12 Aralık 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

12 Aralık 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Birlncikânun 1937 CUMHURÎYET Fikir Örgüsii Iktısadî hareketler Ekonomi ve Arttırma Haftası Ağac Yazan: Necib Fazıl KISAKÜREK PAZADDAN PAZAQA PENCERESiNDEN Genişlik ölçüsü Başı sarılı çocuk Genclik ve Güzellik mektebi Mandaların tekâmülü Armud piş, ağzıma düş! ıkra meşhurdur: Herifin biri misafirliğe gider, ev sahibi tarafından güler yüzle karşılanır, bir köşeye oturtulur, çubuk ve kahve verilerek ikram olunur. Fakat herif oraya yalnız tütün tüttürmek, kahve höpürdetmek için değil, karın doyurmak emelıle geldiğinden sözü yemek zamanına kadar uzatır ve sık sık esniyerek acıktığını da ev sahibine anlatmaktan geri kalmaz. Konuğun niyetini nihayet anlamış olan ev sahibi ister istemez «emrivakie» boyun eğer: Kardeşim, der, öğle oldu. Yjemeği beraber yiyelim. Sen, zahmet amma, köşedeki kasaba kadar git. Benim adımı verip bir kilo pirzola al. Ben de kömür yakıp ocağı hazırlıyayım. Misafir, ellerini uğusturup itizar eder: Etten anlamam. Olur ki kasab beni aldatır, malın kötüsünü verir. Ev sahibi bu garib çekingenliği hoş görür: Peki, der, eti ben alayım. Sen ocağı hazırla. Hiç yapmadığım iş, kömürün nasıl ateşlendiğini ömrümde görmedim bile. Ev sahibi bu söze de (eyvallah) demekten geri kalmaz. Mutfağa inip ocağı yakar, sokağa çıkıp eti alır ve pirzolaları kızartırken misafire seslenir: Sofrayı kuruversene kardeş. Ye« mek hazır gibi! Muhterem konuğun sesi mutfaga diişer: Birşey kırarım, mahcub olurum. Beni affet bu işten! Ev sahibi için için lâhavle çekmekle beraber sofrayı kurar ve haykınr: Buyurun birader. Sofra hazır! Bu sefer misafir şu cevabı verir. Bunu da yapamam, yemeğe gelemem desem güceneceksin. Bari geleyim de gönlün hoş olsun! Bizim hayatımızda da aşağı yukarı bu misafirin halini andıran bir halet var. Muharrirlerimiz, iyi kotü yazdıkları ve bir yolunu bulup bastırdıkları kitabların masrafını çıkarmak için hükumetten yardım bekliyor. Sairlerimiz, şiire aid nazariyelerinin yayılması, rağbet bulması için hükumetin alâka göstermesini istiyor. Kibrit kutularının bezden yapılması şeklinde ihtiralar, icadlar, keşifler kurun'ulıyan kimseler, düşüncelerini dinletmek için hükumetin kendilerine kulak vermesini arzu ediyor. Hangisini sayayım, bilmem ki. İğneden ipliğe kadar muhtac olduğumuz her şeyirı tedarik edilmesini hükumetten beklediğimiz gibi zengin olmak, şöhret kazanmak için de gene hükumet kapısına el açıyoruz. KÖŞE Bunda» sekiz yıl önce, Türk parasıGenişlik ölçüsü Genclik ve güzellik mektebi Adımızı A G A Ç koyuyoruz. Düşünü larda birer kandil gibi ışık saçan yemişnın kıymeti borsalarda yuvarlanırken ikyoruz ki, güzel ve sonsuz tabiatta, büyük ler belirmiştir. Bu yemisler, her biri bir Avrupadan geti Avrupadan bize tısadî bünyenin muvazenesizliğine delâlet lüğü, erginliği, olgunluğu, bir kelimeyle ağaçtan gelen ve her biri içinde birer ağaç rilen mütehassıs, İz ' ı bazı kadın mecmueden bu hali önlemek, halkın ekonomik kemali, ondan daha iyi gösterecek bir ör taşryan bu yemişler, açlık ve susuzluğa mirde 40 50 metaları gelir. Bunlar terbiyesini yükseltmek, tediye muvazenenek bulunamaz. göklerin indirdiği çarelerdir. Açlık ve suro eninde bir bulvar gencliği ve güzelliği, mizi sarsan ithalât fazlalığını yerli malAğaç, madde ve ruh gibi, her şeyin bir suzluğu dindirmekse fanteziden çıkmak, açmak istediği zavarsa devam ettirlanmıza rağbeti artırmak suretile durdurdış ve bir iç yüzünü, toprak üstünde ve ezelî ve bedenî derde i'âc olmak değil man, Belediyenin mek için, yoksa yamak maksadıle alınan tedbirlerin baş.nda toprak altındaki gür ve dolaşık varlığile midir? Biraz sonra o gene yapraklannı itirazı şu olmuş: ratmak için bazı çaolarak Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kuçizgi ve biçime sokulmuş bir remizdir. dökecek, gene yalçın bir çekmece halın Bu kadar gereler tavsiye ederler: rumunun da temelleri atılmıştı. Bu cemiY apraklarının kıldan ince damarlarını de kupkuru kalacak, korkunç istikamet niş bulvar Avrupada Masaj, banyo, ı'imyetten beklenen şeylcr çok büyüktü. daha kalın bir sapta birleştiren, sonra bü* leri gösteren kemik parmaklara benzer olur, bize lüzum yoktur. nastik, makiyaj, ilâh. Milyonların kalbini fethetmek ve onu tün bu sapları birer dala bağlıyan, bütün dallarile kaskatı donacak ve daldığı rüya Eğer Izmir Avrupa medeniyetîni yaBunlardan, yirmi senedenberi çıkan istenen istikamete sevketmek kolay bir iş bu dalları derece derece daha iri dallara içinde yeni verimi, rahimde bir çocuk gibi pan Akdeniz havzasmın en şerefli şehir bir taneMne baktım ve düsündüm: Yirsayılamazdı. Bu zorluklara rağmen Uluiliştiren, daha sonra bütün bu daha iri gelişecektir. lerinden biri değilse, eğer biz kendimızi mi senedenberi bu mecmua, Allahın her sal Ekonomi Kurumu, kendisinden bekdalları tek ve ana bir gövdede düğüm bir Avrupa devleti saymıyorsak, eğer ın haftası, yüzde burusukların nasıl silineBöylece her mevsim devrini tekrarlı lenen muvaffakiyetleri başardı. liyen ağaç; en sonra toprağın içine dalıp kılâbımız muasır medeniyetten bazı pren ceâini, bacaklarda yağların nasıl eritilsyan ağaç, dipsiz gökleri dolduran âlem Geçen sekiz yıl içinde cemiyetin esas sipler almamışsa, bize lüzumu olmıyan karanhk ve esrarlı bir kök âleminde tek ceğini ilâh... vazıp duruyor. Tavsiye etlerin ahenkli ve inzıbath devirleri altın lı iki gayesini teşkil eden gerek yerli malrar kollara ayrılan, halattan ipe, ipten, sibu genişlik ölçüsünü birçok şeylere tatbık tiği çareler de, herhalde, birbirine pek da, büyük varlık orkestrosunun vahdet ve lar, gerekse tasarruf isinde tam bir mu edebiliriz. Meselâ mekteblerden riyaziye cime, sicimden ipliğe, her kolu gittikçe benzer şeylerdir. Kadın okuyucular bu sonsuzluğu hikâye eden, derin ve sıcak vaffakiyet hasıl olmuştur, diyebiliriz. daha ince baska kollara bölünen, her başdersini kaldırmak için: «Bu kadar geniş mecmuaların her sayısını alarak, ayni birinci kemanını andırır. ka kolu, gözün göremiyeceği ve hesabın Daha on yıl Önce, yerli malın ismi bile hesab Avrupada olur, bize lüzum yok mevzua binlerce defa göz gezdirmekten Ağaç insanlara neler öğretmedi? tutamıyacağı inceliklere ulaşan, muhite malum olmıyan memleketimizde bugün tur.» Hatta Üniversitevi kaldırmak icin: us?nmıvorlar mı? En eski dillerde iyilik. fenalık ve bilgi doğru namütenahi dağın;k ve çok, meryabancı malın ismi unutulmuştur. Geçen «Bu kadar geniş ilim Avrupada olur, biBir kadın okuyucu, virmi senedenheri keze doğru namütenahi toplu ve tek bir ağaçlan birer düstur oldu. En eski çağ sekiz sene zarfında yapılan devamlı ve ze lüzum yoktur» diyebiliriz. masa), banyo, jimnaftik, makiyai dersi şahsiyet muvazenesinin ne eşsız örgüsü * larda, geniş alınh ve kıvtrcık sakallı dü sistemü propaganda, memleketimizdeki Tabiî, sokaklanmızdan geçecek otoveren bu mecmuaların mektebinden dipşünce adamlan onun altında toplanırlar. dür. muazzam sınaî kalkınmayı dosurmustur. mobilleri, kamyonları ve otobüsleri de bu lomavı a'dığı gün, büvük anne olacaktır. Zaten insan oğlunun dünyaya düşüşü însan oğlu dünyaya ayak bastığı günene on sekiz yıl önce mevcudü bir mil Ölçüye göre kücüm^ncık, dasdaracık yap îşte, ıVinde ihtivarlanan bir genclik ve nü anlatan masalda, şeytan ve kadın undenberi ağaç onun gözünde çözülmez bir yon liradan ibaret olan bankalardaki ta tırmak ıcab eder. Bu parlak muhakeme güzelliğin mektebi! surları yanında, yasak meyvayı yetişti bilmecedir. Kışın her tarafı dökülür. ELssarruf hesabı, bu sahada vapılan yorul karşısında, acaba: «Bu kadar geniş düMandaların tekâmülü ren ağaç nedir? rarh istikametleri gösteren dallarile çır şünce Avrupada olur, bize lüzum yokmak bilmez telkinler neticesinde bugün Şehirde asayişsizlikten eser kalmadığı Ağaç bize dünyaya geldiğimiz gün çıplak ve kupkuru, bekler. O zaman, o tur» diyemez miyiz? 90 milyon Türk lirasına vükselmiştir. için son avların en mühim zabıta vak'ası bir çekmece gibi kapalıdır. Çok geçmeden dcn bugüne kadar içimizi dolduran anBaşı sarılt çocuk şudur: Geçenlerde Mezbahaya gölürülMekteblerden başlıyarak, geniş halk bu çekmecenin kapağı aralanır. îçinde lama ve araştırma hırsının dehşetli anamek icin yola çıkarılan iki azgın manda, Tramvayda bir sakladığı cevher tütmiye başlar. Iğne u tomisi biçiminde görünüyor. Gözlerimiz yığınları arasına kadar yayılarak yerli Üsküdar iskelesinde «ahiblerinın elinden ana, bir çocuk. cu kadar ince mesamelennden yeşil yap ona daldığı zaman, garib bir Röntgen ışr malı kullanmak şiarını bir millî ahlâk ve kurtularak denize atılırlar, vüze yüze Çocuğun başı sarraklar fışkırır. Tabiatin en girift nakışla* ğı altında, ruhumuzun binbir kollu iskele para biriktirmeği bir millî gaye haline koSirkecive gelirler; ahali, polisler avaklatini görmüş gibi ürperiyoruz. Sanki bu yan Ulusal Ekonomi ve Arttırma Ku gılar içinde. Fakat rını çerçeveliyen çiçekler'e donanır. nır. Bir tafıesinin üstüne silâh sıkarlar; Öyle çok sarılmıs. Fakat o henüz eserini vermiş değildir. fe\kalâde şahsiyetin hendesesindeki ni rumu, alınan şu neticelerde şüphesiz ki fakat öteki kaçar ve ta Samatyada yakaki, dar ve incecik oBütün bunlar gelmek üzere bulunan bir zamla, içinde Allahın sırlan yatan ruhuyı ele verir. muzlar üstünde kosen büyük âmil olmuştur. eserin şenliği. Nitekim biraz sonra çiçek muzun hasret çektiği nizam arasında gizkoca bir lahana. Bu iki hayvan kendi'inden gazetelerde F. G. ler dÖkülmüş, yapraklar eskimiş ve dal li bir anlaşma var. Zavallı yavrucak. epev bahsettirdi. Manda gibi ahmaklığ'n Kimbilir başına ne büyük bir tuğla düştü. ve lapacılı^ın sembolü haline gelmiş bir hayvanm Amerika gansterleri gibi cevik Müstakbel ve mükemmel Fakat anası ona acımıyor: Yezid yumurcak! diye bağırıyor, ve zeki bir serkeşliğin kahramanı olması bir su şehrimiz: ahalivi şaşırttı ve profesörleri düsündürteneşire gel inşallah, Öİ, geber!.. Dilimize fransızcadan geçen bu tabir, dışardan ıçeriye giriş ve içerden dışarıya dü: Bu mandalar Mezbahava götürülTramvay halkı zalim anaya şaşıyor ve içinde yaşadığı cemiyetle bütün alâkala çıkış, her parçası irtibatlı bir tekevvün Yeşil Yalova düklerini nereden bilivorlardı? Yüzmevi rını kesmiş san'atkârın, ferdiyeti etrafın halinde kendisini tamamlamış olacaktır. [Bnşma/caieden devam\ kızıyor. Bu hayrete ve öfkeye tercüman nereden öğrendiler ve birbirlerinden avrlda ördüğü kozayı anlatır. San'atkâr bu Peygamber, san'atkâr, âlim, filozof, bütün teferruatında tekemmül etmiş kap olmak istiyen biletçi kadma yaklaşır: madan Sirkecive kadar nasıl geldiler? kozanın içinde, halka yasak edilmiş bir tek bir üstün yaratılış gösterilemez ki ken ıcaları olacaktır, bir de gene şimdıki su Hanım! der, çocuğu ne paylıyorDenizde o kadar yoruldukları, ısland ksarayın bekçisi halinde şahsî servetlerine di iç âleminin zindanına kapanmadan ardan bir kısmının borularla sahile kadar sun? Başı sargılar içinde, yaralı zavallı... lan, su yuttukları halde, duba aŞırlıeınmuhafızlık eder. Bu servetlerin yegâne dışında mevcud hayatı kabul etmiş ve indirilmesi neticesinde Yalova kasabası Dur, o sargıları açayım da gör! tamyıcı ve alıcısı sıfatile, dışan âlemln bü sonra da o zindanda sonuna kadar kalmış nın içinde teessüs etmiş banyolan olacakParmaklarının çevik birkaç hareketile daki \öicudlerini Samatyalara kadar nasıl tün kıymet hükümlerine rakib, fakat dı olsun. , çocuğun başına geçmiş sürüklediler? Uı. Yalova membalarının sularını, hassa* ^ ^ 4 Ç Art'k «mRnda gibi a^ır, manda gibi şarı âlemi kendi kıymet hükümlerine kaFildişi kuîef uîvî'naâalMarfn' t&avî an hiç bozulmadan mükemmel borularla îr... lâzımlık gorünür. hantal, m a n da gibi ahmak» demeviniz... zandırmak gayretinden de müstağni, mer gördüğü ve yüksek şifaya çevrildiği has aşağıya indirmek ve yukarıki hararet deBu manzara karşısında büsbütün öf Bilâkis: M^nda Ei'bi cwV, mandi gibi ıner duvarlar ve atlas perdeler arasında, tanedir. Kendisini bu illetten muaf ve bu recesinin aynile halkın istifadesine arzetkelenen kadın, çocuğu çimdikliyerek ba ;nce ve zarif, manda gibi dirayetli, zedoğmıyacak bir yarını bekler durur. şifadan müstağni gören sıhhatli sokak mek imkânlarım fennin bugünkü terakkiğırmaSa devam eder: ki... Fildişi kulede oturan san'atkârın her yaygaracısı A H M A K , ve büyük hayatı ieri en kat'î surette temin etmiştir. Nasıl!.. Kızlara caka satmak için Bn di'mvada ^»r«ev inkılâb preçiriyor ve bu hastanenin içinde kabul eden de CÜedasından sızan şikâyet şudur: Böyle olunca Yalovaya gidenlerin bir itfaiye oynar mısın? Lâzımlığı başına geterakki ediyor: M a p ^ U r h\]f\ CEdir. Ben anlaşılamıyorum! kısmı tedavi maksadile aldıklan banyo çirir misin? Bakalım hastanede bu güzel Doğduğumuz zaman bizi sardıkları Bu şikâyetin tonunda, dışan âleme tekSERVER BEDI arı sahildeki kaplıcalarda kolaylıkla ala şapkanı nasıl çıkaracaklar!.. lif etmek istediği bir B E N hasreti gömü kundak bir fildişi kule, öldüğümüz za bilecekleri gibi aradaki mesafenin kısalıHükumet, şüphe yok ki, halkın ihtilüdür. Onun içindir ki, dışansile alış veriş man da bizi yatırdıklan tabut, başka bir ğına binaen bu işi hem aşağıda, hem yuyaclarına ilgi gösterir. Fakat romancının Ekonomi ve Arttırma Fransa Hariciye Nazırı fildişi yapan her geçer akçeye düşman ve dışa fildişi kuledir. Yalnızhklarımızın karıda görmek suretile dahi yapabilirler. şöhretini, sairin kazancını, sütçünün gürısı, değersiz, insanları visaline alan zevk kuleleri sayısız ve her yıkılacak fildişi kuHerhalde müstakbel plân hesabına YaHaftası dün Belgrada gitti ğümünü, helvacının tablasını düşünmeğe lenin içinde bekliyen fildişi kuleler namüsız bir kadınmış gibi ona küskündür. ova kaplıcalannı böyle biri sahilde deniz İBastaratt l ıneı sahitede\ \Bastaratt 1 ınci satıııede\ mecbur değildir. «Armud piş, ağzıma tenahidir. Buna rağmen en mübarek gaHakikatte bir aşkın ters tecellisinden kenarında bir grup, diğeri dahilde ve rnümessillerini kabul ederek uzun beya Diğer taraftan mukavvalar üzerine düş» demekten vazgeçsek de kendi kenye fildişi kuleyi yıkmak ve içimizin ışık baska birşey olmıyan bu küskünlük, de membam yanında bir grup olmak üzere natta bulunmuştur. Majeste Kralın gös bastırılmış olan resimli vecizeler de bütün dimize yürümeği, lokmamızı kendi elirinleşe derinleşe o hale gelir ki asıl gayeyi larını bir sinema perdesi gibi sokağa ve ye':diğerinden azçok farklı iki grupla terdiği hüsnü kabulden dolayı minnettar umumî yerlere ve nakil vasıtalanna asıl mizle ağzımıza götürmeği öğrensek fena unutturur, kendisini gaye diye kabul et piyasaya aksettirmektir. zengınleştirmek ideal bir iş olacaktır. Za kaldığım söyliyen M. Delbos demiştir miştir. mı olur? tirir. Alâkasızhğın, ifadesizliğin, dilsiz Mistik telâkkiye göre her şeyden ve manla sahildeki kaplıcalann daha büyük ki: Vitrin müsabakasına iştirak eden vit liğin felsefe ve mizacını yaptırır. San'at her ifadeden evvel var olan Allah, âlemZahmetsiz muvaffakiyetlerin ne tadı, bir rağbet kazanacağı şimdiden muhak« Fransa, Romanyaya sadık olduğu 'inlerin tanzimi işi bugün pazar olduğu ne şerefi vardır, derler. Hiç olmazsa bunu kâr, timsah derisi benzeri bir dikenli ka leri bir aşk hamlesi içinde, görünmek, biak sayılabilir. çın yann sabahtan itibaren başlıyacak gibi Romanya da Fransaya sadıktır. buğa bürünmüş, basinın üstünde gidip linmek ve sevilmek için yarattı. düşünüp biraz yorulmayı ve hükumeti de ır. Maamafih bazı mağazaların vitrin Şimdi kalıyor sahille dahil arasındaki Resmî tebliğ görüsmelerimizin hava gelen güneşlerin acelesine kayıdsız, öm O halde hayat, ilk sebeb ve ilk hanr yormamayı öğrenelim!.. lerini yerli mallarla süsledikleri dün görünün sonuna erer. lenin fildişi kulesini yıkması ve gömleğini mesafenin baştanbaşa hiç olmazsa iki sını ve veçhelerini göstermektedir. SiyaM. TURHAN TAN rülmüstür. Müsabaka jüri heveti. bütün taraflı birer kilometroluk genişlikleorsetlerimizin esaslan orada sarih surette H: San'atkârı fildişi kuleye çeken benlik sıyırması hâdisesidir. manlık, çayırlık şeklinde parklardan mü belirtilmiştir. Evvelâ bu sahada azamiyi vitrinleri haftanın son günü tetkik edecekBir gün evvelki fıkrama (Nabi) nin olve şahsiyet humması, büyük çaptaki in İçinde sonsuz varlıkların tazyikini dumak üzere dercolunan şiirin yazılıç ve dlteşckkil bir gezinti yeri yapılması bahsi. elde etmis bulunmamıza rağmen, iki mem ir. sanı maskarasından ayıran en esaslı çiz yan herkes ve herşey, bir gün gömleğini yanlışlar ve eksikler görüldüğünKurum, bu hafta içinde mekteb tale zilişinde Yalova membalarının etrafı ormanlı ve leket arasındaki dostluğu ve tesanüdü, iden yeni baştan buraya konulmasmı geg;dir ama, hicbir mesele fildişi kulede fas parçalıyacak ve bu gömleğin altından çıanzalı çok güzel bir tabiattir. Fakat bizce dame ve takviye etmek arzusundayız. Sa belerine Atatürkün vecizeli birer fotoğra rekli buldum: ledilemez. Fildişi kulede doğan hayat, kacak çizgileri yabancı gözlere sermek Gülsitani dehre geldik reng yok, 6Û kaU ıı gönderpc°'fır. bir su şehri için bu kâfi değildir. Bu mem niyen, daima sulhun idamesi ve takviyetohumun kabuğunu çatlatışı gibi, fildişi ihtiyacını duyacaktır. mamtf balardan itibaren sahile kadar uzanan si hedefile hareket ederek, dığer devletlerSaye endazi kerem bir ehli dilcu kalmamii kuleyi yıkmakla işe başlıyacak ve bu Necib Fazıl Kıtakürek yo!un her iki tarafında hiç olmazsa iki le olan dostluğumuzu ve ittifaklanmızı 80 bin sandık portakal ihrac Eylemiş derbeste dukkâmn tabibt ruzgâr Hokkal plruzel gerdunda dâru kalmamış edilecek kilometro genişliğinde bir sahanm su şelr idame ettirmeğe de karar vermis bulunuTesneguntn çâk çâk olmus lebi hahtşqert DENtZ tSLERl KÜLTÜR tSLERÎ rine ziynet olacak surette teşçiri ve tan yoruz. Sizler ve ben, umumî sulhu ddşüIhracpt müesseselerinden KıhcoŞlu Çeşmesarı merhamette bir içim su kalmazimi elzemdir. Bu fikrin nekadar cazib nüyoruz. Bu, bızim hodbın olmıyan yük irması, Almanlarla bir mukavele ak mtş Şirketihayriyenin yeni Bir anket açıldı olduğunu anlamak için şimdi Yalovada sek endisemizdir. Kadrln anlar yok, bilir yok her düri senş vapurları İlk ve ortamekteblerle liseler için sahilden içeriye giden yolun başındaki cidenin Bu mukavele ile Almanyaya 80 bin Milletler Cemiyetine olan bu bağlılıtera?u kalmavuş Şirketihayriyenin, Hasköydeki fab hazırlanan terim broşürleri serisini ta muazzam ve fakat maatteessüf mahdud kavde kilsın iltica ehh nıyâz rikasında yeni vaptırmakta olduğu ikin mamlamak üzere biyoloji ve jeolojinin ınar aSaclarınm teskil ettiği güzel man ğımız, bizi sulh için daha geniş emsHere sandık portakal ihrac edilecektir. Portakalların ilk partisi Almanyadan ge malik olmaktan menetmemektedir. Diğer ci vapur olan 76 numaranın da tekne yollarını gösteren bir kitab daha neş zarayı düşünmek kâfıdır. milletler bizimle ayni düşüncede bulun en vaourlara vüklenmistir. Bu mallaaksamı ikmal edilmistir. Vapur bir av redilecektir. Öğretmenler, bu derslerde M. T. T sonra kızaktan inecek ve bundan sonra talebenin güclük cektikleri noktaları Yalnız bu kadar degil: Mevcud dere masalar bile, biz onlarla iyi ahenk halin nn bedeli 200 bin lira tutm^ktadır. Pi ki kısımlan su üzerinde ikmal oluna Maarif Vekâletine bild'receklerdir. Ve yi Yalova sahilinden bir hayli içerilere de yasamak ve hepimizin menfaatimiz i vasa bu yüzden bırdenbire harajetlen miştir. ^...^ Nikâh ve düğün caktır. 76 numara nisan başmda sefer kâlet, bu güçlüklere aid bir anket aç kadar, içinde kayıklar ve motörbotlar ge çin iş birliği yapmak arzusundayız.» f T lere başlıvacaktır. A ^ on İnhisarı idare meclisi azasın Tirebolu p*>sta!arı muntazam mı^tır. lip gidecek veçlvle derinleştirmeği ve geGazetelerin neşriyatı dan Î1>>qmi Bnlakın kızı Bayan Nükhet Akav idaresinin Avrunada yamlmalfmüstakbel plân hesabına, şimBükreş 1 1 (Hususî) Bütün gazeişlemiyor Musllîm^er kı^em zammı nışletmeği, üe Moskova ataşerriliterimiz Fpmsi Zota olan iki veni vapurundan ba«ka yenididen düşünmek icab eder. Hatta bu de teler, ayni zamanda, Fransız Ingiliz anTirebolu 11 (Hususî muhabirimiz bunun nikâhlan. dün Bevo?lu Evlenme den iki vanur daha ısmarlanması ITIPViçin müracaat ed^cekler renin denize iltisak ettiği yerde karayı laşmasının ehemmiyetini ve Fransa ile den) Kara postaları, bir avdanberi memurlu^'^da icra ed^lmi*:, dügünleri zuu bah«olmustur. Fakat bu hnsn^ta bir Kıdem zammına istihkak kesbetnv« kazmak suretile birkaç yüz motör, kayık Romanyanın siyasetleri arasındaki tam munta7am sefer vapamamaktadır. HalV de aVcam Peanalas o+eHnde vanılmı«! formül bulunmadığından bundan sarfi ~>ldu»u halde henüz bundan istifade e ve yelkenli alacak veçhile ve böylece çok ahengi de ayrıca tebarüz ettirmektedir. bu vaz'vetten mü^tekidir. Po«ta. Tel^af hr. Düğünde Drofe<=ör Rereb Peker. İsnp^ar edilmistir. demH'en mugilim^r Maarif müdürlüğu kolaylıkla küçücük mahfuz bir liman umum müdürlü&ünün esaslı tedbirler t>nV<ul meb'usu Oeneral İhsan, Sa Belgradda Denizvolları idaresi icin ilende van volile Vılâ^et»» müracaat e^me^e karar vaprrak da müstakbel ve mükemmel Yaalması beklenmektedir. l^h Cimcoz, P'ze rneb'usu Akif, Bel^rad 1 1 (Hususî) Fransa Hatmlacak ik'nci kısım vapurlarla bera vermislerdir. Bu müracaat, bir iki güne lova plânının teferruatı cüm'esindendir. Sarrsun meb'usu T\îehmed Ali, B'^kesir ber Akava Falicdeki fabrika ve havuzriciye Nazırı M. Delbos, bu akşam Bük'tadar yapılacaktır. Yalova kapl'calarınm karasmda her nevi reşten buraya gelmiş ve merasimle kar hükumet erkânı, âyan azası, meb'uslar ^eb'u<5u Fa=an Vasıf. Afvan înhisırı larda iki yeni vapur yapılması düşünülr^fktedir. <por tertibatı yapılaca^ı gibi denizinde şılanmıştır. Kral Naibi Prens Pol, yann ve kalabahk bir halk kütlesi tarafından Umumî müdürü Hamza Osman ve ts^anbul Parti erkn^ndan bircoklarile iki r ! o hamamlar ve her türlü deniz tenez misafir Nazır şerefine bir ziyaret vere hararetle karşılanmıştır. ; Romanya e^isi p** "* t Oda Baro heyeti umumiyesi dün dahi züh imkânlan hazırlanmış olacaktır. Münakalât Nazırı en kıdemli kabine ^ara^ın a'ielerine men="b P'" de zevat cektir. ve refikalan bulunmuştur. Yeni aileye smı ziyaret etti toplandı M. Delbos, Prens Pol ve Başvekil M erkânmdan Spaho, îtalya seyahatindeki Böylelikle ileride Yalova yalnız bir şiileri' Romanva orta eHsi dün b<"aberiMp Baro heyeti umumiyesi, mutad sene fa yeri değil, avni zamanda yerli yabancı Stoyadinoviçle mülâkatlarda bulunacak muvaffakiyetinden dolay: Stoyadinoviçi ~ ~ ~ \ Ticaret ata^esi oldnn'u balde Tirarpt O likjçtimaını, dün öğleden sonra Ağır herkesin can atacağı bir safa mahalli ola hr. Bu münasebetle Fransa ile Yugoslav tebrik etmiştir. dasma bir zivaret vanmıs ve Oda UmuYurddas' ceza mahkemesi salonunda akdetmiş caktır. SöyliyebildiM°nmiz kadarile da ya arasında bir ticaret muahedesi imza M. Tataresco Varşovaya gidecek Karadenlz kıyılan dünyanm en nefis ırıî kâtibüe bir m"'Hdet förü^nnüstür. Varşova 1 1 (A.A.) Gazetelerin fındığını yetistırir. İnsan vücudunun en tir. Toplantıda, yeni sene bütçesi heyelana'ağı haber veriliyor. hi Yalovada vücud bulacak cennet nüBu zivaretin. BüWste mÜ7akere • Bükreşten öğrendıklerine göre M. Tata kuvvetH k<""n»ıru fmd'kt'r. M. Stoyadinoviç Belgradda îeri vamlmakta olan Türk Rurnen t: ti umumiyeve arzedılmiş ve malî ra rnun«n bir su şehrinr''n ufacık bir fikir UluscCl Ekonomi ve Arttırma Knruıu ; resco pek yakında Lehistan payitahtını zivercbilmişsek ne mutlu bîze. Londra 1 1 (A.A.) Başvekil Sto«aret anla^masına dair olduğu tahm n por üzerinde müzakereler cereyan et ' tdilmektedir. miştir. va^inovic Belçrad istasyonunda bütün yarete gelecektir. Fildişi kule

Bu sayıdan diğer sayfalar: