20 Eylul 1937 CUMHURİYET ASKERLIK BAHISLERI Yugoslav millî müdafaa kuvvetlerine bir bakış Dost ve müttefik ordunun çekirdeğini teşkil eden harb ordusu, Büyük Harbde çok kahramanca harb etmişti 1 Dost ve müttefik Yugoslaü ordusu ZaRreb mmtakasında büyük manevrala yapıyor. Bu maneüralarda Türkiue Ce mlkurmau Bafkcmı Mareşal FeOzi Çah mak da hazır bulunmakfadiT. Bu müna sebetle müllefik ordu hakkında okuı/ucu lanmtza biraz malumat vermeği faı/dal buluuoruz. tabur ve 94 bataryadan mürekkeb ve 100,000 kişiden fazla taze bir kuvvet sevketmişlerdi. Bu çok üstün kuvvetler karşısında Sırb ordusu, kahramanca harb ede ede çekildi ve kış günlerinin müthiş aoğuklarma ve karlanna rağmen yanlannda Avusturyalılardan ve Bulgarlardan aldıklan 24,000 esiri de getirdikleri halde Arnavudlul dağlarından geçerek Adriyatik kıyılari na geldi. Adriyatik kıyısına varan Sırbl ar 50,000 neferi acemi olmak üzere 180,000 neferle yalnız 95 toptu. Müt tefiklerin taarruzu başlarken iaşe mev cudü 420,000 olan Sırb ordusu. 94,000 zayiat ve 174,000 esir, 602 top vermişti. Yeniden tanzim ve tensik edilmek üzere Korfu'ya 155,000 kişi nakledildİ. Müttefiklerin zayiatı şöylevdi: Almanlar 16,000, Avusturya Macarlar 18,000 Bulgarlar: 30,000. Sırb ordusu, faik düşmana, kışa, hastahklara, açhğa, mahrumiyetlere karşı hakikaten kahramanca mücadele etmişti Ricat yollarında asker, sivil 100,000 kişi ölmüştü. Arnavudlukta ve sonra Korfu'da hastalıktan kınlan bu ordu, Korfu'da yeni den tensik edilmiş ve 115,000 kişilik bir kuvvet elde edilmişti. Bu kuvvet 1916 ilkbahannda Selânik yolile Makedonyaya nakledildİ. Bu kahraman ordu, Makedooyada Bulgarlara karşı harbeden îtilâf şark ordusunun da çekirdeğini teşkil etmi? ve orada da düşman ateşinden ve hastalıktan mütemadiyen kınlmıştı. Sırblar, ilk taarruzlarında düşman ateşinden 28,000 kişi kaybetmişlerdi. Sırb kolordulanndan biri 30,000 kişi ile harekâta başlamı? ve bir müddet sonra yalnız 6000 kişi kalmtştı. 1918 eylulünün ikinci yarısmda, Makedonyadaki 263 tabur, 1850 top, 2060 makinelitüfek ve 80 tayyareden mürek keb 450,000 kişilik Bulgar ordusunu darmadağın eden 289 tabur, 2070 top. 2680 makinelitüfek ve 200 tayyareden mürekkeb 550,000 kişilik Itilâf şark ordusunun 28 fırkasından 6 piyade ve 1 üvari fırkası Sırb kuvvetiydi. Bulgaristanı amana düşüren Dobro polye taarruzunda en müşkül vazifeyi ve en büyük kahramanlığı Sırb ordusu yapmıştır. On beş gün süren bu taarruzun sonunda Bulgarlar 100,000 esir, 800 op, 10,000 at, 20,000 diğer hayvan, 1300 vagon, 200 lokomotif vermrçler ve münferid sulhu kabul ederek ittifak manzumesi cephesinde geniş bir gedik açıl masına sebeb olmuşlardı. Harb bittiği zaman Sırb ordusu 19,000 kişiydi. Bugünkü Yugoslav ordusunun çekirdeği, işte bu 119.000 kahaman olmuştur. Dobropolye taarruzundan 45 gün sonra, 750 kilometro mesafe atederek 1 ikinciteşrin 1918 günü mu afferen Belgrada giren bu ordu, yeni Yugoslav Krallığının da temeli olmuş ur. 2 nci mıntaka, Bosna Saray: Adriyatik denizine ve Arnavudluğa karşi, 3 üncü mmtaka, Üsküb: Bulgaristan ve Arnavudluğa karşı. 