tUMHURİYET 11 Ikfifeiteşrin 1937 Izmirde iktısadî vaziyet ve memleket işleri Vali Fazlı Güleç, mahsulün normal, satışların endişesiz olduğunu, yol inşaatma büyük ehemmiyet verildiğini söylüyor Şehrimize geldiğini yazdığımız İzmir Valisi Fazlı Güleç dün İstanbul Valisini ve Vali muavini Hüdaiyi ziyaret etmiştir. Vali kendisile görüşen bir muharririmizin suallerine şu cevabları vermiştir: « İstanbula birkaç gün için ve hu susî işlerim dolayısile geldım. Pazar günü dönmek niyetindeyim. İzmirin iktısadî vaziyeti hükumetin birkaç senedenberi aldığı güzel tedbirler sayesinde günden güne bilhassa müstahsıl zümrenin lehinde inkişaf etmektedir. Mahsul satışları normal bir seyirle arzu edilen hedefe doğru yürümektedir. Birincilik maçları Çırağan sarayı nasıl tamir edilecek Bir fen heyeti dün mahalMıntaka şampiyonları linde tetkikat yaptı Ankarada karşılaşıyor Çırağan sarayının esaslı surette tamiri Ankara 10 (Telefonla) Milli kü Faruk, Güzel San'atlar Akademisinden işini tetkik etmek üzere, Nafıadan mimar ı Bu yıl üzüm mahsulü yarıya yakın bir nisbette noksandı. Sebebi de iki evvelki yıllarda bağların fazla mahsul vermek Suretile yorulmuş olmasına hamledilmektedir. Afetlerin hiçbir tesiri olmamıştır. İzmirin çahşkan Valisi Fazh Güleç Bazı mıntakalar ehemmiyetsiz surette kurtktan müteessir olmuştur. İncir mahsulü mamak bence haksızlık olur. gene kuraktan küçük bir zıya göstermişHususi idare »e de ehemmiyeti yoktur. Bu mahsul u Hususî idare bütçesi bu sene bilhassa fak farkla geçen yılın aynî olmuştur. yeni yol işlerile mahmul bulunmaktadır. Pamukta bu yıl bilhassa yeni tecrübe Büyük gayretlerle yapılan muhtelif yol1 edilen Amerikan cinsleri üzerinde iyi ne lar îzmir iktısadî bölgesinin ihtiyaclarını ticeler alınmıştır. Zürra bu vaziyetin leh henüz kapatamamıştır. Onun içindir ki lerine kaydettiği kıymeti o kadar iyi tak umumî meclis mesaisini hazırlarken gene dir etmişlerdir ki gelecek yıl bu mahsulü yollan ön plânda tutmak lüzumunu hisartırmak kararmdadır. setmiştir. Yeni mektebler için beş yıllık Tütun mahsulleri satışları normal şe programımızda mevcud olanlardan ba kilde devam etmektedir. Mahsul ekime zılan bitmiş, bazılarına başlanmıştır. Digöre azsa da nefaset cihetinden geçen ğerlerinin de bitirilmesi için tedbirler a yıllara faiktir. Diyebilirim ki hemen bü lınmıştır. İzmir hususî idaresi maarif işinde son tün mahsuller ortanın üstünde bir nefahedefe vâsıl olmamakla beraber ihtiyacın settedir. Zeytin mahsulü bu sene hassaten Ba yüzde seksenine yakın kısmını tatmin etyındır ve Bergama gibi yerlerde çok iyi miş vaziyettedir. Bununla beraber kalan kısım vilâyetin en başlı işi olarak önünde dır. durmaktadır. Çünkü halk çocuğunu o Mahsul ve ihracat kutmak ihtiyacını şiddetle duymakta ve İzmir ihracatının kıymeti umumiyebu duygu bittabi vilâyete de iş hedefi si nekadardır? teşkil etmektedir.» îzmirin umumî ihracatı 80 milyon Iiraya yakındır. Bu miktar Büyük HarbHalicdeki mavnalar den evvel normal sayılan yıllara mu kaldırılıyor kayese edilirse bugünkü vaziyet lehimizSirkeCî rıhtrmmm üzerinde j^eHÎ stmdedir. Bilhassa hacim itibarile yüzde o tuz fark bile göstermektedir. Herhalde durmalar yapılmaktadır. Şirridiye ka îzmirin bugünkü iktısadî faaliyeti eski dar Halicde bekçi mahallidenilen yerde mavna üzerinde açıkta vapılan (bahyıllardan çok üstündür. Umumî piyasaren gümrük muamelesi) bundan sonra mız için hiçbir endişe varid değildir. Fi burada yapılacaktır. Bu suretle limanda atler üzerinde durmayı doğru görmem. hiçbir eşya mavnalarda kalmıyacak ve Bu, muhtelif amiller tahtında iner ve çı nakil vasıtalarından tasarruf edılecekkabilir. Elverir ki mahsullerimize satış tir. Ayrıca tüccara tahmil edilen bir süyolu bulunsun. Bununla beraber hüku rü masraflar da kendıliğinden kalka metin' kooperatifleme tedbiri tam zama caktır. Liman idaresi de Halicin ortasmda 15 nmda imdada yetişmiş ve fiatlerin anorsenedenberi bir ada halinde duran mavmal sukutu karşılanarak çiftçiye malmıo naları kaldıracaktır. değeri temin edilmiştir. Ben halkla ko nusurken birçok yerlerde kooperatif te tki kaza şekkülüne girmiş çiftçiyi endişesiz ve Akşam üzeri vatman Bekirin idare memnun gördüm. sindeki tramvay, Sirkecide Hüdavendiîzmir belediyesi borclu olmasına rağ gâr caddesinden geçerken Hocapaşa men bugünkü belediye reisinin ve şehir caddesinde oturan Yasefin oğlu 7 yaş meclisinin himmetlerile varidat işleri yo larında Arona çarpmıştır. Cocuk tedavi luna girmiş ve bütçe yükselmiştir. İmar altına alınmış. vatman yakalanmıştır. işleri tamamen başarılmaktadır. Başta çok isabetli bir adım olan Kültürpark ve Fuar işi gelmek üzere belediyenin her sahada faydalı himmetlerini hergün gör mek mümkündür. Bu sözlerimle İzmirin ihtiyacları tamamen tatmin edilmis olduğunu iddia etmek istemiyorum. Fakat eldeki vesaite göre işin değeri ölçülünce himmet sahiblerine karşı müteşekkir kalDün sabah saat 8 raddelerinde Kadı köyünde vatman Ekremin kullanmakta olduğu tramvay Altıvol ağzmdan ge çerken içinde mekteb talebeleri bulu nan 485 numaralı Ali Çavuşun araba sma çarpmıştır. Büyük bir tesadüf eseri olarak arabadaki küçük talebelere bir şey olmamış, yalnız araba parçalanmıştır. 61 kiloda: Alman Wolfgang Ehrl, sırada ödediği paralar arasında şüpheli Zayi 1521 numarada kayıdlı ara Janda'yı puvanla yenmiştir. bir takım çekler verdiği tesbit edilmiş ve bamın numarasım düşürdüm. Yenisi 72 kiloda: Alman Fritz Schâ'fer, bu kadının yanında bir de adamın iş gör ni çıkaracağımdan hükmü yoktur. Arıf oğlu Şükrü düğü anlaşılmıştır. Muhafaza teşkilâtı buSamee'i puvanla, yenmiştir. 79 kiloda: Alman Landvvig Sch nun bir döviz kaçakçılığı mahiyeti arzetSular İdaresinden: vveicker, Kalat'ı 6 da. 17 sa. tuşla yen mekle beraber başka şüpheli cihetler de Belediye gösterdığini görerek keyfiyetten Emniyet miştir. tdaremizin Kadıköy Üsküdar şubesi 15/11/937 tarihli pazartesi günün 87 kiloda: Çek Prokop, Werner See Müdürlüğünü haberdar etmiştir. den itibaren Kadıköy Mühürdar caddesinde Maliye Tahsil Şubesi yanındaki Bu esnada bu çeklerin sürüldüğü yer 73 numaraVeskî ftalyari mektebi binasmda faaliyete geçecektir. Bu tarihtea !? enbmder'i 8 da. tuşla yenmiştîr. ""*m "* Ağır sıklette: Alman Kurt Horn eri tesbit eden Muhafaza teşkilâtı, bazı sonra Anadolu yakasına aid bilumum müracaatlerin yeni binadaki subemîze ' fischer, Macek'i 1 1 da. tuşla yenmiştir. araştırmalar da yapmış ve bir takım ve vapılmasını saym abonelerimizden rica ederiz. (7563) sıkalar da ele geçirilmiştir. Avrupada muhtelif futbol Bu kadın kim? maçları En ziyade üzerinde durulan mesele, Geçen pazar günü Avrupanın muh sahte çekleri süren kadının hüviyetidir. telif yerlerinde yapılan futbol müsabaka Amerıkalı olduğundan bahsedilen bu kalarının en ziyade nazarı dıkkati celbeden dının başka bir devlet tabiiyetinde bulunan bir şahısla İstanbula geldiği ve bu leri şunlardır: Bu berbat havalarda sizi öksürükten, nezle ve rada bir hayli para sarfettıği anlaşılmış Hamburgda, Berlin \e Hamburg muhtır. Yalnız ne bu kadın, ne de adam bronşitten kurtaracak yegâne ilâçtır. telitleri arasındaki maçı B^rlnlıler 6 1 meydanda yoktur. Fakat kadının yanınkazanmışlardır. A\usturya lık maçlarında gezen ^e sahte ceklerle alâkası bulu da Rapid İstanbula gelmek i«tiyen Os nan dıger adamın hüviyeti tesbit edilmiştriya takımını 2 1 yenmiştir. tir. Esad adında bulunan bu adamın evvelce de bazı pürüzlü işleri bulunduğu îngiltereye maç seyrine söylenmektedir. Hançereyi temizliyerek ök mimar Sedad, Müzeler Umum Müdür lüğünden mimar Kemal Altan vl Belediye Heyeti Fenniyesinden mimar Şemset tinden mürekkeb olan komisyon dün mahalline giderek binayı gezmişler ve avlularını, duvarlarını ve tavanlarını gözden geçirmişlerdir. Halen sarayın tuğla kısmı çoktur. Kaplamaların ekserisi yanık bir Bu dört takını cumartesi gününden itibaren Ankarada çarpışacaklar ve birin • vaziyettedir. ciyi meydana çıkaracaklardır. Komisyon, bir hafta sonra Güzel San'atlar Akademisinde yapacaklan Cim Londosun yapacağı ikinci bir toplantıy müteakıb ayrı ayrı müsabakalar raporlar hazırlıyarak Maarif Vekâletine Atina gazeteleri Yunan güreş şampi gbndereceklerdir. Maarif Vekâleti, Çırağan sarayını bir yonu Cim Londos'un İtalyan şampıyonu Masareti ile güreşmek üzere iki gün ev rivayete göre de mekteb yapmağı düşün vel tayyare ile Londraya gittiğini yazı mektedir. Bunun için komisyon Çırağan saraymın yeniden ihyası ve yahud mek yorlar. teb olabılecek bir şekle ifrağı husus Cim Londos Masareti ile ilk defa gülarını da gözönünde tutacaktır. reşecektir. Bu güreş İngiliz sisteminde oAyni zamanda sekiz on sene evvel nar dakikalık on devreden ibaret olacakYıldız sarayındaki kumarhaneyi işleten tır. Bu maçtan sonra Londos Parise geİtalyan Maryosera, Çırağan saraymı da lecek ve oradan da muhtelif maçlar yapkumarhane olarak kullanmağı düşünmüş mak üzere Nevyork'a gidecektir. ve bir İtalyan şirketile mutabık kalarak Alman güreşçileri Çekleri sarayın projelerini de yaptırmıştı. Fakat Maryoseranın İstanbuldan gitmesi üze yendi rine bu teşebbüs akim kalmıştı. Halen Prag 9 (A.A.) Avrupa şampiyo elde bulunan bu projeler de komisyon tanasında muvaffakiyetle güreşmiş olan rafından tetkik edilecektir. Alman millî güreş ekipi burada 2500 kişilik bir seyirci kütlesi önünde Çekoslo vakya millî ekipile Greko Roman güreşleri yaparak galıb gelmiştir. Güreşlerin neticeleri şunlardır: 56 kiloda: Alman Adam Mülleı, Anderst'i puvan hesabile yenmiştir. 61 kiloda: Heinrich Schvvarzkoff, Bundan bir müddet evvel, kendisine Çek Kracek'i I da. 40 sa. tuşla yenmiş ecnebi süsünü veren bir kadının bazı oteltir. lerde kaldığı, bazı yerlerle temas ettiği me haricinde kalan mıntakalar arasında yapılan birincilik maçjarında dömifinale kalan takımlar anlaşılmıştır. Adana m;ntakasında Mersin, Afyon mıntakasında Kocaeli, Trabzon mıntakasında Bafra, Manisa mıntakasında Manisa şampiyon olmuşlardır. Günde yalnız bir defa H A S AN DANTOS Osmanlı Bankası Diş macunu ile dişlerinizi temizlerseniz, ömrünüz müddetince dişleriniz sağlam ve inci gibi parlak ve beyaz kalır. Dişleriniz çürümez, diş etleriniz kanamaz. Tüp 7,5, dört misli 12,5, en byyük 20 kuruştur. Bu kadın kim? Ecnebi bir kadm hakkında tahkikat yapıliyor İLÂN <"c3 faizli 1911 ihraclı Mısır Kredi Fonsiye tahvilâtınm 1/12/937 tarihinde yapılacak ıtfa keşidesinde başabaş te diyesi tehlikesine karşı, Osmanlı Ban kası Galata merkezile Yenicami ve Beyoğlu şubeleri tarafından pek iyi şartlarla sigorta edileceği, mezkur tahvilât hâmillerinin malumu olmak üzere ilân olunur. TEKDÜĞME slzin İçin dOşunen bir âyar otomatiğidır PHILIPS PASTİL FOR PASTİL FOR Bir sarraf da işe karışıyor sürüğü geçirir, göğse raGeçen sene Fransa kupasmı kazanan Dı?er taraftan bir sarraf da işe karışve bu seneki Fransız lik mdCİarında baş maktadır. Bu sarrafın sahte çekleri para hatlık verir, ses kısıklığını, a giden Soşo takımı cuınartesi gunü lay va tahvil eV\s,i, sonra da Esaddan bunnez'eyi »zale eder ve ağızyare ile Londraya götürülmus \e oyun lara m"kabıl bir sened a'd'ğı ögrenilmışculara Sandırlend ÇeKi man seyretti fir. E^adın bu senedı nıçin verdiği, sarra daki fena kokular> da alır. ; ilmiştir. Çelsi her sene b r küme terfi e fın rek'eri neye şüvpneok parava tebdil derek birinciye çeçen ve bu senpki Ingıl etH^i araştınlmaktadır. Bu arada imha ere maçlarında başa geçecek derecede ed'len veya saklanan çekler bulunama terakki edip söhret bulan bir takımdır. m's, yalnız sened ele gecmUtir. Bu şayanı dikkat iş etrafında tahkikat Sandırlend ıse geçen sene İngıltere Kral de\am etmektedir. upasını kazanan takımd r. götürülen takım Pastil For kullanınız Korkuyorum ! Tefrika: 3 2 Bir felâket mi var? diye sordum. Düşünüyor ve cevab vermiyordu. Ona doğru telâşlı bir adım attım. Ağır ağ;r başını kaldırarak: Morga kadar bir zahmet eder misiniz? diye sordu. Fevzi de ayağa kalkmıştı. Arkadaşınm üstüne yürüyerek: Bir vak'a mı var, söylesene! dedi. Emniyet memuru, kaşlarını çatarak mınldandı: Emin değilim. Bu sabah, Kilyos açıklannda, pembe elbiseli, uzun boylu bir kadın cesedi bulunmuş, hüviyeti anlaşılmamış ve Morga götürülmüş. Ailesinin müracaati bekleniyor. Ustüme ansızın bir titreme geldi. Galiba rengim de uçmuştu. Fevzi kolumu tuttu: Olamaz, dedi, haydi gidelim. Goreceksin ki o değildir. Şube müdürü hemen masasımn başma geçtî, telefonu açtı ve Morgu aradı. Bulduktan sonra, telefonda anlattı: Bugün sîze bir kadın cesedi geti Doğrusu telâş ettimdi, dedim. Polisten çıktığımız vakıt Fevzi koluma girdi: Sen karını çok sevıyorsun, azizim, dedi, biraz evvel betin benzin kül gibi olYazan: Server Bedi du. Simdi nasılım? , Rengin yerine geldi. rildi. Boğulmuş bir kadın. Vücudüne aid Telâş etmemek mümkün müydü? bazı tafsilât verir misiniz? Bize bir mü Beni görmedin mi? O olmadığına racaat var. Biraz bekledi, sonra âleti tekrar kula nekadar emindim! Sivrihisarda bir hâkim tanıdığım vardı. ğma koydu: Ona cevabh bir telgraf çekerek bizim Evet? Evet?.. diye mırıldandı. Zehranın Kepen köyünde olup olmadığıBaşını kaldırarak yüzüme baktı: nı bana bildirmesini rica etmeğe karar Sarı saçlı mı? dedi. verdim. Fevzi bu düşüncemi makul bulSevinçle bağırdım: f du. Hayır! Göreceksin, dedi, cevab oradan Mavi gözlü de değil. tabiî! müspet gelecek. Hayır! Beraber telgrafhaneye gittik, telgrafı Sol memesi bir ameliyat geçirmiş çektik ve sonra, başbaşa, hayli gecikmiş miydi? Yani daha ^oğrusu, tamamile ke bir öğle yemeği yedik. silmiş miydi? Bir kanser ameliyatı, fiBenim neşem yerine gelmeğe başla lân? mıştı. Fevziye diyordum ki: Hayır! Hayır! Senin kerametine şaşıyorum. Sa Şube müdürü telefonu kapadı: bahtanberi bütün tahminlerin doğru çık O değil, emin olunuz! dedi. tı. Eğer Sivrihisardan gelecek cevabda, Fevzi iki elini de omuzlarıma koyarak Zehranın köyde olduğu da anlaşılırsa segözlerimin içine bakıyordu: nin, dâhi dedikleri insanlardan biri oldu Nasıl? Ben eminim demedim mi ğuna inanacağım. sana? Hâlâ bundan şüphe mî ediyorsun? Ben de sînirli bîr gülüşle gülmege baş Dâhi olduğundan mı? ladım: Hayır! Zehranın köyde olduğun şirketin nazarî ortaklarından biri olup Rukiye nihayet yalvardı: dan. Doğrusunu söyleyiniz! KUZUIP Yemeği çok iştahlı yiyorduk. Başka çıkarsın. Ben de sana bunu teklif etmek için Fazıl Bey, meraktan ölüyorum. insanlann da birer hayatı olduğunu dügelmiştim ama söylemeğe çekiniyordum. şünecek bir hale gelmeğe başlamıştım: Zehra Hanım köyünde! dedim. Peki, dedim, sen ne âlemdesin, Hem baktım ki senin derdın başından Rukiye hemen itirazı bastı: aşkın. Fevzi ? A... dedi, inanma vallahi... Kat Hay hay... Sana faydası olan, ba iyyen olamaz. Bana babasile tekrar nasıl barıştığını anlattı. Onların ihtılâfı çok uzun bir hi na zararı olmıyan bir teklifi niçin kabul Niçin olamasın? kâyedir. Bütün dikkatimle dinledim. Ba etmezdim? Söylemeliydin. Nereden biliyorsunuz? Fakat, ihtimal ki Fevzi elindeki ser bası çok zengin bir adamdır. Fevzinin Telgraf çektim. bir işe sermaye koymak için istediği yir maye ile sağlam bir işe girmek için bizim Cevab aldınız mı? mi bin lirayı vermeğe razı olmuş. Şimdi şirkete dahil olmak istiyordu da bunu araları çok iyimiş. Fevzinin keyfi yerinde söylemeğe cesaret edemiyordu. Şimdilerde bekliyorum. Nerede Lokantadan çıktıktan sonra onu bizim ise gelir. Fakat biz eminiz. ıdi. Berlinde seviştikleri bir Alman kayazıhaneye götürdüm. Evden bana hiç dınile evlenmek istediğini söyledi: Rukiye Hanım ısrar ediyordu: Fakat, dedi, bu işte muvaffak ol bir mektub yoktu. Orada pek az kaldık Kat'iyyen olamaz. Köyünde filân madan onu İstanbula getirtmek istemiyo ve gene beraber çıktık. Fevziyi o gece değildir o. Göreceksiniz. Eğer köyünde rum. Kadının da vaziyeti biraz benimki bizim eve davet ettim. Yalnız olduğum ise şu ekmek bıçağını alın, benim başparne benziyor. Babası oldukça zengin. Kı için refakatinin beni çok teselli edeceğini mağımı kesin! zının hayatta muvaffak olmuş bir insanla söyledim. Kabul etti. O gün Rukiyenin mütalealarını da Gittikçe artan bir neşe îçinde eve gelevlenmesini istiyor. Yoksa evlâdlıktan Fevziye anlatmıştım. Yan gözle bakarak reddedecekmiş. Şi m ^i ben babamdan al dik. Bahçede oturduk. Genclik hatıralave gülerek sordum: dığım yirmi bin liranın yarısını bir tütün rımızdan bahsettik. Akşam yemeğinde Ne dersin, Fevzi? işine koyacağım. Yedi sekiz bin lira ka biraz içtik, radyo çaldık, şarkı söyledik. Bekliyelim, dedi, ya bu gece, yi zanmak ümidi var. Kazanırsam on bin Rukiye berrim bu neşeme bir mana verenihayet yann sabah cevab gelir. de bende var Alise on sekiz bin lira ka miyor, ikide bir soruyordu: zandığımı yazacağım; kaybedersem, Arkamızda durarak bize hizmet edfl| Hanım? Hanımdan bir haber var (bende on bin var ya) on bin lira kazan mı? Rukiye, eski fikrinde 7:rar ederek söyla» dığımı yazacağım. Anlıyorsun değil mi? nîyordu. Artık onu dinlemedik ve Fevzilt Ben alay ediyordum: Bana paradan ziyade muvaffakiyet lâ Hanrm mı? Benden daha ihtiyar sohbetimize devam ettik. zım. Sofradan kalktıktan sonra koltuklan « birine kaçmif. mıza uzanmıştık. KahTelerimizi içiyor < Yahudı Eğer sana hayalî bir muvaffakiyet duk. Telgraf geldi. (Arieası var) Amerikaya gitmiş! diyordum. lâzımsa onu temin etmek kolay. Bizim