30 Mayıs 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

30 Mayıs 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET Meclis kahraman ordumuza selâm ve takdirlerini bildirdi Bu gidişe göre cihanda büyük kanşıklıklarm zuhur etmiyeceğini kimse iddia edemez. İşte öyle buhranh bir zamanda hazırhksız bulunacak olan milletlerin vay haline. Memnuniyetle söyliyebilirim ki, Ziraat Vekilinin cevabı Ziraat Vekili Muhlis; tahsisatm 29 biz bu hususta basiretle davranmış ve başkalanna tekaddüm etmiş bulunuyoruz. profesör için olduğunu, kendilerine veri len paranın net olarak 600 ile 800 Hra (Bravo sesleri, alkışlar). arasmda bulunduğunu, tevkifatın da ilâ Ordunan kuvvetlendirme islerile Atatürk meşguldur ve edildiği cihetle böyle bir yekun tuttu ğunu, daha fazla para vererek daha fazla Büyük Şefimiz Atatürk milletlerin bukabiliyetli adam tutmanm daha az para günkü silâhlanma yoluna gireceklerini daile daha az kabiliyetli birini getirmekten ha evvelden sezerek, ordumuzun kuvvetelbette faydalı olacağını, mevcud muka lendirilmesi işlerile, bildığiniz gibi, bizzat vele şartları mucibince dahi birçok hoca meşgul olmuşlardır. (Bravo sesleri, alkışlar bulunmadığından Hariciye kanalile ve lar). sefaretler vasıtasıle iltımas mecburiyetin îşte onun bu yüksek görüşü sayesinde de kalmdığını, yeni bir esas ve ilim tesis dir ki, bugün hiç endışemiz olmadığı haledildiğinden ilim namma herhangi bir ta de cihan hâdiselerinin inkişafını sükunetle sarrufun doğru olmıyacağmı, beğenmedi takib etmekteyiz (Alkışlar). Bir taraftan ğimiz hocalann memleketlerine döndüğü da hazırhklanmıza devam edıyoruz. zaman daha yüksek mevki temin ettikleriArkadaşlar, 936 937 normal bütçeni, bu bahiste hissiyata kapılmanın doğru leri arasında 3,5 milyon lira kadar bir olmadığını, müssesenin zedelenmekten ve fark vardır. 93536 seneleri bütçeleri ahizmet edenlerin rencide olmaktan korun rasında da altı milyon lira kadar bir fark masını beyan etti. vardı. Bu çoğalma, ordumuz teşkilâtmın Mazhar Müfid tekrar söz aldı ve dedi büyüdüğünü gösterir. Bunu açıkça söyliyebiliriz. Bilhassa maaş fasıllanndaki e ki: « Evvelâ muhterem Vekile şunu ar hemmiyetli fark, Ankaraya nakledilmiş ozedeyim ki her nekadar cahil isem tedbir lan Harbiye okulunun son senelerinden siz lâf söyliyecek kadar da budala deği neşet eden gene subaylanmızın miktarla lim. Vekil, yaptığı mukavelede türkçeyi rınm, gçen senelere nisbetle fazla olma unutmuş olduğunu itiraf ediyor. Teşekkür sından ileri gelmektedir. Normal bütçe ederim. Kaç gündür yaptığımız münaka lerden başka olarak hükumetin teklifile ve şalar bütçenin bazı fasıllanndaki rakam yüksek meclisin kabul buyurmuş olduğu fevkalâde tahsisat kanunlarile ordumuza larla karşısmdaki vazifelerin birbirine yan en son sistem ve ihriyaca kifayet edecek bakmasından çıkıyor. İlimmiş, fenmiş, kadar esliha ve malzeme temin olunmuşbunlara lüzum yok. İnsaf ediniz. îstanbultur (Bravo sesleri, alkışlar). Bu meyanda da da bir ilim müessesesi var. Rakam veharb sanayii tesisatımız da tamamlanmış, riyorum. Ona 1,900,000 lira ayırırken top, tüfek, barut, cepane, tayyare ve sa yalnız bir müesseseye 1,500,000 lira çok ireyi memleketimizde İmal etmek imkândeğil midir? Vekıl, ne söylerse söylesin, lan elde edilmiştir (Bravo sesleri, alkış iki gündenberi arkadaşların bağırması bir lar). millî ıstırabın neticesidir. Ben şunun bu nun maafindan bahsetmiyorum. Benim Milletimizin yüksek kabiliyeti ordumuzun üstünlüğünü temin kanaatim bu paranın çok olduğudur.» Ziya Gevher de söz alarak mevzuu iki kısma ayırdı ve kanaatinin bu müessesenin daha az masrafla işliyebileceği olduğunu söyledi. Sözleri arasmda 300 liralık bir mürettib ve mücellid bulunduğundan da bahisle kendinin birçok insan yetiştirdiği ve faydalı olduğu ileri sürüldüğünü, halbuki Ziraat Vekâletinin matbaacı yetiş tirmekle değil, Ziraat üzerinde insan yetiştirmekle mükellef bulunduğunu söyledi. Ziraat Vekili tekrar kürsüye gelerek yapılan itirazlara rakama müstenid ce vablar verdi. Mazhar Müfid gene söz aldı ve kürsüye gelirken Vekil nekadar söz alırsa alsın son söz beniımlir, gene söyliyeceğim, dedi. Noktai nazarını teyid ettikten sonra fazla bulduğu masraflan tekrarladı. IBaştaraft 1 inci sahifede] man kansı yıkayacaktır diye kayid var mıchr? 250 lira vererek Almanyadan çamaşırcı getirilmıştir.» ile denizaltı gemilerindekilere verilen 20 şer liranın azlığmdan bahsetti. Berc Türker Kerestecıyan, donanma nın takviyesine dair sözler söyledi Cemal «Afyon» Afyondaki bir camiin tahliyesi şer liranın azlığmdan bahsetti. Mazhar Müfid, her işte ve her hususta olduğu gibi ordunun modern bir teşekkül almasına amil olan Büyük Atatürkün bu yoldaki çalışmalannı hürmetle andıktan sonra ve onun direktifi altında yüriiyen mareşalinden en küçük zabitine kadar saygılarını sunduktan sonra vaktile yapılan otomobil kanunile bazı tahdidat ko nulduğunu ve bu arada askeri fırka ku mandanlarınm otomobillerinin de kaldırıldığını söyledi ve sözüne şöyle devam etti: « Kanun zamanla tadılâta uğradı ve açıkça söyhyeyım ki, şimdi askerlerden başka hiçbir tarafa tatbik edilmez hale geldi. Ordunun motörleşmesine mukabil fırka kumandanlan arabalaşmaktadır. Araba ile otomobil arasında masraf farkı bulunmadığı da hesab edilmiştir.» Mazhar Müfid, fırka kumandanlan nın daha seri bir vasıtaya malık olmaları lüzumunu ileri sürerek modern ordunun generallerine kurunuvusta vasıtalarını lâ yık bulmadı. Askerî malullerden de bahsederek temennilerde bulundu. îstemat Özdamar, bu konuşmalar ve silesile meçhul askerin ruhunu hürmetle yadetti. Emin Sazak, haricden top mubayaasmdan vazgeçilmesini faydalı buldu.» Butçe miizakereleri dün hitam buldu 30 Mayıs 1937 Zavallı Rockfeller pek fakirleşmiş miş! Varislerine ancak yirmi milyon dolar kalacak Washington'dan verilen bir habere göre müteveffa John D. Rockefeller'in terekesi tesbit edilmiş ve her tarafta büyük bir hayret uyandırmıştır. Meğer, dünyanın en zengin adamı zannedilen Rockefeller'in serveti çoktanberi, tahmin edildiği kadar muazzam birşey değilmiş. Petrol Kralı, bundan yirmi beş sene evvel işten çekildiği zaman, akıllara durgunluk verecek bir servete sahib bulunuyordu. Bir milyar dolara baliğ olan bu muazzam servet, bugün pek azalmış, rivayete göre, varislere ancak 20 milyon dolardan ibaret bir para kalmıştır. Milyarderin o büyük servetinin azalmasına başlıca sebeb, tesis ettiği hayır müesseselerine verdiği tahsisattır. John Rockefeller ve oğlu, 60 sene zarfında, Amerika ve Avrupadaki hayır müesseselerine tam 600 milyon dolar sarfetmişlerdir. * O, tecessüm etmiş bir Ingilteredir » Onun muvaffakiyetindeki sır «Muhaliflerile beraber icrayi hükumet» etmektir Yazan : Avgur Baldwin'in sarsılmaz mevkii Atatürk kızı Sabiha Gökçen [Başmakaleden devam] yalnız erkek kartal değil; dişisi de bütün kudret ve şiddetile müdafaa eder. Sabiha Gökçen, Türk kadınınm bir dişi kartal gibi göklerde yuvasını müdafaa edeceğini gösteren güzel bir ömek olmuştur ve yann Türkiyenin semalan erkekli dişili kartallarla dolacaktır. Atatürk Kızı Sabiha Gökçen! «Atatürk Kızı» gibi şerefli bir ad taşıyan, îsmet İnönünün uğurlu elile içinde kahraman yüreğinin çarptığı göğsüne madalya takılan mutlu Türk kızı, kazandığın sonsuz ve eşsiz şeref, sana kutlu olsun! Baldıcin bir toplanttda nutuk soylüyor Baldvvin Başvekillik makamından çekiliyor. Fakat bizi terketmiyor. Çünkü Kralın vereceği paye ile Baldvvin Lordlar kamarasına geçecek, orada hükumetin siyasetinde nüfuzunu istimal edecek tir. «Eskilerden» birisi olacak, yalnız pek az konuşacak, fakat sözleri dinlenecek ve hükumetin ittihaz edeceği karar larda terazinin gözüne ağır basacaktır. Baldwin iki sene evvel bir gün Amerikah gazeteciler grupu tarafından şerefine verilen bir ziyafete davet ediîmişti. Başvekil yalnız ziyafeti kabul etmekle kalmadı. Söyledikleri neşredilme mek şartile pek açık konuşacağını da vadetti. Ben de bu ziyafette bulundum. Hakikaten Baldwin'in sözleri apaçık olmuştu. Tabiî sükut vadi sadakatle icra edildi. O vakit gazetelere hiçbir şey yazılmadı. Fakat şimdi iki sene evvel söyledigi bu fevkalâde ehemmiyetli nutkun esrannı açığa vurabiliriz. O nutuk Başvekilin son zamanlarda Avam kamarasında söyledıği nutkun harfiyen ayni idi. İçtimaî tabakalar arasmda hükmünü sürmesini görmek istediği içtimaî sulh ve ruh barışını çok güzel bir belâgatle anlatmıştı. Bu, Baldwin'in düşünceierinin Milli Müdafaa Vekilinin mühim bir müjde8İ AB1DÎN DAVER Bütçe kabul edildi Ziya Gevher, Vekilin bunu gelecek sene halletmesini söylemesini temenni etti. Müzakere kâfi görüldü. Fasıllara geçildi ve bütce kabul olundu. Milli müdafaa bütçesi Bundan sonra Millî Müdafaa bütçesine geçildi. Millî Müdafaa Vekili Kâzrm Özalp söz alarak şu beyanatta bulundu: Milli Müdafaa Vekilinin mühim nutka « Sayın arkadaşlar, bütün milletle rin ordularını kuvvetlendinnek için hara retle çalıştıkları günlerde bulunuyoruz. Millî Müdafaa Vekili tekrar kürsüye gelerek suallere ayrı ayrı cevablar verdi ve beyanatı sırasında ordumuzun lüzumu halinde çok kısa bir zamanda seferber olabilecek vaziyette olduğunu, şimdiden bütün tedbirlerin alınmış ve hazırlanmış bulunduğunu temin etti. Bundan sonra Millî Müdafaa Vekâleti kara kısmı, hava kısmı, deniz kısmı, As kerî Fabnkalar Umum Müdürlüğü ve Harita Umum Müdürlüğü bütçeleri koetmektedir nuşularak kabul edildi. Arkadaşlar, ordumuzun manevî kıymet Kahraman orduya Meclisin " ve kabiliyeti hakkında söz söylemeyi zaıd selâm ve takdirleri görüyorum. (Eminiz sesleri). Onun nasıl Bütçelerin kabulü münasebetile Mu yetişmekte olduğu hepimizin malumumuzdur. Esasen milletimizin askerliğe olan hiddin «Urfa», Aziz «Çoruh», Mehmed yüksek kabiliyeti ve muhabben' de ordu Somer «Kutahya» bir takrir vererek tatmuzun üstünlüğünü temin etmektedir. bikatta muvaffakiyetler dilenmesi ve kahraman orduya selâm ve takdirlerin gön(Bravo sesleri, sürekli alkışlar). Türk milleti ordusunu herşeyden çok derilmesi teklıfinde bulundular. Meclis, sever. Ona parasını, mahnı, canını feda bu takriri alkışlarla kabul etti. Bundan sonra masraf bütçesinin konuetmekten hiçbir zaman çekinmemiştir (Alşulması bitmiş olduğundan varidat bütçekışlar). İşte böyle şerait ve fedakârlıklarla ye sine geçildi. Muvazenei Umumiye kanutişmiş olan Cumhuriyet ordusunun milleti nunun diğer maddeleri konuşuldu. Hasan mizin bütün haklannı ve yüksek menfaat Âli Yücel 200 liradan fazla ücret alan lerini her an ve her suretle lâyıkile koru bir tek leylî müessesenin Galatasaray Liyacağına emin olabilirsiniz (Alkışlar). sesi olduğunu kaydederek leylî ve mecBunu iftiharla söyler, bütçenin kabulünü canî talebe alınmıyacağı hakkındaki fıkranın maddeden çıkarılmasmı istedi. Bütrica ederim. (Şiddetli alkışlar). çe Encümeni de buna iştirak ettiğinden Ordumuz gündengüne terakki madde çıkanldı. ediyor Bundan sonra muvazenei umumiye kaGeneral Kâzım «Diyarbekir» söz aldı. nunu da kabul edilmiş oldu ve Meclis paMillî Müdafaa bütçesi münasebetile muzartesi günü toplanmak üzere celseye nitalealarını söyledi ve ordumuzun günden hayet verdi. güne terakkisinin gözle görülür misallerini Başvekilimiz mühim bir saydı. Bu arada süvari subaylanmızın nutuk irad edecek Avrupadaki muvaffakiyetlerinden bahsetti ve havacı Türk kızı Sabiha Gökçenin Ankara 29 (A.A.) Başvekil Ismet cansiparane çalışmalannı büyük kürsüde İnönünün umumî siyaset hakkında bir nutakdirle anmağı da bir vazife olarak kay tuk irad edeceğini istihbar ediyoruz. Bu detti. Bundan sonra havacı Türk subay nutkun bir hafta sonunda söylenmesi ihIarına uçuş zammı olarak verilen 30 lira timal dahilindedir. ye muayene ederek: Boğazlandığı muhakkak. Fakat parmak izi yok. Anlaşılan başka bir a letle sıkılmış!.. Dedi. Müddediumumî: Bu işi yapan ya tecrübeli ve sabıkah birisi, yahud zeki ve kurnaz bir katildir. Diye fikrini söyledi. Komiser de tasdik ederek: Evet, herşey yerliyerinde... Hiç bir iz yok. Maamah'h bakalım, hele evin küçükhanımı gelsin de. Ha onu soracaktım. Bu kız kaç yaşında vardır? On sekiz, on dokuz. Babası öldükten sonra bu evde bir hizmetçi, bir besleme kızla yaşıyormuş. Hiç geleni, gideni olmaz mıymış?.. Konudan komşudan bilen yok. O sırada doktor geldi. Müddeiumumî ve komiser çekilerek ona muayene için yer verdiler. Hükumet doktoru kısa bir muayeneden sonra: Beş altı saatlik mesele, dedi, gırtlağı eldivenli veya bir bez sanlmış parmaklarla sıkılarak öldürülmüş. Müddeiumumî: Evet, anlaşıhyor! dedi. Yalnız Mühim bir karar [Baştarafı 1 inci sahifede} raat Vekâleti de bu mesele ile meşgul olmaktadır. Diğer taraftan donanmamıza iktiza edecek vesaitin memleket dahilinde inşası yolunda da mühim bir teşebbüse girişilmiştir. Sipariş edılecek harb gemilerimizden bir kısmmın memleket dahilinde yapılması karar albna almmış bulunuyor. Millî Müdafaa Vekili Kâzım Özalp, tstanbulda bu imalâta bu ay nihayetinde başlanabileceğini bugünkü beyanatı sırasında Meclise tebşir etti. Fahrî profesörü olduğu Kembriç'e gidiyo imkân olmıyan bu garib Ingiliz zihniyetinin esrannı öğrenelim. Baldvvin ecdaddan kalma muhafazakâr parti siyasetinin canlı mümessilidır* Bu siyaset olgun düşüncelerden sonra ıktisab edilen tecrübeleri nazan dikkate almak şartile ıslahat yapılmasını ister ve bu terakkiyi programınm bir tekevvün nişanesi olarak kabul eder. Baldvvin millî denilen bir hükumetin insanlan muhafazakâr prensipleri inkâr etmeğe sevketmiyeceğini ve sollann müfritlerine teslim olamıyacağmı bütün Avrupaya isbat etti. Baldvvin bir kere daha İngilterede muhafazakârlığın kat'iyyen irtica demek olmadığı ve Büyük Brıtanyada halk hükumeti prensiplerinın daima ve kat'iyyen tatbik edilmekte bulundu ğunu gösterdi. Picard'ın balonu nasıl yandı? Balonun yanışından iki intiba daha şüpheli bir nokta var. Kadın yatakta öldürülmüş olabilir mi? Gırtlağı sıkılan bir kadmm yatağında bu kadar tabiî vazi yette bulunması şayanı dikkat değil mi? Doktor yorganı kaldırdı, kadmm çorablarla yattığını görünce: Meydanda, dedi, kadm öldürül dükten sonra yatağa yatmlmış. Kapı vuruldu. Komiser aralık edince bekçi: Komiser bey, komşulardan biri sizi görmek istiyor! Dedi. Komiser dışan çıkarak kendisini bekliyen gene bir bahriye talebesile karşılaştı. Gene talebe hemen maksadını izah etti: Ben burada, evin arkasma bakan evde oturuyorum. Bu sabah evden gizlice çıkan bir gene gördüğümü haber vermeğe geldim. Bir gene mi? Nereden gördünüz? Bu evin arka bahçesinin yanmda mutfak kapısı vardır. O kapı ancak alışveriş için kullanılırdı. Halbuki bu sabah daha ortalık yeni aydınlanırken kapıdan uzunca boylu, temizpak bir gencin etrafını kollıyarak çıktığmı gördüm. Belki evin erkânından biridir. Çünkü o çıktıktan sonra kapıyı içeriden birisi kapadı. HACI RAŞİD «.Cumhuriyet» in milli sergüzest romant ' 10 Küçükhanım nereye gitti? fakat genişçe, basık pencereleri kafesli Bilmiyorum... olduğu için loş bir oda. Dipte bir kere Müddeiumuminin yanındaki komiser vet üstünde bir yatak ve içinde ölü görüMünevvere yardım etti: Iüyordu. Bu kırk, kırk beş yaşındaki ka Demin bize sabah karanlığı çıktı, dının dehşetle fırhyan gözleri kapıya mıhgitti, diyordun. Nereye gittiğini sormadın lanmış kalmıştı. Ağzından akan kan yatak çarşafını kırmızıya boyamış, entari mı? Hayır, amma öğleye gelecekmiş... sinin altından uzanan çıplak kolu, ya taktan aşağıya sarkmıştı. Kahvaltı da etmedi. Müddeiumumî, pencerelere doğru iki Adilenin öldüğünü nasıl haber aladım attı. Üstü yırtık bir örtü ile yanmdın? Küçükhanım gittikten sonra onun yamalak örtülü mindere yaslandı. Penodasına girdim, kanlan görünce bağır cerelerin dışında demir parmaklıklar vardım, seslendim, cevab alamayınca ağla dı. Mindere ve parçalanmış muşamba ları zemin tahtasım tamamen örtemiyen mağa başladım. yere göz gezdirdi; kapıya baktı; tekrar Odasımn kapısı açık mıydı? Her zaman kilidlerdi, amma bu cesedin yanına geldi. Eğildi, cesedin boynunda, derin çü gece kilidlememiş. İtince açıldı. Müddeiumumî ve komiser, ölünün ya riikler vardı. Yorganı kaldırdı. Âdile genına girmekten korkan Münevveri taş celik entarisile yatmakta olduğu halde lıkta bekçi ve polisle bırakarak yandaki ayaklarında çorablan duruyordu. odaya girdiler. Komiser de bir kere daha cesedi ve Bu Adilenin odasıydı. Tavanı basık, bilhassa boynundaki çürükleri iyiden iyi geç olmakla beraber en sağlam bir şe kilde inkişafını göstermektedir. Bundan başka iki sene evvel söyledıği nutukta bu fikirlerinin dimağında harbden evvelki senelerde filizlenmeğe başladığını söylemeği de unutmamıştı. Binaenaleyh ö nümüzde ayni zamanda tam ve sabit bir ruhî haleti tavsif eden Ingiliz tipinin, ağır idrak kuvvetinin inkişah bulunmaktadır. Söylediğimiz gibi. Baldvvin tecesBu neticeyi elde etmeğe nasıl muvafsüm etmiş Ingilteredir. fak olur? Pek sade: «Muhaliflerli: biı Sulhun imzasından sonra Avrupaya likte icrayi hükumet» ederek.. çılgmca bir içtimaî fırtınanm dalgalar: Avrupanm umumî durumu ekalliyeltehacüm etmişti. Tabiî olarak bu dalgalar te bulunan siyasî muhaliflprin ortadan İngiliz hududlarını da aşacaktı. Haricde kaldırılması niyetlerini göstermektedir. sabırsızlıkla bekliyenlere rağmen fevka Baldwin Avam kamarasmda müthiş bir lâde hiçbir şey zuhur etmedi. İngiltere ekseriyete sahibdi. Bunun için muhalif * nin bu sağlamlığının esrarı nedir acaba? lerinin fikirlerini boğmaktan daha kolay Bunun ortaya çıkanlmasını Baldvvin'den hiçbir şey yoktu. Fakat bundan sakındı. istiyelim. Söyledikleri ve bunlardan daha Baldvvin hiçbir zaman büyük ekseriye fazla söylemekten çekindiği şeyleri izah tine istinad ederek muhaliflerini ezmeğe etmesini istiyerek Avrupa kıt'asının hiç feşebbüs etmemiştir. Muhalıfler ıstekleribir tarafmda örneğine tesadüf edilmesine nin, niyetlerinin mümkün olduğu derecede tatmb ve tatbik edilmekte olduğunu Fakat daha ortalık kararırken böyle argördüler. ka kapıdan birinin bir hırsız gibi çıkışı Baldvvin Başvekil bulunduğu esnada nazarı dikkatimi celbettiği için şu hâdiseçok karakteristik başka bir şey daha yapde belki bir ipucu verir diye haber veriyorum. mıştır: Hiç bir vakit yapılan kusurlan Komiser, gene bahriye talebesinin yü itiraf etmekten çekinmedi. züne baktı, bir lâhza düşündü: Bir siyasî için aldandığmı itiraf etmek İçeriden kapıyı kapayan kimdi? kadar büyük bir musibet tasavvur olunaGörebildiniz mi? maz. Aldandığmı işaa etmesi kendisini Diye sordu. Gene biraz mütereddid manen öldürür. Her yerde bu böyledir görünüyordu: Hayır, görmedim, amma kapının ve böyle olur. Fakat İngilterede değil. aralığmdan beyaz ceketli, gömlekli, yaBaldvvin'i çok defalar parlâmentoda hud bluzlu birisi gibi hatırlıyorum... Er oturduğu nazır sandalyasmdan kalkarak kek mi, kadın mı? Farkında değilim. icraat veyahud ademi icraat kusurlannı Saat kaç vardı? itiraf ederken gördük. Başka memleket Yedi, yedi buçuk... lerde buna benzer itiraflar siyasî bir ha Böyle temizce giyinmiş bir erkeğin yatın sonunu ilân ederdi. Fakat İngiltearka kapıdan çıkışı, şüpheli hareketlerinrede kat'iyyen böyle olrruyor. Bu itirafden dolayı mı nazarı dikkatinizi celbetlardan Baldvvin, mevkii daha ziyade ti? Evet... Sonra anneme de söyle sağlamlaşmış olarak çıkıyordu. Baldvvin siyasî kuvvetinin en olgun dim. O da hayret etti. Çünkü bu evin tek erkeği öleli henüz on beş gün olmuş. bulunduğu bir sırada rızasile çekiliyor. Başka erkek yokmuş ve bir gene kız hiz «Eski» oluyor. Bu memlekette filî siyametçisile burada yalnız oturuyormuş. setten çekilen rical raüşavir olarak muha Evet... Çıkan gene, nasıldı, nasıl faza edilmektedir. giyiniyordu? AVGUR (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: