28 Ağnstos 1937 CUMHURIYET HABERLER Hâdiseler arasmda [talya bayram yapıyor! antander'in zaptı üzerine Franco ve Iusolini arasmda telgraflar teati edildi Vragon cephesinde hükumetçilerin ilerlediği haber veriliyor Bir Ingiliz gemisi daha tayyarelerin taarruzuna uğradı (Ba$tarafı 1 ind sahlfe&e) Ali Ekrem MESELELER Italyada şenlik Roma 27 (A.A.) Santander'in »tını tes'id eden nümayişlere İtalyamn ~ok şehirlerinde devam edilmektedir. İspanyada ölen İtalyanlar Roma 27 (A.A.) Resmî bir tebîspanyadaki îtalyan lejyonerlerinin ağustosla 22 ağustos arasmda aşağı d zayiata uğramış olduklarını bildir Bir tngiliz gemisi daha taarruza ktedir: usramış Zabitler: 16 maktul, 60 mecnıh. Atina 27 (A.A.) İngiliz bandıraEfrad: 325 maktul, 1616mecruh. lı Booford yük gemisi Barselondan Pi antander'in işgalini geciktiren re'ye gelmiştir. Geminin kaptanı Barselon'a yirmi mil hâdise Santander 27 (A.A.) Santander mesafede milliyeti meçhul bir tayyarenin inde Havas ajansının muhabiri vapura hücumlar ederek beş bomba at tığını ve bombalann denize düştüğünü diriyor: Beklenilmîyen bir hâdise asilerin şeh sö'ylemiştir. girmesini geciktirmiştir: Tancada bir hâdise Hükumet kuvvetlerine mensub üç za Tanca 27 (A.A.) Geceyarısına dün sabah saat altıda şehre iki kilo doğru, iki muhasım tarafa mensub Ispan:troluk mesafede bulunan lejyonerlerin yollar arasmda rovelver ateşi teati edil ri karakoluna kadar ilerliyerek şehrin miştir. Bir iki ölmüş, birçok kişi yaralanrhal teslim edileceğini, fakat Murie mıştır. s'm şimali şarkisinde bulunan bir milis Fransaya iltica edenler mrunun son nefere kadar çarpışmağa Bayonne 27 (A.A.) Bugünden rar verdiğini söylemişler ve bunlann itibaren yaralı, zâfa düşmüş ve silâh ta i taraftan birçok sivilleri de götürmüş şıyamıyacak halde bulunan nekadar ts •nalan ihtimali olduğunu ilâve etmiş panyol mültecisi varsa kadmlar ve çocuk"dir. Bununla beraber zabitler şehrin Iar da dahil olmak üzere hepsi Puigeedaâkaydüşart teslimini kabul etmişler ve ya İspanyol hududuna sevkedileceklerdir. ılisler de tesîim olmuşlardır. Şehir her Miktarı mühim bir yekuna baliğ olan bu rlü hasardan masun kalmıştır. mülteciler müteaddid kafileler halinde , Aragon cephesinde bir sıhhiye servisile birlikte seyyar mu Valence 27 (A.A.) Müdaîaa Ne hafızlar tarafından hududa kadar gb'tü ıretinin tebliği: rüleceklerdir. ""»'""'""mmilHllllllllllinilllllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIıiMiı Aragon cephesinde hükumet kuvvet leri Villamayor de Galtego kasabasını işgal etmişlerdir. Saragos bu suretle toplannm menzili dahiline girmiştir. Saragos civarında vuku bulan büyük bir hava muharebesi esnasında hükumet tayyareleri beş asi tayyaresini düşürmüş lerdir. \janslar Kongresi Ldriyatikte bir vapurda içtima ediyor Belgrad 27 (A.A.) Avala ajansının ubrovnik vapuruna yerleşmiş olan ıdyo istasyonu dünkü celsede telgraf lansları mümessillerinin Kral Üçün i Pierre'e Naibi Hükumet Prens Paula = Başvekil ve Hariciye Nazırı M. Stoadinoviç'e birer tazim ve selâm tel •afı çekmiş olduklarını bildirmekte x. Bundan sonra konferans, Avala ajansı lüdürü M. Petroviç'i fahrî reis intihab .miştir. M. Petroviç, bir nutuk irad ederek inya efkârı umumiyesini tenvir için ıühim vesaite malik olan beynelmilel >İ£raf ajansları mümessillerinin pek LÜhim olan rolünden bahsetmiş ve muüıhaslara Yugoslavyada hoşça vakit îçirmeleri temennisinde bulunmuştur. Müteakıben riyaset divanı şu suretle ıtihab edilmiştir: Havas ajansi direktörü ve meclisi iare azasmdan M. Meynot. reis, reis luavinleri: Royter ajansı müdürü u lumisi M. Burray ve D. N. M. Meclisi lare reisi M. Mejer. Riyaset divanmın intihabından son ı M. Meynot, bir nutuk söyliyerek synelmüel telgraf ajansları mümessil•rine gösterilmiş olan iyi kabulden ?layı Yugoslavya hükumetile Avala ,ansı mümessülerine hararetle teşek ir etmiştir. Belgrad 27 (A.A.) Beynelmilel tel• a f ajansları mümessillerini hâmil on Dubrovnik vapuru dün Chibenik'e îlmis ve saat 18 de Split'e hareket etiştir. Bütün yolcular, Yugoslav sahilleri in güzelliğini kabul ve teslimde müt •fiktirler. Ajansın bir tashihi İstanbul 27 (A.A.) Muhte rem Başvekilimiz İsmet İnönünün biraderi Hayrinin vefatı münasebetile izhar olunan taziyetkâr hislere karşılık olarak Temelli ailesinin teşekkürlerini bildiren dünkü tebliğimizde «temelli» yazılacak yerde sehven «tomelli» yazıldığmdan düzeltir ve özür cüleriz. Anadolu Ajansı Tekzib edilen haber Alman tebaası Çekoslovakyadan çıkarılmıyor Prag 27 (A.A.) Matbuat bürosu, Alman tebaasımn Çekoslovakyadan çıkarılması maksadile vâsi mikyasta bir takım hazırlıklar yapılmakta olduğuna dair Alman menabiinden gelen haberi bilhassa tekzib etmektedir. Yalnız bazı ahvalde ikamet mezuniyeti itasından imtina edilmesi mevzuubahistir. Lehistanda ahiren zuhur eden hâdiseler dolyısile yapılan taharriyat esna smda Çekoslovakyadan gelme bir ta kım silâhlar ve risaleler bulunmuş ol duğu haberi de tekzib edilmektedir. Filistinin taksimini protesto Kudüs 27 (A.A.) Arab ajansının bildirdiğine göre, bir Hindli Arab kongresi, 3 eylulde Allahabad'da, Filistinin taksimini protesto makammda bir <Filistin günü» tertib edecektir. Hindistanm birçok şehirlerinde birçok tezahürler yapılmıştır. Tezahürleri yapanlar, Filistinin taksimi kat'ileştiği takdirde İngiliz mallarına boykotaja başlanacağı tehdidinde bulunmuşlardır. li Ekremin felâketini dün akşam, çok geç vakit haber aldım. Daha evvel, başAmerika ve A\Tupa gazeteleri dünyaka mevzuda hazırladığım bir fıkrayı nın her büyük şehrinde muhabir bulunduertesi güne bırakarak, büyük bir terurlar. Bu yetişmiyormuş gibi, ayrıca, essür içinde, acele bu satırlan yazı memleketin en meşhur edebî imzalanna yorum. memleket dışında seyahatler yaptırarak Ali Ekremi ben yakından tanırdım onlann da müşahedelerini ve intıbalarını ve çok severdim. İnsan ve muharrir neşrederler: Fransada Pierre Benoit, olarak, onun birçoklarımıza meçhul Andre Maurois, Paul Morand, Jean kalmış, biraz eski ve zamana pek uy Cocteau, Roland Doraeles... gibi meşhur mıyan tipinin örttüğü hususî kıymet romancılardan ve şairlerden başka, sırf leri vardı. Yangın halinde lisan ve «büyük röportaj» denilen bu memleket edebiyat aşkını ben onda gördüm. dışı seyahatlerindeki müşahedelerini yazZevki asla modern olmamakla bera makla şöhret almış ayn bir muhabir smıfı ber, klasik sağlamhkta, mükemmel vardır. Albert Londres, Edouard Hel bir edebî kültürü vardı. Fransızca ve sey ve birçokları bu zümredendir. Herbieski Osmanlıca edebî metinleri, ke ri, gittikleri memlekette en zengin tabakalimesi kelimesine anlamakta onun hi nın hayatına muadil bir lüks içinde yaşızasına çıkabilecek kaç kişi daha sa yan bu edebiyatçıların ve gazetecilerin yabileceğimizi kestiremiyorum. Türk bütün masraflannı, fazlasile, gazeteleri çenin bünyesini pek çok h'sancılan • verir. «Fazlasile» diyorum, çünkü Hel mızdan daha iyi biliyordu. Ben ilk sey'ın hatıralannda şöyle bir nota rasla tecrübe romanlarunı neşrederken, o dım. Gazete direktörü maruf muharrir nun her tefrika için ayrı ayrı bana lerden birini çağınyor ve ona diyor ki: gönderdiği tenkid mektublarında, li Dünyanın herhangi bir noktasına sana aid dikkatinin nekadar derine seyahat etmek istiyorsanız bızim hesabı gittiğini on beş sene evvel anlamış mıza derhal yola çıkmız. İstedığiniz ka tım. Aramızda, nesil farkından doğ dar para sarfedebilirsiniz. Bu sarfiyatm ma, geniş bir zevk ve anlayış mesa hududunu sizin insafınız ve itidaliniz tafesi olmakla beraber, onun genclerle yin edecektir. Şimdi vereceğimiz miktar teker teker ve günü gününe uğraşan, biterse biz sizin mektubla ve telgrafla vaki yorulmak bilmez hocalık tarafma olacak her para talebinizi derhal yerine büyük bir saygım ve bağhlığım vargetireceğiz. Buna karşı sizden beklediği dı. miz şey, gittiğiniz yerden bize «canınız Edebiyat mevzulannda cidden yo istedikçe» mektub göndermenizdir. rulmak bilmezdi. «Anka» isminde, bugüne kadar neşredUmemiş man Dünya gazeteciliğinde büyük röportazum eserini hazırlamak için, yahud l'ın yarım asırlık bir mazisi vardır. İlk tectalebesinin vazifelerini okumak ve rübeyi NewYork Herald gazetesi yapteker teker, ince ince tashih et mıştır: Şarkî Afrikada kaybolan seyyah mek için, yahud edebiyata da Livingstone'ı buldurmak için meşhur înir sadece konuşmak için, hiç ara giliz seyyahı ve kâşifi Stanley'i gönder vermeden, yedi sekiz saatini bir mişti. Muvaffakiyetle biten bu heyecanlı den harcardı. Edebiyattan bahse seyahatin hikâyeleri gazetede çıkmca, göderken büyüyen gözlerini ve yükse rülmemiş bir alâka uyandırdı ve bütün len sesini dolduran alev, onun san öteki gazeteleri de memleket dışansına atkâr mizacındaki hararet ve samimi sık sık seyyar muhabirler göndermeğe teşyeti belirtmeğe derhal kâfi geliyordu. vik ederek büyük röportaj nev'inin doğ ömrünün son yıllannc. bakılmca, masına sebeb oldu. Ali Ekrem, taUhsizliğin modeli ha Büyük Harbden sonra, gazeteciliğin linde görünür: Oğlu Cezmi intihar bu şubesi çok rağbet buldu ve çok inkişaf etti; kızı Mısırda bir otomobil kaza etti. Gazeteci denilen adam, Amerikada sına kurban gitti; kendisi Darülfü polisle beraber gangsterlerin peşine düşen nundan çıkanldı; yazüan alâka u bir polis, Afrikada Fransız askerlerile yandırmaz oldu; babası Namık Ke beraber asilerin üstüne yürüyen bir as male söğüldü; lisanda ve edebiyatta ker, Avrupada İspanyol milislerile ihti eskidenberi tapındığı kıymetlerin sür lâlcilere saldıran bir milis, yahud milis atli bir tekâmül kurbanı olarak yıkıl lere saldıran bir ihtilâlci rolünü yaptı. İçdıklarını gördü; maddî ihtiyac ve za lerinde Andre Tudeso ve Serge Basset ruret içinde kaldı. Sevdiği, bayıldığı, gibi kafataslarına birer kurşun yiyerek ve aziz ve mukaddes tanıdığı maddî ve yahud da bıçaklanarak, tayyareden dü manevî her varlık, her kıymet tara şerek, uçurumlara yuvarlanarak ölenler fından terkedilerek, hüsranlarm en pek çoktur. Son İspanya harbinde Frankarası ve en dibsizi içinde gözlerini sız gazetecilerinden biri daha meslek tekapadı. cessüsüne kurban gitmişti. Cezmisi için yazdıgı bir şürin mısBüyük muhabirler, dünyanın her kö raı şimdi içuni kaplıyor: şesini, bucağım kendi mahalleleri gibi taSöyle, Cezmi, bahar gelmedl mi? nırlar. Bunlann en üste gelenlerinden biri olan romancı Paul Morand «kâinat bePEYAMt SAFA nim odamdır» demişti. Büyük röportaj yapan muharrirler için dünya, bir Fransız şairinin dediği gibi «sonsuz mavilik içinde zavallı küçük birşeydir.» Tekem mül ettikçe aldığı istasyonlann sayısı artan radyo makineleri gibi, gazetecilik de, ilerledikçe objektifinin görüş ufuklarını genişletiyor ve kulağı, fersahlarca ötedeki çıtırdıyı duyacak kadar hassasiyet kaElâziz (Hususî) Birkaç defa zanıyor. hacca gidip gelen, bütün ruhunu dine veren ve dinî taassub içinde şuur ve id Bizde, inkılâba gelinciye kadar, Türk rakini, akıl ve muvazenesini kaybeden matbuatınm gözü ve kulağı, İstanbul surHoşlu hoca, Mifi köyünden iki çocuk yalarını pek zor aşıyordu. Memleket dışınkalıyarak dağa götürmüş ve jiletle başda değil, Anadolunun büyük şehirlerinlarından, boyunlanndan keserek akan kanlannı canavarca emmeğe başlamıştır. de bile muhabir bulundurmak an'anesi, Vaziyetten haberdar olan köylüler ço hükumet merkezi Ankara olduktan sonra cuklan güçhalle kurtarabilmiş ve hüku teessüs etmeğe başladı. O zamana kadar mete haber vermişlerdir. Yakalanan ca gazeteciliğin istihbar hüneri, İstanbul içinnavar Tıbbı Adliye sevkedilmiş ve dok de çıkan vak'anın başına bir muhbirle bir torun orijinal bir hasta diye tavsif ettiği fotoğrafçı göndermekten ibaretti. Sıvasta canavann deli olduğu neticesine varılarak bir kaza olup da iki vatandaşm gözü pathastaneye konulmuştur. Gazetecilikte büyük röportaj Peyami Safa lasa, hatta Kayseride beş vatandaşın canı çıksa, İstanbulda bir çocuğun burnu ka naması kadar ehemmiyeti yokmuş gibi Türk gazetelerine geçmezdi; çünkü matbuatımızm bunlardan haberi olmazdı. Zaferden ve inkılâbdan sonra Ana dolunun büyük şehirlerinde muhabir bulundurmak zaruretini kavramağa başla dık. Matbuatımız, İstanbulun kale kapı lan dışarısmda da Türk vatanının eczası olduğunu o gündenberi daha iyi biliyor! Geçen devirlere bakılırsa, Türk kalemi, Cenab Şehabeddinin, Ali Kemalin, Selim Sırrımn ellerinde memleket hududlanndan dışarıya çıkarak mtıba ve müşahede toplamağa başlamıştı. Bu seyahat edebiyatı, inkılâbdan sonra, en yüksek zirvesini Falih Rıfkımn eserlerinde buldu. Gazetelerimiz içinde abjektifini memleket dışansına en çok çıkaran, hiç şüp hesiz, Cumhuriyettir. İlkönce Başmu harririmiz Yunus Nadi, bazı Avrupa başvekillerile bizzat yaptığı mülâkatlan gazetesinde neşrettiği gibi, memleket dışına yaptığı her seyahatin intıbalarını, fikirlerini ve müşahedelerini Cumhuri yete yetiştirmekten hiç geri kalmadı. Zeplinle yaptığı seyahatin intıbalan, bu seri içinde, tam bir Avrupa gazetecilik sisteminin bizde ilk hareketinden doğma, orijinal ve güzel eseridr. Nadir Nadi ve Doğan Nadi de bu sistemi muhtelif canlı röportajlarla ve Avrupa mektublarile devam ettirdiler. Abidin Daver, hiçbir Avrupa seyahatinde, Cumhuriyete valizi boş dönmedi; gazeteci gözile bize Av rupanın pek çok yerlerini karış kanş gezdirdi. Cumhuriyetin birçok elemanlan, Feridun Osman, Ahmed İhsan ve diğer arkadaşlanmız, fırsat buldukça memleket dışansına çıkarak büyük röportaj nev'i nin güzel millî örneklerini memlekete getirdiler.İsmail Habibin hem bir tarihçi, hem bir edebiyatçı, hem de bir gazeteci gözünün üç zaviyesini birleştiren «Tunadan Batıya »serisi gene Cumhuriyette çıktığı gibi, İsmail Müştak Mayakonun en yeni seyahat intıbalarını da bu sütunda eksilmez bir alâka ile okumağa devam ediyoruz. Diğer gazetelerimizde de gazetecinin tecessüsü, çoktan, millî hududlarımızdan öteye geçmeğe başlamıştır. Artık «Av rupa mektublan» denilen şey, eskiden olduğu gibi, gazetecilikle hiç alâkası olmıyanlann tesadüfen memleket dışına yaptıklan seyahatlerden toplanmış, indî mülâhazalar ve şahsî müşahedelerden iba ret kalmiyor. îçine bir gazeteci araşhrışı, bir gazeteci görüşü, anlayışı giriyor. Fakat, ne de olsa, hâlâ bizde büyük röportaj, Avrupaya kendi hesablanna seyahat eden muharrirlerin vakit ve fırsat bul dukça gazeteleri için toplıyabildikleri, kaza ve kader mahsulü müşahedelerden ibarettir. Çünkü matbuatımız henüz memleket dışansındaki istihbar vazifesini tam kadrosu içinde idrak edemiyor. Hele bazı gazetelerimizde Avrupa matbuatmdan «makas edilen» yazılar, hâlâ, kendi hususî muhabir mektubları gibi neşredil mektedir. Fakat, hiç şüphesiz kalem, makasın rolünü hergün biraz daha azalh yor. IHEM NALINA MIHINA Yemiş suyu ariste toplanan ikinci Akıl Hıfzıssıhhası kongresine iştirak eden murahhaslanmızın kon grede okuduklan raporlar arasında meyva ve meyva usaresı propagandalan hakkındaki raporlardan da bir satırla bahsedildığini dünkü Cumhuriyette gör • düm. Raporlann muhteviyatı hakkında fazla tafsilât olmamakla beraber meyva ve meyva usaresi propagandasınm ne oldu ğunu azçok keşfettim. Akıl hıfzıssıhhasile meşgul olanlar muhtelif uyuşturucu zehirler gibi ispirtolu içkılerin de baş düşmanıdırlar. Çünkü, bu içkiler, başımızı tatlı tatlı döndürmekten başlıyarak ni • hayet beynimizi sulandıran, hatta bazan büsbütün zivanadan çıkaran zehirlerdir. Onun için, akıl doktorlan «Yeşilay» cı dırlar. Bu itibarla ikinci Akıl Hıfzıssıh * hası kongresindeki murahhaslanmız, is • pırtosuz meyva usarelerı lehınde memleketımizde yapıîan propagandalardan bahsetmişlerdir. İspirtolu içkiler yerine ispirtosuz olanların limonatanın, portakal, turunc, vişne, demirhindi şerbetlerinin ve ayranın meziyetlerini saymışlardır. Öz türkçe yemiş suyu denilen ispirto* suz içkilerin Avrupada büyük bir rağbete mazhar olduğunu son seyahatimde görmüştüm. Portakal suyu, üzüm suyu, elma suyu gibi ispirtosuz yemiş içkileri baş dön • dürmek gibi bir meziyet veya kusurdan mahrum olmakla beraber son derece hoş ve lezzetlıdir. Bunların soğutulmuş larının harareti kesmek gibi meziyetleri de vardır. Hele üzüm suyunu ispirtosuz üzüm suyunu birçok ecnebi tıb pro« fesörleri, hatta sütten daha iyi bir gıda addediyorlarmış. Nefis şarab ve şampanyalarm çok bol ve ucuz olduğu Fransada, biralannın ne* fasetile meşhur Almanyada bütün spor • cu genclik, bu ispirtosuz yemiş sularını içiyorlar. Almanyada, Avusturyada, Macaristanda ismini pek iyi hatırhyamıyorum galiba Obis diye nefis bir elma su» yu vardı ki sıcak günlerde, su yerine, nu zevkle içerken hep düşünürdüm: Bizim memleketimizde bu ispirtosuz yemiş sulan neden yapılmasın ve neden bol bol içilmesin? Bu meyva usarelerı, hususî tertibatla tahammür edemez bir hale getirilmekte ve ondan sonra, epey müddet muhafaza edilebilmektedir. Bizim nefis ve kokulu yemişlerimizden ve üzümlerimizden çıkarılacak usarelerin fevkalâde lezzetli olacağına şüphe yok tur. Böylece, meyvalann bol olduğu yıllarda ve mıntakalarda, bunları denize dökmekten veya çürümekten de kurtar mış oluruz. Kayısı, şeftali, portakal, elma ve misket gibi kokulu üzüm sulannın büyük bir rağbete mazhar olacağını sanı yorum. İktısad Vekâleti, bu meyva usarelerî etrafmda bir tetkik yaptırsa güzel yemişlerimiz için çok faydalı bir istihlâk sahasi bulunacağına şüphe yoktur. Ben tecrübe ettim. Bunlar, halkın bol bol içtiği gazozlarla kıyas edilemiyecek > kadar lezzetli ve sıhhidir. Bir canavar Elâzizde çocukların kanını emerken yakalandı PEYAMt SAFA Yunanistana gelecek İngiliz donanması Budapeşte 27 (A.A.) Kral Naibi A(Baştarafı 1 Inci sahifede) miral Horty, hususî mahiyette bir seyaLondra 27 (A.A.) İngiliz bangeri İki dost memleketin iki taraf için ord Walter Rotschild, Hertfordshire hate çıkmıştır. Sanıldığma göre, Amiral de hayatî olan mütekabil ekonomik 3 kâin Tring Park'taki malikânesinde Horty, İtalya, Avusturya, İsviçre ve münasebetlerinl her halde bir çıkmaza da Almanyaya gidecektir. ) yaşmda vefat etmiştir. bırakmıyarak onu makul ve mümkün Müteveffa, Rotschild Bankası İngiliz Yunanistana giden Rumen bir hal suretine bağlıyacaklan şüphe ısmının şefi idi. Varisi 26 yaşmda busizdir. mekteb gemisi ınan Victor Rotschild'dir. Faik Kurdoğlu, dün kendisile görü Atina 27 (Hususî) «Kaptan DimitBulgar manevraları şerek bu gelişi hakkında malumat istiyen resco> ismindeki Romanya deniz mek Sofya 26 (Hususî) Gazeteler Bul teb gemisi dün Selâniğe gelmiştir. Ro muharririmize kısaca şunları söylemış ir ordusunun büyük manevralarının manya gemisi Patras ve Korfu'yu da tlr: ^lulün sonunda yapılacağını yazıyor « Buraya bazı hususlar hakkında r. Bu manevralara Sofyada bulunan ziyaret edecektir. izahat vermek için geldim. Yeni direk alkan devletleri ataşemiliterlerile Altifler aldığım zaman tekrar Berline döıanya, Italya ve Yugoslavyadan birer Paris 27 (Hususî) Paris borsasının îkerî heyet davet edilecektir. neceğim.» bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Öğrendiğimîze göre, Müsteşar Berline Belçika hava kuvvetleri Londra 132,93, Nevyork 26,70 1/2, ağlebi ihtimal yann akşam hareket ede kumandanı Almanyada Berlin 1074, Brüksel 450, Amsterdam cektir. Bu takdirde Almanya ile ticaret Berlin 27 (A.A.) Belçika hava mü 1473,25, Roma 140,55, Lizbon 120,85, Ceanlaşması müzakerelerine devam olunaafaası şefi General Duvivier, General nevTe 613,12 1/2, bakır 61 1/2 62 1/2, caktır. Yeni esaslar dahilinde bu müoejing'in daveti üzerine bu günlerde Irnan hava ordusunun misafiri bulun kalay 259,17,6, altın J39,8, gümüş 19,1,4, zakerelerin yakında müsfcet olarak ikmal kurşun 21,16,2 1/2, çinko 23,1,10 1/2, edilmi§ olacağı kuvyetle amuluyqr( ıaktadır. İngiliz bangeri Lord Rotschild öldü Macaristan Kral Naibi seyahate çıktı Müzakereler kesilmiş değildir Arkadasımız Vartanın kabrinde merasim Atina 27 (Hususî) Dahiliye Nezareti tarafından gönderilen müstacel telgraflarda Makedonya, Girid Umum Valilerile Kefalonya, Ahaiya, Midilli, Klidiki, Kavala, Taşoz Valilerine ağustos, eylul ve birinciteşrin aylarında büyük bir tngiliz donanmasının sulanna geleceği hakkında tafsilât verilmiştir. Dündenberi muhtelif limanlara kü Manevralanmızda bulunan Yunan çük İngiliz harb gemileri gelmeğe baş askerî heyeti dün sabah saat 10 da Çe • lamıştır. lio vapurile Pireye hareket etmiş ve teşyi olunmuştur. İran askerî heyeti de öğleden sonra îzmire hareket etmiştir. İran heyeti îzmir fuannı ziyaret edecek ve iki gün kaldıktan sonra Ankara yolile dönecektir. General Esadullah Hanm riyaseti altında bulunan Efgan askerî heyeti de dün akşamki ekspresle Ankaraya git miştir.Heyet Ankarada iki gün kaldık • tan sonra Efganistana dönecektir. Rumen askerî heyetinin şehrimizde kalan azası da dün akşam Romanya vapurile memleketlerine dönmüştür. Misa fir heyetler askerî merasimle uğurlan mışlardır. Askerî heyetler Istanbuldan ayrıldı Iran heyeti Izmiri, Efgan heyeti de Ankarayı ziyaret ediyor % PARİS BORSASI Vartanın ailesile bazı ahbablan; kabri başında Gazeteci arkadaşlanmızdan mütevef fa Vartanın ölümünün ikinci yıldönümü münasebetile Şişlideki Ermeni mezarh ğında, müteveffanın kabri üzerine dikîlen abidenin dün küşad resmi yapılmıştır. Dinî merasime riyaset eden Patrik kay makamı piskopos Aslanyan bu münase betle bir nutuk irad ederek Yugoslavyada siyasî mülâkatlar Belgrad 27 (A.A.) Bled'den bildirildiğine göre, Naibi Hükumet Prens Paul, Başvekil ve Hariciye Nazırı M. Stoyadinoviç'i kabul etmiştir. Diğer taraftan M. Stoyadinoviç, Al man sefiri M. Van Heeren ile Türkiye sefiri Haydar Aktay, Romanya sefiri M Cadere, Yunan sefiri M. Rosetti ve Ax* navudluk maslahatgüzarı M. Shtila'yJ kabul etmiştir. Vartanm büyük feragat hislerîni ve me ziyetlerini tebarüz ettirmiştir. Havanın yağmurlu olmastna ragmen, müteveffanın ailesile birçok dostlan dünkü hazin merasimde hazır bulunmuşlar dir. Gazetemizle ermenice Nor Lur ga zetesi namma da Vartanın kabrine bir çemüteveffa lenk konmuştur.