10 Kasım 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

10 Kasım 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CTJMHURlYET 10 Ikîncrfeşrîn 193? KUçUk hikâye Perşembe günleri düşündükçe yanaklarından yuvarlanan yaşlar duruyor, kalbindeki ıstırab, ru hundaki işkence azalıyordu. Fakat biraz sonra hıçkırıkları ve çar pmtısı tekrar başlıyordu. Ağlamaması üzülmemesi hiç kabil miydi? Bugün artık ebediyyen kapanmış o koyu siyah gözle rin öniinde ne heyecanlaı duymuş; yavaş yavaş acı mavi bir renk almış o uzun tır naklı kocaman elleri ne samimiyet ve saffetle okşamıştı. BUGÜN Matinelerden itibaren M İ LLî Yandaki odadan küçüklerin billurî sesleri aksediyor. Büyük faciaya hiç de akıllan ermiyen yavrucuklar her zamanki gibi hafif tertib huysuzluklara, yaramazlıklara kalkışıyorlar, Viyanalı mü rebbiye onları almanca: Gürültü etmeyin, baba uyuyor! Diye teskine çalışıyordu. Ne tuhaf.. Şimdi, şu ölünün karşısmda, şu kalaba lığm ortasmda aklına bu şekil teferruat gelmesi garib değil miydi? Banu'nun hiç çorabı kalmamıştı. Kadrinin pardesüsü Dorothy Lamour nün astarını değiştirmek lâzımdı. Acaba, $imdiye kadar «Altm kaçakçıları», ileride yoksuzluk çekmesi ihtimalini dü şünerek mi, bunları zihninden geçiriyor «Artist ve model», «Tango» gibi muhdu. Birden bütün mevcudiyeti kocasma telif janr'da kordelâlar çevirmiş olan Mütemadiyen ıstırab çektiğini, hiç dur dönüyor.. Haykırıyor, haykırıyordu: : Dorothy Lamour sinemaya ilk defa «Ormadan ağladığını, kalbinin ve ruhunun Aman yarabbi, ne acı şey.. Onu manlar prensesi» filmile intisab etmişti. artık Şekıbe aid olmadığını belli etmeden bir daha hiç görmiyeceğim! Son defa ise «Madridden kalkan son bu hayatı sürüklemeğe karar verdi. İçtiPeki.. Ya, şu anda öteki kadın, ne ya tren» ve «Vahşi aşk» eserlerile şöhret ve maî mevkiinin kendisine temin ettiği bazı pıyordu. O da kendisi gibi ağlıyor, çır muvaffakiyet merdiveninin son basama hayır işleri meşguliyetile çocuklarının terpınıyor, ayni sözleri mi tekrar ediyordu. ğma vâsıl oldu. Amerikada yeni Orlean biyesine ve tahsiline tahsis edeceği zaDimağındaki bu tahayyülâtı tamamhya havalisinde Fransız anne ve babadan manlar onu avutmağa kâfi gelebilirdi. madan içeriye Nimet girmişti. Her zaman dünyaya gelen bu kız ilk genclik anla Fakat.. Her perşembe günü, bütün itina ile makyaj yaptırdığı yüzü tamamıle rındanberi cesaret ve teşebbüsün bir timbenliği sonsuz bir ıstırabın içerisinde kıvmühmel bir haldeydi. Mantosunun as sali addolunabilecek bir şahsiyettir. Anranıyordu. Artık ondaki bu, haftalık iş tragan yakasının üzerine iri damlalar dü nesile birlikte oturduğu Sikago şehrinde kence öyle tabiî bir vaziyete girmişti ki, şüyordu. Meliha hareketsiz yatan Şeki bir büroda çalışıyor, filim artisti olmayı takvime bakmadan, o günkü gazeteyi bin üzerine kapanmak, ellerine sarılmak aklmdan bile geçirmiyordu. Bir akşam görmeden bile perşembenin geldiğini niyetinin bir an onu da tahrik ettiğini an bir konsere gitti. Orada orkestrayı idare pekâlâ anlıyordu. lamıştı. Fakat kendisinin. ve bütün diğer eden bestekâr Herb Kay'ın tam koca oMaamafih, senenin elli dört haftasmın insanlarm huzuru büyük teessürüne ve larak intihab edeceği bir tipte bulundu her perşembesi tabiatte başka başka te soğukkanlılığını kaybetmeğe yaklaşmış ğunu gördü. Fakat o kadar yüksek ve celli ediyordu. Bahar perşembeleri, çi olmasına rağmen bu şekilde hareket et maruf bir san'atkârla kendisi arasındaki çekleri ve parlak güneşile, yaz perşem mesine mâni olmuştu. O vakit arkadaşının uçurum nekadar derindi. Bunu düşüne beleri sandal ve deniz banyoları safala boynuna sarılıp ateşli ellerini tutarak: rek müthiş bir üzüntü içindeydi. Tesadüf rile herkese nihayetsiz zevk ve eğlence Meliha.. Meliha, dedi, zavallı Me onu da meşhur yapınca, bir güzellik müler temin ederken Melihayı derin yeissabakasında birinciliği kazanıp herkesin lere diişürüyor, sonbahar perşembeleri, lihacık!.. dedi. nazan dikkatini celbedince adı Herb Zavallı Melihacık ha!.. Acaba, çokılık rüzgârlara oyuncak olmuş kuru yapKay'ın kulağına kadar gitti. Sesi de güraklarile, kış perşembeleri siyah ufuklan tanberi düşmüş olduğu merhamete lâyık zel olduğu ıçın onu kendi musiki heyetive karlı sokaklarile zaten her tarafa kas vaziyetinden dolayı mı ona acıyordu, nin içerisine aldı. Dorothy bu heyetin avetler çöktürürken bu kalbi yaralı kadı yoksa Şekibi kaybettiği için mi?.. Bu, rasında tam iki sene sakin ve sakit şef nı büsbütün berbad ediyordu. Kendi ken pek de belli değildi. dorkestre kalbini açmadan şarkı söyledi, Beş on dakika iki kadın karşılıklı ag dine: durdu. Nihayet bir gün dayanamıyacak Şu iki yavrucak olmasa, diyordu, Iaştılar. En evvel kendini tophyan gene bir hale geldi, Nevyork'ta başka bir iş kat'iyyen bu işkenceye tahammül ede Nimet oldu. Gözlerini kuruladı. Burnu bularak kalkıp gitti. San'atkârın yüzüne nu sildi, arkadaşına teselli vermek istedi: mezdim! karşı söyliyemediği hissiyatını mektubla Meliha, fazla üzülnıe.. Kendine Ah.. Keşke o telefonu etmege niyet bildirdi. Herb Kay ertesi gün peşinden lenmeseydi de, bu faciadan haberi olma acı.. Elden ne gelir.. Hepimiz için niha geldi ve ona karısı olmasını teklif etti. saydı.. Yahud, hiç olmazsa, başkasın yet bu akıbet mukadder değil mi?.. Duy Tabiî derhal yuvalarını kurdular ve o dan duysa da, buluştukları günü bilme duğun acıyı, ıstırabı senin kadar hisset gündenberi mes'ud bir çift olarak yaşı seydi, belki vaziyet daha kabili taham tiğimi kat'iyetle bildiğim için sık sık gelip yorlar. ieni yoklıyacak.. Kederine teessürüne ormül bir şekil alacaktı!.. tak olarak onları azaltmıya çalışacağım!.. • * • Herb Kay karısını evvelâ bir radyo Meliha birden kendini tutamadı. Kar yıldızı yaptı. O işte kazandığı şöhret ve Meliha, müthiş bir otomobil kazasma şısındaki kadınm birçok insanların önün yüzile birlikte vücudünün güzelliği Do kurban gitmiş olan Şekibin yatağınm u de Şekibin üzerinde müşterek hakları ve rothy'nin Wilhelm Thiele'nin çevirmekte cunda etrafını saran insanlara tamamen hâkimiyetleri olduğunu anlatır tarzda ko olduğu «Ormanlar prensesi» filminde alâkasız, boynu bükük bir san mumya nuşmasına sinirlendi. Birkaç senelik hid baş kadın rolünü oynadı. gibi oturuyordu. Zavallı ölünün ağzı yadet ve gayzının intikamını bir cümle ile Dorothy Lamour'un yüz ve vücudü rı açık kalmıştı. Muhakkak ki, son nefeılmak istedi. Acı bir tebessümle: nün ihtiva ettiği cinsî cazibe Greta, Marsini teslim ederken bu soluk dudakların Gel nimet, dedi. Bilhassa perşem ene, Katherin Hepburn, Silvia Sidney, arasından bir cümle, bir isim çıkmıştı.. Meliha, o cümleyi, o kelimeyi anlamağa beleri gel.. Çünkü, artık o günler serbest Zlaudette Colbert gibi büyük artisderin çalışıyordu. Acaba «Meliha!..» mı de kalacaksın!.. hiçbirinde yoktur. Fakat onun da henüz Ndkleden: mişti, yoksa «Nimet!» mi?.. an'at kudreti ötekilerinki kadar değildir. Bu sesin «Nimet!..» olması ihtimalini Ahmed Hidayet Acaba bir gün o meziyeti de iktisab edecek mi? Orasını istikbal gösterecek!. Her haftaki gibi perşembeye, olmaz mı yavrum!.. Bir akşam iistü ansızın işitilen bu alelâde cümlenin on senelik bir saadeti altüst etmesi garib değil midir? Meliha kocasma telefon etmek için muayyen numaraları çevirip de ahizeyi kulağına koyduğu vakit talih ve tesadüfün feci bir cilvesi olarak bu sözleri duyd'J. Konuşan Şekibdi. Buna hiç şüphe yoktu. Karşısındaki de çocukluk arkada§ı nimetti. Demek, eski telefonlar gibi otomatiklerde de bu şekil karışıklıklar oluyormuş!.. Fazla dinliyemedi. Bitkin ve harab olduğu yerde yığıldı, kaldı. Nimetin neden eskisi gibi kendisini sık sık ziyarete gelmemesinin, hatta son aylarda hiç uğ ramamasının sebebini şimdi anlıyordu. Biran ayrılmayı düşündü. Fakat bu, oldukça müşkül işti. Nihayetsiz mücadelelere, ruhî heyecanlara tahammül etmek lâzımdır. Bir cinayet işlemeye kalkışmak ise büsbütün çılgınlık olurdu. Yoksa, göze göz, dişe diş fehvasınca bir kısas mı yapması daha muvafıktı? Onu da izzeti nefsine yediremedi. O halde?.. Holivudda yeni bir sexappel yıldızı Dorothy Lamour şimdi de cinsî cazibe mümessili oldu LA DAM ilâveten: m Mevsimin 1 nci GALASI şerefine bu senenin en güzel filmi GRETA GARBO ve ROBERT TAYLOR O KAMELYA ve Ş E Y T A N Pek yakında Beyoğlunda Heyecan ve sergüzeşt filmi ^ M M H B ^ H M ^ ^ I ^ H B Ankarada Cumhuriyet Bayramı filminden sonra K A D I N Seven ve sevilenlerin filmi İPEK SARAY MELEK • SAKARYA sinemalarında filimcilik T.A.Ş. « FiTAŞ tarafından olarak filme alınan Türkçe Sesli ve Sözlü ve muazzam GEÇiD RESiMLERi ayni zamanda gosterilecektir. Bu film 10 nüsha olarah hazırlandığından derhal göstermek istiyen sinema mudir'erinin FiTAŞ adreaine telgrafla müracaat etmeleri rica olunur. Şanh Ordumuzun EGE MANEVRALARI Gedikpaşa A Z A K S İ N E M A S I Çarşıkapı Bugiin matinelerden itibaren iki Birinci vizion film birden : HBüyük arbde Almanların meşhur casusu 1 MATMAZEL D O K T O R ' l l l i 1918 inde Selânik'te feci akibeti ^«İİMİİ VUIIU Sinema âleminin meşhur komiği ADDiE KANTOR tarahndan r ^^^^^^^M 2 7ACCD " ^«rd^ PİERRE BLANCHAR ve DiTA PARLO tarafından MELEK sinemasında B U A K Ş A M Aşıklar Yolu Fransızca sözlü Nefis ve şahane bir musiki Danslar eğlenceli ve mükemmel bir mevzu. Baş rollerde : ŞEN NEŞELÎ AŞK GENCLİK MUSİKİ ve GÜZELLİK filmi DİCK POWELL MADELEİNE CAROLL Ayrıca: Programa ilâve olarak 2 kısımlık RENKLÎ varyete ve Paramount dünya haberleri. Numaralı biletlerin evvelden aldırılması rica olunur. Telefon: 40868 B U G Ü N İstanbulda görülmemiş bir sinema hâdisesi başlıyor ! ^^Kmmtm GUNEŞE DOĞRU Senenin biricik muhteşem Türk filmi ilâveten: LOREL HARDi ve İ K i Z L E R i Türkçe İKİDEN İTİBAREN MüTEMADî SEAN8LAR ^ ^ ^ ^ ^ •MHHM Alemdar ve Hilâl'de ROMATİZMA AGRILAR1NIN DURMASI ATATÜRK'ün DÜNYAYA HİTAB EDEN SESİNİ BİZE DUYURAN... ÖNDERİMİZİN TÜRK ORDUSUNUN İDARESİNİ GÖSTEREN... ve şimdiye kadar görülenlere benzemiyen milli, şerefli filim. Ege sahillerini yıkılmaz bir kale gibi saran toplar... Ege ovalarmı fevean eden volkanlar gibi inleten tanklar... Ege dağlarını gökremiş aslanlar gibi çınlatan Türk erleri ... Ve bunları idare edenler ve sevgili Atatürkümüzü EGE MANEVRALAR filminde görecek ve ilk defa gururla dinliyeceksiniz... Sözleri ve seslerile birlikte yerinde çekilmiş EGE MANEVRALARI 1500 metroluk bu muazzam filmi Bursa sokak No. 40 Beyoğlu Telefon: 42460 Telgraf: «MARMARA» GEİVC KIZLAR M Kahkahalar kralı, Avrupanın en şen komiği İ L T MEKTEBİNDE O N En güzel, en şen filminde neşeler veriyor. FRANÇOİSE ROSAY PİERRE LARQUEY, ROBERT ARDOUX İlâveten: EKLER JURNAL SON DÜNYA HABERLERİ Bugün T Ü R K sinemasında Bu akşam S Ü M E R sineması BEETHOVEN HAYATI .,.. ESERi .... AŞKLARI .... Şaheserini GALA MUSAMERESi halinde takdim ediyor. Baş rolde : Bu filimde, göz kamaştıran dekorlar, hissî ve müessir bir mevzu arasmda Paris Konservatuarı orkestrası tarafından çalman üstadın 9 UNCU SENFONİ, MEHTAB SONATI vesaire... gibi en güzel parçalarını din îiyeceksiniz. Yerlerinizi evvelden aldırmız. Fiatlarda hiçbir zam yoktur. ABEL GANCE tarafından musiki ilâhının zaferine iihafen vücude getirilmiş en büyük musiki filmi Romatizma ağrısı ilk hissedildiği zaman, adaleler, yahut mafsallarda sertlik hâsıl olunca, uğuşturmamak şartile Sloan's Liniment sürünüz. Eloan's Liniment cevelâni demi uyandırır, ağrıyan adalelere yeni kan getirir, marazm doğrudan doğruya müvellidi olan kan terakümüne tesir ederek ıstırabı im ha eder. Uğuşturmağa lüzum yoktur, ünkü Sloan's Liniment derhal nüfuz eder, ısıtır ve ayğrıyı teskin eder. Kü çük bir şişesi uzun müddet devam eder ve idarelidir. Umum romatizma ağrı an, lumbago, siyatik, arka ağrıları, burkulma ve umumiyetle mafsal ağrı an ve nevraljiler için Sloan's Linimenti tecrübe ediniz. Marmara Film Studyosundan isteyiniz Yarın akşam SARAY sinemasında RHEİNHOLD SCHUNZEL'ün cazib ALBERT MATTERSTOCK ve opereti ve GUSTİ HUBER'in temsili AŞKÜLKESİ Vals, şarkı ve cazib bir aşk entrikası filmi Bir Kral aşkınm sevimli bir tarihçesi ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU (Aksaray) da Bu gece KÖR 3 perde Yazan: Vedad Nedim Tör Aynca bir perdelik vodvil H A R R Y B A U R L İ N İ M E N T Usküdar Hâle sineması ROMEO ve JÜLİET SAKARYA' da 2 1/2 da Bir Balo Hatırası 4 1/2 da igiltere Tacının incileri 6 1/2 da Bir Balo Hatırası 9 da ingiltere Tacının incileri Bletlerinizin parçalarını saklayınız Bugün ÇELİK ViKTOR FRANCEN VERA KOREN EN MUAZZAM FRANSIZ ASKERÎ FîLMi Cuma akşamından itibaren i P E K sinemasında Yalnız HEYECAN HAREKET CASUSLAR ve HARP FiLMi değil ayi zamanda seven bir KOCANIN kıskanclık romanıdır. KALE 2 büyük film birden MUhim bir milsabaka Seanslar : NİĞDEDE Halil Kitabevi Cumhuriyet Gazetesinin ve bütün mekteb Htablan, kırtasiye, gazete ve mecmualarm tevrf yeridir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: