CÜMHURÎYET 31 İkhıcikânun 1938 Beşiktaş Galatasarayı yenerek kupamızı aldı yuzünden hiçbir netice vermedi. Oyun, yarım saat müddetle Galatasaray mü dafaasının, muhacimlerinı boş yere desteklemesi ve Beşiktaş müdafaasınm pek muvaffakiyetli ve düzgün olmamakla beraber bütün akın teşebbüslerini Önlemesıle geçti. miştir. Beyaz siyahhlan tebrik ederiz. Güneş: 2 Feneryılmaz: 0 Taksim stadyomunda Güneşle Feneryılmaz takımları şild maçı için karşılaş tılar. Halid Galıbin idaresindeki bu oyuna takımlar şu tertiblerle çıktılar. Güneş: Cihad Reşad, Yusuf 0 mer, Rıza, İbrahim Rebii, Niyazi, Melıh, Necdet, Salâhaddin. Feneryılmaz: İsmail Muammer, Mustafa Atıf, Vahdet, Ekrem Mukadder, Refık, Ahmed, Necdet, Cevad. Oyun baslar başlamaz Güneşliler hâkim bir vaziyete geçtıler ve bu hakimiyeti ikinci devrenin sonuna kadar idame ettirdiler. İlk yarım saat içinde Melıhle Salâhaddin iki gol fırsatını kaçırdıktan sonra Necdet soldan aldığı bir pası durdurmadan şüte çevirdi ve Güneşin ilk golünü yaptı. Bundan sonra Feneryılmaz kalesi sıkışmakta devam etti, fakat îs mail, Muammer ve Mustafanın güzel oyunları ve yerinde müdahaleleri netice sinde başka gol olmadı ve birinci devre I 0 Güneşin lehine bitti. Galatasarayın ikinci golü 32 nci dakikada Bülendin bir tek canlı hareketi takımına ikinci golü kazandırdı. Haşimin tarafına kayarak bir pas alan bu oyuncu şahsî bir gayretle birkaç Beşiktaşhyı atlattı ve Mehmed Alinin müdahale için davranışma rağmen. topu kaleye soktu. Bu gol üzerine bir şaşkınlık devresi geçiren Beşiktaş müdafaası, kalesinin ciddî bir tehlikeye daha düşmesine sebeb olBeşiktaşb Hakkı Galatasaray kalesine gol atmağa çalışıyor du. Kornerle atlatılan bu vaziyetten son V IBastarafı 1 Inct sahifedel Hücum hattında da, ortadan itibaren, sora siyah beyazlılar ortadan bir akın yaplculüblere verilmek üzere Kütahya ma la doğru sıralanan oyuncular takımları tılar. mulâtından kıymetli on iki vazo sıralan için hiçbir müfid çalışma gösteremiyor Beşiktaşın üçüncti golü mıtfı. lardı. 35 inci dakikada yapılan bu akında Istanbulspordan Adnan Akmm idareGalatasarayın birlnci gb'lü Reşad Beşiktaşın üç orta muhacimile yal»inde cereyan eden oyuna takımlar şu 30 uncu dakikada, güzel bir oyun çı nız başına karşı karşıya kaldı ve bu se tertiblerle iştirak ettiler. karmakta olan Galatasaray hücum hatî nci devrede Güneşliler hücum hatBeşiktaî: Mehmed Ali Faruk, Fet tının sağ tarafı Beşiktaş kalesinin avut beble Hakkınm Şerefe verdiği pası ofsayd zannederek müdahalede bulunma lannı Melih, Necdet, Salâhaddin, Ni nî Fuad, Feyzi, Rifat Eşref, Şeref, çizgisine kadar indi. Necdetin geıileme dı. Bu arada Sacid kalesinden çıkarak yazi, Rebii şeklinde tâdıl ettiler. Fakat Hakkı, Muzaffer, Hayati. pasını alan Süleyman topu ileride kendi bu pası önlemek istedi, fakat bu sefer de bu değişiklik gol çıkarmak noktasmdan Galatasaray: Sacid Adnan, Reşad yerine deplâsman yapmış bulunan Bü o topu tutamadı, Şeref de boş kalan ka fayda vermedi. Filhakıka Güneş takımı Fazıl, Salim, Eşfak Danyal, Haşim, lende geçirdi. O da kaleye yanlama dönleye Beşiktaşın üçüncü ve galibıyet go tek kale oynadı. Fakat üç orta muhaci Biilend, Süleyman, Necdet. müş olduğu halde çektiği çok güzel bir lünü attı. min beceriksizliği ve îsmai' n, oyun ilerOyun oldukça yavaş bir şekilde baj şütle Galatasaraya birinci golü kazan Bundan sonra Galatasaraylılar, tekrar ledikçe güzelleşen kurtarışları karşısında ladı ve ikinci devrenin son on beş daki dırdı. beraberliği temin için çok çahştılar, fakat Feneryılmaz bir tek gol daha yiyerek kasile zaman zaman görülen parlayışlar Bu gol, yavaş yavaş uyuşmağa başlı hücum hatlarmda bir türlü ahengi tesis Güneş bu maçtan 2 0 galib çıktı. istisna edilirse, öylece devam etti. İlk da yan Beşiktaş muhacimlerini harekete geedemediklerinden buna muvaffak olamaFeneryılmaz müdafaasında birinci kükikalarda Beşiktaşlılar sağdan üstüste iki tirdi ve akın yapmak sırası siyah beyaz dılar. Maçın son dakikalannda hakem, me takımlarının ekserisinde bulunmıyan komer kazandılar; fakat bunlardan isti hlara geçti. Gabtasaray müdafaası bü tekmeli oynıyan Reşadı oyundan çıkanp bir haslet gördük: Müdafaa oyuncuları fade edemediler. Siyah beyazlılarm dö tün gayretine rağmen, bu tazyikten kurGalatasaray takımı on kişi kalınca Be ekseriyetle kalelerini korumağa çalışırlarmifinal maçında Güneşe karşı olduğu gi tulamadı. şiktaş elindeki üstünlüğü daha kolaylıkla ken topa delicesine saldırıp her ne tarafa bi başlangıcda bir şeyler yapıp vaziyetleBeşiktaşın birinci ve ikinci golleri muhafaza etti ve maç 3 2 siyah beyaz ve yere olursa olsun vuruşlar yapmıyarak rini sigortalamak istedikleri seziliyordu. ilerideki arkadaşlanna hafif paslar veri34 üncü dakikada Hakkının şahsî bir lılarm lehine neticelendi. İlk on dakika, tesirsiz olmakla beraber gayreti Galatasaray müdafaasınm sağ taMaçtan sonra galib Beşiktaş takımına yorlar. ekseriyetle Beşiktaşlılarm hakimiyeti al rafını hayli karıştırdı. Sol bek Adnan kupamız merasimle verildi. Turnuvaya Güneş gerek takım ve gerekse ferd ititmda geçti. Bundan sonra san kırmızılıburaya, arkadaşlarının yardımlarına koş iştirak eden diğer on iki takımm mümes barile hasmına çok tefevvuk ettiği halde lar da kendilerini toplıyarak bilhassa sağ mak istedi. Bunu gören Hakkı topu der sillerine de Hava kurumunun vazolan bunu gol adedini yükseltmek suretile göscenahlarile yaptıklan hücumlarla siyah hal Muzaffere geçirdi. o da sahada var hediye edildi. teremedi. beyaz kalesine dayanmağa başladılar. lığile yokluğu müsavi Fazılı pek kolaylıkUmumiyet itibarile iki takım mütevaA. Hisar: 3 Ortaköy: 1 On dördüncü dakikada iki kalc bü la atlattıktan sonra Sacidle karşı karşıya zin bir enerji ile oynadılar. Yalnız Ga Dün Şeref stadında da müsabakalara yük birer tehlıke atlattılar. îlk tehlikeyi kaldı ve Beşiktaşa birinci beraberlik golatasaray takımında kaleci Sacid eli sa devam edilmiştir. İlk maçı Anadolu ile Beşiktaş kalesi atlattı, Bıilendin Danyal liinü kazandırdı. Bu arada Beşiktaş sağ katlanarak iki aydır maçlara iştirak etme Ortaköy takımları