11 Birincikânun 1937 CUMHURİYET Milletler Cemiyteti sarsıntı geçiriyor İtalyayı bir kısım devletlerîn daha takip ederek Cemiyetten çekilecekleri söylenmektedir Hatay intihab komitesi yakında Sancağa geliyor Cenevre 10 (A.A.) Havas ajansı muhabirinden: İskenderiye Sancağı dahilinde yapıiacak olan ilk intihabata aid teskilâtı vücude getirmeğe ve kontrola memur olan komisyon, mesaisinin ilk kısmım bitirmistir. Komisyon, intihab nizamnamelerinin metnile intihabat için tesbit edilecek tarihe ve icab eden memurinin tayinine müteallik olarak Milletler Cemiyeti konseyi reisine yapacağı teklifleri tanzim ve tesbit etmiştir. Komisyonun, Sancağm ana yasasının derpiş etmekte olduğu müntehiblere talimat ve Sancak meclisine meb'us intihabı icin zarurî olan iki dereceli intihab gibi intihabata müteallik hususatı kontrol etmek üzere gelecek sene başlangıcında (yani önümüzdeki ay için de) tekrar Sancağa gitmesi muhtemel dir. Fransa, Romanyaya silâh ve sermaye temin edecek Diinkü büyük resmi kabule davet edilmiyen M. Titulesco, Fransaya şikâyette bulundu Stoyadinoviç'in Romaya seyahatî neticeleri IBaşmaicaleden devam] yanların bu telâkkıierinde isabet olmadığına kaniiz. Yugoslavyayı bağlıyan taahhüdlerden hiçbirinin bu devleti komşusu İtalya ile husumet halinde bulundurmak mecburiyetine koymamış bulundu" juna şüphe yoktur. Yugoslav Italyan dostluğunun bilâkis Yugoslavyanm diğer devletlerle olan bağlarını daha faydalı olacak surette kuvvetlendirdiğini ve kuvvetlendireceğini kabul etmek muvafık olur. Yugoslavya îtalya ile anlaşarak diğer devletlere karsı asla cephe almıyor. Olan şey nihayet iki komşu devlet ara" sında iyi komşuluk münasebetlerinin tesis ve takviyesinden ibarettir. Bunun bu yolda nekadar kat'î bir hakikat olduğunu anlamak için Yugoslavyanm Avrupayı ikiye bölen ideolojüerden İtalyanın dahil bulunduğu kısma iltihak etmemekte bulunduğunu gözönüne almahdır. Filhakika Yugoslav Başvekil ve Hariciye Nazırı sayın Stoyadinoviç'in Romayı ziyareti esnasında Yugoslav yanın komünizm aleyhtarı zümreye ve bu zümrenin paktına iltihakı mev * zuubahs bile olmamıştır. Çünkü Yugos* lavya zâhirde ideolojik olduğu söylenmex sine rağmen hakikatte taarruz fikrini t&< şıyan bir ittifak kombinezonu gibi telâkki olunan böyle bir işe giremezdi ve giremi* yeceğini açıkça söylemekten geri durma* mıştı. Yugoslav milleti sırf kendi dahilî işi olarak komünizme aleyhtar olabilir, ve öyledir de. Fakat millet halinde Yut goslavlar millet olarak Rusyaya aleyhtar olmazlar, bu bir. Yugoslavya Avrupa milletlerini birbirlerile çarpıştıracak itti* fak kombinezonlarında yer almaz, bu iki. Yugoslavyanm dahil bulunduğu siyasî kombinezonların kâffesi sulhun muhafazası idealini takib eder, ve bunların içinde en kuvvetli kombinezon olarak da Balkan Antanb kombinezonu bulunur. Sulh idealini takib eden devletlerin Yugoslavyaya daima emniyetle istinad edebileceklerini bu vesile ile tebarüz ettirmek bizim için hem yerinde, hem zevkli bir vazife (Baitaraft 1 Inci sahtreie) Cerr.iyetinden çekilmesi cemiyeti daha iBastarafı 1 tnct sahtfedei Neşredilen resmi tebliğ Mayıs 1936 dan itibaren muhtelif zayıf bi hale getirmiş ve bekası şanslarıyetine bağlı bulunduğuna ve sulh muaheBükreş 10 (A.A.) Bu akşam bir teknik komitelere mümessil tayin etme m muammah bir şekle sokmuştur.» delerinin tadiline muhalif bulunduğuna resmî tebliğ neşredilmiştir. Bu resmî tebmiştir. Daily Telegraph gazetesi, italyanın dair Fransa Hariciye Nazırına kat'î temr liğde ezcümle deniliyor ki: İtalyayt diğer devletler mi takib çekilmesile dünyanm tahmkıen dortte üçü nat vermiştir. « Delbos ve Antonesco beynelmilel edecek? Cenevrede temsil edilmiyeceğini kaydetBükreş mülâkatları Fransız Rumen vaziyeti bilhassa merkezî Avrupa bakı Londra 10 (A.A.) Parlamento mekte ve şu sözleri ilâve etmektedir: dostluk anlaşmasmı son derece kuvvet mından tetkik etmişler ve Fransız Runun sol cenah mahfilleri İtalyanın Millet«Temsil şimdi nihayet buldu. Perdeyi lendirmiştir. men münasebatı üzerinde noktai nazar ler Cemiyetini terketmek hususundaki ka kapamaktan başka yapılacak şey yokrur.» teatisinde bulunmuşlardır. M. Titulesco'nun şikâyeti rarının Cenevreye sadakatleri sarsılmış oFransız gazetelerinin neşriyatı îki devlet adamı arasındaki görüşme Bükreş 10 (A.A.) M. Delbos'un lan bazı küçük devletlerin tarzı hareketParis 10 (A.A.) İtalyanın yakınşerefine Fransız elçiliğinde verilen kabul ler iki memleket münasebetlerinin bariz lerine tesir edebileceğini beyan etmekte da Milletler Cemiyetinden çekileceği hakresmine davet edılmemiş bulunan Titü asfı olan anlaşma ve samimiyet fikri içindirler. kında mütalealar yürüten Epoque yazıesco, telgrafla Fransa Hariciye Neza de vuku bulmuştur. iki nazır, görüşlerinin Dönen çayialar yor: amamen tetabuk ettiğini müşahede eylereti nezdinde şikâyette bulunmuştur. Roma 10 (A.A.) Meb'usan mec«Dünya, bundan böyle, iki koalisyoFakat bu müsamere, Kralın da davet mişlerdir. İki memleketin siyaseti de ayni lisi koridorlannda dönen şayialara göre na ayrılmıştır: Bir tarafta beynelmilel li bulunması hasebile, yalnız hükumet a dealden mülhem olmaktadır. Bu siyaset diğer bir takım devletler de İtalyanın ha kanuna merbut olan milletler, diğer tarafzalarile sefirler heyetine tahsis edilmişti. Milletler Cemiyetinin prensiplerine sadıkreketine imtisal ederek Milletler Cemiye ta kendi şahsî arzulanndan başka hiçbir tır. Ve bu siyasete Fransa ve Romanyanın Ziyafette söylenen natuklar tini terkedeceklerdir. Ancak bu devletle şey tanımak istemiyen milletler.» müşterek müttefikleri ve dostlarının sağDelegenin marifetleri rin hangi devletler olduğu tasrih edilme Bükreş 10 (Hususî) M. Delbos'un am münasebetleri müzaheret etmekte Populair diyor ki: Antakva 10 (Hususî) Hatavda yeni mektedir. «Mussolini'nin kararı, İtalyanın Av reiimin başlamasile umumî af ilân edile şerefine verilen ziyafette söz alan M. dir.» Ingiliz siyasi mehafilinin tesirleri rupada mesai birliğinde bulunmak husu cegi resmen taahhüd edilmi=ti. Halbu Antonesco, Fransız Rumen siyasetin Londra 10 (A.A.) İngiliz diplo sunda îngiltere ve Fransa ile bir uzlaşma ki Dele<*e Garrau, bu umumî af hakkın den bahsetmiş, Romanyanın Fransa gibi matik mehafil, italyanın Milletler Cemi yapmaktan imtina etmesi geri dönülmez da henüz bir karar ittihaz etmemistir. Milletler Cemiyetine sadık kaldığını söyyetinden çekileceğine dair hiçbir resmî te kararlara doğru gitmekte olduğu mana Birçok Sancak vatandaslan yeni reı'inr! lemiştir. arzu ettiklerinden doîavı hat>se atılmısMilâno 10 (Hususî) M. Stoyadiyid almamış ve ttalya hükumeti, bu kara sını ifade eder. Bu nutka cevab veren M. Delbos, lardı. Reüm tebeddülü vukua geldiği noviç, dün akşam M. Ciano ile M. Alfirnı hissettirir tarzda îngiltere hükumetine Fransanın müşterek emniyet prensipleri Paris 10 (A.A.) Fransız gazetehalde mahpuslar salıverilmemiştir. hiçbir tebliğde bulunmamıştır. ne istinad ettiğine işaret etmiş, son Lon :ri şerefine bir ziyafet vermiştir. Müteakileri, İtalyanın Milletler Cemiyetini terHatavda Suriye bayragınm cekilemi dra seyahatinin Fransız îngiliz tesanü ben Scala'da bir gala müsameresinde haAyni mehafil, bu haberi hakikî eb'adı ketmesi ihtimali hakkında mütalealar yüveceği malumdur. Fakat bazı Usbeci dünü bir kere daha ispat ettiğini bildir zır bulunmuş ve bu sabah Milâno'dan ayna irca etmek istiyerek italyanın esasen rütmektedirler. lerle bazı müfrit gruplarm birleşerek miştir. 1936 mayısındanberi ancak ekonomik koılmış ve Belgrada dönmüştür. La Republique, diyor ki: Suriye bayraçım çekmek istiyecekleri mitenin mesaisine iştirak etmekte olduğu«Bu; Milletler Cemiyeti için sert bir Müteakıben Fransız mümessilini se Yagoslav matbuatının neşriyatı nu ve bu sahadaki faaliyetini de 1936 ey darbedir. Roma, Berlin ve Tokyonun söylenmektedir. Böyle bir hâdisenin âmlıyan Rumen Hariciye Nazırı M. Belgrad 10 (A.A.) Avala ajansı vukuuna meydan verilmiyeceği ümid lulündenberi filî olarak terkeylemiş bu gittiği yola gitmektedir. Bundan böyle Antonesco demiştir ki: bildiriyor: olunmaktadır. lunduğunu hatırlatmaktadır. Bu sebeble dört büyük devlet, Cenevre içtimalarına Bugün gazeteler, dün Başvekil Stoya« Birlikte mücade ederek elde et Diğer taraftan nüfus kaydedilmek üItalyan karanna büyük bir ehemmiyet iştirak etmiyecektir. Londra, pek ziyade zere müracaat eden Türklere güçlük tiğimiz mirasın müdafaası hususunda da dinoviç'in Kont Ciano ve İtalyan propaatfedilmediği bildirilmektedir. Buna mu şaşırmıştır ve memnuniyetsizlik içindegösterilmekte dpvam olunuyor. Fransız birlikte mücadele için mütesanid olalım. ganda Nazırı M. Alfieri ile birlikte Mikabil, bu karar, Cenevre aleyhdan ma dir.» memurlan tarafmdan kaymakam ve Geçirmekte bulunduğumuz bulanık saat lâno'nun başlıca fabrikalarını ziyareti hiyeti hiç kimsenin gözünden kaçmıyan nahiye müdürlerine bu müşkülâtm çı erde bu tesanüd lüzumludur. Zira endişe hakkında birçok tafsilât vermektedirler. Figaro diyor ki: Antikomünist paktın diğer iki âkidine «Italya, Milletler Cemiyetinden çekil karılması yolunda emirler verildiği an sebebleri yok değildir ve enternasyonal Zagreb'de intişar etmekte olan Novosti karşı îtalyanın gürültülü bir tesanüd tediğini ilân etmek suretile, Versailles mua laşılmıştır. gazetesi, başmakalesinde bilhassa diyor vaziyet tatmin edici bir mahiyet göstemezahürü olarak telâkki edilmektedir. Hataydaki Suriyeli memurlar, bir mektedir. hedesi ahkâmmdan elde kalabilmi? olanki: Ayni mehafil, italyanın Milletler Ce larla her türlü tesanüdden vazgeçmek hafta evvel Garreau'nun emrile Sancak « Mütalealar serdi, lüzumsuzdur. Bununla beraber, Fransa ve îngiltere miyetinden çekibnesinin Londra ile Ro tedir. Bu grupun hedefi, diğer devletler nüfusuna kaydedildiler. Bundaki mak Asıl büyük iş, Kont Ciano'nun Belgrad ma arasında düşünülen görüşmeler üze için miknatisî bir kutub haline gelmek ve sad, intihabatı kendi arzulanna göre arasındaki tatmin edici tam fikir beraberziyareti esnasında öyle bir şekilde görülliği ufukta belirmekte ve gerginliği izale rinde doğrudan doğruya bir tesiri görül ayni zamanda yeni bir Milletler Cemiyeti idare etmelerini temindir. müştür ki, dostluk ve komşuluk münase miyeceğini temin etmektedir. Zira, bu nin bir taslağı olmaktır.» Haleb 10 (Hususî) Beş haneli bir çin bu iki büyük demokrasinin devamlı betlerini tanzim eden böyle bir misaktan Amik Arab köyüne Reyhaniye, Harım, gayretleri bizi memnun eylemektedir. görüşmeler, yalnız Cenevre meselesine yaOeuvre gazetesi, «Cenevrede büyük Hamam ve saire gibi Arabı çok olan ma Çünkü bu gayretler, bizi, daha iyi vazi sonra iki memleket arasında yeni bir itilâf bancı iki sebebden gecikmektedir. Bu sebir bedbinlik hüküm sürmekte olduğunu hallerden yığın yığın Arab gelerek bu yetlere doğru götürebilecek mahiyette name veya muahedename akdi aslâ zarurî bebler de Italyan gazetelerinin Fransa ve değildir.» yazmaktadır. îngiltere ve Fransa Hari beş haneli köy ahalisindenmiş gibi nü dir.» îngiltere aleyhindeki şiddetli neşriyatı ve ciye Nezaretleri, büyük bir alâkasızlık fusa yazılmak istiyorlar. Faşi$t meclisi toplanıyor M. Antonesco Romanyanın Polon Ispahyol meselesidir. ^ izhar etmekte oldukları halde MussoliLondra 10 (Hususî) Büyük faşist îş danışıklı döğüş olduğundan bu is yaya bir ittifak muahedesile bağlı bulunItalyan matbuatının neşriyatt ni'nin kararı, M. Motta'nm yakınmdiki tekleri yerlerine getirilmektedir. Haî ' duğunu söyledikten sonra memleketinin meclisinin yannki toplanhsı münasebetile Roma 10 (A.A.) tazeteler, büler arasında hakikî bir panik tevlid etmiş buki, hakikî Türk mektum nüfusunu bütün komşularile dostluk bağları tesis et îtalyanın her tarafında büyük hazırlıklar yük faşist meclisinin yarın akşam aktedeyazmak için günlerce jandarma tahki yapılmaktadır. Yannki merasim fevkalâtir, diyor.» tiğini ilâve eylemiştir. ceği içtimaa esaslı bir ehemmiyet atfet katına, civar köylerle muhabereye lü de mutantan olacaktır. Le Jour gazetesi, İtalyanın Milletler M. Antonesco'nun nutkuna cevab vemektedirler. zum gösterilmekte, işlerini çabuk görCemiyetini terketmesinin mühim netayic Messagero, bilhassa diyor ki: dürmek istiyenler arasında dayakla, ren M. Delbos da gösterilen hüsnü ka tevlid edebileceğini yazmaktadır. ArnaIngilizce bir eser «Ilân edılir edilmez milletin alkışları küfürle nüfus dairesinden uzaklaştın bule bilhassa teşekkür ederek Umumî vudluk, Avusturya ve Macaristanın îtalBursa Şehri lanlar da bulunmaktadır. harb hatıralannı anmıştır. M. Delbos ile müeyyedesi vücude getirilecek olan miz Erkek Lisesi yanın gittiği yola gidecekleri farz ve tah* * • sözlerini şöyle bitirmiştir: siyasî ehemmiyet ve şümulü büyük bir kaingilizce öğretmeni min edilmektedir. rar ittihazı derpiş edilmektedir.» « Siyaset sahasında, bu Rumen Bay M. Gülbahar 4,000 Hatayli Petit Journal, Milletler Cemiyetinin Fransız kardeşliği, muahedelerin metnin (İngilizce konuş İngiliz matbuatının neşriyatı Hatayda yapılacak intihabata iştirak Habeş fütuhatını tanımak yolunda bir den daha ziyade olarak Rumen ve Fran ma) ve (tngilizce Lrndra 10 (A.A.) ingiliz mat adım atmasını 15 ay boş yere bekleme etmek için İstanbulda bulunan 4,000 sız milletlerinin kalbinde yazılmış bulu buatı italyanın Cenevre müessesesinden Gramef'özü) ki Hatayli intihab 'başlar başlamak Hatanan bir tesanüd halinde tecelli eylemek tablarından sonra çekilmesi hakkındaki haberleri tefsir et sinin Italya için elîm bir imtihan devresi ya gideceklerdir. teşkil etmiş olduğunu kabul ve teslim ettedir. Bu karşıhklı sadakat, yalnız kendi yüce Kültür Ba mektedir. mektedir.» miz için değil, fakat bütün milletler için kanlığının dileği üNews Chronicle yazıyor: Peuple gazetesi, Mussolini'nin hare arzu ettiğimiz sulha karşı müşterek aşkı zerine fonetik harf«Habeşistanm istilâsı Milletler Cemi IBaitarafi 1 tnct sahtfed*] mızla genişlemektedir. Biz biliyoruz ki, ler ve işaretlerle yeti azalığile kabili telif değildir. Italya ketini Delbos'nun seyahatine karşı bir Kitabın müelîifi saik bulunmuştur. Yapılan tahkikat miüetlerden herhangi birinin emniyeti, is resimli (tngilizce kendi arzusile Certevreyi terkediyor. Kim cevab suretinde tefsir etmektedir. Okuma Kitabı) ve Gülbahar neticesinde suikasdcilerin Prag'da da şe tiklâli ve refahı, bütün milletlerin emniyese onu alıkoymağa teşebbüs etmiyecek Habeş İmparatorluğuna dair (îngilizce Küçük Hikâyeler) adında diriki cürümleri olduğu ânlaşılmışhr. Ayni tini, istiklâlini ve refahını alâkadar et ğer eserleri çıkmıştır. tir.» Avam kamarasında bir sual mektedir. Biz, bu kollektif emniyet ve Londra 10 (A.A.) A v a m Kama haberlere göre Cezayir valisi M. Lebeau Daily Mail gazetesi Mussolini'nin beOrta okul ve lise talebelerine yar Milletler Cemiyetinin otoritesi endişesi yannamesine italyanın Ispanyadaki müs rasında işçi meb'us Fletcher, îtalyan da suikasde uğnyacakmış. M. Delbos'a dımcı olarak yazılan bu kitablar haricledir ki, hiçbir milleti anlaşma ve gergintakbel tarzı hareketi hakkında bazı iza Kralının Habeşistan Imparatoru olarak karşı tertib edilen suikasdin meydana den ingilizceyi öğreneceklere de kolay liğin izalesi azmimizin çerçevesinden hahat ilâve edeceğini ve bir sulh plânı tek hukukan tanınıp tanınmadığmı bir kere çıkması üzerine Fransız Hariciye Nazırı lık olmak için izahat verilmiş ve her ricde bırakmıyarak, bütün memleketlerl metnin sonunda o derste geçen yabanc lif edeceğini tahmin etmektedir. Bu gaze daha M. Eden'den sormuş ve bu suale Lehistandan Bükreş'e giderken kuvvetl iyi bir ahenk halinde yaşamağı arzu ve kelimelerin (lugatlerin) okunuşları ve te şöyle yazmaktadır: Lord Cranbome, tahrirî olarak «hayır» polis tnuhafazası altmda seyahat etmiş temenni etmekteyiz.» manaları da karşılarında gösterilmiştir tir. «Büyük bir devletin daha Milletler cevabmı vermiştir. M. Stoyadinoviç , dün Belgrada hareket etti dir. YUNUS NAD1 Spor teskilâtı devlete geçiyor IBaitarafı l tnct saMfede\ Parti takriri bunun Başvekâlete bağlı olması mealindedir. Fakat Başvekâletçe Maarif Vekâletine verilmesi de ümidli bir ihtimal dahilindedir. Tasavvura göre memlekette bir yüksek beden terbiyesi enstitüsü kurulacaktır. Enstitüde yüksek vasıflı beden terbiyesi ve spor öğretmenleri yetiştirilecek, orta vasıflı spor öğretmenlerile beden terbiyesi mevzuuna dahil bütün şubelerde elemanlar yetiştirerek branşlar ihdas olunacaktır. Projeye göre kulüblerin amatör teskilâtı alâhalihî kalmakla beraber memleketin spor mıntakalarında vazıfe alacaklarla merkez teşkilâtındaki zevat doğrudan doğruya muvazzaf olacaktır. Sporculara seyahatlerde ve sairede birçok kolayhklar gösterilecek spor sahaları için de vergi muafiyetleri temin edilecektir. Diğer taraftan öğrendiğime göre 16 vilâyette spor sahaları inşası için tahsis edilen 100 bin liranın taksimatı yapılmıştır. Kısa zamanda vilâyetler mükemmel birer stadyom sahibi olacaklardır. Bundan başka millî sporlanmızdan okçuluğun ihya ye inkişafı için de tedbirler alınmaktadır. İstanbulda kurulan Okspor kulübünün ilk tesis ve teşkil masrafı ola rak genel merkezce bin liralık yardım yapılması takarrür etti. cağı da şüpheli idi. Bazan, içini, büyük sabırsızlığın kemirdiğini, tırmaladığını hissediyordu. Bütün işlerde, müthiş bir ahestelik vardı. Kendi şarkısı, Bazil'in tahliyesi, bütün bunlar pek yavaş yürüyordu. Halbuki, kaybedecek vakti hiç yoktu. O gün, istisnaî vaziyet münasebetile, iik defa olarak konuştu ve Salvatori'ye teşekkür etti. Fakat, geceleri, doktor Sar* dı ile konuşurken kulland:ğı hafif, ahenksiz, mınltı halindeki sesle konuşuyordu. Doris'in, hareket gününe tekaddüm eden bu sabırsızhk hali sebebsiz değildi. Covven'in delâletile, gene Bazil'i görmek için müsaade istemişti. Müstacel telgraflara, mükerrer ricalara rağmen, müsaade geciktikçe gecikiyordu. Bu hal, Doris'in içini kemiriyordu. Uyku uyuyamaz ol muş, zayıflamağa başlamıştı. Bütün mevcudiyeti, bir tek noktada, yakıcı, ıstırab verici bir noktada toplanmış gibiydi. Gece vakti, Coweni telefonla uykudan uyan d:rıyor, sabahleyin, dersini bitirir bitir mez gene telefona sanlıyordu. Hareket edecekleri günden bir gün evvele kadar, beklenilen izin gelmemişti. Hareket günü oldu, izınden hâlâ eser yoktu. Doris: «Buna imkân yok!» diye düşünüyordu. Zihni mütemadiyen bu nunla meşguldü. Delmonte, Avrupaya avdet edeceğinden dolayı son derece seviniyordu. {Arkası var) Delbos'a suikasd! Vicki BAUM Vazao: Hamdi VAROGLU Çeviren: 42 Üstad, ellerini onun midesine bastınyor; emirler veriyor, sayıyor, ayağile yere vuruyordu. Yüzünden terler akıyordu. Sonra, kendisi nefes aldı ve Doris, ellerini onun midesine bastırdı. Doris'in elleri, bu muazzam kubbenin üstünde, okyanus açıklarında kalnı:ş gemiler gibi kayboluyordu. Karşıhklı bir müddet nefes aldılar ve kâh Delmonte, ellerini onun midesine, kâh Doris, ellerini Delmonte'nin midesine bastırdı. Ders bittikten sonra, üstad, ona, kuvvetini gösteren bir numara yaptı. Göğsile piyanoya dayandı, nefes aldı ve sadece te neffüs cihazınm kuvvetile piyanoyu yerinden oynattı. Sonra, ciğerlerine topladığı havayı boşalttı ve talebesinin şaşkınlığına, gürliyen kahkahasile güldü. Do ris, dersten sonra, öteki talebeden gördüğü gibi, hocasının elini öptü. dolaşıyor, vaktinin çoğunu odasında geçiriyor, teneffüs hareketleri yapıyordu. Bazan, bu ekzersisler esnasında, birdenbire düşüp ölecekmiş hissine kapıldığı oluyordu. Doktor Williams'ı görmeğe gittiği gün, doktor, onu, göze çarpacak kadar iyileşmiş buldu. Doris, mualliminin, konuşmağı yasak ettiğini bir kâğıda yazarak doktora uzattı. Williams, gülümsiyerek: Vallahi hiç de fena bir usul değil, dedi. Delmonte, şarkı söylemekten daha başka şeylere de aklı erer gibi görünü yor. Canınız nekadar isterse o kadar müddet konuşmayın yavrum. Doris, gene kâğıda şu cümleyi yaz dı: Çok büyük bir sebat lâzım. O sıralarda, Salvatori"den kaçıyordu. Çünkü onunla karşı karşıya gelince, koO günden sonra, Doris, tek başma ıs nuşmamak kabil olamıyacaktı. Avukat sız bir adada kalmıs gibi yaşamağa baş Cowen ve Vanderfelt ile konuşacağı zaladı. Lâkırdı etmesi yasaktı. Yemekler man, meramını yazı ile ifade ediyordu. Brvant ise, böbreklerini tedavi ettirmelc de maksadile Mısıra gitmiştı. Doris, macerasını, rovelver faslını, rezaleti, yaralanma hâdisesini, Delmonte takımından gizlemek istemişti. Fakat küçük Palfy bu gizli şeyleri keşfetti. Doris meselesini iri başlıklarla yazan eski gazeteler satın aldı. Bu gazetelerde Doris'in resmi de vardı. Bunlan, arkadaşlan arasında elden ele dolaştırdı. Ertesi sabah, saat altıda, Delmonte onu haykırarak karşıladı. Esasen, bir akşam evvel Trouvere'i teganni etmiş, sesi kısılmıştı. Uykusu da az geldiği için, vara yoğa sinirleniyordu. Yanm ciğerle şarkı söylemeğe kalkışıyorsunuz, diye bağırdı, böyle tehli keli iş olur mu? Hastalanırsanız beni mes'ul tutarlar. M. Bryant'ın oğlu gibi, ben de rezalete karışmak istemem. Vücudünüz benim metoduma tahammül ede mezse ne olursunuz biliyor musunuz? Doris gülümsedi ve işaretle «evet» dedi. Evet, bu metoda tahammül edemezse nasıl bir tehlikeye maruz kalacağını bili yordu. Delmonte, bu sefer daha hafif bir sesle sordu: Buna rağmen şarkı söylemek mi istiyorsunuz? Doris, gene işaretle kat'î bir: Evet. Cevabı verdi. O zaman Delmonte: Pekâlâ, diye bağırdı, kendi bileceşey. Ya muganniye olmak yahud ölmek... Öyle olsun. Ve, teneffüs hareketlerine, belki eskisinden daha ısrarla devam edildi. Doris'in mazisini öğrenmek, doktor Sardi'nin üzerinde garib bir tesir yapmıştı. Doris yalnız onunla, sesini yükseltmeden, mınltı halinde konuşuyordu. Macerasını, onun kendi ağzmdan dinlemek, Sardi'yi adeta elektriklendiriyordu; he yecanı çok severdi. Gazetelerin, o zamanki yazılarını baştanbaşa okudu. Bütün röportajlan adeta ezberledi. Dorisi, kanlar içinde hastaneye nasıl kaldırdıklarını, doktor Williams'ın, sabaha karşı saat üçte onu nasıl ameliyat ettiğini, bütün taf silâtile okudu. İki erkeğin, Doris yüzünden, ölümle bıtmesine ramak kalan bir mücadeleye girişmiş olmaları da buna inzimam edince, bu kadın, onun nazarında, bambaşka bir mahiyete bürünüyordu. O günden sonra, doktor Sardi'nin. Doris'e karşı duyduğu muhabbet bir nevi merhametle, şefkatle karışık, manevî bir duyguya inkılâb etti. Fakat, Doris buna tahammül edemi yordu. Doktor Sardi ile onun arasındaki rabıta nev'inden bir münasebet, ancak, her türlü insanî duygudan muarra ve sırf cinsî mahiyette kaldığı müddetçe çekilebilirdi. Kânunuevvelde, Delmonte, Nevyork halkına veda etti. Son temsılde, bütün kibar tabaka, onu Rienzi rolünde görmek için tiyatroyu hıncahınc doldurmuştu. Ertesi gün, bazı gazeteler, Delmonte'yi, muvaffakiyetin şahikasma çıkmış olarak tarif ettiler. Bazılan da, tam zamanında çekilip gittiğini yazdılar. Doktor Sardi, onun lehindeki tenkidleri kendisine gös tcrdi, diğerlerini sakladı. Delmonte takımı, artık gitmeğe hazırlanıyordu. Paolo, üç âşıkane maceraya girişmiş olduğu için, bunlardan ayrılmakta biraz güçlük çekti. Lucia bavulları hazırladı ve kadife kostümlerin arasına naftalin yuvarlaklan serpti. Son dakikada Palfy, takımdan ayrılmıştı. Zengin bir Amerikalı ile nişanlandığı için, Nevyorkta kalıyordu. Salvatori, Doris'ten ayrılırken bol bol göz yaşı döktü. Belki de, bu kadar mebzul şekilde ağlıvabilmek için gene Bebe'yi hatırlamıştı. Nihayet, Doris'e bir hediye verdi. Bu, kendi kullandığı makyaj kutusu idi. Üstü, boyalı kelebeklerle süslü, yeşil emaye çinkodan, saplı oir kutu idi. İçinde, yarı yarıya kullanılmış, eski, bozuk bir iki boya vardı. Ihtiyar muganniye, h:çkır:klar içinde, bu kutuyu ona uzatarak: İlk defa sahneye çıktığın zaman, demişti, bunu kullanır, ihtiyar Salvato ri'yi hatırlarsın. Doris, henüz lâkırdı etmeğe mezun değüdi. Ciğerlerile kalbinin vaziyetine bakılırsa, sahneye çıkmağa muvaffak ola