CUMHURÎYET 21 Eylul 1937 Osmanlı Rasputini a a ( Şehir ve Memleket Haberleri J Bir hayvan sergisi Kayseri pastırması de Pendikte açıldı niçin menedîldi? İlk mekteblere fazla talib var a Siyasî icmal İtalya ve Akdeniz sviçrede, Nyon'da toplanan Akde niz konf eransında, dokuz devlet, aç:k sularda îngiliz ve Fransız donanma' ları ve kara sulannda da bunların sahıbleri tarafmdan denizaln gemilerinin faaliyetine mümanaat edilerek beynelmilel seyriseferi korumak için verilen malum kararı imzaladıktan sonra îngiltere ile Fransa konferans namına, îtalyayı bu karara iştirake davet etmişlerdi. îtalya, 14 eylulde verdiği cevabda, Akdenizin bütün açık sulannda îtalyay* İngiltere ve Fransanınkine muadil mürakabe hakkı verilmemiş olduğundan bu daveti kabul etmediğini bildirmişti. Italyanm bu cevabı mutlak surette red manasını ifade ederek müzakere ve anlaşma kapısını büsbütün kapatıp kapatmadığl ve müsavattan maksadınm Akdenizde mürakabeye iştirak edecek îngiliz ve ^ Fransız donanmalan kadar harb gemisi çıkarmak olup olmadığı ve kendisine dılediği müsavat hakkı verildiği takdirde dahi Nyon konferansı mukarreratını kabul etmeğe razı olup olınadığı anlasıl • mamıştı. Bu suretle diplomasi noktasmdan gayet müphem ve içinden nasd çıkılacağı belli olmıyan bir vaziyet hasıl olmuştu. Bu müphem vaziyetin İtalya ile îngütere ve Fransa arasında yeniden şiddeth bir gerginlik peyda ederek Avrupa sulhunu tehdid eylemesi ihtimali kendisini gös termişti. Vaziyetin tavazzuhu için bir fır sat bekleniyordu. Nyon'da, tahtelbahirlerin faaliyetine karşı dokuz devlet a.asında verilen karara ilâveten, tayyarele rin ve denizüstü alelâde harb gemilerinin, açık sularda beynelmilel ücarete, bahtî hukuku düvel ahkâmına ve bahusus 1930 senesinde Londra deniz konferansında kabul edilen yeni mukarrerata münafi şekilde taarruz etmelerine mâni olmak için verilen yeni kararlann îtalyaya alelusul tebliği arzu edilen ve beklenilen fırsah temin etmiştir. Tarihî tefrika : 32 Yazan : M. Turhan Tan İbrahimîn aklına E. Bânu geldi Mollaya: «Ezreka Bânuyu isterim. Ne yapıp yapıp buraya getireceksin, bu peri güzelini benimle evlendireceksin!» dedi Deli îbrahim bu armağanlan beğen di ve gülümsedi. Lâkin bir eksiği de ihtar etmekten geri kalmadı. Para!.. Cinci Hoca, tamahkârlıkta ve hırsta kendine taş çıkaran Padişahm açgözlülüğüne karşı ne diyeceğini kestiremiyerek yutkunurken o, parmaklannı şıkırdatarak tekrar ediyordu: Para yok mu hocam para yok mu? Ve enokonu kızarak bağırıyordu: Yabandan gelme bir köle, âli Osiiıandan gül gibi kız alsın, damad olsun sonra birkaç yüz kese akçe hediye ver meği düşünmesin. Olur şey mi bu? Cinci Hoca, nihayet atlatma yolunu buldu: Efendimiz, dedi, damad paşa kulunuz kırk bin altın müeccel mehre de iftöıarla $öz veriyor. îrade buyurulursa o mehri peşin alı rız. Alıp bana verirsimz, değil mi? Tabiî efendimize takdim ederiz. O halde pazarlık bitti, düğüne başl&nsın. Yalnız geline ne verilecek onu da »öyle. Ilkin nişan kafesi! Ne var bu kafeste? Ou yüzük, beş çift küpe, üç ger danhk, dört çift bilezik, bir tac, elmas nalın, elmas ayna. Sonra? Üç altın sini dolusu filori. On iki altın, yirmi dört gümüç sahan. Altın li ğen ibrik. Sonra? Zerbeft ve zerduz (altın ve sırma işlemeli) elli bohça kumaş. On halayık, OL köle. îyi, çok iyi. Demek ki bizim damad hayli zengin. Dolaştığı illerde esneyip oturmamış, para toplamış. Memnun al dum. Hünkâr, dedelerinin vaktile yaptığı gibi Atmeydanında çadırlar kumlmasına, günlerce halka ziyafet çekilmesine rıza göstermedi: Ben, dedi, kendim eğlenmek isti yorum. îstanbulluyu eğlendirecek deği lim. Düğün sarayda yapılsın, taşradan kımesne içeri sokulmasın. Bu iradeye göre hareket olundu, saray avsuluna çadırlar kunıldu ve Seya"vüş Paşa ile hanrm sultanın düğünü yapıldı. Hünkâr, kendi için seçip ayırttığı yerden rasimeyi bir çocuk heyecanile seyrediyordu. Neş'eden kıvır kıvır kıv ranıyordu. Damadın vekili Yusuf Paşaydı. Çe yiz getirme günü o, seherle beraber tantanalı bir alayla saraya geldi, Demir kapıdan Hasoda Önüne kadar yürüdü, arkasında Sadnazamla damadın Selimî kavuk, sof erkân ferace giyinmiş olan ağalan vardı. Onlann ardından da başlarında mücevveze ve sırtlarında erkân kürkü olduğu halde kendi ağalan yiirüyordu. Damad orada sağdıcını karşıladı, kahve be şerbet sundurdu, buhur tutturdu. O sırada ağalar nişan kafeslerini, sinileri, bohçalan, şeker bahçelerini, som gümüşten yapılma adam boyunda nahilleri harem kapısı önüne taşıyorlardı. Deli ibrahim, içeri götürülen eşyanın ardına düşmekte gecikmedi, gelin için getirilen yüzüklerden en güzelini parmağına, sorguçlardan birini de başına geçirdi ve gene dışarı çıkarak hırka odası ö" nündeki sofada teşhir olunan çeyizi seyir ile meşgul kalabahğm arasına girdi. Çeyiz, gelinin malı olup bir gün sonra Se yavüş Paşa konağına taşınacaktı. ibrahim, taşradan gelmiş bir misafir gibi kendi saraymda hazırlanan elmas dolu zarfları, altın ve gümüş takımlan, sırma ve altın işlemeli yastıklan, yatakları, minderleri, entarileri, yelekleri, gömlekleri tcmaşa ediyordu. Kalabalığın arasında Sadrıazam da vardı. Hünkânn geldiğini görür görmez köle durumu alnv.şh, elpençe divan durup bir köşeye çekilmişti. Öbür seyirciler de ayni vaziyette bulunuvorlardı, put gibi hareketsiz duruyorlardı. İbrahim bu halden hoşlanmadı. Gözlerini de'i deli açarak haykırdı: Mıhlandınız mı be herifler. Gezsenize, baksanıza, armağanlarmızı bıraksanıza! I'kin Sadrıazam koştu, koynundan iri raşlı bir yüzük çıkarıp kafeslerden birinin önüne koydu. Çeyiz seynne gelenlenn hepsi onu teklid ettiğinden bir lâhza içinde orada bir kafes daha dolduracak kadar elmas peyda oldu. Hünkâr, hem haris, hem müstehzi bir gözle tane tane akan bu mücevher yağmurunu süzüyordu. Akış bitip de mücevher yığm pırıltılan bir irtifa ile tekevvün edince kapı başağa sına yüzünü çevirdi: t Bunlar, dedi, benimdir. Birer birer say, destimale doldur, içeri götür! Sonra misafirleri ve saray halkı için kurulan sofraları dolaştı, geceleyin saz ve köçek âlemlerinde bulundu, bir iki saat kadar da kadınların eğlencesine iştirak etti, yüzük ve tura oynadı, sonunda masalcıbaşıyı çağırdı. İyi beslenen hayvanlarm Sıhhiye Vekili, memnui Maarif Müdürü, hiçbir sahiblerine ikramiye yet sebebini izah ediyor talebenin mektebsiz verilecek Kayseri pastırması namile maruf olan kalmıyacağını söylüyor Vilâyet hususî idare bütçesinden baytar müdürlüğüne verilen 1500 liralık tahsisatla Pendikte bir hayvan sergisi daha açılmıştır. Açılan sergiden başka Silivride, Çatalcada, Bakırköyünde ve Yalovada da dört sergi daha açılacakt.r. Bu mahallerde teşhir edilen hayvanların hemen hepsi Bulgaristandan geti ıilerek köylülere tevzi ed:len havvanların yavrularıdır. Bunlardan üçüncülüğe kadar derece alanlann 37 tanesine nakdî mükâfat ve dördüncü dereceyi alanlardan 12 tanesine de teselli mükâfatı verilecektir. Birinci dereceyi kazanan boğalar köyIülerden satm almarak Silivride açılacak aygır deposunda bir sene müddetle beslenecek ve bilâhare tekrar köylülere tevzi edilecektir. pastırmanın sıhhî şeraitle imal edilmediği Sıhhiye Vekâletince nazan dikkate alı narak imalinin menedildiğı bir Ankara haberi olarak bildirilmekte idi. Dün bir muharririmiz Sıhhiye Vekili doktor Refik Saydamı görerek bunun doğru olup olmadığmı sormuştur. Sıhhiye Vekili: « Kayseride hayvanlar gayrisıhhi şerait altında kesilmekte ve bu pasurma lar da bu suretle kesilen hayvanlann etile imal edilmektedir. Bir mezbaha tesisile hayvanlann kesilmesi ve pastırma imalâtı işinin bir zapt ve rapt altına alınmasını beş senedenberi Kayseri Belediyesine tebliğ etmiştim. Yapmadılar, bittabi menettik.» demiştir. D Pastırmacılar endişeye düştü Kayseri pastırması satışınm yasak edildiği hakkında verilen haber pastırmacılar arasînda endişe uyandırmıştır. Memleketimizdeki pastırma satış vaziyeti hakkında dün bir arkadaşımız piyasada tetkikler yapmıştır. Aldığı malumata göre îstanbulda bu sene pastırma pek boldur. Fiatlann, bu yüzden ehemmiyetli surette yükselmesi beklenemez. îstan bulda sarfedilen pastırmalann yüzde sekseni, Kayseriden çuvallar içinde gelir. Bunların, cinslerine göre fiatlan da de ğişmektedir. Bir çuvalda yirmiye yakın çeşid var dır. Pastırmanın en makbul parçalan, sırasile şunlardır: Kuşgönü, sırt, eğrice, dilme, şekerpare, bundan sonra, kenar, kapak, omuzbaşı, kürek, mehle, bacak ve kanlıbez gelir. Bacak ve kanlıbez; halapa adı altında, pazar yerlerinde, ucuz fiatla sablan pastırmalardır. Bir çuvalda iki ve nihayet üç parça çıkan, kuşgönü ve emsali çeşidlerin kilosu 100120 kuruş arasın dadrr. İyi pastırma toptan 60 kuruşa satılmaktadır. Fiatlann düşkünlüğüne se beb, ihracat metalanmızdan biri olan pashrmamn haricde pazar bulamaması dır. ^Buodan eweK Mısır ve YunaAÛbyıa senede iki bin çuval kadar pastırma gönderilirdi. Pastırmalanmız aleyhine ya pılan propagandalann tesirile, bu miktar 150 çuvala kadar inmiştir. Her sene, Kayseride 1 2 1 5 bin sığır ve inek kesilerek pastırma yapılmakta ve çuvallar içinde memleketin her tarafma gönderilmektedir. En büyük istihlâk merkezleri, Ankara, îstanbul, Eskişehir ve îzmirdir. Ankara son senelerde, pastırma istih lâkinde îstanbulu geçmiştir. îstanbulda, 4000 çuval pastırma güçlükle satıldığı halde, nüfusu îstanbuldan çok az olan Ankara, civar kazalarile birlikte 4500 5000 çuval pastırma cekmcktedir. ADUYEDE Beğendim, dedi. Düğün iyi şey miş. Fakat elin düğününden ne çıkar? Safra köyü cinayetinin mazBen kendi kızlanmı evlendirmeliyim, nunu mahkemede kendim evlenmeliyim. Yanndan tezi yok. Necib isminde biri 17 yaşlarında Sultancıklarıma koca, kendime de e? an Remziyi yanına alarak Safra köyü ileyacağım. risindeki mer'ada tezek toplamağa çıkVoyvoda kızı gülmemek, kasıklarını tu mışlardır. Yolda, henüz anlaşılamıyan ta tuta gülmemek için dudaklannı ısırıyor bir sebebden aralarında ihtilâf başla du. Çünkü en büyük kızı henüz iki yaşın mış ve iki arkadaş kavgaya tutuşmuşlardır. Necib, yerden bir taş alarak, da bulunan bir adamın damad aramaya Remzinin kafasını yarmış, Remzi de, kalkışması maymunlan bile güklürecek bundan tehevvüre gelerek toprağa çabir şeydi. kılı hayvan bağlamağa mahsus kazığı Bununla beraber Eyüblü Çingene ka yerinden sökmüş ve bu kazığı, kafasına d;n soğukkanlılığını hızla elde etti. Deli vura vura, Necibi öldürmüştür. Bu cinayetin faili olan Remzi, dün biîbrahimin düşüncesim alkışladı. rinci sulh ceza mahkemesinde sorguya Çok iyi edersiniz Padişahım. Sulçekilmiştir. tan efendilerimizin siz mürüvvetlerini göSuçlu, işlediği cinayeti, gizlememiş, rünüz. Biz de sayenizde birkaç düğün fakat bunu, nefsini ve namusunu mü görelim. dafaa maksadile yaptığını söyliyerek: » ** Necib, bana fena şeyler teklif etti. îbrahim, henüz sütten kesilmiş vazi Kabul etmedim. Bunun üzerine, cebren yette bulunan büyük kızı Fatma için taarruz etmek istedi. Mukabelede bu Cinci Hoca ile müşavereden sonra lundum. Taşla başımı yarınca, artık daSilâhtar Yusuf Paşayı koca seçti. Fakat yanamadım. Ne yaptığımı bilmiyorum.» Bu itiraf üzerine, suçlu tevkif edil kendine nihâklıyacağı kadmı bir türiü miştir. bulamadı. Turhanlan, Muazzezleri, Ha^ Şofor tevkif «dildi: v: ticeleri, Dilâşuplan ve sayılan bini bulan Bundan birkaç gün evvel, bir kamyosarı, kumral, esmer, beyaz halayıklan net Edirne yolu üzerinde, önüne çıkan böyle bir şerefe lâyık görmüyordu. Yeni bir arabaya yol vermek isterken, fazbir kız anyordu. laca sağa bükülmek neticesi, hendek îşte bu sırada hatmna cinlerin Mave lerden birine yuvarlanmış ve bu yüz raüşşcms hükümdarı Ezreka Banu geldi. den altı kişinin ağır ve hafif surette yaMolla Hüseyin bu dişi cinnin bir içim su ralanmasile neticelenen bir kazaya seolduğunu vaktile kendine söylemiş, hatta beb olmuş, ağır yaralılardan biri de evsihirle, efsunla onu aşka düşürüp saraya velki gün, Bakırköy hastanesinde öl getirebileceğini müjdelemişti. Bir evlen müstü. Kazava sebeb olan kamyonet şoförü me düşünüldüğüne göre o eşsiz cin güzeKoco dün, Sultanahmed birinci sulh celini nikâhlamak elbette münasibdi. za hâkimi Reşid tarafmdan sorguya çeDeli îbrahim bu hatırlayış, üzerine kilmiş ve sorguyu müteakib, suçlu şoyerinde oturamaz oldu. Hocayı zorlamı fön'in tevkifine karar verilmistir. ya girişti ve ültimatomu verdi: Bir Sandıkemini mahkum Ezreka Banuyu isterim. Ne yapıp oldu yaprp buraya getireceksin, benimle evŞile maliyesinde Sandıkemini olarak lendireceksjn! vazife gören Mehmed Tüfekçinin dün AMolla Hüseyin, en üst basamağına ğırceza mahkemesinde, muhakemesi bikadar yükseldiği zümrüd merdivcnin yı tirilmiş ve hakkında mahkumiyet ka kılmak üzere bulunduğunu görerek telâş ran verilmistir. Mehmed Tüfekçi, postaneye veril içindeydi, ne yapacağım kestiremiyerek mek üzere bulunan üç bin liralık bir pabocalıyordu. Fakat Hünkâr, fikrinde keti açarak, icinden bin lirasını almak zirzop bir deli inadile ısrar ettiğinden ve yerine çizgili mektub kâğıdları kovbir yalan uydurmak, bir düzen kurmak mak iddiasile mahkemeye verilmişti. mecburiyetini duydu, ültimatomım tekrar Kendisine isnad edilen ihtilâs suçu saedildiği bir temde mahud çahmlı ve kor bit olmamış ve bunun adi bir zimmet olduğu neticesine varan mahkeme, kenkunç tavnm takmdı: Ezreka Bânu hazretleri, dedi, âli disinin bir sene müddetle ağır hapsine, makam bir padişahtır, esir pazan metaı zimmetine geçirdiği bin liramn tazmi nine karar vermiştir. değildir. Kendisile uzun uzun görüşmek Mehmed Tüfekçi, bundan başka, bir ve bu bahsi yavaş yavaş açarak ustalıkla sene memuriyetten mahrumiyet ceza rızasmı tahsil etmek lâzımdır. Siz de Pasına uğramıştır. dişahsınız, Padişahlarla nasıl konuşulaSEHÎR cağını pek iyi bilirsiniz. Onun için telâş Kurulacak pazar yerleri buyurmaym, acele etmeyin, işi daînıze 1 teşrinievvelden itibaren kurulacak bırakınız. îbrahim, gürler gîbi konuşan, azarlar yeni pazar yerleri hakkında Belediye grbi bakan hocanın tavrından korktu, riyaseti kaymakamlaryı mütalealarını sabit bir fikir halinde beynini saran cin istemişti. Bütün kazalardan bu husustaki raporlar gönderilmiştir. Her kaza güzelini elde edememek endişesi de bu mmtakasında kurulacak pazar yerinin korkuya katıldığından ister istemez uy yerleri tesbit olunmaktadır. Bu pazarsallaştı: lar öğleye kadar devam edecek, öğle Peki hocam, dedi, bekliyeyim. Lâkin ne güne dek beklenecek. Bari bunu söyle de içim rahat etsin. En çok bir ay. Bir ay sonra demek ki o bir içim su... (Arkası var) den sonra kaldırılacaktır. Nafıa Vekili Dün Yeşilköy hava meydanında tetkikler yaptı Nafıa Vekili Ali Çetinkaya, dün öğleden sonra Devlet Havayollannın Yeşilköydeki tayyare meydanına gitmiş, îngiltereden son defa getirtilen yolcu tayyaresini tetkik etmiştir. Vekil, aynca hava meydanmın modem bir hale getiril mesi için alâkadarlardan izahat almış ve yenilikler yapılmasını, meydanm önünde geniş bir asfalt saha vücude getirilmesıni istemişrir. Halkın havacılığa karşı olan alâkasmı arttırmak maksadile hava meydaru yanında modern, büyük bir kazino tesisi de düşünühnektedir. Evvelki gündenberi ilkmekteblere ta lebe kayıd ve kabulüne başlanmıştır. Bütün ilk mekteblere hücum halinde müracaatler vardır. Bu sene ilkmekteblere 930 tevellüdlüler alınmaktadır. Yer bulunduğu takdirde 931 tevellüdlülerin gürbüz olanları da ahnacaktır. Bu sene kayıd için müracaat edeceklerin semt itibarile hangi mekteblere gideceklerine dair îstanbul Maarif Müdürlüğünce hazırlanan bir plân bütün ilkmekteb baş muallimlerine gönderilmişur. Her çocuk kendi semtine en yakın mektebe müracaat edecektir. Bu sene müracaat edecek talebelerin miktan beş bini mütecaviz olacağı zannedilmektedir. İstanbul Vilâyetine bağlı ilkmekteblerin sayısı 430 dur. Bunların 185 i şehirde, mütebakisi köylerdedir. Birbirine yakın bazı mek tebler birleştirilerek yer kirasından isti fade edilmiştir. Şimdilik şehirde fazla mekteb açılması müracaatlerin çokluk veya azhğıua bağlıdır. Yalnız 67 köy mektebi açılacaktır. îstanbul ilkmekteblerindeki muallim mevcudü 1868 dir. Maarif Vekâleti başka vilâyetler muallimleriden 31 mu allimi îstanbul vilâyetine vererek bunlann sayısmı 1898 e çıkarmıştır. Şehrimizdeki ilkmekteblerde okuyan talebe mevcudü 71,435 tir. Bu miktar bu sene bir, iki bin kadar artacaktır. Ilkmektebe talebe kaydi için çocuğun nüfus tezkeresile sıhhat raporunu, çiçek ve tifo aşısı şehadetnamesile dört aded fotoğrafını RÖtürmek kâfidir. Maarif Müdürü Tevfik bir muharri rimize: « Müracaat edecek bir talebenin Romadaki îngiliz ve Frarnız masla dahi mektebsiz kalmaması için ne yap hatgüzarlan yeni kararlan italya H a " mak lâzımsa yaDivoruz.» demiştir. riciye Nazm Kont Ciano'ya bildirirken îtalyanın bunları kabul edeceğini ümid MÜTEFERRtK ettiklerini, eski ve yeni kararlaım metni hakkında ileri süreceği mülâhaulann eîktısad Vekâleti Daimî hemmiyet ve samimiyetle nazan itibara Müsteşarı alınacağım da kaydetmişlerdi. Almanya ile ticaret anlaşmasım r müKont Clano yapbğı beyanatta, eslil zakere,eden hçyetimiz rejsi ve îktısad cevabm müphemiyetini hayli izale etmiy Vekâleti Daimî Müsteşarı Faik Kurdoğtir. Her şeyden evvel İtalya kendisine lu dün öğleden evvel Türkofiste meşgul olmuş ve öğleye doğru Prapalasta Baş müsavi hakkı tanındığı takdirde, Nyonvekil vekili ve tktısad Vekili Celâl Ba da dokuz devlet arasında verilen kararyara mülâki olmujtur. Faik Kurdoğlu ları kabul edeceğini bildirmiştir. Diğer Vekilin nezdinde uzun müddet kalmış taraftan îtalyanın istediği müsavatm ne tır. Daimî Müsteşarın muhtelif cari me olduğunu da izah etmiştir. îtalya müraseleler hakkında Vekilinden talimat al kabeye iştirak edecek gemilerra miktan dığı anlaşılmaktadır. üzerinde değil; hak ve salâhiyet ve binaöğrendiğimize göre, Faik Kurdoğlu enaleyh şeref ve maneviyet noktasmdan cuma günü Ankaraya gidecektir. îngiltere ve Fransa ile bir derecede bulunmağı dilemiş olduğunu anlatmışhr. Şehrimize gelen valiler îtalyanın cevabı, Akdeniz konferansi Bursa Valisi Şefik, Mardin Valisi Fehmi şehrimize gelmişlerdir. kararlarına ka'rşı bilâkaydüşart red ve muhalefet tavrı almayıp kendi j<:refinin General Kâzım Dirik vc büyük Akdeniz devlcti vaziyetmin koşehrimizde runması şartile ademi müdahale sisteminTrakva Umumî Müfettşi Kâzım Dirik de olduğu gibi, diğer alâkadar büyük devdün şehrimize gelmiştir. Kâzım Dirik ıletlerle iş birliği yapmak istediğine şüphe şehrimizde bir müddet kalacaktır. bırakmıyor. Gelecek seyyahlar Diğer taraftan îngiltere, Akdeniz Gelecek aym onunda limammıza ge konferansında Fransa ile beraber hare lecek îngiliz bandıralı Arkadyüs vapu ketinin askerî bir itrifak mahiyetinde olrile 480 İngiliz seyyahı gelecektir. Bu madığmı ihsas etmiştir. Hatta îngiliz kafile mevsimin ikinci en kalabalık sey Başvekilinin îtalya Başvekiline yeni bir yah kafilesi olacaktır. mektub gönderip îngilterenin samimi Gazeteciler için bir nizam yetini tekrar temine hazırlandığı dahi haber verilmektedir. îtalyanın müzakere ve name hazırlanıyor anlaşma kapısını kapatmamış olmasında îş dairesi, iş kanunu hükümlerine gi başhca âmü Almanyanın yaptığı tesirdır. ren ve alelumum gazeteci namile ifade İtalya müzakere kapısını aralık bırakmış edilen yazı işleri müdürlerile muhar olmakla beraber tekrar :htiyatî tedbirler rir, muhabir ve idare adamlarımn da iş vaziyetlerini tanzim için bir nizamna aimaktadır. Bu cümleden Trablusgarb vc Bingazideki yirminci kolordusunu a me hazırlamağa başlamıştır. Yeni nizamnamede bilhassa gazeteci lelâcele takviye etmektedir. Muharrem FevTİ TOCAY lerin iş saatleri tahdid edilmekte, fazla mesai için aynen iş kanununun koyduğu fazla ücretler konulmakta ve ge Adapazarında odun, kömür ce mesaisi için ayrı ücret verilmesi eihtikârı sas tutulmaktadır. Adapazan (Hususî) Yeni orman Havayollart umum müdürü Izmire gitti Izmir îstanbul hava seferlerine ya kında başlanacaktır. Bütün hazırlıklar bitirilmek üzeredir. Havayollan umum müdürü Saıbri, idarenin 2 numaralı kuş tayyaresile dün Izmire gitmiştir. Umum müdür, birkaç güne kadar şeh" rimize dönecek, îzmir îstanbul hava seferleri üzerindeki tetkiklerine aid ra porunu Nafra Vekilimize verecektir. Balkan Ticaret Odası kongresi tehir edildi Şehrimize gelen malumata göre, bu ayın 27 sinde Bükreşte toplanması mukarrer bulunan Ticaret Odaları kongresi tehir edilmiştir. Bunun için memle ketimizden gidecek heyetlerin hareketi de teahhur etmiştir. öğrendiğimize göre, kongrenin ruz namesi şudur: 1 Balkan Odaları nezdinde müşterek esaslara müstenid servisler ihdası, 2 Balkan anlaşmasma dahil mem leketler arasında emtia siparişlerinin tetkiki ve inkişafı imkânlannın araş tırılması. 3 Bu memleketlerin diğer mem leketlerle mübadelâtı arasında ayni gaye ile müşterek tezahürler gösterilmesi. 4 Balkan Ticaret Odalan arasında münasebatm takviyesL 5 Balkan memleketleri ticarî münasebatının en ziyade mazharı müsaade devlet esasına istinaden inkişafı için mıntakavî tercih hükmünün tatbikı. Tercümanların yeni rozetleri Belediye Turizm şubesi, tstanbuldaki tercümanların kullanmakta oldukları nal şeklindeki rozetleri iyi görmediği için değiştirmiştir. Yeni rozetlerde Kızkulesile bir seyyah vapuru resmi ve tstanbul Dilmaç kelimeleri vardır. Dünden itibaren bu rozetler takümağa başlamıstır. BORSALARDA Borsada vaziyet Dün, Borsada, bir gün evvel 13,35 lirada kapanmış olan Türk borcu tahvilleri 13,10 lirada açılmış ve 13,40 lirada kapanmıştır. Frank, Londra borsasmda evvelkı akşam bir İngiliz lirası mukabili 148,08 frankla ölçülmüşken dün 146,50 de açılmış, 145,37 de kapanmıştır. ECNEBİ MEHAFİLDE Çin maslahatgüzarı gitti tspanya maslahatgüzarlığına tayin edilen Çinin Türkiye maslahatgüzarı M. Hsiao, dün yeni vazifesine gitmiştir. Yıldızla Taksim arasînda otobüs iş Hindistana giden bir ingiliz letmek üzere Belediyeye yapılan mü tayyaresi racaat hakkındaki tetkikat bitmiştir. Bir îngiliz yüzbaşısımn idaresinde bir Bu mmtakada otobüs seferlerinin açılmasında bir mahzur görülmediğinden tayyare Hindistana gitmek üzere dün istenen müsaade verilmiştir. Seferlere sabah Yeşilköye gelmiş ve öğleden sonra hareket etmiştir. yakında başlanacaktır. Yıldızla Taksim arasînda otobüs seferleri kanununun tatbikı burada da alâkadarları meşgul etmektedir. Bilhassa kışm yaklaşması odun ve kömür meselesinin biran evvel halledilmesini intaç etmektedir. Her yerde olduğu gibi odun ve kömür işi burada da bir ihtikâr haline girmiş hissini verdiği için Kaymakam ve Belediye reisi bu mesele ile yakından alâkadar olmaktadırlar. Bu vaziyete nazaran odun, kömür meselesin'n halledileceği ve hiçbir ihtikâra mey dan verilmiyeceği anlaşılmaktadır. Odun, kömür kaçakçılığı ihtikârı yapanlar ve yapmak istiyenler hakkında kanunî takibat yapılmağa başlanmıştır. Yakalanan kaçak odunlar derhal mu edilmektedir. Cum hurî yet Abone şeraiîi [ Senelik Alb avlık Nflshası 5 ktırnshır. Harie Tflrkive lcin icin 1400 Kr. 750 • 400 • 150 • Üc avlık Biıaylık 2700 Kr. 1450 • 800 • Yoktra