29 Ocak 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

29 Ocak 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 îkincikânım 1938 CUMHURÎYET Şehirde içtimaî yardım teşkilâtı ne vazîyettedir? Hayır müesseselerinin yardımlan, Istanbul gibi fıkarası çok bir şehre kâfi gelmiyor Atina mektubları Bir tarihî münakaşa münasebetile Yazan Z1YA EMİROĞLU Atinadayım: Eelimde eski Yunanlılara dair bir kitab; karşımda Perikles devrinin şaheseri olan Akropol. Okuyorum ve düşünüyorum. Atınanın tanmmış müdafii. Demosten, eski çağda edebiyatın ve güzel san'atların mekkesi sayılan Atina payidar oldukça Yunan medeniyeti yaşar, diyor; Atinayı istilâya hazırlanan Makedonyalı Filip'e ateş püskürüyor.Fakat İzokrat Demosten'in fikrine iştirak etmiyor. Yunan dünyasmda Atinanm ehemmiyetini lâyıkile kavnyamıyor. Demosten'in Makedonyalı Filip'e karşı olan kın ve garezıni tahfıfe çalışıyor. Zaman Demosten'e hak veriyor. Filvaki Filip'in oğlu Iskender Yunan hududunu ta Hindistana kadar götürüyor, lâkin istilâya uğrıyan Atina sönüyor. Atina ile beraber Yunan medeniyeti de kayboluyor. Hayalimde İstanbulu görüyorum. İkinci Abdulhamide kadar Osmanlı padişahlarının hattı hareketlerinde keyiflerinden maada hiçbir kaide bulamıyorum. Ikinci Abdülhamid devrinde ilk defa olarak islâm siyasetine tesadüf eyliyorum. Fakat bu siyaset yüzünden Anadolunun imarı ihmal ediliyor; onun yerine Hicaz demiryolu yapılıyor. İmparatorluk binbir tehlike geçirirken Amerika devletine karşı isyan eden Filipin'deki müslümanlara yardım düşünülüyor. Yemen ve Makedonya ihtilâllerini bastırmak için binlerce Türk nüfusu kınlırken 300 milyon müslümanı birleştirmek gibi hayallere kapılınılıyor. En nihayet günün birinde Abdülhamidin islâm siyaseti hakikatle karşılaşıyor, ve duman gibi berhava olup uçuyor. Abdülhamidin islâm siyaseti yerine bilâhare Enver Paşanın Turan politikası kaim oluyor. Enver Paşa da mevcudun ıslahını düşüneceği yerde tevsii memalike, bilhassa Kafkasyayı, Mısm zapta kalkıyor. Âdeta düğüne gider gibi Büyük Harbe giriyor. Bu siyaset de çok sürmüyor. Rusya Çarlığını takiben osmanlı imparatorluğu da çöküyor. Enver Paşanın Turan siyasetinden de eser kalmıyor. Memleketimiz istilâya uğruyor. M. Leon Blume dair yapılan tahkikat M. Chautemps ve dier lehte söz söylediler Dün Hatay davasının konuşulmasına başlandı DalaİBaştaraJı 1 inci sahifede] kararları bu hususta ittihaz edilmiş olan tedbirlerle tatbikatta tahrif edilmiş bulunuyorlar.» Necmedin Sadak bundan sonra Hataya gönderilen komisyonun vaziyetlerinin yanlış anlaşıldığı, bu komisyonun iki ayn vazifesi olduğu, biri Hatayda bütün cemaatler mümessıllerinin bu komisyona ilhak edılmesı anayasa iktiza sından olduğu halde yapılmadığını, ikin cısi ise, bu ihzarî devrede bu komisyona bir Türk ve bir Fransız mümessilinin iltinakı şart olduğu halde bunun da ya pılmadığını uzun uzadıya anlatmış ve bu yanlışlığın Türkiyenin protestolarına sebeb olan vaziyeti tevlid ettiğini söyledikten sonra demiştir ki: çerçeveleri dışına çıkan iedbirlerin tatbikı hususunda ne Milletler Cemiyeti uzuvları ve ne de mandaier hükumelle hemfikir bulunmayı imkânsız addetmiştir. 1921 Türk Fransız muahedesi Sancak için bir muhtariyet idaresi derpiş etmişti. Muhtaclara eşya dağıtılıyor; solda bir ilk mektebde, sıcak yemek verilen yavrular Yedi yüz bin nüfuslu îstanbulda, içtimaî yardım teşkilâtımız ne vaziyettedir? Kimlere, hangi vasıtalarla, ne şekilde yardımlar yapılabiliyor? Bu mevzu etrafında bir etüd yaptık. Ve belediyeden başlıyarak, Kızılay, Çocukları Esirgeme kurumu, Verem Mücadele cemiyeti, Süt Damlası, fıkaraperver cemiyetleri gibi teşeküllerin fakir ve muhtac halka muhtelif yollar ve vasıtalarla temin edebildikleri yardımm derecesini tesbit etmeğe çalıştık. Bize verilen rakamlara göre âcil muavenetlere muhtac olan kimselet için, İstanbul Belediyesinin bütçesinden ayırabildiği paranın miktan, senede 10 bin liradır. Bu paranın beş bin lirası ilk okullardaki fakir çocukların iaşesine tahsis edilmekte, geri kalan beş bin lirası da muhtac kimselere küçük nakdî yardımlarda bulunabilmesi için Sıhhiye müdiriyeti yardım teşkilâtı emrine verilmektedir. Ancak Belediyenin bütün yardımlan bundan ibaret değildir. 5 e n ir v e vilâyet hududlan dahilindeki hastaneler ve diğer sıhhî müesseseler için, her sene Vilâyet ve Belediye bütçelerinden 900 küsur bin lira sarfedilmektedır. Belediye bütçesinin içtimaî muavenet faslı bu vasıtalı yardımlarla oldukça kabarık bir yekuna baliğ olmaktadır. Diğer yardım teşkilâtımıza gelince, bunların en başında Kızılay vardır. Kı zılaym îstanbul teşkilâtı, evvelâ ilk okullardaki yoksul talebeye haftada dört giin sıcak yemek yedirmekten ibaret olan çok yerinde bir yardım vazifesini üzerine almıştır. Kızılay, bundan başka, îstanbulda iş bulamıyarak, memleketlerine git mek mecburiyetinde kalan muhtac kim selerin yol paralarını temın etmektedir. Büyük salgm hastalıklann hüküm sürdüğü sıralarda, «Kızılay» m gösterdiği faaliyetler de, şükranla karşılanmağa değer mahiyettedir. Geçen tifo salgınında, Kızılayın sıhhî vasıtalarile binlerce kişiye meccanî aşı tatbik edilmiştir. Kızılay, yangınlarda, açıkta kalan fakir halkın da yardımına koşarak, kendilerine yatak, yorgan gibi lüzumlu ev eşyası dağıtmaktadır. Geçen 937 senesinde Kızılay yardım teşkilâtı, ilk okullardaki muhtac ve fakir talebeden iki bin kişiye, haftada dört gün sıcak yemek tevzi ettiği gibi, birçok fakir çocuklara da sıcak Uıtacak elbiseler dağıtmıştır. tan üzerınde müessir olarak gelirin azalmasına sebeb olmuştur. Diğer taraftan Boğaziçindeki Kalender Yurdunun 932 yılındanberi tahsisatsızlık yüzünden kapanmış bulunması kurumu müşkül bir vaziyete düşürmüştür. Yurd, 80 90 kadar fakir ve kimsesiz çocuğu banndırmaktaydı. Çocuk Esirgeme kurumuna bağlı olan Süt Damlası müessesesi hergün, 80 100 fakir ve süt '.z anaya süt dağıtmakta ve hasta çocukların ücretsiz muayenelerini yaptırıp, ilâclarını parasız vermektedir. IBaştarafı 1 inci sahifede] teşkili muvafık olup olmıyacağı hakkın cta bir karar vermesini beklememiş olmasmı teessüfle karşılamışlardı. Bunun üzerine M. Blum, derhal halkçılar te cçmmüü komitesine müracaat ederek kendisinin kabine teşkilinden ne gibi ahval ve şerait dahilinde feragat etmiş ol duğu hakkında tahkikat yapılmasını talcb etmiştir. Bu komite tarafından tayin edilmiş olan komisyon, bugün bir tebliğ neşret miştir. Bu tebliğde ezcümle şöyle denilmektedir: Komisyon, M. Chautemps ve M. Daladier ile temas etmiş ve bu iki zat, ko münistlerin hükumete iştiraki prensibi hakkında radikal fırkasının salâhiyet sahibi teşekkülleri tarafından hiçbir karar ittihaz edilmemiş olduğunu beyan etmişlerdir. Ancak sabık Başvekilin son derecede ihlâs ile hareket etmiş olduğunu ve yapmış olduğu görüşmelerde istihrac etmiş olduğu mukavemet intibaının tamamile doğru bulunduğunu kabul ve tes ürr eylemişlerdir. Bu şerait altında M. Blum'ün sıdk ve hulusuna karşı yapılan tebcil hareketinden kaydi malumat ve kendisine en hararetli sempatilerini arz ve iblâğ eden millî komite, muahharen tahkikat icrasını faideden hâli addetmiştir. (a.a.) 1921 muahedesi ve 29 mayıs anlaşması Bu araziyi terkedişimizin esas şartı o lan bu muhtariyetin gayesi bu havalide Türk ekseriyetini ve Türk kültürünü muhafaza etmekti. 