CUMHURIYET 11 Ikîncikânun 1938 Yazan: MAUREEN FLEMtNG 2 9 MtTHAT CEMAL S. ZİYA Çevirenler: Müfettişlerin mesa Vilâyetlerin idare Sahte evrak mi isi bitmiş değildir şeklinde tadilât tanzim etmîsler? { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Fransanın dahilî vaziyeti ransada dahilî vaziyetin bir türlü karışıklıktan kurtulamaması, birkaç sene evveline kadar, Avrupanın karasmda askerî ve siyasî tefevvuku ve hegemonyayı haiz bu büyük devleti dünya politikasmda müessir bir kuvvet olmaktan menet mektedir. Amerika da buna yakm bir vaziyettedir. Sovyetler Birliği işe da hilî temizliğin bir türlü arkası gelme» mesinden dolayı büsbütün kenarda kalmıştır. Neticede îngiltere yalnız kalmış bulunuyor. Bu büyük devletin de bütün düşüncesi bir buçuk milyar İngiliz lirası fevkalâde tahsisatla deniz ve hava kuvvetlerini lâyıkile artırmcıya kadar; dünyanm her tarafına yayılmış olup birçok noktadan zayıf ve kolayca isti lâya maruz bulunan imparatorluğunu tehlikeye düşürmiyecek surette, anlaşma ve uzlaşma politikası yürütmeğe muvaffak olmaktır. Lâkin birbirine arka vermiş olan Almanya, Japonya ve İtalya İngiliz îm paratorluğunun silâhlanma gayretine karşı bugün kendi lehlerine olan te fevvuku muhafaza için, icab eden tedbirleri alıyorlar. Bunun yeni bir delılî de îtalyanm yeniden 35,000 tonluk iki büyük zırhlı ile 12 kruvazör ve birçok denizaltı gemisi inşasına karar vermiş olmasıdır. Fransada dahilî islerin mütemadiyen karısık ve bozuk gitmesinin bir sebebi ds, şu veya bu parti ve smıfı memnun etmek icin, devlet masarifinin, memleketin istihsal vee vergi kabiliyetile telif edilemiyecek bir surette artırılmasın dan bütce ve para muvazenesinin ve haricî ticaretinin bozuldası, dahilde pahalılığın artmış olmasıdır. Devletin fazla masarif yapmasında vaktile sağ partilerin kendi taraftarlarını memenun etmek için teemmülsüzce bütçeyi kabartmaları baslıca amil ol muştu. Şimdi ise, sol partiler, kendi taraftarlarını ve bahusus amele sendikalarını merrmun etmek üzere. bir taraftan içtimaî hizmetler için mütemadi yen fazla tahsisat koparmağa çalışmaları başlıca amil bulunuyor. Diğer taraftan mesai saatlerini azaltmak, üc retleri çoğaltmak ve tatil zamanlarmda para almak gibi sollarm yaptırdıklan kanunlar istihsali ve ticareti durdur muştur. Haricî ticaret yüzde altmış beş azalmış bulunuyor. Kabinenin başında sosyalistler bu • lundukları zaman, içtimaî kanunlara bir f2tsıla vermiş olmalarma rağmen. bu cereyanm önünü alamamışlardır. Çün kü, kendilerinin taraftarı amele sendikalannı bu partiden soğutarak büsbütün komünist partisinin kucağma at * mak istemiyorlardı. Kabinenin başına" küçük buriuva partisi radikal sosya listler geldikten sonra, gerek devletin fazla masarifini, gerek istihsal ve ticarete mâni olan yeni içtimaî tedbirlerin bir derece önüne gecmişlerdi. Lâkin, bunlar büsbütün cezrî ve şe did harekette bulunamıyorlar. Meselâ fabrikalarm ve ticarethanelerin grev vapan amele ve müstahdemin tarafmdan is,galine mâni olmakta hükumetin bütün kuvvetini kullanmaktan çekiniyorlar. Hükumetin bu zâfından istifadâl etmek istiyen komünist partisi Moskovadan Parise veni dönen amele sendi • kaları başı Youhaux (Yuhu) ile birlikte, geçen ayın sonunda Pariste nakliye ve tevzi amelesini ve müstahdeminini; belediye memur ve mensublannm devmemurlanndan fazla maaş ve ücret alıp alamıyacağı gibi bir mesele yüzünden umumî greve sevketmişti. Radikal sosyalistlerin lideri ve Başvekil Chautemps, ipin ueunu büsbütün komünistlere kaptırmamak için ÜK defa şiddetle davrandı. Halkın yiyece ğinl askerî kamyonlarla taşıttı. Gre^ devam ettiği takdirde bütün ameleyî askerî hizmete davet ederek zorla ça • lıştıracağmı haber verdi. Sosyalist nazırlar dahi kabineden çekilerek hükumeti büsbütün radikal sosyalistlere ve bunların ittifak edeceği sağlara bırak« makla komünistleri tehdid etmişlerdl Hükumetin bu ciddî ve metin tavır ve hareketi karşısmda, grev nihayet bulmuştu. Fakat, hükumet sanayi amelesinin münferid grevlerinde ve bahusus büyük bir ecnebi tekerlek lâstiği fabrikası grevinde fabrikalann işgaline mâni olamamış ve hakem sıfatile Başvekilin verdiği kararı da dinletememiş • tir. Hükumetin komünistlere ve bunların tesiri altında bulunan ameleye sözüniî geçiremediğinl goren patronlar da, bir sene evvel, hükumetin zoru ile kendi zararlarma akdetmiş olduklan muka • veleleri yenilememişlerdir. Şimdi Başvekil, bütün patron ve ameleyi umum! bir anlaşma yapmalan maksadile yarm için bir konferansa davet etmi§tir. Lâ* kin patronlar bu işten hiçbir fayda beklemiyorlar. Komünistlerse hükumetin patronları zorlamasını istiyorlar. Bu konferans Fransanın akıbetini anlatacak mühim bir tecrübe olacaktır. Yarabbi bu ne süvari? Hergeleciler, dilleri Dün de bir komisyoncu Vali: «Böyle bir şeyden Yedi suçlunun duruşmaçağırıldı, dinlenildi haberim yoktur» diyor sına Ağırcezada başlandı tutulmuş, Imparatoriçeye bakakalmışlardı! Kadın, nihayet, bir arabaya yaklaştı; arabanın etrafmı Cziskoslar almıştı: Macar çayırlannm vahşi çocuklan, yanık tenli hergclecileri... Kadın attan inince, çobanlar etrafına üşüştüler; selâmlanna kendi dülerile mukabele etti. Sonra cebinden bir paket Türk tütünü çekti, hepsine sundu; tütün elden ele dolaştı. Ve onlarla birlikte bir sigara tellendirmek için oturdu, atlannı görmek istedi. Yarı vahşi bir takım atlar getirdiler; şahlanıyorlar, titreşiyorlar, ince uzun başlannı sallıyorlardı; kadın bunlan görünce coştu. Dev gibi bir hergeleci geniş kenarlı şapkasını çıkararak, sordu: Majesteleri atlarımızı beğendiler mi? Elisabcth cevab verdi: Ne enfes hayvanlar... Ah ne oluriîu bütün hayatımı bu Macar ovalannda geçirseydim, bu güzel atlara çobanlık etseydim hep. Şairane bir hususiyet bu ova çocuklannın kıhklanna kadar sinmişti: Renk renk işlemeli geniş kollarile beyaz bezden bluzlar... Üstü yassı, kenan geniş şapkalar ki üzerlerine ya birkaç kır çiçeği, ya bir tutam ot, yahud da bazan bir balıkçıl kuşunun tüyü süs diye konmuş... Bu çobanlar Imparatoriçeye at oyunlan gösterdiler. îçlerinden biri at olmak çağına yaklaşmış bir tayın boynuna bir ip taktı, çevik bir hareketle sırtına atladı. Genc hayvan şahlandı. Sonra başını alıp çılgınca koştu, sırtındaki münasebetsiz yükü yere vurmağa çalıştı. Fakat binici zarif bir eda ile salınıyor, vücudünün hareketlerini hayvanınkine uyduruyordu. Nihayet tay yoruldu, sendeledi, ramoldu. lmparatoriçenin önünde giden atlılar hayvanlarından indiler. Imparatoriçe beğendi: Aferin Stvan sanal îşte ne yaptığını bilerek çahşmak diye ben buna denm. • Mülkiye teftiş heyetinin mesaisini bitirdiğine dair verilen haberler doğru değildir. Müfettişlerin muhtelif noktalar üzerinde ayrı, ayn tetkikat yaptıklan anlaşılmaktadır. İlk tahkikata aid hazırlanan fezlikenin tanzimine devam edilmektedir. Müfettişler, pazar günü, devairin tatil olmasma rağmen, Vilâyete gelerek çalışmışlar ve fezlike üzerinde meşgul olmuşlardır. Dün de müfettişliğe Beyoğlunda bir yazıhanede kumusyonculuk işlerile meşgul bulunan ve ismi otobüs dedikodusuna karıştınlmış olan Kadri davet edilerek dinlenilmiştir. Müfettişlerin Ankaraya ne zaman haGüneşte kurutulmuş tezeklerin ışıldı reket edecekleri malum değildir. yan ateşinde çömlekler keyifli keyifli fıkırdıyordu, içlerinde hergelecilerin «guMÜTEFERRÎK laş» denen hergünkü gıdaları vardı: Et, zerzevat ve kırmızı biber... Acıkmış herHacı kafileleri gelmeğe geleciler çömleklerin etrafmı almışlar, başladı iştah açıcı dumanlan kokluyorlardı. îmHicaza gitmek üzere Rusya müslü T paratoriçeyle Kontun, bu hatırlı misafir manlarmdan 250 kişilik bir kafile dün lerin kibarlıklan onlara vızgeliyordu, şehrimize gelmiştir. Belediye Turizm hallerinden belliydi. şubesi bunların istirahatlerini temin Elisabeth oynıyan alevlere bakıyordu, edecek tedbirler almıştır. Yakmda daha Kont yanma geldi; hiç birşey söylemedi, başka hacı kafileleri de gelecektir. bir müddet onu garib garib süzdü, sonra Profesör Tevfik Âlinin söze başladı: konferansı delikanlı bir at çobanı sandım. Genc bir «gaucho» gibi ata bineceğinize ihtimal vermezdim. Elisabeth içinden: «Hay kendini beğenmiş budala» dedi. Zaten bu adam hakkında her zamanki fıkri buydu. Sonra cevab verdi: Teşekkür ederim Kont Batthyani. Sitayişin bu kadan fazla. Sonra, birdenbire döndü, hergeleci Stephane'ın yanına gitti. Gökyüzünü yıldızlar beneklemeğe başlamıştı. Günün sıcak ve ağır havasının yerine gecenin serinliği gelmişti. Ben sanmıştım ki Majesteleri yalnız emin olan atlara binerler... O da, hususî yerlerde, muayyen saatlerde. Ve bu defa da Kontun müphem bir istihza içindeki gülümsemesinde küstah bir mana vardı. Imparatoriçe: Avusturyanın bugiinkü împaratoriçesi hoşuna giden şeyi, hoşuna giden' yerde, hoşuna giden saatte yapar, dedi. Kont Betthyani împaratoru taklid ederek: Bu «beyandan müstağnidir», dedi; fakat Majesteleri bu vahşi hayvanlardan, bu iptidaî insanlardan hoşlansmlar, işte bunu düşünemezdim. împaratoriçe cevab verdi: Vahşi atlan severim; hele... Sözünün bu noktasında Kontun yü züne bakarak: ,„„. H e '« bu a.darnlan» yani hemşerilerinizi çok severim. Dedi. Seversiniz, çünkü bu adamlara hüküm geçirebilirim sanırsmız da, ondan, değil mi? Elisabeth, Konta muanz gözlerle baktı, sonra başını önüne eğdi. Dudaklannda hafif bir tebessüm belirdi. Başka zamanda olsa Kontun bu istihzasını uzun müddet çekemezdi. Fakat şimdi Kontun yüregindeki acıyı anlıyordu: Bu Elemer Batthyani'nin babası Kont Louis Batthyani Macaristanm en büyük başvekillerinden biri olmuştu. Ve împaratorla Macaristan arasında bir itilâf kurmağa çalışmıştı. Fakat François Joseph bu Kont Louis Batthyani'yi, *leyhinde delile benzer hiç birşey bulun madığı halde, idama mahkum etmişti. Eugene Bagger ki împaratorun hayatını yazdı vak'ayı kısaca şöyle anla tır: Idamından bir gün evvel Konla, karısı gizlice bir hançer verdirdi. Ve Kont darağacma çekilmek zilletinden kuriul mak için bu hançerle boğazını kesti. Korkunc yarasım sardılar. Fakat öyleyken onu asmak gene kabil olmadı. Ertesi sabah on üç generalle beraber Arad'da kurşuna dizildi. Zingal Orman şirketi direktörü profesör Tevfik Ali, bugün saat 18,5 ta Beyoğlu Halkevinde, ormanlarımız mevzuu etrafmda, projeksiyonla, mü him bir konferans verecektir. Dünkü akşam gazetelerinden biri, îstanbul için bir idare tarzı kurulacağını, Belediye ve vilâyet işlerinin tevhidi Ankara ve îzmir gibi, nüfuslan iki yüz bini tecavüz etmiyen şehirlerde muvaffakiyetli neticeler verdiği halde nüfusu yedi yüz bini bulan îstanbul için vaziyetin ayni olmadığını, şimdiki şeklin işlerde insicamı bozacak vaziyetler ihdas ettiğini, bunun önüne geçmek için, yeni bir teşki lât yapılacağını, mevcud işlerin gene ayni vali ve belediye reisinin idaresi altında daha geniş salâhiyetli ellere taksim edileceğini yazıyordu. Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üsîddia makamı, suçlu Mustafa Hali tündağa, bu haberin ne dereceye kadar din, cezalandınlmasmı ve diğer suçluladoğru olduğunu sorduk, Üstündağ şu cenn beraetini istemiştir. vabı verdi: Mahkeme, karar için duruşmayı baş« Vilâyetlerin idare şekillerinde deka güne bırakmıştır. ğişiklik, kanunla olur. Böyle bir kanu nun hazırlandığından benim haberim ADLÎYEDE yoktur.» 933 934 senelerinde, îstanbul Belediyesi temizlik ve hukuk işleri kaleminde maaşla çalıştığı halde, adliye bütçesin den tekaüd maaşı almak üzere, malmü dürlüğüne altı ayda bir verilen yoklama kâğıdına, başka yerde çalışmadığmı, ve başka maaşı bulunmadığmı yazmak suretile, hilâfı hakikat beyanda bulunmaktan suçlu Mustafa Halidle müteaddid yok lama kâğıdlannı muhtelif tarihlerde, ih tiyar heyetine dahil bulunmalarından istifade ederek tasdik eylemekten suclu Tevfik, îbrahim, Hakkı, îrfan Sıtkı, Kâmil ve Osmanm muhakemelerine, dün Ağırcezada devam edilmiştir. ŞEHÎR IŞLERİ Muhiddin Ustündağ Ankaraya gitti Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağla tktısad Işleri müdürü Asım Süreyya ve Fen heyeti îmar bürosu şefi Ziya, dün Ankaraya gitmişlerdir. Muhiddin Üstündağ, Vilâyet ve Bele diyeye aid umumî işler hakkmda aid olduğu Vekâletlerle, tktısad müdürü Asım Süreyya, mezbaha işleri ve et fiatlarmm ucuzlatılmasile ekmek meseleleri etrafında, îmar bürosu şefi Ziya da imar işleri hakkında alâkadar ma kamlarla temaslarda bulunacaklardır. Bekçinin ölümüne sebeb olanlar Adliyede Türkiye Tıb encümeni Türkiye Tıb encümeni yann ak şam saat 18,30 da Etıbba Odası salonunda toplanarak muhtelif tebliğleri mü zakere edecektir. ı R f Ve baş hergeleciye doğru dönerek ilâve etti: Bunu bir de ben yapayım baka ' yım... Yular, gem, eyer, kamçı filân, böyle şeyler istemem! Mutlaka yapaca ğım. Korkarım ki efendimiz bu işi gö züktüğünden daha tehlikeli bulacaklardır. Daha iyi ya, Stephane, nekadar tehlikeli olursa o kadar eglenceli olur. Ve hergelecilerin hayretlerine, itirazlanna kulak asmıyarak, terbiye olunmamış bir tay seçti. Ve kimsenin mâni olmasına vakit bırakmadan tayın sırtına sıç radı. Hayvan şahlanıyor, alabildiğine ko juyor, üstünde, tmparatoriçe, çevik, adalâtı gerilmiş bir vaziyette taya sımsıkı yapışmış duruyordu. Esatirin yan at, yan insan timsali gibi kadınla hayvan yekpare bir vücud kesilmişler, şimdi daireler ve dolambaclar çizerek, şimdi birdenbire ahlarak, şimdi birdenbire durarak binbir hareket yapıyorlardı. Tay, gözü dön müş, soluya soluya »ıçnyor, sırtmdaki şu hafif yükten kurtulayım diye uğraşıyordu. Hergeleciler hayretten dilleri tutul muş, Imparatoriçeye bakakalmışlardı. Yarabbi bu ne süvari! Bu ne kadın! Bu ne Imparatoriçe! Hepsi, Imparatoriçelerinin hünerlerine kendilerini verip dalmışlardı, ve bir atlının geldiğini kimse far ketmedi. Atlı yere indi, hayvanmı bağladı, çobanlara doğru ileriledi. Sordu: lstvan, at üstündeki bu tanımadığım oğlan kim? Acemi birine benzemi yor. lstvan muzib bir bakışla cevab ver di: Avusturya împaratoriçesi Elisa beth. Ya! Maşallah!.. • Adamm dudaklarmda beliren tebes süm c'dukça fena idi. Elisabeth tayı ramettikten sonra yere indi, çobanlann yanına geldi: Soluksoluğa nefes alıyor, hayvanm çılgın tehevvürünü düsünerek gülümsüyordu. Gözüne, demin gelen süvari ilişince, împaratoriçe yüzünü ekşitti, ve halinden belliydi, bu adama ısınamadı. Çünkü bu adamı tanımıştı: Kont Elemer Batthyani idi, Macaristanm en güzel erkeği. Kont eğilerek împaratoriçeyi selâmladı, dudaklannda müstehzi bir tebessüm seziliyordu. Ve: Efendimizin binicilikteki meharet\tn gerçekten çok parlak. Kendilerini Muhaberatta yabancı dil Yenikapı ile Ahırkapı arasında bir fidanlık tesisi düşünülmüş ve bunun kullanmış! Yeni Deniz Bank umum müdürlüğü için de bir proje hazırlanmıştı. Şehrin Ecnebi şirketlerden birinin direktörü ne tayin edilen Yusuf Ziya öniş bugün müstakbel plânını da gözönünde tutan olan Jak isminde biri, türkçe yapılması Ankaradan şehrimize gelecektir. Belediye, fidanlığm yeri hakkındaki lâzım gelen muhaberelerinde yabancı Tütün kongresine verilecek kararını bilâhare verecektir. bir dil kullanmak suçundan dolayı, ü raporlar hazır HALKEVLERÎNDE çüncü asliye ceza mahkemesine verilınjşti». •SuçlU'TTekf ırmhakenrede, mektuBu ayın 17 sinde şehrimizde toplana^ bu hususî şekilde bir Isviçreli tüccara îstanbul konferanslarınm hitaben yazdığım söylemiştir. Mektub cak olan Şark Tütün Kongresine memleketimiz namma verilecek raporlar ıkıncısı hazırlanmıştır. 'r Eminönü Halkevinin dil, tarih" ve e kendi tarafmdan yazıldığmı, imzanın Kongrede memleketimizi Vekâletin bir mümessili ile Ticaret Odası reisi debiyat şubesi tarafmdan tertib edilen kendine aid olduğunu itiraf etmiştir. Müddeiumumiliğin talebi üzerine, Mithat Nemli, Tütün înhisan umum (îstanbul hakkmda konferaslar) seri müdürü Mithat Yenel, Hüseyin Kavala sinden (Kuruluşundan Türk fethine ka mektubui tercüme edilmesi için, mu lı, Hüseyin Sabri Tüten ve îstanbul dar îstanbul) mevzulu olan ikincisi, Ü hakeme başka güne bırakılmıştır. Türkofis şubesi müdür vekili Necmeddi niversite tarih doçenti Cavid tarafmdan Sarhoş suçlunun duruşmasî nin temsil edecekleri anlaşılmaktadır. bugün saat 20,30 da Cağaloğlundaki Yeşildirekte, ahçı Hüseynin dükkâ Niğdeliler tanışma gecesi Halkevi merkez salonunda verilecektir. nmdan erzak dolu bir sepeti aşırmak tan suçlu sabıkalılardan Sadeddin, dün Evvelce verileceğinl bildirdiğimiz Somada çok müfid bir birinci sulh ceza mahkemesinde sorgu«Niğdeliler tanışma gecesi> hazırlıklan ya çekilmistir. Sadeddin, mahkeme sateşekkül tekemmül etmiştir. Bu seneki toplantı, lomına sarhoş olarak gelmişti. Hâkim 5 şubat cumartesi akşamı Turing Pa Soma (Hususî) Soma muallimle Reşid: las'ta verilecektir. rinin tasarruf sandığı yıllık kongresini Sarhoş musun? diye sordu. Piredeki heyet bugün yapmış ve 9 senelik nizamî müddetini ikSuçlu: dönecek Hayır! dedi, lçmesine içtim amma, mal ettiginden hesabatını tasfiye etmişLimana lâzım olan nakil vasıtalarını tir. Sandık bu müddet zarfında yüz bin sarhoş değilim reiz bay! mubayaa etmek üzere bir düddettenberi liralık ciro yapmış ve hissedarlara üç bin Hâkimin, nerede yatıp kalktığı su Pire'de bulunan Deniz Bank tstanbul aline de suçlu, Şehremininde bir tür temettü dağıtmıştır. Muallimlerb kara limanı işletmesi müdür muavini Hâmid benin tabutluğu içinde yattığı cevabını Saracoğlu ve hevet azaları yann şehri günlerinde yardımcı olan ve senevî yüz verdi. de üç faizle ve uzun vadelerle ikrazatta mize döneceklerdir. Mahkeme, suçu sabit görerek, ken KÜLTÜR tSLERl bulunan bu sandığm tekrar ihyasına ka disinin dokuz ay hapsine, bir o kadar rar verilmis. ve beş sene için yeniden ku müddetle zabıta nezareti altında bu Teftişler yeni başlamış lundurulmasma karar verdi. rulmuştur. değildir Yeni Deniz Bank umum müdürü geliyor Şehirde açılacak fidanlık Geçen ayın yirmi yedinci gecesi Si • livrinin Çanta köyünde bakkal Niya zinin dükkânına duvan delmek suretile hırsız girmişti. Vaziyeti goren köyün gece bekçisi, dükkâna yaklaşırken hırsızın taarruzuna uğramış, suçlu sopa ile bekçinin kafasını yanp kaçmıştı. Mahallî jandarma kumandanı yap tığı araştırma neticesinde bekçinin ölümile neticelenen hâdisenin faillerini bulmuş, bunların ayni köyden Şule ile Karacaovalı Hüseyin olduğunu tesb't ederek her ikisini de Adliyeve vermiştir. Hırsızların evinde bir İngiliz, bir Alman ve bir Osmanlı mavzerile bir toplu tabanca ve müteaddid cephane ve hırsızlık alât ve edevatı bulunmuştur. Bir sabah gazetesi, Maarif Vekâletinin şehrimizdeki yabancı ve ekalliyet mekteblerini esaslı bir teftişe karar verdiğini ve bu maksadla Vekâlet u mumî müfettişlerinden Halil Vedad ve Kadrinin îstanbula geldiklerini, umumî müfettişlerin her mektebi ayrı ayrı gezerek teftişe başladıklarım yazıyor du. «Bütün Aürupa hayretler içinde kalHalbuki, Maarif Vekâleti umumî müdu fettişleri teftişlerine yeni başlamış de«Hatta Avuslurya sarayı bile bu kan ğillerdir. Teftişler, bu ders yılı başınsefahetini beğenmedi. danberi idari, terbiyevî ve tedrisî veç«Hatta Melternich bile kartsı anlatır heler üzerinde sıkı bir şekilde devam Kontun bari bir sebeb olsun gösterilmiye etmektedir. Evvelâ Türk hususî liselerile ekallirek idam edilmiş olmasma fena halde iuyet liselerinin teftişi yapılmıştır. Ec tuldu. nebi mekteblerin teftişleri de bitiril «Idam hakkındaki boşluhlan bir ta mek üzeredir. kım fena rivayetler doldurdular: KulakBu tetkik ve teftişlerein neticeîeri tan kulağa fısıldamıjordu ki gayet yakı mufassal bir raporla Maarif Vekâletine şıklı olan Batthyani'nin ölmesi lâzım gel bildirilecektir. mişti, çünkü împaratorun annesi Sophie Terbiye Enstitüsü Ev îdaresi nin kadınlk gururunu, bu adam, eline şubesine alınacak talebe geçen bir fırsatta derin bir sureüe kırmışGazi Terbiye Enstitüsünde yeniderı tı.» açılan Ev İdaresi şubesine alınacak taElisabeth bu macerayı biliyor, ve idam edilen Kontun genc oğlunun kinini anlamakta güçlük çekmiyordu. Alevin ışığı genc Kontun güzel profilinde titriyord'i. Elisabeth, adamın tunclaşmış rengine, geniş omuzlarına, ince beline, endammın kusursuz tenasübüne Gece çalgı çalıyormuş! dikkat etti. Bu vücud fazla kusursuzdu tstiklâl caddesinde bir birahanede Rubile! Ve kadın, gözlerini ondan alarak men tebaasından Anastas oğlu Yuvan, geceyarısı çalgı çalarken polisler tara ateşin ışığına baktı. fından yakalanmıştır. (Arkası var) lebenin müsabaka imtihanı neticesi belli olmuştur. Namzedlerden Sadiye, Lâmia, Nusret, Semiha, Nimet, Ruki ye, Melâhat, Feriha ve Feride muvaf fak olmuşlardır. Bu talebe, üç sene tahsilden sonra ev idaresi muallimi olarak diploma alacaklardır. Balıkesir Talebe Kurumu teşkil edildi İstanbulda bulunan Balıkesirli gencler biı arada Bahkesirli gencler tarafmdan «Balıkesir Talebe Kurumu» adile bir cemiyet teşkil edilmiştir. Cemiyet, geçen pazar gü nü, Eminönü Halkevi salonunda ilk toplantısını yapmış ve idare heyetini seçmıştir. Yapılan intihabda idare heyetine seçilen genclerin isimleri ve aldıklan vazifeler şunlardır: 1 inci reis: Sıtkı Yırcalı (Hukuk doktoru), 2 nci reis: Enver Çavuşoğlu (Tıb), Genel Sekreter: Muammer Y&sa (Tıb), Muhasib: Ali Cumalı (Yüksek Mühendis), aza: Kadri Ziya (Edebiyat), Nimet (Kimya), yedek aza: Süleyman (Hukuk) ve Türkân. îçtima nihayetinde idare heyeti birinci reisi Sıtkı Yırcahnm teklifi üzerine, Millî Müdafaa Vekili Kâzım Özalpa, Emekli General Ali Hikmete ve Balı kesirli diğer hemşerilere kongrenin saygılan sunulmu§tuf Muharrem Feyzİ TOGAYj