23 Kasım 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

23 Kasım 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 İkinciteşrin 1937 CUMHURIYET SON HâdiseJer arasında Uzakşark konferansı dagılırken... Dün Tokyo'da büyük bir miting akdedildi Dört bin Japon vatanperveri, Ingiltereye karşı sempatik siyasetin terkini ve herhangi bir müdahalenin reddini istedi müddet tehirini protesto ederim.» Konferans çarşamba günü tekrar topLondra 22 (A. A.) Evening lanarak, projenin müzakeresine devam News gazetesinir yazdığına göre, Japon edecektir. yanm Şanghay üzerinde huküku hükümHarb vaziyeti ranisini kullanmak istemesi İngilterede Londra 22 (Hususî) Uzakşarktan vahim bir hâdise olarak telâkki edilmek gelen son haberler, Çin Japon harbinin tedir. Şanghay imtiyazh mıntakasmda daima artan bir şiddetle devam ettiğini alâkadar devletlerin hukukuna Japonlar göstermektedir. Şimalî Chantoung'taki tarafından dokunulmasına asla müsaade Japon kıt'alan, geniş bir cephe ile taarruz edilmiyeceği Japonyaya anlatılacaktır. için Sarı nehri geçmeğe çalışıyorlar. 350 Çin murahhası tehir kararını metro uzunluğunda olan Tientsin Puprotesto etti kow demiryolunun üzerindeki köprü, Brüksel 22 (Hususî) Uzakşark Çinliler tarafından tahrib edilmiştir. konferansmın tehirini istiyen İngilizAYangtze nehrindeki barajlardan biri merikan projesi konferansta hararetli mü berhava olunmuş, bunun üzerine Japon nakaşalara sebeb olmuştur. Amerika mu harb gemileri Kiangyin civarında toplanrahhas heyeti konferansın iflâs ettiği ka mışlardır. naatini izhar etmiştir. Henüz teeyyüd etmiyen bir habere göÇin murahhası doktor Wellington re, Japon istikşaf tayyareleri, Çinlilerin Koo bir nutuk irad ederek konferansın ikinci Hindenburg hattının mihver noktası bilâmüddet tehirini istiyen projeyi şiddet olan Wusih'i bombalamışlardır. Japon le protesto etmiş ve demiştir ki: kıt'alan bu şehre girmişlerdir. «Japonya silâh vasıtasile beynelmilel Sovyet " Japon tayyareleri muahedeleri ihlâl etmiştir. Brüksel konarasında feransı buna karşı maalesef yalnız hiçbir Londra 22 (Hususî) Nankinden netice vermiyen nutuklar irad etmekle ikbildirildiğine göre, Nankin üzerinde ce tifa etmiştir. Devletlerin bu hareketi Japonyayı teşvik edici mahiyettedir. Çin reyan eden hava harbinde ilk defa olarak Japon istilâsına karşı mukavemet etmek bugün Japon tayyarelerine karşı Sovyet le yalnız kendi menfaatlerini değil, ayni tayyarelerinin çarpıştığı görülmüştür. lBa$tarafı 1 inci sahtfedel Türk polisini tebrik edelim! emen hergün, Fransız gazetelerinin ilk sahifelerinde, büyük hırsızhk vak'alannın haberlerini ve resimlerini görürüz: On kişilik bir çete halinde, güpegündüz, bir bankayı soyanlar; bir milyoner kansının otomobilini basarak üstünden mücevherlerini çekip alanlar; ceblerinde üçer dörder rövolverle polisin bile üstüne çullananlar, Avrupada baskın ve taarruz cür'etinin sayısı hergün biraz daha artan misallerini verirler. Türk hırsızı alçak gönüllüdür: Kalyoncukulluğunda, manav Mehmedin dükkânından bir salkım üzüm çalan İbo, Cihangirde Arab Salihin arabasmdan iki tavuk çalan Hıristo, Tahtakalede fakir İsmailin yorganını sırtlayıp kaçan Rizeli Mehmed, hırsız tevazuunun ve kanaatkârlığının rökorunu arıyan insanlardır. Acaba ihtiyaclan mı, yoksa cür'etleri mi daha az? Çoktandır, eski