CUMHURİYET 8 Ödncikânun 1938 KüçUk hikâye Hodbin Dev Oscar Wilde'dan cıvıldaşıyorlar, çiçekler otlar arasmdan başlarını çıkanp bakıyor ve gülüyorlardı. Manzara çok güzeldi, fakat Kış bir köşeye çekilmiş hâlâ yaşıyordu. Bu köşe bahçenin en metruk yeri idi, ve orada küçük bir çocuk vardı. O kadar küçüktü ki, a ğaçların dallarına yetişemiyor ve acı göz yaşları dökerek ötede beride dolaşıyordu. Zavallı ağaç hâlâ kar ve kırağı ile örtülü idi, etrafında Şimal Rüzgân ıslık çalıyor ve homurdanıyordu. Ağaç: «Tırman sırtıma, küçük çocuk!» diyor ve dallarını iyice eğiyordu, fakat çocuk çok küçüktü. Dışarı bakarken, Devin kalbi teessür" le doldu. «Meğer nekadar hodbinmişim! dedi, niçin buraya îlkbahann gelmek istemediğini şimdi anlıyorum. Bu zavallı küçük çocuğu ağacm en yüksek tepesine oturtacağım ve bu duvan yıktıracağım, bahçem bundan sonra çocuklann teneffüs bahçeleri olacak.» Yaptıklanna sahiden çok kızmıştı. Gürültü etmeden merdivenlerden indi, yavaşça kapıyı açtı, bahçeye girdi. Fakat, çocuklar onu görünce kaçıştılar ve bahçe* de yeniden kış oldu. Yalnız, küçük çocuk kaçmadı, gözleri o kadar yaşla dolu idi ki, Devin geldiğini bile görmedi. Dev yavaşça ona yaklaştı, usulca eline aldı ve ağacm üstüne oturttu. Birden ağaç çiçeklerle bezendi, kuşlar b'tmek için dallara kondular, küçük çocuk kollarmı uzattı, De" vin boynuna doladı ve onu öptü. Diğer çocuklar Devin hiç de haşin olmadığını görünce, koşarak geldiler. llkbahar da onlarla beraberdi. Dev: «Çocuklar, bu bahçe artık sizin!» dedi. Büyük bir balta aldı ve duvan yıktı. Öğleyin, pazara giden insanlar, şimdiye kadar görmedik leri bir güzellikte olan bahçede, Devin çocuklarla oyun oynadığmı gördüler Çocuklar bütün gün oynadılar ve akşamüstü Deve «Allaha ısmarladık!» dediler. O d a : Küçük arkadaşmız nerede? diye sordu, hani ağacm üstüne oturttuğum ço" cuk! Dev, bu çocuğu hepsinden fazla sevî yordu, çünkü o kendisini öpmüştü. Çocuklar: Bilmiyoruz, gitti! dediler. Dev: Ona yarın gelmesî için söyleyin! dedi. Fakat, çocuklar, nerede oturduğunu bilmediklerini, son günden sonra onu hiç essir oldu. Hergün öğleden sonra, mektebden çıkmca, çocuklar Devle oynamağa geldi ler. Fakat, Devin sevdiği küçük çocuk hiç görünmedi. Dev bütün çocuklara karşı çok iyiydi, fakat ilk küçük dostunu görmeği çok istiyor, sık sık onun lâfmı ediyor, «o kadar göreceğim geldi ki...» diyordu. İFREDERİC MARCH MİRİAM IHOPKİNS'irt iki sene evvel çevirdiği İKİ YÜZLÜ ADAM filmini kim tanımaz. Şimdi ondan daha güzel, daha kudretli bir temsil: RADYO ANKARA: 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 13,50 plâk: Türk musikisi ve halk şarkıları 14,15 datıilî ve haricî haberler 15,30 dan itibaren Gene kız, birden elbiselerini yırtmağa ve «Can Müzik Oğretmen mektebinden naklen. Cumhur Başkanlığı filârmonik orkestra heyetinin konseri. Şef. Praetorrius 13,30 kurtaran yok mu?» diye bağırmıya başlamaz mı? plâk neşriyatı 18,35 çocuklara karagoz: (Kuçük Ali) 19,10 Türk musikisi ve halk Holivuddan yazılıyor: şarkıları. (Hikmet Rıza Sesgor ve arkadaşBurası muhakkak ki sinema payitahtı ları) 19,35 saat ayan ve arabca neşriyatve san'at diyan olduğu kadar bir aşk ve 19,50 Türk musikisi ve halk şarküan. (Servet Adnan ve arkadaşları) 20,15 hukukî izdivac memleketi de sayılabilir. Hergün konuşma: Hukuk ilnıini yayma kurumu tagene, ihtiyar çiftler arasında cereyan erafından 20,30 Türk musikisi ve halk den hâdiseler bunu gösteriyor. Fakat dişarkılan. (Salâhaddin ve arkadaşları)21,00 ajans haberleri 21,15 stüdyo salon orkesğer taraftan da dünyamn dört köşesinden trası 21,55 yarınki program ve Lstiklâl gelmiş güzeller kolleksiyonuna sahib ol marşı. masına rağmen Holivud'da kadınlardan ISTANBUL: kaçan, onlarla düşüp kalkmaktan ihtiraz 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havaedenler de vardır. Bunlardan biri de dis 13,05 plâkla Türk musikisi 13,30 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 SON 18,30 George Raft'dır. Uzun zaman bunu esplâkla dans musikisi 19,00 Safiye: Piyararlı bir vaziyet zanneden Amerikalı gano ve keman refakatile 19,30 konferans: zetecilerden biri nihayet artisti bu husus" Selim Sırrı Tarcan (İki malul) 19,55 borsa haberleri 20,00 Sadi ve arkadaşları tata sorguya çekmiş, ekseri filimlerde hain, rafından Türk musikisi ve halk şarkıları George Raft filimlerinden birinde bazan da fedakâr tipleri temsil eden san20,30 hava raporu 20,35 Omer Rıza taraOlympe Brodna ile birlikte atkâr hattı hareketini şu suretle izah etfından arabca söylev 20,45 Semahat üzmiştir: mafih, nazik, güzel bir kadın olduğu için denses ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkılaıı, (saat ayan) 21,15 Kendisini sevdirerek veya karşısnr bu kusurunu affediyorsunuz. Derken, si ORKESTRA 22,15 ajans haberleri 22,30 daki erkeği evlenmeğe mecbur ederek ze bir mantoya veya bir saate ihtiyacı ol plâkla sololar, opera ve operet parçaları şantajcılık eden kadınlar her yerde eksik duğunu ileri sürüyor.. Ne münasebet, da" 22,50 son haberler ve ertesi günün programı 23,00 SON. değildir amma, burada adeta kongre ak ha yeni tanıdığınız bir kadına bunlan alVİYANA: detmişler gibi toplanmışlar.. Birkaç ay mak.. Biraz sert davrandınız mı, yayga 18,05 gramofon, halk şarkıları, ev musievvel bütün ömrümde yüzünü bile gör ~ rayı basıp sizi rezil edeceğini söylüyor.. kisi ve saire 20,15 ASKERÎ BANDO 21 filimlere dair, kıraat 21,40 ŞAN VE MU mediğün bir kıza bu yüzden 2 bin dolar Tabiî parayı veriyorsunuz.. SIKİ: Muhtelif milletlerin şarkıları 22,50 tazminat verdim. Bakın vak'a nasıl cereMaamafih bu çeşid şantajlann en sun VTYOLONSEL KONSERİ: Bach ve sair besyan etti. Filimlerimden birini henüz bitir turlusuna bir turneye çıktığımız zaman tekârların eserleri 23,15 haberler ve sa miştim. Bazı hususî sebeblerden dolayı rasgeldim. Sahneden dönüyordum. Perde ire 23,25 DANS MUSİKİSİ. PEŞTE: direktörlerden birile aramda ihtilâf çıktı. arasında elbisemi değiştirecektim. Elinde 18,35 ÇİNGENE ORKESTRASI 19,25 Mahkemeye gitmiş olsaydım, muhakkak kâğıd kalem bir kadın koridorda yolumu konferans 19,55 CAZBAND TAKIMI hak kazanacaktım. Fakat iyi kötü ismimin kesti. Gazeteci zannettim. Birkaç dakika 20,45 röportaj, haberler 23,15 ORKESetrafında dedikodu olmasmı istemediğim beklemesini, giyindikten sonra kendisini TRA KONSERİ 24,50 ÇİNGENE ORKESiçin böyle bir teşebbüse girişmedim. Işte kabul edeceğimi söyledim. Bir de baktım TRASI 1,10 haberler. BÜKREŞ: bu aralık o kadın meydana çıktı. Kendi kabinemin kapısını açarak içeri girdi. 18,05 gramofon, konferans 19,20 OR sine izdivac vadetmiş olduğumdan dolayı Adeta çıplak denecek vaziyette idim. KESTRA KONSERİ 20,15 konferans 20,30 PIYANO KONSERİ 22,35 haberler, hava, aleyhime dava açacağını bildirdi. Emin Hemen üstüme robdö|ambnmı aldım. spor ve saire 22,50 KONSER 23,50 ha olun o kızla sıkı fıkı değil üstünkörü bile Gene kız birden elbiselerini yırtmağa ve berler. bir münasebetim yoktu. Lâkin, hakkımı VARŞOVA: bağırmağa başlamaz mı? kucaklayınca almak için adalet kapısına müracaatten 18,55 karışık yayın 21,05 ORKESTRA güç halle dışan attım. O gündenberi ka KONSERİ: Tocelli, Rlmski Korsakof ve saçekindiğim halde böyle bir rezaletle şereir bestekârların eserleri 23,05 DANS MU > fimi kirletmek istemezdim. Benden taleb pımı kilidlemedikten sonra soyunamıyo " SİKİSİ 23,55 havadis, hava 24,05 dans rum. Anladınız mı bay gazeteci, kadın plâklaru ettiği parayı vermeğe mecbur oldum. lardan niçin kaçıyorum? PARİS [P.T.TJ: Alın size bir başka macera daha.. Far" 18,20 PİYANO KONSERİ 18,35 ŞARKIzedin ki meşhur bir aktörsünüz. Bir gün LAR, SAKSOFON KONSERİ 19,05 OR KESTRA KONSERİ 20,55 gramofori, ha azıcık istirahat etmek üzere apartımanı 22,05 nızda otururken tak tak kapı «komşu TAT Uzakşarktaki harb esnasında Ame berlerMUSIKI karışık yayın 22,35 SENFONİK fŞANLA BİRLİKTE) 23,15 yuz!» diyerekten terbiyeli, iyi giyinmiş bir rika sahil muhafızı gemilerinden Panay'ı plyes 23,55 orkestra ve piyes 24,35 ha ana kız içeri giriyor. Gene kız sinema de Japonların bombardıman edişi filim ope berler, hava 24,50 gramofon 1,05 DANS lisidir. Şimdilik. figüran olarak bu mes ratörü Norman Allen tarafından 1500 MTJSİKİSL lege ıntısab edıyor. 1 abıî birden muva" metroluk bir kordelâ olarak filme alm, VEFAT fakat cevabı veremiyorsunuz, çünkü böymış ve bu kordelâ 300 bin dolara sigorVeronik Sinanyan le işleri hal sizin elinizde değildir. Lâkin ta edilerek Çin ile Kaliforniya arasında Bay ve Bayan Antuan Sinanyan ve ziyaretleri sıklaştınyorlar, bakıyorsunuz işliyen büyük tayyarelerden birile Ala mahdumu (Paris), Bay Jorj Sinanyan ki, tacizkâr olmakla beraber nazik şey meda'ya getirilmiş, oradan da mühim bir (Havana Kuba), dul Bayan J. Sinanyan ler.. Birkaç defa öteye beriye davet edizabıta kuvvetinin muhafazası altmda ve çocuklan (Kayre), Bay ve Bayan yorsunuz.. Onlarla birlikte bazı eğlence Nevyork'a naklolunmuştur. Sigorta üc Nihad Garibyan, Bayan Garibyan, yerlerinde görünüyorsunuz.. iki üç hafta retinin yüksekliğile alman inzibatî tedabir Bay ve Bayan Salcıyan, aileleri ve ortadan kayboluyorlar. Merak etmenize sair akraba ve taallukatı, birader, amca hacet kalmıyor.. Mahkemeden celb alı Amerika hükumetinin bu filme çok büyük ve akrabalan, yorsunuz. İzdivac vadedip sözünde dur " bir ehemmiyet verdiğini göstermektedir. Artin Sinanyan'm İt Fransız muharrirlerinden Joseph vefat ettiği haberini vermekle müteelmamak cürmile maznunsunuz!. Tabiî rezalet çıkmamasını istediğiniz için taleb et Kessel kendi romanından iktibas edilmiş lim olduklannı ve cenaze merasiminin olan «Dörtbaşı mamur» filmindeki roller 9 ikincikânun pazar günü saat 14,30 da tikleri parayı veriyorsunuz!. Taksim Osgeperan Ermeni katolik kiliBu da, diğer bir usul.. Evinize bir gün den birini bizzat oynıyacaktır. "İt Pariste, müzikhol artistlerinin ha sesinde icra edileceğini bildirirler. bir gene kadın telefon ediyor.. Tanıdığr İstanbul, 8 ikincikânun 1938 nız değil.. Fakat başka bir tanıdığınızm yatını tasvir eden bir filim yapılacaktır. îşbu ilânm davetiye makamında te Kordelânın adı «Alicenab serseriler» dir. ısrarı üzerine sizi aramış.. Tabiî merak lâkki edilmesi rica olunur. ediyorsunuz.. Ne biçim kadmdır, diye Senaryoyu Maurice Serein hazırlamak cFunus> cenaze levazımatı şirketi görmek istiyorsunuz.. Bir yere çağınyor tadır. sunuz.. Oraya gitmeğe bile zaman kal " "^ Fransızlann meşhur bir piyesi olan ÖLÜM mıyor, hemen evinize düşüyor.. Anlaşılı «Reisin zevcesi» ismindeki eser filme çeYol ve Yapı Limited şirketi, Kendir yor ki ya köşedeki bakkaldan, yahud da kilecektir. Başrolleri Elvire Popesko ve ve Keten Sanayii Türk Anonim şirketi kapıcmın odasmdan telefon etmiştir. Maa Andre Lafaur oynıyacaklardır. müessis ve müdürlerinden ve maruf tüccar ve müteahhidlerden Bay Meh med Muradoğlunun eşi Bayan Hatice Muradoğlu müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak vefat etmiştir. Bugün Bu akşamdan itibaren yalnız bir hafta (cumartesi) günü saat 11 de Şişlide ÖBüyük Türk san'atkân merbey apartımanından cenazesi kal dırılarak Teşvikiye camiinde namazı kılmdıktan sonra aile kabristanına defnoProfesor lunacaktır. Çocuklar, her gün öğleden sonra, mek tebden dönerlerken, Devin bahçesinde oynamağa giderlerdi. Bu büyük ve gözler kamaştıran, yemyeşil bir bahçe idi. Oted< beride, otlar arasmdan yıldızlara benzi • yen çiçekler yükselirdi. Bunlardan acaib isimli bir tanesinin tüveycleri, ilkbaharda pembeden inci beyazlığına kadar bütün renklere, sonbaharda da meyvalan başka bir güzelliğe bürünürdü. Ağaclara kon muş olan kuşlar o kadar güzel öterlerdi ki çocuklar, onlan dinlemek için, oyunlarını bırakırlar, sonra da: «Burada Tie kadar mes'uduz!» diye bağnşırlardı. Bir gün Dev geldi. Dostu Carnouttille prensini ziyarete gitmişti, ve orada yedi sene kalmıştı. Yedi sene sonunda, söyli yeceklerinin hepsini söylemiş, ve nihayet şatosuna dönmeğe karar vermişti. Gel . diği zaman, çocukların bahçede oynadık lannı görmüştü. Haşin bir sesle: Ne işiniz var, burada?! diye ba • ğırdı. Çocuklar da kaçıştılar. Dev: Benim bahçem bana aid! dedi herkes bunu böyle bilmeli, burada ken • dimden başka kimsenin oynamasına mü' saade etmem. Bahçenin etrafına çok yüksek bir duvar çektirdi, ve: «Girmek memnudur. Giren cezasmı çeker!» levhasını astırdı. Zavallı çocuklann başka oynıyacak yerleri yoktu. Yol üstünde oynamağa kalkıştılar, halbuki yol çok tozlu ve çakıllı idi, hoşlarına gitmedi. Derslerini bitirdikten sonra, duvar civanna gelirler ve içerideki güzel bahçeden bahsederlerdi. Ken di kendilerine: «Orada nekadar mes'ud duk!» derlerdi. Nihayet, llkbahar geldi, her yer, kırlar îcüçük çiçeklerle, küçük kuşlarla dolmuştu. Yalnız hodbin Devin bahçesinde Kış hüküm sürüyordu. Kuşlar orada ötmeği akıllanna bile getirmiyorlardı. Çünkü orada çocuklar yoktu, ağaçlar çiçek açmağı düjünmüyorlardı. Günün birinde, güzel bir çıçek otlar arasmdan başını çıkardı, levha" yı görünce, çocuklar hesabına o kadar müteessir oldu ki, tekrar başını toprağa soktu, ve uyumağa kcyuldu. Bu halden yalnız Karla Don memnundu. «İlkbahar bahçeyi unuttu! diye bağnşıyorlardı, öyle ki, bütün sene burada yaşıyacağlz» Kar otları beyaz mantosile örttü, Don da Şımal Küzgârını beraber oturmaK için yanlarına çağırdılar, o da geldi. Kalın kürklerini giymişti, bütün gün bahçed homurdanıyor ve ocaklan altüst ediyor du. «Ne güzel yer! dedi, Kırağıyı davet etmemiz lâzım!». Kırağı da geldi. Her gün, üç saat, şatonun üstüne, kiremidlerin çoğunu çatlatacak kadar şiddetle düşü " yor, sonra da bütün süratile bahçeyi do laşıyordu. Kurşuni renk bir elbisesi vardı, nefesi buz gibi soğuktu. Hodbin Dev: Baş rollerde: Palph Bellamy Marian Marsh iKi CANLİ ADAM jeorge Rait niçin kadınlardan kacıyor • Ç Bu akşamki program J yapılan ve belki ehemmiyet verilmez bir hatanın bütün ömür ve muhit üzerinde yaptığı elim tesiri gösterir canlı bir eser. MİSLİNE RASLANMAMIŞ MUVAFFAKİYETLERLE ALKAZAR sinemasında devam ediyor. Nazarı dikkate: Bu filmi tekmil Üniversitelilerin görmesi için bugün 1 matinesi her yer 25 kuruştur. SON GÜNLER PUÇÎNİNİN ŞEDÖVRÜ LA BOHEM WİLLİAM POWEL MYRNA LOY 937938 in enfes vodvili Kocamın jşi çok ALEMDAR'da BUGÜN seanslar: 2: KOCAM, 4 : BOHEM. 6: KOCAM. 8 : , BOHEM. 9,30 : KOCAM MARTHA EGGERTH JEAN KİEPURA Yüzbinlerce insanm vecitle gördüğü bu eseri bir de sen seyret Ayrıca: T s BETHOVEN Harry Baur A N Bekâr Evliler i N E M A S I EKLER JURNAL Hergün ilk seansta Sinemasında Nefis ve şahane bir film sizi bekliyor Bir iki satırla ... MELEK MARLENE rr DJLTR/CU Seneler geçti, Dev çok ihtiyarladı, çok zayıfladı. Artık oyun oynıyamıyordu. Öyle ki, büyük bir koltuğa oturuyor, ço Niçin llkbahar gelmekte bu kadar cuklann oyunlarını seyrediyor, bahçesine gecikti, anlıyamıyorum! diyordu. Pen hayran oluyordu. «Çok güzel çiçeklerim cere yanmda oturup soğuk ve beyaz bah var, diyordu, lâkin çocuklar çiçeklerin en çesine bakarken: güzelleri..» Ümid ederim kî hava değişîr! diye Bir kış sabahı, giyinirken pencereden mırıldanıyordu. dışan bakıyordu. Artık kışa hiddetlenmiFakat, ne llkbahar, ne de Yaz hiç, hiç yordu, biliyordu ki, llkbahar uykudadır, gelmiyorlardı. Sonbahar bütün bahçelere çiçekler de dinlenmektedir. altın meyvalar veriyor, fakat bunlann hiç Birden, şaşkın şaşkın, gözlerini uğuşbırini Devm bahçesine vermiyordu. «O, turdu, birşeye dikkatle baktı. Bahçenin çok hodbin!» diyordu. Öyle ki, bahçede en tenha bir köşesinde, göz alıcı beyaz daima Kış hüküm sürüyor, ve Şimal Rüz çiçeklerle bezenmiş bir ağac görmüştü. gân, Kırağı, Don ve Kar ağaçlar ara " Dallan yaldızlıydı, dallardan gümüş sında dans ediyorlardı. renkli meyvalar sarkıyordu, altmda da Bir sabah, Dev yatağmda uyandığı bir zamanlar sevdiği küçük çocuk duruzaman kulağına çok tatlı bir musiki nağ yordu. mesi geldi. Bu ses kulağmda öyle hoş bir Dev sevincle koşarak merdivenleri intesir bıraktı ki, saray musikişinaslarının di, ve bahçeye girdi. Gene koşarak çocucivardan geçmekte olduklannı düşündü. ğun yanına geldi. îyice yaklaşmca hidSahiden, bu, pencere kenarında öten bir detten yüzü kızardı ve: kuşcağızdan başka birşey değildi. Hal Seni yaralamağa kimin eli vardı? buki, Dev, epeydenberi bahçesinde hiç dedi. Sahiden, çocuğun avuçlarında iki bir kuş ötüşü işitmediği için, bu ses ona çivi, küçük ayaklannda da gene iki çivi dünyanın en güzel musikisi tesirini yap yarası vardı. Dev: «Seni yaralamağa kimıştı. O zaman, Kırağı dansını bıraktı, min eli vardı! Söyle bana, büyük kılıcıartık Şimal Rüzgârı homurdanmıyordu, mı alayım, onu öldüreyim!» diye haykıraçık. pencereden Deve kadar tatlı bir ko dı. ku yükseldi. Dev: «Sanıyorum ki, nihayet Çocuk: «Hayır! diye cevab verdi, İlkbahar geldi!» dedi, yatağmdan fırla" bunlar Aşk yarası!.. dı, dışarı baktı. Bir de ne görsün? Dev: «Sen kimsin?» dedi, ve Dev gaManzaraların en harikulâdesile karşı rib bir ürperme hissetti, küçük çocuğun ölaştı. Çocuklar duvarda açılan küçük bir nünde dizcöktü. Cocuk Deve güldü, ve: delikten bahçeye girmeğe muvaffak ol «Bir gün bahçende oynamama müsaade muşlar, ağaçların dallarına oturmuşlar ettin! dedi, bugün, sen de, Cennetten dı. Görebildiği ağaçlann hepsinde küçük farksız olan bahceme geleceksin!» birer çocuk vardı. Ağaçlar çocukların Ve J gün, öğleden sonra, çocuklar tekrar geldiklerini gö'rmekten o kadar bahçeye koştuklan zaman. Devi ağacm memnun olmuşlard; ki, kendilerini çiçek altmda ölü ve beyaz çiçeklerle bezenmiş lerle donatmışlar, kollarmı çocuklann buldular: başlan üstünde ağır ağır sallıyorlardı. Çevıren: Kuşlar büyük bir sevincle uçusuyor ve Serif Hulusi SENENİN en büyük Fransız filmi, François Coppee'nin şaheseri Fransızca sözlü. Rejisörü : Şehzadebaşı F E R A H Sinemada ERNST LVBİTSCH Seanslar: 24.156.309 da •FransızTiyatrosunda S UVAR E M A T İ N E olarak Paris konservatuarı Drofesoru Meşhur Plysnlst 11 ikincilârun salı akşamı 21 de e 15 ikincikanın cumar'esi 17,30 de Türkiyede ilk defa olarak yepyeni MANYATİZM, FAKİRİZM v e iSPiRTiZM Hünerlerini gösterecektir. Fırsatı kaçırmayınız. Yerlerinizi evve'den tedarik ediniz. Te efon ; 21359 ZATİ SUNGUR Ç İ Ç E K L E R t LAZARE LEVY 2 büyük konseri Bıietler tiyatro jrişeleriDde saMİmaktadir. nin BETHOVEN'in ilâhi mUziği. Kadın ve erkeğfi alâkadar eden mevzu Güzel bir kadının ıstırabı Seven bir erkeğin kıskanclığı Bir gencin aşkı Herkesi düşündüren mevzu Mevsimin en muhteşem filmi C t S P A NY O L İspanyolca büyük operet Madrid Operası artistleri ve Filârmonik orkestrası tarafından ıT Ü R K d "1 H 1/2 birincikânun 937 perşembe gecesl Allahm rahmetine kavusan annem Behiyenin toprağa düştüğünün kırkmcı gecesine rastlıyan 10 ikincikânun 938 pazartesi günü akşamı, salı gecesi Aksarayda Valide camiinde mevlid okunacaktır. Tanıdıkla rm ve arzu eden din kardeşlerinin teşrifleri rica olunur. Valide camli kayyumlarından Seyfi Kray Mevlid , Konteranslar, kongreİeT) Müsamere programı TOLSTOY'un en güzel eseri... KREUTZER SONAT Fransızca LiL DAGOVERPETER PETERSONJOHANES HEASTER . ilâveten: EKLER JURNAL T ü R K sinemasında Ç. E. K. çocuk kütübhanesi menfaatine 18 ikincikânun 1938 salı akşamı Beyoğlunda Fransız Tiyatrosunda verilecek müsamere programıdır. 1 Çocuk oyunları ve çocuk festivali. 2 Varyete. 3 Caz revüsü. 4 Konser. 5 Komedi (Şehir Tiyatrosu san'atkârları tarafından. 6 Komedi (San'atkâr Naşid tarafından). muvaffakiyete koşan .SAKARYA DANİELLE SİNEMASINDA DARRİE UX>nün Muvaffakiyetten Yıldızların en nefis ve en sevimlisi SAKARYA SİNEMASI Teganni âleminde yeni keşfedilen ( Berlin Operasından ) M Ü R Baş rolde : P İ E R R E BLANCHARD t M 1 Bu Çarşamba akşamı SIJMER sinemasında filminde gören erkekler ihtiras duyuyor... Kadınlar hayrette kalıyor... Gene kızlar heyecana düşüyor... Gene erkekler gaşyoluyor ! Dikkat: Bu film. pazartesi günü son matinesine kadar gösterilecektir. SUİİSTİMAL İkinci muvaffakiyet haftası olan DAVASI E R J A V S A C K' ı En fazla musikili ... En fazla şarkılı ... ve en cazib Viyana operetlerinden N İ S Ç İ Ç E Ğİ filminde takdam edecektir. Diğer sahne arkadaşları: KARL SCHONBÖCK ve PAUL KEMP