8 Ikincikânun 1933 CUMHURtYET Japonlar Şimalî Çinde ilerliyor Çin hükumeti 20 milyon dolarlık silâh sipariş etti [Baştarafı 1 inci sahifede] Tokyo 7 (A.A.) Domei ajansına Tientsin'den bildirildiğine göre, dün Tsinan'ın 120 kilometro cenubunda Kufau'yı zapteden Japon kıt'alan, halen Tsinan'ın 30 kilometro cenubunda Tsauhsin'i ele geçirmişlerdir. Bu Japon kıt'alan, cenub istikametinde yürümele rine devam ediyorlar. Cenubî Şantung'daki Japon kıt'alan da, Tsinan Tsingtao demiryolu boyunca ilerlemektedir Motörlü kıt'alar, Çin kıt'alannı geri püskürtmüşler ve Tsing tau'un ik' yi>z elli kilometro garbmda kâin Çentien'i zaptetmişlerdir. Siparişin satın alma parasının iki sülüsü peşinen tediye edilmiştir. Geri kalanı, teslimde verilecektir. İnsanlık borcu «Hisar» kurbanlarınm ailelerine yardım On birinci liste Lira K. 6452 20 Onuncu liste yekunu 50 Kösele fabrikası sahibl Rasim Güral ve kardeşlerl 10 Vezir oğlu Rıza 1 Galatasaray Llsesi talebesinden Necmi Gökçe 43 Yüksek Mühendis mektebi profesör ve talebelerinden 2 nci bir grup 37 10 Giizel San'atlar Akademlsi memur ve muallimleri 13 50 Sebat vapuru zabitan ve mürettebatı 31 75 Şule vapum zabitan ve mürettebatı 32 50 Vatan vapuru zabitan ve mürettebatı 10 Arsen ve şürekâsı 10 Ömer Maliki ve oğullan 10 Artin Kmacıyan evlâdları 10 Avukat Ali Haydar Özkent 10 Hilml Gürkan damad ve ha Müthiş soğuklar ve kar Romanya ile yaptığımız anlaşmanın tipisi devam ediyor Samsun hattmda bir tren kara saplandı, Büyük Menderes nehri taştı, beş kişi boğuldu, Balkan larda da soğuktan 10 kişi dondu IBaştarafı 1 inci sahifede] Çamlıbel arasında büyük bir yarma yı kılmıştır. Ankara postasını kurtarmak için Samsundan giden imdad treni de yolda kalmıştır. Gerek Samsun gerek Sıvastan trenler hareket edememiştir. duna intizar edilen İnönü vapuru hâlâ gelmemiştir. esasları Japonyanın maksadı ne imiş! Tokyo 7 (A.A.) Konoye, Hirota, Sugiyama ve Yomai Çin hükumetinin sulh tasavvurlan hakkında müzakerelerde bulunmuşlardır. Bundan sonra neşredi len bir tebliğde Japonyanın maksadı U zakşarkta sulhu temin etmekten ibaret olduğu hatırlatılmakta, fakat Çinliler hatalarmı düzeltmek istediklerini açıkça göstermedikleri müddetçe Japonlann askerî harekâta devam edecekleri tasrih edilmektedir. Bulgaristanda 6 kişi dondu Sofya 7 (Hususî) Bütün memlekette emsaline pek az tesadüf edilen şiddetli kış hüküm sürmektedir. Bilhassa Bulgaristanm şimal taraflannda şimdiye kadar görülmemiş soğuklar başlamıştır. Balkanlar h ıvalisinde termometre sıfır dan aşağı 32 ye kadar düşmüştür. Alb kişinin soğuktan öldüğü habej verilmektedir. Tuna nehri donmuştur. Hükumet bir felâketin önünü almak ve köylülere yiyecek yetiştirmek için birçok tedbirler alma ğa başlamıştır. Büyük Menderes nehri de taşmağa başladı îzmir 7 (Hususî muhabirimizden) Gediz, Küçükmenderes nehirleri ve Bakırçaym taşması, su altında kalan arazi deki mezruatı hasara uğratmıştır. ManisaMuradiye arasında bir kulübede beş nüfuslu bir ailenin boğulduğu söyleniyor. Bu hususta resmi malumat yoktur. Büyükmenderes de yükselmiş, bazı yerl :rde taşmıştır. Menemen havalisinde Kesik köyünü, Armudalan köyünü ve dört bin dönüm araziyi sular basmıştır. Bakırçaymın istilâ sahası geniştir. Kınık ovası göl halindedir. Küçükmenderes nehrinin mecrasının temizlenmesi ve Cellâd gölünün kurutulması nehrin taşma sından dolayı akamete uğramıştır. Rah manlar köyünde eskiden nehir taşmala nna mâni olmak için kurulan sedler yı kılmış. son sel felâkeri ve bu civardaki ülüm Naime, Subaşı köylerine doğru bir tehlikeyi durdurmuştur. Bu köyler geçen seylâbc' k feci vaziyete düşmüşlerdi. Mahmudlar, Akkoyunlu, Giridli köyleri halkı elbirliğile sol seddi tahkim etmişlerdir. Mahmudlar civannda bir köprü harab olmuş, nehir üzerindeki eski taş köprüyü sular götürmüştür. Akdenizde şiddetli bir fırtına devam etmektedir. Mersinden limanunıza vuru Taarruz plânları hazırlandı Hankov 7 (A.A.) Çin yüksek kumanda heyetinin Şan Kay Şek'in reisliğinde yaptığı toplantılar bugün bitmiştir. Bu toplantılarda ileride yapılacak askerî harekâtın kat'î plânları tesbit olunmuştur. Çin humandanlar derhal vazifeleri başına gitmek üzere buradan aynlmışlardır. Bu plânlara aid malumat elde etmek imkânsızsa da tereşşüh eden bazı haberlere gör. Çin kumandanlan şimdiye ka dzr takib edılen müdafaa sistemi yerine bütün cephelerde taarruza geçmek fikrini müdafaa etmişlerdir. Çin kumandanlanna göre, dağlık ve aralarında biiyiik mesafeler olan ve geri münakalâtı da iyi himaye edilmiyen Japon ordulanna karşı bütün cephelerde ve ayni zamanda taarruz edilmek lâzımdır. Bir Ingiliz çavuşunun başına gelenler Şanghay 7 (A.A.) îngiliz çavuşu Turner, bir Çinliye karşı hoyratça hareket eden bir Japon neferine ihtarda bu lunmuştur. Bir Japon, çavuşun burnuna bir yumruk atarak «sen bize ne karışıyorsun» diye bağırmıştır. O zaman Japon askerleri, Ingiliz müdafaa mıntakasına girerek Turner'i yajcalamışlar ve onu bir müddet sürükledikten sonra yere atarak yumruklamışlardır. Polis müfettişi Wost, müdahale ede rek Turner'in serbest bırakılmasını iste miştir. Japonlar, cevab olarak Wost'u da döğmeğe başlamışlardır. Neticede îngiliz polislerinin her ikisi de serbest bırakılmış lardır. [Baştarafı 1 inci sahifedel ne giderek orada yarım saatten fazla kalmıştır. Müsteşarm Başmüdür Mus tafa Nuriye yeni anlaşmanın hususiyetlerile beraber diğer bazı ithalât ve ihracat işleri üzerinde de malumat verdiği anlaşılmaktadır. Romanyaya ihracat yapan ve itha lâtta bulunan bazı tüccarın müsteşara tahriren müracaatte bulunarak malu mat istemeleri üzerine dün saat 16 da Romanya ticaretile alâkadar olan tüccarlar ve müessesat müdürleri bir toplantıya çağırılmıştır. Müsteşar, Türkofis reis muavini, heyet azalan, Türkofis ve Ticaret Odası erkânile beraber matbuat mümessille rinin de bulunduğu bu toplantıda yeni anlaşmanın mahiyet ve hususiyetleri etrafında uzun izahat vermiştir. Bu iza hattan öğrendiğimize göre, vaziyet şudur: Romanyaya karşı bundan evvel bir milyon 900,000 liraya kadar inen bir ticaret borcumuz vardı. Türkiyenin bütün gayretlere rağmen Romanyaya geçen sene ihrac ettiği mal, altı yüz bin liradan fazla olamamıştı. Romanyanın tesis ettiği para sistemleri ve Türk parasını kuvvetli para addederek yüzde 38 prim ilâvesine tâbi tutuşu ihracatı im < • kânsız bir hale getirmişti. î Polis komiserinin Japon makamlan nezdinde hâdiseyi protesto etmesi bekle Hankow 7 (A.A.) Çin Generali nilmektedir. Hanfuchu'nun kumandasındaki kıt'alar, Ingiliz Başkumandanı Telfers MolKvveitch'in simali garbisinde kâin Tsi lett, Japon ataşemiliteri Harada'yı ziyaret ning'i, şehri her ne pahasına olursa olsun ederek Ingiliz müdafaa mıntakasına vâki müdafaa etmek emrini almış olmalanna tecavüzü şiddetle protesto etmiştir. Ku rağmer terketmişlerdir. mandan bu gibi hâdiselenn pek vahim neBu vak'a, Hankov'da büyük bir infial ticeler verebileceğini ilâve etmiştir. uyandırmıştır. Çinliler ricat ediyorlar Çin tebliği resmisi tngiltere ile Japonya harbederse... Hankau 7 (A.A.) Resmî tebliğ: Dün Hangçov civarında vukua gelen çarpışmalar sonunda şayanı kayıd neticeler elde edilmemiştir. Çin takviye kıt'alan Çientang nehrini geçerek hücum hattına vâsıl olmuşlardır. Dün Vuh ı tayyare karargâhını bom bardıman eden Çiı. tayyareleri, altı dü§man tayyaresiri tahrib etmişlerdir. Çin tayyarelerinin, pazartesi günü, Vuhu civarında, evvelce söylendiği gibi bir değil fakat iki Japon topçekerini ba tırdığı teeyyüd etmiştir. Japonyanın yeni harb bütçesi Iki hafta süren bir sükun devresinden Tokyo 7 (A.A.) Asahi gazetesi, sonra Kiangsu'nun şimalinde muhasamaHarbiye ve Bahriye Nazırlannın, Çin ta tekrar başlanmıştır. Japonlar, Hvei mingvang'a doğru tazyik icra eylemekte harbinin masraflarını karşılamak üzere dört milyar yeni tecavüz edecek olan dir. fevkalâde bir bütçe projesini tevdi ede Çin, büyük mikyasta silâh ceklerinî zannetmektedir. Tokyo 7 (A.A.) lngiltere ile Japonya arasında çıkması muhtmel bir harb hakkında sekiz Japon generali arasında geçende yapılan müzakereleri tefsir eden Hinode mecmuası diyor ki: «Bu generaller, Uzakşarktaki hak ve menfaatlerini müdafaa etmek için akibetini tehlikeye koymak istemiyen îngiltereyi mağlub etmek için sflâha sanlmak Iâ zım gelmediği kanaatindedirler. Japonya için mühim olan nokta, ken disinin mücadeleye hazır bulunduğunu göstermekten ibarettir.» 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 2 2 2 2 2 2 3 2 3 2 1 1 1 1 1 1 1 5 3 2 1 5 2 2 5 1 ı 2 5 2 5 2 5 1 6874 05 leü Artin Sarafyan Mustafa tütüncü Zekâi Ülker M. Taranto Falk Ostar İbrahlm aktar Çizmecizade İsmail Nurl BakkaJbası Maksud Papazyan Tulokyan biraderler Kasabyan biraderler Şerefeddln Alemdar ve K. Mehmed Ali Yasin ve şerlki Hafız Özalp Mığırdıç Aslan Kâmil Özkent Sinan oğlu Silleli Hakkı Mehmed Taşçı G. Türkçüoglu Jlmes Perneyan Nuri Konya Rüştü Ak M. Veiya Hayri Keçeci Barokas Sepon Nihabetyan Kuyumciyan İbrahim Ziya Nesim Pinhas Hasan Nüzhet Leon Mintyan Altayh Salâhaddin David Bivas ve Treves Yako Mizrahl David Aciman Yomtov Atiyaa MOLS ALsang Papazyan blraderler Kaneti biraderler Jozef Esklnazi Davw Fresko ve manaumu Moda salornı Rus deposu Dario Motola David Kalderon mahdumları Kazancıyan ve şürekâsı Hüsameddin Eren Levon Klrkor Yekun Romanyada da 4 kişi dondu Bükreş 7 (Hususî) Günlerdenberi başlıyan soğuklar gittikçe şiddetlenmek tedir. Şimdiye kadar soğuktan dört kişi ölmüştür. Yğin karlardan birçok köy ler mahsur kılmıştır. Dobrica'nın birçok köylerine kurd sürüleri inmiştir. Yananistanda şiddetli soğuklar İtalyan donanması da yeniden takviye ediliyor [Baştaraft 1 inci sahifede] rogramda gösterilen bütün yeni cüzü amların inşasına derhal başlanacaktır.» Almanyada yapılan büyük mikyastaki harb hazırlıkları Londra 7 (A.A.) Reuter ajansının muhabiri bildiriyor: Vazifesini terkederk Almanyadan gelen ve Almanyayı niçin terkettiğini izah eden Amerıka setıri Dodd, demıştır ki: « Din serbestliği yasak olan, ente lektüel teşebbüs ve keşiflere müsaade edilmiyen ve her gün ırk kinleri güdülen geniş bir mıntakada bir Amerika mümessilinin ne işi olabilir?» Dodd, geçen yaz, Nürenberg'de Nazi partisinin kongresine iştirak etmek iste mediği zaman bu hareketinin birçok Alman şahsiyetleri tarafından tasvib edil diğini söylemiş ve büyük mikyasta yapılan harb hazırlıklarının makul neticesi arb olabileceğini kaydetmiştir. Dodd, Almanyanın büyük iş adamlarile sanayi gruplarını beynelmilel teşriki mesainin lüzumunu takdır etmemekle itham etmiştir. sipariş etti Goga hükumetinin yeni bir kararı [Baştarafı 1 inci sahifedel Fransız teşebbüsüne büyük bir ehem miyet atfedilmemekte ve bu teşebbüsün başka meseleler hakkında görüşülürken yapıldığı bildirilmektedir. Şanghay "* (A.A.) Röyter mu habıri bildirivor: Çin mehafilinden öğrenildiğine göre, Çin hükumeti, 10 kânunuevvel tarihinde yabancı memleketler silâh ve mühimmat fabrikatörleri nezdinde, ağır topçu ba taryalan da dahil olmak üzere, 20 mil yon dolarlı1: silâh ve mühimmat siparişi yapmıştır. Sipariş, 10 bin modern tüfeği, mühim miktarda hafi.r ve ağır makinelitüfeği, 100 bin gaz maskesini ve muhtelif bataryalan ihtiva etmektedir. Bu sipariş, bin Hindi Çinî VÎ Yuannan, diğeri, Sovyetler Birliği Sinkianr ve Kansu olmak üzere iki yoldan Çine ithal olunacaktır. Londraya gidecek malî heyet [Bctjtarafı 1 inci sahifede) Geçenlerde şehrimize gelmiş olan Ingiliz Hazine Müsteşarı M. Niyon ve M. Walley ile esasen Ankarada iktısadî bazı temas ve müzakerelerde bulunulmuştu. Ihzarî mahiyette olarak tetkik edilen bu mevzulann Londrada açılacak müzakerelerle neticelendirileceği anlaşılmaktadır. Öğrendiğime göre, mevzulan arasında Türkiyede limanlar inşaahnı birinci safta derpiş eden bu müzakerelerde bu inşaat için bazı kombinezonlar bulunması da vardır. Yeni Ziraat Nazırı VaşingtOT 7 (A.A.) Roosevelt'in mesajı hakkında tefsirlerde bulunan Washington Post gazetesi, Amerikan siyasetinin atisinin tahmin edilemiyeceğini kaydettikten sonra şöyle yazmaktadır: M. Goga, Polonya elçisile gb'rüştü «Amerikanm sulhun idamesi için sarBükreş 7 (A.A.) Başvekil Goga, fedilen gayretlere tedricen iştirak etmesi Polonya orta elçisini bugün kabul ede mümkün olduğu gibi gene kabuğunun rek kendisile uzun bir mülâkatta bulun içine girip saklanması da mümkündür.» muştur. Bununla beraber, bu gazete, şunlan da her şeyin, bu manasız kaza ile, birden bire mahvolmasından korktu. Sonra, Shugers'in gene bir azizlik yapmış olması ihtimalini düşündü. Başım arkaya devirdi, gemide mutad olan o gürültülü ve sarhoş kahkaha ile güldü. Birdenbire, onu birisi yakaladı. «Sus!» diye haykırdı. Doris, yanıbaşında Bryant'ı gördü. Giyinikti, hatta bir cankurtaran kemeri takmış, şi" şirilmiş gibi gülünc bir şekle girmişti. Gülecek birşey yok, diyordu, hep beraber batıyoruz. Tuhaflık bunun neresinde? F. O. nun sarhoşluğu geçmişti. Belki de korkudandı. Doris dikkatle ona bakıyordu. Birdenbire, kendisinin, hafif bir rob giymiş olduğunu farketti. F. O. bir lâhza sonra: Yazık, dedi, seni tanıdığım zaman harikulâde güzeldin. Sen de hapı yut muşsun, yazık! Böyle söyledikten sonra döndü ve ciddî adımlarla yürüdü gitti. Sarhoşluğu geçmişti, cankurtaran kemerinin içinde kaskatı duruyordu. Doris onu gözlerile takib ederken, kalbini, buzdan bir halka" nın kuşattığını hissetti. F. O. nun sözle rinde bir mersiyenin kat'î manası sezili yordu. Makineler, tekrar muntazam îşlemeğe başladı ve gemideki telâş, alkol içinde nihayet buldu. Ertesi gün, gemideki ufak "ckathğı tamir için bir adaya yanaştılar. Karaya çıkabileceklerinden dolayı herkes memnundu. Uyku hepsme az gelmişti. Hâlâ kendine gelemiyenler vardı. Ufak bir liman, gümüşü bir buhar içinde uzanıp gidiyor, yerlilerin sahilde serili balık sepetleri görülüyordu. Denizde, balığa çıkmış, iki üç tane kayık vardı. Bunlar " dan, birkaç haşannın idare ettiği bir kayık, köpüklü dalgalar üstünde sekerek gemiye doğru geliyordu. Duru bir ırmağın limana aktığı noktada, suyun içinde ayakta durup çamaşır yıkayan birkaç kadm, yerlerinden kalktılar. Ellerini gözlerine siper ederek, Swane yolcularını karaya getiren patırdılı motörün yaklaşmasını seyrediyorlardı. Bükreş 7 (A.A.) Rador ajansı bil diriyor: Vaida'nın riyasetindeki Rumen cep hesi liderlerLnden loanitzeseo, Ziraat nazırlığına tayin olunmuş ve Kral hu zurunda yemin ederek vazifesine baş lamıştır. Amerika sulh teşebbüslerine iştirak edecek mi? Atina 7 (Hususî) Her tarafta kış Romanya ile yapılan müzakereler so* fazlalaşmışhr. Selânik, Serez ve Drama nunda yapılan anlaşmalar şu mahiyet * havalisinde müthiş soğuklar hüküm sür tedir: 1 Ticaret anlaşması, mekte, mütemadiyen kar yağmaktadır. 2 Tediye anlaşması, Şiddetli kış hasebile her tarafta münaka3 Mahrem protokollar. lât zorluğu başgöstermeğe başlamıştır. Bu anlaşmalarla evvelemirde RomanStftrın altında 32 derece soğuk yaya olan borcumuz «B> hesabı namı Varşova 7 (A.A.) Bütün Polonyada müthiş soğuklar devam etmektedir. altında bir hesaba alınmış ve klering yolile ödenmesi temin olunmuştur. AnCenubî Polonyadr dağlık arazide dün, aşmanm en büyük hususiyeti, ihrac esıfmn altında 32 derece soğuk kaydolundebileceğimiz malların Romanyaya itmuştur. halinin temin edilmiş olmasıdır. Bil mukabele ayni hak, Rumen mallarına da verilmiştir. ilâve eylemektedir: Şimdiye kadar meveud olan hususî «Diktatörlükler, Amerikanm inzivada müsaadeye tâbi bankaların tavassutu kalacağmdan emin bulundukları müddet ortadan kaldırılmış ve bütün tediyat çe çok daha müsaid bir vaziyetteydiler.» merkez bankalarına hasredilmiştir. Haıvai adalartntn müdafaası için Romanya ile aramızdaki kur farkı San Diego «Kaliforniya» 7 ( A . A . ) meselesi de tamamen halledilmiş ve 82 ley bir Türk lirası olarak tesbit olun Hawai adalannın müdafaasmı takviye muştur. etmek üzere 1938 senesinde 42 bombarRomanyaya yapılacak Ihracatta en dnnan ve keşif tayyaresi bu adalara gi miJVıim mevkii pamuk ve pirinc alacakdeceklerdır. 16 tayyare ve 100 kişilik ır. Pamuk satışımızda fiat Rumen pamürettebattan ibaret ilk grup, 19 sonkâ rasmın pamuk alabildiği memleketle • nunda buradan hareket edecektir. rin parasma nazaran maliyeti nazan iti12 tayyareden mürekkeb olacak olan bara almarak yapılacaktır. îlk parti olaikinci grup da temmuz sonunda veya a rak hükumetimiz Romanyaya pamuü ğustos başlangıcında gidecektir. satışı yapacaktır. Romanyaya pamuk, 12 tayyaeden mürekkeb son grup îse pirinç, balık, taze çiçek, susam ihrac etmek imkânlan da elde edilmiştir. Kosonteşrinde gidecektir. mür ithalâtı da serbest bırakılmıştır. Romanyaya yapılacak ihracatın saf ha safha yükselmesi ve bu sene iki milBu gece şehrimizin muhtelif setmetle yon ve gelecek sene dört milyon liralık rindeki nöbetçl eczaneler şunlardır: bir ihracat yapılması imkânı meveud İstanbul ciheti: Şehzadebasında (Hamdl), Fenerde (VI görülmektedir. Eski ticarî alacaklan bankalar istiyetali), Karagümrükte (Fuad), Şehremininde (Hamdl), Aksarayda (Sanm), Samatyada cek ve alacaktır. Komisyonlar klering (Teofilos), Bakırköyde (Merkez), Eyübde yolile ödenecektir. Nakliye ücretleri iki (Hikmet Atlamaz). memleketçe de dövizle ödenecektir. Beyoğlu clhetl: Faik Kurdoğlu yarm akşam AnkaraPangaltı Halâskârgazi caddesinde (Narya hareket edecektir. glleciyan), Taksim İstiklâl caddesinde (Llmonciyan), İstiklâl caddesinde (Della Suda), Tepebaşı Asmalunescidde (Klnyoli), ŞEHZADEBAŞI Galata Karaköyde (Hüseyin Hüsnü), KaTURAN TİYATROSU sımpaşada (Vasıf), Halıcıoğlunda (Bar bud), Beşiktaşta (Vidin), Ortaköy, Ama Bu gece saat 20,3a da vudköyde (Kostantin Miltiyadi), Bebekte San'atkâr Naşid ve (Merkez), Rumelihisar, Emirgân eczanele arkadaşları, okuyucu rl. küçük Semiha ve MiKadıköyünde eski tskelede (Sadık), Yelşel varyetesi değirmeninde (Üçler), Üsküdarda (İmraÇamlıbel kahramanı, şarkılı hor), Beykoz Paşabahçe, Anadolubisar eckomedi 4 perde zaneleri. NÖBETÇİ ECZANELER Vicki BAUM Yazan: Hamdi VAROĞLU Çevlren: .68Adler'in şakirdleri bu gibi adamlara, Bir gün Paskal'a: ahlâkan tamamile bitmiş nazarile ba Bu Svvance denilen gemi nedir bilikarlar. yor musunuz? demişti. Sabih bir umum Doris: hane. Bir umumhaneyi ben ancak böyle tasavvur edebiliyorum. Ya... Öylemi? Bu, aylarca devam etti. Nekadar? Dedi. Paskal'ın tezadlı hallerine ba zan akıl erdiremediği oluyordu. Fakat, Doris bunu hatırlıyamıyordu. Kanadlı bu baştan çıkmış geminin eğlence ve zil bahklar, gruplar, meçhul limanlar, me~ !et dolu muhitinde, az çok insanca müna" dar limanları gördü; fakat hiçbirinin far" :ebeti olan, ikisinden başka kimse yoktu. kına varmadı. Bazan, bu hedefsiz seya Doris, kendisinden beklenen her şeyi ya hatin hiç nihayet bulmıyacağı, medar sepıyordu. Tıpkı Micky ile Ducky gibi dav ması altında, hep sarhoşluk, hep mezellet ranıyor, içiyor, gülüyor, dans ediyor, öte" içinde, mütemadiyen dolaşılacağı hissi kilerle beraber çığhk atıyordu Bir akşam ne kapılıyordu. Sahneye bir daha kat'iyMatmazel Pompon'dan bir parça söyle yen avdet edemiyecek, mavi projektörün dı ve bu öyle hoşa gitti ki, ondan sdnra, karşısında duramıyacak, bir daha asla şarkı söyüyemiyecek ve Bazil'i, bir daha her akşam söylemeğe mecbur oldu. Shugers, bu parçaya yeni mısralar, asla göremiyecekmiş gibi geliyordu. vezni bozuk, kötü bir ıki nakarat ilâve Bir gece, Tahiti'den hareket ettikten etti. Ikına sıkına yazdığı bu bozuk düzen sonra, makinelerin seyri birdenbire değiş " sözlerle iftihar edişi görülecek şeydi. Işü ti. Bu tebeddülün henüz farkına varacak nuş âleminden sonra, Doris, sarhoş olan halde olanlar, korkuya kapılıp güverteye Shugers'i yatağına kadar götürüyor, ba" koşuştular. Doris, kalbinin çarpmağa başşına soği'k koTiprec!er koyuyordu. 'nd'Sını dıvdu. Geminin batmasından ve O esnada lâfa kanşan Shugers: îkinizin de söylediğinizi anlıyamı yorum, dedi. O, içinde yaşadığı hayatm mutlak ya" vanlığı haricine çıkan her sözü şüphe ile karşılardı. Motör, limana kadar, homurtularla ilerledi, sonra, iskelenin kazıkları. arasına sessizce sokuldu. Shugers, Doris'i, hoyrat ellerile kavradı ve yan çekerek yan taşıyarak rıhtımın çakıllan üzerine b:raktı. Hepsi, bacaklannda garib bir hal hissediyordu; zemin, ayaklarının altında sallanıyordu. Saçlan taraz taraz, gömleğinin altından kuvvetli bazulan farkediIen, geveze bir melez delikanlı önlerine düştü; otele gittiler. Taraçada, beyaz esPascal, mercan kayalıklannı, palmiye vablı birkaç kişi oturmuş, bambo koltuk" leri, kızıl kumun üstünde yükselen koyu larda, uyuklar vaziyette sallanıyorlardı. renkli kulübeleri göstererek: Gümüşü renkli buhara, gökyüzündeki Gauguin ... kalın bulutlara rağmen, burası sıcaktı. Doris: Dedi. Gauguin'in tablolarını Bazil'den Bu adanın ismi nedir? öğrenen Doris: diye sordu. Pascal: Şimdi artık yok, diye cevab verdi. Ada, şimdi tam bir cennet değildi. Fa Patikala. kat ne de olsa gene bir cennet sayılırdı. Cevabını verdi. Otele girdiler, bira içBir liman zabıtası, bir otel, dağın yama" tiler. Biradan sonra, başı hiç döndürmi cmda beyazlara mahsus evler ve bir pro yen, yalnız, bacaklara kesiklik veren, gatestan heyeti vardı. Fakat hava, renk ve rib taamlı bir içki dahi içtiler. Biraz sonsükunet, cennete yakışır hali muhafaza ra, bütün kafile, avare ve şaşkın bir sürü ediyordu. Doris, hayran, gülümsemeğe haline gelmişti. başladı. Adayı, Bazil hürriyetine kavu Geceyi karada geçirmek karan verilşar kavuşmaz, onunla birlikte gelip yer di. Otelin, birkaç taneden ibaret olan le<=meyi tahayyül ettiği adayı tanımıştı. odalarına yerleştiler. Her pencereden, müthiş bir paürdı işitiliyordu. Doris, bu gürültüyü işittikçe, yerlilere karşı, kasa bayı kuşatan pınltılı palmiyelere karşı hicab duyuyordu. Limanm çok ince ve çok kıymetli bir dokumıya benziyen sü kutunu yırttıklan kanaatinde idi. Çıplak ayaklı erkek çocuklann dağıt" tıkları akşam yemeği bayat kokuyordu ve ağız yakacak derecede baharlıydı. Shugers, kendine kafile reisi süsü verdi. Misyonerle konuşmuştu; şimdi, ondan öğrendiği yeni malumatı satıyordu. Ada, T a hiti'ye iki günlük mesafedeymiş, diyordu. Ahalisi on sekiz beyazdan ve takriben dört bin yerliden mürekkebmiş. Yerliler, uykuda, balıkta veya dansta olmadıklan zaman, Hindistan cevizüıden kopra yağı yaparlarmış. Haftada bir defa, Tahitiden bir vapur gelirmiş; bir de, ufak bir vapur, arasıra uğrar, tuz ve petrol getirir, kurutulan koprayı alır götürürmüş. Doris, bu malumatı, zihninde iyice hıfzetti ve Shugers'in elinden bir an kurtulunca kendini taraçaya attı. Ay henüz pınldamağa başlamamıştı, fakat hava, seyyar bir ışıkla doluydu. Köyden bir şarkı sesi geliyör ve bu ses, Doris'e, dünyanın öbür ucundf kalmış olduğu hissini veriyordu. Merdiven basamaklarmdan aşağı indiği vakit, kendini sahnede zannetti. Palmiyeler, siyah kolisleri andınyordu. tArkası vari