Hrisantosların, Kız Alilerin, Çamur Şevketlerin cesaretlerini devam ettiren küstahlık an'anesinin yıkılmış olduğunu görüyoruz. Tahtaya vurunuz: Büyük hırsızhk vak'alanndan hemen hemen eser kalmamıştır. Tahtaya vurunuz ve Türk polisinin elini sıkınız: Çünkü bu, gerçekten, emniyet teşkilâtımızın birdenbire göze çarpmıyan büyük bir zaferidir, ki Türk hırsızlarını kann doyurmak için iki tavuk, çerezlenmek için bir salkım üzüm ve altuıa uzanıp yatmak için de bir yorgan çalmakla kanaat etmeğe mecbur bırakacak kadar yıldırmıştır. Bu sessiz ve gösterişsiz asayiş zaferinin kahramanlannı tebrik etmek isteği, çoktandır içimden geliyordu. Mal ve can emniyetinin güzel rehaveti içinde uyumak imkânını veren Türk emniyet teşkilâhnı en küçük neferinden en büyük şefine kadar tebrik etmek lâzım geldiğini daha "yi anlamak istediğimiz zaman, Avrupa ve Amerika gazetelerinin dehşet verici zabıta vak'ası haberlerine bir göz atalım. PEYAMI SAFA Büyük davalar İptidaî maddeler meselesi İptidaî maddelerin tedariki meselesi, muhtac oldukları esaslı iptidaî maddelerin mühim bir kısmını, kendi hakimiyetleri altında bulunan veya himaye usulile idare edilen topraklanndan çıkaran memleketler için, çok sadeleşmiştir. Dün" ya, iptidaî maddelerin yokluğundan ziyade fazlalığından müşteki olduğu için, normal şerait dahilinde, iptidaî madde bakımından fakir olan memleketler için dahi bunların tedarikinde müşkülât yoktur. Teknik ve iktısadî terakkiyat, iptidaî madde fıkdanı korkusunu ortadan kal dırmıştır. Cihan iplidaî madde istihsalâtı mütemadiyen artmaktadır; fakat bu tezayüdle muvazi olarak ve rekabetin tazyikı altında, cihan müstahsilleri arasında mühim bir anlaşmalar silsilesi akdedilmiştir. İptidaî madde inhisarlan ve beynel milel karteller, piyasa üzerinde mütema diyen müessir olan teşekküllerdir. Bun lar, ekseriya, vergi bakımından, kendilerinin mevcudiyetile alâkadar bulunan devletlerin murakabesi altındadır. «Tatmin edilmemiş» devletlerin şikâ yetleri şu noktalardadır: 1 iptidaî madde fiatlannı karteller, valorizasyonlar ve tahdidlerle, bildikleri gibi idare eden «tatmin edilmiş» devletlerin istedikleri fiatları kabul etmek mecburiyeti; Ecnebî dövîzi fıkdanından müte vellid kambiyo sebeblerinden dolayı iptidaî madde tedarikinin imkânsızlığı. Zira, mamul emtia, dövizi düşük memleketler üzerine sevkedildiği ve bilhassa, kleringli memleketler etrafında devrettiği halde, iptidaî maddeler, kambiyosu yüksek mem leketlerden ithal edilmektedir. Bu tezadları azaltmak suretile, cihan siyasetindeki gerginlikleri hafifletmek kabildir. «Tatmin edilmemiş» devletlere bir müstemleke vermek, yahud beynelmilel bir teşekküle müstemlekeler devretmek, en basit tarzı hal gibi görünmektedir. Fakat, mevcud müstemlekeleri, müstemleke sahibi olmıyan milletlere devretmek şıkkı, îngiliz devlet adamlan tarafından reddedilmektedir. Onlann noktai nazanna göre, arazinin değil, iptidaî maddelerin taksimi mevzuu bahsolabilir. Bu su retle, müşkül siyasî münakaşalar ortadan kalkmış ve iptidaî maddelerin taksimine müteallik iktısadî problem münakaşası kolaylaşmış olacaktır. Diğer taraftan, müstemleke taleblerinin tervicî, iptidaî maddeler meselesini halletmiş olmıyacak' tır; çünkü bu mesele, sırf müstemleke me" selesi değildir. Yalnız, kauçuk, kalay, fosfatlar ve nebatî yağlar müstemleke mahsulleridir. Pamuk, yün, ipek, madenkömürü, petrol, demir, tahta, altın, gümüş, bakır nikel gibi esaslı iptidaî maddelerin büyük bir kısmı bilhassa, arazisi kendi hakimiyeti al tında bulunan memleketlerden gelmektedir. 1 İHEM NALINA M1H1NA J Ingilterenin hatası eçenlerde ölen Mac Donald, başvekâleti zamanında, Ingilterenin silâhlarını azaltmıştı. Bu azaltmanın deniz, kara ve hava kuvvetlerinde verdiği neticeleri şöyle hulâsa edebiliriz: Denizde: Önceleri kendi filosundan sonraki en kuvvetli iki donanmanın mec muundan üstün bir donanmaya sahib olmağı deniz siyasetine esas tutan İngiltere, sonra, Alman donanmasının çok büyümesi yüzünden bu esastan ayrılmak mecburiyetinde kalmış, kendisininkinden sonra gelen en kuvvetli donanmaya tamamile faik bir deniz kuvvetile iktifa etmişti. Büyük Harbden sonra ise, deniz silâhlan yarışında, zengin Amerika ile başa çıkamıyacağını anlayınca, 1926 da Va" şingtonda toplanan deniz konferansında Amerika ile ayni kuvvette bir donanmaya sahib olmağı kabul etmişti. Bu vaziyet, bugüne kadar devam etti. Fakat, bazı sınıf gemiler bakımından îngiliz donanması, Amerikanınkinden gene üstün olduğu için az bir kuvvet farkile, îngiltere birinci, Amerika ikincidir. Fakat, bugün, vaziyet 1922 dekinden başkadır. Japon, îtalyan donanmalan ve bilhassa Alman filosu kuvvetlenmiştir. Böylece, îngiltere, bir ittifak karşısında kaldığı takdirde eskisi gibi denizde kahir bir üstünlüğe sahib bulunmıyacaktır. Karada: îngiltere, ordusunu da adedce azalttığı gibi, mevcud fırkalannı mo" törlü vasıtalar ve tanklarla teçhiz hususunda da hayli g«ri kalmıştır. Diğer taraftan İngiliz ordusuna giren gönüllülerin sayısı azaldığı gibi bunların manevî kıymetleri de düşmüştür. İngiltere, son zamanlarda, kâfi derecede gönüllü bulabilmek için askerlerinin hayat şartlarını cok yükseltmek mecburiyetinde kalmıştır. Ingiliz neferlerinin Fransız zabitlerine benzer bir hayat sürdüklerini evli Ingiliz neferlerine, kıslalar civarındaki mahallelerde üçer odalı evler veya apartımanlar verildiğini söylemek, orduya, gönüllü bulmak için neler yapıldığını anlatmağa kifayet eder. Havada: Ingilterenin hava ordusu da, diğer devletlerinkine nazaran geri kalmıştır. Gözü daima denizde olan îngiltere, havacılığın aldığı büyük ehemmiyeti tam, vaktindc kavnyamamıştır. Bugün Ingilte' reyi, fena vaziyete düşüren en mühim âmil de, havacılık itibarile nisbeten zayıf olmasıdır. Habeş meselesi esnasında Italya ile arası açıldığı ve bir harb tehlikesi belirdiği zaman Büyük Britanya adasınm müdafaasına memur hava kuvvetlerini Mısıra göndermek mecburiyeti hasıl olmuştur. Ingiliz şehirlerinin hava hücumlanna açık kalması tehlikesi karşısında, îngiltere, arkasından Almanyanın da gelmesi muhtemel bir Italyaya karşı, fazla ileri gidememiştir. Fransız Başvekili Iaval'in iki yüzlü siyaseti de, İngilterenin cesaretini kıran ikinci bir amil olmuştur. Harbden korktuğu anlaşılmca evvelâ, Italya, îngiltereyi hiçe saymıştır ve o vakittenberi de îngiliz siyaseti, eski kudretini ve nüfuzunu kaybetmiştir. îtalyadan sonra, Japonya, Çinde, îngiltereye meydan okumuştur. Japonyamn mağrur ve söz dinlemez siyaseti, hep Ingilterenin zâfından cür'et ve kuvvet almaktadır. Şimdi de Almanyanın sesini yükseltmeğe başladığını görüyoruz. Almanya, müstemlekelerini istiyor. Doğrusu bu talebinde haksız da değildir. Belçika gibi, Portekiz gibi, Felemenk gibi nisbeten küçük devletlerin bile müstemlekeleri olsun da, koca Almanyanın neden müstemlekesi olmasm? Fakat, Almanyanın în J giltere ile hoş geçinmek için, şimdililc müstemlekelerini geri almak yerine Avusturya ile birleşmek ve Çekoslovakyadaki Almanları ilhak etmek gibi gayeler takib edeceği söyleniyor. Almanyanın bu talebleri, Orta Avrupada müvazeneyi bozacak ve bir harbe sebebiyet verebilecek mahiyettedir. îngiltere, kendi silâhlanmasını bitirinciye kadar, takib ettiği oyalama siyasetinde devam edebilmek için, Italya ve Japonyanm karşısındaki mutavaatkâr siyasetine Almanya karşısında da devam edecek mi? Oyle görünüyor. îngiltere gibi, hududları üstünde, asla güneş batmıyan kocaman ve cihanşümul bir devlet, büyüklüğü nisbetinde kuvvetli olmak mecburiyetindedir. îngiliz devlet adamlan, bu hakıkati anladılar amma, İngiliz gururuna giran gelen nice fenal vaziyetlere düştükten sonra... Yazan: ELEMER HANTOS Peşte Üniversitesi profesörlerinden 1 bu maddeler üzerinde manevî bir hak sahibidir. Zira, dünyanın, iptidaî madde tedarikine, hiçbir engele uğramadan de vam edebileceği kapılan kapıyan, Amerika tarifesi ve Ottavva anlaşmaları olmuştur. İptidaî madde siyasetinin tutacağı yol, mevaddı iptidaiye fazlasına kapılan açık bulundurmak ve sermayeden yana fakir olan memleketlerin sermaye tedarik etmelerine yardım olmalıdır. Açık kapı siyaseti, her türlü tahdidi ve valorr zasyonu ilga ederek, fiatları iptidaî madde müstahsili memleketler tarafından it tihaz edilen keyfî tedbirlerden kurtarmağı ve müstehlik memleketleri, daha yük sek istihsalden mütevellid fiat tenezzülünden müstefid kılmağı âmirdir. Bunu kendisine program ittihaz edecek olan bir cihan konferansmın, büyük bir muvaffa " kiyet kazanması ihtimali çok kuvvetlidir. Dünyanın halihazır vaziyetinde, cihan iktısadiyatı için en süratli inkişaf imkân ları iptidaî maddeler piyasasındadır. tngiltere de dayatıyor Tabii ve sun'i iptidaî maddeler İptidaî maddelere tesahub etmek için yapılan mücadele, her devirde, emperyalist siyasetin esaslı unsurlarından biri olmuştur. Bu mücadele, mazide, yeni müstemlekeler almak veya eski müstemleke topraklarını artırmak şeklinde tezahür ettiği halde, bugün, arazi elde etmekten ziyade, millî iktısadın, ecnebi müstahsa lâta nisbetle istiklâlinin temini ve tabiî mevaddın yerine ikame edilmeğe mahsus sun'î iptidaî maddelerin istimali mevzu * ubahistir. Berlinin, îtalyan Alman anlaşması neticesi olarak ilân ettiği «ecnebi iptidaî maddelerin yerine başkalannın ikamesi elbirliği», işte bu hedefe varmağa matuf bir vasıtadır. Yeryüzündeki taksime yetişememiş iki millet, eski müstemlekeci memleketlerin iptidaî maddeler sahasında vücude getirdikleri inhisara, sun'î imalât usullerile ağır basmak istiyorlar. Bunlar, fikri icad sahibi oldukları muhakkak bulunan metodlu milletler oldukları için, ecnebi iptidaî maddelere karşı alacaklan müstağni vaziyetin, hissedilecek terakkilcr göstereceği şüphesizdir. iptidaî mad deler tedariki için yapılacak elbirliği, münferid surette tecrübe sahasına konul muş bulunuyor. Mensucat sahasında, mütekabil anlaşmalarm zarureti çoktanberi kabul edil miştir. îtalyada yapılan «süt yünü» iie Almanyada yapılan «wollustra» için, iki memleket arasında noktai nazar teatileri yapılmış ve ihtira beratlan üzerinde itilâflar hasıl olmuştur. Diğer bir çok endüstrilerde de, Almanya ile Italya ara sında, ayni şekilde anlaşmalar vukubul muştur. Alman Führer'i, 1936 senesi Nüremberg kongresinde, yabancı memleketler den gelen iptidaî maddelerin fıkdanından dolayı millî iptidaî maddeler için sistemli bir otarşi tesisi lüzumunu ileri sürmüştü. Kongrenin kabul ettiği dört senelik plân, Alman milletinin bütün kuvvetlerini ve bütün ihtısaslarını bu gaye etrafmda toplamağa matuftur. Almanya, haricden gelen her türlü emtiadan tamamen vareste kalacak; bu emtia, bu dört sene zarfında, Alman zekâsı, Alman kimyagerliği ve Alman makine, endüstri, hatta Alman top raklan sayesinde, aynen temin edilecek tir. Almanya, bu karan ittihaz etmek suretile, eski iktısadî siyasetinin direktifle rini terketmiş ve dünya mikyasmda mü " badele esaslanna dayanan bu direktifler yerine, tamamile dahilî iktısadiyatı içine çekilmiştir. zamanda beynelmilel ahlâkı ve muahedeleri müdafaa ediyor. Çine yardımı reddetmekle Japonlara karsı mukavemetten vazgeçeceğimizi zannedıyorsanız yanılıyorsunuz. Konferans, mütearrız vaziyette bulunan Japonya ile kurban vaziyette bulunan Çinin hattı hareketi arasında hiçbir fark kabul etmemekle, kollektif hareketle dünya sulhunu korumak kabil olmadığmı alenen itiraf etmiş oluyor. Bu hareket ise mütearrızları daima teşvik edecektir. Bütün bu sebeblerle konferansın bilâ Antikomünist paktımn yıldönümü Tokyo 22 (A.A.) Başvekil Ko noye, Alman Japon antikomünist pak tının birinci yıldönümü dolayısile bir öğle ziyafeti vermiştir. Ziyafette Alman ve ttalyan büyük elçilerinden maada bütün Japon nazırları, devlet şurası azalan da hazır bulunmuşlardır. Başvekil söylediği bir nutukta, üç memleket bu paktı komünistliğe karşı koymak için akdettiğini ve binaenaleyh bu anlaşmanın dünya sulhuna hizmet edeceğini kavdevlemistir. İspanya ablukası nihayet bulmalı Mültecilere yardım konferansı toplandı Paris 22 (A.A.) Mülteci îspan ıııımııılınimilllllllllimillllllllllllllllllllllllllllllllllllllınıi"""""" Hatayda tahrikçi unsurlar faaliyette Propaganda için yeni bir gazete çıkarıyorlar Adana 22 (Hususî muhabirimizden) Hataydan alınar son haberlere göre, yeni statünün tatbik günü yaklaştıkça seçimde entrika çevirmek istiyenlerin faaliyeti de artmaktadır. Son günlerde bilhassa Arablar lehine propaganda yapmak üzc re çıkarılan Elruba gazetesi, entrikacılara elebaşılık etmektedir. İntihabatı kontrol heyeti reisinin gezdiği yerlerden halka: « Hiçbir kimse, mensub olduğu cemaatten başka bir yere rey veremez.» şeklinde sözler söylemesi, bitaraf hareket edilmediği kanaatini vermiştir. Statü hükümlerine tamamen aykırı olan bu sözler, hayretle karşılanmıştır. Bunun heyet reisinin bir zuhulünden ileri geldiği de söylenmektedir. İspanyada feci bir tren kazası 49 kişi öldü, yaralananlar 100 kişi kadar var Seville 22 (A.A.) Alanis istasyonunda bilhassa harb esirleri taşıyan bir yolcu katarile bir eşya katarı arasında şiddetli bir çarpışma olmuştur. Kaza neticesinde 49 kişi ölmüş ve 100 kişi kadar da yaralan^ mıştır. Kazanm bir makas yanlışlığı neticesinde olduğu söylenmektedir. Manil tayfunlarında 180 kişi öldü Manille 22 (A.A.) Bu ayın 17 ve 18 inci günleri Filipin adalannı harab eden tayfun neticesinde 180 kişi ölmüştür. Hasarat milyonlara baliğ olmaktadır. Fiatlann gayrimeşru bir şekilde yükselmesine mâni olmak için fevkalâde tedbirler ahnmıştır. Tayfun, Çin istikametinde uzaklaşmıştır. Rejim ne vakit ilân edilecek? Yüce Komiserin ayın yirmi sekizinde Antakyaya gelerek yirmi dokuzunda rejimi bizzat ilân edeceği haber veriliyor. Hem Numan Rifat Menemencioğlunun ziyaretini iade etmek, hem de Türkiye Suriye muahedesini imzalamak üzere Şamdan Ankaraya bir heyet gönderilecegi ve bir ticaret anlaşması akdolunacağı bildirilmektedir. 6 çocuk yandı Portales Yeni Meksika 22 (A. A.) Köy ahşab evlerinin yağmura karşı su geçmez bir hale getirilmesi için ihzar edilmekte olan ve içinde benzin bulunan bir maddenin patlaması neticesi olarak 6 çocuk yanmıştır. Her iki çocuğun celedi bulunamamıstır. Lübnanda feyezan Beyrut 22 (A.A.) Kalamoun mıntakasmda yeniden yağmağa başlamış olan yağmurlar, ırmakların taşması tehlikesini arzetmektedir. Halk, sedler vücude getirmektedir. Ziraat Bankası Umumî heyet dün Ankarada içtima etti Ankara 22 (Telefonla) Meclisin Bütçe, Divanı Muhasebat, İktısad, Maliye ve Ziraat Encümenlerile Başvekâlet murahhaslarından teşekkül eden Ziraat Bankası umumî heyeti bugün saat 15,30 da toplandı. Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasının 1936 yılı bilânço, kâr ve zarar hesabları tetkik ve tasdik olundu. Bankanm dokuz yüz bin 971 lira 62 kuruş olan safî kârı statünün 95 inci maddesine çöre dağıtılacaktır. Umumî heyet, murakıbların 1936 yılı ücretlerini ikişer bin lira olarak tesbit etti. Hasta mahkumlar bekletilmiyecek Ankara 22 (Telefonla) Aklî maluliyete müptelâ olduklarından şüphe edilerek muayeneleri için adlî tıb işlerine gönderilen suçlu ve mahkumların evrak suretlerinin de gönderilmesi icab etmek tedir. Bazı yerlerde buna riayet edilme diğinden hastalar, evrak gelinciye kadar Istanbul tevkifhane ve ceza evi hastanesinde bekletılmektedir. Bu yüzden bü hassa mevkuf olmıyan suçluların şahsî hürriyetleri de ihlâl edilmekte bulundu ğundan Adliye Vekâleti, alâkadarlara yeniden tebligat yaptı. yol çocuklarına yardım için toplanmış olan beynelmilel konferans, on yedi mil letin murahhaslarile müzakeratını bitir miştir. Konferans badema beynelmilel mesai tanzimi komitesi nezdinde çalışmak üzere teşkil edilmiş olan İspanyol çocuklarının himayesi ofisini sempati ile selâmlamış ve Akvam Cemiyetile demokrat hükumetlere gönderilmek üzere bir karar sureti kabul ederek bunda Îspan ya ablukasma bir nihayet verilmesini ve tspanyaya hakimiyet hakkının iade olunCihan îptidaî maddelerinîn halihazır masını taleb etmiştir. daki bilânçosu, iki büyük Anglo Sakson devlet olan Ingillere ile Amerikanm, kendi ihriyaclannı tamamile temin etmekle kalmayıp, daha bir çok memleketlerin iptidaî madde ihtiyaclannı tatmin edebileceklerini göstermektedir. Bunlardan sonra, hayli geriden, Fransa ile Holanda gelir. îptidaî madde bakımından zenginlikleri, en ziyade müstemlekeleri saye sindedir. Beşinci gelen Sovyet Rusya, Varşova 22 (A.A.) Polis, Sa iptidaî maddelerini kendi arazisinden çıdarsk ismindeki profesyonel dilenci kadı karmak itibarile, Amerika vaziyetinde nı, dilenciliğinden dolayı yakalamış ve dir. Belçika, Portekiz ve îspanya, kendi bunu müteakıb yapılan tahkikat netice ihtiyaclarına kifayet edecek nisbette müssinde bu kadının, bankalarda mühim mik temlekeye sahibdirler. Buna mukabil, iki tarda hesabı ve esham ve tahvilâtı olduğu düzine müstakil devlet vardır ki, iptidaî anlaşılmıştır. Dilencinin tespit edilen u maddeleri, ya yoklur ya gayrikâfidir. Bu mumî serveti, bir milyon zilotiyi geçmek «tatmin edilmemiş» devletlerin başmda tedir. Sadarsk'ın ayrıca da büyük çiftliği Almanya, Italya ve Japonya geliyor. olduğu meydana çıkmış ve geniş mikyas Bunlardan son ikisi, kendi başlanna, iptita faizle para verdiği de tespit olunmuş daî madde kaynakları temin etmişlerse tur. Hayatını bu suretle dilencilikle geçi de, Almanya, sun'î iptidaî maddeler imaren bu kadınm kızı Pariste Sorbonda o li suretile, cihan piyasasına bağlı kalmamağa çalışmıştır. Maamafih, devletlerin kumaktadır. büyük ekseriyeti, ayni yolu takib edemezler. Onlar için, bu meseleye, bir başka hal Paris 22 (Hususî) Tunusta dün çaresi bulmak lâzım gelir. umumî grev ilân edilmiştir. Ameleyi greîngiltere ile Birleşik Amerikanm iptivin tahdidine tahrik eden bir îtalyan tevdaî madde vaziyetlerine gelince, petrol kif edilmiştir. ve pamuk müstesna, Britanya İmparatorÇok çocuklu hâkîmlere luğu ehemmiyetli iptidaî maddelerin hiç birisinden mahrum değildir. Amerikada yapılacak yardım Ankara 22 (Telefonla) Çok ço ise, yalnız kalay, nikel ve kauçuk yoktur. cuklu hâkimlere yapılacak yardım hak • Bu iki devlet arasında, mal mübadelesi kmdâki kanunun tatbik şeklini gösteren hususunda yapılacak mütekabil bir anlaşma, kendilerini, başka memleketlerden talimatname hazırlanmıştır. Talimatna iptidaî madde ithali mecburiyetinden meye göre, vazife başmda bulunan hâ kimlerle bu smıftan sayılan memurlar ve kurtaracak ve bütün dünyaya, kendi iptiadlî tabiblerden 25 yaşını doldurmuş bu daî madde siyasetini kabul ettirmelerini lunan bekârlarla 28 yaşını bitirenlerden mümkün kılacaktır. 1, 33 yaşını bitirenlerden 2, 37 yaşın Şu halde, cihan iptidaî madde meselebitirmiş olanlardan 3 çocuklu olnryan sinin halli, evvelâ, bu iki devletin anlaş lar, kanunun birinci maddesindeki mü masına ve gösterecekleri tesanüd kellefiyetlere tâbi tutulacaklardır. baolırlır. Diinyanın d'5°f rnemlek?*leri Bir milyoner dilenci daha! Çiftlikleri varmış, kizını Sorbonda okutuyormuş Atatürkle İtalya Kralı arasında samimî telgraflar Ankara 22 (A.A.) îtalya Kralının doğumu yıldönümü münasebetile Reisicumhur Atatürk ile Majeste Vittorio Emmanuel arasında aşağıdaki telgraflar teati olunmuştur: Majeste Üçüncü Viclor Emmanuel ROMA Majestelerinin doğumlarının yıldönü mü münasebetile en kalbî tebrıklerımi ve şahsî saadetlerile İtalyanın refahı hakkındaki samimî temennilerimi kabul buyurmaNrını rica ederim. K. Atatürk Ekselâns Kemal Atalürk Reisicumhur Tunusta umumî grev ANKARA Eksel?nsınıza samimî surette teşekkür eder ve bilmukabele şahsî saadetlerile memleketlerinin refahı hakkındaki çok hararetli temennilerimin kabulünü rica eylerim. Vittorio Emmanuel Muhterem «Cumhuriyet» in enişte» 1 Prens Seyfeddinin vefatı münasebetile yazdığı teveccühkâr taziyete ve bizleri lutfen taziye ve tesliye buyuran ze vatı kirama validem ve merhumun zevcesi hemşiremle biraderlerim namına dahi fartı minnetle arzı şükran edenm. Semih Mümtaz S. Teşekkür

Bu sayıdan diğer sayfalar: