18 İkincikânun 1938 CUMHURÎYET Istanbulda hakikî bir PENCERESİNDEN Büyük Okyanusa hâkim Benzeyişler su meselesi var mıdır? yakında olmak için mücadele Casusluk suçileedilecek Şimdiye kadar ayda 67,5 kuruşla evi için su muhakeme Zamanın en mühim meselesi Zengin Leh Kontesi Vielopolska Bundan bir müddet evvel, Kontes Wielopolsk. isminde çok güzel ve zengin bir Leh kadınmın, casusluk töhmetile Berlinde tevkif edildiği hatırlardadır. O zaman, bu hâdise, mevzuubahs 1 Kontesin çok maruf bir sima olması dolayısile bütün dünyada akisler uyandır Yazan: RENE LA BRUYERE mış, Leh sefiri, Alman hükumetine müBugün dünyanm en mühim meseleîşte meselenin ilk cephesi budur. îkin racaat ederek Kontesm derhal tahliyesini si muhakkak ki Büyiık Okyanus cisi, Japonyanın, yolu üzerinde tesadüf istemişti. Fakat Alman hükumetı bu taleihtilâfıdır. Siyasî muharrirlerden ettiği engellerdir. Başlıca hasmı Rusya bi reddettiği gibi, Kontes Wielopolska Rene La Bruycre, bir gün Japonya olmuştur. Rus Japon harbinin tarihini nın, Lehistanda mevkuf müteaddid Al ile Amerikayı ve Avrupa devlelle tekrar yazacak değiliz. Yalnız şunu göz man casuslarile mübadelesi teklifine de rini birbirine düşürecek olan bu va önüne getirelim ki, Sovyet Rusya hâlâ red cevabı vermişti. him mesele hakkında güzel bir iel Vladivostckta, Japon sıra adalarının Son gelen haberlere göre, birkaç güne kik yazmıştır. Birkaç gün sürecek beynine tevcih edilmiş bir tabanca gibi kadar, Berlinde, güzel Kontesin muhaolan bu yazıyı okuyuculanmıza mevkiini muhafaza etmektedir. 1920 de, kemesine başlanacaktır. Muhakemenin takdim ediıjoruz: Sovyetlerin, eski Çin împaratorluğuna çok meraklı safhalar göstereceği anlaşılTerkos terşih havuzlarına bir bakış (JzakşarHa cereyan eden hâdiselerin komünizmi sokmağa çalıştıklarını ve Ja maktadır. vahametini inkâr etmek kabil değildir. ponyanm Çin aleyhindeki askerî müdaBirçoklan haklı olarak soruyorlar: çpşme yaptırmağı üzerine almıştır. EvinPierre Burnus'ün çok iyi bir tarifle anlat halesinden kısmen mes'ul olduklannı u ÎSKÂN İŞLERÎ « Kırkçeşme sulan ne olacak?...» deki çeşmeden günde dört teneke su hartığı gibi, «Japonyanın Çine cl koyması, nutmıyalım. Japonyanın bu müdahalesi, Atalann, cıyanlar, 1600 muhacir yerleştirildi mek gibi çokhatıralannı su gibi aziz et mış yedi buna mukabil, ayda yalnız altbir çok noktalardan, Türklerin Istanbulu dün Mançukuo'nun teşkili halinde tezahayırlı bir gaye ile vücude kuruş vereceklerdir. İstanbul mıntakasında iskânlarına fethetmesine benzetilebilir. Yirminci asır hür etmiş, bugün de, Nankinin zaptını getirdikleri bunca tesisat, mahvolup gi Ne garibdir... da, Nankinle bizim aramizdaki mesafe, intac etmiştir. Bununla beraber, tabiat, karar verilmiş. olan 1600 muhacir, Ça decek mi?.. Ve bir aralık tifo salgını talca ve Süivriye sevkedilerek müretBiz, bu kolaylığı kararlaşhrıp, halka Onbeşinci asırda İstanbulla ecdadımız Asya kıt'asile Avrupa arasında, Japon yüzünden, kapatılan çeşmeler, bir daha ilân ettiğimiz zaman, on binlerce müraarasmdaki mesafeden daha fazla telâkki yanm Rusyaya karşı yapacağı hareketle teb köylere yerleştirilmişlerdir. açılmıyacak mı?.. caat karşısında kalacağımızı sanmıştık. edilmemelidir.» ri tahdid eden kara engelleri yaratmıştır. Eğer, bu yapılmıyacaksa, önümüzde Ne garibdir ki, şimdiye kadar ayda vurmak olduğunu müdrik bulunuyor. Filhakika, «împerial Ainvays» lar ve Bir haritaya bak:lacak olursa görüleki yaz halk, gene susuzluktan kırılacak altmış yedi buçuk kuruşa evine su alın«îndian Transcontinental Ainvays Ltd.» cektir ki, geniş Çin Imparatorluğu, dağ Maamafih, Japonya, sol cenahının demektir. ması için, Sular îdaresine müracaat edenler bugün bizi Londradan Şanghaya, lardan mütesekkil bi; nevi korse içinde Büyük Okyanus tehdidi karşısında bu Sular idaresi müdürü diyor ki: lerin sayısı (350) yi geçmedi. Sene ni1453 senesinde Bizansa gitmek için lâ mahbustur. Cenubdaki muazzam Tibet lunduğunu tasdik etmiyor değildir. Haİstanbul şehrinin su ihtiyacını karşı hayetine kadar, bir o kadar daha mürazım olan zamandan daha az bir müddet yaylası ve yüksek Himalâya dağları Çin va tehlikesi o taraftadır ve Rus Japon lamak vazifesini üzerine almış olan Becaat olacağmı tahmin ediyoruz. içinde nakledebilirler. Peninsular and le Hindıstan Imparatorluğu arasında, kara meselesi, Japon Avrupa ve Japon lediye Sular îdaresi, şehirlileri, ne vakit Acaba halk, kendisine bu kadar koOriental Line kumpanyasının vapurlan aşılmaz bir sed teskil etmektedir. Garb Amerika deniz ve hava meselesi gibi me bol ve ucuz suya kavuşturacak? Halkın bylık gösterilebileceğine inanmadı mı? ise, bizi, îngiltereden Çine, Atlas Okya da, Gobi çölü ve Baykal gölünden Pa selelere, bu sebeble Büyük Okyanus ih kendiliğinden sorduğu ve cevablarını anusu limanlarından, hatta Marsilyadan mir yaylasına kadar uzanan bütün dağ tilâfı adı verilmiştir. Bu ihtilâfın halli, lamadığı bu sualleri, Belediye Sular ida Halbuki, biz bütçemize, parasız tesisat için 35 bin lira kadar bir para koymuş îstanbula giden Rönesans kadirgalann silsilesi, Moğolistanı Türkistan steple o Okyanusa bağlıdır. resi Müdürü Ziyaya sorduk ve bu mev ve bunun yetişmemesi ihtimaline karşı da dan daha çabuk değilse bile, hiç olmaz rinden ayınr ve Asya ile Avrupa arasınBu ihtilâf, daha 1914 de mevcuddu; zu etrafında kendisile bir konuşma yaptertibat almıştık. sa, daha emin şerait dahilinde ve daha da bir nevi sed halinde yükselir. Şimalde öyle ki, harb bitince, bunun teskinine ça tık. Müracaatlerin bu derece az oluşu, bimuntazam olarak götürmektedirler. ki, Siberyanın geniş buz ovaları, yukarı lışıldı. Vaşingtonda toplanan ve 1921 Müdür, bize şu izahatı verdi: zi de şaşırttı. Çeşmeden su taşıbnak için Japonlann Cinde kazandıklan zafe da saydığımız sıra dağlardan dolaşarak kânunuevvelinin 13 ünde, Amerika, ln« Eski Terkos şirketi zamanında rin, pek yakında, Uzakşarktaki garb nü geçmeğe teşebbüs edecek olan Japon is giltere, Japonya ve Fransa arasmdaki istanbul halkının istihlâkine arzedilebi en fakir bir ailenin sakalara verdiği parafuzunu ve medeniyetini ciddî surette te tilâsına karşı, daha mühim bir engeldir. Dörtler Büvük Okyanus muahedesinin len su miktan, (26,500) metro mikâbını n;n yarısı ile suyu evinin içine getirtmek imkânı varken, nasıl oluyor da, hâlâ tedenniye uğratacağı şüphesizdir. Sarı Geniş yaylalarla, dünyanm bu en yüksek imzasile biten konferansın başlıca mev b.r türlü tecavüz edilememişti. Sular, Be reddüd edenler bulunuyor, anlamıyorum. renkli bodur adamların, Çindeki hedefle tepelerinin teakubu, Asya ile Avrupa a zuunu bu, teşkil etmiştir. lediye idaresine geçtikten sonra, Terkos Kırkçeşme suları kesildikten sonra, ri Avrupadır. Ve bu, bizi, herşeyden ev rasında kara yolundan münasebet tesisiMuahedenin hedefi, umumî sulhu vi gölünde yaptırdığımız isale tesisatı ve bazı kimselerde şöyle bir kanaat uyan vel, tabiatile Büyük Okyanus ihtilâfı de nin neden dolayı daima müşkülâtla kar kaye ve âkid devletlerin, Büyük Okyaısîah ve tevsi ettiğimiz terşih havuzları mış olabilir: nilen meseleden bahse sevketmektedir. şılaştığını ve Asyadan gelen hücumlann nus mmtakasındaki adalarda mevcud ve dahilî şebeke sayesinde, suyun istih Sular İdaresi, abonelerini çoğalt Bu ihtilâf, bir taraftan Japonya, diğer neden dolayı devamlı tesirler bırakmadı müstemleke ve dominyonlardaki hukukusali miktarını derece derece artırmak su mak için her çareye baş vuruyor! taraftan, Uzaksarkta veya Büyük Okya ğını gösterir. nu muhafaza etmekti. Bu gayeye vusul retile, (42,000) metro mikâbına kadar Halbuki, bugünkü su randımanımız, nusta müesseseleri bulunan Birleşik Aiçin, statükonun muhafazası, 110 uncu çıkardık. sehir ihtiyacına güçlükle kifayet ediyor. merika," Rusya ve Avrupa" de*f îelteTİ 'a>a^ . Buna mukabil, Avrupa, Çine nüfuz nısfünnehar dairesinin şarkında yenî * • * Bu işler için, şirketten idareyi devral Biz, mümkün olsa, Kırkçeşme sularından sında mevcud rekabetten doğmuştur. In etmek istediği zaman, bunu kara yolile müstahkem mevkiler vücude getirilmesiAnadolu Ajansı da geçen gün Kudüsgiltere, Hong Kong'a, Singapur yarım yapmaktan çekinmiştir. Yalnız şimalde, nin men'i ve hakeme müracaat kararlaş djgımızdan bugüne kadar, iki milyon da istifade edeceğiz. Fakat sıhhî mah lirava yakm bir para sarfedilmiştir. zurlar dolayısile kendi yağımızla kavrul ten aldığı haber üzerine şöyle bir tebliğ adasına, Yeni GuıneVnın ve Celebes (Se Rusya, Çin denizleri sahiline ayak bas tmlmıştı. Bu dört taraflı pakta, bilâhayaptı: rrek mecburiyetinde kalıyoruz. leb) adalarının bir kısmma, Okyanusta mak için Siberyadan istiane etmiştir. U re, Holanda da dahil olmuştu. Bu muaBugünkü istihsal kâfi değil... «Filistindeki emniyetsizlik yüzünden mevcud müteaddid sıra adalara ve Avus zakşarkla temas tesis etmek istiyen In hede, Japonya tarafından 1934 nihayeAncak elde ettiğimiz bugünkü su is «Hamamcıları haksız buluyoruz» resmî idare makamları devlet memurlantralya dominyonuna sahibdır. Holanda, giltere, Holanda, Fransa gibi devletler tinde feshedilince, 31 kânunuevvel 1936 tihsali miktarı da, şehir ihtiyacına kâfi Hamamcıların şikâyetine gelince, onHind Felemengi dediğimiz Sumatra, deniz yolunu kullanmışlardır. Binaena da meriyetten düşmüş ve ihtilâf, o tarih değildir. İngiltereye sipariş ettiğimiz ma " tamamile haksız buluyoruz. îdare, nın himayesi için bir takım tedbirler alCava, Timor, Borneo sayesinde, çok leyh, beyazlarla sarılar arasındaki ilk te tenberi son derece hâd bir safhaya gir kineler gelince, mevcud sular, (65,000) halka, kendisine mal olduğu fiattan daha mıştır. Halk ile temasta bulunan her memurun yanında bir tabanca bulunacak mükemmel müstemlekelere sahibdir. maslar Çin denizleri vasıtasile yapılmış miştir. metro mikâbını bulacaktır. aşağısma su veriyor. Hamamcıları