CUMHURİYET 11 flrincikâmm 1938 KüçUk hikâye Mavi kuş (Oajjrılar, Konteranslar, kongreler j Şişli Halkevinden: 14 ikincikânun cuma günü akşamı saat 21 de Halkevimizde: 1 Operatör Mim Kemal Öke tarafmdan (Irk ıslahma bir hekim ve bir hukukçu gözile bakış) mevzulu ve miinakaşalı bir konferans verilecektir. 2 Şükriye Kırımlı ve arkadaşları tarafmdan Kırım oyun ve havalan. 3 Leylâ Azerbaycanlı ve arkadaşları tarafmdan Azerbaycan millî raks ve şarkıları söylenecektir. *** Pertevniyal Liseslnden yetişenlere: Pertevniyal Lisesini bltiren arkadaşları bir araya toplıyacak bir «Birlik> kurulacaktır. Lâzım gelen hazırlıklar yapılmıştır. Mezun arkadaşların 15/1/1938 cumartesi günü saat 14 te Eminönü Halkevi salonuna gelmeleri rica olunur. Konferans ve konser RADYO ANKARA: 12,30 muhtelif plâk neşriyatı 12,50 plâk: Türk musikisl ve halk şariuları 13,15 daMU ve harlcî haberler 18,30 muhtelif plâk neşriyatı 19,00 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Servet Adnan ve arkadaşları)19,30 saat ayarı ve arabca neşriyat 18,45 Türk musikisi ve halk şarkıları. (Hikmet Rıza ve arkadaşları) 20,15 sıhhî konuşma: Dr. Hitler'in iktidar mevkiine geçtiği anFahriye Şahenk 20,30 plâkla dans musidanberi Almanyaya gidemiyen ve yahud kisi 21,00 ajans haberleri 21,15 stüdyo orkestrası 21,55 yarmki program ve Isgitmek istemiyen Marlene Dietrich'in tiklâl marşı. yakmda memleketine dönmek üzere olİSTANBTJL: duğunu geçenlerde yazmıştık. Fakat bu 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havaişin son aldığı şekil âdeta ortaya bir dis 13,05 plâkla Türk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 17,00 «Marlene Dietrich meselesi» çıktığını İnkılâb dersi: Üniversiteden naklen. Mahgöstermektedir. Çünkü yıldızın Paramud Esad Bozkurt tarafmdan 18,30 plâkmount şirketinden ayrılması pek de dosla dans musikisi 18,45 Eminonu Halkevi neşriyat kolu namına Nasret Safa 19,00 tane bir tarzda değildir. Marlene'in çeRaife ve arkadaşları tarafmdan Tıirk muvirmesi icab eden son filmi «Watson hasikisi ve halk şarkıları 19,30 konferans: rası» yüzünden kumpanya ile artist araEminönü Halkevi sosyal yardım şube^i namuıa Prof. Dr. Osman Cevdet (Romatızsında büyük bir ihtilâf vukua gelmiştir. malılarm öğrenmesi faydalı bilgiler)19,55 Buna rağmen san'atkâr Amerikayı kat'î borsa haberleri 20,00 klâsik Türk musi surette terkedip etmemek hususunda bir kisi: Okuyan Nuri Halil, keman Reşad, kemençe Kemal Niyazi, tambur Durrü Tukarar vermemiştir. Başka bir şirkete geran, kanun Vecihe, ud Sedad, nısfiye Saçip en beğendiği rejisör Joseph von lâhaddin Candan 20,30 hava raporu Sternberg'in idaresi altmda şahsiyetine 20^3 Omer Rıza. tarafmdan arabca soy Marlene Dietrich lev 20,45 Vedia Rıza ve arkadaşları taradaha münasib eserler vücude getirmesi fmdan Türk musikisi ve halk şarkıları, ihtimali de vardır. naat şudur: Marlene, eğer Hitler idare (saat ayan) 21,15 ORKESTRA 22,15 Fakat evvelce de haber verdiğimiz sine mutavaat gösterdise, bunu seneler ajans haberleri 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçalan 22,50 son haberveçhile Almanyada Marlene'nin kabulü denberi görmediği annesine kavuşmak i ler ve ertesi günün programı 23,00 SON. için bazı hazırlıklar yapılması, hatta fa çin yapmıştır. Yoksa Marlene muhtelif VİYANA: kirlere kışlık tedarikile meşgul cemiyetin yerlerde muhtelif kimselere Hitler iktidar 17,10 EĞLENCELİ KONSER 18,30 Pİmenfaatine vereceği müsamerenin esas mevkiinde bulunduğu müddetçe Alman YANO KONSERİ 19 karışık yaym 20,45 programınm tesbit edilmiş bulunması ha yaya ayak basmıyacağını birçok defalar MUHTELİF ŞARKLLAR 21,20 MUSİKILİ PIYESLERDEN PARÇALAR 21,55 ŞAR «, berlerden hangisinin doğru olduğu hak tekrar etmiştir. KILAR VE ŞAN KONSERİ 22,15 plyes « kmda zihinleri tereddüde düşürmekteVelhâsıl, görüyorsunuz kî mesele ne 23,15 haberler ve saire 23,25 gramofon, dir. Artist Avrupaya gelecek olursa filim tarafmdan bakılsa ve tutulsa pek kolay haberler, dans plâkları. PEŞTE: lerini bundan böyle Berlin, Paris ve halledilebilecek şekilde görülmüyor. Ma18,05 KORO KONSERİ 18,55 konferansLondrada çevirecektir. amafih, Marlene'nin şu iki tarzdan birini 19,25 gramofon 20,45 piyes: Siyah Lâle Marlene'nin Almanyaya gelmesine seçeceği muhakkaktır. Ya, bütün bu 22,25 ÇINGENE ORKESTRASI 23,20 PİYANO KONSERİ 24,05 CAZBAND TAKI mümanaat edilmemesinin başında artistin tekliflere, davetlere rağmen Amerikada MI ı,ıo haberler. Holivud'da faşistlere karşı kurulmuş olan kalacak, bu şekilde milliyetperver sosyaBÜKREŞ: teşkilâta dahil olmamış bulunması gel listler idaresi esnasında memleketine bir 19,20 KONSER; İ. Strauss'un eserleri mektedir. Fakat bazı gazeteler, sinema daha gelmesi ihtimalini ortadan kaldıra 19,50 konferans 20,05 gramofon 20,35 ŞARKILAR (Brahms) ın 21 konferans payitahtmda son zamanlarda vukua ge caktır, yahud da bütün Amerika stüd 21,20 SENFONIK KONSER 22,35 hava, len grevleri tahrik edenin bu faşistlere yoları kapılarının kendisine ebediyyen haberler, spor ve saire 22,50 GECE KONkarşı kurulmuş olan teşkilât olduğunu ve kapanmasmı gözüne alarak Berline dö SERİ 23,50 haberler. LONDRA: bu teşkilâta Marlene'nin de yardım etti necektir. 18,05 ORKESTRA KONSERİ 18,35 gra•Jt Yenî sene münasebtile ne arzula mofon, çocukların zamanı 20,05 ÇINGEgmı yazmaktadırlar. Diğer taraftan Fransız gazeteleri, yıldızın yazm Parise n olduğuna dair kendilerine sorulan sual NE ORKESTRASI 20,45 ORKESTRA geldiği vakit Almanyadan kovulanlarla lere bazı artistler şu cevablan vermişler KONSERİ 21,05 haberler ve saire 21,35 Org musikisi 21,35 Şan konseri (tenor) pek sıkıfıkı münasebette bulunduğunu, dir. Simone Simon: «Holivud'da bana 22,15 munakaşa 23,05 DANS ORKES hatta Almanyadaki milliyetperver sosya zamanı hoş geçirtecek bir arkadaş iste TRASI 23,35 radyo sahneleri, haberler ve listlerin en büyük düşmanı olan «Garb rim.» Dick Povvelle: «Daima Jean Blon saire 24,30 DANS ORKESTRASI 1,35 gramofon, haberler, hava. cephesinde yeni bir şey yoktur!» kitabı dell'in sevgisine sahib olmak isterim.» PARİS [P.T.T.]: nın muharriri Erich Maria Remarque ile Jean Blondell: «Şarlo gibi bir komik ol18,05 ŞARKILAR 18,20 kıraat 18,35 pek fizla dostluk ettiğini ifşa eylemekte mak arzusundayım.» Katherin Hepburn: ÇOCUK KOROSU 19,05 ORKESTRA dirler. «Deha sahibi olmağı isterim.» Marlene KONSERİ 19,50 konuşmalar 20,35 ŞARKILAR 20,50 VIYOLONSEL VE PİYA Evet, Marlene yazın Fransayı, îngil Dietrich: «Bir aile kadını olarak hayat NO 21,05 haberler, eğlenceli yayın 22,35 tereyt"^vusturyayı ziyaret ettiği halde geçirmek, yemeğimi bizzat pişirmek arzu OPERA YAYINI: Iyi kalbli Kral Dagobertniçin Almanyaya ayak basmamıştır? ederim.» Marion Davis: «İlk filmim olan 24,35 haberler, hava, gramofon. Hem, eğer yıldız Holivud'daki Nazist «Şu eski Nevyork» kordelâsını tekrar çeler aleyhtan teşkilâta muhalif hareketler virmek isterim.» Ginger Rogers: «Midye Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerlnde bulunmuş olsaydı, Drothea Wick, yerken içinde bir inci bulmak arzu ede rim.» Walbace Beery: «Bir sabah uyan deki nöbetçi eczaneler şunlardır: Lilian Harvvey, Jean Kiepura gibi çokİstanbul ciheti; tan Amerikayı terkebnek mecburiyetin dığun zaman kendimi genc bir delikanlı Şehzadebaşında (Üniversite), Fenerde olmuş bulmak ve bütün kadınların iltifa (Hüsameddin), Karagümrükte (Kemal), de kalırdı. Şehremininde (Nâzım), Aksarayda (Etem. Binaenaleyh Berlinden gelen haberle hna nail olmak isterim.» Françoise Ro Pertev), Samatyada (Teofilos), Bakırkoyri biraz ihtiyatla telâkki etmek icab edi say: « (Büyük oyun) kordelâsmı tekrar de (Merkez), Eyubde (Arif). Beyoğlu ciheti: yor. Fakat birçoklarında hâsıl olan ka çevirmek arzu ederim.» Pangaltı Halâskârgazi caddesinde (Nargileciyan), İstiklâl caddesinde (Limonci Parlak ve emsalsiz sesli... Tatlı ve muhrik sesli... yan), istiklâl caddesinde (Della Suda), Karaköyde (Hüpeyın Husnü), Kasunpaşada (Müeyyed), Haskoyde (Nesün Aseo), Be şiktaşta (Vidin), Ortaköy, Arnavudköyünde (Kostantin Miltiyadi), Bebekte (Mer kez), RumelihLsar, Emirgân, Tarabya eczanelerl. filminde seyircilerin umumî heyecanını uyandırmıştır. Kadıköyünde Söğüdlüçeşmede (Hulusl Osman), eski İskele caddesinde (Sadık), Sizî hayran bırakacak vegöklere kadar cıkan bu ilâhî sesi eidİD dinleviniz. Üsküdarda (Omer Kenan), Beykoz, Paşabahçe, Anadoluhisar eczaneleri. Peride Celâl Size bugün de pek küçükken bir kış gecesi kırmızı çini sobamızın başında ninemden dinlediğim bir masalı anlatacağım: Çok eski zamanlarda, bundan binlerce sene evvel, ismi Şahin olan genc bir adam vardı. Oturduğu şehrin beyi olan bu delikanlı, hem çok güzel, hem de zenginlikte bir tane idi. Damı kırmızı yakuttan, duvarların kaplaması