CUMHURtYET 21 Eylul 1937 Osmanlı Rasputini Tarihî tefrika : 31 Yazan : M. Turhan Tan ( Şehîr ve Memleket Haberleri ) Çöp ve araba işi nasıl halledilecek Belediye her iki işin halline çalışıyor Çöp arabalannın ıslahı için bir müd dettenberi Belediyece tetkikat yapılmakadır. Bu tetkikat neticesinde tek atlı yeni bir araıba tipi tesbit olunarak bu modele göre Balat atölyesinde bir araba yaptırılmıştır. Bu araba sürgülü ve mu hafazah olduğu için yürürken tozlan dağıbmamaktadır. Tekerlekler de şiradiki arabalar gibi fazla gürültü çıkarmamaktadır. Yeni arabanm dünden itibaren tecrübelerine başlanmıştır. Bu tecrübeler den iyi neticeler alınacak olursa yeni tip kabul olunarak eskiler kaldınlacaktır. Şimdiki halde yalnız Beyoğlu cihetinin çöpleri denize atılmaktadır. Fakat bütün İstaöbul çöplerinin denize atılması için ahnan tedbirlere devam edilmekte ve bu arada en lâzımlı olan iskele meseesinin halline çahş.lmaktadır. İstanbu! tarafı geniş olduğu için Kumkapıda ev velce Seyrisefain tarafmdan yaptırılan bir iskele ile Balat iskelesinden istifade olunacak; Beyoğlu ciheti çöplerine A zapkapı ve Hayreddin iskelelen; Üsküdar.çöplerine Balaban iskelesi; Kadıköy çöplerine de Haydarpaşa cihetinde mevcud bir iskele tahsis edilecek, mavnalar cöpleri buralardan alacaklardır. Siyasî icmal Berlin Roma mihveri kdenizde, îspanyadaki dahilî harbden çıkan emniyetsizliği bertaraf etmek için, ilk teklif ve teşebbüs Fransa tarafından yapılarak bu devletle Ingilterenin beraberce hareket etmeleri, Almanya ve îtalya tara fmdan Habeş harbiode askerî mahiyetteki zecrî tedbirleri tatbika Fransanın yanaşmaması üzerine mevdaoa gelemi yen İngiliz Fransız işbirliğinin bu defa F>ansanın önayak olmasile tahakkuk ettiği suretinde telâkki edılmiştir. İtalya, her devletten ziyade hayatî menfaati olduğunu dauna ileri sürdüğü Akdenizin ana yollarında beynelmilel seyrüseferin muhafazası îngiltere ve Fransa tarafından deruhde edilerek Nyon'da dokuz devlet arasında verilen kararlara iştirak eylemesi şartile kendi sine Akdenizin ana yolları geçmiyen ve kenarda birer körfez hükmünde bu hınan Treniyen ve Adrıyatik denizlerinin murakabesi bırakılmasından mıüteessir olduğunu ve îtalyaya îngiltere ve Fransa ile müsavi hak yani Akdenizin bütün ana yollarında muhafaza rolü verilmesi icab eylediğini bildirmekle iktifa etmiştir. Mussolini zecrî tedbirlerin teşdidi tasavvuru karşısında gösterdiği şiddetli hareketi tekrar etmedi. Hatta General Franco'ya yeniden külliyetli askerî kuv vetler göndermek suretile dolayreile de mukabelede bulunmadı. Şımdılik îtalyanm sükut ve sükuneti muhafaza eylemesinde birçok âmiller vardır. Bunlardan en müessiri Almanya nın yaptığı itidal tavsiyesidir. Akdenizde herhangi suretle tahrikten içtinab edil " mesini Berlinin ısrarla Romaya bildirmi} olması, Uzakşark hâdiselerile sıkı alâkadardır. Zâhirde komünistliğe ve hakikatte Sovyetlere karşı Japonya ile müttefik bulunan Almanya, Çinde Japon ordu ve donanmasının yaptığı haıekâtın en nazik bir zamanında Sovyetlerin Japonlara karşı şarkî Siberya'da bulundurduklan üç yüz bin kifilik orduyu Avrupa hududr krındaki kuvvetlerini takviye ederek ağır basmamalan için, Avrupada herhangi bir gaileye girmekten içtinab etmektedir. Almanya, Avrupada sonu belli olmı • yan büyük teşebbüs ve maceralara gir mek şöyle dursun bilâkis Avrupa devlet» lerinin ve bahusus Fransa ile Ingilterenin fspanya ve Akdeniz işlerile fazla meşgul bulurrmalanndan bilistifade, Berlin Roma mihverinin orta Avrupadaki vaziyetini sağlamlaştırmak için bütün siyasî gayretini sarfediyor. Almanya, Avusturya ile Macaristanı bu mihvere kat'î ve sıkı olarak bağlamağa karar vermişrir. Hrtler'in partisi Nü renberg'de büyük bir îhtişamla kongre * sini aktederken Avusturya Hariciye Nazırı sessiz sadasız Berline gelmij ve General Göring'le görü^müştür. Göring Hitler'in sağ eli ve Avrupanın ortasına ve cenubu şarkisine aid siyasî teşebbüs ve hareketlerinde seyyar elçisidir. Avusturya Hariciye Nazın, ayni zamanda Almanya Hariciye Nezareti ve bunun müsteşan Mackensen ile de uzun uzadıya müzakerede bulunni'uştur. Bu müzakereler, Almanya Hariciye Nazın Baron von Neurath'm Peştede Macar devlet adamlarile kararlaşbrdığı bloka Avusturyamn da girmesine dair olduğunu îngiliz matbuatı kat'î olarak öğren miştir. Avusturya Hariciye Nazın, Berlin Roma mihverini genişletecek böyle bir bloka kendi hükumetinin girmesinî esas itibarile kabul etmiş görünüyor. Hava postaları Seferlere 20 teşrinievvelde başlanması kuvvetle muhtemeldir Türk Alman ticareti Son anlaşma mucibince yapacağımız ihracat Bir topac gibi yuvarlamp giden küçük veliahdin başı mermerlere çarparak yarılmış ve havuzun suları içinde kanamıya başlamıştı Işte bu sırada ve çocuğu gene şapır şapw öptüğü bir demde Haseki Turhan boy gösterdi. Oğlunu kucağma almıştı, beyaz bir bulut yürüyüşıle havuza doğru geliyordu. Sütnine bir cürmü meşhud suclusu gibi telâşa kapılmışh. Fakat Deli İbrahim, aldınş etmiyerek piçi öpmekte devam ediyordu. Turhan san bir ıstırab abidesi şeklinde karşısına dikilince de vaziyetini değiştirmedi, çocuğu bırakmadı. Birinci Hasekisini, büyük oğlunun annesini ve kucağındaki yavruyu görmemiş gibi davranryordu. Sinirleri zaten bozuk olan Turhan, efendisinin bu kayidsizliğini görünce ak lını kaçıracak hale geldi, sütnineye «tu...» dry€ ağız dolusu bir tükrük savurduktan sonra Ibrahimin üstüne atıldı: Elin piçini, dedi, kucağınıza al mak size yakışır mı? Sevecekseniz işte oğJunuz. Sevgilisine atılan tiikrüğün ıslaklığını kendi yüzünde hisseden hünkânn da deliliği bir lâhzada feveran etmişti. Kan çanağına dönüveren gözlerini açarak ve yakası açılmaımş küfürlar savurarak hase kiye saldınyordu. Onu belki döğmek, belki boğmak is tiyordu. Fakat Turhan, kucağındaki yavruyu siper gibi kullanarak nefsini koru mağa çalışıyor ve bir yandan ithamlarını tekrarlıyordu: Piçleri okşamak sİ7e yakışır mı, piçlenmiş kadınlarla köşe köşe dolaşmak şanınıza düşer mi?.. Nurtopu gibi şeh zadeniz var. Onu niçin okşamıyorsunuz? Hasekisinin her sözünü şamar sayarak saniye basma kudurganlığı ziyadeleşen hünkâr, küstah dişinin bütün bu cür'et leri elindeki canlı kalkandan aldığını görünce zalim bir hamle yapmaktan çekinmedi, minimini şehzadeyi anasıran kollanndan çekip aldı, havuza hrlatb. Bir topaç gibi yuvarlanıp giden küçük Veliahdin başı mermerlere çarpa rak yarılmış ve yarah kafa havuzun sulan içinde kanamaya başlamıştı. Hemen bayılıveren Turhan boyluboyunca yere serilerek yatıyordu. Sütnine put halin deydi, korkudan ağız açamıyordu. Kü çük piç bırakıldığı yerde gülüp duruyordu. (1) İbrahim anî bir aksülâmelin rbramile mahcub ve mustarib Kavuza bakıyordu. Boğulmak üzere bulunan çocuğun kan içinde çırpmışı onu da his bakımmdan felce uğratmrç gibiydi, ne yapacağını kestiremiyerek elemli bakrşlarla oğlunun ölümünü seyTediyordu. Facia, hemen hemen tekemmül etmek üzereydi, şehzade Mehmedin boğulmasma ramak kalmıştı. Fakat tesadüf Kızlarağası Sümbülü sahneye sevketti ve zenci köle, bir bakışta vaziyeti kavrıyarak havuza atıldı, Osmanlı tarihinde Avcı Mehmed diye yer alacak, kırk yıl saltanat sürecek olan Veliahdi ölümden kurtardı. Deli ibrahim, kan ve su içinde melul melul inliyen oğluna korka korka baktıktan ve onu dünyaya getirtmek için bir zamanlar çektiği üzüntüleri hatırladıktan sonra birden heyecanlandı, Sümbülün yakasına yapvştı: Bre mel'un, dedi, bu işler hep senin yüzünden oldu. Hadımlığına bak madan gidersin, esir pazanndan halayık alırsın. Sonra onu, kucağınddki piçle sarayıma getirirsin, beni günaha sokarsm. Tez, oğlumu hekımbaşıya götür, tımar ettir, sen de piçini, anasnı alıp saraydan çık, cehennemin esfeli »dfilinine git. Bir dahi gözüme görünürseniz üçünüzü de öldürürüm. Korkudan bembeyaz kesilen siyah kö!*• Veliahde sarılarak, sütnine çocuğunu kucaklıyarak havuz başından uzaklaşırken o, haseki Turhanın önüne diz çöktü, şakaklarını uğmıya, yuzünü okşamıya başladı. Bir yandan ba/gın kadını ayıltmıya çalışıyor, bir yandan deli deli söyleniyordu: Şunun topuğundan sütnine gibi yüz kadına yüz çıkar. Ben ne diye ona yüz verdim, bunu ineittim? * * * Cinci Hoca, Sümbülün sütnineyle ve piçile birlikte kovulması üzerine bir daha pirelendi, nüfuzuna yeni bir darbe inmiş olduğunu kuruntulıyarak paçaları srvadı, deli adamı avutacak değışiklik ler araroaya koyuldu. Artık cin padişahlarını dile alamıyordu, korkuyordu. Hatta düşüncelerini kendi ağzile söyliyemi yordu, masalcıbaşı Voyvoda kızmın delâletine baş vuruyordu. İbrahimin nasıl bir kafa ve nasıl bir ruh taşıdığını Cinci Hocadan bile daha iyi kavramış olan bu Çingene kızı, velinimet tanıdığı Molla Hüseynin telâşmı görünce kahkahalark güldü: Tasalanma hoca efendi, dedi, ben Padişahı oyalarım, seninle dost kalma sını kolaylaştınrım. Nasıl? Masalla! Her gece masal dinlemekten herif kanıksadı. Fayda vermez. Ninni diye söylenen masal başka, deliyi zıp zıp oynatacak masal genc başka. Hünkâr efendimiz ninni dinlemekten belki usanmıştır. Fakat beriki masalların t&dını henüz almadı. Nicedir bu masallar? Bırakm onları efendimiz dinlesin! Çingene kızı dediğini de yaptı, bir gece Padişaha bir düğün masalı söyledi. terçekten talâkatli bir kadın olan ma salcıbaşı öyle bir düğün tarif etmiş, ni şan takılma rasimesindea çeyiz getirilib götürülme törenine, kına gecesine, gelin alayma kadar teselsül eden sahneleri öyle bir coşkun belâgatle tavsif etmişti ki uzandığı yatakta yeni bir aşk oyunu tasarlıyan Deli İbrahim, o mühim düşüncesini bırakmak ve bu düğün mevzuile candan alâkalanmak ıstırarında kaldı: Ben, dedi, Padişah değil miyim, niçin böyle düğünler kurmıyayım? Voyvoda kızı hemen ayak öptü: Hoca efendi kulunuza ferman buyurun. Bu işle meşgul olsun. Hocanın düğünle münasebeti ne? Düğün nikâhla olur, nikâhı da hocalar kryar. Değil mi sultanım? Iyi amma kimi kime vereceğiz? Bunu da hoca düşünsün Padışa hım! Doğru! Molla Hüseyin ertesi gün sabah na mazı kılınırken saraya çağırılnuş ve ç a r çabuk bir düğün hazırlamak emrile Kubbealtma yollanmıştı. Hünkâr, şu veya bu kızın şu veya bu adama verilmesini düşünmüyordu, teklif etmıyordu. Sadece düğün yapılmasını istiyordu. Fakat bu arzusunu tebliğ ederken Sadrıazamdan en basit bir sancak beyine kadar herkesin bu düğüne alâka göstermesini, saraya hediye yollamasmı dilemekten de geri kalmıyordu. Zaten masalı dinlediği sırada yapılacak törenleıden ziyade dört yandan kendine sunulacak hediyeleri düşünmüş ve düğün denilen şeyin hem eğ lenceye, hem hazineler toplamıya yarıyacağını hesablıyarak heyecana düşmüştü. Cinci Haca, Sadrıazam Mehmed ve ikinci vezir Silâhdar Yusuf Paşalarla müzakere ederek evlenme çağında bulunan bir hanım sultanın kaptan Seyavüş Paşaya verilmesini karar altına aldırdı, Padişaha da bildirdi. Bu kızı, Deli îbrahımin halası olup eski Sadnazamlardan Sid Paşa ile evlenmiş olan Güher sultan doğurmuştu. Hünkâr, düğüne mevzu teşkil edecek dişi ile erkeğin hemen bulunmasına memnun olmakla beraber damadın kendisine neler takdim edeceğini anlmadan işi onaylamadı ve Cinci Hocanın îki aya ğmı bir pabuca sokarak Seyavüş Paşadan hediye defterini aldırttı. Yaldızh bir beliyye olarak başına sarılacak damad lıktan kurtulamıyacağmı bilen köle bozuntusu kaptan paşa o beliyyenin halikine şevketlu Hünkâra şu hediyeleri sun mayı taahhüd ediyordu: 1 Altm zincirli, elmas alınlıklı, gene elmas enselikli, yakut ve zümrüd kaplanmiş eğerli beş at. 2 Zümrüdlü, elmaslı bir topuz. 3 Elmaslı altm bir gaddare. (2) 4 Elmaslı bir sorguç. 5 Elmaslı bir koyun saati. 6 Bir inci tesbih. 7 Zerdeft, telli bürüncük, Istanbul sandeli, frenk dibası, elvan şalı, çuha gibi kumaşlardan yetmiş top! (.Arkast var) Oğlunu havuza atan Padişah! ^ SEHIR tSLERI Yeni çiviler yapılıyor, hazır olumız Köprü üzerinde olduğu gibi bazı caddelerle meydanlarda da karşıdan karşı* ya geçilecek noktaların tesbiti için tetkikat yapılmaktaydı. Yapılan bu tetki kat neticelenmiştir. Bir haftaya kadar Galatasaray, Eminönü, Karaköy ve Sirkeciye de bu çivilerden konacaktır. İzmirde yapıknakta olan hava mey Yapılan son ticaret anlaşması mucidanile hangarın inşaatına büyük bir gayretle devam olunmaktadır. Bu inşaat bit bince, 1 eylulden 31 ağustosa kadar ıkten sonra İzmir Istanbul ve Adana memleketimizden Almanyaya şu mallar le Ankara, Istanbul, İzmir arasında ihrac edilecektir: Tiftik 4,848,200 liralık Devlet Havayolları tarafından tayyare Yün 3,604,800 » eferleri halka açılmış olacaktır. Hava Buğday 484,800 » yollarının yeni 4 motölrü tayyarelerinden Arpa 2.179,800 » bir tanesi daha gelmiş ve dün Ankaraya Kepek 700,000 » gitmiştir. Pamuk 4,954,200 » 29 teşrinievvelde yeni hava yolları Ceviz 1.284,400 » nın resmiküşadı yapılması kuvvetle muhFındık 11.005.200 » emeldir. » Gene anlaşma mucibince Almanya, MÜTEFERRtK memleketimizden eylulde 2 milyon, bi Defterdarlığm bir müracaati rinciteşrinde 2 milyon, ikınciteşrinde 1,5 îstanbul Defterdarlığı Bahkhanedeki milyon, birincikânunda 1,5 milyon, ikinbalıkların temiz su ile yıkanması için cikânunda 400 bin, şubatta 300 bin, edarik ettiği bir duba ile Sarayburnu martta 300 bin liralık mal çekecektir. Buna mukabil memleketimiz Alman açıklarından Balıkhaneye deniz suyu suyu balıkçılara yadan, nisanda baslamak üzere, nisanda getirtmekte ve bu meccanen vermekte olmasına rağmen bir buçuk, mayısta bir buçuk, haziranda balıkçıların el'an Eminönünde lâğım iki, temmuzda bir buçuk, mayısta bir buarm denize aktığı yerden aldıkları su çuk, ve ağustosta bir buçuk milyonluk arla balık yıkamakta olmalarından do mal almağı icab etmektedir. ayı Belediyeye şikâyet etmiş ve süratle Anlaşmanın esası Türk lirası üzerinebuna mâni olunmasım rica etmiştir. dir ve diğer devletlerle yapılmış olan kleSarıyerde bir kuduz köpek ring anlasmasının aynidir. Dün Sarıyerde bir kuduz köpek et Trikotajcıların kredisi rafa saldırmağa başlamış ve balıkcı İbAlman fabrikalan, trikotajcılara es rahim isminde birini ısırmıştır. Kuduz köpek jandarmalar tarafından öldürül kiden altı ay üzerinden kredi açıyorlar dı, fakat bu kredi bilâhare üç aya indirilmüs, İbrahim tedavi altına alınmıştır. mişti. Bu vaziyet karşısında müskülâta uğnyan trikotajcılar, bir müddet evvel, Dahiliye ve Maliye Vekâletleri ara Ticaret Odasına müracaat ederek bu smda cereyan eden muhabere netice kredinin tekrar altı aya çıkarılmasını is sinde BakırkÖy kazası dahilinde üç bütemişlerdi. yük çiftliğin kövlülere tevzii emredil Ticaret Odasınm son zamanda Mermiştir. Bu çiftlikler Bakırkövde Me nek^e. Seyavüş, Kuleli çiftlikleridir. kez Bankasında yaptığı teşebbüsler, Bankaca muvafık görülerek bu müddet Genc bir plânörümüzün yeniden altı aya çıkanlmıştır. Üç büyük çiftlik köylülere veriliyor Türkuşunun yetistirmiş olduŞu genc plânörlerden Ali plânörle havada dün Turgudlu (Hususî) Turgudlunun va dördüncüsünün kalabildiği müddetmodern bir şehir halini almasına gece ten daha fazla durmağa muvaffak ol ve gündüz çahşan genc belediye reisi mu^tur. miz, halkın bol bir nura kavuşması için bir senedenberi elektrik işile uğraşı Almanvada vazife alan bir yordu. Elektrik binası,Vistasyon civa Türk doktoru rmda tesis kılınacaktır. Santral, şimdi"Zonguldak hastanesi nisaiye müte lik 250 beygirlik buhar lokomobili olahassısı doktor Hulusi Çevikel; Alman caktır. Elektrik kudreti ayni zamanda gündüz kasabada mevcud yüz elli a yada Ereyburg Üniversitesi kadm kli ded pamuk çıkrığını da tahrık edecek niği asistanhğma kabul olunmus ve yetir. Bu suretle elektrik tesisatı hem ni vazifesine baslamak üzere dün Al tenvirat ve hem de sanayi için kullanı man^ava gitmiştir. lacak ve şirin memlekete büyük hizmet Büyükdere asfaltında edecektir. ı Kasaba; bu mühim enerji vasıtasile hem hayat bakımmdan ve hem de sa nayi ve sulama sahasında büyük terakkilere ulaşacaktır. Temelatma resmi Cumhuriyet bayrammda yapılacaktır. Turgudlu elektriğe kavuşuyor muvaffakiyeti KÜLTÜR IŞLERİ Mekteblere kayıd ve kabul başladı Lise ve ortamekteblere talebe kayıd ve kabulü dün nihayet bulmuş ve dünden itibaren ilkmekteblere talebe kayıd ve kahnlüne başlanmıştır. Ticaret Borsasında Zahire Borsasma Anadoludan cu martesi günü 40 ve bugün 100 vagon buğday gelmiş ve hepsi satılmıştır. Fiatler üzerinde 3 ilâ 5 paralık bir yük seklik vardır. Dün gelen 20 vagon arpa da 4,12 paraya kadar satılmıştır. bir kaza Menemende kurutulan bataklıklar Menemen (Hususî) On bin dönüm araziyi su altında bırakan ve civarında bulunan köyler halkınm sıhhatini tehdid eden ve büyük mikyasta sıtma membaı olan Bozköy, Biçer, Ilıca ba taklığını denize akıtmak üzere 1850 metro uzunluğunda acılması icab eden kanaldan geçen sene 1160 metroluk bir kısmı açılmıştı. Fakat batakhk sahası nın suyu denize akıtılmamıştı. Bu defa bataklığa civar bulunan Bozköy, Sa murlu, ve Şehidkâmil kövlerinden 200 amele işe baslatılarak 690 metro uzunluğunda muntazam bir kanal açmak suretile bataklığm suyu tamamen denize akıttırılmıştır. Bu suretle de on bin dönüm arazi su altmdan kurtulmuş ve kabili zer bir hale gelmiştir. Sıtma mücadelesine bağlı ve Foça kazası hududu dahilinde Çökmaklı, Nemrud Havuzu namile maruf olan beş yüz dönüm sazlık ve bataklığı kurutmak için geçen sene açılan 390 metro uzun luğundaki kanal bitirilmiş ve birkaç tane de tali kanal bataklığa civar bulu nan Cakmaklı, Kozbeyli ve Horozgediği köylülerini çalıştırmak suretile ik mal ettirilmiştir. Bevoğlu kavmakamlığı memurlarm dan İhsan. arkadaşı İsmail Hakkı ile Fransız frangının sukutu saat 18 raddelerinde Zincirlikuyuda su Fransız frangı, dünkü Para Borsa terazisi önünden 418 numaralı motosiksında düştüğü kıymetten gene yükseleletle geçerlerken arkadan gelmekte o lan 926 numaralı hususî otomobil çarp memiş bulunuyordu. Sabah 40 santim kadar bir yükselme olmuşsa da öğle mıştır. den sonra gene eski miktar üzerinde Bu carpma sonunda motör parçalantenezzül etmiştir. mış. İhsanla îsmail Hakkı yaralanmışFransız frangının dünkü Londra borlardır. sasmda açılışı 146,125, kapamşı 146,56 Hususî otomobil hâdiseden sonra fi^,m,^ rar etmiştir. Yaralılar Alman hastane dı. sine kaldırılmış, firarî otomobilin a Balkan Ticaret Odaları ranmasma başlanmıştır. Sahte yüz liralığm tahkikatı kongresi Bulunan sahte yüz liralık Darbhaneye yollanmıştır. Orada mütehassıslar tarafından bu para tetkik edilecektir. Tahkikata Emniyet îkinci şube müdürlüğü tarafından devam olunmaktadır. Balkan Ticaret Odaları kongresi yakında Bükreşte yapılacaktır. Bu kongreye, Odalarımız namına İstanbul Ticaret Odası ikinci reisi Zıya Habiboğlu ile Kâtibi Umumî Cevad Nizamî ve İzmir Ticaret Odasından Faik Kurdoğlu geldi Kâtibi Umumî Mehmed Ali ile İzmir İktısad Vekâleti Siyasî Müsteşarı Ticaret Odası erkânından diğer bir zat Faik Kurdoğlu dün sabah ALmanyadan olmak üzere dört kişilik bir heyet iştisehrimize gelmiştir. rak edecektir. Gazi Ayıntabda üzüm kurutma usulleri Gazi Aymtab (Husoısî) Vilâyeti mizde bağcılığın çok ilerlemiş olmasına rağmen şimdiye kadar üzümlerimiz eski usullerle kurutulur ve az par ederdi. Valimizm Hususî Muhasebe bütçesine bu iş için koydurduğu tahsisatla geçen senedenberi üzümlerimiz Ziraat memurlarmın nezareti altında kurutulmakta ve daha parlak çıktığından da ha çok para etmektedir. Geçen senenin tecrübesi iyi netice verdiğinden bu sul bu sene bütün kazalara teşmil edilmiş ve kazalarda açılan merkezlerde bağcı köylüler de toplanarak yeni mahsuller ve kurutma şekilleri gösterilmiş tir. Halkımız hükumetimizin gösterdiği bu alâkadan çok memnunduf. (1) Hammer bu hâdiseyi yazarken: «Şehzadenin havuza atıldığı sırada yaralanan alnında babasmm vahşillğine silinmez bir delil olmak üzere derin bir iz kalmıştı» diyor. Kırk dokuzuncu kitab(2) Gaddare iki tarafı keskin ve ağır kılıç demektir. Yeni blokun bütün teferrüatı Musso lıni'in Hitler'e yakmda yapacağı ziya ret esnasıiKİa kararlaştırılacak ve bu mü* lâkatın akabinde alâkadar devletler Harıciye Nazırlannm aktedecekleri konferansta blok, resmiyet iktisab edecektir. İngiliz matbuatı, yeni bloka Yugoslavyanm da girmesi arzu edildiğini, lâkin bu devletin italya ile anlaşmasına itiraz et miyen Çekoslovakya'nm Küçük îtilâfta nıüttefiki bulunan Yugoslavyanm Al manyaya bu kadar sıkı fıkı yakınlaşmasına muhalefet edeceğini yazıyor. Zaten Yungoslavya şu günlerde haricî politikadan ziyade dahilî vaziyetile meşgul bulunmaktadır. Papalık makamile ak dolunan dinî mukavelenin tasdiki işinde gürültü çıkaran muhalif üç Sırp partisi yani radikaller, demokratlar ve zürra şımdi de Hırvatların lideri Maçek'le kanunu esasinin değiştirilmesi ve yeni intihab yapılması hakkmda ilk defa birleşerek bir blok yapmşılardır. Yugoslavyanm kıymetli Başvekili Dr. Stoyadinoviç şu zamanda haricdeki yeni bloka k a r Merhum Vali Haydarın mezan başında şı vaziyet almadan evvel dahilî politikayı Kısa bir hastalıktan sonra üç gün ev daki Valide camisine getirilmiş ve natanzim edecektir. vel Cerrahpaşa hastanesinde vefat eden mazı burada kılındıktan sonra otomo sabık Istanbul Valisi Haydarın cenaze bille Edirnekapıdaki Şehidliğe götürülMuharrem Fevzi TOGAY si dün merasimle kaldırılmıştır. Cena müştür. zede Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Burada da dinî merasdm yapılarak Üstündağ; Belediye ve vilâyet erkânı, General Şükrü Nailinin yanına gömülmerhumun ilk temelini attığı itfaiye Nüshası 5 knrnştar. efradı, bütün Belediye odacılan ve ken müştür. Bu suretle Mütarekenin kara Haric Turklye disini seven birçok dostları hazır bu günleri geçtikten ve Istanbul da hürriicin Icin yetine kavuştuktan sonra tstanbula ilk lunmuştur. Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Cenaze saat on bdr buçukta hastane gelen askerî kumandanla ilk vali ebedî 1450 • Alb avlık 750 • den alınarak itfaiye efradı ve Belediye istirahatgâhlarında yanyana yatmak 800 • Üc avl.k 400 • odacılarının elleri üstünde Aksaray tadırlar. Biıaylık 150 a . îoktut Merhum Vali Haydarın cenaze merasimi Cumhuriyet Âbone şeraiti