CUMHURİYET 11 Birincikânun 1937 Türkiye başpehlivanı Avrupaya gidiyor Tekirdağlı Hüseyin, organizatör Asım tarafından Londraya götürülüyor. Mersinli Ahmed de iş bulamadığından profesyonel olacak o J? Daktilonun peşine takılan gencler Kozalarımız için yeni bir mahreç Neş'esiz ve kırgın BAŞI, DİŞLERİ AĞRIYOR Kurtulmak için polise Fransa, Bursa kozalarını rüşvet teklif etmişler yüksek fiatla alıyor Yemişte bir tüccarm yanında daktiloBursa (Hususî muhabirimizden) luk eden Azize isminde birisi, bir ak Bursa kozalan son zamankrda Fransada şam patronile birlikte, tiyatroya gi paraşüt ve değirmen eleği sanayiinde kulderken, Salih ve Rahmi adlarında iki de lanılmağa başlandığından kozalarımız olikanlı, kızın peşine düşmüş ve bir takım rada iyi bir fiatla kıymet kazanmış bulunkaç göz işaretlerile kendisini rahatsız et maktadır. Fransaya koza ihrac eden tüc meğe başlamışlardır. Kızcağız, bundan carlann bana anlattıklarına göre; Fran Türkiye Başpehlivanı Tekirdağlı Hümüteessir olarak, polise müracaat etmiş sada Edirne kozası adı altmda satılan seyin, şehrimizdeki profesyonel güreş müve del.'canlıları yakalatmıştır. Bursa kozasının kilosuna 67 frank verilsabakalan organizatörü Asım tarafından Salih, bir aralık kendisine refakat e mektedir. Onun için bu sene kozacıları Avrupaya götürülecektir. Bize verilen den polis memuruna, cebinden bir lira çı mızdan bazılan Fransaya bir miktar koza malumata göre, bu hususta Londra, karıp uzatmış ve kulağma eğilerek: satmışlardır. Bununla beraber Fransa Brüksel, Paris ve İskenderiye ile temas« Ben kızcağızı bu nemrud ada bizden ayni fiatla koza istemeğe devam lar yapılmış, Türkiye Başpehlivanının bu mm elinden kurtarmak için bu işi yap etmektedir. Ancak eldeki mahsul memlenıemleketlerde yapacağı müsabakalar, otım. Hele, sen şu lirayı al da bir rakı iç!» ket ihtiyacını karşılıyacak nisbette ve radaki organizatörler tarafından alâka ile demiştir. memleket içinde işlenecek kadar oldu karşılanmıştır. Bu muhtelif şehirlerdeki Polis memuru, rüşvet teklifinî redde ğundan Fransanın bu talebi karşılanamaorganizatörlerden bir kısmı maddî şart derek, Salihi karakola teslim etmiştir. lannı bildirmişlerdir; fakat bir kısmından maktadır. Birinci asliye ceza mahkemesi, dün henüz cevab ahnamadığından hareket taTürk Hava Kurumunun Bursa ipe suçlunun duruşmasını yaptı. Davacı kız, rihi ve ilk defa gidilecek memleket henüz ğinden paraşüt yaptırmak hususundaki vak'ayı olduğu gibi anlattı. Salih ise pokat'î olarak tesbit edilememiştir. Maa kararı da buradaki kozacılar ve ipekçiler lise rüşvet verdiğini inkâr ediyor, arkadamafih bu seyahatin yılbaşmdan evvel yamuhitinde büyük bir sevinc uyandırmış şının Azizeye karsı alâkası olduğunu, yapılacağı ve evvelâ Londraya gidileceği i\ i i tır. nında patronunu görünce kıskanclığın teümid edilmektedir. Başpehlivanımızın bu Türkiye başpehlivanı Tekirdağlı Bursa kozasının verdiği ipeğin muhtelif sirile bazı hareketlerde bulunduğunu söynıemleketlerde kimlerle karşılaşacağı katHüseyin lüyordu. Mahkeme, şahidlerin çağınlma hassalan dünya piyasasındaki ipeklerden iyetle malum değildir. Bu, oralarda belli üstün olduğu için görülen bu rağbet bize, miştir. sı için duruşmayı başka güne bıraktı. olacaktır. yavaş yavaş koza isrihsalâtımızın artınl Mersinli Ahmedin, spor teşkilâtından Tekirdağlı Hüseynin memleket hari aynlarak profesyonel olması, millî güreş ması lüzumunu ihsas etmekte bulunuyor. cinde yapacağı müsabakalar, hakikî Türk takımımız için büyük bir kayıbdır. Takı Umumî Harb yıllarında 6 milyon kilo pehlivanlığmı yabancılara tanıtmak nok mımızın en güzide bir güreşçisi olan Meryaş koza çıkaran Bursanın, kurtuluştan tasmdan çok faydalı olacaktır. Türk peh sinli Ahmed, hakikaten mağdur olmuş bir Çok çocuklu hâkimlere yardım hak sonraki rekoltesi çok düşkündü. Koza livanı namı altında muhtelif vesilelerle kıymetti. Ahmed, Berlinden döndükten Avrupa ve Amerikada müsabakalar ya sonra muhtelif makamlara baş vurarak kında hazırlanmış olan talimatname ile borsasınm ve İpekçilik Enstitüsünün de pan, bin türlü profesyonel hilelere müra bir iş istemiş, fakat kendisile alâkadar buna bağlı cetvel doldurulmak üzere, vamlı çalışmalarile bu rekolte tedricen ardünden itibaren İstanbul Adliyesinde tarak son yıllarda bir buçuk milyon kilocaat eden, para için yenilen bir kısım olan olmamıştır. Mersinii Berlin Olimpihâkim sınıfına mensub zevata dağıtıl yu bulmuştur ki, memleket dahilinde reyadmda kendi sikletinin en çetin rakible mağa başlanmıştır. Her hâkim cetvelfahın artmakta olduğunu ve binaenaleyh rile değil, büyük bir şanssızlıkla da çar de kaç çocuk babası olduğunu ve çocuklüks eşyadan sayılan ipeklinin fazla s a r pışmış ve müsabakalann neticelendiği larınm yaşını, tahsil derecesini bildire son gece, yirmişer dakika fasılalarla tam cektir. Cetveller, ay nihayetine kadar fedildiğini gösteren bu vaziyetten sonra; dört müsabaka yapmış ve bu suretle dün toplatılarak Adliye Vekâletine gönde paraşüt imali gibi ipekçiliğimize yeni bir sanayi şubesinin daha ilâvesi ve ayrıca ya üçüncüsü olarak ilk defa Türk bay rilecektir. Avrupanın koza talebi karşısında bu re rağını Olimpiyad direğine çektirmeğe muvaffak olmuştu. Bu müsabakalarda M. Schacht'm beynelmilel te koltenin en kısa zamanda üç misline yükseltilmesinin kabil ve faydalı olacağı göMersinliye biraz da şans yardım etmiş dıye bankası mudurlugu olsaydı, dünya birincisi olması yüzde yüz rülmektedir. doğru değil muhakkaktı. Eskiden koza tohumlannda yani bö Bale 10 (A.A.) îsviçre telgraf aMersinliye bir iş bulunduğu ve biraz jansı, doktor Schact'in ölen Quesnay,m ceklerde sık sık muhtelif hastalıklara rasterfih edildiği takdirde profesyonel ol yerine beynelmilel tediyat bankası mü landığı halde; ipekçilik Enstitümüzde maktan vazgeçeceği muhakkaktır. Bu hu dürlüğüne tayin edileceği hakkında bir hükumetin yaptırdığı ve halkm emrine Dünya üçüncüsü Mersinli susta Güreş Federasyonunun ehemmiyet İngiliz gazetesi tarafından verilen haberi verdiği fennî (koza tohum kışlağı) bu Ahmed ie nazarı dikkatini celbederiz. hastahkları kökünden silmiş ve Böcekçitekzib etmektedir. pehlivanlann, Türkün kendi sporu olan lik Enstitümüzün mesaisi neticesinde koTayyare kupası maçlarının güreşte memleketi fena vaziyetlere dü poru okunacak ve yeni idare heyeti inti zalanmızm 3çinsi fevkalâde denecek jefinali şürdüğü malumdur. Bu gibi menfî pro kilde ıslah edilmiş bulunmaktadır. hab edilecektir. pagandalara meydan vermemek ve Türk Türk Hava Kurumu menfaatine gaBütün bunlar, bu kıymetli mahsulügiicünü yabancı divarlarda Iâyıkile temsil zetemiz tarafından tertib edilen tayyare Halkevine bağlı sporcuları müzün istikbali cmin ve endişesiz bir edebilmek için Tekirdağlının yapacağı kupası maçları dömifinale geldiği halde davet mecraya girdiğini anlatan ve gösteren Avrupa seyahati cidden faydalı olacaktır. bazı sebebler yüzünden ikmal edileme Eminönü Halkevinden: misallerdir. Bu seyahatte Tekirdağlı Hüseyne Ce miş, bu turnuvanın galibine verilmek üze Evlmlz spor kulübüne bağlı kulübler araIstihsalin artırılmasile köylü ve müs mal Pehlivan da refakat edecektir. Ce re gazetemizin hazırladığı büyük bir ku smdan yapılacak karışık takunın seçmeleri 11/12/937 tarihli cumartesi gunu Be tahsil fazla kazanacaktır. Fazla koza çımal pehlivan, TekirdağLnın antrenman pa da Hava Kurumunun yaptırdığı diğer şiktaş Şeref sahasında saat 14,30 da yapılanna yardım edecektir. kupalar da verilememişti. lacaktır. Aşağıda isimlerl yazılı oyuncula karmak suretile fazla para almak kabil futbol levazımlarlle birlikte vakti mu olduğuna göre müstahsil için bu artış kârh Mersinli Ahmed profesyonel Istanbul Futbol Ajanlığı bu müsaba rın ayyende sahada bulunmaları lâzımdır. bir iş olacaktır. Ayrıca ihracat için istihkaların intac edilmesini karar altına alTakım seçicısi: Bahaeddin Uluoz. olmak istiyor (Aksaraydan) Emin, Namık. (Altıktan) sal yapmak çarelerine de başvurulmak mış ve alâkadar kulüblerin murahhaslannı Millî güreş takımımızın en kıymetli önümüzdeki çarşamba günü mıntaka mer Osman, Necib, Murad, Alâeddin. (Alemdardan) Sıtkı, Sudi. (Akınspordan) Raif. lâzım gelmektedir. Avrupada kendi ko>ehlivanlarmdan olup 1936 Berlin Olim kezine davet etmiştir. (Bozkurttan) Hasan. (Demırspordan) Sa zalarından daima iki frank fazla kıymet Jiyadında dünya üçüncülüğünü kazanan Malum olduğu üzere o vakit tesbit bahaddin, Osman, Ziya. (Fatih İdman verilen Türk kozası için daimî mahrecler Mersinli Ahmed, şehrimizdeki alâkadardan) Şevket, Saffet, Ahmed, Davud, Relardan birine gönderdiği bir mektubda, edilen fikistüre göre Güneş Beşiktaş şad. (Bakırkoy Lstiklâlden) Vahid, Rıza. var demektir. Ancak istihsal masrafını a" (Lângaspordan) Kâmil, Cevad, Suleyman, profesyonel olmak istediğini bildirmiş ve takımları karşılaşacak, bu maçın galibi de Raif, Muzaffer. (Halıcıoğlundan) Fethi. zaltmak ve böylece Avrupa piyasasındaGalatasarayla Final maçını oynıyacaktı. kendisinin Avrupaya götürülmesini iste (Yıldızspordan) Orhan, All, Kerim, Ali ki fiata göre ihracat yapmanın ne dereceFutbol Ajanlığı lik maçları bittikten son Fethi. (Rami Idmandan) Lutft, Cihad. miştir. ye kadar mümkün olabileceğinin mütera bu iki maçı oynatmak ve turnuvayı inhassıs bir heyet tarafından tetkiki icab etKongreye davet Elyevm Mersinde bulunan ve askerlik tac etmek karannı almıştır. mektedir. Koza istihsalâtını artırmak için vazifesini bitirmiş olan Mersinli Ahmed, Bakırkoy İstiklâl İdman Yurdu İdare heFenerbahçe kulüb müessisleri yetinden: Başkanın istif&sı dolayısile lnhalka mebzulen dut fidanı tevzi etmek Federasyona gönderdiği bir mektubda, tihabm yenilenmesi icab etmektedir. Bunu toplanıyor kendisine geçinecek kadar bir iş bulunaKoza temlnen kongrenin 19/12/1937 tarlhine mü ve bunları diktirmek faydalıdır. madığı için teşkilâttan istifa etmek mec Fenerbahçe kulübü müessisler heyeti sadif pazar günü saat 10 da Bakırköyde C. borsamız her sene fidan tevzi ediyorsa da buriyetinde kaldığını ve hayatını kazan pazar günü öğleden evvel toplanacaktır. H. P. salonunda fevkalâde olarak toplan bunu gittikçe çoğaltmak da lâzım geldavetl kararlaştırıldığı llân ve azanm mak için profesyonel olacağını bildir Bu toplantıda kulübün senelik mesai ra tıya teşrifleri rlca olunur. mektedir. Halbtıki bir tek GRİPİN Alsa bütün Ağrılan geçer, rahat eder. Ağr ılar Romatizma Nezle Grtp Karşısında derhal ric'ate mecbur olur. îcabında günde 3 kaşe alınabilir. Taklidlerinden sakımnız ve her yerde ısrarla ' GRiPiN,, isteyiniz. Çok çocuklu hâkimlere yapılacak yardım İstanbul Deniz Ticareti Müdürlüğünden: Müdiriyet, kılavuzluk ve algarına zabitanı ve mürettebatı için 90 takım elbise maakasket yaptmlması açık eksiltmiye konmuştur. Taliblerin % 7,5 teminatı muvakkatesi olan «90» lira «30» kuruşu îstanbul Vilâyeti Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğüne yatırdıklarına dair makbuz veya banka mektubile eksiltme günü olan 25/12/937 cuma günü saat 11 de Galatada Deni» Ticareti Müdürlüğü binasmda Satmalma Komisyonuna ve şartname ve nümuneleri görmek istiyenlerin de İdare şubesine müracaatleri ilân olunur. (8304) EVEREADY ELEKTRİK FENER ve PİLLERİ E n ç o k da y a n ı r daha fazla ı*ık verir. Oünyanın an iyileri olan Evereadtf pillerini israrla isteyiniz. BOURLA i STAN BU L Bl RADE AN K AR RLER A ve rin oturduğu sandalyeyi göstererek: Ben senden aynlacaktım. Senin Şuraya otur, dedim, sana söyliye muamelenden sonra bu evde oturmak bana cehennem. Fakat korkuyorum, hâlâ ceklerim var. Yüzüne bakmıyordum. Ellerimi cebi korkuvcrum. Sustu. Bekledim. Devam etmedi. me koyarak, smıfta gezinen bir muallim Tefrika: 5 9 Yazan: Server Bedi Neden korkuyorsun? diye sorduın. hakimiyetile odanın içinde dolaşmıya başladım ve biraz evvel Ömere yaptığım Ondan mı? Hanım geliyor! ya başlamıştı. Dürüst bir tabiatim olduğu gibi onun da önünde durdum. Evet. Ben de Rukiyeye seslendim: için bende herhangi bir samimiyetsizliğin Beni dinliyeceğine söz verirsen onGene yüzüne değil, bana mahsus ol Buraya gelmesin! uyandırdığı nefret, bütün hislerimi basb mıyan bir tavırla tavana bakarak: dan korkma. Sonra ömere döndüm: nr. Gözlerini bana doğru kaldırdı ve he Biraz evvel senin oturduğun bu Sen şimdi git Hanım yukarı çıksın, Evet, Zehrayı sevmiyor ve kıskanmı sandalyede Ömer vardı, dedim. men indirdi: ondan sonra. Seni görmesin. Ben düşüne yordum. Onu feda etmeğe karar verdi Senin bana ne söyliyeceğini bilmiBu ismin ondaki tesirini anlamak için ceğim. Sen bana iki gün sonra uğra. O ğim zamanki soğukkanlılığım Omerin yorum, dedi, nasıl söz vereyim? yüzüne baktım. O da önüne bakıyordu. zamana kadar hiç birşey yapmıyacaksın. karşısında da devam etti. Bütün bu olan Hiç kımıldamadı. Hakkı vardı. Fakat benim ne söyliyeSöz ver. biten şeylere hayret de etmemiştim. Ömceğimi bilmiyor, anlamıyor değildi. Öy Sana benden bu meseleyi niçin giz Başüstüne! dedi. rümde buna benzer bir vak'adan bahselediğini, aylardanberi niçin boş yere yor leyse reddetmeğe hazırlanıyordu. Bunu Al silâhını. Bir daha onıı vanında dildiğini de işitmemiş olduğum hal duğunu sormıyacağ:m. Sen artık benim anlamak zor olmıyacaktı. Dedim ki: de, kanunlan muayyen ve tabiî bir hâdigezdirme. se karşısında idrakimin duyduğu rahathğ hiçbir şeyim değilsin. Sana ve ona iki ya Pekâlâ. Ben sana söyliyeyim. On Başüstüne! bancı adam gibi bakıyorum. Bundan son dan sonra kararmı ver. Olmaz mı? Zehranın yukarı çıkmasını bekledik. duymuştum. Fakat bende asıl hayret, Sesini çıkarmadı. ra, baba sözü dinliyen manevî bir kızım ömer benden ayrıldı ve bu sefer hızla bundan sonra başladı. Hikâyenin bun Olmaz mı? diye tekrarladım. dan ötesinde, Zehranın ruhu, ucu bulut olmak istersen beni dinle. Sözümden dıuzaklaştı. Peki. diye mırıldandı. lara yapışan Himalâya kadar yüksek ve şan çıkmıyacaksın. Buna razı değilsen 10 Koltuğa oturdum ve arkama yaslan metin bir kaya halinde çıktı. Bu sergü hemen buradan gideceksin, istediğin yerOmerin karşısında bir kere daha anlade küçük, iki üç odalı bir ev tutacaksın. dım. Uzatmak istemiyordum. Dedim ki: zeştin en harikulâde tarafı ondan sonra Hıiştım ki ben Zehrayı sevmiyor ve kısBen sana biraz eşya veririm; boşanma Bu işte üç kişinin de vaziyeti kötü. kanmıyordum. Bi kitabda aşkın tecessüs baslar. resmivet kesbedinciye kadar sana bakarım Dedikodular alıp yürüyor. Üç kişinin de ten ibaret olduğunu okumuştum. Boş bir Ömer gittikten sonra, ben meraklan da. Fakat bi' daha beni göremezsin. Dühaysiyetini kurtarmak için sen... sözmüş bu. Son aylarda Zehranın bende nın büyük bir kısmından kurtulduğu için Sözümü bitirmeden bağırdı: ün, taşın, bana cevab ver. uyandırdığı merak, ona karşı ilk zaman rahatlamış bir yürekle Zehrayı aşağıya Olamaz! dedi. Başını kaldırmadan, yere bakarak ve larda uyanan sevgimi, sabunu kemiren çağırdım. Onüne bakarak yemek odasın1 Ne söy!iyecğ'"nı ^ılj" • • " • fare gıbı yemeğe, dağıtmaya ve ufalama dan icerive sirdi. Ona biraz evvel Öme vutkuna yutkuna cevab verdi: Korkuyorum ! İkisinden biri: Ya onunla evlenirsin, ya Biliyorum. hud... Nedir? Beni onunla evlendireceksin. O da hemen ayağa kalktı: Istemiyor musun? Çıkar giderim, dedi. Ayağmı yere vurdu: Pekâlâ, dedim. Hayır! dedi. Hemen gide'r, ev ararım. «Saat kaç?» diye sorar gibi sükunetle Pekâlâ. Fakat bugün bu mesele sordum: bitmelidir. Onu sevmiyor musun? Sesini çıkarmadı ve bir kelime söylemeCevab vermedi. den ayrıldı. Sustuğuna göre seviyorsun, dedim. O yukarıya çıktıktan sonra Rukiye Gene cevab vermedi. «Acaba beni mi geldi. Vaziyeti kısaca ona anlattım. seviyor?» gibi aptalca bir ümidim yokRukiye, beni sükunetle dinlediği haltu. Kafamı böyle bir ihtimale doğru sapde, bir deliye yakışan şu sözleri söyledi: tırmadım. Fazıl Beyciğim, böyle billur gibi Onu se\Tniyorsan niçin benim evitemiz bir kızı sokağa bırakmak günahür. mîn içine aldın? diye sordum. Hayretle sıçnyarak bağırdım: Omuzları titriyerek biraz kalktı. Sesi Sen çıldırdın mı be kadın? Eskide titriyordu: den ne diyordun, şimdi ne söylüyorsun. Korkuyordum, dedi. O da sesini yükseltti: H a ! . . Demek korkuyordun, sevmi Günahtır. Eskiden aldanıyormuyordun. şum. Bunları bilmiyordum. Birşey söylemedi, sözümü tasdik eder Garib heyecanların şaşkınlığı içinde: bir hareket yapmadı. Neyi bilmiyordun? diye bağırdım. Birşey söylemiyorsun, dedim, sözümü tasdik eder bir hareket de yapmı Bu kadın pırlanta! dedi, anlad;n yorsun. O halde seviyorsun. mı? Pırlanta! îşte o kadar. Gene ses çıkarmadı. Sen çıldırdın mı? diye tekrarladım. Ayağa kalktım: Pırlanta! dedi. Her ne hal ise... dedim, sen bana (Arkasi car) karannı söyle. Simdi cevab vereceksm. t