4 üncü mıntaka, Zagreb: Îtalya, A vusturya ve Macaristana karşı, 5 inci mıntaka, Niş: Romanya ve Bulgaristana karşı. Her ordu mıntakası 3 veya 4 fırka mıntakasına ayrılmiştır. Fırka mıntaka larınm mecmuu 16 dır. Her ordu ve her fırka mmtakasında bir kumandan vardır ve bu general, hem muvazzaf kıtaatın, hem de o askerlik mıntakasının komutanıdır. Süvari, havacılık ve fennî sınıflar, ordu ve fırka mıntakalanna bağlı olmıyarak müstakildirler. Harbiye ve Bahriye Nezareti ietkilâlı Kral, bütün müsellâh kuvvetlerin baçkumandanıdır. Faydalı görürse. harb zamanında, harekât ordulanmn kumandanlığını bir mareşal veya general e tevdi edebilir. Harekât ordulan kumandanı unvanını alan bu komutan harbiye ve bahriye nazınna karşı mes'uldür. Harbiye ve bahriye nazırı, genelkur mayın yardımile sulh zamanında ordu ve donanmayı idare ve bunlara kumanda eder. Nezaret her modern orduda olduğu gibi muıhtelif dairelere aynlmıştır. Bunlar 11 dairedir. 10 uncu daire bahriye kumandanlığı, 11 inci daire hava kumandanhğıdır. Kayseride sıtma mücadelesi Bütün sıtmalılar birer birer muayene ediliyor Kayseri (Hususî) Geçen sene Kayserinin geçirdiği sıtma nazarı dikkati celbetmiş, o zaman ilk yardım için her türlü muavenetten geri kalmamış olan Sıhhiye Vekâleti bu sene de Kayseri ve havalisinde esaslı bir sıtma mücadelesine girişmiştir. Mıntakadaki sıtmayı behemehal yenmeğe azmetmiş bir heyet üç aydanberi şehir etrafile bilhassa ova köyleri üzerinde bir taraftan ilmî tetkiklere, diğer taraftan da hemen lüzumlu tedbirleri alıp tatbik etmeğe başlamıştır. Halk, bu mesainin hedefi hakkında lâyikı vechile tenvir edilmiş ve yer yer yardıma çağırılarak ilk hamlede Kayserinin birkaç mahallesile Incesudan 5 bin liraya yakın bir para toplanmış, muhtelif yerlerde ufak tefek birikintlleri ortadan kaldırarak Kara su ve Sanmsaklı suları mecralannda esaslı bir ıslah faaliyetine geçilmiştir. Az bir zaman içinde 18,199 metromikâb tas. ve toprak kazılıp aktarılmış, ayrıca bir kilometroluk yeni bir kanal meydana getirilmiş, Boğazköprüde şimdiye kadar bir yığın taş arasında etrafını bataklık haline sokarak akıp gitmekte olan maden suyu içme ve yıkanma kısımları birbirlerinden büsbütün ayrı beton bir havuz içine alınmış, etraf kurutulmuş, güzel bir içme haline getirilmiştir. Müteaddid sıhhiye rnemurları kol kol köyleri dolaşarak yazmaya ve 3itmallları aramaya başlamışlardır. Senede iki defa herkes sıtma muayenesinden geçirilecek, icab edenler, en yeni ilâçlar, en faydalı usullerlc ve bedava olarak tedavi edilecektir. tş sahası, bir taraftan Sıvas Vilâye ine, diğer taraftan Niğdeye doğru günden güne tevsi edilerek gerek Kayseri, gerekse komşu illerde bulunan sıtmalı bütün mahaller hududları içine ala caktır. Sahir Üzel Altes Abdullahın Atatürke hediyeleri Altes; muharririmize «Bunları gönlümün bütün sevgisile Büyük Atatürkümüze armağan ediyorum» dedi IBaştarafı 1 inct sahlfede} Ammana varışımı haber alır almaz, tarafımdan bir müracaat beklemeden gösterdikleri bu çok samimî hüsnü kabulü ve yüksek nezaketi şüphe yok ki daima minnetle anacağım. Altes Abdullahın huzuruna vardığım zaman Kudüs konsolos vekilimiz Insan Tunalı da oradaydl. Emirin Başvekilimize hediye etti^i Abdülhamide isyanmdanberi bir gün cins at: Hamdani bile hürrryete tapmaktan kendinı alaraı yan en has halkçı ve milÜyetperver mer A. Bu kutunun bir Doktaıına dokununca hum Tunalı Hilminin oğlu Insan, ben derhal iist kapağı açılıyor ve çok san'at» ve Altes Abdullah, yani Türk konsolo kârane yapılmtş bir kuş yavrusu fırlrya • su, Türk gazetecisi ve Türk muhibbi, üç rak tâth tatlı ötmeğe başlıyor. Ayni zakişi, karşımızda, panl panl parlıyan (K. manda alt taraftan da sigara koymağı A.) markalı bir gümüş çerçeve içindeki mahsus bir göz beliriyor. dünyanın en büyük adamı Atatürkün o Ülkücük bunu sever mi dersimz? tertemiz yüzünden gözlerimizi ayıramaTemenni ederim ki kalbden kaleb yol oldan konuşuyoruz. Altes Emir: Bu uzun ve çetin yol sizi yordu sıml Saraym büyük kapısına doğru ilerlermu? diyor. Sarsıla sarsıla saatte ancak yirmi ki ken anlatryorlar: lometro yapan ve petrol lâmbalarile ay ülkücüğü ben de pek «evdim. 1«dınlanan vagonlar gözlerinün önüne gel tedim ki ona nadide birşey verebileyim.. mekle beraber: işte bu kutu Londrada iki tane yapılmış Hayır, diyorum, çok rahat ve gü tır. Birini îran Şahına hediye etmişler. zel bir seyahat yaptım. Biri de Ülkünün oluyor. Yavrucak bü Fakat artık misafirinMİniz. Ve üç yüdüğü zaman misafirlerine bununla sigün sonra çöl yollanna çıkryoruz. gara ikram eder ve uzaklardaki amcasını Çöl yollan... Develer.. Kervanlar.. hatırlar inşallah. Kum deryalan.. Tarih izleri.. Bedevi Başvekilimize gb'nderilen ler.., hediyeler Ben bunlan, bir gazetecinin arayıp da iki süngülü hassa neferinin nöbet bekbulamryacağı bu mevzu hazinelerini dülediği büyük kapının önünde duruyoruz. şünürken: Akel kefiyeli seyislerin güçhalle zapte Sahi, diyor, siz Ankaraya ulaşa debildikleri duru bir at ve arkasında kır cak armağan]anmızı gördünüz mü? bir kısrak, çiğnedikleri kumlan çıtırdata Hayır, diyorum. çıtırdata mağrur ilerliyorlar. Türkiyede, büyük kelimesile bile Bunlar da değerli Başvekilimiz îstavsif edilemiyecek kadar büyük Ata met Inönünün. Atın babası Kürdşan, türkten, onun en değerli arkadaşı tsmet anası Hamdanidir. Atlar ana ismi aldıkInönünden ve yakınlanndan, herkesten lan için bu da kısaca Hamdanidir. Gö gördüğüm hüsnü kabul, muhabbet ve sarüyorsunuz ki bel kısa, omuzbajı ile kalmimiyeti unutmama rmkin yoktur. Bu • ça mütesavi, kuyruk pek güzel, el ve a' raya gelir gelmez isterdrm ki onlar da yaklar sağlam ve incedir. Bu hayvanın beni unutmasınlar, ve arasıra olsuo ha bütün işaretleri fevkalâdedir, yajı da yetırlasmlar, işte bu sebeble birer küçük ardidir. mağan takdimini düşündüm. Kısrağa gelince; ana baba HamdaniDevetüyünden maşlahını toplryarak adir, yaşı altıdır. Henüz yavru yapmamişğır ağır doğrulan Altes Abdullahla be tır. İlâve edeyim ki, Şarkî Erdündeki büraber yan salona geçiyonrz. tün yarışlarda, bugüne kadar bunu geGözlerimize bir renk ve ahenk ziyafeti çebilen olmamtştır.» veren iki nadide ipek Iran seccadesıle, Ve ruhundaki at sevgîsini bütun yurdönündeki kabartma resimlerle süslü altın daşlanna aşılıyabilmek için de yorulmatepsiyi gösteren Altes Abdullah: dan çalışan büyük Başvekilin pek yakm Bunlar, diyor, bu seccadeleri ve da okşıyacağı çölün bu azametli asilzaaltınları Londrada görmüş ve beğenmişdelerinden çevirdiği bakışlanm gozlerime tim. Seccadeler göz nurunun ve san'at dikerek, çok samirrd ve mütevazı bir eda aşkının birer tünsalidirler. Krymetleri ile ilâve ediyorlar: bence bu noktadadır. Ötekiler, en usta Makbule gecerse ne mutlu bana'!.. Londra kuyumcuları tarafından üç yüz Kandemir sene evvel baştan başa elle işlenmiş olan bu altm tepsi ve yanındaki ne diyelim Bursalı bisikletçiler bilmem ki ibrik değil, kupa değil, işte şu gördüğünüz şeyle, o zamanlar asil ve dönüyorlar en kibar îngiliz cemiyetlerinde misafirleBursanın Acar İdman Yurduna menre gülsuyu dağıtırlarmış. Bunlara emaret sub Bekir, Faruk, Hikmet, Hüsameddin tacımı işlettim ve gönlümün bütün sev isminde dört bisikletçi genc Marmara gisile Atatürkümüze armağan eyliyo turuna çıkarak şehrimize gelmişlerdi. Bugün Gebze Îzmir Yalova tarikile rum.» yollarma devam edeceklerdir. Bu çalışÜlkücüğe armağan kan gencler 1260 kilometro yol yapmışVe masanın üzerindeki kabartma iş lardır. Süratleri iyi yerlerde günde azalemeli bir altın kutuyu alarak: mî 140 kilometroya kadar çıkmıştır. Bu da Atatürkün pek sevgilisi mi Vasatî sürat 90 kilometrodur. Kendilerini tebrik ederi2. nımını Ülkü unun... Strb ordasu Bugünkü Yugoslav ordusunun çekir deği Büyük Harbdeki fevkalâde kahra manlığile şöhret bulan dünkü Sırb ordu sudur. Büyük Harbden evvel Sırbistan dört nüfuslu küçük bir krallıktı. Bu na rağmen, harbin başlangıcında Avus turya Macar ordulannı birkaç defa maglubiyete uğrattı. O vakit Sırb ordusunun mevcudu 52,000 kişiydi; fakat bu hazerî mev cud, 1914 yılı başındanberi yeni Sırbistandan a»ker alınması ve ihtiyatlann celbi suretile 90,000 kişiye çıkanlmrçtı. 18 le 50 yaş arasında, askerlik çağına girmrç efrad yekunu 440,000 kişi tutu yordu. Bunların 380,000 kişisi ilk haftalarda askere almdı, bu mevcudun 247,000 kişisi seferber orduyu teşkil etti. Bu kuvvet 11 buçuk piyade ve 1 süvari fırkasından mürekkebdi. Karadağlılar da komşulan ve ırktaşlan Sırblara yardım ediyorlardı. Gerçi Kara dağın büyük harb yapabilecek sey * yar ordulan ve böyle bir harb için muntazam büyük birlikleri yoktu amma 400,000 Karadağlıdan 18 ilâ 62 yaş arasıiKİaki erkeklerin hepsi silâha sanlmış ve küçük Karadağm 2000 kişilik muvazzaf ordusu 60,000 muharib miktarına cıkmrçb. Büyük Harbde Sırb ordusunun muharebeleri Sırb ordusu, Avusturya * Macar or dulanna karşı büyük kahramanlıkla harberti. Avusturyanın BosnaHersek Umumî Valisi General Potiorek, 14 ağustos 1914 te yaptığı taarruzu Sırb ordusu Başkumandam Veliabd Prens Aleksandr (müteveffa Kral Aleksandr) la Genelkurmay Başkanı voyvoda Putnik çok cür'etkâr bir manevra ilf karşıladılar ve 16 ağustos günü 5 inci Avusturya ordusunun bir fırkasını tamamile imha etti ler. Avusturyalılar Sırbistanı tahliye ve ricat ertiler. Bu ilk büyük muharebede Avusturyahlar 23,000, Sırblar 16,000 zayiat vermişlerdi. 19Î4 eylulü iptidalarında 13 buçuk f.rkaya çıkan Avusturya ordusu, taarruza geçen Sırb ordusuna karşı mukabil bir taarruz yaptı. Sırblar çekildiler, fakat Avusturyalılar da birşey yapamadılar. Avusturyahlar, eylul sonlarında Sa rayBosnaya 20 kilometro kadar yaklaşan Sırb ve Karadağ kuvvetlerine karşı taarruza geçtiler, birinciteşrin ortasına kadar bunları geri attılar. Avusturyahlar, kuvvetlerini 16 buçuk piyade fırkasına iblâğ ettikten sonra, 6 ikinciteşrin 1914 arasında tekrar taarruz ve Belgradı işgal ettiler. Fakat Sırblar, dağınık Avusturya ordusuna karşı bir mukabil taarruz yaparak onu mağlub ettiler, birincikânun ortalannda Sırbistanda hiç Avusturyalı kalmadı. Potiorek or dusu, harb başındanberi, 40,000 den fazlası esir ohnak üzere, 230,000 zayiat vermişti. Sırb zayiatı, Avusturya zayia tınm ancak yansı kadardı. Bu sırada Sırb ordusu 180,000 muharibden mürekkeb fakat yorgundu; onun için taarruza devam edemedi. Beş aydanberi mutlak bır sükun içinde buîunan Balkan cephesinde Sırblara karşı 1915 mayısında 240,000 kişilik bir Avusturya Macar kuvveti toplanmıştı. Fakat bu kuvvet kısmen îtalyanlara karşı gÖnderilerek yalnız 177,000 kişi bırakıldı. Merkezî devletler, uzun müzakereleriîen sonra, eylulün ilk haftasında Bulgaristanı kendi gnrplanna almağa muvaf fak olduklanndan Sırb ordusunu imha etmek ve Balkan yolunu açmak üzere, 1915 birinciteşrini ilk haftasında taarruza geçtiler. Bu esnada 288 tabur piyade, 40 süvari bölüğü ve 680 topla 50,000 Ka • radağlıdan (Karadağlıların da 130 topu vardı) mürekkeb olan Sırb ordusuna karşı üç devlet büyük bir ordu toplamışlardı. Sırbların şimal grupu 120 tabur ve 330 toptu. Buna mukabil Alman ve Avusturyahlar 180 tabur ve 900 topla taarruz ettiler. Bulgarlar ise karşılanndaki binnisbe zayıf mevcudlu ve yorgun 120 taburluk Sırb ordusuna karsı dolgun mevcudlu 91 Yugoslav ordutu Şimdi o zaman Türkiyenin karşısında harbeden muhasım zümreye dahil Sırb ordusunu bırakalım da, bugün Türkiyenin müttefiki olan Yugoslav ordusuna geelim. Umumî malumat Bugünkü Yugoslavya. 247,542 murabba kilotnetro genişliğin dedir. Nüfusu 1935 tahririne göre 14 milyon 950,000 kişidir ki buna yuvarlak hesab 5 milyon diyebiliriz. Yugoslavyanın kara hududları şöy edir: îtalya ile 279 kilometro, Avusturya ile 245 kilometro, Macaristanla 402 ki ometro, Romanya ile 267 kilometro, Bulgaristanla 509 kilometro, Yunanis anla 238 kilometro, Arnavudlukla 340. kilometro. Bu 2280 kibmetroluk kara hududuna 1590 kilometroluk deniz sı nırları, yani sahilleri de ilâve etmek lâ zrmdır. Yugoslavya demiryollarınm uzunluğu 934 te 10,418 kilometro idi. Ordu mmtakaları Yugoslav millî müdafaa kuvvetlerı kara, hava ve deniz ordularından mü ekkeb olup bu kuvvetler Harbiye ve Bahriye Nezaretine tâbidirler, Ordu, bes ordu mıntakasına ayrılmiştır: 1 inci mıntaka, Movi Sad: Romanya ve Maran'«tana karsı. Izmirin su sporlarındaki Askerî şura, mühim askerî meseleler vaziyeti hakkında Harbiye ve Bahriye Nezareti nin istişarî bir uzvudur. Seferberlik ilân îzmir (Hususî) Yelken müsaba edilinciye kadar bu vazifeyi yapar. Ge alannda ve bunu takib eden nelkurmay, harekât, istihbarat, talim ve Türkiye yuzme birinciliklerinde Izmir, terbiye, muvasala ve tarih şubelerine aykendi vaziyetile hiç de mütenasib ol nlmıştır. mıyan bir netice almıştır. Sahildar ve Her smıfın ayn bir müfeth'şliği Vardır. oldukça zengin bir şehir olan tzmirde, Şimdilik, piyade, süvari ve topçu mü aeneler var ki, su sporu uzerinde müs fettişliği mevcuddur. Deniz, hava ve bet bir çalışma görülmemektedir. Anfennî sınıflar kumandanhklan da bu sıcak bu sene bir kımıldama olmuş, fa nıflann müfettişleridir. Müfettişlikler kat bittabi birincilikler uzerinde hiçbir Harbiye ve Bahriye Nezaretine bağlıesir gösterememiştir. Garibi şudur ki, dırlar. Talim ve terbiye hususunda doğ zmirde sayısı çok bir yüzücu kafilesi rudan doğruya genelkunnay başkanına /ardır. Keza, kulübler içinden su spomerbutturlar. runa fazla ehemmiyet verenler de yok Ordu teşkilâtt değildir. Bu meyanda deniz kulübü bile Muvazzaf ordu 16 piy^de ve 2 süvari esis edilmiştir. Fakat yukanda işaret fırkasından müteşekkildir. ettiğim veçhile, bütün bu var olan şeyBir piyade fırkası, 2, 3 veya 4 piya ler dirije edilememiştir. Kulüblerin şu de alayından ve prensip olarak 2 topçu ion bir senelik kargaşalığı da ilcinci dealayından ve diğer bazı teşkilâttan mü recede amil olmuştur. Maamafih alâkarekkebdir. darlar önümüzdeki seneden itibaren Bir süvari fırkası, 2 livalıdır. Livalar programh bir çalışma ile îzmirde su iki alay, bir siklif taburu, bir süvari topsporunun vaziyetini kurtaracaklarmı çu grupu ve bazı diğer teşkilâttan mü ummaktadırlar. îktısad Vekilimiz Ce rekkebdir. âl Bayar da, son Izmire gelişlerinde bu Yugoslavyanın iki müstahkem mevkii mevzu uzerinde alâka ile durmuş ve nivardır. Biri Boko Kotorska, diğeri Şi tekim, bir yüzme havuzu inşa ettirmeğe benik'tedir. de muvaffak olmuştur. Havuz, KarşıyaPiyade: Biri hassa olmak üzere 52 kadaki kadın, erkek banyolan arasın alaydan mürekkebdir. dadır. Alaylannteşkilâtı muhteliftir, 2, 3 ve 4 taburlu olabilirler. Taburlar, biri ma kinelitüfek olmak üzere 3, 4 veya 5 bölüklüdürler. Alaylarda birer piyade topçu bölüğü vardır. Süvari: iki hassa alayile beraber 10 alay; ceman 40 bölük. Topçu: Topçu 47 alaydır. Touçu alaylan, beheri 2 veya 3 bataryalı 2 veya 3 gruptan mürekkebdir. 47 alayda 57 sahra, 39 dağ, 57 obüs, 8 uzun, 9 ağır, 4 süvari, 14 sahra kale topçu, 16 hava defi olmak üzere 206 batarya ve 14 bölük vardır. Bu bölüklerin 8 i ışıldak (projektör), 3 ü ölçme, diğer 3 ü de hava defi makinelitüfek bölüğüdür. Son zamanlarda topçu biraz daha takviye edilerek 231 bataryaya iblâğ edilmiştir. Bu bataryalarda 832 hafif ve 180 ağır top vardır. Fenniî kıta'lar: Bu sınıfta 2 istih kâm, 2 köprücü, 1 demiryolu, 1 muha bere alayı, 1 güvercin taburu vardır. Diğer kıt'aların tafsilâtına ayrı bir yazıda devam edeceğiz. Nürenberg Kongresinde ecnebi sefirler AB1D1N DAVER Otomobil yarışçıları Belgradda Belgrad 19 (A.A.) Küçük Îtilâf devletleri arazisinde yapılan otomobil ve motosiklet yanşına iştirak eden yarışçılar bu sabah Bükreşten Belgrada gel mislerdir. Geçen hafta dağılan Nürenberg Kongresine ecnebi devlet sefirleri de davet edilmişti. Fakat bu daveti kabul eden elçilere garib bir hareket olarak, otelerde yer aynlmamıştır. Bunun üzerine sefirler, vagonlarında kal mağa mecbur olmuşlardır. Bu vaziyetten bilhassa Fransız gazeteleri şikâyetle bahstmektedirler. Resimler, yüzbinlerce kişinin iştirak ettiği bu muazzam kongredeki tezahürattan muhtelif intıbalardır.