CUMHURÎYET 18 Subat 1938 Ingiltere ve Fransa Şuşnig'e resmen ihtarda bıılıındular Avusturya Dahiliye Nazırı Berlinde Alman şeflerinden direktif alıyor IBaş tarafı 1 tnci sahifede) ğmı ilâve eylemektedir. Başvekil dün Ankara Türkkuşunu teftîş etti EJer fransa bir harbe girerse? Ingiltere, muhasamat sebeblerine göre hareket edecek ve Çekoslovakya için harbe girmiyecek [Baitarafı 1 tnci sahıiede] A\Tupada devamlı bir sulha imkân yoktur. Fransa So\Tetler Birliği paktmm, İngiHz Fransız ittifakınm tehlikelerin den birini teskil eylediğini kabul etmek, hayatî mahiyette bir mecburiyettir. İn gilterenin haricî siyaseti, gittikçe, kollektif emniyetten aynlmaktadır. Fakat bu aynlma lüzumu kadar çabuk ve seri değildir.» Bundan sonra söz alan Lord Pon >onby de demiştir ki: « İngiliz hükumeti de. bugün, kolJektif emniyetin imkânsız olduğunu ta mamile anlamı? bulunmaktadır. Küçük devletlere boş yere ümid vermek dogru değildir.» Lord Cecil ise, müteakıben yapÜRi beyanatta ezcümle demiştir ki: « Milletler Cemiyetinin yalnız muvaffakiyetsizliğinin tebarüz ettirilmekte bulunduğu şayanı teessüftür. Bunun yanında Milletler Cemiyetinin birçok muvaffakiyetleri de vardır ve bunlar ca zarı dikkate alınmamaktadır. Burada hiç kimse, Çekoslovakyayı himaye etmek bizim için bir vazifedir, diyemez. Fakat, enternasyonal işlerde yeni bir nizam tesis etmek, ezcümle, KellogJ paktını müessir bir hale koymak üzere iiddet hareketlerine mâni olmak için elimizden geleni yapmak, vazifemizdir.» Lord Cecü'den sonra Hariciye Müs :eşan Lord Plymouth söz aknı* ve hükumet namma yaptığı beyanatta ezcüme demiştir ki: « Harbden evvelki vaziyete rücuu :eklif etmek. ancak bir bedbinlik siyasetidir. Ingiltere hükumetinin fikri, daima enernasyonal iş birliği prensiplerine kıy met vermek içb Milletler Cemiyetinin şimdiye kadar bulunan en iyi müesseseyi teşkil eylediği merkezindedir. Milletler Cemiyeti azası sıfatile bazı taahhüdler almı? bulunduğumuz inkâr edilmez bir hakikattir. Fakat surasını tekrar edeyim ki Milletler Cemiyeti paktı, bize başkaları hesabına silâha sarılmak için herhangi bir otomatik taahhüdü vermemektedir. Bu bahiste hakimiyetimizi tam olarak muhafaza ediyoruz. Bununla beraber İngiliz hükumetinin siyaseti, daima, Milletler Cemîyeti pakh prensipleri üzerine müessestir ve bu sahada idealist olduğurriuz kadar da realist bulunuyoruz. kumet, bütün alâkadarlann Avrupada umumî bir sükun yolunda yapabilecekleri mümkün yardımlar üzerinde görüşmeler yapılmasının şayanı memnuniyet olduğu fikrindedir. Müstemlekeler meselesi hakkında ise, Fransız nazırlarının son zamanlarda Londrada bulundukları esnada neşredilen tebliğe ilâve edilecek hiçbir sözüm yoktur. İtalya ile olan münasebetlere gelince, yapılacak herhangi bir anlaşma, tam olmalıdır. Meseleyi kısım kısım halletmek üzere yapılacak gayretler, pek muhte mel surette, faydasız olacaktır. 1937 kânunusanisinde güçlüklerin kısmî bir izalesine teşebbüs etmiştik. Bugün tamamile sarih bir surette meydandadır ki bu te şebbüs muvaffak olmamıştır. Maamafih, iki taraftan da hüsnüniyet gösterildiği takdirde bugün mevcud bütün güçlüklerin bertaraf edilmesının mümkün olduğu ümidindeyim.» Roma anlaşmayı tasvib ediyor Roma 17 «İnformazione Diplo matica», Avusturya hâdiseleri hakkında resmî îtalyan mehafilinin görüşünü şu suretle anlatıyor: Avusturya hâdiseleri münasebetile Italyanm hattı hareketine dair ecnebi gazetelerinin neşriyatı manasız ve giilünc dür. Bertschtesgaden mülâkatı ve Avusturya Başvekili Schuschnigg'in kararları, AvusturyaAlmanya münasebetlerinin gayet tabiî olan ve 1936 temmuz anlaşmasma istinad eden bir tetevvücünden başka birşey değildir. îtalyan hükumeti, müş terek ırk, lisan ve kültürle birbirine bağlı bulunan iki millet ara^mda yeni bir sü kun devresınin başlangıcı olmak üzere iki memleket arasındaki iş birliğini tas vib etmişti. Avusturyanın istiklâlini bazı Fransız mehafilinin yaptığı gibi behemehal Alman aleyhtarlığı suretinde görmek manasızdır. îtalya, temmuz anlaşmasınm şümulünü tamamile kavramı* ve binaenaleyh o suretle hareket etmiştir. İtalyan hükumetinin ötedenberi olduğu gibi bundan sonra da kanaati şu olacaktır ki, iki Alman devleti arasında samimî müna sebetler ve sıkı iş birliği yalnız bir ha kikatin tecellisi değil ayni zamanda merkezî A\Tupa sulhunun ve sükunetinin garantisidir. Italya, Avusturya Başvekilinin Roma ile tam bir anlaşma dairesinde yaptığı eseri terviç .ve iltizam eylemiştir. Avusturya Dahiliye Nazırının yeni vazifeleri Viyana 17 M. Seiss Inquart için yeni bir vazife ihdas edilmiştir. Muma ileyh, bütün Avusturyada koyu milliyetçileri bir araya toplamak ofisinin yüksek şefı olmuştur. Bu ofısm hahhazırda eyaletlerde dokuz şubesi vardır. Yeni şefin bütün şehirlerde bu ofisin şubelerini vücude getirmek tasavvurunda olduğu söylenmektedir. Başvekil, bir değisiklik yapmıştır. M. Glaise Horstenau, M. Seiss înquart'ın emniyet işlerile bilhassa meşgul olabilmesi için Dahiliye Nezaretinin birçok da Irelerini kontrol etmeğe memur edilmek suretile kısmen Dahiliye Nazın olmuş tur. Yeni Dahiliye Nazınnın Berlin seyahati bütün siyasî mehafilin dikkatini celbetmektedir. Fakat bu seyahatin hakikî esbabı malum değildir. Viyana 1 7 Neue Freîe Presse gazetesi, kabînedeki son tadil üzerine Al man muhibleri grupu olan millî muhalefet erkânının vatanseverler cephesinin mıntakavî konseylerine ve korporatif asamblelere gireceklerini haber vermektedir. Almanyanın şark hududlan haricinde meşru surette araştırmakta olduğu her hangi bir gayenın muslıhane vasıtalarla tahakkuk ettirilebileceği merkezindedir. Almanya, böyle bir gayeye başka her hangi bir vasıta ile ulaşmak istediği takdirde zuhur edecek umumî bir kıyamda hezimete uğramağa mahkum olacaktır. Almanyanın tevessüüne, yani Alman nüfuzunun tevessüüne mukavemet etmek, İngiliz siyasetinin icabahndan olamaz. Halihazırda o kadar ileri gitmiş olan cermenleştirme neden dolayı birdenbire Brenner'de dursun? sualini irad eden Daily Telegraph gazetesi, şöyle diyor: Almanya ile Avusturya arasındaki tam anlaşma, masallardaki kurdla kuzu hikâyesi kabilinden bir anlaşma olacak hr. Daily Express gazetesi, îngilterenin berrî Avrupa işlerinden elini eteğini çekmesini iltizamda devam etmektedir. Sağ cena'hın organı olan Daily Mail, müstakbel inkişaflar, merkezî Avrupadaki karışık vaziyeti tenvir ve tarsin ede cektir, demekte ve şu sözleri ilâve etmektedir : M. Mussolini'yi kendisine nümune ittihaz etmiş olan M. Schuschnigg, realist bir devlet adamı meziyetlerine sahib ol duğunu ispat etmiştir. Fransa ve îngilterenin resmi teşebbüsleri Taarruz Cekoslovakyaya mı dönüyor? Echo de Paris diyor ki: Avusturyaya karşı taarruz, muvaffak olur olmaz, derhal Cekoslovakyaya karşı bir taarruza dönmektedir. Bu meselede Londra ve Paris ciddî surette görüşmek ve bu görüsmeleri diğer devletlere de teşmil etmek mecburiyetindedirler. Vakit dardır. Eğer, tereddüdlerile, garbî Avrupa, takib edilecek yol hakkında mütereddid bulunan ikinci derecedeki milletlerin cesaretini kırarsa, birbirini takib edecek diplomatik sukutlardan, bunlar aleyhine muazzam bir ittifak meydana çıkacaktır. " . , . , ... Oeuvre diyor ki: Mücadele çok çetin olacaktır. Bu mücadelede iki tarafın kuvvetleri her halde müsavi değildir. Seiss İnquart'ın arkasmda Alman ordularının kuvveti vardır. Diğer nazırların arkasmda ise ancak dünyanın manevî kuvvetleri vardır. Başvekil Schuschnigg ve diğer na zırlar, hayatları pahasına dahi olsa A vusturya milletine asgarî hürriyeti ve istiklâli muhafaza için azamî derecede vazifelerini yapacaklardır. Bu sebebden, vaziyetin önüne geçmek ve bugünkü vaziyetm daha fena bir yola sapmasma mâni olmak için bir çeyrek saatlik bir mühlet kalmıştır. Almanyanın Avusturya üzerinde yeni bir tesir icrasına kalkmasına herhalde yeniden birkaç ay ge çecektir. O zamana kadar, Avusturyada kendi hürriyetleri için mücadele ederken ayni zamanda bizim hürriyetimiz için de mücadele vaomakta olan cesur insanlara yardım hususunda kâfi derecede enerji bulunabilecek mi? Paris 17 Fransa hükumetî, viya nadaki Fransız sefiri M. Puaux'yu Fransanın, Avrupanın nizaım için esaslı bir unsur telâkki ettiği Avusturya istiklâlinin muhafazasile alâkadar olduğunu M. Schuschnigg'e yeniden beyan ve ihtar etmeğe memur etmiştir. Ayni zamanda M. François Poncetye Berlinde mümasil bir teşebbüste bu lunması için talimat verilmiştir. Maamafih Berlindeki Fransız sefiri nin yapacağı teşebbüsün ancak mütekaddim bir mahiyette olduğu öğrenilmiştir. Filvaki Fransa ve îngiltere hükumetleri, Alnıanya ile Avusturyanm niyet ve maksadları hakkında sarih malumat istihsal etmek arzusunda bulunmaktadırlar. İki hükumet, bu malumatı elde ettik ten sonra Berlin hükumeti nezdinde müşterek bir teşebbüste bulunacaklardır. Bu husus hakkmda halihazırda Londra ile Paris arasında müzakereler cereyan etmektedir. Paris 17 Havas Ajansı bildiri yor: Fransız ve Ingiliz hükumetleri, ayrı ayrı, Berlindeki büyük elçilerini, Avus turya hâdiseleri hakkmda Alman hü almak ve bu iki s kumetinden malumat devletin Federal cumhuriyetin vaziyetile alâkadar olmamaktan uzak bulundukla rını bildirmek üzere teşebbüste bulunmağa memur etmişlerdir. ttalyamn askerî tahşidatı doğru değil [Baştarafı 1 inci sahifede] Başöğretmen Sabiha Gökçen ve Başpilot yüzbaşı Zeki, Celâl Bayara izahat verdiler. Celâl Bayar, paraşütle atlıyan talebeyi tebrik etti, kaç metrodan atla dığını sordu. 800 metrodan, cevabım aldı. Celâl Bayar bundan sonra sahadaki plânörleri tetkik etti. Şükrü Koçak, Türkkuşunun elinde kullanılır halde 104 plânör bulunduğunu, yerli olarak kna lâta da devam edildiğini izah etti. Yüzbaşı Zeki de yeni bir plânör tipi üzerinde tecrübelerde bulunulduğunu anlattı. Başvekil. bu yeni tipi tetkik etti. Celâl Bayar, bundan sonra otomobille Etimes'uda hareket etti. Sabiha Gökçen de ayni sah^a tayyaresile gitti. Başvekil, çok mükemmel bir şekilde hazırlanmış, tertemiz ve modern bir hangarla diğer tesisatı ıkmal edılmiş olan Etimes'udda da teftişlerine devam etti. Öğretmen pilot Tahir diğer öğretmenlerle talebeleri ayn ayrı Başvekile tanıtn. Talebeler, motörlü tayyarelerle uçuşlar yaptılar. Bu arada kızlardan Muzaffer Sel, Sahavet, Nacive Toros da kendi başlarına uçtular. Hikmet Yay isminde bir genc ilk defa olarak yalnız başına uçtu ve tayyaresıni mükemmelen kullana rak diğerleri kadar güzel bir iniş yaptı. Celâl Bayar, gencleri tebrik etti. îlk uçuşunu yapan Hikmete: « Öğretmenleriniz ilk uçuşun havacılığın en sevincli ve heyecanlı anı olduğunu anlattılar ve sizin kabiliyetiniz hakkmda da güzel sözler söylediler. Tebrik eder ve memlekete, millete hayırlı hiz metlerle geçecek olan hayatınızda daimî muvaffakiyetler dilerim» dedi. Büyük bir sevinc içinde olan genc havacı: « Sağ ol!» cevabım verdi. Başvekil. etrafmı saran havacılara veda ederken memnuniyetini şu sözlerle beyan etti: « Hepinize ayn ayn teşekkür ederim. Calışmalannızı görmekle çok büyük bir zevk duydum. Sizi sık sık görece ğim. Vaziyete daha iyi bir şekil vermek karanndayız. Vasıtalan artırmak üzere hep beraber çalışacağız ve havacılığın memleket için şayanı iftihar bir hale girdiğini görmekle bahtiyar olacağız. Siz leri tebrik ederim.» Lord Haiifaz'ın beyanatı Roma 17 ıtalyanm, Avusturya Italya hududuna iki fırka göndermiş olduğu hakkmdaki yabancı memleketlerde neşredilen haberler, burada kat'î surette yalanlanmaktadır. M. Tavs, Almanyaya gitti Viyana 17 Avusturya nazi teşkiIâtı genel sekreteri Tavs, affı umumî üzerine serbest bırakıldıktan sonra, dün akşam, Almanya Avusturya hududundan öteye sevkedilmiştir. Londra 17 (Hususî) Lordlar Kamarasının bugünkü celsesinde Avusturya meselesi hakkında mühim müzakereler cereyan etmiştir. Birkaç ay evvel Almanyaya giderek M. Hitlerle görüşmüş olan Lord Halifax beyanatta bulunarak demiştir ki: « İngiliz hükumeti M. Hitler'le yaptığım mülâkatta mevzuu bahsedilen meseleleri ehemmiyetle tetkik etmektedir. İngiliz hükumeti, ihtilâfh meselelerin muslihane müzakerelerle yeniden tetkikine taraftardır. Almanya ve Italya ile münasebatımızı daha fazla dostane bir hale getirmek istiyoruz, fakat Fransa ile aramızdaki dostluğu ihlâl edecek manevralara meydan vermiyeceğiz. Harbin yakın olduğuna inanmıyoruz. Avrupada bugün böyle bir tehlike yoktur, sadece vaziyet son derece karışıktır. Bu mübhem vaziyeti aydınlatmak ve sulhu korumak hükumetlere ve diplomatlara terettüb eden bir vazifedir.» Avusturya meselesi hakkında ise, Lord Plymout, yalnız M. Eden'in Avam Kamarasında yaptığı beyanatın bir suretini okumakla iktifa etmiştir. Lord Plymouth'un beyanahnı müteakıb, ce|§eye nihayet verilmiştir. (a.a.) Avcan kamarasının bir karart Amerika, Avrupa işlerine karışmıyacak Washington 17 Bilhassa salâhi yettar olan yarıresmî mehafile mensub bir zata göre, Hariciye Nezareti Avus turya hâdiseleri dolayısile pek bedbindir. Hariciye Nezareti, Avusturya istiklâ linin halihazırda hukukan mevcud ve fakat filen ortadan kalkmış olduğu fikrindedir. Amerikan Hariciye dairesi, Al manyanın önümüzdeki manevrasının Çekoslovakya istikametinde çevrileceğini temin etmektedir. Burada yapılan tahminlere göre A vusturya vakayii, demokrasilerin ve bilhassa îngilterenin birçok senelerdenberi işleri sürüncemede bırakmaktan ibaret olan usullerinin ve zâflannm bir neticesidir. Simdi diktatörlüklerin terakkilerine mâni olmak için vakit geçmiştir, meğer ki bir harb göze alına.. M. Eden'in Avam kamarasında izahatı Londra 17 (Hususî) Avam Ka marasmın bugünkü celsesinde Avusturya hâdiseleri hakkında yeniden münakaşa lar cereyan etmiştir. Bir çok hatibler Alman mutalebatına muhalefet ettiği takdirde Ingilte'enin kendisine ne şekilde yardım edeceğine dair Avusturya tara fından İngiliz hükumetine sual sorulup sorulmadığını öğrenmek istemiştir. Hariciye Nazırı M. Eden hatiblere cevab vererek demiştir ki: « Avusturya hükumeti tarafından böyle bir sual sorulmamıştır. Sadece Vıyanadaki elçimize M. Hitler'le M. Schuschnigs arasında bir mülâkat yapıldığı bildırildi, fakat bu hususta fikrimiz sorulmadı. Diğer taraftan, Berlin elçimiz, hüku metimizin Avusturvanın istiklâliyeti yakından alâkadar olduğunu Alman hükumetine tebliğ etmiştir. İngiliz hükumeti son vaziyeti müzakere etmek üzere Stresa konferansına iştirak eden devletlerle mümüzakereye girişmeğe hazırdır. Ancak bu sahada mütesebbis rol almak nivetinde değiliz. Şimdüik, ilk iş olarak Frans? ile i=ti*are etmek fikrindeyiz.» Bu şerait dahilinde Amerikan efkârı umumıyesinin ekseriyetinın infirad politikacılarının tezlerine iştirak edeceğı tahVarşova matbuatı telâşlı min edilmektedir. Bu tezlere göre AmeVarşova 1 7 Bütün Polonya gazerikanın menafii, Avrupayı kendi derdleteleri; resmî mehafilin gösterdiği zâhirî rile basbasa bırakmağı âmirdir. Arşidük Otto'nun darbei hükumet sükunete rağmen, Avusturya hâdiselerinin Polonyada uyandırdığı endişelere yapacağı asılsız tercüman olmaktadır. Hükumet gazetesi Viyana 17 Krallık taraftan olan olan «İllustrovany Kurjer Codzienny» mehafil, Otto de Habsbourg'un halihadiyor ki: zırda Fransada bulunmakta olduğunu «Alman genişleme siyaseti Avusturbeyan etmektedir. yada mühim bir zafer kazanmıştır. «AnArşidük, bugün Belçikada kâin Steenokerzel şatosuna dönecektir. Kendisi chluss» Avusturyanın Almanyaya ilhaAvusturyaya gelmek niyetinde değildir. kı kan dökülmeksizin başarılmış demek Bazı ecnebi gazeteler, Otto'nun A tir.» vusturyada bir hükumet darbesi yapmak «Express Poranny» de şöyle yazıyor maksadıle Lichtensteın'a gitmek üzere «Hitler galebe çalmıştır. Artık ne A Belçikadan müfarekat etmiş olduğunu vusturya Çekoslovakya işbirliği ne de vazmıstır. Yukarıki beyanat, bu şayia Viyana Peşte Prag müsellesi mev 'ar< tekzıb etmektedir. zuu bahsolamaz.» Lord Arnold'un ileri sürdüğü infirad siyasetine gelince, hükumetin fikrince, böyle bir siyasetin takibi tamamile gayrimümkündür. îngilterenin Fransa ve Belçikaya karşı olan taahhüdleri ise, Lokarno muahe desinden doğmaktadır. Lokarno mua hedesi ise bir ittifak muahedesi değil, fakat bir ademi tecavüz muahedesidir. Fransa Sovyetler Birliği Paktı, în gilterenin Fransaya karşı olan taahhüdlerini kat'iyyen fazlalaştırmamaktadır. \Baştaraf\ 1 inci sahifedel Hakikî sual şudur: Eğer bir harb çıkammın tetkiklerinden sonra proje, Baş kar ve Fransa muhasamata karışırsa, İnvekâlete verilecek ve bazı prensip nokta giltere ne gibi bir hattı hareket takib edeları halledildikten sonra vergilerde yapıl cektir? Bu takdirde, İngiltere hükume ması mümkün olacak tenzilâtın nisbeti tinin, hareketini, bu muhasamatın çıkma kat'î şekilde taayyün edecektir. Vergile sı seraitine göre tanzim edeceği tama rin indirilmesi senelere taksim edileceğin mile bedihidir. den önümüzdeki senelerin bütçelerini de Almanya ile daha iyi bir anlaşma me alâkadar etmektedir. Vaziyet, esaslı şe selesi hakkmda ise M. Eden'in geçen cu kilde gözden geçirildikten sonra proje martesi günü bütün milletlerle dostluk bir kanun lâyihası halinde ve ağlebi ihti yapılması hakkmdaki beyanatında lâ mal önümüzdeki ay içinde Meclise sev zım gelen bütün izahat mevcuddur. Hü kolunacaktır. Öğrendiğime göre Başvekil Celâl Bayar yarınki cuma günü akşamı Istanbula hareket edecektir. Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras da Basvekille birlikte Istanbula gidecektir. Başvekilin birkaç gün sonra şehrimize döneceği anlasılıyor. Başvekil şehrimize geliyor Vergi nisbetlerinde yapılacak tenzilât Londra 17^(Hususî) Avam Kamarasında, ingiliz istihbarat teşkilâtmm kâfi derecede muvaffak olamadığı, ve bunda tahsisat ve kadro noksanının amil olduğu görüşülmüş, otoriter devletlerin propagandaya verdikleri ehemmiyet tebarüz ettirildikten sonra şu karar verilmiştir: «Bazı yabancı hükumetlerin, matbu at, radyo ve telgraf ajanslan vasıtasile siyasî ve kültürel sahada gittikçe fazla laşan faaliyetini nazan dikkate alan ve gizli maksadlar güden ve efkân umumiyeyi yanlış yola sokabilecek olan bu propagandanın fena tesirlerini izale için en iyi usulün mukabelebilmisil değil fakat sarih, dürüst ve açık bir siyaset üzerine müesses objektif haberler verilmesini genisletmek olduğuna kani bulunan Avam Kamarası, ingiliz haberlerini, noktai nazarlarını ve kültürünü vabancı memle ketlere daha geniş ve daha müessir bir surette yaymayı inki«af ettirmeğe matuf plânlara tam olarak manevî ve maddî müzaherette bulunmas'nı hükumetten bütün kmvetile taleb eder.» Times'in çok dikkate şayan bir makalesi Londra 17 (Hususî) «Taymis» gazetesi, Avusturya hâdiselerine tahsis ettiği başmakalesinde Avusturya ile Afc nanyanın anld^masını son derece tabiî bır ıareket olarak kaydettikten sonra, sulh rruahedelerinin Avusturya Alman bırliğine mâni olan maddelerı kadaı gayritabiî tedbir tasavvur edilemiyeceğini, vaktile Avusturya ile Almanya arasında bir gümrük birliğini yasak etmekle Lâhey adalet divanının da gayrimakul bir karar vermiş olduğunu yazıyor ve kültür, vdil itibarile kardeş olan Avusturya ile Al manyanın birlesmesi gayrikabili içtinab bir hareket olduğunu ilâve ederek diyor ki: tngilterede hâkkn olan noktainazar Hitler ve Şusnig'in nutukları Berlin 17 Reichtag, önümüzdeki pazar günü saat 1 3 te ıctimaa davet edılmistir. M. Hitler'in nutku, bir saat de vam edecektir. Halkın M. Hitler'in nutkunu dinliyebılmesi ıçın pazar günü ic rası mukarrer bütün spor toplantıları ilga edi'mistir. Viyana 17 Federal I 23 şubatta içtimaa davet edılm. lır. M. Schuschnigg, bu münasebetle bir nutuk irad edecek ve bu nutuk ihtımal M. Hitler'in bu ayın 20 sinde Reichtag'da söyliyec^i nutka cevab teskil edecektir. Liberal Kurjer Polska, şöyle yazıyor: «Dolfus'un vasiyetnamesi 1 1 şubatta yırtılmıştır. Avusturya, Başvekilinin elile kendi idam hükmünü imzalamıştır. Bu Polonyayı bigâne bırakamaz. Çünkü günün birinde o da Almanya ile karşı karşıya kalabılir ve yalnız şimalden ve garbden değil ayni zamanda cenubdan da.» Yugoslav mehafilinin kanaati Maliye Vekâletinde vasıtasız vergile rin tarh ve cibayet şekillerinin birleştirilmesi için bir müddettenberi yapılmakta olan tetkiklere de devam ediliyor. Hazırlanacak projenin Meclisin bu devresine