CUMBTÜRİYET 10 Temmuz 1937 {Bastarajı 1 inct sahifedel Büyük Elçi ile birlikte Ticaret müsteşan Kerimol, ataşemiliter kurmay yarbay Erdelhün ve muavini kurmay yüzbaşı Saner, Büyük Elçilik sekreterleri Akıncı ve Erenel'le Japon bahriyesinde tahsilde bulunan iki deniz yüzbaş'mız Bayat ve Karapınarla Büyük Elçilik baştercümanı Omiya bulunmaktaydı. Açılma töreninde hükumetle dığer kurumların mümessili olarak Tokyo'dan Büyük Elçi ve maiyetile birlikte yola çıkanlar şunlardır: Tokyodaki Türk Japon Dostluk Cemiyeti Hâmi başkanı S. A.. Prens Takamatsu'nun mümessili Amiral Yama uchi, Dış Bakanı Sato adına Miura, De niz Bakanı Amiral Yonai adına yarbay Yanagisavva, Türk Japon Cemiyetin den Uchida ve Amiral Sakamoto. Ertuğrul kahramanlar ı için dikilen abide açıldı Japon topraklarında yatan şehidlerimiz Gümrük idaresinin kimyevî maddeleri İnönü vapurundaki yangının sebebi bunlarmış! Geçenlerde, Denizyollan İdaresinin İnönü vapuru Mersin limanına girerkcn, : vapurun 2 numarah ambarında bir yan gm çıkmıştı. 55 saat süren bu yangın büyük emek ve fedakârlıklarla vapurun diğer kısımlarına sirayet etmeden söndürülmüştü. Yangının ne suretle çıktığı hakkında o zamandanberi devam eden tahkikat neticelenmiş ve hazırlanan rapor İktısad Vekâletine gönderilmiştir. Vapurdaki yangının, İstanbul gümrüğünden Mersin gümrüğüne gönderilen ve su ile iştial eden kimyevî bazı eczalardan zuhur ettiği anlaşılmıştır. Zaten ilk yapılan tahminler de, ambarda iştiale müstaid maddelerden birinin yangına sebebiyet verebileceği merkezindeydi. Bu nokta üzerinde tahkikat derinleştirilmiş, hamule ordinolan tetkik edilince Gümrük İdaresine aid kimyevî bazı alât görülmüştür. Gümrükten bu alâtın esas faturaları istenince bunların kimyevî eczalarla dolu bazı tüplerden ibaret olduğu görülmüş tür. Gümrük bu mallan vapura verirken bu kimyevî maddelerden Denizyollan İdaresi haberdar edilmemıiştir. Vapur Mersine gelince sıcak ve hava tazyiki üzerine bu tüplerden bir kısmında bulunan sülfür dö karbon iştial etmiştir. Bereket versin, vapurun limanda bulunması ve vaktile tedbir alınması daha büyük bir felâketin önüne geçmiştir. Denizyollan İdaresi, bu yangın hasarından mütevellid büyük avarya için vapurda malı olan tüccarlardan yüzde yirmi beş teminat almıştı. Usule göre, bu gibi hallerde gemiyi ve mevcud hamuleyi kurtarmak için ihtiyar olunan masraflar büyük avarya olarak aynlır ve gemi ile malların kıymeti nisbetinde bu masraf gemi sahibi müessese ile tüccar arasında taksim edilir. Denizyollan İdaresi, yaptığı tetkikatta gemideki hasarın büyük avafya telâkki edilemiyeceğini görmüş ve tüccarlardan aldığı bu teminatı, kendüerine iadeye karar vermiştir. istanbul muallimlerinin cemiyeti ve gezintisi Eğer her vilâyet merkezimizde böyle birer cemiyet kurulursa büyük hizmet olur Meslek aşkı ve feragati nefisle çalışa çalışa vücudlerini çok yıpratan muallimlerin geçendeki gezintilerinde ben de bulundum. Ölen muallimlerin cenazelerine ve aileerine yardım için teşekkül eden hayırlı cemiyetin menfaatine yapılan bu tenezzühe birçok muallimler iştirak etmişti. Şirketi Hayrıye ve Akaym iki vapu rile davetlıler Çınarcığa çıktılar. Marmara denizinin zümrüd sahillerinde bir yakut gibi parlıyan Çınarcık ne kadar güzel. 7 sene evvel bu şirin yere bir defa daha gıtmıştım. O zamana nisbeten ol dukça terakki etmiş köy Belediyesile Halk Fırkası çok çalışıyor. Dağdaki pınardan künklerle billur gibi bir suyu sahile indirmişler, çeşmeler kurmuşlar, güzel bir mekteb yaptırmış lar. İki vapur dolusu halk kahvenin bütün masalarını, sandalyalarını işgal etmişlerdi. Bando mızıkadan, gramofonlardan akseden sesler havaya karıştıkça ruhum neşeleniyor, kalbim ferahlanıyordu. Cazbanda adımlannı uydurarak dans eden çiftleri gördükçe hoşlanıyorum. Türlü türlü oyunlarla eğlenerek zevk ve safa eden genclerin gönlü ferahlanıyor. Çınarcığın yeşil bahçelerile mavi de nizin arasındaki daracık sahaya yerleşen 2000 den ziyade halkm arasmdan uzaklaşarak medenî ve bediî gürültülerden aynlmak karannı verdik. 6 muallimle köylülerin kalın semerli üzengisiz atlanna, bodur merkeblerine bmdık. Meşhur (Hasanbabanın Başpınarı) na doğru yol aldık. Bayır yukn çıktıkça çıktık, nice nice yokuşlan aştık. 55 dakika sonra toplu bir halde bu unan ağaclıklara, ormana geldik. Kos koca gürgenlerle, çınarlarla, karaağac arla, meşelerle dolu dolan bu güzel yerin manzarası çok hoştu. Denizden tak riben 50 metro yüksek olan bu ağaclıktan İstanbulun heyeti umumiyesile, inci gibi parlıyan adalan görünüyor. Denizin içiuzanan yemyeşil Deveboynu burnu çok muhteşein duruyor. Semerli hayvanlardan atlayıp su ba şına koştuk. Taşlar arasmdan fışkıran buz gibi iki pmar şarıl şarıl akıyordu. Ellerimizi donduracak, çürük dişleri ağrıtacak derecede kar gibi soğuk bir su! Kalbleri, ruhları ilim ve irfanla dolu olduğu halde pejmürde gezen insanlar gibi, bu lezzetli, hazmettirici mubarek suyun yeri de pek perişan! Vaktile bu pınarlan keşfeden (rah metli Hasan Baba) dan sonra hiçbir şey yapılmamış! Bu güzel suyun yanıbaşmda kurulan sofrada yemekleri yedikçe iştihamız arttı; bu mubarek sudan bardak bardak içtikçe hazmoldu. Yemyeşil otlar üzerine köylüler gibi serildik. Kuşların, bülbüllerin seslerini, cıvıltılarını dinliye dinliye bir de şeker leme yaptık. Cenabı Allah galiba, ınsanlann çalışkanlığına göre nimet ve servet hazineleri verir. Vaktile Musulda çeşmeler gibi petro! sızıp dururken Osmanlı İmparatorluğu istifade edemiyordu. O sıradaydı ki îngilizler Mısır civa rında 450 metro derinliğinden petrol çıkarmağa çahşıyorlardı. İşte Çınarcığın da hali şimdi böyledir. Şüphe etmem ki bu su köylünündür. Köylüler birleşseler ve Hasanbaba suyunun çıktığı yere büyük bir havuz yaparak bu suyu toplasalar, ve lüzumuna göre sarfetseler, nekadar çok su basan tarlalara, nice nice sebze ve meyva bahçelerine kavuşacaklar ve zengin olacaklar! Şimdiki halde hâli araziden, orroan « ların, çalıhkların içinden boşuboşuna a * kan bu suyun geçtiği yerlere 5000 kavak fidanı dikilip muhafaza edilse, 1 0 1 5 sene sonra bu kavakların herbiri 5 ve yahud 10 liraya sahlacağına şüphe yok tur. Kibrit fabrikası, kavak tahtasını yüksek fiatla alıyor. Gemiler, seren ve köy evleri direk anyorlar! . Araba, otomobil çıkacak derecede bu yollar yapılsa, Hasanbabanın pman başma bir kazino yapılsa kimbilir, ne olur? Geri dönerken Büyükadada üç saat kaldık. Mehtabı seyrettik. Cazband dinledık, ve vapurlarda eğlenen, dans edenleri temaşa ede ede İstanbula geldik. > Bu hayırlı ve çok lüzumlu cemiyet takdir olunmalıdır. Bu kuruma yazılan her muallim, arkadaşlanndan biri ölürse cemiyet kasasma (25) kuruş verir. Bu paralar ve sair ihtiyat akçeler bankada durur. Muallimlerden biri ölürse toplanan paralardan 400 lira kadarı cenazesini kaldırmak ve medan maişet olmak üzere aılesine teslim edilir. Bu faydalı cemiyeti îstanbul Maarif müdürü Bay Tevfik kurmuştur. Anladığıma göre cemiyetin istanbul vilâyeti dahilinde bulunan muallimlerle memurlardan mürekkeb 1500 azası vardır. İrfan ordusunun muallimlerini bir şefkat bayrağı altına toplamağa muvaffak olan çalışkan, genc ve zeki Maarif müdürü bihakkin iftihar edebilir. Ben temenni ederim ki her vilâyet merkezinde de bu tarzda birer cemiyet ku rulsun, ve ileride bütün vilâyet kurumlan birleşerek umum rnuallimlere sağlıklannda ve cenazelerinde yardım etmiş olsunlar. Doktor Haftz Cemal Lokmanhekim Osaka'da îlk uğrağımız olan Osaka'da Türk he~yetini karşıhyanların ziyaretleri kabul ve iade edildikten sonra Büyük Elçi ve maiyeti Türk Japon Ticaret Kurumunun bu münasebetle gazetecilere verdiğı bir çay ziyafetinde bulundular. Büyük Elçi 1 haziran akşamı Osaka Ilbayı, kumandanı, sivil ve askerî yüksek memurlarla törene iştirak edecek muhtelif makamların mümessillerine mükellef bir zi yafet verdi. Osaka Türk Japon Ticaret Kurumu başkanı Nango ile Osaka fahrî konsolosumuz ve Ayan Medisi azasından Heibei Mori'nin Türk Japon bayraklarile donatılmış yüksek Japon lokantasında Türk heyeti şerefine verdikleri gece ve öğle ziyafetleri de cidden pek mükellefti. Bu ziyafetlerde Türkün şanlı tarihi v« kudretli Atatürk Türkiyesini öğen söylevler söylenildi. Yüksek memurlar tarafından söylenilen bu söylevlere Büyük Elçi güzel karşılıklarda bulundu. Diğer taraftan Ertuğrul kazasından sağ kurtulanlan Türkiyeye getiren Japon harb gemilerile o zaman yurdumuza git miş olan Amiral Sakamoto'nun ve gene ayni şekilde Türkiyeye gitmiş olup 18 yıl kalarak dilimizi çok iyi öğrenmiş olan Yamada'nın verdikleri izahat dinlenildi. Salonlan tatami hasırı döşeli bir lokantaya ayakkabısız girmek âdet olduğundan başka Büyük Elçi olduğu halde Türk heyeti azalan da basık, güzel lâke masalarda hazırlanan Japon yemeklerini şilteler üzerine bağdaş kurarak yediler. Eski Türk usulü olan bu oturuşu yadırgamadığımızı söylemeğe lüzum vok sanırım. Ertuğrulan battığt yerde Osaka'dan 2 haziranda Osaka Sho sen şirketinin Muro Maru vapuruna binerek yola çıktık. Yağmuru ve fırtınası bu mevsimde bol olan bu mıntakada sakin bir deniz güneşli bir havada on iki saat süren bir yolculuktan sonra sahilin Oshima adasına en yakm iskelesi olan Kushimoto'ya varıldı. Molörle karaya çıktığımız zaman her tarafı ayyıldızlı Türkiyenin, güneşli Japonyanın bayraklarile donanmış bulduk. Ellerin de de bu bayraklardan taşıyan yüzlerce kız ve erkek talebe ve biriken halkm coşkun tezahürleri ve alkışlan arasında bir Japon lokantasma gittik. Otelde Vakayama Valisi tarafmdan heyet için hazırlanan sabah kahvaltıs'nı ettikten sonra tekrar ayni şekilde tezahüratla uğurlanarak Japon bahriyesinin törene denizden iştirak etmek üzezre ?,önderdiği Oi kruvazörünün yalmz Türk heyetine tahsis ettiği motorbotla kruvazörün ziyaretine gidiîdi. Büyük Elçimiz yabütün büyük elçilik erkânı ve fahrî konsolosumuz olduğu halde güvertede gemi süvarisi ve kurmayile silâhlı bir deniz kıt'ası tarafmdan selâmlandı. Gemide bir müddet kalıp bu mevkide batan Ertuğrul gemisini andıktan sonra Büyük Elçi ve maiyeti ayni törenle kruvazörden aynldı. Motorbotumuz muay yen bir mesafeye geldiği zaman şanlı sancagımızı grandı direğine çeken gemi Atatürk Türkiyesinin Büyük Elçisini 19 fop ateşile selâmladı. Büyük Elçi bu selâma maiyetile birlikte gemiye doğru ve top atışı kesilinciye kadar ayakta durarak mukabele etti. Türk şehidleri selâmlanıyor teb talebeleri, yedek sübaylan ve civarın anıtı selâmlaması cidden çok acıklı ve yüksek memurları ve muhtelif makamla ihtişamh oldu. Herkesin gözleri dol nn mümessilleri tarafmdan karşılanarak muştu. karaya çıktık. Asil Japonlann saygı çelenkleri araTörene denizden iştirak eden Oi kru sında ve güneşin altın ışıklan altında vazörünün süvarisi yarbay Shima ile kur göklere yükselen bu heybetli anıtı bütün mayı başta geminin sancağı olduğu hal halk derin bir huşula selâmlıyordu. Bunde 50 kişilik silâhlı bir bahriye müfreze dan elli yıl evvelki faciaya sebeb oldu sile karadaki törende de bulunmak üze ğunu unutmak istiyen deniz bile pişmanLk duyuyormuş gibi sessiz ve sakindi. re bize iltihak ettiler. Merasimden sonra ^ Civar yerlerde bulunup törene gelen Merasimden sonra kırda kurulmuş büAyan ve Meb'usan meclisleri üyelerinin yük ordu çadırlan altında birkaç yüz kişilik bir öğle ziyafeti verildi. Ziyafette, 1936 yılında İmparatorluk hükumeti tarafmdan Türkiyeye gönderilmiş olan ve o sırada Dil kurultayına da iştirak eden Üniversite profesörlerinden Okubo Türkiyenin şanlı tarihi ve kudretli Atatürk Türkiyesi hakkında derin bir alâka ile dinlenen bir konferans verdi. Bunu ih tiyar bir Japon hatibinin söylevi takib etti. Bu hatıb Türkiyenin bütün cihanın sevgi ve saygısını hakkile kazandığını söyliyerek ve Türkün yiğitliklerini belirterek «Büyük Türkü nasıl sevmezsin, büyük Türkü nasıl saymazsın» diye haykırdıkça şiddetle alkışlanıyordu. Yemekten sonra Türk şehidlerinin istirahati ruhları için dağıtılacak uğur hediyeleri bu iş için hazırlanan yüksek bir yerden büyük elçi ve diğer yüksek me murlar tarafmdan çocuklara ve halka Kahraman denizcilerimiz için dağıtıldı. dikilen abide Bu anda, Ertuğrul kazasından sağ de katıldığı ve sayısı gittikçe çoğalan he kurtulanlan vaktile Japon harb gemileriyet bu alkışlar arasında anıt yerine var le İstanbula getirmiş olan ve yaşı 77 yi geçkin mütekaid Amiral Sakamoto bü dı. tün Japonyada dinlenilen bir radyo konBeyaz örtü ile kapalı anıtın iki tarafında törende bulunacak zevata mahsus feransı veriyordu. çadırlar kurulmuştu. Büyük Elçi ve maiJapon hükumetinin gösterdiği yeti burada da alkışlarla karşılandı. cemilekârlık ... J Asılsız bir haber Bir sabah gazetesinde Galatasaray kulübü idare heyetinde bazı istifalar vu kua geleceği hakkında çıkan bir yazı üzerine tahkikat yaptık. Galatasaray kuübü idare heyetinde çalışanlardan hiç birinin idare heyetinden çekilrnesinin mevzuu bahsolmadığını öğrendik. Şark misakının esasları [Baştarafı 1 inct sahtfedel Müdafaai n«fs hali ve Milletler Cemiyeti paktının 16 ncı maddesi ve yahud 27 ağustos 192 Ötarihli Paris muahedesinin 15 inci maddesi mucıbince yapıla • cak icraat taarruz hareketlerinden sayılmaz. 6 ncı madde, mütearnza karşı mua • hedenin ihbar mecburiyeti olmaksızın nakzedilebileceğini bildirmektedir. Yedinci madde, diğer âkid memle ketlerden birindeki müessesatı devirmeği istihdaf eden teşekküllerin ihdasına mâni olunacağı hakkındadır. Sekizinci madde, bütün ihtilâflann muslihane bir surette halledileceğini ve dokuzuncu madde de muahedenin âkid devletlerin Milletler Cemiyeti paktından mütevellid vecibelerini tenkis etmiyece * ğini bildirmektedir. Onuncu madde mucibince muahede 5 sene için muteberdir. Fakat inkızasından altı ay evvel ihbar edilmediği takdirde bir o kadar müddet için daha kendili ğinden muteber olacaktır. Muahede Milletler Cemiyetinde tes « cil edilecektir. Mülâyim Komar maçi yapılmadı Dün yapılacağını haber verdiğimiz Mülâyimle Amerıkalı pehlivanm güreş müsabakası bir kemer ihtilâfı yüzünden tehir edilmiştir. Geçen hafta yapılan müsabakada kemerin haksız olarak Mülâyime verildiğini iddia eden Amerikalı bu mesele halledümedikçe güreş yapmıyacaktır Anıtın açılma merasimi Büyük Elçinin anıtı selâmlamasile tören başladı. Hüsrev Gerede Ertuğrul faciasının tarihçesini yaptıktan sonra Japonya ile Türkiye arasında ilk dostluk münasebatını kurmağa gelip burada yatan yi ğitlere Atatürk Türkiyesinin sevgi ve saygılarını getirdiğini ve Türk denizcilerine bugünkü Türkiyenin diktiği bu askerî anıtı, doğan güneşin altın yaldızlannm ebedî ve kutsî bir dostluk anıtı kıldığını söyliyerek açtı. Bu söyleve Dış ve Bahriye Bakanları mümessilleri bakanlarının messagelarını okuyarak mukabelede bulundular. Bundan sonra Vakayama Vaisile diğer teşekküller mümessilleri Türk denizcilerinin yiğitliklerini öğerek Atatürk Türkiyesine olan derin sevgi ve saygılarını tekrarladılar. Bu sırada Ordu Genel Kurmay Başkanı S. A . İ., Prens Kanin, Harbiye Bakanı General Sugi yama, Bahriye Bakanı Amiral Yonai ile Osaka Deniz Kumandanı Amiral Mat suzaki, Deniz, topuç, Telsiz ve Torpii mektebleri direktörlerinden şehidlerimi zin ruhî istirahatleri için çekilen telgrafları okundu. Büyük elçinin, Türk Japon dostluk cemiyetinin Hâmi başkanı S. A. Prens Takamatsu'nun, ordu genel kurmay başkanı S. A. Prens Kanin'in, donanma genel kurmay başkanı S. A. Prens Fushimi'nin, Hariciye, Harbiye ve Bahriye Bakanlarının Osaka fırka kumandanı General Yoşizumi'nin Oi kruvazörü kumandanmın Vakayama ilbayı ile O şima şarbayının, yedek subaylar teşekkülünün Türk Japon birliğile Osaka Türk Japon ticaret birliğinin ve Osaka fahrî konsolosumuz Mori'nin ayrı ayn gönderdikleri muazzam çelenklerle do nanmış olan anıtm önünde başta büyük elçi olduğu halde bütün mümessil ve yüksek memur ve kumandanlar eğilerek saygılarını sundular. Oi kruvazörü süvarisi yarbay Shima'nın kurmayı ve elli kişilik silâhlı bahriye müfrezesile harb şehidlerine mahsus matem havası çalarak ve gemi sancağını yerlere kadar eğerek Tören dolayısile Kushimoto TürkJapon dostluğunun tarihçesini yapan ve bayraklarımızla süslü fevkalâde bir ga zete nüshası çıkardı. Osaka ve Tokyo daki japonca ve ingilizce gazeteler yur dumuz hakkında güzel makale ve resimler neşrettiler. Posta idaresi Oshima adasında o gün için bir telsiz istasyonu kur du. Ayrıca anıtın hatırası olarak anıt resmini taşıyan bir posta damgası yaptı rarak tören günü muhaberatta yalnız o nu kullandı. Bahriye Nezareti törenin bir filmini aldırdı. Bu filim 10 hazirandan itibaren dünya haberleri meyanında bütün Japonyadaki sinemalarda gösterilmeğe başlandı. Bahriye Nezarerinin hükumetimize hediye ettiği bu filmin tamamını, Türkiyedeki sinemalarda gösterilmesi ricasile, 4 ağustosta İstanbula gelecek Japon harb gemilerile yollandığı duyulmuştur. Öğle yemeğinden sonra Ertuğrul fe Iâketinden sağ kurtulanlarm ilk sığındıkları Kashinosaki fenerini gezmeğe gittik. Babadan oğla geçen fener muhafızlığı odasmda Ertuğrul gemisinin, kumandan, subay ve erlerinin resimleri kutsî birer hatıra olarak asılıydı. Fener de gezildikten sonra anıta dönülmüş ve donanmamızı temsil eden iki deniz subayımızla birlikte anıtın şehidlerimizin kemiklerinin gömülü olduğu mahzenine girilerek ruhlannın istirahatine fatıha okunmuştur. Bütün su baylarımızın adlarını taşıyan bronz lev halar bu mahzenin duvarlarına konul muştur. Beş şehir atletizm müsabakası Atletizm federasyonunun hazırladığı beş şehir müsabakalarınm Diyarbekir grupu 11 temmuz pazar günü Diyarbekirde yapılacaktır. Bu müsabakalara Siverek, Siird, Elâziz, Urfa şehirleri atletleri iştirak edecektir. Acar İdman kulübünde güzel bir gece Bursa (Hususî) Buradaki Acar îd man Yurdu kulübünde güzel bir spor gecesi yaşanmıştır. Atletlerimizin Edre midde muvaffak oluşlan, Bursalı Beki rin Ankara bisiklet yarışlarında Türki ye üçüncüsü oluşu ve bugünlerde şehri mizde birçok meb'uslarm bulunuşu mü nasebetile verilen bu eğlencede muhtelif spor numaraları gösterilmiş, güreşler yapılmış, gencler eğlenceli bir spor gecesi yaşatmışlardır. Şehrimizde, üç kulübün birleşmesin den vücud bulmuş olan Acar İdman kulübünün yazlık bahçesinde yapılan bu e&leiîce geç vakte kadar devam etmiştir. Bursada benzinsizlik Bursa 9 (Telefonla) Benzinsizlik yüzünden yollarda kalan otomobil ve o tobüsler beygir ve mandalarla çekilmel^ suretile şehrimize getirilmektedir. Belediyenin kumpanyalarda vazıyed etmiş ol » duğu benzinler bitmiştir. Bugün muhtelif kumpanya direktörlerinin iştirakile Belediyede yapılan bir içtimada kumpanya * lar benzini 370 kuruştan satmağa razı olmuşlardır. Edirne Valisi Maraşa nakledildi Edirne (Hususî) Maraş Valiliğine tayin edilen Valimiz Osman Şahinbaş yeni vazifesine başlamak üzere şehri mizden ayrılmış ve çok samimî sjırette teşyi edilmiştir. Osman Şahinbaş şerefine Belediyede 150 ve süel kazinoda 100 kişilik iki ziyafet verilmiş ve samimî hasbihallerde bulunulmuştur. hiline yakın geçerken halk donanma fi şekleri ve alkışlarla bizi selâmlıyordu. Japon topraklarında yatan beş yüz kırk denizcimize hükumetimizin diktiği bu süel anıtın açılması dolayısile gerek yolculuğumuzda, gerekse törende asil Japon ulusunun Ulu Önderimiz Ata türke ve onun tarihî adını taşıyan yurdumuza yürekten olan bağlılığını ve sonsuz sevgi ve saygısını bu kadar yakından gördükten sonra ben de yaşlı Japon hatibi gibi «bu asil Nippon ulusunu gel de sevme, gel de sayma» demekten kendimi a lamıyorum. AKINCILAR İstanbulda plâjlara rağbet arttı Avdet Anıt önünde bir daha eğildikten ve mahzenin anahtarı Vakayama ilbayına büyük elçi tarafmdan teslim olunduktan sonra ayni coşkun gösterilerle uğurlana rak Kushimoto'ya döndük. Vakayama ilbayının heyetimize tahsis ettiği resmî otomobillerle dağ ve ormanlarının güzel liğile meşhur Katsuura civannda bir te nezzüh yaptıktan ve bir dağ otelinde ikindi çayını içtikten sonra Katsuura is kelesinde bizi bekliyen vapurla Osaka'ya döndük. Gemimiz akşam Kashinosaki sa Halkm gösterdiği büyük alâka Kashinosaki'ye yaklaştığımız zaman etrafımızı törene gelen halkla dolu ve bayraklarımızla donanmış çatana ve sandallar kuaştmışlardı. Eğer doğan güneşle ayyıldızımızın bir arada dalgalandığını görmesek ve her yerde «Yaşasın Türkiye!» alkışlarile karşılanmasak Japonların millî bir günlerini kutladıklannı sanacaktık. Adedîeri binî geçen kız ve erkek mek Sıcaklann birdenbire başlaması üzerine tstanbul halkı plâjlara akın etmektedir. Bilhassa Suadiye plâjı fazla rağbet kazandığı cihetle, İstanbulun bu modern plâjmda halkm istirahatini ve eğlencesini tatmin edecek tedbirler alınmıştır. Yu kanki resim plâjı ve plâjde eğlenen halkı göstermektedir.