. Azim ve şiddetle atılan bu adım bütün orta Avrupanm siyasî vaziyetini temelinden değiştirmıştir. kömür tedariki suretile yardım olun muştur. Gelecek sene içinde meccanî bir muaj*enehane açılacaktır. Büyük Erkânıharbiyenin müsaade sile askerî hedeflerin yapılması işi cemivete havale edilmiştir. Atatürke. Baş\ekıle, Büyük Erkâmharbiye Reisine, Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreterine teşekkür tel grafları çekilmesine karar verilmiş, müteakiben gecen sene hesablan tetkik ile idare heyeti ibra olunmus, bir senelik muhasebe raporu okunduktan sonra idare heyetinin verimli mesaisi ne teşekkür edilmistir Yapılan seçim de binbaşı Rüstü Demirel. vüzbaşı Lutfi Özgün. yarbav Rifat Özderimoslu, yarbay Hüsnü Özbılçen, yarbay Meh « Vay, sen bana hakaret ediyorsun med, yarbay Şerefeddin. binbaşı Lutfi ha!» diye bağırarak bıçağını çektiği Aktuna, yarbay Aziz Mutsmar, binbaşı Gene Sovyet Rusyada komünist pargibi Tevfikayı muhtelif yerlerinden ağır Muzaffer, kurmay albay Ali Erel, al tisinin umumî kâtibi sıfatile vaziyete hâsurette yaralamıştır. Bu sırada oradan bay Yusuf, yüzbaşı Cemal. bînbaşı Vehkim bulunan Stalin dahi bu partinin resgeçmekte olan tütün amelesınden Salâ bi, deniz yarbayı Azmi Varol meclisi mî gazetesi Pravda'da üç sütun üzerine haddin, aldığı derin yaralann tesirile yeidare azalıklanna seciİTii^lerdir. neşrolunan bir mektubile bu devletin re yuvarlanan Tevfikanın feryadını işitharicî politikasınm istikametini büsbütün miş, imdada koşarak Osmanın hareketine değişrirmiş ve böylece bütün dünya pomâni olmak istemişse de sarhoş adam olitikası yeni bir amilin tesiri altında kalnu da kasığından yaralamıştır. mıştır. Mumaileyh haricî politıkaya resBu sırada vak'a mahalline yetişen pomen pek nadir müdahale eder. Uzaklisler muhtelif yerlerinden ağır surette şarkta Japonlar her tarafa yayıldıklan yaralı bulunan Tevfika ile Salâhaddini zaman, ancak bir defa söz söylemiş ve hastaneye kaldırmışlar ve zorba sarhoşu Sovyetlerin müttefiki Dış Moğolistana da yakalamıslardır. vaki olacak bir taarruz Sovyetler BirliGayrimübadiller, bazı mülâhazalar ğinin de dahil olacağı bir harbe sebebiyet MÜTEFERRİK Eski Unkapanı köprüsünün yerine teileri sürerek ve kendilerine tahmil edilen vereceğini ihtar etmişti. Vilâyetler merkez teşkilâtı si? edilecek olan Atatürk köprüsünün alü masraftan kaçınmak maksadile gene takdubası inşa olunmuştur. Diğer dubalar Sovyetler Birliğinin askerî komünistlik nın tevsii da yakında bitirilecektir. Köprüye aid diri kıymet komisyonunun lâğvmı iste devri kapandıktan sonra takib ettiği haDahüiye Vekâleti, bazı vilâyetlerdeki bazı malzeme limanımıza gelmiştir. Mü mektedirler. ricî politıka, ademi tecavüz muahedeleri, merkez teşkilâtmı tevsi maksadile bir teahhid henüz köprünün iki başındaki aBunlar diyorlar ki: müşterek emniyet sistemi, karşılıkh yarkanun projesi hazırlamıştı. Geçen sene >aklarm inşasına başlamamıştır. Alâka « Yunanistanda terkettiğimiz em dım misaklan, her memlekette komünistMeclisten geri alınan bu projenin bu darlann söylediğine göre, köprünün de lâke mukabil buradaki firarî ve Yunanlı lerın, sosyalistlerin ve dığer sol partılerin sene kanuniyet kesbedebilmesi için yaemlâki bize tahsis edildiğine göre, hü daha ziyade komünistlerin ve bunlann pılmakta olan tetkıkat süratle ikmal e mir aksamı, kânunuevvel ayında duba kumet bunlan Millî Emlâk idaresi mari tesiri altında bulunan amele teşekkülledilecektir. Projedeki yeni tadilâta göre, larla birlikte yerlerine konulacak, mütebilhassa şimdiye kadar zam görmemiş akıben döşeme kısmına başlanarak köprü fetile, diğer millî emlâk meyanında sat rinin nafiz bulunduklan halk cephesinin malı ve bedellerini ellerimizdeki mazba teşekkül etmesi ve bu suretle Sovyet olan dahiliye memurlarmm maaş dere 1939 senesi haziranmda açılacaktır. talara mukabil herkese istihkaklan nis Rusyanm haricî emniyet ve itimadınm celeri yükseltilecektir. Nüfusu fazla otamamlanması gayelerini gütmekte idi. lan vilâyetlerdeki merkez te&kilâtının betinde dağıtmalıdır. ADLİYEDE da tevsii mukarrerdir. Her vüây^eiya' H senedenbeTİ çalışmakta olan takdi Lâkin bu tecıtibeler müspet neticeler tiyac nisbetinde memur verilecektir. Biletçîye hakaret etmiş ri kıymet komisyonunun masrafı ağır ge vermemistir. Ademi tecavüz muahedeleğledeü sqnra Aksaraydaki de> • liyor. Şimdiye Jtadaf gayTİmübadiJUre, rinin hükmü' kalmadığı gibi, Milletler Ce Cemiyetler kanununun tadipodan servise çıkan bir Fatih Harbiye istihkaklanna mukabil yüzde iki nakid, miyetinin malum aczile müşterek emniline dair proje tramvaymda kondüktör Ahmedle müş ve yüzde kırk beş nisbetinde bono verile yet sistemi suya düşmüştür. Halk cephesi Emniyet İşleri Umum müdürlüğü, teri Onnik oğlu Simon arasmda para bilmiştir. Bonoların rayic bedeli, vasatî sonu Ispanyada dahilî harbe ve Fransamevcud ve halen tatbik edilmekte olan yüzünden münakaşa çıkmış, neticede da nihayet en mutedil sol partinin iş bacemiyetler kanununun değiştirilmesi Onnik kondüktör Ahmede hakarette olarak, yüzde 1015 arasında olduguna şına geçip merkez partilerile anlaşmasına göre, gayrimübadillerin bugüne kadar zarureti karşısında yeni bir kanun pro bulunmuştur. ellerine geçen miktar, istihkaklannın yüz sebeb olmuştur. jesi hazırlamava baslamıştır. Yeni kaHakaret. şahidlerle tesbit edilerek Si de sekizini dahi bulmamış demektir.» nunla ber önüne gelenin bir cemiyet Bu vaziyet karşısında, Sovyet Rusya mon mahkemeye sevkolunmuştur. Dün teşkil etmesine mâni olunacak, cemi şimdi haricî emniyetini büsbütün başka Aldığımız malumata göre, gayrimü Sultanahmed birinci sulh ceza mahkeyetleri ileri sürerek gayrimeşru şekilde mesinde muhakemesi neticesinde Si badil vatandaşların istihkak bakiyeleri, bir yolda temin etmeği kararlaştırmıştır. şahsî menfaatler teminine matuf ha monun suçu sabit görülmüş ve iki gün ya nakden, yahud da, Hazine tahvılı o Bu yeni yolu da, Stalin'in, bütün dünyareketlerin de önüne geçilecektir. nın dikkatini celbeden, Sovyetlere mücahapsine karar verilmiştir. larak müstehaklara dağıtılacak ve bu suM I• I vir Lehistan gibi devletlerin derin endişeOtobüs meselesine aid fezleretle, yıllardanberi uzayıp giden bu r e lerini mucib olan, Almanya ve Italya giBursada bir fabrikatör ke yazılıyor sele, kat'î bir hal safhasına girmış ola bi kendisine düşman memleketleri de yemahkemeye verildi caktır. Otobüs işi hakkmda hazırlanan tahni tedbirler almağa sevkeden mektubu kikat fezlekesi (500) sahife tutmaktaBursa (Hususî) Burada ilk defa oMaliye Vekâleti nezdinde yapılan te izah etmektedir: dır. Fezlekenin daktilo edilmesine de larak iş kanununa muhalif harekette şebbüslerin kat'î neticesi bugünler içinde «Sovyet Rusyada sosyalizm düşmani vam ediliyor. Bu çalışmalar, bir hafta bulunan bir fabrikatörün muhakemesi anlaşılacaktır. sürecektir. burjuva ve zengin sınıf tamamile ortane başlanmıştır. İş dairesi Bursa şubesi âmirliği bu fabrikatörü, iş kanununun Saray kazasmda bir cinayet dan kalkmıştır. Fakat sosyalizmin yerleş< Bekçiler îçin proje 48 inci maddesi hilâfına hareketle suçSaray (Hususî) Kasabamızm «Bü mesi hâlâ kat'î ve nihaî değildir. Çünkü. Emniyet îşleri Umum müdürlüğü, lu olarak mahkemeye tevdi etmiştir. yük Manika> köyünde çok feci bir ci Sovyet Birliği sermaye ve tasarruf usulü bekçiler hakkmda yeni kanuna esas o16 yaşını doldurmamış çocuklann sekiz nayet olmuştur. Vak'a şudur: cari kapitalist düşman memleketlerle ihala^ak bir proje hazırlamağa baslamıştır. saatten fazla çalıştınlmaması ve bun Manikanm Aziziye mahallesinde İd ta edilmiştir. Bunlann müdahalede butstanbuldaki cemiyetlerin lardan ilkmektebe devam edenlerin ris ve Muttalib isminde 24 yaşlarmda lunmalan ve Rusyada eski rejimi iadeye mekteb saatlerinin iş müddetleri meya iki genc ayni mahalleden bir kızı sevi teşebbüs etmeleri tehlikesi vardır. sayısı nında sayılmasını âmir olan bu madde yorlarmış, fakat kız yalnız Muttalibi Bu tehlikenin önünü almak için bir îstanbuldaki cemiyet ve birliklerin hilâfına hareketten suçlu Çokral Levi seviyor ve onunla mektublaşıyormuş. taraftan bütün dünyada Sovyet Rusyasayısı. bu sene teşekkül edenlerle bera ile vekili avukat Kemal Levend mah Bunu haber alan İdris, kahveden eve da olduğu gibi sosyalizmin yerleşmesi, ber (400) e baliğ olmuştur. kemede müdafaada bulunmuşlardır. gelirken Muttalibin önüne çıkmış ve diğer taraftan kızıl kara, hava ve deniz Hukuku umumiye şahidi sıfatile îş da kalbine bıçağını saplıyarak eve kaçmışkuvvetlerinin fevkalâde artınlması, büiresi Bursa şubesi müdürü Avni Ank tır. Bursada tayyare model tün Sovyet halkının gafil avlanmamak kök de mahkemede dinlenilmiştir. MuVak'a yanm saat sonra haber alınmış kursu hakeme 2 saat kadar devam etmiş ve ve katil yakalanmıştır. Yaralı genc, bir için daima tetik ve seferber halde bulun Bursa (Hususî) Türkkuşu Bursa meselenin tetkiki için talik olunmuştur. durulması Iâzımdır. müddet sonra ölmüştür. şubesi salonunda açılmış ve birinci devBu çarelerin tahakkuku için mektubda resini bitirmiş olan tayyare modelcilik gösterilen pratik tedbirler şunlardır: 1 Sovyet Rusyadaki amele ile burkursu ikinci devre tedrisafana baslamışjuva ve kapitalist memleketlerdeki amele tır. Yeniden buraya birçok ilkmekteb zümreleri arasındaki münasebatın artırılmuallimi devama baslamıştır. Şimdi ması ve takviye edilmesi. tek gövdeli uçak modeli yapmakta olan 2 Sovyetler üzerine bir hücum vurmıallimlerimiz bilâhare çift gövdeli kuunda burjuva memleketlerindeki ametaj'yare modeli yapacaklardır. Burada lenin yapacağı muavenetin teşkilâtlandı staj gören muallimler, mekteblerinde rılması. çocuklarımıza bu tayyare modellerini 3 Burjuva memleketlerdeki amele yaptıracaklardır. sınıfma Sovyet Rusyadaki işçilerin yapacağı muavenetlerin teşkilâtlandırılması.» Fenerbahçe kulübünün Demek oluyor ki artık Sovyet Rusya, daveti kendi emniyetini bütün cihan ihtilâl ve Fenerbahçe spor kulübü başkanlığınişçi unsurlarile sıkı işbirliğinde görmekte dan: ve bu maksadla büsbütün yeni bir haricî Kulübümüze uzun seneler reislik etpolitika takib etmektedir. Bu siyaset netimiş ve gayelerimız uğnında büyük hizcesi olarak Sovyet Rusyanm komşu met ve fedakârlıklarda bulunmuş olan devletleri tehdid ve tazyik edeceğine de muhterem Manisa saylavı Bay Sabri ihtimal verildiğinden Lehistanda ve diToprağın vefatı bütün Fenerbah ğer bazı memleketlerde şimdiden endişe çelileri müteellim ve müteessir et Tekirdağ (Hususî) Tekirdağ Halkevleri repertuvanna alınmış ve ilk baslamıştır. Bu yeni politika ile eski miştir. Merhuma son vazifenin ifası için Fenerbahçeli arkadaşlann bugün Halkevi Temsil kolu İbnürrefik Ahmed defa Tekirdağ Halkevi tarafından oy Harbiye Komiseri Troçki'nin taraftar olduğu cihan ihtilâli politikası arasında bir saat 11 de Beyoğlunda Sıraselvilerde Nurinin «Ceza Kanunu» adlı 3 perdelik nanmıştır. Alman hastanesinde hazır bulunarak vodvilini iki gece muvaffakiyetle temsil Gönderdiğim resim müsamerede va fark bulunduğu da mektubda izah edilcenaze merasimine iştirak etmeleri rica elmiştir. 1200 yurddaşın coşkun bir neşe zife alan gencleri bir arada göstermek miştir. olunur. Muharrem Feyzi TOGAY ile seyrettikleri bu komedi bir ay evvel tcdir. Atatürk köprüsü Gayrimübadiller Dubalardan altısı hazır Gene Takdiri Kıymet dır, diğerleri de yakında komisyonunun lâğvını istemiye başladılar inşa edilmiş olacaktır Tekirdağ Halkevinde muvaffakiyetli bir temsil