yetistirilmesine çalışılmaktadır. Bir taraftan bütçe hazırlıklan da ile rilemiştir. Umumî yekunun önümüzdeki Bükreş 1 7 Adliye Nezareti tebliğ hafta sonunda baglanacağı anlaşılıyor. ediyor: Bükreş adliye makamlarının yaptık teleri, Reichspost'a uyarak bugün siyasî ları tahkikat, Sovyetler Birliğinin Bük vaziyet hakkında neşriyata başlamışlar reş maslahatgüzarı Butenko'nun Romandır. ya arazisi dahilinde herhangi bir suikasde maruz kalmamış bulunduğunu bedihi bir «Neuigkeits Weltblatt» diyor ki: «Yeni hükumet azasının listesi tetkik surette tesbit etmiştir. Butenko, şimdi °dilecek olursa görülür ki, kabine mühim Romanyada bulunmamaktadır ve Hari bütün siyasî temayülleri temsil etmekte ciye Nezaretine gönderdiği beyanattan dir. Başvekilin intihab ettiği adamlar hep da anlaşıldığı vechile, Butenko, Romankendisinin itimadını kazanmış olan şah yayı kendi nzasile terketmiştir. siyetlerdir. Amelenin de kabinede temsi Rumen pazeteJerinin neşriyatı line ehemmiyet verilmiştir. Binaenaleyh Bükreş 17 Bu sabahki gazeteler, birlik yalnız nasyonalistler lehine değil, Butenko h^disesi hakkmdaki resmî tebliğ halen bir kenarda duran ameleye de teş haricinde Butenko'nun Giornale d'îtalimil olunmustur.» aya yaptığı beyanatın bir hulâsasını neşretmekle iktifa ediyor ve kaçmak hâdi «Neue Freie Presse» de şöyle yazı sesi etrafında hicbir «ev vazmıvor. (a.a.) yor: Butenko'nun firarı Balkan Konseyi Romanya Adliye Neza M. Tataresco ve Stoyadireti bir tebliğ neşretti noviç beraber gelecekler Belgrad 17 (Hususî) Balkan An tantı konseyinin Ankara toplantısında Romanya\i temsil edecek olan Romanya Hariciye Nazırı M. Tataresko, Belgrad yolile Türkiyeye gidecektir. M. Tataresko Belgradda Yugoslavya Baş vekili M. Stoyadinoviç'le kısa bir mü zakerede bulunduktan sonra, onunla beraber ayni trenle İstanbula hareket edecektir. M. Maniu senatör oldu Bükreş 17 Temyiz mahkemesî, millî köylü partisi başkanı M. Maniu ile bu partinin eski başkanı M. Mihalacheyi hukukan senatör ilân etmişlir. Yugoslavya Amerika ticaret muahedesi Belgrad 17 Gazeteierin almış ol dukları malumata nazaran son aylar zarfında diplomasi tarikile Yugoslavya ile Amerika arasında yapılmakta olan ticarî müzakereler yakında imza edilecek olan bir itilâfname akdine müncer olmuştur. Yeni itilâfta, serbest dövizlerle tedi yata müteallik bir rejim ihdas edilecektir. Belgrad 1 7 Yugoslavya siyasî mehdfili, Avusturya kabinesinde yapılan değişikliği Almanya Avusturya münasebetlerinde büyük bir sıkılık olacağmın alâmeti suretinde telâkki eylemektedir. Bel grad, bu mukareneti daima beklemiş ve hnkikatin tecellisi suretinde görmüştür. «Bugünkü sartlar içinde yapılabilecek herşey yapılmıstır denebilir. Memleke timiz daima Almanlığını müdrik olagel miştir ve Almanlığın menfaatlerine öte denberi hizmet eylemiştir. Bu hâdiseleri bütün memleket unsurları ve bilhassa iş ciler büyük bir alâka ile takib eylemekteViyana gazeteleri mütalea serdine dir. Avusturya kat'î bir Alman devlet olarak sulh içinde yaşamak ve çalışmak başladılar Viyana 17 Bütün Viyana gaze istiyor.» Amerikada işsizlere yardım Vaşington 17 Meb'usan meclisi, M. Roosevelt'in talebi veçhile, 30 hazj ran 1938 tarihine kadar işsizlere yardım için 250 milyonluk bir kredi kabul etmiştir. Bu husustaki kanun projesi, pek yakında âyan meclisinde de müzakereye konacaktır.