da, Fransa, Hindiçiniye, Kaledonyaya ve tır. Uzaksarkta bir inhisar siyaseti takib Ismarladığımız makineler şubat içinde bundan istisna etmiyoruz. Onlar da, su ve memurlar geceleyin mecbur olmadıkça Sahilleri kana bulanmış hiçbir Okyadısan çıkmıyacaklardır.» Tahiti'ye merbut sıra adalara sahibdir. etmek istiyen Japonya ile, başta Ingiltenus yoktur ki, bütün milletlerin biribirine gelecektir. Ancak bunların montajı için yu son derecede ucuza yani metro mikâBu tedbir ile 1820 yılında istanbulun Arazi bak:mmdan mevcud bu ihtilâf, ti re ve Amerika olduğu halde orada hayameydan okuyacakları Pasifik (yani Bü altı aylık bir zamana ihtiyac vardır. Mon bını (15) kuruşa temin ediyorlar. Bu şahid olduğu sahneler arasında kuvvetli carî rekabet ve nüfus zaruretleri dolayısi tî menafie sahıb bulunan diğer devletler yük Okyanus) kadar müsemmasına zıd taj yapıldıktan sonra; istihsal etmeğe fiattan aşağı su veremiyeceğimizi hamamle artmaktadır. Çin, çalışkan, kendi ha arasında ilk temasların deniz yolile te başlıyacağımız (65,000) metro mikâbı cıların müracaatlerine cevaben kendileri bir benzeyiş vardır. Fakat neticelerin de bir isimle anılmış olsun. Pasifik denizi «bir» olacağmı zannetmiyorum. Çünkü linde ve işgüzar yanm milyar nüfusla zahür ettiğine şüphe yoktur. bugün, Küreiarzın en can alacak noktası su, İstanbulun ihtiyacını fazlasile karşı ne bildirdik.» Mora fetretini idare edenlerin arkasınmeskundur. Japonya, bu birinci derecede Deniz yolile tabirinden maksad, bir haline gelmiştir. Sonradan Beşler paktı hyacaktır. O kadar ki, geri kalan suyu, Kırkçeşme sularından da istifade da Rusya, İngiltere ve Fransa bulunuehemmiyelli pazan, bugün, eski sahible tarafından Felemenk Hindistanı ve Aolan eski Dörtler paktı mümzilerinin, ha ne yapacağımızı düşünmek mecburiyetinedilecek yordu. Filistin ihtilâlcileri ise kendi yagrinin elinden almağa çalışıyor. Bundan vustralya istikametinde, diğer taraftan sım tarafa iltihak eden Avrupa devletle de kalacağımızdan endişe edilebilir. İs maada, Japon milleti, medeniyet saye Aldığımız hususî malumata göre, arile kavruluyorlar. Halbuki bu yağ' şarkî Büyük Okyanus istikametinde de rinin yani devlet reislerinin, kimbilir, na tanbul, bu vaziyet karşısında, durgun sinde, ölüme karşı kendini müdafaa etK.ıkçeşme sulanndan istifade edilmesi, cok az ve çok zayıf olduğundan siyasî mektir. Japon siyasetinin, bu milleti ce sıl bir dalgınlık neticesinde, sarı tehlike yağmur sularından mürekkeb olan Kırkmeği öğrendiğindenberi, senede bir milaîâkadar makamlarca kat'î surette karar harita üzerinde renk değişikliği yapabilnub denizlerine doğru sevkettiğine şüphe hakkındaki patırtılı kehanetlerini unut çeşme suyuna ne için muhtac olsun! Vamesine ihtimal verilemez. yon artmaktadır. Bu 80 milyon nüfusluk yoktur. Zira, Japonlar, muhtac olduklan tukları ltalya ile Almanyanın tuttuğu kıâ, bugün için birçok mahallelerde Ter laşmıştır. İlerde, bu sular için de, Terkos millet, içinde oturduğu adalara sığamı M. TURHAN TAN mahreci ve hicret etmelerine müsaid ara Japonyaya karşı nasıl bir sevkulceyşî va kos suyu yoktur. Fakat, halka evlerine suyu içn olduğu gibi, son sistem terşih yor. Bunun emperyalizmi, daha doğrusu su alabilmeleri için büyük kolaylıklar havuzlan, isale tesisatı yapılacak ve bu ziyi, fazla olarak Borneo petrolünü an ziyet aldıklannı gözden geçirelim. Bu Bolu Halkevinde şoförlük Asya ittihadı emeli, kendisine, hayatî bir cak o tarafta bulabilirler. Japonya, in tehlikeye karşı, beyaz ırk, hava taarruzi gösterdik. Bu kolaylıkları kısaca kayde tcmin edildikten sonra, Kırkçeşme sula zaruret görünmektedir. Askerî meziyetkursu açılıyor sanların, «güneşe doğru» hicret kanunu le ve adalarda tedafüî hava ve deniz üs deyim: Bir kere, branşman parasını kal nnın Terkosa kanştırılması mümkün olaler, an'anevî fütuhatçılık istidadı, sanayi Bolu (Hususî) Halkevi Kurslar nu tatbik etmektedir. Onu oraya sevke leri teşkilile, iki şekilde mukabelede bu dırdık. Yani, evine su almak istiyenler, caktır. Kırkçeşme sulan, lezzet itibarile, komitesi türkçe, fransızca, almanca sahasındaki taklid kabiliyeti, ırkî gurur, den başka bir sebeb daha vardır. Mika lunmaktadır. Onlann bu siyasetine, bu u arzulannı, on para dahi masraf et Terkosa faik olduğu gibi, mikyası ma kurslanm açarak derslere başlamıştır. ticarî ve siyasî yayıîma ihtiyacı, muhacesahada, Küreiarzın en şayanı dikkat je ıreden yerine getirebileceklerdir. Sular derecesi de, Terkostan 5 6 derece a Yakında motörcülük ve şoförlük kursu ret temayülü, bütün bunlar, Mikado hü do Imparatorluğu, onun Çindeki nüfuzuiçin olojik teşekküllerinden olan atoller İdaresi, her evin kapısına kadar, suyun şağıdır. Kırkçeşme sularının ıslahı da açılacaktır. Bu kursun açılacağı ilân kumetini, adalarının hududundan harice nu elinden almağa çalışan Avrupa dev isalesi için icab eden bütün masrafı, hatta cnümüzdeki seneler içinde tesisata başletlerine darbe vurmanın yegâne çaresi, (Mercan adaları) yardım etmektedir. edilir edilmez iki yüze yakm vatandaş çıkaran sebeblerdir. daha ilerisine giderek, her eve bir de lanması muhtemeldir. müracaatte bulunmuştur. Asyadaki müstemlekelerini can evinden (Arkası var) Büyük Okyanus, bugün Japonlarla Amerikalılar ve Avrupalılarm rekabeti yüzünden dünyanın en can alacak yeri haline gelmiştir istiyenlerin sayısı 350 kişiyi geçmemiştir 1820 yılında İstanbul düzensizliğe nümune olacak bir halet içindeydi. Mora fetretinin serpintileri gün geçtikçe inzibat işlerini altüst ediyordu. Cevdet Paşa, pek meşhur olan tarihinde bu vaziyeti tasvir ederken Sanizadeden alarak şu satırları yazıyor: «îhtiyatî bir tedbir olmak üzere evvelce bütün memurlarm bellerine birer hançer takmalan emrolunmuştu. Sonraları endişe çoğaldığından bu tedbir kâfi görülmedi. Sadnazamın, Şeyhülislâmm, Kazaskerlerin, bütün hocaların, Babıâli memurlarının resmî kıyafetlerini bırakarak yalnız biniş giyip çatal sarık sarmalan, bellerindeki hançerden başka birer çift piştov, enam kesesi, pala veya kılıç taşımalan tenbih edildi.» Şanizade bu tedbirden doğan manzarayı da şöyle tasvir ediyor: «Hocaların sırtlarında bol yenli kürk, başlarında çatal sarık, bellerinde tabanca, hançer ve kılıç olduğu halde salına salına gezmeleri temaşaya değer bir sahne idi. Halk da biraz sonra onları taklide girişti. Herkes seferî kıyafete girdi. Bu arada bir takım gene çocuklann, tacir ve bazirgân evlâdının altışar arşın ,çuhadan ince işlemeli şalvarlar, sırmalı fermeneler (harçla işlenmiş dar ve yuvarlak yanlı yelek), belde ve başta lâhurî şallar, gümüşlü silâhlarla henüz sünnet olmuş çocuklar gibi birer ellerile şalvarlannın ağını kaldırarak sokaklan dolastıklan görüldü. Zenginlerden, büyük rütbe ve mesned sahibi olanlardan bir kısmı da abanoz parçası ve fahrî oyması hançer kabzası yaptınp üzerlerine elmas, yakut, zümrüd dizdiriyorlar ve bu uğurda biner, bin beşer yüzer lira harcediyorlardı. «Bu silâhşorların talim maksadile yaptıklan oyunlar da gülüncdü. Sadnazam başta olmak üzere bütün devlet ricali Babıâlideki Kum meydanmda atlara binip dolaşıyorlar, asılı keçelere kılıç çalıyorlar, gürz ve mızrak hünerleri gösteriyorlardı. Bu arada bir takım korkaklarm ve ihtiyarların atlan seyisler tarafından yediliyor ve acemi süvarilerin eğerlere kapanarak, uşaklara abanarak meydanı dolaşmaları kahkahalarla seyrolunuyordu.» îstanbul böyle eğlenirken Mora fetreti büyümüş ve mukadder olan akıbete doğru yürümüştü! Hazin sualler hırsla istenen dehşeti siBütün yollarda akşam, bir muharebe Hilkat ispazmozu, umumî bir ateşin, içinde bir taraftan öbür tarafa yattığını akşamı gibiydi. Kahraman oyunda kanın havaya geçen ve bu insan kanadlarına gördü. Sonra ansızın, her mesnedden rayet ettiriyordu. Enkaz aynldiktan, halatlar çözüldük ve ateşin görünüşü en mütevazılan bile ulaşan, nabız atışları gibiydi. Gök akıbe mahrum tayyare, ölü bir cisim süratile başaşağı yuvarlanmıya başladı; ve ruhun ten, bezler kaldırıldıktan sonra kahrama tehyic etmişti. Hatıralarda işaretlerin ti yakm ve adeta görünen bir talihti. boş sukufunda yıldırım gibi patlıyan bir nın hareketsiz cesedi meydana çıktı. Ka kırmızı alevi2 sarınan ve çorak tarlada «Daha! Daha!» fası motör yığmına öyle uygun düşmüştü gurubun yeni ayle yarılan solgunluğunda Sanki bu hududun ötesinde tehlike gürültü ile toprağa çarptı. Ne bir ses, ne bir hareket, birkaç sani ki küçük kanadcıklarha doğrulan yedi takit halkın ortasından bir sedye üzerinkaybolacak, cür'etinin ifratından adam Tercume eden: ^azan. 13 sağ kalacaktı. Artık makine solan ye herşey sakit kaldı, herşey Roma sü silindir ona toprağın ve kanlı otların kir de götürüle cesedin sabit hayali yaşıCemil Fikret Gabriele d'Annunzio göke sihirb asılmış bir oktu. Bu an tununun on adım ötesinde yayılan bu bez lettiği tahammül olunmaz bir nevi hâle yordu. O zaman galib, kendi zaferini geçmek kemerinin içinde, ve çiçekli şapkasının ebediydi. Hiçbir söz söylenemezdi. ve talaş yığınma, bu beyazımsı kümeye, teskil ediyordu. Gözleri açıktı ve sabitti; Mantosuna ve tülüne bürünen îsabelve mağluba hiçbir intikam ümidi bırak altmda titriyor. îndiğim zaman onu göbu büyük matemli kefene benzedi. Artık dokunulmamış ve sakin, hiçbir takallus la, bir ateş titremesi içinde imiş gibi diş İniyor! İniyor! mamak için yoluna devam ederken, işa recek miyim? Daha sonra tesadüf edeBu lâf e%"velâ alçak sesle, sonra uy etrafı, gurubun değil, hâdisenin ışığı ay ve hiçbir ıstırab izi belli olmıyan ağzın leri takırdıyan Vana'ya sokularak şikâret direğine Giulio Cambiaso'nun ismini cek miyim? Paolo gene onu benden dınlatıyordu, Ova bir okyanus manzarası dan temiz dişleri görünüyordu. Çelik bir yet ediyordu: gunsuz bir uğultu ile söylendi. söyliyen iki siyah müselles ve en yüksek uzaklaştırmak için bir bahane bulacak. aldı, bulutla bir âlem silsilesi oldu; gök telin, ustura darbesi düzgünlüğile, kestiği İniyor! Feci, feci! Bu şekilde dünyada çıuçuş müsabakasmı bildiren, yarısı beyaz Madura'nın san gülü! Onu yükseğe, Okun büyüdüğü ve gene çabucak ka içine girilmesi gayrıkabil bir elmas gibiy sakağından kulağmı, boynunu, köprücük kılmaz. Aldo önden geç, geç, geç. çok yükseğe götüreceğim.» yarısı kırmızı, murabba çekildi. di, ebedî kuvvetlerin hakimiyeti tekrar kemiğini, kırıl: radyatörün kovanını, yan nadlı makine haline geldiği görüldü. Hıddetli bir sabırsızlık bu lâfları ısKalabalıkta fırtınayı takib eden şid kuruldu. kapalı yumruğunu dolduran kızıl }}\x deDehşet içinde bir ses haykırdı: hklı bir sese boğuyordu. Bu cehennemde detli bir dalgalanma vardı. Geniş ruhta, Sonra atların dörtnala koştukları du re akıyordu. Artık çarpmıyan kalbini durmak ona bitmiyecek gibi geliyordu. Pervane! Pervanenin bir kanadı! Dalga dalga, daire daire Ardee yükdaha ziyade yükselmek için, gölge Ve dehşet, sesten sese değil, etten ete, yuldu. Scnra kan görmeğe, parçalanmış muayene etmek için eğilen doktor, yana Sağda bir çukur var. seliyor, dalgadan dalgaya, daireden dai!e ışık arasmda bir defa daha kaybolan bütün halka yayıldı. Bulutlar nasıl ren ete bakmıy. iştihah halk parmaklıkları ğına karşı, bir gül yaprağı serinliği hisset Zarar yok! adam tarafından açılan kahraman iz ireye gürültü hafifliyordu. Halk, ruhu gini kaybediyorsa, halk da rengini kay aşarak meydana döküldü. Sonra hemen ti. İşte, ileriliyorlar. parlıyordu. Yeni bir yarışm ilânı, guruba gözbebeklerinde, nefesini tutmuş ve ku vahşileşen ve feci manzara için sıkışan, Tarsis! Tarsis! betti, tanınmaz oldu. Otomobıl, fenerleri öndeki arabanın asılan güzel ve korkunc bir vaiddi. lak kesilmiştl. Sedanın derece derece habirbirine giren halkın üstünde yalnız süSanki ölünün ıstırabı kendinde geniş benzin deposuna doğru, kısa hamlelerle Düşüyor! Paolo Tarsis'in arkadaşı, uçmak için, fifleyişi onda öyle bir uzaklaşma hayali Seslerin, uğultuların, ette değil ruhta, tun ve heykel, geçici amelenin insanm liyormuş gibi kendinden geçen ve takal ilerliyor, duruyor, sallanıyor, sıçnyordu. Ardee'ye bindiği zaman uğultu kesildi. yaratıyordu ki bundan bakışı aldanmıştı. mağlub olmıyan gururunu güzellikle teç lus eden halkta o zaman yeni bir ürper Düdükler öttü. Çukurun yanında bir kötabiatin üstünde bir aksı vardı. Pervane sükut içinde çalıştı. Adam şimdiden hesab olunmaz bir yük Düşüyor! Düşüyor! hiz eden bu iki ebedî eser, kaldı. Bronz me dolaştı. Gurubun sükunetinde yorul pek havladı. «Madura gülü, tekrar bulunan gül! sekliğe çıkmış, kendi cinsinden tamamile Ve kimse bağırmadı ve kimse nefes al kanadlar, keten kanadlara bakıyorlardı. mıyan ucucunun yaklaştığı açıkça du Vana, titriyorsun? ilk defa olarak göke bir çiçek götürüyo ayrılmış gibiydi. Kimsenin kalmadığı gi Öldü mü? Nefes alıyor mu? Ezil yuluyordu. madı. Bütün bı beşerî ıstırab tek bir mü Üşüyorum. rum. Küçük Hindli kız nerede? Belki bi yalnız, kimsenin olmadığı gibi nazik, tekallis yüz, tek bir inen bakış oldu. Ka di mi? Kafatası mı açıldı? Ayaklan mı Bu kadar çok mu üsüyorsun? ^ bakıyor, belki korkuyor, belki mavi ölüm eibi havabn ötesindevdi (Arkast car) nadların sallandığmı, çılgm bir yalpa kesildi? Omzu mu kırıldı?