15 Ağustos 1937 CUMHURfYET Havayollan idaresinin faaliyeti Windsor Dükü Ingiltereye avdet mî ediyor? Eski Krala yüksek bir vazife verilecekmiş Dük ve Düşes Windsor bugünler de Salzburg'da bulunuyorlar. Sabık Kralm en küçük kardeşi Dük dö Kent ile karısı da oradan geçerek Belgrada gitti ler. Dük de Kent'in maiyetinde bulunan kimseler, bir İngiliz gazetesile Avusturya matbuatı tarafından neşredilen ve Dük dö Windsor'un yakında îngiltereye avdet edeceğini bildiren haberi teyid et • mektedirler. Dük dö Windsor'un, tahtta bulunduğu zaman zarfında ıçtimaî meselelere aid işlerde srösterdıği vukuf ve dirayet dola Dünkü itfaiye töreni Itfaiyemizin şimdiye kadar geçirdiği safhalar birer birer temsil edildi İstanbul Ankara seferini yapan tayyarelerden biri İstanbul setnalartnda... Tayyare yolcuları gittikçe çoğalıyor Bir buçuk sene zarfında 1248 hava yollarını tercih etti yolcu Foto: Namtfc Görgüç Şayanı hayret bir cür'et Bristol oteli sahibi ölümle tehdid edildi Tepebaşında Bristol oteli sahibi ö mer Lutfi, bundan dört gün evvel Emniyet Müdürlüğüne müracaat ederek İlyas ve Abbas adında iki adamın kendisinden 800 lira istedıklerini ve bu parayı vermediği takdirde ölümle tehdid olunduğunu söylemiştir. Bunun üzerine faaliyete geçen me murlar otelde tertibat almışlardır. Evvelki gün iki sabıkah otele gelmişler, Ömer Lutfiyi ellerindeki bıçaklarla tehdid ederek 800 lirayı almışlardır. Fakat tam çıkarlarken birdenbirc memurlar görün müşler ve iki haydudu da yakalamışlardır. Emniyet Müdürlüğüne götürülen suçlular orada geçenlerde Beyoğlunda bir otelde ustura ile yaralanan bir madam vak'asile alâkadar bazı mühim ifşaatta bulunmuşlardır. Tahkikata devam ed'lmektedir. Nafıa Vekâleti Havayollan idaresini Millî Müdafaa Vekâletinden iki tayyare ile devralmıştır. 1936 da idare, üç yolcu tayyaresi almıştır. 1937 de altı yolcu ve bir mekteb tayyaresi sipariş edilmiştir. Bu tayyareler bu ayın yirmisinde ge lecektir. Tayyareler kâmilen çift motörlüdür ve telsizle mücehhezdir. İngilte rede Haviland tayyare fabrikasında yapılmaktadırlar. Motörler bilhassa bey nelmilel müsabakada birinciliği kazan mıştır. 1936 senesi bidayetinden 1937 mayıs sonuna kadar Ankara îstanbul ara sında 587 sefer yapılmış ve 244,428 kilometro katedilmiştir. Bu seferlerde 1248 yolcu naklolunmuştur. 918 kişi İstanbul, Ankara üzerinde uçuşlar yapmışlardır. 7095 kilo gazete ve 1375,5 kilo muhtelif eşya taşmmıştır. İstanbul, Ankara, îzmir ve Adanada hava limanları tesis edilmiştir. Bundan başka müteaddid hangar binaları ve yolcu salonları yapılmıştır. Tayyare lerde Ankara, Yeşilköy istasyonlarında telsizler vardır. Ankarada ve İstanbulda yeniden iki telsiz istasyonu inşa edilmektedir. Yolcular arasında kadınlar ekseriyeti teşkil etmektedirler. Her seferden sonra tayyareler temizlenmekte ve muayeneden geçmektedlr. Şimdiye kadar idareye hiçbir şikâyet vaki olmamıştır. Kardesile Salzburgda görüşen Kent Dükü ve karısı Polonyanm Caracovie şehrinde yısile, tngilterede çok mühim bir vazifeye tayin edileceği söyleniyor. Sabık hükümdara, îngilterede henüz mevcud olmıyan ve bir nevi içtimaî yardım teşkilâtını idare edecek olan yüksek komiserlik mevkiine muadil bir vazife :evdi edilecektir. Maamafih, Dük dö Windsor, kendisine bu hususta sorulan suallere: « Söylenecek yeni birşey yoktur.» Diye cevab vermiştir. Ilk denizaltı gemimiz Dün Halic tersanesinde büyük merasim yapıldı £^ (Baştarafı 1 Ind sahifede) Denîzaltı gemimizin omurga vaz'ı merasimi dün Başvekil İsmet înönü, Millî Müdafaa Vekili Kâzım Özalpla diğer birçok davetlilerin piyade ve deniz su baylarımızm huzurunda yapılmıştır. Merasime davet edılenler saat on buçukta köprünün Halic iskelesinde ro morkörlere binerek Kasımpaşa ilerisinde Valde kızağınm bulunduğu mevkie çık mışlar, burada İstanbul Deniz Kumandanı Mahmud Gökbora ile Fabrikalar umum müdürü yarbay Naim, Deniz mektebi müdürü albay Ertuğrul. ve diğer deniz subaylarımız ve Krupp fabrikasının mümessil ve memurları tarafından karşılanmışlardır. Davetliler arasm<îa îstanbul Vali vekili Şükrü, İstanbul Kumandan vekili General Cemil Cahid, General Eyüb, İstanbul Merkez kumandanı General İhsan, Polis müdürü Salih, Liman idaresi mü dürii Raufi, İstanbul Ticareti Bahriye Tiüdürü Müfid Necdet ve diğer pek çok '.evat göze çarpıyordu. Krupp tersanesi namma sîzlerî Selam • Iar ve bu törenimize geldiğiniz için teşekkür ederim. Sevincli ve ehemmiyetli bir hâdise bizleri burada buluşturdu. Türkiye Cumhuriyeti hükumeti Krupp tersanesinin bilgi ve yapı kudretine güvenerek Türk bahriyesinin 70 senedenberi mev cud olan bu tersane mahallini yeni hayata kavuşturdu. Birinci geminin omurgasma şimdi son parçası konmakla bu geminin omurga vaz'ı yapılmış olacaktır. Krupp bu ağır ve mes'uliyetli vazifeyi bilgi ve tecrübesine güvenerek üzerine aldı ve bu ağır vazifeyi muvaffakiyetle başaracak tır. Bu îşe çalışırken bizimle birlikte çalı • şan Türk işçilerini denizaltı gemileri in şaatına muktedir mükemmel işçi olarak yetiştirmeği gözönünde bulunduracağız. Kısa zaman zarfında, Türk işçi arka daşlarımızda gödüğümüz kabiliyet bu gayeye mutlaka varacağımızı gösteriyor. Şimdi çalışmakta olan duvarcı, dülger, marangoz, çilingir, demirciden başka, işlerinin ehli olan Türk perçinci ve tersane işçisini de bulacağımızı ümid etmekteyim. Denizaltı gemileri inşaatını Krupp'a vermekle Türkiye Cumhuriyeti hükumeti nin göstermiş olduğu itimaddan dolayı samimî teşekkürlerimi sunanm. Bu mü him vazifeyi başaracığımızı temin ede rim. Bu güzel vesileden istifade ederek Türkiye Cumhuriyetinin Ulu Reisi Atatürke uzun ömürler dilerim.» Bu nutuk Ali Nuri tarafından türkçeye tercüme edildikten sonra mızıka Istiklâl marşmı çaldı ve omurga vinç delâletile kaldmlarak mahalline konuldu ve uzun uzadıya alkışlandı. Kutbu aşan Sovyet tayyaresi "*» *** Plâj modası Bursalılar, pazar günleri Mudanyaya taşmıyorlar Başvekil geliyor Saat on birde Başvekil İsmet İnönü Çankaya motörile tersanenin iskelesine çıktı. Mızıka çaldı, bir bahriye müfrezesi selâm resmini ifa etti. Başvekil, yanında İstanbul Deniz Kunandanı Mahmud olduğu halde Valde kızağına doğru ileriledi. İsmet İnönü yatıındakilerden eski tersane ve yeni inşaat hakkında malumat alıyor ve mütemadi yen sualler soruyordu. Kızağın her iki tarafına yapılacak deıizaltı gemilerinin eb'adına göre tesisat vücude getirilmiş, bunlann üzerine denizBaşvekilin alâkası altı gemisinin saçları dizilmişti. Bir saç da etrafı çiçeklerle süslenmiş ve bir vince Başbakan Krupp inşaat müdürünün bağh olduğu halde yerde duruyordu. elini sıkarak: İsmet İnönünün kıymetli sözleri « Tebrik ederim. Sizinle çok alâkaBaşvekil omurga vaz'ı, denize indirme dar olacağız. Bütün ınşaatı takib edeceve nihayet tamamlanma işleri hakkında ğiz. İnşaatın saat gibi işlemesini istiyoruz. aüyük ve derin bir alâka ile malumat Krupp'un memleket hatıratmda güzel opluyordu. Bir aralık etrafa göz gez eserleri vardır. Onlara yeni ilâveler yadıren İsmet İnönü yanında duran Gene pacaklanndan eminiz.» dedi. al Cemil Cahide: İsmet İnönü bundan sonra kızak hak Sağ olursam her sene burada yeni kında izahat aldı. Başvekil bilhassa şun?emiler yaptıracak ve buralan gemi ile ları soruyordu: «Bu denizaltı gemileri iolduracağım, dedi. General Cemil Ca nekadar zamanda bitecek? Bunlar biter bitmez hemen yeni inşaata başlamak im ıid de cevaben: Bunda muvaffak olacağınıza şüphe kânı var mıdır? Kızaklann vaziyeti na ^dilmez. Başbakan, ortada demiryolla sıldır? Taş kızakta da başka gemilerin mdaki muvaffakiyetiniz gibi canlı bir inşaatına başlamak imkânı var mıdır? Her sene burada asgarî dört, beş deniznisal var, dedi. altı gemisi yapılabilir mi?» Fabrika mümessilinin nutku Başvekilin bu ehemmiyetli suallerine Bu sözler herkeste minnetle karışık Alman inşat müdürü, onların mümessili Dİr sevinc uyandırdı. Merasime grupun sureti mahsusada İstanbula gönderdiği eski erkânıharb kaymakamı Ali Nuri ve albay sirketin inşaat müdürü Oesten'in bir nut denizaltı filotillâsı kumandanı kile başlandı. Direktör, nutkunda ezcüm Hüsnü cevab veriyorlardı. Bu gemiler den birincisinm inşaatı bir sene sonfa bi!e şunları söyledı: tecek, makinelerinin konması için de bu « Baylar! (Baştarafı 1 inci sahifede) Moskova 14 (A.A.) Sabahleyin verilen malumata göre şimal kutbundaki Sovyet tayyarecilerinden gelen bir ha berde motörlerin biri bozulduğu ve o vakte kadar istihlâk edilen benzinin, yüksckliğini kaybetmeden tayyarenin yoluna devamma imkân verdiği bildirilmektedir. Moskova 14 (A.A.) Tas ajansınm verdiği malumata göre, saat 13,40 da Şimal Kutbu üzerinde uçan 209 N. tayyaresi, saat 14,32 de en sağda bulunan motörün işlemediğini, 2600 m€tre irtifada hiç birşeyi görmeden uçmakta olduğunu bildiren bir radyogram göndermişti. Bu telgraftan sonra tayyare ile muntazam irtibat münkati olmuştur. Moskova saatile saat 15,38 de Yakutsk telsiz istasyonu şu telgrafı almıştır. «Herşey yolunda gidiyor, işitme şeraiti çok fenadır.» Saat 1 7,30 da Şmit burnundaki istasyon da şu son telgrafı almıştır: «Beni nasıl işitiyorsunu? Bekleyiniz.» Bundan sonra bütün Sovyet istasyonlarının, Kutub istasyonlannın ve Amerikan istasyonlannın mütemadî dinlemelerine rağmen, saat 2,14 e kadar tayyare ile irtibat temin olunamamıştır. Paraguay ihtilâli Assomption 14 (A.A.) Reis Franco, bir beyanname neşrederek yeni hüku metin şubat 1936 ihtilâl hareketine muvafık bir hattı hareket takib edeceğini bıldirmiştir. Şehirde normal vaziyet avdet etmiştir. müddetten sonra dört, beş ay lâzım gelecektir. Kısa bir müddet sonra ikincisi bitecek ve Almanyadakiler bunlardan daha evvel ikmal edilecektir. Yeni gemi 90 kadem uzunluğundadır ve 900 ton olacaktır. Harb gemilerimizin vaziyeti İsmet İnönü bu izahatı aldıktan sonra davetliler bina dahilinde hazırlanan bü fede izaz ve ikram edildiler. Başvekil bahriyelilerimizle bilhassa harb gemileri inşaatı etrafında uzun ve memnuniyet verici görüşmeler yaptılar. Fabrika mü dürü yarbay Naim bütün denizaltı gemierimizin Gölcükte elden geçirilerek ta mamile yenilenmiş gibi bir kıymet iktisab ettiklerini, İstanbulda ve Gölcükte yeni gemiler inşa etmek kabil olduğunu, kıymetli elemanlarımız bulunduğunu söyledi. Mevcud denizaltı filomuzun kısa bir zamanda mühim bir yekuna baliğ olaca ğını, Almanyada bu dört gemiden başka ayrıca denizaltı mayin gemilerimiz de inşa edildiği anlaşılıyordu. Bu sırada Al manyada Krupp müessesesi müdüründen gelen tebrik telgrafı okundu ve merasime nihayet verildi. Bursa (Hususî muhabirimizden) Bu sene Bursada, tahammül edilemi yecek derecede rutubetli sıcaklar hü küm surüyor. İşi gucu hafıf, kazancı yolunda olanlar her fırsatta soluğu Uludağda ahyorlar. Orta hallıler de nisbeten daha az masrafla serinlemek için Mudanyaya göç ediyorlar. Mudanyada yazlık ev kiralan ateş pahası denecek kadar yüksek.. Buna rağmen Bursalılardan birçokları yazı Mudanyada geçirmek üzere ev kirah yorlar. , Son zamanlarda Bursa halkınm de niz kenarma akışı anlaşılması guç bir manzara teşkil ediyor. Cumartesi ve pazar günleri trenler, otobüsler on binlerce Bursalıyı Mudanyaya taşıyor. 75 bin nüfuslü bir şehrin bu sıcak larda suya ve denize karşı duyduğu hasret, bu mahşerî akmı doğurmıya kâfi gelmektedir. Maamafih, Mudanyaya Mahalle bekçisi rolünü yapan san' atkâr Naşid yangını haber veriyor gitmek de artık Bursalılar için bir ihtiyac halinden çıkarak yavaş yavaş bir Bütün bu hareketleri büyük bir mu | şab bmaya ateş verilir verilmez Beyoğ* görenek modası olmıya başlamıştır. Hat vaffakıyet ve çevıklikle yapan efrad da lu İtfaiye grupuna da derhal telefonla ateş haber verılmiş ve İtfaiye grupu ta o kadar ki, kazanını, tenceresini sa çok alkışlanmıştır. Şışhane yokuşundaki grup merkezinden Eski ve yeni yangmların nasıl söndütarak bu akına katılmak istiyen fakir rüldüğünü göstermek üzere Stadyom tam dört dakıkada Stadyoma gelmiş ve aileler bile bulunmaktadır. da birisi üç katlı büyük bir ahşab ev, yarım dakika sonra da ateşe su sıkmağa Bu hafta üç günümü Mudanyada gediğeri de ufak bir kulübe yapılmıştı. muvaffak olmuştur. Bu asrî ve fennî ve* çirdiğım için vaziyeti yakmdan tetk^k Dünkü törenm en enteresan kısmı da saıt karşısmda tamamen ateş almış buetmiş oldum. Gecenin dördünden itibabu idi. Evvelâ kulübeye ateş verılmiş, lunan bina, beş dakika içinde suya bo* ren işlemiye başlıyan trenler ve oto yangın kulesinden ateşi gören kırmızı ğularak ateş söndürülmüştür. İtfaiye • büsler halkı Mudanyaya adeta bir ne ceketlı köşklü, narayı basarak bekçile mizin bu sürat ve mehareti Stadyomu hir gibi akıtıyor desem asla mübalâğa re haber vermiştir. Bu haber üzerine dolduran on beş bın kişi tarafından sü • değildir. Amma trenler. İstanbul tram mahalle bekçisini temsil eden san'atkâr rekli alkışlarla karşılanmış ve tebrik evaylarına taş çıkartacak kadar dolu ve Naşid, tarzı kadim üzere bir taraftan dilmistir. izdıham manzarası arzetmektedir. At, araba, otomobil, bisiklet ve motosıklet gıbı her çeşid vesaitle Mudanaya taşmanlar, geceyarılan sokak ortalarma serilip uykuya dalmaktadırlar. İstasyon meydanı, bir tren geldıği za man mahşerî andırmaktadır. Mudanya sokakları şimdi adeta meskun bir haldedir. Bir evde üç, beş ailenin oturması da gayet tabiî hallerden olmuştur. İn cirdıbi ve Arnavudköy sahilleri kum gibi insanla kaynamaktadır. Bir ağac \ gölgesinin bile bulunmadığı bu sahil ı lerde yol ortalarına çilingir sofraları ku { rup yemek yiyenler, Allahın kızgın güneşinde içki içenler, kendilerine cefayı safa ve mihneti zevk yapmaktadırlar. Mudanyadan Bursaya dönüş de bir başka âlem... Öğleden itibaren harekete başlıyan trenler gece saat bire kadar halkı Bursaya taşıya taşıya bitiremiyorlar, bunun için bir kısım halk, trenler de, otobüslerde yer bulamadıklarından meoburen pazartesi sabahı Bursaya dönüyor. 700 yıllık Alman tarihini canlandıracak olan Berlin festivaline aid bir resiın , MUSA ATAS Kont Zicni Paşa yangın yerinde itfaiye âmirlerinin verdiği malumatı dinliyor Festival münasebetıle dün Taksım stadyomunda İtfaiye töreni yapılmış ve çok parlak olmuştur. Merasime İstıklâl marşile başlanmış, Vali ve Belediye reıs vekili Şükrü, bir nutuk söyliye rek İtfaiyenin lüzum ve ehemmiyetinden, bizdeki teşkilâtın bugüne kadar geçirdiği safhalarla son tekâmülünden bahsederek, bu tekâmülün bugün canlı bir surette görüleceğini bıldirmiştir. Bundan sonra İtfaiye piyadesi tara fından muntazam bir geçid resmi yapılmış, arkasından 1718 tarıhmde kurulan Yeniçeri tulumba takımları o zamankı kıyafetlerile geçmişlerdir. Bundan sonra vaktile «Köşklü> namı verilen Kule nöbetçileri naralarla şehre yangın haberi nasıl verildiğini göster mişlerdir. Yangın haberini alan mahalle bekçisinin bu haberi halka ne suretle Uân ettiğini san'atkâr Naşid temsil et miş ve çok alkışlanmıştır. Bu sırada mahalle tulumbacıları da orijinal kıyafetlerile bir geçış yapmış lardır. Kendılerıni at üzerinde takib eden reislerinin nezareti altında naraîar Bugünkü asrî itfaiyemiz atarak geçen bu tulumbacılar da eski yangını söndürüyor devrin bu parçasını canlandırmışlardır. 1 Bundan sonra da sırasile 1874 teki As mahalleliye yangını büdirirken, diğer kerî Nızamiye İtfaiyesi, 1889 daki Bah taraftan. da Askerî İtfaiye yangın ma« riye İtfaiyesi, 1923 te teşekkül eden ilk halline gelmış ve İtfaiyeyi mahalle tu. Belediye İtfaiyesi ve 1923 ten sonra te lumbacıları takib etmiştir. Askerî İtfaiye ile birlikte, bizde ilk kâmül eden İtfaiye teşkilâtı geçiş yap defa bu teşkilâtı kuran Kont Zicni Pamışlardır. Yenıçeri İtfaiyesinden itibaren bu şa da paşa üniformasıru lâbis olarak yagünkü teşkılâta gelinciye kadar yapı nında yaveri olduğu halde bir araba ile lan bu geçişlerde yangın söndürme ve yangın sahasma gelmiştir. Mahalle tu• saıtinin iptidaî bir şekilden kurtarıla lumbacılar yangın yerme gelince, ev • velâ susuzlukla karşılaşmış, stadın bir rak tedricen ve nasıl ve ne dereceye kadar tekâmül ettiği çok canh ve parlak tarafında yapılan bir çeşme önünde su almak meselesinden döğüş, kavga başbir tarzda gösterikniştir. Bundan sonra da bugünkü gürbüz ît lamıştır. Nihayet ateş çıkan bina tama faiye efradı tarafından demir çember men yanmak üzere ıken bir parça su hareketleri, maskeli top oyunu, halat bulunabılmiştir. Bu canlı temsilden sonra sıra bugünçekme müsabakası, hortum serme sürat müsabakaları, su oyunları, çarşaf, ma kü Itfaiyemizin yangın söndürme şeknıka kullanma usulleri gösteriimiştir. lini göstermeğe gelmiştir. Üç katlı ah« I Almanyada muazzam bir festival