1921 muahedesinin bir tecellisi olan 29 mayıs anlaşması, ne tarzı telâkkisinde, ne de tarzı tatbikında bu esas şarta hiçbir suretle mugayir olmaz. Türkiye hükumeti bu ihtilâfm devamı müddetince izhar etmiş olduğu hayırhahane hareketinden dolayı kâtibi umumiye teşekkür eder. Daha umumî bir mevzu dahilinde Milletler Cemiyeti müessesesinin iyi işlemesi bakımından şunu da tebarüz ettirmekten kendimi alamam ki, Milletler Cemiyetinin her hangi bir uzvunun muayyen bir meselede alâkadar bütün taraflarla temastan içtinab etmesi bitaraflığın yanlış bir telâkkisidir. « Milletler Cemiyetinin gönderdiği komisyon, her iki tesekkül halinde dahi bir intihab kanunu yapmak gibi teşriî bir salâhiyete malik değildi. İntihab kanu nu Sancağın anayasasında mevcuddur. Bu kanun eğer kısa ise, bu tesadüfî değildir. Muhtasar olması kasdedilmiştir. Evvelce teşkil edilmiş olan mütehas sıdar komilesi tarafından reddedilmiş bulunan bütün tedbirleri kendine mal etmek üe bilhassa uirmi sene hapse kadar üaran ağır cezalar koyarak ferdı hürriuele tecavüz eden ahkâmı havi bir kanun yap mak hakkı böıjle bir kontrol komisuonu / na bahfedilmemi$tir. Veremle mücadele teşkilâtı Bulgar kabinesi buhran içinde Çocuk Es! geme kurumunun Bakır köyde bir doğumevi vardır. Burada da, fakir kadınlar, parasız doğurtulmakta ve çocuklarına bakılmaktadır. Çocuk Esirgeme kurumunun Istanbul merkezindeki diş dispanserinde de, müracaat eden çocukların dişleri tedavi et tirilmektedir. Veremle mücadele için tesekkül eden cemiyet de, vesaitsizlik içinde, üzerine düşen vazifeyi yerine getirmeğe çahşmaktadır. Cemiyerin Eyübdeki dispanserin de veremli ve vereme istidadlı hastalar, hergün muayene edilmekte ve ayakta tedavi göremiyecek ağır hastalar, cemiyetin teşebbüsile hastanelere yatırılmaktadır. "*"• * >* Bunlardan başka şehrîmizîn fakir halkına küçük mikyasta yardımlarda bulunmak maksadıle tesekkül eden bazı fıkaraperver cemiyetleri vardır ki, bunlar da, hamiyetli ban kimselerin yardımları sayesinde, kenci yağile kavrularak çalış maktadırlar. içtimaî yardım mevzuu üzerinde umumî bir noktai nazar ileri sürmek lâzım gelirse, bütün bu yardımların, Istanbul gibi geniş, dağınık ve fıkarası çok bir şehir için hiç de kâfi olmadığı neticesine varılacaktır. Muhtelif yardım müesseselerinin, bir ana teşkilâta bağlanması, yardrmlann daha şamil bir şekilde yapılmasını kolaylaştıracağına şüphe yoktur. [Baştarafı 1 inci sahifede] Barof'u, Plevne mıntakası direktörü M. Nikeforof istihlâf edecektir. Hükumetteki kısmî değişme, nihayete ermiş gibi gözükmektedir. Maamafih siyasî mehafilin fikri, düşünce farklarınm hâlâ devam eylemekte olduğu merkezindedir. Yeni hükumet sanıldığına göre, martta seçimleri yapacak ve ondan sonra Atatürk Hızır gibi Türklerin imdadı yeni bir hükumet tesekkül edecektir. na yetişiyor. Evvelemirde Türk yurdunu Adliye Nazırt da istifa etti düşman istilâsından kurtarıyor. Sonra Sofya 28 Adliye Nazın M. Oznimenfî hayalleri bir tarafa bırakıp müsbet anof, istifa etmiştir. Gerek M. OzniaAnadolu siyasetine el koyuyor. Hüku nof'un halefi, gerek Maliye Nazın M. met merkezini Ankaraya naklediyor. A Barof'un halefi muhtemel olarak bugün nadoluda şimendiferler yapılıyor. Boşu öğleden sonra resmen taayyün edecekna 'denîze dökülen sularımız topraklan tir. mıza akıtılıyor. Mektebler, fabrikalar aBu îstifaların sebebi, bu iki nazır ile çılıyor. Çok geçmeden Atatürkün Anasabık Harbiye Nazın General Lukof adolu siyasetinin feyzi görünüyor. Ordurasında mevcud bulunan tesanüddür. muz kuvvetleniyor. Düşmanlarımız bile Sabık Harbiye Nazın General Lukof bizimle anlaşmak istiyorlar. Türklük cantekaüde sevkedilmiştir. (a.a.) lanıyor. Kendi kendime «Atatürkün Anadolu Dün geceki yangın siyaseti yarınki Türk nesline dersi ibret Aksarayda Horhorda Saimenin oturolmalıdır. Türkler bir defa daha menfi duğu 24 numaralı üç katlı evin üst odalahayallere kapılmamalıdırlar.» Atinalılar gibi az kaldı «Dimyata pî rından birinde dün gece yangın çıkmış, rince giderken evdeki bulgurdan oluyor soba borusundan sıçrıyan kıvılcımlar çatıduk.» Yurdumuzu imar hem kendimize, yı tutuşturmuştur. Ateş, çatınm bir kısmı hem de Türklüğe hizmettir» diyorum. yandıktan sonra söndürülmüştür. Ziya Emiroğla Türk Fransız dostluğuna büyük kıymet veren Türkiye hükumeti bizi meşgul den mesele hakkında dostane bir teşriki mesai ve Sancak haüalisinde hayaü menaatlerimizin tam surette anlaşılması sayesinde mes'ud bir nelicc bulunacağı ümidini hâlâ muhafaza etmektedir. Hükumetim şunu da ümid etmek îs ter ki, burada açık ve dürüst bir heyetle tntihab nizamnamesi esasa alâkadar tarafeyn gayretlerini ayni he muhaliftir Bu komisyonun hazırladığı intihabat defe tevcih etmeleri suretile 29 mayıs ınlaşmasının mes'ud bir şekli tatbikı tenizamnamesi sizin kararlannızın şekil ve min olunabilecektir. esasına tamamen muhaliftir. Bu nizam M. Delbos'nun izahatt name ârayı umumiyenin mahiyetini ta mamen tadil etmektedir. Nizamnamede Bundan sonra söz alan Fransa Hari ki ahkâm, mütehassıslar komitesi tarafın ciye Nazırı Delbos beyanatta buluna dan hazırlanan ve sizin tarafınızdan tas rak, Sancağın tâbi olacağı rejimin 29 dik olunan sistemin temelini teşkil eden mayıs anlaşmasile sarih bir surette ma halk iradesinin serbestçe ve doğrudan lum olduğunu ve şimdi bu ahkâmın tat doğruya ifadesi imkânını ortadan kal bikı lâzım geldiğini ve Fransanın hem manda ve mes'uliyetini, hem Sancak stadırmaktadır. Türkiye Hatayla, onun tarzı ida tüsünü ve hem de Sancağın tamamiyetini rcsi ve sükun ve sükunetile bu devrede temin eden muahedeyi nazan dikkate aFransa derecesinde alâkadardır. Esasen larak ve mes'uliyetini müdrik olarak butu meselenin tetkiki için konsey tarafm na gayret edeceğini, ortada bir suitefehdtn teşkiline karar verilecek heyete Ha hüm kalmaması lâzım geldiğini, intiha tay meselesinin muhtelif safahatına aid batın lâzım gelen bütün garantileri ta * bilumum taleblerimizi dermeyan etmek mamen haiz olması icab ettiğini söyle dikten sonra demiştir ki: hakkını mahfuz tutuyoruz. « Fransa bu şekilde hareket et Diğer yolsuz hareketler mekle, Türkiye ile Fransadaki samimî Hükumetim asla kabul edemez ki, hat münasebetlerin idamesine de yardım et • • ta sizin kararlannızın tatbikı dahi olsa, miş oluyor. Milletler Cemiyeti teşekkülleri Türkiye Türkiye ile Fransayı birbirine bağlıhükumetinin rey ve mütaleasını almadık yan dostluk şarkta siyasî vaziyetin en ça bu havalide her hangi bir tedbiri derpi} sürekli an'anelerinden biridir. veya tatbik edebilsinler. Bahususki ko Bu mesele de gayretlerinin teşriki, u« misyon, malumat almak kabilinden dahi mumî sulh davasına hizmet etmekten olsa, mandater hükumetin ajanlan ile te hâli kalmıyacaktır.» masda bulunmak için her türlü imkânla Hataya giden komisyon reisinin rına malik bulunmuştur. lşte bu sebeblerbeyanatı den dolayıdır ki, hükumetim, kendisi iaraDelbos'dan sonra Hataya gönderilen fmdan kabul edilen ve memleketim için a komisyon reisi İngiliz M. Reid söz isti ğır fedakârlıklar ifade eden anlaşmantn yerek, kısa beyanatta bulunmuş ve her <* türlü malumat ve izahaü vermek üzere Konseyin emrine amade olduğunu v« herhangi bir şekilde kendisine ihtiyac hasıl olursa malumat vermeğe hazır olduğuriu ve Türkiye hükumeti tarafından ileri sürülen itirazlara şifahî veya tahrirî mütalealarını Konseyin münasib göreceği bir zamanda bildirmek arzusunda oldu ğunu ilâve etmiştir. Ünitürk ithali [Baştarafı 1 inci sahifede] Haricde bankalarda parası, esham ve tahvilâtı olanların bu paradan hasıl olacak temettüleri mukabilinde gene Ünitürk alıp memlekete getirmelerine müsaade olunmuştur. Mçmleket haricinde iradı olanlann bu irad hasılatından tahassül edecek dövizlerle esham ve tahvilât alıp ithallerine dahi izin veriliyor. Yeni kararın en mühim tarafı, ihracat emtiamızın satışından dolayı Türkiyede oturan komisyoncular lehine haricde hasıl olan komisyon tutarlarile Ünitürk alıp getirmeleri hakkındaki mevaddı teşkil etmektedir. Bu suretle hem ihrac eşyamızın daha fazla sürüm ve revacı temin edilmiş, hem de ihracat komisyonculanna yeni bir şekilde prim verilmiştir. Bütün bunlara aid müsaadeler Kambiyo Murakabe heyetince verilecektir. Haricde bulunan eşhas ve müessesat lehine Türkiyede yapılacak herhangi bir hizmetten mütevellid meblâğm tarzı tesviyesine aid müsaadelere Maliye Vekâleti mezun olacaktır. Bu esaslar dahilinde dünden itibaren müsaadelerin verilmesint başlanmıştır. Yunanistanda tahrikât yapan eski siyasiler {Baştarafı 1 inci sahifede] metin aldığı kararları tasvib eylemektedir. Gazeteler, başmakalelerinde, bu temizleme işine devam olunmasını istemekte ve bu eski siyaset müflislerinin, hiçbir esasa dayanmıyan bos. tenkidlerde bulunmak suretile sükun ve itimad içinde yaşıyan milletin şimdiden semerelerini görmekte olduğu faaliyeti kapatabileceklerini sanmak gibi yanlış bir zehaba kapıldıklannı tebarüz ettirmektedir. Arzularım yerine getirebilmek için bu adamlar, komünistlerle dahi iş birliği yapmaktan çekinmemişlerdir. Gazeteler, tahrik yapanlara karşı bir şiddet devresi açan hükumetin bu yeni hareketini tasvib eylemekte ve bütün Yunanistanın sükun içinde ve müttehid bir halde, millî hükumet tarafmda yer aldığını bildirmektedir. Mısır sarayında asrî cereyan arttı Meselenin tetkikine M. Unden memur edildi Bu işte Konseyin raportörii olan Isveç murahhası M. Unden, Konseyin bu içtimaına yetişebilmek üzere eğer Türkiye arzu eder ve Fransa muvafakat eylerse komisyon raporunun Konsey kararlanna muvafık bir şekilde tâdil için bir şekli tesviye elde edebileceğini söylemiştir. Necmeddin Sadak, raportörün teklif ettiği şekilde kendisile mutabık olduğunu, Türkiye Fransa mümessillerile bizzat raportörün müştereken lâzım gelen tadilâtı yapmalan şeklini