Meclisin dünkü celsesi saat 9 a kadar devam etti IBaştarafı 1 inci sahifede] diğinden bir yan okulu kapanmış duruyor. Halbuki bu okulda buraya yakııı civar yinni köyün çocuklan okuyup yatıyorlar ve mühim istifadeler ediyorlardı. Binaenaleyh bu okulun açılması çok iyi olur kanaatindeyim. Buna ehemmiyet, himmet verilmesini muhterem Vekilden köylünün arzularma ve ihtiyaclarına tercüman olarak onların namma rica ediyorum. Şüphesîz bütçe müsaid oldukça bu oEullar da çoğalacaktır. Bu hususta muhterem Bakanımızm bir kat daha fazla himmetlerini rica ederim. « Ben böyle bir fark gözetmem ve bu mütaleayı protesto ederim.» Kılıc Hakkı moral cihetine nazan dikkati celbetti. Bundan sonra talebeye verilen numaralar hakkında misaller zikrederek bir muallimin edebiyat dersinde çocuğuna tam not vermediğine sebeb o arak hakkettiği halde bu not verilirse meb'us çocuğu olduğundan iltimas yapıldığı zannı hasıl olacağını söylediğini zikretti. 2500, daha öbür sene 3 400 köy eğit meni yetiştirileceğini, sekiz, on sene zarfında köylülerin eğitmen ihtiyacının tamamlanacağını bravo sesleri arasında izah etti ve dedi ki: « Bu mes'ud hâdiseyi Atatürkün bu millete ihda ettiği büyük eserlerden türabiyeler biri olan hars inkılâbını ve bu milletin Bundanböyle tesviyei yol addedilemezler kabiliyetini bilerek ve duyarak bize ta Nafıa Vekili hududa kadar 300 kilonıtmasına ve dünyaya ispat etmesine metroluk mesafenin yapılacağını, çalış medyunuz.» malara bu sene başlanacağmı, bu hathn Ecnebi mekteblerde kültür hayırlı ve faydalı olacağım beyan ettikderslerine ehemmiyet ten sonra yol ve köprü çahşmalannı izah Maarif Vekili ecnebi mekteblerde kül etti. îstanbul Edirne asfalt yolu ile İran tür derslerine büyük ehemmiyet veril hududuna kadar transit yolu üzerindeki diğini, tarih, coğrafya ve yurd bilgisinin faaliyet hakkında Meclise malumat vertürkçe okutulduğunu kaydettikten sonra di. Âmme hizmetlerinden bahsetti. Su dedi ki: şlerini anlattı. Hükumetimizle Yunanis« Doktor Şevki Uludağ musikiden tan arasında 1939 da yapılan itilâfna bahsetti. Ben dinlemesini severim, fakat menin 1937 mayısınm 2 sinde Yunan hüanlamam. Enderun varmış, şaheserler kumeti tarafmdan tasdik edildiğini, Mevarmış pek bilmem. Benim bildiğim in riç nehri üzerinde tarafeyne aid vazifesanm bediî hissini tatmin eder. Kendisin ler ve vecibeler terettüb ettiğini, Vekâ den rica ederim. Konservatuarımızla te letin bu hususta bir komisyon teşkil ettimasa gelerek bize tafsil ettikleri bu kıy ğini söyliyerek Fatma Mimiğe cevab metli malumatı buraya verirlerse çok mü verdi. Memleketin şoselere mutlak ihtiteşekkir kalırım. Bayan arkadaşımız ada yacı olduğunu, zira yapılan şimendifer bı muaşeretten bahsettiler. Kendilerine lerin şoselerle besleneceğinden iktısadî hak veririm ve tavsiyelerini yerine getir hayat bakımından da mübrem olan bu meğe çalışacağım. Ancak şunu da arze vazifeyi Vekâletin müdrik bulunduğunu, derim ki ortamekteb, lise programları çok fakat şose meselsinin artık mahiyetini demahmuldür. Böyle bir derse nasıl yer ve ğiştirdiğini ve vilâyetlerin yol olarak yaprilebileceğini bilmiyorum. Çocuklann ko tığı tesviyei türabiyenin bundan böyle yol nuşmalarından ve yürüyüşlerinden bah addedilemiyecek bir vaziyete geldiğini settiler. Rica ederim, bunu da talebenin üzerinden ağır makineler ve vasıtalar gedelikanlıhğına bağışlasınlar. Ben de çok çecek olduğundan mukavemetlerinin areskiden tanıdığım Kılıcoğluyu müsaade tınlması zarureti meydana çıktığını, köpnizle protesto edeceğim. Size temin ede rülerin de ayni ehemmiyeti aldığını, başrim ki mektblerde moral hususunda müm ka memleketlerden de misaller getirerek kün olan azamî tedbirler alınmaktadır. izah etti ve dedi ki: Ve denildiği gibi morala taalluk eden bellibaşh esaslı işler de yoktur. Meb'us çocuğu için iltimas zannedilir diye hocası numara vermiyormuş. Bunun bir lâtife den ibaret olduğunu zannederim. Hususî liselerin şehadetnameleri bahsinde çok sıkı hareket etmekteyiz. Bu işte hiç şakamız yoktur. Ve bir lise bu yüzden kapatıl mıştır. Liselerde danstan bahsettiler. Şimdilik usulünde terbiyei bedeniye yapıla bilirse ileride estetik danslar için de ha zırlanılabilir.» Maarif Vekili Emin Dramanm mü talealanna da cevab vererek Üniversitedeki askerlik dersinin mukaddes bir vazife olduğunu, herşeyin başında geldiğini, baskın imtiham dediği usulün deneme usulü •olduğunu kaydettikten sonra dedi ki: ' « Arkadaşım tazyik kelimesini kulIandı. Bunu kendi namlanna geri alacağım. Tazyik yok, bilâkis teşvik vardır.» Saffet Ankan son söz olarak Berç Türkerin kız ve erkek talebenin bir arada okuması hakkındaki mütaleasına cevaben dedi ki: « Bu bir inkılâb meselesidir. Ve münakaşaya dahi tahammülü yoktur.» Vekilin alkışlanan izahatından sonra fasıllara geçildi. Ve Maarif bütçesi aynen kabul olundu. « Maalesef bazı arkadaşların işaret ettikleri gibi birçok vüâyetler ellerine geçen yol parasımn tamammı yola sarfet memişlerdir. Yol meselesi nazan dikkate alınması lâzımgelen mühim bir mesele halindedir. Bunun için bir kanun projesi de vücude getirilmişti. Devlet Şurasında tetkik edildi.» Tevfik Fikret Sılay Vekile bazı suaU ler sordu, bu arada, su siyaseti sırasmda Konyada bir barajın yapılması mevcud olup olmadığını sordu. Birçok para sarfedilerek vücude getirilmiş olan Konya Beyşehri sulama tesisatı hakkmda ne düşündüğünü öğrenmek istedi. Vekil buna cevablar verdi, Bu sulama tesisatının da düşünüldüğünü söyledi. çetin ve tünelli bir kısmrmız vardır ki onu da bitiriyoruz. Başlanmış hatlardan Afyon Antalyanın Burdur • Antalya kısmı bir de Zonguldak Ereğli kısmı vardır. Bu hatlara da devam stmek emeimizdir. Mühim olan bir teşebbüsümüz Musulla Diyarbekiri bağlamaktır.» malarının ana hatlarını mevzuu bahsetti. İktısad Vekâletinin vücude getirdiği sanayi ve malî müesseselerin mürakabesi bahsine temasla bu mürakabenin lüzu muna kendisi de kani olduğunu izah etti. Vekâlette, AvTupa ve Amerlka devletlerinin Divanı Muhasebata aid usulle rile devlet sermayesile vücbde getirilmiş ticarî müesseselerin nizamname ve ka nunlarmı kül halinde toplıyan bir dosya vücude getirildiğini anlatarak bu sahada yaptıklan tetkikleri söyledi ve asıl faydalı olanın teknik mürakabe olduğunu kaydetti. Bugün beşeriyetin devletçiliğe doğru bir istikamet aîdığını, devletin mürakabesini ve nâzımlık rolünü esas ittihaz ettiğini kaydeden ve bu bahsi tetkiklerine stinaden artıran İktısad Vekili: « Murakabeden anladığımız gerek hususî, gerek resmî olsun bu mürakabenin o müessesenin bünyesinde mevcud oluşudur» dedi ve beyanatına }öyle de vam etti: « Başka memleketlerde şu veya bu şekilde imiş; ben bütün bunlardan sarfı nazar ediyorum. En büyüğümüzün dediği gibi «Biz bize benzeriz» bunun için de elimizde bir ayna vardır. O da Partimizin programıdır» İktısad Vekili Parti programının sermyayenin çoğu veya ta mamı devletin olan sınaî teşekküllerin malî kontrollan, ticarî usullerin icabına uygun surette yapılacağına ve rasyonal çalışmalara önem verileceğine dair olan maddesini okudu ve fırka programında mühim olan kontrol lâyihasmın bugün lerde Millet Meclisine sunulacağını sözlerine ilâve etti. Maden işlerinde hususi sarmayeye yer verilmesi hakkındaki temennileri ele alarak ezcümle dedi ki: 27 Majis 1937 CUMHURİYET İst. Borsası 26/5/937 P A E. A L A R Sterlhı Dolar Frank Liret Belcika Fr. Drahmi tsvicre Fr. Leva Florin Kron Cek ^îiin Avnshın^a Mark Zioti Peneo Ley Alıs 621. 123. 110. 120. Satış 627. 12fi. 111 12.Î. 84. 18. 5fiS. 23. 66. 7î. 21. 2?,. 21 14. 52. 28. 80. 18. 568. 21.6S. Berc Türkerin Kâzım mukabelesi Duruya 20. 21w 70. 21. 25. Yabancı dil öğreten mektebler Yabancı dil öğrenmek için çocuklan înızm yabancı mekteblere akın akın git mekte olduklan gözümüze çarpıyor. Doğrusu bu hastalık millî duygulanmızı, millî kıskanclığımızı nekadar tahrik etse yeri vardır. Bunun onüne geçmek lâzım dır. Ya mekteblerimizde yabancı dil derslerini ehemmiyetle çoğaltmalı ve yahud ayrıca dil mektebleri vücude getirmeli. Bu mühim iş hakkında da himmet buyu rulmasmı saym Saffet Ankan arkadaşı mızdan dilerim. Türk vatandaşlarımızın hususî okullanna gelince: Arkadaşlar, herşeyden evvel daha çok încelenmesi lâzım olan bu mühim memleket işinde müsaadenizle sesimi yükseltiyorum ve hepinizin nazan dikkatini davet etmek istiyorum. Ekalliyet, azlık sözleri, millî taassubuma, vatanî düşünce ve duygulanma fena dokunuyor. Çok sinirleni yorum. Bu ne demek? Türk bayrağma sığınan, Türk kültürünü kavnyan, ruhu, kalbi Türk yurdundan ilham hayatı alan, her Türk vatandaş mezhebi ne olursa olsun devletin bünyesi içinde kül halinde aynlmaz bir Türk uzvudur. Ekalliyet ve bunun etrafındaki ekalliyet hukukunun ve siyasî uhudun, manası, yeri, asla ve asla olamaz. Böyle, düşük ruhlulara vergi, bu gibi memleketin icabatına uymıyan ve gafletten başka birşey ifade etmiyen. düşünce ve iddialann ancak ve ancak Türk olmıyan ve bihakkin azlık mefhumlarını taşıyan ecnebilere münhasır kalması pek tabndir. Berc Türker, dedi ki: « Kâzım Duru beni cahil bir adam gibi telâkki ediyor. Ben diyorum ki küçük ya>a çocuklara dimağlan daha körpe iken kumanda eden bir natür vardır. Buna kapıhrlar. Sayın arkadaşım erkek, kız arasında fark yoktur, dediler. Ben fark olduğunu bilirim. «Gülüşmeler» Emin Yozgad, Üniversite imtihanlarında talebenin vaziyetinden bahsetti. Bir çok imtihanlara tâbi olduğunu, halbuki Ankarad ayni hukuk ve salâhiyeti haiz Hukuk fakültesinde bu mecburiyetler olmadığını kaydettikten sonra dedi kit Her iki müessesede okuyanlar da evlâdlanmızdır. Eğer îstanbuldaki usul doğru ise Ankarada niçin tatbik edilmi yor, Ankaradaki kâfi ise îstanbuldakiler niçin bu kadar tazyik ediliyor? Bekir Kaleli: « Kâzım Nami arkadaşımız protesto ederim başlangıcı veya sonucu ile Türker arkadaşımızm bir sözüne cevab verirken benim duyduğum bir noktayı tashih edeceğini zannetmiştim. Halbuki temas et mediler. Ben bu noktayı tahlil edeyim de Türker, manasını ve şümulünü izah etsinler. Türker, kız ve erkek talebenin birlikte okuması mahzurunu ileri sürerken bir kısmında ana terbiyesi vardır, fakat mühim bir kısmının ana terbiyesi yoktur, dedi. Hiç şüphe yok ki bunda makus bir maksadlan yoktur. Kendilerini tenzih ederim, fakat beyanlarile de bunu izah etsinler. Dinar ^ron tsvee AHın BanVnof 103S. 12. 48. 28. 254. ıo*». 253. Türkiyede maden meselesi Ç E K L E R Acılış Lonrda «25. NewYork 0.7907 Paris 17.685 Miiâno 15.0240 Brüksel 4.6882 Atina 87.44 Ccnevre 3.4588 Sofva 64. Amsterd. 1.43^2 Prae 22.685 Vivana 4.2192 Madrid 13.68 Berlin 1.96% Varsova 4.160R RudaDeste 3 9020 Bükres 107.68 Beierad 34.40 Yokohama 2.7320 Moskova 239S?5 StoM.«ı^ 31032 E S H A M ^cılıs Aslan Cimento T3.70 Merkez Bankası 88. İ S T İ K R A Z L A R Kıtıanıe 623.50 0.7975 17.7975 15.06 4.6996 87.65 S.4665 611540 1.4415 22.73!>S 4.22% 13.7125 l/>750 4.17!)»! 4.00KT U17.93OP 34 d^ 2.73"2 23.025 3.11 Kapanıs 13.65 88. « Türkiyede maden meselesi asır lann mahsulü olduğu halde gerek teknik, gerek kapital noktasındhın intizamla işlıyen ancak bir iki müessese görülebiliycr. Demek ki hususî sermaye bu sahada çok zayıfhr ve devletçiliğimizin en has ve temiz mevzuunu teşkil eder.» Vekil, madenlerimizin, daha doğrusu memlekette mevcud tabiî servetlerin şımdiye kadar jeolojik bir tetkikten geçiril mediğini, bazı madenlerimiz vardır ki hem aleyhine, hem de ayrı ayn raporlar verildiğini, madenlerin şımdiye kadar sadece menfaat zaviyesinden mütalea edildiğini ve bir spekülâsyon mevzuu olduğunu söyledi. Bundan sonra 1 Jeolojik stikşaflar, 2 Arama işleri, 3 Fennî tetkik ve tecrübeler cephesinden yürümekte olan maden tetkik ve araştırma enstitüsünün raporunu okudu. Vekil maden çalışmaları hakkında izahat verirken Kuvarshan, bakır madeninin bir ay sonra yeniden senede 2,500 ton standard saf bakır verecek şekilde faaliyete baş hyacağını kaydetti ve bu vesile ile biı hatırasmı anlattı. Açılıs Kapanis Türk borcn I Pesin » » IVadeli » nVadeii Ereani 18.75 18.425 °5.DO 18.65 18.425 95.50 % 5 Hazine 48. 48. 30 seneliklisan mütehassısı Prof. ALBERT ANJEL'in hususî Mecliste gürültüye sebeb olan olan bir söz Berc Türker: Ana terbiyesi vardır, yoktur me selesi hakkındaki fikrimi izah edeyim. Aileler vardır ki meşguldür. Bazıları ekmek earası için çalışmağa giderler^ ve cocuklannı bir kadına bırakırlar. Bu çb cuklar gayri kâfi Jbiı: terbjvealı^orlar. Ben bunu kasdettim. Nitekımbayan arkadaşımız da bunu izah ederek gayrikâfi terbiyenin mahzurlarını söylediler. (Doğrudur sözleri). Bundan sonra Bekir Kaleli tekrar söz alarak kürsüye geldi: « Dinlediklerimin yanlış olmadığını anladım. Bu kürsü kullanılan kelimelirn tarifini istiyen, her kelimenin şümulü hesablanarak söylenmesi icab eden bir yerdir» dedi Fakat bu sırada şiddetli gürültüler oldu. «Her arkadaş istediğini söy ler» sesleri yükseldi. Bekir Kaleli: «Ni çin söyledi demiyorum» dedi. Fakat gürültüler devam etti. Mazhar Müfid söz alarak dedi ki: « Arkadaşlar teşkilâtı esasiye ka nunu mucibince bu kürsüde tahdidat yoktur. Her meb'us istediğini söyler. Sonra hiçbir arkadaşm ötekisinin vatanperver liğini tenkide, akıl öğretmeğe hakkı yoktur. Yok, sen bu kelimeden maksudun buydu şeklinde hiçibirimizin diğeri hakkında şüphe göstermeğe hakkı yoktur.» FRANSIZCA Türkün ana diline saygı Arkadaşlar, geçen sene olduğu gibi çhndi de çok açık bir hakikati tekrarlıyorum: Dilin duygu üzerîne büyük tesiri, tolü vardır ve bunun içindir ki her millet ve devlet kendi ana dili üzerinde büyük kıskanclık, asabilik gösteriyor, hiçbir ihmal ye fedakârlık yapamıyor. Tabiî ve pek ye rindedir ki biz Türkler de bu yurddaş lanmızm çocuklannın toplu Türk okullannda okumalannı, Türk dilile konuşmalannı isteriz ve bunu ileri sürerken millî bir hakkımızın yerini bulması demek oldu gundan asla çekiıuneyiz ve bundan vaz geçemeyiz, zevk duyarız. Türküm ne mutlu bana.» Bundan sonra Berc Türker söz aldı. Mütalealan arasında Türk dilini bildikleri halde konuşmamak saygısızlığrada bulunanlari şiddetle tenkid etti ve İstanbula gelen bir ecnebinin bir Türk şehrine mî, yoksa eski Babil beldesine mi geldiğini anlamıyacak bir vaziyetle karşılaştığını söyledi. Ders salonu İhtısasımız: Mükâleme, Tercüme ve Kitabet usulleri, Desrler münferiden veya müştereken verilir ve imtihanlara hazırlanır. Ücretler uygundur. Köprübaşı, Eminönü Hanı. Nafıa bütçesi aynen kabul edildi ^•^•B Operatör • Urolog Yol inşaatının programlaşmasi Bir köylü meb'asun temennial Köylü meb'uslardan Mehmed Uğur, soz alarak dedi ki: « Asırlardanberî garib yaşıyan Türk koylüsünü Atatürk bağnna basıp nasıl Bu sene maarif bütçesi eskisinden 2,300,000 lira fazla kurtardıysa Türk köylüsünün bilgisizli ğinden de kurtanlmasım bu kürsüden Mazhar Müfid şiddetle alkışlanan bu köylüler namma rica ediyorum.» sözlerden sonra Maarif Vekilinden ta Doktor Osman Şevki Uludağ, musik lebenin senede kaç gün okuduğunu Ve bahsini ele aldı ve bu bahis üzerinde uzun kaç gün tatil yaptığını sordu. Saffet A n îzahatta bulundu. Beden terbiyesine aid kan söz alarak izahlarda bulundu. Hulâ mütalealannı da söyliyerek bu talimlere saten dedi ki: « Kültür Bakanlığı bütçesi bu sene girecek talebelerin muayenesi için merkez2,300,000 lira fazlasile huzurunuza takler tesisi lâzım geldiğini söyledi. dim edilmiştir. Bunu temin etmiş olan saHaklı üe yerinde bir temenni yın Başbakanıma, Fuad Ağralıya ve kaMeliha söz alarak, kültürle beraber bul buyuracak olan sizlere bilhassa te talebeye sosyal bilgiler verilmesi lüzu şekkür ederim.» mundan bahsetti. T a yemek masasından Maarif Vekili ilk tahsil çağındaki çosinema salonlanna kadar günün her saa cuklann gittikçe arttığını, bu sene sayının tinde ve her yerde bu büyük noksanlığın menfi izleri görüldüğünü söyliyerek de 735,000 e vardığını, talebe çoğalınca rauallim, memur ve bina ücretlerinin de artdi ki: tığını, bütçeye ilâve edilen rakamın yal« Bu bilgileri çocuklanmıza, gendenız 830,000 lirasının bu sene kadroya rîmize öğretmediğimiz içindir ki onlar da girecek muallim maaşı, 600 küsur bin libüyükleri saymasını, sokaklarda yürümeranm inşaat parası olduğunu beyan etti. sini, tramvaylarda, otobüslerde oturmasıÜniversitede yapılan ıslahatı, îstanbul nı, tiyatro, konser gibi yerlerde konuşmasıHukuk Fakültesinin 4 seneye çıkanldığını ve gülmesini bilmiyorlar. Bu bilgiler nı, bilhassa Darülfünun mezunu hocaya öğrenmek aile kucağından başlar, buna olan ihtiyacı karşılamak için Yüksek eminim. Fakat mekteblerimizde de işlenMuallim mektebinde alınan tedbirlerin mesi şarttır. Sayın Vekilden muaşeret bilve bir binanm satm alınarak 200 kişilik gisini de programlara koymasını rica edepansiyon açılacağını, Güzel San'atlar Arim.» kademisinin takviye edildiğini, Ankara Kâzım Nami Duru, köy eğemenliği te Dil ve Tarih Fakültesile kurumlaunın şebbüsünün muvaffakiyetli neticeler ver meşkur vazifelerinde devam ettiklerini diğini kaydettikten sonra orta tahsilin de tafsilâtile anlattı. Ortamekteb talebesinin ecnebi mekteblerde yapılmamasını istedi de gün geçtikçe arttığını söyliyerek bazı ve Berc Türkerin biraz evvel küçük yaşta rakamlar verdi. Köylüleri okutma yolunki kız ve erkek çocuklann bir arada oku da ahnan tedbirlerin Eskişehir, Trakya, ması aleyhindeki sczlerini ele alarak ez Kocaeli, Erzincan ve Karsta açılan kurscümle dedi ki: ların bu sene 1800, önümüzdeki sene Müteakıben Nafıa bütçesinin müzakeresine geçildi. Berç Türker söz aldı. Sonra doktor Fatma Mimik en çetin meseleleri kolaylıkla başaran sayın Baymdırlık Bakanmdan Meriçin vaziyeti üzerinde neler düşündüğünü öğrenmek istedi. E min Sazak (Eskişehir), vergilerin ne diye alınırsa ona sarfedilmesi lâzım geldi ğini kaydederek meselâ yol parası diye alınan bir verginin meselâ tenis oyununa sarfedildiğini, bunun Büyük Meclise ve muvaffakiyetli hükumete yaraşmıyacağını kaydettiğini ileri sürdükten sonra sa nayiin programlaştığı gibi yol inşaatının da programlaşmasını temenni etti. General Kâzımm yeni Ankara istasyon binası civarındaki çirkin binalann vaziyeti hakkındaki sualine de, bunlar istimlâk edileceği cevabını verdi ve Behçet (Urfa) nın sualine cevaben de satın alınacak olan cenub hattı hakkında izahat verdi. Ali Çetinkayanın şiddetli alkışlarla karşılanan beyanatından sonra, fasıllara geçildi. Nafıa bütçesi aynen kabul olundu. Bundan sonra tktısad Vekâleti bütçesinin müzakeresine başlandı. ilk. söz alan Fuad Gökbudak, iktısadî sahada yapılan büyük işleri uzun uzadıya izah etti. Berc Türker de yapılan işîeri takdirîe kaydettikten sonra, açılan fabrikaların faaliyetinin kontrol altına alınmasını faydalı buldu. Dr. Mehmed Ali İDRAR YOLLARI I Hastalıkları mutebassısı Köprübaşı İHHH Eminönü han Tel.: 21915 M nayii rahnedar etmiyecek, fakat müstah sili de zedelemiyecek şekilde gümrük ta rifelerinin tanzimi üzerinde çalışıldığım söyledi. Frangın sukutundan sonra hasıl olan vaziyeti izahla herhangi bir sürpriz ve para sukutu karşısmda zarara uğramamızın muhtemel olmadığını, vaziyetin şimdiden temin edildiğini, ve bahsi ge çen tüccarların zararlan ılân edilen prensip dahilinde telâfi olunacağmı kaydetti, ticareti hariciyemizin sistemınden bahsetti ve Almanyadaki bloke