16 Ağustos 1937 Geniş bir siyasî mücadeleye sahne olmağa başlıyor IRK M A H P HİNDİSTAN OKUYUCULARIMIZ Bir Bursa yolcusunun şikâyetleri Diyor kî Trakyada manevra hazırlıkları Geçen gün Bursaya kadar gidip gel dım. Görduğüm kötü şeyleri size bil dırmeğı münasıb gördum.. Avrupa seyahat notlan arasında, memleket da hilindeki yolculuğun fena taraflarmdan şikâyet etmek faydadan hâli değildir, diişüncesile bildirdiklerimin neşrirıi sizden rıca ederim. 1 Bursaya Yalovadan gittim. Yol da sıkı bir polis teftişüe karşılaştım Polıs, bulunduğumuz kamyonun içinde ne aramıştı? Hırsız mı, casus mu? Hapisten kaçan biri var da polise Ihbar mı edılmişti?. Adeta karktum. Tahkık ettim. Meğer âdetmiş. Her zaman böyle ararlarmışü. 2 îstanbula Mudanya yoîundan döndüm. Otobüsten iskele önüne iner inmez <kimse aynlmasın kontrol var!> dediler.. Şoförün elınde matbu bir kâğıd. Bütün yolcular isimlerini, soylarını, soplarım yazacak, adreslerini kay dedecek, nereden gelip nereye gideceklerini tesbit edeceklermışü. cSebeb?» «Bılmem, âdet böyle!» Otobüsten on kışı indik. Bana sıra gelinciye kadar kırk beş dakıka geçti.. Bozuk bir yolda sallana sallana kötü bir yolculuk ettikten sonra elımde bavulum, guneşm altında tam kırk beş dakıka bekledım.. Sıcak toz... Hararet bastı. Soğuk bir cUlu dağ» suyu aradım: Yok!.. Hayret! Bursanm iskelesi Mudanyada, o kendi topraklarından çıkan soğuğundan vaz geçtım bir madensuyu yokü 3 Vatandaşlar, memleket dahilin de, kendı malı, kendi yurdu olan Bursaya gırıp çıkarken sıkı bir polis kontroluna neden tâbi?. Rıca ederim size: Gezdiğiniz, dolaştığınız Avrupa şehir lerinde, hatta Balkanlarda böyle bir muameleye maruz kaldınız mı?. Benim bildığim, böyle yerlere rağbet olsun diye polis yoleulara müşkülât çıkarmaz, kolaylık gösterir.. Yolcular karşısında polisi görünce bir ferahlık duymalı. Bursa yolcuları maalesef böyle düşünemiyorlar. <Acaba burada da ne suallere maruz kalacağız?> diye can sıkıntısı gösteriyorlar.. 4 Acaba Mudanyada bana doî durttukları kâğıddan ne istifade etti ler.. İsmimi başka, adresimi başka yazsaydım ne anlıyacaklardı? Şüpheli bir adam olsam hakıkî hüviyetimi polis kâğıdma yazar mıydım.. Hulâsa, yoleulara müşkülât çıkar maktan başka bir işe yaramıyan bu lüzumsuz şeyler kunin aklına gelmiş acaba... 5 Antalya vapurile îstanbul yoluna açıldık.. Burada da madensuyu yok.. Birinci mevki yolcusuydum: Ayakta seyahat ediyorum. Güvertedeki kana pelere ikinci mevki ve güverte yolcu ları oturmuşlar. Ne kontrol var, ne de lâftan anlıyan.. Yüz kuruşa yakın para alıp birkaç kab yemek yedirmek için alt kat salona bizi soktular.. Muthiş sıcak. Boram boram terliyoruz.. Köşede bir vantüâtör var.. Başgarsonu çağır dım. Vantılâtörü açmasmı rica ettım... Bana gayet sakin, sanki çok tabiî bir şeymiş gibi: «Vapurda gündüzleri elektrik cereyam yoktur.. Emir var. îşletemeyiz!> dedi.. Hayretten ben de ve bütün yolcular da donakaldılar.. Nerede ve ne zamanda yaşıyoruz?. Düşünün k. Bursaya gıdenler ya hastadır, yahud gezmek içm, gönül eğlendirmek için seyahat ederler.. Bunlarm ıkisi de konfora ve rahata muhtacdır.. Halbuki bu vapurda su yok, oturacak yer yok, yemek salonunda vantilâtörun cereyanı yok.. Bir vakitler Mısır yolcularına kendini beğendiren «Denizyolları» idaresi nin, Mudanya yolunu bu kadar ihmal edeceğini hiç düşünmemiştim. Motörlü kıt'aların son sktem komutan otomobilleTİnden biri [Bu altı tekerlekll otomobıller anzalı arazi ye girince orta tekerlekleri de çalıçmakta, çukur, hendek gibi manıaları suratle ve sühuletle a§maktadır] Çorluda 3 üncü kolordu kumandanlık binaa Hind liderlertTiden Oandhl nutuk soylüyor fogiliz ve Hind politika aciamlan ta rafından Yuvarlakmasa konfcransında dört senelik mesai neticesi kalem* alınan yeni Hind kanunu esasisi 1 nisanda meriyet mevkiine girmiş oldu. Kongre partisi, kanunlanna müdahale etmek husu sundaki fevkalâde salâhiyetler isümal etmemek hususunda teminat almak üzere valilere yapılan müracaate red cevabı verilmesini mütaekıb, ekseriyeti haiz oldugu altı vilâyette iş başına gelmeği reddetmiştir. Kongre partisi müzahirleri, teminat almak üzere valilere vaki müracaatlerinin tamamile samimî ve makul sebeblere istınad etmekte olduğunu söylüyorlar. Aynı zamanda nazırlann kanun yapma işinden mes'ul olduklanm, nüfuz ve saîâhiyetlerine istenildiği gibi müdahale edil diği takdirde birşey yapamıyacaklannı bildirmektedirler. Bu hususta Gandhi: « Hükumet; ekseriyetin reyini na zan dikkate almamakla, vilâyetlere bahşettiği kanunnu esasinin temin etmekte olduğu muhtariyeti açıkça reddebniştir. Bu iübarla; onların şimdiden sonraki Son kongre ve kabine gürültülerinin esran tki lider de aynı fikirde değil m Ağır bataryalanmızdan başka bir görünüg Uyanmağa başlıyan Hindliler diyorlarki: «Ingilizler Hindde muazzam nafıa işleri yapıyorlar, âlâ. Fakat neden bizi cahil bırakıyorlar?» ler, vâsi mikyasta sulama tesisatı, şi mendiferler ve yol lar inşa etmiştir. Kıtlıga sed çeken ve Hındistanı müstey lilerden kurtaran İngilteredir. Fakat b u g ü n Hindliler bunlardan da fazlasını iste mektedirler. Dünyamn her ta rafında cehalet a zalmakta, okur ya Hınd liderlerinden Nehru zarlar çoğalmakta dır. Halbuki Hindistanm ancak yüzde veti 160,000 i Hindli olmak üzere 217 sekizi okur yazardır. Hindliler «niçin bin zabit ve efraddır. Bu kuvvetin mümuazzam su işlerimiz olsun da; halkımız him kısmı şimali garbî hududundadır ve yabancı kabileleri memlekete sokmamak cahil kalsın?» sualini sorularlar. Hindistanda adam başına vasatî gelir vazifesile mükelleftir. * ** iki îngiliz lirası raddesindedir. Hindlılerin bir sözleri de: «Memleketimiz îngiliz Mezheb ve din itibarile Hindular 240 idaresi altında bu kadar az randıman vemilyon, Müslümanlar 78 milyondur. Ayriyorsa, onu kendimiz idare edersek belki daha iyi olur» dur. * * * Tanklar, ağır topları mevzie çekiyorlar Bir CowBoys'un müthiş akıbeti Hindistan haktnnda birkaç rakam Hind kadın liderlerinden Naldu şekli idareleri kalemle yahud gayri kabili münakaşa ekseriyetle değil, kılıçla taayyün edecektip> demiştir. Diğer taraftan valilere verilen kuvvet ve salâhiyetin de kanunu esasiye istinad etmekte oldugu, bu salâhiyetlerin «lü zumlu bir teminat» teşkil etmekte bulunduğu ve valiler isteseler de bu salâhiyet'erinden feragat edemiyecekleri iddia o'unmaktadır. Haricen basit gibi görünen bu muhalefet arkasında birçok gzli cereyanlar varin. Hind milliyetperverliğinin iki büyük 'ıderi Gandhi ve Nehru bırleşik olarak r alıştıkları zannedıldıği halde başka başka ideal ve gaye beslemektedirler. Gandiı Hındistana dominyon statüsü verılme'ini istemektedir ve bunu kabulle iktıfa *decektiı.. Nehru için mesele daha ziyade iktısaiî işler üzerinde toplanmaktadır. Ayni £amanda gayri kabilı ihtida bir sosyalist olan Nehru; zengın pamuk fabrikası sahıblerıle büyük arazi sahibı olan ve halkı azyik ve esaret altında tutan Hindlilere 'ngilizlerden daha ziyade düşmandır. Maamafıh bu sözlerle onun Ingiliz idaesi taraftarı olduğunu kasdetmıyoruz. Ingilterenin Hindistana büyük hizmeteri olmuştur. Hindistanda büyük bend Hindistanda 350 milyon halk vardır. Bu itibarla beşeriyetin beşte bir nüfusu Hindistanda bulunmaktadır. Hindistanda nüfus müthiş artmaktadır. 1921 tahriri ile 1931 tahriri arasında 34 milyon fazlahk vardır. 1941 de nüfusu belki de 400 milyonu bulacaktır. T Cumhuriyet Bir Tapu işinden şikâyet Smobda Buyükcami mahallesinden Ferid Jıkmen ımzasüe aldığınuz mektubda denilyor ki: «Bir arazi intikal muamelesinin kmall için Slnob Tapıısuna müracaat etık. Evrak daırelerı dolaştı, nüıajet bir yere durdu. Sebebı de son arazi tahrırınde )azı Lsimlerin (Soğüdonü 8oğudlerönuı ıbi yanlış yazılmış olmasıdır. Maliye ile Tapu ne yapacaklarını şaşırnış vaziyettedirler ve muameleyi ikmal etmemektedırler. Isin beklemeğe tahammulu yoktur. Herhangl bir suretle yapılmıs bir Delhi Valtsi Patyala mıhracesüe yanlışlık yuzunden vatandaşlarm daha goruşuyor fazla mutazamr edilmemelermi gozönunde tutarak yuksek alâkadarlarm tedbir alrıca 11,500,000 Budhist, 10 milyon malarını ehemmlyetle rıca ederım.> putperest, 5 milyon hıristıyan, 3 milyon Belediyenin nazarı dikkatine sünnî, ve 2 milyona yakın da Parsi ve Unkapanmda Zeyrek caddesi Kâtlbçe lebı sokak 118 numarada Cudi Atak imzaJain vardır. sıle aldığımız mektubda deniliyor kl: «Fatıhin dortyol ağzında bir çop istasyonu kuBrezilyanm Ar jantine verdigi rulmus. Tanzıîat arabaları toplıyabildiklerı çopleri buraya doker, kamyonlar da bun nota ları bilâhare alıp bir semti meçhule götüRiodeJaneiro 15 (A.A.) Brezil rurler. Bu çöp istasyonu etrafa pis bir koya Dış Bakanı, Arjantine verdiği bir no ku nesretmektedir. Geçenlerde, öğle tatillnde eve yemek için gelirken bazı ecneb: tada, Amerika destroyerlerinin kiralan seyyahların burunlarını tuta tuta burasmır ması işinin Londra Deniz muahedesine resmıni çekmekle mesgul olduklanm gördum. Müdahale etmek istedlm, birinei pota hiçbir suretle muhalıf olmadığını ve cebir ikincisini ilâve etmemek kaygusile danub Amerikasmda deniz muvazenesinin ha ileri gidemedim. Alâkadarlarm dikkat mevcud bulunmadığmı bildırmektedır. nazarlarını çekmenlzi dilerım.> Amerikada vahşi hayvanlarla ve at üzerinde azgın boğalarla boğuşmakla şöhret ^azanan Cow Boys'lardan birisi müthiş bir akıbetle karşılanmıştır. Tam boğa ile uğraşırken attan duşmuştur. Resım adamcağız, boğanın korkunç boynuzlarma saplanmak uzere ıken, cesur bir fotoğrafçı tarafmdan alınmıştır «j* •*• Irk, lisan ve din karnavalı Hindistanda sekiz muhtelıf ırk tipi yaşar. Sekiz büyük din vardır. 220 çeşid lisan kullamhr. Büyükluk itibarile Hindistan Rusya haric Avrupa kıt'ası kadardır. Hindistanm dokuz vilâyeti vardır kı bunlarm beherinin mesahai sathiyeleri Avrupanın büyük memleketlerinkine muadıldir. * * * Hindistanda okur yazarlann adedi 28 milyondur. Bu da yüzde sekiz demektır. 1921 ile 1931 seneleri arasında okur yazarların nisbeti ancak yüzde 1 artmıştır. •î* "S* *T* Arkalarına kayak takılan motosikletler Hindistan arazisinin beşte biri ormandır. Halkm yüzde yetmiş beşi ziraatle yaşar. Başlıca istihsal maddeleri pirinç, çavdar, buğday, pamuk, tohumlardan istihsal olunan yağlar, şeker, kendir ve çaydır. * * * Ingilterenin Hindistandaki askerî kuv i Londrada tertıb edılen motosıklet yarışları bu sene büyuk bir rağbet kazanmıştır. Bunun sebebi, resmımizde görüldüğü veçhıle motosıkletlerin peşınde bir de kayak bulunmasıdır. *