kabul ettiğini bil * dirmiştir. Raportör bir iki gün zarfında bu tadilâtın yapılması için takib olunacak hath hareket hakkında raporunu verecektir. Mekteblerdeki iaşe Mekteblerde iaşe edilen çocuk miktarının bu sene, 2500 kişiye çıkanlması münasib görülmüş, ve keyfiyet Ankara merkezine yazılarak, müsaade istenmiştir. Emir gelir gelmez, haftada dört ve hatta beş gün, fakir talebeden 2500 çocuğun öğle yemeğı temin edilecektir. Kızılay, bundan başka malul kalan lara, parasız olarak sun'î ayak ve kol yaptırmaktadır. Kızılaya bağlı olan fakir ve kimsesiz kadınları çalıştırma yurdu da, vasatî olarak devamlı şekilde çalıştırmak suretile, 60 80 kadar fakir kadının nafakalarını temin etmektedir. Suikasd teşebbüsü yok Çocuk Esirgeme Kurumu Çocuk Esirgeme kurumuna gelince: Bu kurumun bütün geliri, bazı müesseselerin ve kuruma kaydedilen azalann aylık taahhüdlerile senede bir defa verilen balonun ve senede bir gün dağıtılan rozetin temin ettiği hasılattan ibarettir. Bu hasılat ise, son senelerde, azalmağa başlamıştır. Çocuk Esirgeme kurumu, Istanbul merkez heyetinin geçen yılki kongresinde okunan rapora göre, bu yardım teşekkülümüzün 936 yılındaki geliri 8297 liradan ibarettir. İlkmekteblerde tesekkül eden yardım bîrlikleri, Çocuk Esirgeme kurumuna doğrudan doğruya yapılan teberru mik Atina 28 Atina ajansı, bazı sabık siyasilerin son zamanlarda ortaya çıkanlan hareketlerile Kralın hayatına suikasd hazırlamakta olduklanna dair bazı ya bancı gazetelerde çıkan neşriyatı kat'î surette yalanlamaktadır. (a.a.) Çin, Asamblenin toplanmasını istedi Cenevre 28 (Hususî) Milletler Cemiyeti Konseyi Uzakşark meselesini pazartesi günü müzakereye karar vermiştir. Salâhiyettar mehafilden alınan haberlere göre, Çin murahhası Asamblenin toplantıya çağırılmasını taleb edecektir. Viyanadan akseden bir şayia Londra 28 (Hususî) Viyanadan gelen haberlere göre, Yunanistanda diktatörlük kurulmuş ve bilumum muhalefet liderleri teb'id edilmiştir. Muhalefet li derleri birkaç gün evvel halkı «meşru hasımlarını elde etmeğe» davet eden bir beyanname neşretmışlerdir. Bu hâdiseler yüzünden, Atina ile telefon muhaberatının kesildiği de haber verilmektedir. C U M H U R İ Y E T Bu haber hiçbir taraftan teyid olunmamıştır. Müracaat ettiğimiz muhtelif membalardan da, Mısır Kralı S. M. Farukun düğünü Mısır cemiyet hayatına yenilikler de yukariki telgraflarda keydedilen hâdise getirmiştir. Genc Kraliçenin peçe ve yaşmaksız dolaşması, Ana Kraliçe Nazlı den başka birşey olmadığı cevabı alınmış ile beraber ziyafetlere iştiraki bu cümledendir. Fotoğraf, sarayda verilen bir ziyafette Kralla Kraliçeleri bir arada göstermektedir. tır. Haricde ve dahilde muameleler Dün Parist n gelen haberlere göre, Ünitürk tahvillerinin kıymetı yükselmekte devam etmiştir. Bir Ünitürk fiatı 328 frank olaraV gelmiştir. Istanbul Borsasında ise bir Üiitürk 19 lira idi. Komisyonlar Cemal Hüsnü Brüksel elçiliğine tayin edildi Ankara 28 (Telefonla) Haber aldığıma göre, evvelce Milletler Cemi « yeti nezdinde Türkiye murahhası ve Bern sefiri bulunan meb'us Cemal Hüsnünün Brüksel elçiliğine tayini Yüksek Tasdikten çıkmıştır. Ankara 28 (Telefonla) Türk Borcu tahvi'erinin ithalini kolaylaştıran karan bildirmiştim. Bu tahvillerin ithali için mevzuu bahsolan ihracat bedelleri olmayıp komisyonlarıdır. Alâkadarlara bu cihet tebliğ edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: