CUMHURIYET 2 Birîncikânun 1937 Gerede aslıye hukuk hâkimliğinden: Demirciler mahallesinden Mehmed kızı Hacer Varlık müddeaaleyh Kazanlar köyünden kocası Ali aleyhine açtığı boşanma davasmda müddeaaleyh ilânen yapılan tebligata rağmen gelmediğinden ilânen gıyab kararı kazılmasman karar verılmiş ve duruşma 27/12/ 937 pazartesi gününe bırakılmış olduğundan yevmi mezkurda hazır bulunmanız lüzumu tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (2407) Trikolor Galatasa Londradaki mühim futbol maçı ray maçı Bayramın üçüncü günii Taksimde oynanacak Ingilizler, Çekler» 5 3 yendiler Amerikanm Ohio Bursa (Hususî muhabirimizden) bir âyar otomatiğidir eyaletinde, Anna Cumhuriyet Halk Partkinin iki sene ev Marie Hahn isminvel Uludağda sporcular için paptırmış olde bir kadm. Jacob duğu kayak evinde, Dağcılık kulübü taWagner isminde rafından hazırlanan fevkalâde zarif ve bir erkeği zehirlecrijinal bir Atatürk köşesi; pazar günü mekle zan altına müşkül hava şartlarına rağmen kulüb idaahnarak muhake Beşiri îlçesinde yeniden inşa edilecek (20005) lira (44) kuruş bedeli keme edilmiş ve on re heyeti azalarile birlikte Uludağa çıkan şifli Hükumet Konağınm tahsisatı mevcud (15,000) liralık kısımları kapalı bir kadm, bir er Marie Hahn Bursa Valisi Şefik Soyer tarafından açıl" zarf usulıle talib çıkmadığından eksiltmenin 10/12/937 cuma günü saat 14 e kekten müteşekkil jüri heyeti tarafm mıştır. kadar bir ay zarfında pazarlığa terkedilmiştir. (7744) dan idama mahkum edilmiştir. Bu hâGencliğin daima kalbinde yaşattığı disenin şavanı dıkkat tarafı, Marie Büyük Şefi burada 2,000 metro irtifada Hahn'ın, Ohio evaletinde. elektrikli sanda ruhlarında olduğu gibi gözleri önünde dalyede idam edilecek ilk kadın olma dahi her zaman canlandırabilmek eme sıdır. lile yapılmış olan bu köşe cidden görübneMarie Hahn'm idam cezasma çarpıl ğe değer hususiyetleri tebarüz ettirmek masına sebeb olarak bu zehirleme hâ tedir. İkinci plânda görülen hava hattı ve disesi gösterilmekte ise de, hakikatte dağcılığm bu kadın on bir cinayet işlemiş azılı bir bir kayakçı silueti bugunkü yarınki gayesini işaret etmektedir. Bu kökatildir. şeyi Güzel San'atlardan mezun bir Türk Marie Hahn, Almandır. Senelerden ressamı, İhsan hazırlamıştır. Açılıştan sonberi işi gücü, gezip dolaştığı muhitler ra kayakçılar evinin camekânlı terasında de, daima bekâr, az çok paralı, ellisini mütecaviz Alman erkelkerle tanışıp yemek yenilmiş, müteakıben bayram için Izmirde, Ateşspor takınu münasebet peyda etmek, işi aşk mace yapılan yeni hazırlıklar gözden geçiril îzmir (Hususî) Lik maçlan epey «Ate§ ve Alsancak takımlan, geçen se rasına döktükten sonra o erkekle be miştir. Bu suretle, Türkiyenin her tarafınce hararetli safhalar göstermeğe başladı. ne teşekkül edip federe sayılan Üçok ve raber yasamağa başlamak ve el altm dan gelecek olan kış sporcuları için UluSahada mühimce sürprizler geçerken, Doğanspor takımmdan doğup gelmişlerr dan, ellilik ihtiyarın, servetini tahkik dağda alman yeni tertibatı ve yapılan yeNafile yere ve çaresi masa başında da patırtılı ihtilâflar dinle dir. Bunlar federe değillerdir. Tesçilleri etmekti. „ ni hazırlıklan bizzat yerinde ve birer birer meğe namzed bulunuyoruz. yapılmamıştır. Bu takımlarda oynıyan oMarie Hahn'ın bu şekilde münasebet gören Bursa Valisi Şefik Soyer, bu sene varken niçin ıstırab Geçen sene, millî kümeler münasebeti yuncular, geçen seneki Uçok ve Doğan tesis ettıği kimseler, iki, üç veya dört vilâyetçe yaptınlan ve henüz birkaç hafta çekmeli le îzmir takımlan arasında vuku bulan sporla Yamanlar takımı kadrolarında yer ay sonra ölüyor ve kadm müteveffanın evvel bitirilmiş olan Kirazlıyayladaki o almışlardı. Bunların istifalan vaki de mallarını ele geçiriyordu. birleşmeler malumdur. Fakat birkaç ay telin de derhal işletmiye açılması emrini evvel, yeni namlarla eski şekle avdet ğildir. Keza kulübleri federe olmadığına En son tanıdığı Jacob Wagner işinde vermiştir. Buraya ayni gün, Çelikpalas zarureti görülmüştür. Ortaya, Alsancak, göre, lik maçlarında yerleri olamaz. Ve biraz acele etmiş, fazla miktarda arse tan kamyonlarla karyolalar ve yataklar Ates namı altında, görünüşte yeni, fakat oynadıkları oyunlar için sıfır puvan al nik vermiş ve Wagner'in cesedini mua Çikarılmış, ayrıca mutfak ve teshin vesahakikatte eski Altay ve Izmirpsordan malan icab eder. Çünkü ortada bir ni vene eden doktoru şüpheye düşürmüş iti de ahnarak yaylâ oteli işletmiye açılbaşka birşey olmıyan iki takım daha çık zamname vardır. Kulüblerin teşkil, tes tür. Yapılan otopsinin müsbet netice mıştır. Buradaki otelin pencereleri çift mıştır ve bu takımlar, bu senelik liklerine çil ve saireleri, oyuncuların tâbi olacakla vermesi üzerine katil kadm yakayı ele camh, tavanlan da basık olduğundan tam n bütün şartlar bu nizamnameye tâbi vermiştir. girmişlerdir. bir dağ tipinde yapılmış bulunan bu otedir.» diye ortaya bir itiraz atmıştır. Yamanlar (eski Karşıyaka) kulübü. lin kış için çok elverişli olduğu görülmüşHendekteki satılmıyan tür. Otelde akar su ve telefon da vardır. Jzmir spor takımları arasında ihtilâflar îdama mahkum Uludağda bayram hazırlıkları edilen bir kadm Şimdiye kadar 11 erkeği zehirliyerek öldürmüş Kayak evinde bir Atatürk köşesi açıldı TEKDUGME sızin için duşünen Eski teşekküllerin, yeni namlarla ortaya çıkışı, lik maçlarını karıştıracağa benziyor PMILIPS Besiri İlcebaylığmdan: Baş ve diş ağrılarına karşı muafiyet demektir Bir tek kaşe GRİPİN En muannit ağrıları, En kısa zamanda kesmeğe kâfidir. ESANS LOSYON PUDRA SABUN Londra 1 (Hususî) Ingiltere ile Bayram günlerinde, Taksim stadyomunda, lik maçlarından maada, üç de Çekoslovakya arasında bugün yapılan "ecnebi maçı yapılacaktır. Bu maçlarda beynelmilel futbol maçında Ingilizler üçe Romanyadan gelen Trikolor takımını gö karşı beş sayı ile Çekoslovakyayı yenreceğız. Trikolor bayramın birinci cu mişlerdir. Ingiliz takımmdan üç kişi yaramartesi günü saat 15 te Şişlı takımı ile, Ianmıştır. Çek kalecisi çok fena oynamışbayramın ikınci pazar günii sabahleyin saat 1 1 de Beyoğluspor (eski Pera) ta tır. Arsenal Rasing maçının kımile, bayramın üçüncü pazartesi günü de 14,45 te Galatasaray takımile oynıyateknik tafsilâtı caktır. Trikolor evvelce de İstanbula gelFransız gazeteleri Pariste oynanan miş bir Rumen takımıdır. İlk gelışinde Galatasarayın en kuvvetli zamanına te Arsenal Rasing maçı hakkında şu tafsisadüf ettiğinden 1 0 yenilmişti. Galata lâtı vermektedırler: İngilizlerin Arsenali en iyi oyuncu saray, Avrupa seyahatlerinden birınde Bükreste Trikolor ile yaptığı maçta 41 lanndan mahrum olduğu halde birinci yenilmiştir. Bu takım, son gelişinde ise devrede Fransız futbolcularına tam bir Galatasarayla 11 e berabere kalmıştı. ders vermiş ve iki küçük hatadan iki gol Bu maçta Galatasaray, ancak fevkalâde yaparak galibiyeti temin etmiştir. 2 0 bir oyundan sonra beraberliği elde edelik netice oyunun makesi değildir. Ingilizbilmisti. Trikolor takımı, şimdi yeni yeni oyun ler gösterdikleri oyuna mukabil çok daha cular satın alarak Romanyanm profes büyük bir sayı fırsatile kazanmalıydılar. yonel takımlan arasında iyi bir mevki Fakat karşılarındakilerin zayıf olduklakazanmıştır. Gelen takımın 11 oyuncu rmı görerek onlar da işi pek sıkı tutma sundan, yalnız birinin Rumen, diğerleri mışlardır. Rasing müdafaası canla başla nin Macar olduğu bildirilmektedir. Plat çalıştı, fakat hücum hattı acınacak ve beko isminde bir İspanyol futbolcu tarafınceriksizlikten herkesi sinirlendirecek bir dan antrene edilen Trikolor'un sol muahalde idi. Fransız takımı rakibinin şöhrevini, sol içi, sol açığı, yirmişer defa beyti tesiri altındaydı. nelmilel olmus oyunculardır. Gece Bursaya dönüş çok müşkül ve Kocaelinde tütün rekoltesi ve satı§ı ü tehlikeli olmuştur. İki metro ilerisini gös zerine İzmit muhdbirimizin iş'anna at termiyen ve 1000 metroluk bir irtifaı fen Hendekte bazı zürraın tütünlerini sarmış olan kesif sis yüzünden otomobilsatmıyarak İnhisar eksperlerile alıcıları ler, ancak yaya kılavuzlan takiben yol gücendirdiklerini ve bu yüzden küçük alarak geç vakit kazasızca Bursaya inmüstahsilin zarar gördüğünü yazmıştık. mişlerdir. Hendek ziraat odası reisliğinden aldiğı mız bir mektubda deniliyor ki: Karaman postanesindeki «Bu senenin mahsulünden bir milyon köy kutuları kilodan fazla satılmış va 800 ahcrya »id Karaman (Hususî) Kazamız pos380 bin kilo tütün idarenin emanet depcr tanesindeki köy kutuları alâkadarlar ta lannda kalmıştır. Tütünlerin idaTe tats • * rafından çoktandır yok'anıp boşaltılma fından alınması için yüksek makamlara dığından dolmuş ve taşm.ş bir hale gel müracaat edildi. Alış gene başladı. Fakat miştir. Posta idaresinin scrvisi mektub ve bundan evvelki parti 25 50 kuruş aragazetelerin köy posta kutusuna atılmasüe sında fiat bulmuşken bu defa 8 2 0 bitmektedir. Bundan sonra köy bekçileri verilmektedir. Bu vaziyette bir kısım kahaftanın muayyen günlerinde Karamana lil mahsulünü bu fiata v?rmedi. Diğerleri gelip aid oldukları yerlerin müraselâtını ise müşkül ve acıklı vazivetlere katlana ahp götürürlerse bu iş muntazaman yürürak tütünlerini sattılar. Vaziyet bundan müş olur. ibarettir.» tütünler Icabında günde 3 kaşe alınabilir. Taklidlerinden sakınınız ve her yerde ısrarla Gripin isteyiniz. •fc» BİR BAYANIN AŞK VEGU2ELLIK RUYASI Müreftede yangın Mürefte 1 (Hususî muhabirimizden) Gece, İnhisarlar idaresinin bodrum katında bulunan kukürtler ateş alarak yangın çıktı. Halkın yardımile ateş, binayı kısmen yaktıktan sonra, söndürüldü. O sırada tesadüfen şimal rüzgârı nın esmeğe başlaması kasabayı bir harabe olmaktan kurtardı. Hâdise hak kmda tahkikata başlanmıştır. Kayıb Sultanahmedde Cankurtaran sokak 3 numarada oturan Adile dün matbaamıza gelerek bize şunları söyledi: < Dokuz yaşında Nalan adlı kızımı geçen pazar günündenberi kaybettim. Alâkadar resmî makamlara mü** racaat ederek kızımm buldurulmasını rica ettım. Daha bir netice alınamadı. Resmini veriyorum. Kızımm akibeti hakkında malumatları olanların Sul tanahmeddeki adresime insaniyet na mına bildirmelerini rica ederim.> Böyle bir kararı bugünkü gibi kolay veremezdim. Samimiyet karşısında kalbim yumuşıyabilirdi. Benim affetmediğim şey samimiyetsizliktir. Adeta karşımdakilere hücum fırsatı vermişim gibi kendimi müdafaaya başlamıştım. Yüzüm kızararak dedim ki: Benim kadın ruhuna karşı hürmetsizliğimin sebebi de budur. Biz, erkekler, aramızda herşeyi açık konuşma/ını severiz. Hele ben, ticaret hayatımda, karanlıkta iş görmesini seven adamlarla hesabı derhal kesmişimdir. Muammadan ve kanşıklıktan hiç hoşlanmam. Kadın tekrar: Yoo!.. dedi, biz kadınlar samimî değil miyiz?.. Bilâkis, en büyük zevklerimizden biri kalbimizi açmaktır. Sizi bilmem, dedim, ben tanıdığım kadmlardan, hassaten Zehradan bahsediyorum. Misal ortada. Birdenbire doğrularak sordum: Affedersiniz. Misali bir an için size tatbik edelim. Müsaade buyurur musunuz? Nebile şaşırdı: Ne gibi? dedi. Evlendığiniz zaman sizi Zehranm vaziyetinde imiş gibi farzetmemize müsaade eder misiniz? Kocasının da yüzüne baktım. Felemenk Prensinin sıhhî vaziyeti düzeliyor Amsterdam 1 (A.A.) Prens Bernhard'm sıhhî vaziyeti memnuniyete şayandır. Bununla beraber tamamile iyi oluncıya kadar Prensin uzun bir istirahate ihtiyacı olacaktır. Benim sustuğumu gören doktor: Bakınız, dedi, kat'î birşey söyliyemiyorsunuz. Güçtür Zehranm hakkı var. Sizi pek müşkül bir vaziyette bırakmış olacaktı. Nebile benim düşündüğüm şeyi söyledi Belki de o zaman aynlmak istiyecektiniz, değil mi? Ben gene susuyordum. Kocası da ayni suali tekrarladı: Değil mi? Evet! dedim. Kadın bağırdı: Zehra bunu çok iyi anlamış. Ne anlamış? diye sordum. « Bunu duyar duymaz Fazıl beni bırakır!» diyormuş. Saklamakta haklı değil mi imiş? Kendi itirafımla Zehra lehine bir delil kazandırmış olmamak için ilk sözümü tadıl etmeğe çalıştım: Bilmiyorum, dedim, o zaman, ne yapmıs olabileceğimi şimdiden kestire mem. Bunlar hUsiyat meseleleridir. Avukatlıkta iki erkeğe de baskın çıkmak istiyen kadın: Yoo!.. dedi, demin söyldiğiniz daha doğru... İnkâr etmeyiniz, sizin kadm ruhuna hürmetiniz yok, böyle birşey duysaydınız tahammül edemezdiniz, demin dediğiniz gibi Zehrayı feda ederdiniz. LT. PIVER PARIS PARFÜMÖRf L . T . P İ VER 'istanbul Şubesi. Osman Bey. Ahmet Bey sokak No. 56 İSTANBUL Nebile bana doğru gelerek: Öyle demeyiniz! dedi, ben başkayım, azçok tahsil görmüş bir kadınım, kocamı idare edebilirim, onda uyanan öfkeyi tadil edebilirim, kendimi müdafaa edebilirim. O söyledikçe ben başımı menfi cevab" lann hareketile sallıyarak reddediyor dum. Kadın yanıbaşıma kadar geldi: Hem başka birşey daha var, dedi. Nedir? diye sordum. Başka bir fark daha var. Basri beni seviyordu. Masum olduğum bir vazi yette başıma böyle bir belâ musallat olmuşsa beni mazur görürdü. Kocasma bakarak sordu: Değil mi öyle. Basri tereddüdsüz cevab verdi: Evet. Ikisi de yüzüme baktılar. Dedim ki: Fakat siz de onu seviyordunuz, değil mi? Kadın ne söyliyeceğimi anlıyarak gü lümsedi: Burada öyle değil. Ben mazur göremezdim, dedim. Zehra da bunu bildiği için sakla mağa mecburdu. Çünkü siz de Zehrayı sevmiyordunuz. (Arkası var) Korkuyorum ! Tefrika: 5 2 Zaten şimdi bile onun kurtarılması güçleşmıştir. Emin olunuz ki Zehra Hanımm bu meseledeki vaziyeti kahramancadır. Abes bir iddia karşısındaymışım gibi tezyifkâr gözlerle bu karı kocanın yüzlerine baktım. Doktor, kuvvetle: Biz buna eminiz! dedi. Karısı da arkasından, ayni kuvvetle tekrarladı: Eminiz! İkisi birden, Zehrayı benim kinimden kurtarmağa evvelce karar vermişler gibi hararetle ve ağızbirliğile onu müdafaa ediyorlardı. Beni epey yoran bir sabırla onlan dinledim; sözlerinin tesiri altında kalmamış gibi cebrî bir sükunet içinde: Hayır! dedim, bence onun müdafaa edilecek hiçbir tarafı" kalmamıştır. Itıraf etmelıydi. Sesimde, esas fikirlerimin bulamklığım ele veren bir titreklik vardı. Hakikatte şaşkındım. Hiçbir hüküm veremiyordum. Kadın dedı ki: Biz bunu çok düşündük. Rica ede" Yazan: Server Bedi rim, siz de insaf ediniz, itiraf etseydi ne olacaktı? Ne mi olacaktı? Bu suale cevab vermek için geçirdiğim bir tereddud anından istifade ederek doktor söz aldı: Siz doğrudan doğruya erkekle mücadeleye mecbur olacaktınız. İş o zaman azıtacaktı. Mücadele iki erkek arasına intikal edınce ne olur, tasavvur edersiniz. İşte, Zehranm bütün korkusu burada imiş «Ya Fazıl duyarsa... diyormuş da başka birşey demiyormuş. Kadın canlanarak sesini yükseltri: Hakikaten, dedi, biz bunu düşündük. Bir de size soralım. Bu meseleyi evvelce haber almış olsaydınız ne yapardınız? Ben de bunu bir çok defalar düşün müştüm. Zehraya musallat olan bir kara sevdalile nasıl mücadele edecektim? Silâhla mı? Polis kuvvetile mi? Hiç tesiri olmıyacak bir ikna yolile mi? Zannederim ki, bütün bu karışıklıklardan kurtul" mak için, bugünkü gibi, Zehradan ayrılmayı düşünecektim. Hay hay! dediler. Kadına döndüm: Ne yapardınız? Basri Beyden gizler miydıniz? Manevram kadını şaşırttı. Önüne bakıyor ve gülümsemeğe çalışıyordu. Fakat karı koca arasındaki mahrem politikanın esas tellerinden birine dokunduğum için kolay cevab veremiyeceğini görüyordum. Kocası da onua vereceği cevabı merak etmişti. Ayağa kalktı, bir sigara yaktı, odada dolaşarak: Sahi! dedi, Nebile! Saklar mıydın, söyler miyJ^"* Kadm da ayağa kalktı: Fakat beni Zehra ile mukayese etmeyiniz! dedi. Doktor sordu: Niçin? Kadm biraz kızararak, nazik bir müdafaa halinde: Tabiî... dedi, Zehra Hanım... Ne de olsa... köyden gelmiş bir kızdı... Benim gibi düşünemezse mazurdur o. Kocası bu farkı kabul ederek: Peki, sen ne düşünürdün, ne yapardın? diye sordu. Kadın biraz tereddüdden sonra: Ben saklamazdım, söylerdim, dedi. Gördünüz mü! diye bağırdım.