1 İkinciteşrin 193T CUMHUK1YET HABERL E Japonlar, Çin mevzilerini gene tazyika başladılar Yeni teşekkül eden müstakil Moğol devleti, Moğolistanı Kızıllara karşı koruyacaktır Şanghay 31 (A.A.) Reuter muhabiri, beynelmilel imtiyazh mıntakadan bildiriyor: Japon projektörlerinin göz kamaştıncı ziyası ve Japon makineli tüfeklerinin ölüm saçan ateşleri altmda, 30 kişilik gruplarla, 20 metro genişliğindeki büyük caddeyi geçmeğe teşebbüs eden Çin ölüm taburu, 300 kişilik bir mevcudla müdafaa ettiği Şapei antreposunu tahliye ederek sabah saat bir buçukta toplarile, tüfeklerile, yaralılarile beynelmilel imtiyazlı mmtakaya geçmiştir. İngiliz askerleri, derhal yaralıları tedavi altına almışlardır. Miktan henüz malum olmıyan ölüleri müstesna olarak bütiin Çin taburu, bu dakikada imtiyazh mmtakada bulunmaktadır. Beraberinde getirdiği yaralıların adedi kırktır. Tabur kumandanı, gözleri yaşlarla dolu olduğu halde bütün neferlerinin mevkilerini müdafaa ederek ölüm arzusunu gösterdiklerini ve fakat kendisi için yüksekten gelen emirlere itaatsizlikte bulunmak imkânı olmadığını anlatmıştır. Filhakika tabur, dün öğleden sonra kendisine antrepodan çekilerek silâhlarını îngiliz askerlerine teslim etmesini ve imtiyazh mıntakada nezaret altında kalmağa muvafakat etmelerini tebliğ eden Mareşal ÇangKaiŞek'in bir emri üzerine bu suretle hareket etmiştir. Antrepo tahliye edilirken Japon askerleri yalnız imtiyazh mıntakaya geçen tabur efradına ateş açarak bunlardan birçoğunu öldürmek ve 40 kadarını yaralamakla iktifa etmemişler, fakat ayni zamanda antrepo üzerine de şiddelli bir topçu ateşi teksif eylemişlerdir. Çin askerleri, bütün silâhlarile beraber, mıntakaya geçmiştir. Beraberlerinde 400 tüfek, 24 hafif makineli tüfek, 6 ağır makineli tüfek, birçok sandık cephane vc elbiseler getirmişlerdir. Antrepo içinde yaralananlardan 20 neferi de, sokağın şiddetli mitralyöz ateşi altında olmasına rağmen, beraberlerinde getirmişlerdir. Kumandan SieŞunYuan, antrepodan en son olarak ayrılmış ve mıntakaya ağlıyarak gelmiştir. Bütün Çjn askerleri, silâhlannı İngiliz neferlerine teslim etmişlerdir. Mecruhlar derhal ingiliz askerî hastanesine nakledilmiş ve yaralı olmıyanlar kamyonlar ve otomobillerle ateş sahasmdan uzaklaştırılmıştır. ları Suçen nehrini Çunşan köprüsünün memba cihetinde 5 kilometroluk bir mesafede bulunan Çukiaçiao noktasmdan geçmeğe muvaffak olmuşlardır. Fakat Çinlilerin bir mukabil taarruzu üzerine şimal sahiline dönmeğe mecbur olmuşlardır. Cenub sahilinde ufak bir müfreze kalmıştır. Cumhuriyetin 15 Büyük davalar inci yılına gîrerken Türk ordusu [Başmakaleden devam] ekniğini, sevk ve idareyi bilmesi lâzımdır. Burada zabit derken en küçük rütbeden başhyarak mareşallığa kadar büün küçük, orta ve büyük sevk ve idarede azifedar olanlan kasdediyorum. Traka ve bilhassa arazinin kesikliği, sarplığı üzünden irtibat ve muhaberenin çok güç lması itibarile Ege manevralan Türk zabitlerinin ve kumandanlarının, san'atarını umumiyetle pek iyi bildiklerini gösermiştir, ki manevraların ordumuza olan güven ve inanımızı artıran en mühim neicesi de budur. Mektebden yeni çıkmış genc zabit nesli, yarsubaylar, asteğmenler, teğmener, kendilerine verilen vazifeleri tamamile yapmağa çalışan ve bunları yaparken de yeni bilgiler ve tecrübeler edinmee çok dikkat eden canlı, gayretli, ateşli genclerdi. RomaBerlin mihveri ve merkezî Avrupa yalist riiesa, bu cihete hak vermi§ gibi görünmektedirler. Nazilere gelince, temmuzda yapılan anlaşmalarda Hitler, Avusturyanın da hilî işlerine müdahale etmemek taahhü düne girmişti. Filhakika, o tarihtenberi, Avusturyadaki nazi faaliyeti sükun bulmuştur. Artık telgraf telleri kesihniyor; köprüler berhava edilmiyor; kapılann altmda bombalar bulunmuyor, ve dağlarda ziyadar, muazzam gamalı haçlar görülmüyor. Maamafih, naziler, hükumet merkezinde ve vilâyetlerde teşkilâtı bü yütmekte devam ediyorlar. Hemen bü tün entelektüellerin, talebenin, üniversite profesörlerinin ve genclığin onlarla be raber oluşu büyük bir kuvvet membaıdır. Zayıf taraflan da, rüesa arasmdaki ihtiiâftır. Bunlar, mütemadiyen birbirlerini gammazlamakta ve polise ihbar etmektedir. Naziler para cihetinden de zayıftır. Teşkilâtlan, Almanya nasyonal sosyalist tesekküllerinin bidayetteki kuvvetini haiz değildir. Bunda parasızlıktan başka, Avusturyalı seciyesinin, umumiyetle gev şek ve fikri takibden mahnım olmasının da dahli vardır. Başvekil, nazilerle mücadele için, Habsburg hanedanınm iadesine taraftar olan kralcılara istinad etmektedir. Bizzat Scuschnigg de samimî kralcıdır fakat, Duçe, bu noktada onu inkisan hayale uğratmıştır. Duçe, Hitler'in ısrarları karşısında, Başvekilin bu tenıayülüne müzaheretten vazgeçince, Schuschnigg, bu bahsi ikinci plâna bırakmağa mecbur olmuştur. Esasen, hükümdar taraftarlan ihtiyarlardan mürekkeb bir zümredir ve gencliği cezbedememektedir. Eğer Baş vekil yalnız bunlara güvense vaziyeti hayli gevşerdi. Fakat, arkasında bütün rühban sınıfı, katolikler ve Avusturyada miktan fazla olan lâkaydler sınıfı vardır. Bunlar, mahiyeti ne olursa olsun, herhangi hükumetin peşinde yürürler, yeter ki bu hükumetin kadrolan iyi olsun. M. Schuschnigg, bu kadrolan, şimdiye kadar, devlet memurlanndan, ordudan ve zabıtadan teşkil etmişti. Birkaç aydanberi de, Almanyayı takliden, Führer mektebleri adı ile anılan bir takım mektebler, bu kadrolara ilâve edilmiş bultı nuyor. Bu mekteblerde siyasî bilgiler tahsil eden gencler, devlete, mutemed me murlar yetiştirecektir. Hulâsa, denilebilir ki, Avusturya, Başvekilinin mütemadiyen yarattığı eserler den müteşekkil bir vücud ve onun iradcsinin yarattığı bir mucizedir. Schusch nigg harikulâde bir meharetle, birbirinin tamamile zıddı gibi görülen bir çok şey leri telife muvaffak olmuştur. Mussolininin ve faşizmin dostu olduğu halde Franco'yu tanımamıştır; katolik olduğu halde Hitler'le dost geçinmenin yolunu bulmuştur; realist olduğu halde hâlâ Milletler Cemiyetine dahildir; Habsburg'lann taraftan olmasına rağmen kraliyetin ia desini asla istemiyen Çekoslovaklarla anlaşmağa amadedir. M. Schuschnigg, bir zamanlar Monsenyör Seipel'in olduğu gibi, Avusturyaya Allah tarafından gönderilmiş bir adamdır. Onda, biraz noksan olan şey, Dollfuss'deki ateştir. Alçakça katledilen o ufaktefek adamm etrafına, halk küllelerini toplıyan ikna edici kudrettir. Buna rağmen, o, büyük bir eser yaratmıştıı. Şimdi, daha büyük bir eser hazırlamakla meşguldür. Bu büyük eser, artık ebediyyen yok olan eski Avusturyanın vaktile Avrupaya ifa ettiği hizmetleri yapabilecek siyasî bir taazzuvün, yeni bir sekilde ihyasıdır. Fransada radikal sosyalist kongresi Parti, hükumete itimad reyi verdi Lille 31 (A.A.) Voges meb'usu Elbel, bu sabah radikal sosyalist kongre sine bir fırka beyannamesi kabul ettirmiştir. Bu beyanname, fırkanın son kongredenberi halkçılar cephesine karşı girişmiş olduğu taahhüdlerine sadık kalmış olduğunu, dün olduğu gibi bugün de isyana müracaat ettikten sonra en ziyade hürmet edilen şeflere karşı küfür ve iftira muharebesi açmış olan sağ cenah adamları ile bir ittifak akdi faraziyesine vücud vermek ihtimali mevcud olmadığını beyan etmektedir. Fırka, şimdiye kadar yapılmış olan ıslahatı muhafaza, nizam ve sulh içinde millî hayatın muvazenesini temin hu susunda Chautemps kabinesine tama • mile itimad eder. Fırka, cumhuriyetin hürriyetlerini müdafaaya karar vermiş olduğunu beyandan sonra Fransız amelesinin hayat seviyesinin mütemadiyen yükseldiğini görmek arzusunda bulunduğunu, an cak küçük tacirlerle, küçük müteahhidlerin, müstahdemin, mühendis ve teknisyenlerin de menafiinin muhafazası lâzım olduğunu teyid etmektedir. Fırkanın derpiş etmekte olduğu «vakfa», bir ricat olmamalı, belki içtimaî kanunların daha büyük bir elâstikiyetle tatbik edilebilmelerine medar olacak surette bunlarm tercihini, amele fırkasınm endişelerinin teskini ve memle ketin iktısadî faaliyetinin, bu faaliyetin büyük tröst'lerin teşebbüsata ve spe külâsyonların suiistimallerine karşı müdafaası suretile ihyası, bütçenin imkânları nisbetinde ihtiyar amelenin teka üde sevki, işsizliği ortadan kaldırmağa medar olacak bir nafıa işleri progranu meydana getirilmesi olmahdır. Kızıllara karşı! Suriyedeki felâket Askerî kıt'alar, dün kur Bir eyalet tamamen su altında kaldı tarma işine başladılar Şam 31 (A.A.) Sular altında kalan havalide askerî kıt'alar dün öğleden evvel kurtarma ve tathir işlerine devam etmişlerdir. Şimal mıntakasında Haleb îstikametinde vaziyet vehametini mu hafaza etmektedir. Sularm ortasmda tamamile mahsur kalan Nebeks kasabasmdan hâlâ bir haber almamamıştır. Palmir Bağdad yolları geçilmiyecek haldedir. Haleb yolunun on kilometrosu harab olmuştur. Bu yolların tamamile yeniden tamiri lâzım gelmektedir. Pekin 31 (A.A.) Çin membalarından alınan haberlere göre Nankin'deki eski müstakil Moğol devletini ihya eden Prens Teh, Japonya ve Mançu ko'nun yardımile teşekkül etmiş olan yeYüzbaşılardan itibaren harb tecrübesi ni hükumetin vazifesi haricî Moğolistanı komünizme karşı muhafaza etmek oldu görmüş, ateş ve ölüm karşısmda yetişmiş nesiller geliyordu. Bunlar yaşlarına ve ğunu beyan etmiştir. ütbelerine göre, feleğin değil, harbin Ateş yağmuru ;emberinden geçmiş, kahraman ve fedaŞanghay 31 {A.A.) Jessfield kâr Türk zabitleri idi. Yaralannın sayısıPark'm garbında muharebe şiddetle de ıı kollarındaki kırmızı şeridler; fakat vam etmektedir. Toplar fasılasız ateş e ektikleri mihnetin derecesini alınlarındadiyorlar. Serseri kurşunlar ve obüs par ki sayısız çizgiler gösteriyordu. Onlar çaları Fransız imtiyaz mıntakasında beş tiklâl Harbinden başhyarak geriye Çinlinin yaralanmasma sebeb olmuşlar doğru, Büyük Harbi, Balkan Harbini, a dır. talya H rbini görmüşler, MakedonyaJaponlar bir nehri geçtiler da, Yemende, Cebeli Düruzda ilâ çete Tientsin 31 (A.A.) Şansi'nin şi muharebeleri yapmışlardı. Yüksek rütbemalinde Sinken cephesindeki Japon kıt'a i kumandanların içinde, belki, genc bir ları evvelki gece Huto nehrini geçmişler mülâzim olarak 1313 Yunan harbine işve fecir vakti şimali garbî dağlarmda iyi irak etmiş olanlan da vardı. Olmasa bice yerleşmiş olan Çinlilere taarruz etmiş e, Büyük Harbin yanm milyon Türkü lerdir. Japonlar bazı sırtlan işgal ettik eriten büyük küçük tam on iki cephesinlerini bildirmektedirler. deki ateş ve ölüm mektebi dört sene içinŞansi'de Hopei demiryolu uzunluğun de onlara neler öğretmemişti. Bu dört ca Taiyuan'a doğru ilerliyen Japonlar enenin müthiş imtihanmı veren kahraPinting'in 8 kilometro şimali şarkisinde manlardır ki Istiklâl Harbini görülmemiş bir zafere ulaştırdılar. bulunan Yanşuan'a varmışlardır. Japon tayyareleri Çinlilerin Tayuan Işte, manevralarda, Türk ordusunu hava meydanını iki kere bombardıman füzbaşıdan mareşala kadar harb mekteetmişlerdir. binin yetiştirdiği zabit nesilleri idare edittalya da misaka giriyor ordu. Bu nesillere mensub Türk zabit Tokyo 31 (A.A.) Asahi gazetesi, e kumandanlarının, ateş karşısmda nasıl Italyanın Almanya ile Japonya arasın pişmiş olduklan, sevk ve idaredeki sükuda komintern aleyhine akdedilmiş olan net ve tabiiiiklerinden görülüyordu. Hepmisaka resmen iştirak edeceğini haber i görgülü askerlerdi; ne yapacaklannı, veımektedir. Bu iştirak teşrinisani ayı bî gayet iyi biliyorlardı. Harb içinde ve aradayetinde yapılacaktır. Japonya, Al zi üzerinde yetişmiş olduklan için, kıt'amanya ve Italya arasındaki müzakereler armı sevk ve idare, onlarda, adeta bir hitama ermiştir. Önümüzdeki içtimaında efleks, bir itiyad, bir sevki tabiî halini meclisi hassa bir proje tevdi olunacaktır. almışb. Ayni mekteblerde okumuş, ayni Misak, Romada M. Ciano, M. Hotta çalışma tarzı, ayni tabiye ve sevkulceyş ve M. von Ribbentrop arasında imzala prensipleri, ayni usuller ve ayni zihniyetnacaktır. e yetişmiş olduklan için birbirlerinin düşüncelerini ve isteklerini anlamakta güçBazı liberal mehafil, bu netice karşısında teessüf izhar etmektedir. Zira bu ük çekmiyorlardı. Nitekim Ege manevmehafil, Japon siyasetinin bu yüzden Ak ralannın son günü, Kırmızı kolordu kudenizdeki vaziyetin temevvücatına bağlı mandanı Maviyi merkezinden yarmak Çinliler mukavemet ediyorlar stemiş, Mavi kolordu kumandanı da Şanghay 31 (A.A.) Japon kıt'a olacağını beyan etmektedirler. Kırmızının böyle hareket edeceğini tak.mmımiMinıııılllllllllflllllllllllllHlllllllllllllllllllllllıııın"" "'" dir ve tahmin ederek kendi sıklet merkezini Kırmızı sıklet merkezinin karşısmda teşkil etmişti. Ordu zabitleri ve kuman•" I danlan arasmdaki bu düşünüş birliği ne kıymetli birşeydir. 1 ParisSoir gazetesinin, orta Avrupa .öportajlanna devam eden hususî mu habiri, Viyanadan yolladığı en son mekubunda diyor ki: Viyana gazeteleri, hergün, Avusturya e Macaristanla Çekoslovakya arasında »ir yakınhk tesis edileceğine dair yazılar /azarlar. Günün en büyük meselesi bu dur. Mussolini'nin. Hitler'i .ziyaret etmek .zere Berline gideceğini haber alan Baş/ekil Schuschnigg, bu hususta ilk teşebJÜSÜ bizzat yapmış. Eğer bu doğruysa, Schuschnigg'in, bu karardan Duçe'yi de îaberdar etmiş olması lâzım gelir. Zira, talya ile Avusturya arasında akdedilen tilâf mucibince, iki memleketin, haricî siaset bahsinde, birbirlerinden gizli işleri lmıyacaktır. Duçe'nin ziyareti, bu iyi münase jatta, resmen hiçbir değişiklik vukua geirmemiştir, hatta, Avusturya ile Çekoslor akya arasında teessüs eden yeni münaebatı memnuniyetle gördüğü bile söyle.iıyor. Şu sırada Avusturyaya bilfiil yardım etmek imkânma malik olmadığından dolayı, onun, muhtac olduğu emniyet ve ielâmeti, başka taraflarda aramasına mueriz değilmiş. Maamafih, Duçe'ye, buaya uğradığı zaman yapılan istikbal measimi pek muhterizane oldu. Başvekil Schuschnigg, kendisini istasyonda karşıamadı. Namma, demiryollar müdiriye i, Mussolini'nin vagonunu çeken lo komotife binmek suretile onu istikbal tmiş ve Duçe, istasyonda, bir bölük aser tarafından selâmlanmıştır. Küçük, fakat sembolik mahiyeti haiz ıu hâdise nazan dikkati pek celbetmişir. Duçe Avusturyaya geldiği zaman, endisine Madam Dolfuss tarafından yazılmış bir mekrub verd'ler. Sabık Başvekilin kansı, bu mektubda, kocasının üç ene evvel naziler tarafından katlini müeakıb, Hitler kıtaatı tarafından Avus uryaya bir taarruz yapılmasına mâni olmak üzere, Mussolini'nin, Brenner'de r'aptığı seferberliği unutmadığım söyle mekte ve kendisine tazimlerini bildirmekeydi. Umumiyet itibarile mevcud kanaat, Hitler Mussolini mülâkatının, Başvekiin Yaziyetmi zâfa uğratmadığı, bilâkis u vaziyetin geçen senekinden daha kuvetli olduğu merkezindedir. Bunu Pragda da işitmiştim. Bunun sebebi, M. Schuschnigg'le sosyal demokratlar ara ındaki münasebatm birkaç aydanberi ok iyileşmiş olmasıymış. Harbin ferda ında Avusturyayı Alman cumhuriyetine Ihak etmek için herşeyi yapan sosyal demokratlar, kendilerini Hitler rejimine bağlıyacak olan bir Anschluss'un adını bile işitmek istemiyorlar. 1934 te Dolfuss tarafından yere vu rulduktan sonra uzun müddet küsüp oturan sosyal demokratlar şimdi yavaş ya aş ortaya çıkıyorlar. Başvekil, bunlara, Alman olduklan takdirde iktısadî vazi yetlerinin daha fazla iyileşmiyeceğini, fazla olarak bu değişiklik yüzünden hürriyetlerini kaybedeceklerini anlatmışur. Avusturya sosyal demokratlan gerçi faza bir hürriyete sahib degillerdir; amma hiç olmazsa tazyik altında bulunmuyor lar. Bunlann hükumetten istedikleri başlı ca imtiyaz, bir siyasî parti olarak tanın maktır. Fakat, Başvekil bu bahse asla yanaşmıyor. Avusturya devletinin istinad ettiği esas bir tek partinin vücudünü kabul eder. O da, vatanî cephe partisidir. Şayed M. Schuschnigg sosyal demokrat partiyi kabul ederse nazi partisini kabul etmiş olmaz mı? Bu takdirde bütün eski kavgalar yeniden başgösterecektir. Sosyarattığını bilen, bir kumandandır. Onun Egede zırhlı togayın sevk ve idaresi hakkındaki tenkidleri, bütün dünya ordulanna ders olacak kadar yüksek bir kıymeti haizdi. Mareşal, yannm harbi, motörlü birliklerin büyük hareket kabiliyetinden azamî istifadeyi icab ettiren cevval bir harb olacağmı pek iyi anlamış ve hazmetmiştir. Cumhuriyet ordusu, Mehmedciğin kahramanlık, fedakârhk, mukavemet, yılmamazlık gibi ırkî meziyetlerinden istifade etmeyi bilen zabitler ve kumandanların elindedir. Türk ordusu, iyi kumandanlar elinde daima galib gelmiştir. Bunun kuvvetli bir misalini, bize Büyük Harb vermiştir. Atatürk Çanakkalede muzaffer olurken Enver Paşa, ayni yılda, ayni askerle Sankamış hezimetinde bütün bir orduyu birkaç gün içinde eritivermişti. Ateş mektebinin yetiştirdiği ve Atatürkün zaferden zafere koşturduğu bu tecrübe görmüş, çelik ruhlu zabitler ve kumandanlar, millî müdafaa bakımından eşsiz bir hazinedir. Onlara inanır, onlara güvenir, onlarla iftihar ederiz. 937 Alman kitabı haftası Doktor Göbbels^in bir nutkile açıldı Weimar 31 (A.A.) 1937 Alman kitabı haftasmı açan Dr. Göbbels bir nutuk söyliyerek ezcümle demiştir ki: « tnkılâblar silâhla değil, fakat fi kirle yapılır. îktidar mevidi için mücadele, silâhla yapılan bir mücadeleden ziyade fikirle yapılan bir mücadeledir. Milli bir siyasetin ifadesi ve sembolü, kitabdıt ve kılıcdır. Zamanımızda karakteri vücude getiren şey maariftir. Şahsiyeti biz millî ve kuvvetli bir hayata iştirak ettir mek için yükseltiyoruz. îdealimiz klâsik ideale yakın olarak beden, ruh ve kalb arasında tam bir ahenk vücude getirmektedir. Kitab maarifte büyük bir rol oy nar. Bu vazife bugün tamamile yapılmıştır. Kitab satışınm fazlalaşması milletin şiir istihsali seferberliğini anlamış olduğunu göstermektedir. Kitab mecmuası her sene en yüksek eserleri bildirecek ve bu suretle bildirilen eserler milletin nazan dikkatine vazolunacaktır.» Po nehri taştı Roma 31 (A.A.) Torinodan bildi rildiğine göre, havaların fena gitmesi yüzünden bütün eyalette mühim hasarat vukua gelmiştir. Po nehri taşmıştır. Cerronda ırmağımn suları smaî müesseseleri basmıştır. Nüfusça zayiat yoktur. Leh hükumetinin yeni bir kararı Ankara 31 (Telefonla) Memleketi mizden Lehistana gitmek, Lehistandan memleketimize gelmek istiyen Türkler hakkında vaki müskülât bertaraf edil279 cesed çıkarıldı Şam 31 (A.A.) Kalmun ahalisini miştir. Lehistan hükumetinin vatandaşkurtarma ameliyatına durmadan devam larımıza vize vermeği kabul ettiği edilmektedir. Yüksek komiser, halkm sövleniyor. felâketine iştirak ettiğini göstermek i Çinin Ankara büyük elçili&i çin facia mahalline gitmistir. Bu sabah maslahatgüzarlığa çevrildi enkaz arasından 279 cesed çıkarılmıştır. Ankara 31 (Telefonla) Çin hüİaşe ve sıhhiye servisleri teşkil edilmişkumeti, Ankara Büyük Elçiliğini maslatir. Sular yavaş yavas çekilmeğe başlamıştır. Yeni bir sevlâb karşısmda ka hatgüzarlığa kalbetmiş, verdiği kararı hükumetimize bildirmiştir. Çinin Büyük lınmıyacağı zannedilmektedir. Elçisi General, Çinde bir valii umumiliğe Ölenler 1200 ü buldu tayin olunmuştur. Kudüs 31 (A.A.) Suriyeden gelen haberlere göre, feyezan neticesinde ö Çanakkaİe hastanesi açıldı lenlerin adedi simdilik bin iki yüz tahÇanakkale 31 (A.A.) Türk asmin edilmektedir. kerinin büyük varlığile nurlanan ÇanakYağmurlar devam eylediğinden fe kalede Cumhuriyet bayramı geniş bir lâketin gittikçe daha büyük bir mahiyet programla emsalsiz bir sürur ve heyecan almasmdan korkulmaktadır. içinde kutlulanmıştır. Sekiz bin nüfusluk Emeyr kasabası înşa masrafı 100 bin lirayı geçen ve suların altında kalmıştır.Burada sularm asrî bir tekâmülü ihtiva eden Memleke seviyesi beş metreden fazladır. Kâla hastanesinin, parke döşenen Büyükyal mun dağlarmın eteklerinde kâin altı caddesinin açılma törenleri halkm iştiraköy de tamamile harab olmuştur. Felâkile yapılmıştır. ket sahasma yardım gönderilmiştir. Gölcük hükumet binasımn Parlâmento felâketzedelere yardım olarak simdilik bir milyon franklık tahsi temeli atıldı Bat kabul etmiştir. lzmit 31 (Hususî muhabirimizden) Yüksek kumanda heyeti ve bilhassa Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, uzun yıllann sonsuz tecrübelerine büyük bir bilgi de katmış çok olgun kumandanlardır. Büyük Mareşalı, her konuştuğu zaman bilhassa gazeteci olaak yalnız benim bulunduğum son tenkid esnasında azamî dikkatle dinledim. O nun askerlikte en küçük tabiye meselesinden en büyük sevkulceyş muadelesine kadar herşeyi pek mükemmel bir surette kavradığını hayranlıkla gördüm. Mareşal, bir manganm muharebesinden tutunuz milyonluk bir ordunun kanşık ve müşkül sevk ve idaresine varıncıya kadar, harb teknik ve san'atmın bütün inceliklerini biliyordu. Bilhassa tayyare, tank, zırhlı otomobil gibi, yeni silâhlann hakikî kabiliyet ve kudretleri hakkında, çok derin malumat sahibi idi. Bir, genelk< may başkanının her silâh ve her sınıfa şamil bilgisini tabiî addetmeyiniz. Çünkü, bu asnn askerliği, büyük ihtısaslara ayrılmıştır; herkes kendi ihtısasına aid şeyleri bilir. Mareşal Fevzi Çakmağın bir istisna teşkil ettiği muhakkaktır. Onun, bugünkü bütün dünya genelkurmay başkanları arasmda, yüksek ve geniş bilgisi itibarile en başta geldiğini söylemekte asla hata yoktur. Schiller mükâfatt Weimar 31 (A.A.) Doktor Göbbels, Schiller mükâfatı için iki yüz bin mark vazetmiştir. Bu mükâfat Alman 5air ve muharrirlerine verilecektir. Sekiz yerinden bıçakladı Izmir 31 (Hususî muhabirimizden)^ Karşıyaka kahvesinde Abdullah isminde bir talebe, kendisini takib eden kahveci Hakkıyı 8 yerinden bıçakladı. Tahkikat devam ediyor. Milletler Cemiyeti Heyeti Şamda Büyük Harbi yapan askerler, umumiyetle bu harbin usullerine ve doktrinlerine bağlıdırlar. Halbuki bu usullerin ve doktrinlerin bir kısmı, 1918 de, hatta 1915 te eskimiş, iflâs etmişti. Nitekim makinelitüfeğin nekadar kahraman olur larsa olsunlar, et ve kemikten ibaret olan insanlan orak makinesinin ekinleri biçişi gibi biçtiğini bile anlamak için yıllar geçmesi ve birkaç milyon insanın kanı akma Hükumet merkezi Barselon! Gölcükte Hükumet binasımn temelatma sı lâzım gelmiş; bu silâha karşı neden Barselon 31 (A.A.) îki defa olarak töreni yapıldı. Bu temelle ayni zamanda sonra tank icad edilmişti. Mareşal Fevz Çakmak, Büyük Harbin bir kısmı eski îmrada çıkan resmî gazete, İspanyol hü Gölcükte yeniden yapılacak olan müs miş usul ve doktrinlerine bağlanmıyan <\umetinin merkezini Barselon'a naklet takbel modern şehrin de ilk temeli atılmi yeni silâhlann yeni usuller ye doktanle tniş olduğunu resmen bildirmektedir. bulunmaktadır. ABtDtN DAVER Şam 31 (A.A.) Milletler Cemiyetinin Hatay beynelmilel komisyonu, dün buraya gelmiş ve komisyon azası, Fransız Fevkalâde Komiseri de hazır Bizerte 31 (A.A.) Paris anlaşmala bulunduğu halde Suriye Başvekilile görile itmarn edilen Nyon anlaşmasınm rüsmüstür. tatbikı etrafmda bazı tâli meselelerin Egede yeni kurulan halli için toplanan dünkü konferanstan müesseseler sonra, İngiliz Amirali Pound, İtalyan Amirali Bermatti ve Fransız Amirali EsIzmir 31 (Hususî muhabirimizden)^ teva, şereflerine verilen ziyafette hazır Bergamada inşası biten Ilim Evinin, Adbulunmuşlardır. Müteakiben îngiliz ve liye Vekâleti tarafından yaptınlan moİtalyan gemileri Bizerte'den hareket et dern Cezaevinin ve Ödemişte inşası biten mişlerdir. Emreoğlu îlkokulunun açılma törenle Valencia 31 (A.A.) Millî Müdafaa rile Urlada yeniden inşası kestirilen ilkNezareti tarafından neşredilen bir ka okul binasımn temelatma törenleri halkm rarname mucibince, 39 sımfına mensub iştirakile yapılmıştır. efrad silâh altına çağırılmıştır. Fransada suikasd suçlulari Toulouse 31 (A.A.) Etoile meyda Belçika kabinesi nındaki suikasdlere iştirak etmekle zan Brüksel 31 (A.A.) Deman kabineyi altma almmış olan Guiseppe Passoli ile teşkil etmekten vazgeçmiştir. Maria Ferracini'nin polise verdikleri Ziraat Naztrı memur edildi izahatın hakikate uygun olduğu an Brüksel 31 (A.A.) Devlet nazırla laşılmış ve her ikisinin de malum ol rından ve âyan meclisi sağ cenah reisi dukları meydana çıkmıştır. Yalnız Cyrille Van Foverber, kabineyi teşkil memleket haricine çıkarılmaları hak den imtina ettiğinden Kral, yeni kabi kındaki karara muhalif hareket ettik neyi teşkile katoliklerden Ziraat Nazın lerinden dolayı mahkemece birer ay hapse mahkum olmuşlardır. Pierlot'yu memur etmiştir. Kontrol gemileri Akdenize cıktılar