CUMHURİYET 3 Eylul 1937 Osmanlı Rasputini Tarihî tefrika : 13 Yazan : M. Turhan Tan ( Şehlr ve Memleket Haberlerlj Siyasî icmal Eroin yüzünden bir ölüm hâdisesi Bakırköyde bir hasta fazla eroinden öldii Dün sabah Bakırköy emrazı akliye hastanesinde eroin yüzünden bir ölüm hâdisesi daha olmuştur. Bir müddet evvel Osman isminde bir eroin müptelâsı berayi tedavi Bakırköy hastanesine gönderilmişti. Evvelki akşam bir fırsatmı bulan Osman hastaneden kaçmağa muvaffak olmuştur. Hastane müstahdemini biraz sonra bu firarm farkına vararak vak'a<kn dehal polis ve jandarmayı haberdar et mişler ve bir iki saatlik araştırmadan sonra da bu firarî eroin müptelâsı Bakır köyünde polis tarafmdan yakalanarak hastaneye getirilmiştir. Fakat Osman, hastaneye getirildikten bir müddet sonra hastalanmış ve ihtilâclar içinde çırpınmağa başlamış ve bütün geceyi bu vaziyette geçiren Osman dün sabah saat 8 de ölmüştür. Bu anî ölüm şüpheli görüldüğünden derhal vak'adan Müddeiumumilik ha berdar edilmiş ve yapılan tahkikat sonunda Osmanın hastaneden kaçtığı zaman dışandan külliyetli miktarda eroin aldığı tesbit edilerek cesed morga kaldırılmış tır. Tahkikat devam etmektedir. Doğru değil mi? Kabahat kimde? İstanibul Lisesi gertclerinden kalabalık bir grup dün matbaamıza gelerek izahı müşkül bir hâdise^l den şikâyette bulundular. Mese le şudur: İstanbul Lisesi ortamek teb üçüncü sınıfmdan yirmi bir kişi geçen haziran imtihanlarmda ingilizce dersinden muvaffak ola mıyarak ikmale kalmıştır. İki, üç gün evvel kat'î neticeyi almak için bu ikmal imtihamna girmiş lerdir. Neticede iki talebenin noksanile imtihandan geçen 19 kişi den yalnız iki kişi muvaffak ol muş ve diğer 17 kişi ayni sınıfta bir sene daha okumak mevkiinde kalmıştır. Yukarıki satırları okuyan kari hak verir ki bu vaziyet hiç değilse gayritabiidir. Ayni smıfm ayni şubesinden ve ayni dersten numaraları bizde mahfuz 19 talebenin muvaffak olamayışı mekteb idaresinin, hatta Maarif müdürünün nazan dikkatini celbetmelidir. Talebe, bittabi muallimi haksız gösteriyor. İhtimal. Belki de tedris usulü fenadır. Fakat her halde bu «toptan> sınıfta kalışlarda düzeltilmesi icab eden bir nokta olsa gerektir. Daha ileri gidebiliriz: Bel< ki talebe çok tembeldir. Bu takdirde dahi onları yalnız sınıfta bırakmak kâfi değildir; hayatta bir senenin büyük mevkiini gözönünde tutmak ve çocukları imkân dahilinde ve sınıfta bırakmadan evvel çalıştırmanın yollarını aramak lâzımdır. Feriköyde feci bir cinayet vak'ası Bir üvey baba kızını bıçaklıyarak öldürdü Dün sabah Feriköyünde bir cinayet olmuş, bir üvey baba kızını bıçaklıyarak öldürmüştür. Hâdise şöyle cereyan etmiştir: Feriköyünde Bayram yerinde oturan Bahrinin refikası Remziye, dün sabah evinde otururken üvey babası misafirliğe gelmiştir. Remziye, babalığı olan kunduracı burunsuz Ömeri karşılamış, kendisini misafir odasına alarak izaz ve ikramda bulunmuştur. Bir saat kadar oturduktan sonra burunsuz Ömer, işlerinin fena git mekte olduğundan bahis açarak Remziyeden para istemiştir. Remziye bu isteğe: « Ah babacığım. Vallahi param olsa bir dakika durmaz, hemen verirdim. Fakat biz işçi ailesiyiz. Nereden paramız olacak. Kazandığımızı boğazraııza veri yoruz.» demiştir. Burunsuz Omer ise: « Remziye; bana para lâzım. Muhakkak isterim.» diyerek ayağa kalkmış ve bağırmağa başlamıştır. Kadıncağız bu hal karşısında şaşır mış, babalığı ise Remziyenin üstüne yürüyerek bileklerinden yakalamış ve bıçağını cebinden çıkararak kadıncağızı gö beğinden, sol memesi altından tehlikeli surette yaralamış ve derhal sokağa çıkarak kaçmıştır. Biraz sonra hâdise zabıta tarafmdan haber alınmış ve cankurtaran otomobilile yaralı, hastaneye kaldırılmıştır. Fakat zavallı çok geçmeden aldığı yaranm tesirile ölmüştür. Katil Burunsuz ömer yapılan arama sonunda Kastmpaşada yakalanmış ve dün Müddeiumumiliğe teslim edilmiştir. Çin ve Sovyetler zakşarkta mevziî muharebeler • den neş'et eden kanşık vaziyel Nankin'deki Çin hükumetile Sovyetler Birliği arasmda aktedilen ademi tecavüz misakile büsbütün vahamel kesbetti. Japonya, Çindeki mücadeleyt muhtelif anlaşma ve muahedelerle Çb toprağında bulunan Japon askerî kuv • vetlerile mahallî Çin kuwetleri arasmdaki flıtilâf ve musademelerden çıkmış na • zarile bakıp Çin hükumetini bundar mes'ul addetmemekte ve binaenaleyh res men ilâmharbe lüzum görmemekte idi. Japonya, şimdiye kadar yapılan ve ya pılmakta olan askerî harekâtın, eski ma hallî anlaşmalann ahkâmını yerine ge • tırmek için yapıldığmı ileri sürmektedir Kendi iddialanna göre Japonlann ga yesi, Çini, îngilterenin Hindistanı gib bir müstemleke haline koymak değildir Bilâkis Çini müterakki, kuvvetli ve müstakil bir büyük Asya devleti olarak gör mektir. Gene Japonlann iddialarına göre, Ja ponyanın bütün gayesi Sovyetleri Asya dan uzaklaştırmak ve Uzakşarkı ecneb devletlerin siyasî, iktısadî hakimiyetlerin den kurtarmak, Asyanın yerli devletle rini kuvvetlendirmek ve ittihad ettirmek tir. Japonya, kendi hayatî menfaatlerin ve atisini burada görüyor. Şimdi Avrupa devletleri birbirine düş müş ve Amerika sonu gelmez iktısadî v > siyasî zorluklara batmış olduğundan b' Japon plânınm tatbikı için en müsaid za man gelmiş bulunuyor. Japonyanın şim diye kadar Çinden istediği kendisine kar şı olan cereyanlara nihayet vermek v dünya komünizmine karşı birlikte mü cadele etmektir. Çin Cumhuriyet hükumeti, 1927 sene sinde Avrupalılara karşı Sovyetlerle yap tığı anlaşma üzerine Çine girmiş ola komünizme ve bunun Çin topraklannd teşkil ettiği ordulara ve millî Çin Sovye hükumetine karşı birkaç sene evvelin gelinciye kadar mütemadiyen harbetmiî ti. Komünist orduları defaatla Nankin'i kapılarına kadar dayanmışlardı. Bu yüz den Çin hükumeti Moskova ile diplo masi münasebetleri bile kesmişti. Bu ha rekât esnasında, Çin hükumetine mane ve maddeten en ziyade yardım eden Jc ponya olmuştu. Millî Çin ordularuu Ma vi nehrin yukanlarına Jap>on harb geıtr leri taşımışlardı. Bundan sonra Çin hü kuıoetinin, Moskova ile zâhirde diplo masi münasebetlerini iade etse bile her hangi suretle bir daha Sovyetlerle işbi: liği yapacağı Japonya tarafmdan bek lenmiyor, bilâkis memleketi baştanbaş harabeye çeviren komünist hareketini bir daha canlanmaması için Çinin Japor ya ile, birlikte hareket edeceği ümid ok nuyordu. Ayasofyadaki top kandil! Altındakırk günsabah namazı kılanlar Hızırla yüzleşiyor ve dileklerini bol bol alıyorlardı Lâkin onun tabiî ve gayritabiî aşkları maihzuz etmek, kocasından boşanmak istiyen kadmlara ümid vermek, kısırlan doğurtmak, kudretsiz erkekleri zinde leştirmek iddiasile üfüriikçülüğe giriştiğini, medresedeki odasmda kapıyı ardm dan kilidleyip dua okumak, muska yazmak bahanesile bir sürü kepazelikler yaptığım gören müderris efendinin tavn de^ rece derece değişti, Molla Hüseyni artık sevmez oldu ve hizmetinden uzaklaştırdı. Gerçi o gene danişmenddi, fakat efendisine muavin olmak ümidini kaybetmişti. Nitekim bu hakikat biraz sonra açığa da çıkn, Molla Hüseynin 6İi böğründe kaldı. Izah edelim: Müderris Mehmed Çe • lebi bir yılbaşı tevcihab sırasmda Izmir kadıhğına tayin olumnuştu. Usule göre Molla Hüseynin de onunla birlikte Iz mire gitmesi lâzimdı. Üfürükçü genc bu ümniyye ile yol hazırlığma girişmek ü zereyken efendisi tarafmdan şöyle bir tebliğle karşılaştı: Sen bunda kalacaksın. Yeni mü derrise danişmend olacaksm. Izmirde işin yok! Molla Hüseyin, birçoğunu iyileştire mediği hastalaraı siteminden, şöhretinin sarsılmak üzere bulunmasından endişe lendiği için kapağı Izmire atmayı nimet sayıyordu. Mehmed Çelebinin bu tebliği yüreğine elem verdi, beynini altüst etti ve kendisine kapı kapı gezerek bir şefaatçi aramak zorunda bıraktı. Ağhyarak, sızlıyarak şunun bunun ayağına kapanıyordu, Mehmed Çelebiyi insafa getirtmek için bütün tanıdıklarını harekete geçirmeğe savaşıyordu. Nihayet emeline muvaffak oldu, yeni Izmir ka dısının dostlarmdan birkaçını kandıra • rak onun yanına yolladı. Fakat Mehmed Çelebi her iltiması, her şefaati şiddetle r<Jddetti, Molla Hüseyni yanına almağa yanaşmadı ve başka bir naib tedaTİk ederek Izmire yollandı. (1) Genc üfürükçü bu hüsran demlerinde manevî yardımlara el açmaktan başka çaTe bulamadı. Aldattığı kızlann, oğlanların, birer suretle dolandırdığı sıtmalıla rm, veremlilerin muhtemel hücumların dan yakasını kurtarmak için Hızın ara • mağa koyuldu. Tereci, tere satmayı bı rakıp tere almağa savaşıyordu. getirdiğine inanarak sevinc içindeydi, bir gece sonra Hızıra vereceği dilekler liste sinin hayalinde son tashihlerini yapıyordu. Fakat kırkmcı gece bu tashih işile biraz fazla meşgul olduğundan uykuya geç daldı, tatlı rüyalar yüzünden de uykusu ağırlaştığından sabah ezanı okun • mak demi yaklaşırken uyanabildi, aya ğına çabuk davranmaz imamın mihraba geçmesinden önce top kandilinin altına yetişemezse kırk günlük zahmet ve... ibadet heder olup gidecekti. Hıztrla görüşüp refaha, felâlha ermek için yeni baştan uzun üzüntülere katlanmak lâzun gelecekti. Molla Hüseyin boyle bir vaziyetten kurtulmak kaygusile kasırga kesilmişti, Süleymaniyeden Ayasofyaya doğru uçuyordu. Telâşından aptes almayı da unutmuştu, top kandilin altına tam vaktmde varmaktan ve Hızın yakalamak tan başka birşey düşünmüyordu. Işte bu hızla sokaklan aşarken saray hamallarından Arab Hacı Mehmede çarpb, herifi lâğam çukuruna düşürdü. Kendisi çok kuvvetli bir adamdı (2) musademeden müteessir olmamışb. Hatta bu çarpışma sırasmda çukura yuvarlanan adamın elinden küçük bir yuvarlağın fırlayıp ileriye düştüğü de gözünden kaç mamıştı. O, namaz kılmtnadan evvel camiye yetişmek koygusundan dolayı çukura yuvarladığı adamla alâkalanmayı hatırına getirmemekle beraber uçan yuvarlağı yerde bırakacak kadar gaflet göstermedi, hızını azaltmadan eğildi, Hacı Mehmedin kesesini aldı ve Divanyoluna çıkü. Yuvarlak sandığı şeyin para dolu bir kese olduğunu daha ilk temasta anlamış ve bu tesadüfün biraz sonra karşılaşacağı Hısırdan gelme lutufkâr bir selâm olduğunu kuruntulayarak büsbütün heyecanlanmıştı. Lâkin bu hâdise onun sabit bir fikre sanlı kalan beynini açtığmdan aptessiz olduğunu hatırladı, sevincinden büyük bir kısnunı ve hızını kaybetti. Ap tes almıya kalkışırsa gecikeceğini, ap tessiz camiye girerse Hızın gücendire ceğini düşünüyordu. MÜTEFERRİK Nafıa Vekili geldi Nafıa Vekili Ali Çetinkaya şehrimize gelmiştir. Ali Çetinkaya bir müddet şehrlmizde kalacaktır. Nafıa Vekilimiz dün bazı ziyaretleri kabul etmiştir. Doğru değil mi?\ Maliye Vekili geldi Bir müddettenberi tedavi için Avrupada bulunan Maliye Vekili Fuad Ağralı dün sabahki trenle şehrimize dönmüştür. Fuad Ağralı, Başvekil İsmet İnönünü ziyaretle görüşmüştür. Sanayi Birliğinde Dün trikotajcıların toplantısı yapıldı Türkkuşu filosu Şehrimizde bulunan Türkkuşu filosu dün sabah ve öğleden sonra uçuşlar yaparak beyannameler atmışlardır. Türkkuşu filosu bu sabah şehrimiz den hareketle Bursaya gidecek, orada da havacılık haftası münasebetile uçuşlar yaptıktan sonra Izmire hareket edecektir. Küçük san'at kanunu Küçük san'at erbabı hakkmda hazırlanmakta olan kanun projesi yakmda Büyük Millet Meclisine verilecektir. Bu kanun dolayısile Dahiliye Vekâleti İstanbul Belediyesinin de mütaleasını sormuş ve bu husustaki mütalea Vekâlete bildirilmiştir. Proje kanun haline geldikten sonra bütün küçük san'at erbabı ve esnaf teşkilâtınm idaresi belediyelere verilecektir. Kanun ahkâmma göre, patronlarla işçiler arasındaki mukaveleler belediyeler huzurunda yapılacak ve ücretler de bu şekilde tesbit olunacaktır. Bu sırada Firuzağa camii mînaresin den ezan sesi yayılmıya başladığını gördü, büsbütün elemlendi, bir dükkânm kapalı kepengine arkasını dayadı, sessiz bir Dillerde dönüp duran rivayet ve hikâağlayışla gözyaşı dökmeğe girişti. yetlere göre kırk gün Ayasofyadaki top (Arkast var) kandil altında sabah namazı kılanlar (1) Naima, Cinci Hocanın hayatmda bir Hızırla yüzleşmek saadetine eriyorlardı ve bütün derdlere derman vermeğe muk dönüm noktası teşkil eden bu hâdiseyi §u şekilde anlatır: tedir olan o her yerde hazır, her yerde «Cinci Hüseyin Efendi tâlibi ilim kıyanazır şahsiyetten dileklerini bol bol alı fetinde İstanbula gelip Hasan Efendi oğlu Şeyh Mehmed Çelebiye danşmend oldu. yorlardı. Çelebi, Süleymaniye medresesinden İzmir Molla Hüseyin de içine düşmüş ol • kazasma çıktıkta fakir Molla Huseyinl Uduğu ümidsizlik çukurundan kurtulmak tihkar edip mülâzim etmediğinden maada için bu efsaneye bel bağlamıştı. Geceya Izmire bile goturmeyip İstanbulda bırakrılannda aziz uykusunu feda etmeğe kat tı. Fakir ağlayıp efendisinin bazı ihvan ve ehibbasından istişfa ettikte anlar dahi «Şu lanıp yataktan çıkıyordu, höcere komşu biçareye yazıktır. Bu kadar zaman danişIrma sezdirmeden yalınayak medrese av mendinlz oldu. Bile götürün» deyu rica etlusuna koşuyordu. Tam bir hulus ve tam tiklerinde: «Behey efendi bizim ırzımız bir imanla aptes aldıktan sonra pabuc vardır. Avrat ve oğlana efsun okuyan bir sehharı nabekârı bile götürüp mansıbılannı ayağına, yaroalı cübbesini sırtına mızda bednam mı olahm» deyu reddey geçirip Süleymaniyeden Ayasofyaya ledikte biçare Cinci mükedder, nalan ve giryan kaldı.» CıM: 4. S: 35 doğru yola düzülüyordu. (2) Naima, bir münasebetle Cinci Ho Ticaret fikrine dayanan bu ibadet o cadan bahsederken: «Kaviyyülbünye ne tuz dokuz gece anzasız devam etti. Mol garib bir Türk idi> diyor. C: 4. S: 334 la Hüseyin, deriyi yüze yüze kuynığuna Fen mektebinin ismi değişti Nafıa Vekâletine bağlı bulunan Na fıa Fen mektebinin ismi badema Bayındırlık Teknik mektebi olmuştur. Şehrimizde bulunan Sanayi umum mü^ dürü Reşad, dün öğleden sonra Millî Sanayi Birliğinde meşgul olmuş ve sanaŞehirde olduğu gibi denizde de gü yicilerin dileklerini tetkike devam etmiş rültü ile mücadele edılmesine karar vetir. Bu arada trikotaj ve çorab fabrika rilmiştir. Mazutlu ve benzinli motörletorlarmdan mürekkeb bir heyet de Sana rin Boğaziçi gibi sahilleri yakın deniz yi Birliğinde toplamnış, Sanayi umum 4erde guriiltöleTile halkı rahatsız ettikleri anlaşüarak bu gibi vesaite gurül müdürü de toplantıda bulunmuştur. rtüyü bertaraf edici birer alet konulmaa Çorab ve trikotajcılar yeni ithal reji tasvib olunmuştur. Bir ay zarfmda benminin kendileri için sıkıntılı bir vaziyet zin ve mazutla işliyen bütün taka ve ihdas etmesinden müştekidirler. Bilhassa motörler bu aletle teohiz edilmiş ola çorabcıJar, yerli çorablar için standar caklardır. dizasyon nizamnamesi talbik edilirken Deniz Ticaret müdürlüğü keyfiyeti ecnebi çorabların her nev'ine gümrüğün bütün taka ve motör sahiblerine tebliğ açıldığını, onların çürük de olsa, ecnebi etmiştir. Verilen mühlet zarfmda vesamevadla da karışık bulunsa piyasada sa itine bu aletten koymıyanlar ceza veretılabileceğini, halbuki yerli çorabların ceklerdir. bunlara rekabet için serbest bulunmadı Bandırmada yeni Iiman ğını öne sürerek yerli sanayiin gayrimü idaresi said bir vaziyette Avrupa mamulâtile Bandırmada bir Iiman dairesi inşası karşılaşmak durumunda kaldığına işaret kararlaştırılmış ve plân ve keşifname etmişlerdir. leri mahallî Nafıa müdürlüğünce tas Sanayi umum müdürü dün akşam An vib olunarak Vekâletin tasdikına su karaya dönmüştür. Yakmda tekrar şehri nubnuştur. Yeni Iiman dairesinin inşaatma pek yakmda başlanacaktır. mize gelecektir. DENtZ tŞLERl Denizde gürültü ile mücadele Türkofisin projesi Ticaret Odası, Türkofisin hayatı ucuzlatmak için teklif ettiği havayici zaruriye maddelerinin doğrudan doğruya müstahsilden müstehlike gidebilmesi hakkmdaki projesi üzerinde ehemmi yetle işlemektedir. Şehrimizde bu iş için bir teşkilât kurulması mevzuubahstır. GÜMRÜKLERDE Gümrük Müsteşarının tetkikleri Ankaradan şehrimize gelen Gümrük ve İnhisarlar Müsteşarı Adil, burada tetkiklerde bulunmaktadır. Gümrük ve Inthisarlar Müsteşarı, dün Gümrük Başmüdürlüğüne giderek yeni ithalât rejiminin tatbikatı ve güm rük tahsilâtı işleri üzerinde meşgul ol muştur. ŞEHtR ÎSLERt Terkos muslukları çoğalıyor Kırkçeşme suları kesildikten sonra bunu telâfi maksadile şehrin muhtelif noktalarma 88 tane terkos musluğu konmuştu. Bu musluklarm adedi yüz yirmi beşe çıkarılmıştır. Her musluk arasmda 200 250 metro mesafe bulundurulmak tadır. Beyoğlu Halkevi bir şenlik hazırladı Dost İran Generali Rıza Kulu Izmiri ziyaretmden memnun Tam bu sırada, Çin hükumen'mı Moskova ile bir misak akdetmesi Japor yanın Çinden beklediği yegâne işbirli? yani komünizme karşı birlikte mübarez ümidini suya düşürmüştür. Fransız ga zetelerinin iddia ettikleri gübi, bu misakı gizli bir maddesi mucibince Sovyet Ru: yanın Çine vereceği zannolunan tayyaı Köprüde fayrab meselesi Vapurların Köprü iskelelerinde du ve silâhlarm Japonya için büyük bir e rurken fayrab yapmaları, bacalardan hemmiyeti yoktur. savrulan duman ve kurumlar Köprü En mühim nokta Çinin Japonya il den geçen halkı iz'ac ettiği için mene birlikte, komünizme ve dolayısile bir gü dilmişti. Son zamanlarda bu yasağın Sovyetlere karşı mücadele ve harbetmt unutulduğu ve hemen bütün vapurla sinin imkânı kalmamış olmasıdır. Japor rm eskisi gibi Köprüde fayrab ederek ya, Çinin bu hareketini hiçbir zaman ı halkı duman ve kuruma boğduğu görülmüştür. Deniz Ticaret müdürlüğü, bu nutacak değildir. Çini, herhangi suretl nun üzerine vapur idarelerine Köprüde komünistlikle işbirliği yapamıyacak b fayrab yapılmaması için tekrar ve kat'î hale getirmek, bugün Japonyanın birin< gayesi olmuştur. Japonya, Çini bu hal tebligatta bulunmuştur. getirdikten sonra Sovyetlerle hesabmı t < mizliyecektir. Japonya bu misakın akdir den Mareşal Çiang Kay Şek ve Harb ye Nazırını mes'ul tutmamakta ve bur lann komünistlik lehinde Koumintan partisinde peyda olan cereyanlar tarafır dan sürüklendiklerine hükmetmektedi Yeni vaziyet budur. ADLÎYEDE Mevkuf komünistlerin muhakemesi Komünistlik suçundan maznun Ali Ferruh namı diğer Halid, Lâz Mehmed, Mustafa, Ali Mustafa, Hristo, Reşadm mevkuf olarak ve Halid Irgadla Ahmed oğlu Hasanın da gayrimevkuf olarak dün Ağırcezada gizli celse ile duruşmalanna devam edilmiştir. Muharrem Feyzi TOGAY Hariciye Vekili bugün hareket ediyor Hariciye Vekili doktor Tevfik Rüşt Aras, Milletler Cemiyeti konseyi top lantısma iştirak etmek üzere bugün SÎ at 10 da Loyd Triestinonun posta V £ purile Venedik yolile Cenevreye gidf cektir. Hariciye Vekili dün öğleden sonr Dolmabahçe sarayına gitmiş ve geç VE kit Perapalas oteline dönmüştür. Hari Orkestra provalan yapılırken ciye Vekilimiz Pireye uğrıyarak Ven< Kültür, san'at ve içtimaî hareketler desine arzetmek ve bu vesile ile nazarı diğe gidecek ve oradan doğruca Cene\ sahasında geniş bir muvaffakiyet gös dikkati çekerek yeni istidad ve amatör reye hareket edecektir. teren Beyoğlu Halkevi bu seneki ça lerin meydana çıkmasına yol açmak ülışmasında müzike büyük ehemmiyet zere 18 eylul cumartesi akşamı saat 21 vermiştir. Evin müzik kolu, dört aydır de Taksim stadmda bir müzik şenliği yazın bütün sıcak günlerinde bile mu Nflshası 5 tmrnstur. hazırlamıştır. Şenliğe 150 den fazla aallim Seyfeddin Asaf, Sezai Asaf, Nu Harle Törkiyo matör, orkestra ve koro elemanı iştirak rullah Şevket, Cemil Döneler gibi kıyİcin icin edecektir. metli san'atkârların idaresinde muntaSenelik 1400 Rr., 2700 KB Dün Beyoğlu Halkevinde konserin zaman çalışmıştır. Alb avlıfe 750 » 1450 » Halkevi, birkaç aylık çalışmanm ver provası yapılmış ve muallimlerin ne • Üe avlık 400 • 800 • miş olduğu güzel neticeyi halkın istifa zaretinde geç vakte kadar çahşıhru^tir Birayhl 150 • Zoktor Bir katilin katlinin sorgusu Bir buçuk ay evvel Tophane rıhtı mmda Rizeden getirilen babasmm ka tili İlyası öldüren Halim ve amcasının oğlu Sefer dün de birinci sorgu hâkimliğine getirilerek sorguları yapılmıştır. İran heyeti, İzmirde abideye çelenk koyduktan sonra îzmir (Hususî) îran askerî heyetî, şehrimizden çok iyi intıbalarla ay rılmış bulunuyor. General, kardeş memleketin havasında, ta İran Şehin şahı Hazretlerinin ziyaretile başlıyan sıcaklığı, yakmlık ve samimiliği bizzat müşahede etmiş ve Ankarayı da gör mekten büyük bir memnuniyet ve zevk duyacağmı söylemiş, sözlerini; < İki memleket şefinin himmetle rile yakınlaşan iki milletin ferdleri arasmda büyük bir sevgi hâkim dir.> Cümlesile bitirmiştir. Hava Kurumunun müsameresindeki vak'a Cum huri yet Hava Kurum tarafmdan evvelki gece Üsküdarda verilen müsamerede Nu reddin admda bir adam sarhoş olduğu halde sahneye çıkmış ve rezalet yaparken polisler tarafmdan yaklanmıştır. Sarhoş cürmü meşhud mahkemesine sevkedilmiştir. Abone şeraiti {