paralar hak kında bütçe heyeti umumiyesi müzake resinde sorulan suallere cevabla beyanatta bulundu. İktısad Vekilinin bu meseisler üzerindeki beyanatını şu suretle hulâsa etmek mümkündür. Çetinkaya kürside Mehmed Sumer (Kütahya) Ankara istasyonu önündeki arsaya genclik par kmın niçin yapılmadığını ve Sergi Evinin yanmdaki sahanın molozla doldurulmasmm sebebini sordu. Nafıa Vekili Ali Çetin Kaya kürsiye gelerek suallere cevablar verdi ve Nafıa işleri hakkında beyanatta bulundu. Ezcümle dedi ki: « Nafıa âmme işlerile alâkadar oIur. Bilhassa münakalâta esas olan yollarla gerek şimendifer, gerek şose, gerek hava yollarını ve bu vesile ile memle ketin imannı üzerine almış bir Vekâlettir. Bu hususta elden geldiği kadar çahşılmaktadır.» Nafıa Vekili bütçenin teferrüatı üzerinde fazla söz söylemiyeceğini kayde derek sureti umumiyede her fasıl üzerinde kâfi derecede izahat verdi. Bu me yanda şunlan kaydetti: « Demiryolu siyasetine hükumet devam etmektedir. Sıvas Erzurum hattil meşgulüz. Bütün faaliyetimizi ana hattm en esaslı bir damarı olan bu yol üzerine teksif ettik. Bu sene bütçemizde mühim bir yekun tutan 17,000,000 lira nakid para sarfettik. Sıvastan Çetinkayaya kadar olan kısım açılmıştır. Divriğe kadar olan kısım da eylule doğru bitirilecektir. Gelecek sene eylulde Erzincana, 1939 senesi eylulünde de Erzuruma varacağız. Çatalağzından Zonguldağa kadar olan Şemseddin (Sıvas) bugünün işleri günün iktısad işlerine benzemediğini, bugün tamamile ilmî ve teknik bir mevzu olduğunu, ve son senelerdeki iktısadi çalışmalarımızm şükranla ifade edilmesi icab eden ilmî ve şuurlu bir yol aldığını söyledikten sonra, hayat pahalılığmdan bahsetti, İktısad Vekâletine bu yolda çalışmak için icab eden salâhiyetin veril mesini pek lüzumlu buldu, Sıhhiye Vekâletinin, belediyede olsun hükumette olsun, tabiblerini bizzat tayin ederek, di rektifi altında çalıştırmak preniipini zikrettikten sonra, muhtelif müessese ve sa halarda iktısadî işleri görenlerin, tama men İktısad Vekâletine bağlanması fa idelerini anlattı. îktısad Vekili şark seyahatinde tahribe uğratıldığını bizzat gördüğü Morgol bakır madeninin civarında Kuvarshanı ayni salgından ismini öğrenemediği müiâzim rütbesinde, ya harita veya istıhkâm zabiti bir yurddaşın kurtardığını, hatta, bu hamiyetli vatandaşı bir hatıra ile taltif etmek arzusunda bulunmuşsa da izini bulamadığını kaydetti. V e bunu bir şükran hatırası olarak Meclise bildirdi ve iktısad çok alkışlandı. îktısad Vekili Celâl Bayar iki saat kadar süren bu mühim ve alâka uyandırıcı izahatına nihayet verirken dedi ki: Ereğli kömür sirketi geçmiştir devlete Almanyadaki bloke paralarımız « Ereğli şirketine vazıyed ettiğimi zi ve işe başladığımızı, Ergani bakır madeninin makinelerinin de üç gün evvel ihalesini yaptığımızı söylersem maden politikamızı hulâsa etmiş olurum.» (Alkışlar) Celâl Bayar bugünkü celsede sorulan suallere ayrı ayn cevab vererek evvelâ şilepçilık hakkındaki mütalealara, sonra nakliye tarifelerinin ucuzlatılması mese lesine temas etti. Nakliye işinde bizzat Karadenizde yaptığı bir seyahatte Samsun limanındaki bir müşahedesini anlatb. Halic tersanemizde gemi inşası için biı şantiye \iicude getirileceğini. Başbakanm bilhassa ehemmiyet verdiği bu çalışma larınm programa bağlandığını izahtan sonra hayat pahalılığı bahsini ele aldı. Perakende satışlann murakabesine, memleketin ekonomisi cihazlandırıldıktan sonra başlanabileceğini, ve bu işte herhalde İktısad Vekâletinin tavzif edilmediğini, fakat tavzifi anında bugünkü teşkilâtm üç misline çıkanlması icab edeceğini, fiat kontrolunda ise cebirden ziyade ekono mik düsturlara uygun hareket etmenin daha makul olduğunu, îktısad Vekâle tinde çalışan elemanlar hakkında sarfe dilen tenkide cevaben de elemanîannın işleri başaracak kudret ve kabiliyette bulunduklarını söyledi. Çimento meselesi üzerinde de izahatta bulundu. Ve bu i zahlan esnasında îktısad Vekâletinin çimento sanayiine hususî bir sehavet gös termemekle beraber bunları husumetine d maruz bırakmadığmı, memleketteki sa Celâl Bayar kürside Emin (Sazak) bazı mütalealar ser dettikten sonra, İktısad Vekili Celâl Bayar kürsiye geldi. Celâl Bayar dedi ki: « Saym arkadaşlarımın sözlerini dikkatle dinledim. Esasen dikkatle din lemek vazifemizdir. Hepsi gü/el konuş tular. Sadece arkalarmdan birer «ancab> ve «yalnız» kelimeleri çıkmazsa. Fakat hakikat olan şudur ki, Vekâletim hakkında söylenenler benim için ister teşekkürü icab ettirsin, isterse acı telâkki edilsin, heyeti mecmuasmı şayanı şükran bulmak tayım ve kendilerine bilhassa teşekkür ederim, zira biz, vazifemizi ifa ederken, meselâ önümüze getirilen her hangi bir kâğıdı imzalarken dahi bu yüksek mec listeki müzakerelerin, ikazlann teknik ve direktiflerin tesiri altında bulunuyoruz. Bu sebebledir ki, teşekkürlerim lehde olduğu kadar aleyhte söylenenlere de racidir.» « Yaptığımız mukavelenamede, bize yüzde otuz bir döviz farkı alıyorlar. Bununla beraber 70 alırız, kendi lerine 100 satarız. Bu yüzde otuzdan, bu seneye gelinciye kadar, aleyhte bir fark hasıl olmuyordu. Bu sene Almanya dahilinde bu yüzde 30 fark birikilmediği için, paralarımız bloke kaldı. Bunu zamanında gördük, fakat tedbirini alma dık. Sebebini de millet için en faydalı zamanı beklemek düşüncesidir. Mevsi * min nihayetinde tedbirlerimizi aldık.» Bu yolda bizzat çalıştığını ve Alman sefirile müzakerelerde bulunduğunu ve Almanlara teklifler yapıldığmı, bu tek lifin Alman hükumetinin elinde oldu ğunu, müzakerelerin tadiline karar ver diğini ve temmuzda ticaret heyetimizin Berline gideceğin beyan eden İktısad Vekili beyanatına icab eden tedbirler ahnmış olduğu için şahsan şu dakikada en dişe içinde olmadığını ilâve etti. İktısad Vekili bundan sonra kontenjah sisteminin kaldınlmasına karar verildigi hakkında kısmı mahsusumuzda ayrıca bahsettiğimiz beyanajfta bulundu. Vekilin son kısım beyanatı da şiddetle alkışlandı. Hüsnü Kitabcı ve Halil Menteş (Muğla) söz istediler. Saat 21 e gelmişti. Vakit geciktiğinden celseye nihayet verildi. Meclisin bugünkü ruznamesi Ankara 26 (Telefonla) Polis emniyet teşkilât kanunu yarınki Meclis ruznamesindedir. Ruznamede bundan başka Vakıflar, Hududu sahiller, Tahlisiye bütçeleri ve diğer birçok lâyıhalar vardır. Beşeriyet devletçiliğe gidiyor doğru İktısad Vkili bu suretle hulâsa ettiğimiz başlangıçtan sonra, Vekâlet çalış •