CUMHUBÎYET 5 İkinciteşrin 1937 Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz RADVO William Powel Eldwige Fenillere Rn ^lcsamki program J ISTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 muhtelıf plâk neşriyatı 14 son18,30 plâkla dans musikisi 19 plyano aolo: Cemal Reşid tarafından 19,30 radyofonık dram 20 Cemal Kâmıl ve ar kadaşlan tarafından Türk muslklsl ve halk şarkılan 20,30 Omer Rıza tarafın<lan a rabca soylev 20,45 Nedıme ve arkadaşları tarafından Turk musikisi ve halk şarkıları, saat ayarı 21,15 orkestra 22,15 ajans ve borsa haberleri ve ertesl günun programı 22 30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23 son. VIYANA18,35 MUSİKİ 19,15 karışık yayın 20,30 ŞARKILAR 21,10 komedi, muhtelıf haberler 23,25 DANS MUSİKİSİ. BERLİN: 18,05 KUÇUK KONSER 18,35 kanşık yayın 19,05 EĞLENCELI MUSİKİ 20,05 haberler, gramofon 21,45 KONSER 23,05 hava, haberler, spor ve saire 23,35 Eö LENCELJ MUSİKİ. PEŞTE: 18,05 MUSİKİ 18,35 konferans 19,05 ORKESTRA KONSERI 20,20 slyasl ha berler, gramofon 21,45 KONSER 23,05 hava, haberler, spor ve saire 23,35 EG LENCELİ MUSİKİ. BÜKREŞ: 18,05 KONSER 19,50 konferans, gra mofon 20,40 OPERA YAYINI 23,50 haberler. BELGRAD: 18,40 KEMAN KONSERİ 19,10 halk şarkıları, gramofon, ulusal yayın, haber ler, Zagreb'den nakıl 22,05 KONSER 23,05 haberler, gramofon. LONDRA: 17,20 HAFIF MUSİKİ, ŞIMAL MUSİKİ Sİ 19,05 çocukların zamanı 20,05 plyano musikisi, ORKESTRA KONSERİ VE ŞAN 21,05 kans.ık yayın 21,35 MUSİKI22,15 komedi, varyete, haberler, hava, spor ve saire 24,30 DANS ORKESTRASI 1,35 hava ve saire. PARIS [P. T. T.]: 18,05 kıraat, gramofon, çocuk korosu 19,05 HAFIF MUSİKİ 20,05 halk gecesl 20,35 PIYANO KONSERİ 20,50 ŞARKI LAR 21,05 haberler, konuşnıa ve saire. ROMA: 18,20 ODA MUSİKİSİ 19 karışık yayın21,35 KARIŞIK MUSİKİ 22,05 komedi 23,20 KARIŞIK MUSİKİ, sonra DANS MUSIKISI 24,55 hava. men bu arzusuna tamamile muvaffak o Ben, bu eserde harbde annesi baamamıştır. Meselâ Pariste Rotonde kah bası düşman tarafından öldürübnüş, buvesinde otururken cesaretli bir gene kiz nun üzerine intikam için casus olmağa yanma yaklaşarak bir resim imzalaUnak karar vermiş bir kızım. Fakat öyle lük$ ıstemiş, onu derhal binlercesi takib el salonlarda, zengin kürkler ve elmaslar mekten geri kalmamıştır. Sergide gezer içerisinde vazife gören biri değil, cesur lcen de kalabalık bir halk kütlesinin pe bir işçi kız.. Nişanlısı tayyare zabitinin ine takıldığmı görünce hemen Eyfel kuhatırasmı ebediyen hafızasma nakşetmiş esinin asansörüne atlıyarak gözden kaybir kız.. *** Tam o esnada, oda kapısı tıkırdadı ve er; yahud da, musikinin, sevişen iki bolmuştur. Lâkin, doğrusunu isterseniz velevki Maria Roza, çocuklugunu, o aşağıda içeriye bir adam girdi. Sefil kılıklı, gene calbi nasıl birleştirdiğini görmeği me Paristen bir aralık Londraya gidip damlan gözüken kasabada geçirmişti. O denecek bir yaşta, manasız bakışlı bir a rak ettiler. ;elmiş, sonra Roma ekspresine binerek sinemada da olsa artık cinayetlere, hiyaradan ayrılalı on sene oluyordu ve geçen damdı. Yanında, onun pantolonunun pa Erbabı, son şıkkın doğru olduğunu talyaya geçmiştir. İtalya malum ya netlere sebeb olan bir kadın olmaktan bu on sene zarfinda, insanlar, kasabanın çasını sıkı sıkı tutmuş, yalnayak, perişan, rüvet edivor. Kaliforniya iklimine yakın bir iklkne ma bıktım usandım. Komedi oynamak isti kendisi, her şey ona değişmiş gibi geli iki yaşlarında, sümüklü bir erkek çocuk liktir. Onun için Kapri adasında da kendi yorum.. «Vefasız ve uğursuz kadın» tayordu. Kasaba, gözüne ufak, evler sefil, vardı. atamnı yadırgamadan birkaç gün geçir biri bana nefret ve dehşet veriyor. Yarınki cumartesi günü ağaçlar kavruk, yollar daracık, toprak mek istemiştir. Romada iken Italyan paAdam elinde tuttuğu ufarak bîr sepeti Güzel Edvvige Feuillere müstakbel filar cılız görünüyordu. Yalnız, güneş, her odanın köşesine bırakarak, kasketini elleitahhnın en mühim sinemasmda şerefine imlerinin birinde kuvvetli ve samimi bir zamanki parlak, sıcak, güzel güneşti. O ri arasında çevire çevire: bir gala tertib edilerek füimlerinden biri nu, on sene evvelki güzelliğinin bütün österilmiştir. Arbk Wılliam Powell Av aşkın kahramanı olmak arzusunda.. Fa Anam size yumurta gönderdi, dedebdebesile aynen gören Maria Roza, rupa arazisinde bulunmuyor.. Bugün, ya kat acaba, o zamana kadar Fransada kadi. Hani, hediye olsun diye... Ben Mari tıpkı on sene evvelki gibi, kırlarda koş. ın Yenidünya topraklanna ayak basmak labilecek mi? Diğer kuvvetli artistler gibi kadının oğluyum... Madam beni tanır... mak, dağlara, tepelere tırmanmak, deniz Holivud onu da sinesine çekmivecek mi? üzere!. O zaman, Maria Roza. karjısındaki Habeş grupu kıyısına inip dalgaların koynuna sokul THE TRANSCONTtNENTAL REmak için büyük bir arzu veriyordu. Ko bu perişan kılıklı adamm, Bielo olduğunu anladı. Gözleri derhal alnına gitti. casının yanında bulunuşu, bu arzusunu VÜSÜNDE takdim edecektir Evet, yara izi, şimdi buruşuk, siyah çiztatmine manidi. MÎAMt HARLEM HAVANA •JC Fransız artistlerinden Alice Field •^ Londranın en meşhur sinema salongiler halinde gene oradaydı. 40 ARTÎST Maria Roza, şimdi, çocukluk arkadaşanndan biri olan «Empire» da geçen ile Line Clevers; senaryocu Jaques ConsBielo, Maria Roza'ya bakn. Gozle ve m lannı düşünüyordu. Bugün görse belki ıym 28 inci günü garib bir hâdise ol tant otomobille yaptıklan bir gezinti esrinde manasız bir bakış, ağzında öyle buCONTİNENTAL AMBASADÖR W hiç birisini tanıyamazdı. Yalnız Bielo'yu muştur. «Transatlântik vapurundaki hâ nasmda kazaya uğramışlar ve hastaneye dalaca bir yayılış vardı ki, ve bütün taunutmamıştı. Onu hatırlarken, gayri ihtiCAZ dise» amındaki fılim gösterilirken Lady nakledilmişlerdir. Alice Field omuzunvırlan, herhangi bir hayret, takdir veya yarî kızarıyor, kendi kendine hicab du VERA KENDAL EVA WÎNN Fairhaven isminde bir kadın filimde ge dan, Line Clevers ile senaryocu J. Conssevinc ifadesinden o kadar