giimüş ve pervazları altm olan sarayının odalan o kadar çoktu ki belki kendisi de sayısm; bilmezdi. Sehrin kızlan bu delikanlınm uzun boyuna, pembe dudaklarınm üzerinde bir kaç tel ibrişimi andıran siyah bıyıklarına, parlak, keskin bakışlı gözlerine vurgundular. Uğrunda ölenler sayısızdı. Sahin Bey sarayından pek seyrek çılcardı. Beyaz uzun ipek entarisi, başından pek seyrek çıkardığı al fesi ile geniş salonunda inci işli, atlas yastıklara yaslanır, hoşlandıgı kimseleri huzuruna al'p sohbet eder, bazan billur havuzlannda ak kugular yıkanan yeşil bahçelerinde gezer ve sık sık sarayının arkasındaki ormanda avlanırdı. Şahin Bey bir gün evlenmeğe karar yerdi ve ertesi sabah tavanı kıymetli mücevherler, duvarlan kırmızı atlasla kaplı merasim salonuna geçince muhafızlarına lalasını çağırmalarını emretti. Ihtiyara kararını bildirecek ve dört tarafa kendisine dünyanın en güzel, en asil kızını bulmaları için adamlar salmasını söyliyecekti. Biraz sonra ihtiyar lala içeri girdi ve yanma yaklaştığı zaman geniş, siyah abanoz koltuğunda efendisinin başını arkasına yaslamış mışıl mışıl uyuduğunu gördii, uyandırmağa kıyamadı. Ayaklarının ucuna basa basa geri döndü. Biraz sonra Şahin Bey uyandı. Lalasını çağırmaları için muhafızlarına emir verdikten sonra birdenbire üzerine ağırlık çökmüş, uyuyuvermişti ve rüyasında saçları sakalları kızıl, gözleri ateşler saçan bir ihtiyar görmüştü. Bu ihtiyar ona yaklaşmış, kulagına şunları fısıldamıştı: «Bana kısmet perisi derler, herkesin nasibini tayin ederim. Biliyorum sen de evlenmeğe karar verdin. Mavi bir kuş göndereceğim. Onun seçtiği kızla evlen... Yoksa halin yaman olur. Mavi kuş kimin başının üstünde iiç kere dönerse bil ki o senin kısmetindir.» Bunu söyler söylemez, ihtiyar, ortadan kaybolmuş ve genc adam uyanmıştı. Ne yapacağını şaşırmış bir halde etrafına bakınıyordu ki, birdenbire bir tıkırtı duyarak yerinde doğruldu. Gözlerini etrafta gezdirdi, heyecandan yüzü sarardı. Pencerenin önünde mavi bir kuş durmus, ince, uzun gagasını cama vuruyordu. Şahin Bey hemen yerinden fırladı, camı açtı. Kuş süzülerek içeri girdi. Uzun pembe bir gagası, ipek gibi parlıyan mavi tüyleri vardı. Salonun içinde birkaç kere döndü, sonra gelip genc adamın omuzuna kondu. başladı ve öyle bir hale geldi ki genc kadmı düşünmediği dakika kalmadı. Nihayet bir gün kalktı, karısınm dairesine gitti. Mahçub, titrek bir sesle af dilemeğe geldiğini, kendisini içeri almasmı rica etti. Fakat kadm onu kovdu. Şahin Bey o günden sonra her gün karısınm kapısma gitmeğe başladı ve her zaman kovuldu. Sararıp solmuştu. Yalnız kaldığı zamanlar ağlıyordu. Çünkü âşıktı. Evet, kara, kuru, çirkin, ne olursa olsun karısını, bu dik başh kadmı seviyordu. O, karısının kapısınm önünde ağlayıp, inleyip yalvarırken mavi kuş acı çığlıklarla etrafında döner dururdu. Gene böyle kapıyı açtıramayıp da harab, bitkin bir halde geri döndüğü bir gün mavi kuşun açık pencereden uçup gittiğini, semada küçüle küçüle kaybolduğunu gördü. Fakat kendi derdine öyle dalmıştı ki aldırmadı bile. Aradan birkaç saat geçti. Şahin Beyin huzuruna lalası girdi. Bir kadının geldiğini, kendisini görmek istediğini söyledi. Şahin Bey, evvelâ, bu yabancı kadını kabul etmek istemedi. Fakat lalası kadınm düşkün biri olduğunu, çaresiz bir derd için kendisinden imdad ummaya geldiğini söyleyince, yumuşadı. İhtiyar adam koşarak gidip kadmı alds; huzura çıkardı. Kadm baştan aşağı siyahlara bürünmüştü. İhtiyar lala, dışarı çıkıp da yalnız kaldıklan zaman sıkı sıkı örtrüğü yüzünü açtı ve meydana o kadar güzel bir yüz çıktı ki, Şahin Bey de olduğu yerde irkildi, gözleri kamaştı. San saçlan siyah örtüsünün üzerinden altm bir şelâle gibi topuklanna dökülen ve gözleri berrak su damlalarını andıran kız; Şahin Beye yaklaştı. Rengini kızıl güllerden almış, güzel dudaklannı açtı. Bülbülün şaklamasını gölgede bırakan tatlı bir sesle: Ben mavi kuşum, dedi. Evvelce, rüyanıza giren kısmet perisinin sayısız cariyelerinden biriydim. Beni kuş haline koydu. Kısmetinizi seçmek üzere de size yolladı. Keşki gelmez olaydım. Çünkü sizi görünce sevdanız ateş gibi içime düştü. Kıskançlıktan kannız olacak kızı bir türlü seçemiyordum. Nihayet: «Hiç olmazsa çirkin bir kız seçeyim de onu sevmesin» diye, düşündüm. Halbuki siz karınızı çılgın gibi severek beni şaşırttmız. Ben de gittim. Kısmet perisine yalvardım, yakardım. Asıl kılığımda yeryüzüne inmeme razı olmasmı istedim. Halime acıdı. Sözümü kıramadı. Yalnız eğer bu saraydan geri dönmeğe kalkarsam sonumun ölihn olacağını söyledi. Güzel peri kızı sözünu bitirince: «İşte geldim, seni seviyorum, bana acı...» diye, inledi. Fakat Şahin Bey taş gibi soğuk bir tavırla sükut etmekten başka birşey yapmadı. O sıralarda salonun kapısı açılmış, eşikte bir kadm görünmüştü. Esmer, karakuru, çirkin bir kadın, Şahin Beyin karısı.. Onu görünce Şahin Beyin birdenbire gözleri parladı, yüzü güldü. Yanma koşarak bağırdı: Marlene Dietrich mes elesi Ç Bu akşamki program J «Mavi Melek» kahramanının Amerikada mı kalacağı, yoksa Berline mi döneceği henüz malum değil YOŞİVARA PİERRE RİCHARD WİLLM SESSUE HAYAKAWA Heyecan dolu aşk ve ıstırab filmi Baş rollerde: B U G ü N Ş IK Sinemasında başlıyor. Teşekkür Eşimin vefatı dolayısile cenazesine iştirak eden ve telgrafla ve meektub larla ve şifahen taziye lutfunda bulu nan kıymetli dostlanma ayn ayrı mukabeleye teessürüm mânidir. Sayın gazeteniz vasıtasile teşekkürlerimi sunaıim. Mehmed Muradoğlu Teşekkür Sevgill ve kıymetli babamız Yüce Ülkü lisesi ve Davudpaşa ortamektebi fransızca öğretmeni İSMAİL SUAD KESKtN'in 8 ikincikânun 1938 tarihinde anî ölümü dolayısile taziyette bu lunan ve teessürlerimize iştirak eden akraba ve taallukatımızla Yüce Ülkü lisesi müessis ve direktörü sayın Nebizade Hamdiye ve cenaze merasimine iş tirak edenlerle talebelere, söz ve yazı ile taziyette bulunan aile dostlarımıza en derin saygı ve şükranlarımızı sunarıa. Damadi Kızı Hayreddin Sarıca Mevhibe Sarıca NOBETÇI ECZANELER Aradan günler geçti. Mavi kuş gündüzleri Şahin Beyin omzundan, gecele Oh sevgilim, nihayet gönlün ol ri döşeğinin başucundan ayrılmıyordu. Vefat du! Beni affettin mi? Genc adam ise, onun kimi seçeceğini pek Dahiliye Vekâletl Seferberlik şubesi Kadm güzel peri kızını uzun uzun merak etmekteydi. süzdü ve gözlerinde kıskanç pırıltılar ya müdürü Hüsameddin Tugaç'm refikası 1 ve kurmay albay Fahri Belen'in hemBir gün omzunda, pembe gagasını en nıp sönerek kocasma döndü: şiresi Türkân Tugaç 10/1/938 de vefat feesine yaslamış duran kuşu aldı. Tam ok Bu kim? etmiştir. Cenazesi bugün Haseki nisa çıyacakken mavi kuş elinden kurtuldu. Şahin Bey sıkıntılı bir tavırla kaşlannı hastanesinden saat 11 de kaldınlarak Acı acı öterek çılgm uçuşlarla salonda döndü, durdu. Sonra salondan çıkü. çatıp kıza baktı. «Hemen kalkıp gitmesi Edirnekapı Şehidliğinee defnedilecek tir. Genc adam merak içinde onu takib et lâzım gelen bir misafir» dedi. Bu söz onun ağzından çıkar çıkmaz güzel peri ti. Saraydan çıktılar. Şehrin sokaklarınŞEHZADEBAŞI da epey müddet gittiler. Çamurlu, dar kızı birdenbire tekrar mavi kuş haline gir TURAN TİYATROSU bir sokağa girince mavi kuş, kulübemsi di. Acı çığlıklarla birkaç kere genc ada Bu gece saat 20,30 da bir evin önünde durdu. Evin kapısı açıl mm başının üstünde döndü, sonra pen San'atkâr Naşid ve Şehir tiyatrosu san'dı. Eşikte genc bir kız göründü. Kara cereden çıkıp gitti. atkârlarından Hazım ve Muamraer Ertesi gün kan koca yeni uykudan kuru, çirkin, fakat zeki bakışlı bir şeydi. birlikte iki oyun Üzerindeki elbiseler eskilikten dökülü kalkmışlardı ki ihtiyar lala içeri girdi. Çifte konferans 1 perde yordu. Mavi kuş birdenbire havaland: ve Gözleri yaşlı, yüzü solgundu. Onların aNe kızım bilir ne ben, vodvil 2 perde tam üç kere kızm başmm üzerinde dön yaklarınm ucuna tüyleri kanlarla birbiriERTUĞRUL SADÎ TEK dü. Bunu görünce Şahin Beyin gozün ne yapışmış olan mavi kuşu bıraktı: «ZaTiyatrosu de dünyalar zindan oldu. Demek kısme vallı hayvancık, dedi, tam kalb'.nden Bu gece ti olan kız, bu idi!... Bir an için orad\n vurmuşlar, sabahleyin bahçede bulduk..» •Bakırköy Miltiyadi) kaçıp uzaklaşmayı düşündü. Gözünün Kus bahçeye gömüldü. Şehrin beyi Yarm gece önüne kızıl sakallı, ateş gözlü ihtiyar ge en güzel, en zengin, en asil erkeği ise e(Üsküdar Hâle) lince korktu. Yüzü kederden sapsarı, pey huysuz ve cetin bir mahluk olan cirsinemalannda bitkin bir halde, nihayet kaderine razı kin, kara, kuru karısını ayni ateşli aşkla ÎTAAT İLÂMI oldu. Esmer, karakuru, çirkin kızı bera çılerın gibi sevmekte devam etti. Yeni vodvil 3 perde Yazan: Musahibzade Celâl berine aldı, sarayma döndü. Onlar ermis mursdına. biz r.ıkalîT»... Büyük merasimle düğün yapıldı. Fırtına münasebetile İstanbula geleme diğinden cumartesi günü bilmecburiye Bu izdivaç münasebetile herkesin parmatemsillerine baslıyamıyan ğı ağzmda kalmış, birçok genc kızlar hep Büyük Türk san'atkân İllüzvonist ve Manyetizör siyahlar giymişlerdi. Şahin Bey ise, meyus, mustarib bir haldeydi. Saraymda kırk odalık bir daireyi kansma verdı ve Dün geceden itibaren simdiye kadar İstanbulda hic göstermediği en heyecanonu dairesine bıraktığı ilk gece kaş'arını h M A N Y A T İ Z M A , F A K İ R Î Z M A ve T E L E P A T İ hünerlerini çatarak: «Bir istiyeceğin olursa lalamı çağır. Benim gözüme görünme» dedi. Kız evvelâ kocasına hayretle baktı. Sonra Büyük muvaffakiyetlerle takdim etmektedir. Yalnız birkaç gün devam edecek yüzü hiddetle kızararak odasına girdi. bu fırsatı kaçırmaymız. Koltuklar taksim olmamasmdan erken teşrif edenler • Kapıyı şiddetle örttü. Onun bu hareketı en önde yer bulurlar. Şahin Beyi hayretler içinde bıraktı. TertTsilİPr her cecf saat 70 30 da ba«l*r. Kansı çirkin ve fajrir olmasına rağmen 1 Şahin Beyden daha gururlu, kendini Veğenmiş bir insan çıktı. Kocasınm sözüParis Nasyonal Konservatuarı profesörü ve jüri reisi, meşhur nü dinledi. Odasından hiç çıkmadı. ve deha kâr piyanist Şahin Beyin onun bu halleri karsısmda ilk duyduğu hayret sonraları alâkaya çevrildi. Ona daha ilk gününden fena, Cumartesi saat 1 IVı ta matine: V E D A K O N S E R İ ı'kaba muamele ettiği için azab duymağa Berlin operasından E R N A S A C K Dün akşam S A K A R Y A sinemasında N î S Ç i Ç E G i JACQUES VAPIM Meşhur keman üstadı Biricik keman resitalini 19 ikincikânun çarşamba akşamı verecektir. THİBAUD Teşekkür Sevgili merhum Artin Sinanyan'm cenaze mereasimine iştirak buyuran zevata teşekküratımızı takdime imkân bulamadığımızdan alenen arzı teşek küre gazetenizi tavsit eyleriz. Merhum Artin Sinanyan kız kardeşi ve ailesi Beyaz perdenin en güzel filmi ROMEO JULYETTEN, LA DAM O KAMELYA'dan nefis, şahane bir aşk Güzellik Musiki Ispanyol danslan, görülmemiş derecede heyecanh bir mevzuda Istanbulun güzel Hlim seven halk. Çönkü: s i n e masında buluşacak. M CI C ATEŞ BÖCEĞi Baş rollerde: Profesör ZATi SUNGUR JEANETTE MAK DONALD ve ALLAN JONES Yarın geceki müsamereye herkes gelebilir, muhterem müdavimlerimizden birçoğuDUD arzu ve israrı üzerine yarın geceki müsamere için tark veya smokin mecburiyeti kaldırılmıştır. Şehzadebaşı F E R A H sinemada Fiatlarda zam yoktur Biletler bugünden itibaren MELEK gişesinde satılmaktadır. Telefon: 40868 ispanyolca büyük operet Yıldızlar: Madrid operasının en meşhur artistleri Migilel Ligero Primadonna Raqueı Rodrigo, Tenor Roberto Rey Dolores Cortes. MUzik Madrid Filarmonik orkestrası Ippanya temsil san'atmın en güzel eseri İSPANYOL ÇiÇEKLERi Bu akşam saat 21 de F*JVMS3Z tiyatrosunda LAZARE LEVY'nin KONSERi Çarşamba akşamı T Ü R K Neşe, eğlence, Ispanyol şarkıları ve rakıslan. sinemasında