27 Birindteşrhı 1937 CUMHURİYET Türk Yunan dostluğu İki Başvekil arasmda hararetK telgraflar teati edildi IBaştarafı 1 inct sahtfede} Bayan Bayara refikamm halisane selâmlarını ve benim derin hürmetlerimi bildirmenizi, en samimî ve en kalbî selâmlarımı kabul buyurmanızı rica ederim. METAKSAS Başvekil Metdksas Başvekil ATÎNA Ekselânsmızın göndermek lutfunda bulundukları nazik mesajlarmdan ziyadesile mütehassis olarak, en hararetli tesekkürlerimin kabulünü Tica ederim. Bütün Türk milleti, muhterem şah siyetinizle bu derece asil bir surette temsil edilen dost ve kardeş millete karşı samimî ve kalbî dostluğunu göndermekle memnun olmuştur. Nazik sözlerinizi kendilerine derhal bildirdiğim Bay Reisicumhur, Ekselânsmıza teşekkürlerini bildirmeğe ve sizinle tanışmakla ve görüşmekle hassa ten memnun kaldıklanm bir kere daha söylemege beni memur etmiştir. Aziz dostum ve muhterem Başvekil, Refikam ve ben, derin minnettarlığımızla beraber, en halisane selâlanmızı ve hürmetlerimizi Bayan Metaksasa bildirmenizi sizden rica ederiz. Bay Başvekil, çok dostane vefakârlığıma itimad buyurmanızı istirham ey lerim. Celâl Bayar Ekselâns Balkan Antantı da yeni biT kuvvet al mıştır. Zira dünkü halk tezahürleri, Balkan Antantı zihniyetini, yani Bal kan müttefiklerinin Balkanlarda sulhu müdafaa hususundaki ateşli arzularını tecessüm ettirmiştir.> Japonlar Çin cephelerine RADVO 12 Türkkuşu tayyaresi çok şiddetli yüklendiler R» aksamki program j seyahate hazırlanıyor Balkan hava turu On iki tayyareden mürekkeb bir Türkkuşu hava bölüğü, gelecek ay içinde Balkan memleketlerinde büyük haIBaitaraft 1 inci sahifeael va seyahatine çıkacaktır. Bu on iki tayJaponlar Tazang'ı aldılar yarelik bölükte Türkkuşunun motorlü Şanghay 26 (A.A.) Japonlar, bu tayyare mektebini ikmal etmiş olan s\bah Tazang'ı zaptetmişlerdir. genc havacılarmuz da vazife alacaklarJaponlar, Şanghay Nankin dır. Büyük filo, evvelâ Sofya, sonra yolunu kestiler Bükreşe gidecek, oradan Belgrad ve AŞanghay 26 (A.A.) Royter ajansı tinaya da uğradıktan sonra Ankaraya muhabirinden: avdet edecektir. Japonlar, Şanghay Nankin demir yolunu Nanhsiang'da kesmeğe muvaffak olmuşlardır. Nankin Şanghay yolu kesildi. Brüksel konferansı tehir edildi. Japonya bugün cevab verecek Majette Krcdtn Avrupa seyahati Kral Metaksası kabul etti Atina 26 (Hususî) Başvekil Metaksas dün Kral tarafından kabul edilerek Ankaraya yaptığı ziyaretin intibalarını ve Türkiye Cumhur Reisi Atatürkle aralarmda cereyan eden konuşmaları Krala anlatmıştır. Başvekil saraydan avdet ettikten sonra toplanan nazırlar mecli nanistanla Türkiyenin bu husustaki mesine de Ankara ziyareti hakkında taf nafii tamamile birbirinin aynidir ve kendilerini tehdid eden müstakbel tehsilât vermiştir. like de her iki devlet içîn tamamen Gazetelerin nesriyah birdir. Atina 26 (A.A.) Atina ajansı bildiFakat bundan maada Türkiye ve Yuriyor: Gazeteler müttefikan, Ankaradan dö nanistamn idare rejimleri de birbirine nen Başvekil Metaksasa Atina ve Pire yakmdır. Bu ideolojik uygunluk, Ege halkının yaptığı tezahüratm yüksek denizinde ihmal edilemiyecek bir kuvvet teşkil eden Türklerle Yunanlılan liğini tebarüz ettirmektedir. birbirine daha ziyade yakmlaştırmaktaAtinadaki Nea diyor ki: «Bu hüsnü kabul. Metaksas hükume dır. M. Metaksasın ayni zamanda salâtinin haticî siyasetine kar§ıjb,akikî bir hiyetli bir asker olduğu da malumdur. Türkiv'e, manevralarmdan sonra Ankatezahür teşkil eylemiştir.» rada Balkan Antantı erkânıharbiye reEtnos diyor ki: t <Elen milleti, vatanm taalisine ve sa islerile M. Metaksasın toplanmalan ve adetine çalışanlara karşı minnettarlığı Ankarada yapılacak görüşmeler vaziyenı arzetmeği vazıfe bildiğini göstermiş te bir kat daha önem vermektedir.> tir. Elen milleti, Türkiye ile Yunanis tan arasmda, Balkan Antantmı takviye eden ve Balkanlarda sulh ve sükunu (Bajtaraf% 1 inci tahifede) tarsin eyliyen ittifak bağlarmm daha ziyade sıkılaştınlması bahsmda Anka çelenk koyacaktır. Saat 5,15 te Vali, ra görüşmelerinin manasını da anlamış muhterem misafirimize iadei ziyarette buolduğunu göstermiştir.» lunacaktır. 6,45 te Perapalastan hareketVradini diyor ki: le Denizyollan nhhmına hareket edile Faler'den Hariciye Nezareti binası cek ve hususî vapurla Haydarpaşaya gena kadar Başvekilin geçtiği bütün yolçilecektir. lar üzerinde toplanarak hükumet reisiAziz misafirimiz saat 7,30 da hususî ni alkıslamış olan halk, bu suretle kentrenle Ankaraya hareket edecek ve medisine bağlılığını göstermiş ve Ankara görüşmelerini de tasvib eylemekte ol rasimle teşyi olunacaktır. duğunu bildirmiştir. Başvekil M. Metaksas, muhakkak ki Balkan bankaları direktörlehavatının en büyük manevî mahzuzi rinin toplantısı yetlerinden birini tatmıştır. Çünkü EBalkan merkez bankaları direktörlelen milleti, dün yalnız Ankarada konuşulanları tasvib etmekle, Türk milleti rinin Ankarada yapacakları toplantı, nin sadık ve dost müttefiki bulunmak ikinciteşrin başında değil, daha sonra azmini izhar eylemekte kalmamış, fa olacaktır. Toplantı tarihi henüz tesbit kat ayni zamanda sulhun müdafaası i edilmediği gibi ruzname üzerinde de çin müttehid bir cephe göstermek iste muhabereye devam olunuyor. diğini de bildirmiştir. Başvekil Metak«Balkan bankası> mevzuunun bu topsas, dün, halkın itimadının yeni bir te lantıda müzakere mevzuu olacağma ihzahürünü daha görmüstür. Gene dün. timal verilmemektedir. Atina 26 (Hususî) Yunan Kralı Jorj bu aym on dokuzunda mukarrer olan seyahatine başlıyacak ve Pireden Ellas ismindeki yolcu vapurile doğruca Brendiziye çıkıp oradan Romaya gide cektir. Kral, Romadan sonra Paris ve Londrayı da ziyaret edecektir. Kralın seyahati gayriresmidir. Fakat gittiği yerlerde hükumet reislerile görüşeceği de anlaşılmaktadır. Seyahat otuz, otuz beş gün kadar sürecek ve birincikânu IBatmakaleden devam] nun iptidalarında Kral buraya dönmüş çok çalışh ve çok yonıldu. Atatürkün taolacaktır. mamile mahalline masruf büyük itimadıle Bulgar gazetelerinin neşriyah cepheden Mudanyaya ve Lozana koşaSofyada cıkan Slova gazetesi diyor ki: rak avdetinde hemen hemen ayağının «Yunan Başvekili M. Metaksas, kut tozu ile hükumet idaresi başma geçirilen lulanacak olan İstiklâl bayramında buIsmet înönü pek ufak bir fasıla ile 12 yıllunmak üzere Ankaraya müteveccihen yola çıkmış bulunuyor. Ankara hüku dır iş üzerinde bulundu. O bir çahşkanlık metinin misafiri sıfatile orada birkaç örneğidir. Isn'rahati zamanında dahi sevgilerimiz ve saygılarımız kendisile beragün kalacaktır. berdir. Atatürkün kendisi hakkında daim Bu ziyaret, bir müddet önce Atinaya giden yüksek birkaç Türk devlet ada olan muhabberi Ismet tnönünün en başlı mile yüksek ordu mensublarından bir iftihar ve saadet kaynağıdır. O da Atakaçmm ziyaretine bir karşılık teskil et sına ayni hürmet bağile bağlıdır. İş bamektedir. Malum olduğu üzere Yuna şından çekildiği şu sırada şimdiye kadar nistanla Türkiye arasmda bir dostluk ifa ettiği hizmetlerden dolayı Ismet lnömevcuddur ve bu dostane münasebet. nüne memleketçe minnet ve teşekkürleriher iki memleketin müşterek menfaat mizi söylemekten büyük ve derin bir vicleri dolayısi> günden güne kuvvetlen dan zevki duyarız. Tam bir istirahatle mektedir. Diğer yandan Akdenizde ve sıhhat ve afiyet iktisab ederek ileride vaKuduste cereyan etmekte bulunan son tana gene hizmetler görmesi başta Atahâdiseler, bu iki komşu devleti bugüntürkümüz olduğu halde bütün milletçe kü beynelmilel politika işlerinde daha sıkı bir beraberîiğe sevketmektedir. Yu hepimizin en halis temennimizdir. konferansının içtimaını 3 ikinciteşrin ta rihine tehir etmek hususunda İngiltere hükumetile gö'rüşmelerde bulunmuştur. ingiltere hükumeti, 30 ilkteşrin tarihini tercih etmekle beraber Belçika hüku » metini müşkül bir mevkide bırakmamak için bu tehire muvafakat etmiştir. Diğer alâkadar devletlerin de muva VÎYANA: 18,35 MITSİKİ 19,25 karısık yaym 20,30 fakatleri alındıktan sonra tehir hakkında KONSBR 21,45 eğlftnceli röportaj 22,45 resmî bir karar verilecektir. ISTANBUL * 12,30 pl&Ua Türk muslklsl 12,50 havadis 13.05 muhtelıf plâk neşriyau 14 son18,30 plâkla dans musikisi 19 konferans: Doktor All Şüfcril (Îştahsi2 çocuklar ve yedirmek çareleri) 19,30 radyofonUc kom«üi: iMlsafir) 30 Ahmed Kemal va arkadaşlsürı tarafından Turk musikisi ve halk şarkıları 20,30 Omer Rıaa tarafından a rabca âöylev 20,45 Neühe ve arkada$ları taraîından Türk musikisi ve halk şarküarı, saat ayarı 21,15 orkestra 22,15 ajans ve borsa haberleri ve ertesl günün programı 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23 son. Celâl Bayar yeni Başbakan Japonya bugün cevab verecek Çin cephesi yarıldı Şanghay 26 (A.A.) İyi malumat almakta olan Çin menabiinden teyid edıldiğine göre Japon kıtaatı, geceleyin Çin cephesini yarmağa muvaffak olmuşlarsa da Çinliler, fecir vakti mukabil bıı tcarruza geçerek sabahki vaziyeti iade etmişlerdir. Tokyo 26 (A.A.) Bu sabahki gazeteler, Japonyanın Brüksel konferansına iştirak etmesi için vaki olan daveti reddetmeğe karar vermiş olduğunu be yanda müttefiktirler. Kabinenin yarm Belçikaya cevab vereceği tahmin edilmektedir. Japon Başvekili çekilecek mi? Tokyo 26 (A.A.) Havas Ajansı muhabirinden: Ordunun naşiri efkârı olan Teito gazetesi, Hirota'nm istifa edeceğini tahmin etmektedir. Bu gazete, mumaileyhin muhtemel halefleri olarak Japonyanın Moskova sefiri Shigemitsu ve »abık Stokholm sefiri Shirotori'nin isimlerini zikretmektedir. Japonların asker ihract Şanghay 26 (A.A.) Takoungpao admdaki gazete, Japon bahriyelilerinin Foukien eyaletinde A:noy yakininde kâin Kingmen adasına çıkmak teşebbü sünde buîunmuş olduklannı, fakat yirmi dakika süren bir muharebeden sonra tardedildiklerini yazmaktadır. Bir tayyare gemisile iki kruvazör, üç torpido ve Japon kıtaatını hâmil bir nakliye gemisi Amoy limanı açıklarında demirlemiştir. / milyon Çinli •mir bekliyor Nankin 26 (A.A.) Krangsi'nin meşhur kumandanı General Litsungyan cephede yaptığı teftişten Nankin'e avdetinde beyanatta bulunarak Kvanşsi'de bir milyon askerin tamamile talim etmiş olarak hazır bulunduğunu ve diğer iki milyonun da kısmen talim görmüş, oldu ğunu söylemiştir. En şiddetli muharebeler Muhterem misafirîmiz Yeni Celâl Bayar hükumeti de çalışkanlıkta Ismet İnönünün açtığı yolda daha kuvvetli ve daha hızlı adımlarla yürüyerek Atatürkün bu vatan ve millet için istediği ve tahakkukuna adım adım nezaret ettiğı ıyilıkleri temin etmekle mılJaponya, İngiltereye taztninat letin minnet ve şükranını hakkedecektir. teklif ediyor Biz bundan en kat'î surette eminiz ve bu Londra 26 (A.A.) Tokyodaki kat'î emniyetle Celâl Bayar hükumetinIngiliz sefiri, Japon Hariciye Nazırı Hiden kayıdsız ve şartsız memnunuz. Yeni Başbakan çok eski bir arkadaşı rota'dan bir nota almıştır. Bu notada mızdır. Kendisini 1912 yılında Izmirde Kesvvick Road hâdısesi dolayısile tarzi tanıdık. O zaman orada kendisine tevdi ye verilmekte, Japonya hükumetinin yaolunan vatanî vazifeyi ifa ederken mem pılmakta olan tahkıkat netıcesinde mes leketin hemen umumî denilecek kadar uller hakkında icab eden tedbirleri ala cağı beyan ve Ingiliz tebaasınm uğramış çok şamil sevgi ve saygısını kazanmış buolduğu zararlar için tazminat teklif olunlunuyordu. Hususiyet olarak o zaman maktadır, dahi Celâl Bayann iktısadî işlere fazla 9 lar konferansı tehir ediliyor ehemmiyet verdiğini hatırlıyoruz. KabiLondra 26 (A.A.) Öğrenildiğine liyetleri anlamakta eşsiz ve kat'î isabetli göre, Belçika hükumeti, dokuz devlet bir görüş derinliğine sahib olan Atatürk Celâl Bayan hep iktısadî sahaya sevketti, ve memlekette millî bankacılığı yaratmak gibi muazzam bir i§i ona tevdi etti. Bankayı Ankaranın üç dört küçük odalı ilk Evkaf evinde kurarak işe başlıyan Celâl Bayarm memlekete hediye ettiği eser o kadar büyüktür ki bu bir tek adama değil, beş on adama bütün ömürlerince iftihar sermayesi olarak yeter. Celâl Bayar onunla kalmadı. İktısad Vekâletindeki işleri millî bankacılığı gölgede bırakan büyük ve anlayışh muvaffakiyetlerdir. Atatürkün ilham ve irşadlarından feyiz ve kuvvet alan Celâl Bayann hep muvaffakiyet dolu hamleleri şimdi Başbakanlıkta memlekete daha şamil faydalar verecektir. Emniyetle bu güzel neticeleri bekliyerek kendisine hep hayırlı muvaffakiyetler dileriz. Şanghay 26 (A.A.) Japonlar, şimdiye kadar yapılan muharebelerin en şiddetlisi olan bir muharebeden sonra sabahleyin Tachang ve Miachang'ı işgal etmişlerdir. Japon ordusunun ileri hare ketini, ağır topçu bataryalarile tayyare leri teshil etmiştir. Bunlar, günlerce Çinliierin mevzilerini bombardıman etmişlerdir. Yüzden fazla Japon tayyaresi, bombardımana iştirak etmiştir. Çin kıtaatının muntazam ric'ati baş lamıştır. ŞARKILAR VE OPERA HAVALARI 23,15 haberler 23,25 MÜSIKİ BERLIN: 18,05 ŞARKILAR VE ODA MUSİKİSİ 18,50 röportaj 18,05 ORKB8TRA KONSERI 20.05 hafcerler, gramofon 21,05 gü nun aklslerl, sonra KONSER 23,05 hava, haberler, spor 23,25 MUSIKt. PEŞTE: 18,05 CAZBAND TAKIMI lD,05 konferans 19,36 ÇINOSNE ORKESTRASI 20,25 konuşmft 20,65 ŞAN VE PİYANO 21,25 haberler 21,50 eskl muslki 23,20 SALON MUSİKİSİ 24.06 haberler 24,15 DANS MUSİKİSİ 1,10 gramofon. BÜKREŞ: 17.05 KONSER 18,15 musiki tarihi: Misallerle 20,15 gramofon 21 ŞAN KON m SERI 21,15 konferarus 21,30 KONSER 22,10 gramofon, haberler, gramofon 23,60 haberler. 13,25 KONSER 19,29 halk melodileri, ulusal yayın, haberler 21,05 MUHTELIF OPERA PARÇALARI 21,35 miaah, halk şarkıları, haberler 23,55 ODA MUSİKİSİ, LONDRA: 18,35 ORKESTRA KONSERİ 19,05 Ç » O cukların zamanı 20,05 KEMAN KONSB RI 20,25 kadınların zamanı 21,05 haberler ve saire 22,05 ORKESTRA KONSERİ22.45 varyete 23,25 DANS ORKESTRASI 24,05 karışık yayın 24,30 DANS ORKES TRASI 1,35 haberler, hava > 1,45 gramofon. İ PARİS [P.T.T.l: 18,35 karı$ık yayın 10,05 ŞARKILAR 19.20 şlırler, gramofon, konusma, halk gecesl 20,35 ŞARKILAR, PÎYANO KONSERI 21,05 haberler, radyo sahnelerl 22 35 ORKESTRA KONSERİ 23,06 ODA MUSİKISI 24,05 ORKESTRA KONSERİ 24,35 haberler, gramofon ve salre. IBastaraft 1 tnet tahUedeİ ROMA: 18,05 haberler, ŞAN KONSERÎ 19,55 kaYeni kabinenin teşekkülüne dair tezrışık yayın 21,45 KARIŞIK MUSİKİ kere dün gece Meclise verilmişti. Bu tez 22,05 komedl * 23,20 KONSER 24,05 ha kerenin Meclisin açıldığı gün okunması berler, hava 24,20 DANS MUSİKİSİ. Kabinenin programı hazır muhtemel olduğu gibi müteakıb içtimaın ruznamesine tehiri ihtimali de vardır. Meclisin açılmasmdan bir hafta sonra, encümenler intihabı yapılacaktır. Yeni kabine, programını Meclisin ilk açılış, haftasmda okuyacaksa da, günü henüz kat'î surette belli değildir. NÖBETCİ ECZANELER Refik Saydamın istifası sebebi Ankara 25 (A.A.) İsmet înönü kabinesinde Sıhhiye Vekili bulunan Refik Saydam, ahvali sıhhıyesinin uzun müddet istirahat ve tedaviye muhtac ol ması hasebile yeni teşekkül eden kabinede vazife almamıştır. Almanyada yapılan vapurlarımız istanbul clhetlî Eminönünde (Bejlr Kemal), Fatih Sa raçhanede (Ibrahim Halil), Karagümrükte (Ali Kemal), Bakırkoyde (Hılâl), Aksarayda (E. Pertev), Fener Balatta (Hüsamed din), Beyazıdda (Asadoryan), Küçükpa larda (Necati), Samatya Kocamustafapa şada (Rıdvant, Alemdar Cağaloğlunda (Abdülkadir), Şehremini Topkapıda (Nft ' rım). Beyoglu ciheti: Şlşllde (Maçka), Taksim İstiklâl caddesinde (Kemal Rebül), Beyoğlu Kurtuluş caddesl (A. Galopulos), Posta sokağında (Garih), Galata Topçular caddeslnde (Hidayet), Kasımpaşada (Müeyyed), Hasköyde (Aseo), Sarıyerde cOsman), Tarabya, Yeniköy, Emlrgân, Rumelihisarı, Bebek, Amavudköy eczaneleri, Besiktaşta (Süleyman Receb). Kadıkoy İskele eaddeslnde (Sotlryadls), Yeldeglrmeninde (Üçler), Üsküdarda (İm rahor), Heybeliadada (Tomadis), Büyüka dada (Merkez). ANADOLU GAZETESİ 12 Öğrendiğimize göre Denizyollan idaresinin yeniden Krupp fabrikasına ısmarladığı üç vapur da diğer vapurların sırasma tâbi olarak inşa olunacaktır. Resmimız KrupD tezgâhlarında yapılmakta bulunan ve ilk teslim edilecek olan «Hatay» isimli vapuru göstermektedir. nuz değil mi? Bu cihet sizin de nazarı' dikkatinızi celbetmiş, anhyorum, Mrs. Bryant. Raphaelson, bütün belâğatini sarfedip bitirince, Juddy, birden bir bezginlik duydu. Bu heykel, bütün bu kabartılar, bu buudlar, gölgeler, beğenilmeyip reddedılmiş olan bütün bu ucubeler heyeti mecmuası, henüz birkaç dakika evvel hoşuna giden bütün bu ganbeler meşheri, ona, birdenbire, kasvetli ve ıssız göründü. Onun, arasıra, nihayetsiz boşluklar içinde kalmış gibi bir hisse kapılarak buhranlar geçirdiği olur, hayatını dolduran şeyler, sanki gizli bir delikten akıp giden bir talaş tozundan ibaretmiş gibi gelirdi. Raphaelson, tekrar söze başladı: Bu heykeli yüz dolara alabilirsiniz. Sudan ucuz. Birkaç sene sonra, Nemirof meşhur olunca, bu eser bin dolar eder. Bryant, heykelin kendi apartımanına girmesi ihtimalini düşünerek gayriihtiyarî ürperdi ve Raphaelson'a dönerek: Karım snobdur, dedi. Beni saçmasapan sergilerde gezdirir durur. Evin içini, hiçbir işe yaramaz sandalyelerle doldurdu. Pencerelerin ö'nüne balık akuariumları dizdi; bahçenin manzarasını bunlarla örttü. Beni öyle mendebur jeylere para vermeğe mecbur ediyor ki... Ben bu heykeli almak istediğimden bahsetmedim zannederim... Bryant ve Raphaelson, ayni derecede hayretle: Ya!... Dediler. Tabiî. Çünkü çok ufak. Ben bunun tıpkısmı, tabiî büyüklükte yaptırmak istiyorum. Aşağı bahçedeki çimenliğe koyacağım. ötedenberi o çimenlikte böyle birşey eksik zaten. Taraçadan bakınca, bu heykel, arkasına tesadüf eden ırmakla beraber çok güzel bir manzara teşkil edecek I Söyledikçe cojuyordu. Birkaç haftadanberi kendisile rabıta tesis ettiği muharrir Ernert Long, bir gün, aşağı bahçedeki çimenlikte yürüyen, çiplak bir kadın hayalinden, sayıklarcasma bahsetmişti. Işte bu heykelin, tam onun tarif ettiği gibi, hayalî olduğuna hiç şüphe yoktu. Bunu hatırlayınca verdiği karar büsbütün kuvvetlendi ve başını sallıyarak: Evet, dedi, aşağ: bahçenin çimenliğine koymak için, tabiî büyüklükte, çıplak bir kadın heykeli. Norimof böyle bir heykel yapabilir mi dersiniz? Adı Norimof'tu değil mi? F. O., kollarını havaya kaldırdı: Çiplak bir kadm mı? diye haykırdı. Aşağı bahçenin çimenliğine çiplak bir kadın heykeli mi koymak istiyorsun? Sen bilirsin amma, şu mendebur şeyin kadına benzer neresi var, lutfen söyler misin? Hem de tabiî büyüklükte olacakmış... Gazetenin tekâmülu için hiçbir fedakârhktan çekinilmemifttr. izmlrde çıkan Hergün çok renain munderecatlı yepyeni bir şekilde BüyUk sahife olarak çıkıyor YUNUS NADl Picasso için... Van Gogh için... Sonra bütün empresyonist'ler için ayni şeyı söyledin... Halbuki bunlar şimdi ateş pahasına sarıhyor! Juddy, bu sözü söylerken, kendine, aklı başında, anlayışh bir kadın süsü vermişti. F. O. para lâfı edildiğini işitince, gözlerini hafifçe kırpıştırdı: Şu nesnenin neyi ifade ettiğini bana hele bir anlat bakayım... Diye homurdandı. Bu mu... Bu, bir etüd. Cepheden mi görünüyor? Hayvan heykeli mi? İnsan heykeli mi? Yoksa kübik zerzevatçı mı? Juddy, imdad aranır gibi arkasına dönüp baktı. Tam o esnada, Raphaelson seğirtti. Gözler, üzerinde fazla eğlendikçe, mikâblan ve küreleri üstüste daha fazla birikip yığılıyor hissini veren heykelciğin yanında durdu. Kendisine sual sorulmadan, anlatmağa başladı: Bu bir portre etüdüdür, bir kadın portresi etüdü! Kütlelerin taksimi bakımmdan bilhassa şayanı dikkat bulmuyor musunuz Mrs. Bryant? Hakikaten üç buudlu denmeğe seza, nadir bulunur plâstik eserlerden biridir. Heykeltraşların ekserisi iki buud üzerine çalışır... Yani heykelin bir tarafmı yüz, bir tarafını sırt olarak yaparlar. Eserleri, bu heykel gibi, her cephesinden gö'rülemez. Gölgelerin nasıl serpiştirildiğine de dikkat ediyorsu Tavsiye ederiz okuyunuz Juddy, soğuk bir eda ile mukabele etti: San'at mevzuubahis. Senin, kadmlar hakkınd^Li fikrin malum. Müsaade et de, Ziegfeld Follie$'de gördüğün numaraların, senin zevklerin üzerinde iyi bir tesir yapmadığını söyliyeyim. Çimenlikte Mis Karter'in çiplak vücudünü m\x teşhir edeyim istiyorsun? Hoş, böyle bir arzun varsa şaşmam ya... F. O. derin bir nefes almak ihtiyacmı duydu. Çene yarışında karısile başa çlkamıyacağını biliyordu ve bu kinayelî sÖzlerin sebebini de tahmin ediyordu. Mis Karter'le uğraşma rica ederim, dedi, başka birşey istemiyorum. Sana bin defa söyledim ki bu kadmı şöyle böyle tanıyorum; daha fazla tanımağa da niyetim yok. Yalnız, §unu biliyorum ki rövüdeki kızların hepsinde senden fazla kalb, senden fazla... hararet ve senden fazla... daha birçok şeyler var... Senden ve en güzel viskimi içmekten başka gayeleri olmıyan bütün dostlarından, o Ernest Long'lardan, o entelektüellerin hepsinden fazla.... Heykelin üstüne eğilmişler, karsılıklı ıslık çalan iki yılan gibi, birbirlerine meydan okuyorlar, ikisi de öfkeden kıpkırmızı kesilmiş, ağızlarına gelen kaba sözü savuruyorlardı. {ArKası vari i Yazan: Vicki BAUM Hamdi VAROĞLU Çevlren: 1 kocasına seslendi. Franklin O. Bryant, reddedilen eserlerin bulunduğu küçük galerinin ötebaşında, avukat Vanderfelt'le beraberdi. Bermutad uyukluyor gibiydi; çağınldığını işitmedi. Juddy, onun yanına kadar gitmeğe mecbur oldu: F. O., dedi, şurada deli saçması birşey var; onu mutlaka almak istiyorum. Sesinin ahenginden, dediğini yapmağa azmetmiş olduğu anlaşılıyordu. F. O. silkindi ve istemije istemiye yerinden kalktı, yürüdü. Nemirof'un eserini, daha ilk bakışta beğenmedi. Sigarasını ağzından çekti, sadece: Kötü!... Dedi ve sigarayı tekrar dudaklarınm arasma yerleştirdi. Juddy, birdenbire, fena halde öfkelenmişti. Esasen, birkaç aydanberi, F. O. nun mütalea beyan ederken, oturup kalkarken, hulâsa herhangi bir hareket yaparken gösterdiği rahavet onu çileden cıkarıyordu. O ufak heykeli ilk gören Juddy oldu. Pek pek otuz santimetre boyunda, küçük birşeydi ve Raphaelson'un sergisinde, göze kolayca çarpmıyacak bir yere konulmuştur. Juddy, heykelciği, karşıdan, yukarıdan aşağıya süzdü; sonra, atölyelerde san'at erbabından görüp öğrendiği gibi, iki adım geri çekildi, oradan baktı. Fakat, eserden gene birşey anlaşılamıyordu. Juddy, iade edilen eserlere mahsus, daktılografi ile yazılmış üç yapraktan ibaret kataloğa göz gezdirdi. Küçük heykel orada, 29 numarada kayıdlıydı. Numaranm hizasında şu ibare vardı: Etüd Basile Nemiroff.. Juddy, can sıkmtısile içini çekti. San'at kârın adını nasıl telâffuz edeceğini bilemiyordu; eserin isminden de mana çıkaramamıştı. Çenesini, kürk yakasının içine çekti; ve «etüd» ün yarım dairelerini, alelâcayib mikâblannı, çekingen temaslarla okşadı. Bu temastan, tatlı, adeta memnun bir zevk duyan ellerini hızla çekerek manşonunun içine sakladı sonra.