uzak, o kadar yuyor, onu sadece hatırlamakla kocasına WENDÎ MOOS HAL HERN çen vak'anın kendi hayatına benzemesi tant başlarmdan yaralanmışlardır. Vaziuzaktı ki, Maria Roza, maziye aid en ihanet ettiği hissine kapılıyordu. Gözle bir aralık adının da mükâleme arasında yetleri vahim olmakla beraber hayatları ve ÎRENE KÎEL ufak bir hatıra ışığının sitemine bile uğlini kapadı, Bielo'nun yüzünü hatırlamageçmesi üzerine salonda skandal çıkart tehlikede değildir. THE ALBERTOS ramadığı bu belâhet heykeli karşısmda, ğa çalıştı; fakat, deniz yeşili bir çift gözmış, bilâhare de mahkemeye müracaat etJAK NİERS AND PERRY •^ Holivud'da yeni parlamağa başlı bütün varlığınm üşüdüğünü hissetti, ar den ve derince bir yara izi taşıyan bir amiştir. Lldy Fairhaven, Amerikalı petrol yan ve «Madrid'den Kalkan Son Tren» RİCHİE JONNS CREATON kasını döndü, odadan çıktı. lından başka birşey bulamadı. Bu yara krah H. H. Rogers'nin kızıdır. 1896 se filminde muvaffak olan Dorothy Lamour Don Mc DONALD Kalbinde o ana kadar, yakan ve kaizi de, bir gün oynarlarken, Bielo'nun nesinde U. H. Brughton isminde bir ma aslen Fransızdır. Amerikada Fransız anWm. SPÎLLER and LORRAİNE kafasjna, kendi elile fırlattığı iri bir taşın vuran fakat sökülüp atılmasına gönül raceraperest ile evlenmiş, bu adam ne babadan Yeni Orlean'da doğmuştur. THE TW0 SERERS zı olmıyan bir ateş gibi sakladığı hatıra, açtığı yaradan kalma idi. harb zamanındaki hizmetlerine mükâfa Bir güzellik müsabakasmda birinciliği ve 10 AMBASADÖR KIZLARI demek ki bu koyun bakışlı abdalın haben parlâmentoya aza seçilmiş ve yüksek kazandıktan sonra sinema artisti olmuşKasabanın bütün çocuklan Bielo'dan Ahenktar bir muhitte fevkalâde rasıydı! tlk buse ve ilk aşk, demek ki gümemuriyetlere geçmiştir. Kordelâdaki tur. Bugün kullandığı isim, diğerlerininki çekinirlerdi. Yüzü gülmez, geveze, iri bir temaşa nün birinde, karşısında, bu kılıksız ser ak'a bu maceraya benzediği için Lady yumruklu, çevik bacaklı bir çocuktu. Magibi sonradan takma değildir. Asıl ismisemlik timsali halinde tecelli edecekti! Fairhaven bundan kuşkulanmıştır. Bakaria Roza, o taşı, Bielo'nun kafasına fırPazartesi akşamına kadar dir. Demek ki, o, senelerce bu mendeburun ım muhakeme ne netice verecek? ^ latmağa nasıl cesaret ettiğine hâlâ şaşı hatırasile yanıp kavrulmuş, inlemiş; haHer Akşam Suvare •Jr Shirley Temple «Rebeka» isnıin•^ M. G. M. şirketinin yeni yapmakta yordu. Taş, çocuğun kafasına çarpıp onu lecanlar, korkular geçinniş; yüreğinin en de musikili bir filim çevirmektedir. Parve cumartesi ve ^szar günleri Iduğu «Navy blue and gold» fılminde yaralayınca, bütün kızlar kaçışmışlardı. mahrem emellerini ona hasretmiş; bir ilâh saat 17% ta MATÎNE ki büyük artist meydana çıkmıştır. Bun tönerleri Helen Westley, Bill Robinson, Fakat Maria Roza, hiç korkmadan doğgibi ona tapmıştı! ardan biri zeki bir keçi, diğeri de terbi Phillis Brooks, Dbrie Dunbar'dır. ruca onun yanma gitmiş ve öyle yumu Kalabalık rökoru Bal ayı seyahatini, ufak bir kasabanın hisle değilse bile sadakatle mukabele mecburiyetinde olduğunu bilmesine rağRökor diyarı Aotelinde geçiriyorlardı. Bak Maria Roza, bak, mavî dal men, Bielo'yu sevdiğini acı acı hissedi merikada, kalaba galann üstünde şu beyaz martiler ne gü yor, onunla karşılaşmaktan korkuyor, lık rökorunu, 1927 Şikago onu görünce eski aşkının dirileceğinden, senesinde zel görünuyor. kalbine hâkim olamıyacağından korku şehri almıştı. Meş Maria cevab vermedi. Deniz, güneşin hur Tunney Dempîşıkları altmda, gümüş gibi panltılar sa yordu. sey boks maçı, rinçıyordu. Öğle sıcağı, her şeye derin bir Maria Roza bir uçurum kenannda idi. gin etrafma tam 150 sessizlik, bir durgunluk vermişti. Arasıra, Bu uçurumun derinliğine bakarsa mut bin kişi toDİamış ve kimbilir hangi sezilmez hava cereyanınm laka başı döneceğini, mutlaka onun içine Şikago, kalabalık sürüklediği çam kokulan, otelin balkonu yuvarlanacağını biliyordu. rökorunu haklı olarak ele geçirmişti. na kadar yükseliyor, bu durgunluğu bi * *** Spor tezahürlerinin en fazla cezbeden raz canlandınr gibi oluyordu. Niçin gezmeğe çıkmak istemiyor eğlence olduğuna şüphe yok. Bu iti Yeni evliler, üstü sarmdşıklarla örtülü sun Maria Roza? Geldik geleli kasabay: barla, bilhassa Tvınney Dempsey mabalkonun korkuluğuna abanmışlar, tabi dolaşıp görmedin... çı gibi, bütün dünya spor meraklılannı heyecan içinde bırakan bir musaraanm, atin sükununa iştirak edercesine sessiz, Yorgunum! 150 bin kışilik bir seyirci kütlesi huzuetrafı seyrediyorlardı. Aralanndaki sü Bir gün sonra idi. Gene balkonda idi runda cereyan etmiş olması tabiî görükut uzuyordu. Kadın, sonsuz ufuklara ler. Gene güneş, yukandan yağdırdığı lecek vukuattandır. doğru boylanan mavi gökle mavi denizin aleşin altında her şeyi eritmeğe başlamıştı. Fakat, bu rökoru, geçen hafta içinde, esrarına nüfuz etmeğe çahşır gibi dalgın Tabiat, denizile, semasile, ağaçlarile de başka sahada bir kıran var. Meşhur ve muammalı bakışlannı o denizle o gök rin bir sessizlik içine sinmiş, gizlenmişti. muganniye Lily Pons'un, gene Şikagoarasmda dolaştınrken, erkek, yaprakla Herşey susuyordu. Kadınla erkek gene da, büyük parkta verdigi konsere, 200 nn arasından sinsi süzülüşlerle sokulup bin dinleyici gelmiştir. Sureti mahsu balkonda bu sessizliği dinliyorlardı. kansının siyah saçlan ve beyaz esvabı üssada isletilen 150 tane tren, bu kalaba O gün, kasabada yortu vardı. Çanlar tünde titreşen ufacık güneşlere bakryordu. lığı, Şikagoya taşıya taşıya bitireme çahnıyor, sokaklarda, bayramlıklannı giyAşağıdan, kasabanın irinden, balkona miştir. miş kadın, erkek, çocuk kalabahkları dodoğru bir çan sesi yükseldi. Ağırlaşan sıKonser, saat dokuzda başlıyacaktı. laşıyordu. Bir aralık, kiliseden, beyazlar cak havayı uğuldatarak etrafa yayılan Halbuki. o gün öğleden sonra saat birgiyinmiş bir kafıle çıktı. Eğri büğrü yolbu ses de bir müddet sonra dindi. Bal de akın etmeğe maşlıyan halk, dörde kakrdan geçerek, karşıdaki ufak bir tepeye dar parkın bütün sandalyelerini doldurkonda, kadınla erkek hâlâ susuyorlardı. tırmandı. Orada biraz durduktan sonra, muştur. Saat dokuza geldıği zaman, haMaria Roza, içinde, bütün denizin ve gene ayni yollardan kiliseye döndü. Çan vanın iyiden iviye serinlemiş olmasına bütün semanın mavilikleri toplanmış gibi lar, havada yuvarlanan «eslerile etrafı ağmen, park ığne atılsa yere düşmiyehulya ile dolan gözlerini, kocasına çevirtekrar uğuldattıktan sonra. herşey sustu. cek kadar dolmuş bulunuyordu. di. Erkek, bu gözlerde, o zamana kadar Kalabalık dağıldı. O gece, orkestrayı idare eden, Lily farketmediği birşey, ıstıraba, yese ben Kadınla erkek, bunları hep otelin bal Pons'un nişanlısı idi. Bu noktayı pek lüzer bir ifade gördü. Telâşla, kansının ekonundan görmüşlerdi. Akşam, yavaş zumsuz görmemek lâzım. Zira, kalabalini tuttu: yavaş, kilisenin çan kulesini, damlan, so ık rökorunu, 50 bin fazlasile kıran Şi Nen var Maria? diye sordu. îago şehri, bunu iki sebebden birine Maria gözlerini kapadı, zoraki bir te kaklan örtmeğe başlamıştı. medvun olabilir. Ya, Amerikalılar, döMaria Roza, vücudünün ürperdiğini bessüm, dudaklarını araladı ve cevab ğüşen iki insan manzarasınm verdiği hissetti. Odaya girdiler, balkon kapısını halecandan başka bir de bedıî heyecan yerdi: kapadılar. Hiç! ^ diye bir şey mevcud olduğunu keşfetti Napoli'den vapurla Ame Artık «Vefasız Kadın» olmak istemiyor rikaya hareket etti Nişanlısı J e a n Fransızlar s o n Harlow'un anî öla günlerde «Ateş!» mü üzerine biraz te isminde bir filim selli bulmak, biraz çevirdiler. Bu kor da istirahat etmek delânın rejisini sahiçin Avrupaya gel ne vazıı Baroncelli miş olan William idare etti. Fakat Powell bir ay ka Baroncelli'nin bu edar Fransa, İngilteseri ilk idare edişi re ve îtalyada oturdeğildir. O, on sene duktan sonra Na evvel sessiz olarak poli'den vapura bi da bu filmi vücude WiUiam Potrel neTe\. Amerikaya getirmişür. Sessiz Edivige Fenülârc hareket etmiştir. kopyasında başrolleri Dolly Davis, Amerikanın bu kuvvetli karakter ak Charles Vanel, Maksudyan oynamışlartörü Fransadayken müstakbel filmindeki dı. Yenisinde ise Edvvige Feuillere, Vicpartöneri Annabella ile görüşüp ko tor Francen, Baumer ve Aimos temsıl nuşmayı da ihmal etmemiştir. iki san'al ediyorlar. kâr bu ayın sonlanna doğru Holivud'da Bu fılim, bir faciadır, hem de öyle «Jean» kordelâsmı çevirmeğe başlıyacaksine bir facia ki içerisinde silâh kaçakçıardır. Annabella, William'dan bir hafta lığı, beyaz kadın ticareri, batan gemiler, evvel yola çıkmış, geçen hafta hareket katıller, casusluk, herşey vardır. Casus eden Normandie vapurile gitmiştir. luk hususunda bütün güzelliğini, cazibe William, bir başka isimle seyahat etmekte ve kimse tarafından tanınarak ta sini ortaya koyan ise Edvvige Feuilleereciz edilmesini istememekte olmasına rağ dir. Rolünden bahsederken diyor ki: NÖBETCİ ECZANELER Bu gece sehrimizln muhtelif semUerln dekl nobetçt eczaneler şunlardır: İstanbul ciheti: Emlnonü Yemlste (Bensason), Fatlhte (Hamdi). Karagümrükte (Mehmed Fuad), Bakırkoyde (Hılâl), Aksarayda (Ziya Nu ri), Fener Balatta (Merkez), Beyazıdda (Yahya), Kuçukpazarda (Yorgi), Samatya Kocamustafapaşada (Rıdvan), Divanyo lunda (Esad), Topkapıda (Nazun). Beyoğlu clhetl: şişJide (Asım), Takslmde (Nargüeclyan), Beyoğlunda (Zafiropulos), İstiklâl cadde sınde (Galatasaray), Tunelde (Matkoviç), Galata Okçumusada (Yenlyol), Fındıklıda (Mustafa Nail), Kasımpaşada (Mueyy^d), Haskoyde (Aseo), Sarıyerde (Osman), Tarabya, Yeniköy, Emirgân, Rumellhlsarı, Bebek, Arnavudkoy, Ortakoy eczaneleri, Besıktaşta (Suleyman Receb). Kadıköy İskele caddesinde (Sotiradis), Yeldeğirmeninde (Üçler), Üsküdarda (Ö mer Kenan), Heybeliadada (Halk), Bü yukadada (Halk). GARDEN'i HARRY FLEMİNG TEPEBAŞI Bir iki satırla VEFAT Meclisi sıhhiye azası merhum Eşref Bey mahdumu bahriye miralaylığından mütekaid Bay Muhiddin Olcay dün gece Şışlideki apartımanında rahmeti rahmana intikal etmiştir. Merhumun cenazesi bugun Şişlide Küçükbahçe sokağındaki apartımanmdan saat on birde kaldınlarak cenaze namazı Teşvikiye camisinde kılındıktan sonra medfeni ebedisine naklolunacaktır. Merhum, bahriye zabıtlerinin en kıdemlisi olup gayet haluk bir zattı. Cenabı Hak kederdide ailesine sabrı cemil ihsan eylesin. ERTUĞRUL SADf TEK TİYATROSU (Aksaray) da Bu gece (umuma) SEFİLLER Yann gündüz talebeye Pazartesi akşamı Kadıköy (Süreyya) da Erkekler 40 ından sonra azarlar şak, öyle yalvancı bir eda ile af taleb et> mişti ki, derhal dost olmuşlar, o güne kadar yabancısı oldukları bir duygunun peşınde süründüklerini hisbetmişlerdi. O barışma anından itibaren birbirlerinden ayrılmıyan bu iki çocuk, ötekilerden ayn bir çift oyun ve eğlence arkadaşlığı tesis etmişlerdi. Maria Roza, kendi kendinden utandı ve nefret etti. Hakikatin acı bir istihzası gibi karşısında beliren Bieloyu o halile tekrar gözünün önüne getirdi ve: FLORELLE in OANSLI DiNE KÛNSERLER Keşke kafasına attığım taş beynini delseydi de onu gebertseydim, diye dü şündü. Çeviren: HAMDt VAROĞLV Bir gündü, bir yaz günü. Bielo ve Ma^^mm ria Roza, ırmak başında buluştular. Fakat, o gün, ikisinde de herzamanki gibi Doktor Hüseyin Kenan oyun hevesi yerine, bir başka hal, bir durKıymetli asabiye mütehassıslarımızgunluk, bir çekingenlik, konuşmak iste dan doktor Hüseyin Kenan, Avrupanm dıkleri halde onları susmağa mecbur eden başlıca büyük şehirlerinde yaptığı tetkorkuya benzer bir heyecan vardı. Bir kık seyahatini bitirmiş ve şehrimize birlerine söyliyecek bir sözleri vardı; fa dönmüştür. kat, ayni zamanda ikisinin de birden dü şündüğü o sözü söylemekte, ikisi de ayni VEFAT derecede tereddüd ediyordu. Bielo'nun Erzurum valii esbakı Abdülvehhab başı güneşin altındaydi. Maria Roza, ove ayrıca macera merakhları Paşa Dinonun biraderi, Ünion de Parıs nun alnındaki yara izinin güneşten kı sigorta şirketı dırektörü Bay Ahmed için zardığını görünce, elini, kendi attığı ta Vefık Sertel ile Anadolu Sigorta şirketi JOAN BROWN *e Jahan Blondel şm açtığı bu yara üzerinde, şefik bir te müfettışlerinden şair ve muharrir Bay tarafından oynanmış masla gezdirdi. Bielo, bu okşayışa, onun Necdet Rüştü Efenin kayınpederi ve muyanağına kondurduğu, hafif, masum, te allım Bay Bılâl Rüştünün pederi mülga büyük ve muvaffakiyetli miz bir buse ile mukabele etti. Bu, onun, Cemiyeti Rüsumiye azalığından mütehaydudluk filmi kaid Mehmed Zekeriya Dino tahtı tedailk busesiydi. Maria Roza, bu sahneyi hatırladıkça vide bulunduğu Cerrahpaşa hastane korku geçiriyordu. O günden sonra Bi sinde vefat etmiştir. Cenazesi bugün saU N B at on, on buçuk arasında Cerrahpaşa elo ile ancak bir iki defa daha görüşebilhastanesinden kaldınlarak Topkapıda miş ve sonra, hâdisat, onu kasabadan şehıhzar edılen makberesine defnedilecekie götürmüştü. Bielo'yıı o zaman mutla tir. ka sevmiş olacaktı; çünkü, bugün onu Bu azim ziyadan dolayı oğlu Bilâl hatırladıkça, sevdiğini, o zamanki köylü Rüştü ile damadlan Ahmed Vefik çocuğunu bugün de sevdiğini anlıyordu. Sertel ve Necdet Rüştü Efeye taziyet Kocasının kendisine karş: beslediği şid erimizi beyan eder, sabırlar dileriz. detli sevgiye, kocasının bu sevgisroe ayni Cenabı Hak rahmet eylesin. I A S R î »inemada I HARRY BAUR ^eli bir kaürdır. Diğer taraftan ayni filim•Jc Myrna Loy, yeni filmi The Four de Dekatlon şampiyonu Gleen Moris de Marys'te tıpkı Joan Grawford, Jannette son seanslan mühim bir rol oynamaktadır. Mac Donald ve Ginger Rogers gibi dans Her akşam: edecektir. "^ Çocuk yıldız Ediths Fellovvs «BüAMBASADÖR CAZ'm iştiraküe yümüş de Küçülmüş» isminde bir filim Yann saat 17 de çevirmeğe başlamıştır. Fiatlarda zam yoktur. •jç Amerikada Columbia şirketi «ReTelefon : 4269(! zalet!» isminde musikili bir revü filmi Âma Macar piyanisti Buçünden itibaren ^ ^ " ^ tiıcude getirmektedir. Başrolleri W . C. 9 Fields, Lou Holtz, Lester Allen oyna maktadırlar. vedaı münasebetile ^ İlk zamanlar Almanyada büyük CHOPİN RESİTALİ Halkımızm sevdiği artistler bir şöhret kazandıktan sonra Ingilterede : 100, 75, 50 kuruş ^ H B bırçok filimler çevirmiş olan küçük kız, Delly Haas şimdi Amcrikadadır. «îzin Usküdar Hâle sineması ve ılmadan kaybolanlar» isminde bir filim AŞKIN UYANIŞI DANiELLE DARRİEUX evirmektedir. Şarl Buaye, Klodet Kolber en büyük Fransız filimleri Fransız Tiyatrosunda imre Ungan ın , FERAH Alaturka Alafranga grupkın Sinemada Bu geceden itibaren büyük fedakârhklarla tertib edılen RAMAZAN programı varyete 60 artist 40 numara TARAS BULBA En neşeli ve en büyök Hirri MiLTON'un HÜCUM TABURU YakındaTüRK sinemasmda Gene kızlar Mektebinde ve arkadaşları temsil toplulogfu Cumartesi ve pazar günü akşamlarmdan maada eyyamı adiye gecelerinde gündüz saat 1 den 7 ye kadar bilet alanlara tenzilât. ismail Dumbullu Hermine Hepşen Aynca : iPEK'te Aşk Heyecan Güzellik Ye isyan Senenin en müthiş, en m u a z z a m şaheseri SARI PAUL MUNI LU|Z ve 20.000 RAY NER görünüz. HACI MURAT mevsimin en büyük filmi T U R K Sinemasmda