yaptılar. Oyunu Nuri den aldığı pası çok yakından çok sıkı bir müdafii oyundan çıkarak yerine Hiristo diği için oyununu kaybetmiş ve kâfi mik Bosut idare ediyordu. şüte çevirmesini bazı Beşiktaşlı oyuncula girdi. tarda idman yapmamış bulunduğundan rın hayreti gol olmaktan kurtardı. Bunu Anadoluhisarlılar ilk devreyi hâkim Bu golün yapılmasından üç dakika Beşiktaş muhacimleri Galatasaray mü müteakıb da Galatasaray kalesine kadar sonra Beşiktaşlılar Galatasaray kalecisi bir oyunla 2 1 galib bitirdiler. dafaasındaki bu en mühim gedikten istisokulan Hakkınm köşeyi bulan plâsesini Sacidin kendine atılan topu tuttuğu halde İkinci devre daha fazla mütevazin bir fade ettiler ve maçı kazandılar. Sacid yatarak yakaladı. cereyan takib etti. Maamafih bu devrede kaçırması ve Şerefin bu hareketi iyi takib Lik maçlarında hiç yenilmemek ve en bir gol çıkaran Anadoluhisarlılar maçı Bu iki tehlikeyi müteakıb oyun tekrar etmesi sayesinde ikinci gollerini de ata çok gol atmak suretile îstanbulun en 3 1 kazandılar. durgun bir safhaya girdi ve bu arada rak birinci devreyi 2 1 galib bitirdiler. kuvvetli takımı olduğunu gösteren Be tkinci devre Galatasaraylılar acele etmeden, hatta şiktaş, bu kuvvetini Tayyare kupasaını Beylerbeyi: 1 Davudpaşa: 1 kendilerini sıkmadan çok müessir bir haİkinci devreye Beşiktaşlılar hâkim bir kazanmak suretüe bir defa daha ispat etBu müsabakanın ilk devresi baştan sokimiyet tesisine muvaffak oldular. San oyunla başladılar, hatta ilk dakikada mukırmızılılan, oyunun sonunda galib çıkar hakkak bir gol fırsatı da kaçırdılar. Saması çok muhtemel bulunan bu hakimi cidin elinden kaçırdığı topu kapan Hakyet, Danyal ile Süleymanın birer, Bü kı boş, fakat yanlama kalan kaleye atalendin iki mühim fırsatı kaçırmaları yü cağına Muzaffere kısa bir geri pası verzünden semeresiz kaldı. di. O da yedi metroluk ve bomboş kalenin köşesinden gol yapmak sevdasma kaDevre ortasında iki takımm falsolu taraflan kendini gösterdi. Beşiktaş müda pılarak topu avuta attı. Bundan sonra Beşiktaşlılarm lehine olfaasmda sağ bek muvaffak olamıyor, Fuad mütemadiyen Necdeti demarke bı mak üzere hafif bir rüzgâr çıktı. Fakat rakıyor, Eşrefle Hayati de «ol içlerinin buna rağmen Galatasaraylılar, birinci mükemmel derinleme paslarını heba edip devrede olduğu gibi yavaş yavaş ve ra duruyorlardı. Galatasaray takımında da, kiblerine hissettirmeden oyunun merkezi cezah olduğu için yazdanberi top oyna sıkletini siyah beyaz nıs'f sahasına inti • mıyan Reşad vuruşunu kaybetmiş, topa kal ettirdiler. Fakat bu devrede Fuad, çıkışlan, adam tutuşlan kalmamış, Fazıl, Necdetin bir gölgesi gibi peşini bırakmarakibi Hayatile fena oynamakta yanş yınca Süleyman o tarafla anlaşamaz oledercesine ne müdafaaya yardım ediyor, du ve ortaya verdiği paslar Bülendin ve ne de muhacimlerini besliyebiliyordu. biJhassa Haşimin cansız ve şahsî oyunlan Dünkü maçtan heyecanlı bir sahne açtı. Paolo eğilip baktı. Bu, kutu şeklinde bir çalgıydı. Ortasında, sivri çiviler kakılı madenî bir üstüvane, onun yanında da, çelikten bir tarak vardı. Üstüvane dondükçe, sivri çiviler çelik tarağın dişlerine takılıyor, ihtizazlar yapıyor, ses veriyordu. Bunu nereden buldun? Skarabil. Işkence aletine benziyor. Çocukluğumdanberi bunun adı skarabil'idir. Güldü; sonra, bu tatlı gülüşünü, bir hüzün ifadesi bürüdü. Bak, dedi, tarak biraz paslanmış, üstüvanenin de bir iki çivisi eksilmiş. Bilsen, bu üstüvane durduğu zaman, par maklarımı, şu dikenler kaç defa delip kanatmıştır. Bu kutuyu, evin kuytu bir bucağında bulduğum zaman altı yaşın daydım. Belki büyük annem zamanm danberi oraya atılmış kalmıştı. Bin sekiz yüz elli senesinde filân Viyanada yapılmiş olsa gerek. Bazı eski, cansız şeylerin, Nazanmızda, bir dost gibi kıymetlenişi, hayatımızın harimine sokuluşu nedendir araba? Ondan aynlmak ihtimalini aklı mıza getirdikçe, benliğimizden bir parçanın da onunla beraber bizden aynlacağı Beşiktaş takımı galibiyet kupalanm aldıktan sonra nuna kadar mütevazin bir cereyan takib ve »oliç mevkiine de Esad alınmıştı. etti. Hücumlar daima mütekabil oluyorSüleymaniye heT zamanki kadrosuna du. Davudpaşa bir gol yaparak bi nazaran zayıf bir manzara arzediyordu. rinci devreyi galib bir vaziyette bitirdi. Maçı Galatasaraylı Bürhan Atak idaİkinci devrede oyun oldukça sıkı oldu. re etti. Beylerbeyliler beraberliği kurtarmak için San lâciverdliler ilk dakikalârda ağır çok çalışıyor, buna mukabil Davudpaşa basmağa başladılar. Süleymaniyeliler kuvvetli bir müdafaa oyunu takib edi Fener hücumlarına karşı enerji ile mu yordu. . kabele ediyordu. Mütemadî hücumlar Nihayet oyunun sonlarına doğru Bey Fener lehine ilk semeresini verdi. Bülend lerbeyliler beraberlik golünü çıkarmağa ilk golü çıkardı ve kısa bir fasıla ile de muvaffak oldular ve maç 1 1 berabere bunu Esadın ikinci golü takib etti. bitti. Süleymaniyeliler üstüste yaptıklan bir Altınordu: 2 G. Gencler: 1 İzzet Muhiddinin idaresinde başlıyan oyunun ilk devresi Galata Genclerin üstünlüğile bitti. Fakat ikinci devrede toplu bir oyun çıkaran Altınordulular devrenin ortalarında birinci ve sonlarına dcğru da ikinci gollerini yaparak maçı 2 1 kazandılar. Vefa: 4 Kasımpaşa: 2 Vefa Kasımpaşa takımlan geçen hafta yaptıklan karşılaşmada yanm saat fazla oynadıklan halde netice alamamışlardı. Dünkü maça Kasımpa?a geçen haftaki kadrosile çıkmıştı. Vefalılar da jöyle bir takımla oynuyorlardı: Ihsan Saim, Saim Abduş, Luth", Murad Necib, Muhteşem, Hüseyin, Süleyman, Mehmed. Vefalılar oyunun ilk dakikalannda bir frikikten Muhteşemin sıkı bir şütile ilk gollerini yaptılar. Oyun oldukça sıkı bir cereyan takib ediyor, Vefalılar üstün bir oyun çıkarıyorlardı. 35 inci dakikada bir kornerden istifade eden Süleyman kafa ile Vefanın ikinci golünü de çıkardı ve devre 2 0 bitti. İkinci devrenin yarım saati daha fazla Vefanın tazyiki altında, fakat golsüz geçti. Nihayet 35 inci dakikada yeşil beyazlılar penaltıdan üçüncü, birkaç dakika sonra da dördüncü gollerini yaptılar. Oyunun son on beş dakikasında Ka sımpaşalılar tehlikeli hücumlar yapmağa başlamışlardı ve bu açılma neticesi Sabri ve Suad vasıtasile üstüste iki gol yaptı br. Fakat Kasımpaşalılarm bu gollerden sonraki gayretleri neticeyi değiştırmedi ve maç 4 2 Vefanın galibiyetile bitti. kaç hücum neticesinde bir gol yaptılar ve devre 2 1 bitti. İkinci devrede kısa fasılalarla Fenerliler iki gol daha çıkardılar. Bunu müteakıb Süleymaniye bir müddet mütevazin bir ©yun temin etti. Fakat son dakikalarda Naci üstüste çıkardığı iki golle Fenerbahçe gol adedini 6 ya çıkardı ve maç bu suretle 6 1 Fenerin galibiyetile bitti. Son maç Karagümrükle Doğanspor arasında yapılacaktı. Fakat Doğansporlular gelmedığinden Karagümrük hükmen galib addedıldi. Barutgücü sahasînda TDün Barutgücü sahasînda muhtelif futbol maçları yapılmıs.tır. Bakırköy Rum takımile yeniPera müsabakasını 4 3 Bakırköylüler kazanmışlardır. Sirkeci İdman Yurdu ile Barutgücünün üç takımı arasında yapılan maçlarda Barutgücü A takımı 7 2, B takımı 2 0, Gencler Ukımı da 3 2 galib gelmişlerdir. F. Bahçe: 6 Süleymaniye: 1 Fenerbahçe stadında da şild maçlanra devam edildi. İlk karşılaşma Fener bahçe Süleymaniye takımları arasında yapıldı. Fenerbahçe takımında müdafaada Ali Rıza oynuyordu, sağ muavinliğe Necdet nımda taşırım, dedi. Bazan, onu, bir sandığın, yahud bir çekmenin içinde aylarca ve aylarca uyuttuğum olur. Sonra uyandırırım. Onun sesile teselli ve neşe bulurum. Küçüklüğümde, onu yere koyar, etrafmda danslar yapardım. Fakat, ma sum çocukluk hayatımın skarabil'i, nasıl oldu da bu akşam felâhsız hayatımın raksma refakat etti, Aynî? Melânkolisini hafif bir gülüsle dağıttı. Etraf, büyük bir sükuta gömülüydü. Arasıra esen hafif bir rüzgâr vardı, de nizden gelen şıpırtılar vardı, gökte, soluk yıldızlar vardı, boşlukta dolaşan bir iki yarasa vardı. Ecsam, bedritam halindeki ayın ışıklan altında, belli belirsiz gÖlgeler çizmeğe başlamıştı. *** Balkona yakm masanm başmdaydılar. Bir çam ağacınm tepesi demir parmaklığa surtünüyor, karanlıkta deniz nebatlarına mahsus o ağır ve hayvanî hareketle kı mıldanıyordu. İsabella, sigarasınm dumanlan orta s'nda, çıplak kollannı masaya dayamış, yüzüksüz, uzun ellerile, çehresinin etra faıda mütemadi hareketler yaparak, yavaş sesle: Bu akşam o kadar hoşuma gidi Şikago Amerikanm her taraiındA kış sporları hararetlenmiştir. Resim, Şikago civarmda kayak müsabakasmâ giren bir sporcunun atlayışım göste riyor. M|^^^ . dabrîele d'Annunzio Yazan: 25 Tercüme eden: Cemil Fikret İsabella, nakış işliyen bir kadınm, muhtelif çilelerden, sıra ile, renk renk ipükler intihab edip çekişini andiran hareketlerle, uzaktan ve yakından, en güzel sapları çekip, onlarla, bu güzelliği yaratıyor gibiydi. Gözleri, kendisine bakan gö^Ierle karşılaşmca, hareketlerini birdenbire değiş tirdi. Geniş, ufkî jestlerini daralttı, karşısındaki erkeğin bakışlarmdan rencide olmuş gibi davrandı. Tülün bir ucunu yüzüne örttü ve kıvnmlar içinde tama men gizlenerek, meydanda kalan ayak lonndan başka bütün azası bulutlaşmış b»r manzaraya büründü. Sonra, vücudün asıl şekli. bu bulutu, bir ihtizazla yarar gibi oldu ve çehrenin bir kısmı, ürkek bakışlarla tekrar belirdi. Sonra, çekingen bir el, bir kalça tedevvürü, kalkık bir omuz meydana çıktı, ve görünmesile örtiilmesi bir oldu. İsabella, Hind çengile rinin aşk raksını taklid ediyor, hicabı, korkuyu, mukavemeti, tüvansızlığı, teslimıyeti tanzir ediyordu. Bu rakısta, kendi hiyanetinin ifadesi vardı; iğfal vardı, teslimiyet vardı, red, istihfaf, mücadele vardı; cür'etle kanşık korku, ve zevk içinde bitabî vardı. Rakıs bitti. İsabella, şimdi âşıkının yan.na oturmuş, hâlâ ıhklığını muhafaza eden akşam rüzgârını içiyördu. Taraçanın öbür ucunda, ipekli örtünün altmda öl"n çâlgı sesi, susmuştu. İsabella gülümsedi: Aynî, dedi, raksımın mubikisi ho şuna gitti mi? Amma, örtünün altında kinin ne olduğunu hâlâ bilmiyorsun. Kalktı. Örtülü şeyi köşeden aldı, minderlerin yanına getirdi. Bak, dedi. Ortalık henüz aydınlıktl. İsabella ör tünün altından çıkardığı şeyin kapağını n , öleceğini zannederek niçin korkanz? Bak: Şurada iki küçük pervane kanadı var. Makineyi kurunca, çalgı başlama dan evvel o kanadlar hızla dönmeğe başlar ve o an kovanı uğultusuna benziyen sesi çıkarır. Bu ses, benım çocuk hulyalarımın meltemiydi. Onun için, şimdi o sesi işittikçe yüreğimde mutlaka bir dalgalanma duyanm. Bu skarabil için duyduğum temellük hissini, başka hiçbir şey için duyduğumu hatırlamıyorum. Bu skarabil adım da ona neden verdiğimi bilmiyorum. Onu, Vana'ya karşı, Aldoya karşı, herkese karşı müdafaa ettim. Hiçbir oyuncağı ona değişmedim. Bütün çocukluğum, skarabil'in, başka hiçbir sese benzemiyen tntınh sesi içinde geçti. O nun musikisini kim bestelemiş? Çaldığı ufacık danslan bilen vâr midır? Kapa ğında, çaldığı parçalann isimleri yazılı utacık bir etiket yapışık olduğunu hatırlıyorum. Şimdi yok, kayboldu. İsabella eğildi, anahtan aldı, dikenli üstüvanenin makinesini kurdu. Kovan içmde vızıldıyan bir an sesi işitildi. Dönen çifte pervanenin rüzgânna elini tuttu. Scnra kutunun kapağını kapadı ve üstüre ipekli örtüyü örttü. Skarabil'imi eskidenberi hep ya yorsun ki, Aynî, diyordu. Kuzum, gene öyle yapsana! Böyle diyerek, Paolo'nun arasıra yaptığı sinirli hareketi taklid etti. Bu, onun, iki kaşının ortasından başlayıp aşağı doğra inen ve burun deliklerini kısıp üst duddğını kımıldatan, anî bir hareket, adalelerinin sert bir takallüsii, tarife sığmaz bırşey, bir hiçti. Paolo gülümsedi: Benimle eğleniyor musun? Kendini tamamile İsabella'ya vermiş, oha bakıyor, doymaz bir arzu ile onu seyrediyor, onun en ufak hareketini kaçırmamak için bütün dikkatini, hiç ayırmadan, ona atfedıyordu. «Gene öyle yapsana!» demeğe, bin defa daha teşne oian asıl kendisiydi. îsabella, ayni haris ve hararetli bakışlarla: Sevdiğimiz kimsenin bize en fazla cazib görünen yerı neres.idir bilinir mi? dedi. Bir gülüş, dudağındaki hafif bir kıvnntı, gözlerini kırparken yaptığı bir hareket, hiçten birşey; cazibesi işte bundan ibarettir. Sen farkmda olmadan, arasıra yüzünde dolaşan o ufacık kımıldanış yok mu, işte sen osun. Ya sen, nasıl «sen» olduğunu bili>or musun? (Arkası var)