CUMHURİYET 23 Mayıs 1937 [ Şehir ve Memleket Haberleri Tarihi tefrika : 127 Yazan : M. Turhan Tan iTercüme ve iktibas edilemez) j Siyasî icmal Harb hazırlığı ünya devletleri ve bahusus duveli muazzama denilen büyükleri karada, denizde ve havada fevkalâde teslihat yarışına girişmekle kalmayıp ya denizden ve karadan abluka yapılması, yahud zecrî tedbirler tatbik edilmesi takdirinde yiyecek ve sanayiinin muhtac olduğu pamuk ve emsali ham maddelerin haricden gelmemesi yüzünden teslim olmamak için de bu eşya ve maddeleri dahilde devamlı surette ve kâfi miktarda temin etmeğe de çalışıyorlar. ((Balıkçılar)) şarkısı müstehcen değil Liman Şirketinin Tımarhanede işletasfiye işi nen cinayetin esrarı Mahkemece tayin edilen Maliye Vekâleti işin Deli Hüseyinin tabancatesrii için alâkadarehlivukuf bu mealde yı nasıl tedarik ettiği Sultan Süleyman, bir taraftan Veliahdinin katlara emir verdi hâlâ anlaşılamadı rapor verdi lini düşünmekle beraber diğer taraftan da Sü «Balıkçılar» şarkısının müstehcen ol Bundan iki sene evvel tasfiyesine ka Bakırköy emrazı asabiye hastanesinde tara rar verilen İstanbul Liman işleri inhisan Hüseyin adında bir delinin leymaniye camisinin temellerini attırıyordu duğundan bahisle Müddeiumumilikmaruf şirketinin tasfiyesi o zamandanberi devam de Osman Ratibi tabanca Ratib Paşazaile öldürdüğüfından mahkemeye verilmiş olan reyan edip giden mücadelenin ıstırabını taşıyordu. *¥* Sultan Süleyman son seferinin ve ardı arası kesilmiyen iç buhranlarının yorgunluğunu çıkarmak için iyi bir meşgale buldu, kendi adını taşıyacak olan büyük caminin temelini attırdı. O, Türk san'at dehasının ve Türk haşmetinin bu mabedde tecessüm değil, tebellür etmesini istiyordu. Ölen oğullarından birinin, Mehmed Sultanm namma yaptırtmış olduğu Şehzade camisi, bu emelin tahakkuk ettirilebileceğine parlak bir işaret teşkil ediyordu. Mimar Sinan, yan küreyi kaphyan Türk gücünün san'atkârlık âlemine de parmak ısırtacak eserler yaratmıya kadir olduğunu isbat eden bir hünerverdi. İlhamını Türkün tarihe sığmıyan azametin den alan bu büyük mimar, o azameti mermer bir kaside halinde asırların gözüne temaşa ettirmekte, hiç şüphe yok, güçlük çekmiyecekti. O güne kadar vüO halde yapılacak tek bir iş vardı: Devleti yıkılmaktan kurtarmak için şeh cude getirdiği eserler böyle bir mimarî şiiri de yaratabileceğine kefalet edip duzadelerden bir kısmını feda etmek!... Meşru bir düşünce olarak kafasında ruyordu. bu nokta dönmeğe başlar başlamaz göHünkâr, büyük ve pek büyük san'atzünün önüne büyük oğlu Mustafa geli kârın yaptığı plânla uzun uzun meşgul yordu ve onun giderilmesine karar ver oldu, temel atma merasiminden sonra diği gün sefil bir katil, iğrenc bir cani gibi sık sık yapı yerine giderek Sinanla, ustatelâkki olunmayıp belki koca bir devleti larla, ırgadlarla hasbihaller yaptı. içini dağılmaktan, düşman ayaklan alhnda kemiren derdi avutmak için Allah yoluna çiğnenmekten ve batıp gitmekten kurtar açılan bir kapı olarak yaptırmak istediği mış bir adam sayılacağına kanaat geti bu mabedle boyuna oyalandı. Gerçi büyük oğlu yüzünden gelebilecek tehlikeleriyordu. Geride üç şehzade daha vardı, Mus ri unutmuş değildi, fakat Mustafayı estafayı devletin ve halkın selâmeti uğ kisi gibi sabit bir fikir halinde düşünruna feda etmeği diişünürken onlan müyordu. Osmanlı tarihindeki kanlı vakıalan bir yana bırakarak Selçuklularm, İlhanlılann, Gaznelilerin, Endülüslü lerin ve bunlara benzer devletlerin tarihini gözden geçirmek suretile tertib ettiği kıyaslar neticesinde vardığı netice, birçok saltanatlann şehzadeler arasındaki post kavgası, yahud ülkelerin hükümdarlar elile tahta varis prenslere pay edilmesi yüzünden çöküp gittiğini görmekten ibaret kalıyordu. Demek h. baba şefkatine mağlub olup ta Osmanlı ülkesini oğullanna taksim etse akıbet fecidi ve saltauatm mahvolması muhak kaktı. Bunu yapmayıp işi oluruna bağlasa şehzadeler kendiliklerinden boğuşa caklar ve devleti gene batıracaklardı. Elle tutulacak kadar bariz olan bu hakikatlerin açıklığını çoğaltan bir ihtimal de post kavgasmm dedesi Beyazıd zamanmda olduğu gibi kendisi hayatta iken başlamasıydı. hesaba katmamak onun istinad ettiği mantık usullerine göre de doğru değil di. Mahidevranın oğlunu ortada fol ve yumurta yokken ölüme lâyık gösteren sebebler, beriki şehzadeler için de mevcuddu. Fakat Sultan Süleyman, Hur remin yavrulannı böyle bir akıbete bir türlü yakıştıramıyordu. Onun düşünce sine göre Cihangir, tabiatin tahttan uzak yaşamaya mahkum ettiği bir biçareydi. Çifte kamburile, iri ve yamn yumru başmı çekemiyen zayıf vücudile hiçbir zaman saltanat ihtirasına kapılamazdı. Selim, kimsenin sevgisini kazanmış değildi. Sefih ve hoppaydı, adaşı Yavuzun oy nadığı rolü başaramazdı. Beyazıd, kendisince tahta namzeddi ve bunu hissedince tabiatile uslu duracak, tam bir sada kat muhafaza edecekti. Hünkâr, arasıra manasız bir düşünceye, fikren ve hissen dalâlete kapıldığını da anhyordu. Bu uyanıklık dakikalannda büyük oğlu hakkındaki kırgınhklarından, kızgınlıklanndan utanır, ortada müsbet bir hal ve müsbet bir hareket olmadığı halde aslan yapılı, merd meş rebli, ince duygulu, çok çalışkan Veliahdini ölüme mahkum ettiğinden dolayı vicdan azabma kapılarak şair Hayaliye hayalen hak verirdi: Doğru söylüyor kâfir. Tarih de nilen gevezede hem irşad, hem ifsad kudreti var. Akhmı başıma devşirmezsem ben de kendimi fesada kaptıracağım. Fakat ruhunu bu fesaddan kurtaramadı, tarihi düşünüp hayatmdan endişeye düştü ve endişelendikçe büyük oğluna gayzı arttı. Bununla beraber bir buçuk yıl süren uzun bir seferden otuz bir büyük şehir fethederek, on dört ünlü kaleyi temeline kadar yıkarak, yirmi sekiz yeni kale yaparak İstanbula döndüğü vakit Mustafa hakkmda son kararını vermiş değildi, vicdanile idraki arasında ceLâkin onu düşünenler, fasılasız düşünenler vardı. Ne Hurrem, ne Rüstem bedbaht Veliahdi hatırlanndan çıkarmıyorlar, dillerinden düşürmüyorlardı. Şair ince Hayali de manalı beyitler okuya rak, imalı meseller söyliyerek, tarihten misaller seçerek o tehlikeli mevzu ile Padişahm temasını muhafaza etmeğe çalışıyordu. Süleymaniye, Türk san'atkârlığmm eşsiz bir incisi sıfatını taşımak üzere yavaş yavaş tekevvün ederken bu entri kalar da Osmanlı tarihinde kara ve kapkara kalacak bir sahifenin satırlarını hazırlıyordu. Bir yanda mabed, bir yanda cinayet. Bunlann ikisi de Sultan Süley man namma ve hesabma inşa olunuyor du. O mabed gibi bu cinayet de onun adını taşıyacaktı. Fakat mabedi yapanlar Türklerdi, o şaheserin bütün azameti, bütün zaraferi ve bütün güzelliği Türk olunan cinayet hazırlıynlar ise kızıl Rusyalı bir kadmla Hırvat bir erkekti. Sultan Süleyman onların elinde sade bir alet oluyordu. Fakat Hünkâr, her meramma iradesini ram edegeldiği Hurremin büyük şehza deyi ölüme süriiklemek için çevirdiği entrikalara kolay kolay kapılmıyordu. Çünkü yapılan telkinler hep tahmine, hayale ve ihtimale dayanıyordu. Mustafanm şu veya bu yakışıksız işi yaptığını söyliyen yoktu. Onun gencliği, halkça ve ocaklılarca sevilir oluşu ise zaten Hünkârı için için kudurtan bir halet olup yalnız ona değer vererek Mustafayı uluorta gider mek vicdanını henüz susturamamış o lan tacidarın elinden gelemiyordu. Siyasî ve askerî işler de bu büyük için ikinci plâna bırakılmasını zarurileştiri yordu. Ordular boyuna hareket halin deydi, kıt'alar tarümar edilip ülkeler zaptolunuyordu. Avusturya saraymın Transilvanya işlerine parmak sokması Sultan Süleymanı sinirlendirmiş ve üstüste bir iki yıl Nemseliler aleyhine sefer açmasına sebeb olmuştu. (Arkası var) bestekâr, hanende, plâk amil ve satıcılarından Safiye, Sadeddin, Mahmure, Neriman, Beşiktaşlı Kemal, Artaki, Nazmi, Rifat, Jak, Muradyan, Bost, Cevdet ve Ketionun muhakemelerine dün ikinci asliye cezada azadan Kâşifin reisliği altında bakılmıştır. Bu celsede Mahmure, Safiye, Neri man ve Artaki hazır bulunmamışlardır. Evvelâ şair Yusuf Ziya ile Konserva tuar muallirnlerinden san'atkâr Mes'ud Cemil ve Galatasaray lisesi edebiyat muallimlerinden Halid Fahriden müteşekki' ehli vukuf heyetinin şarkı hakkındaki raporu okundu. Ehli vukuf bu raporunda bu nevi eserlerin hafif, şuh ve manalı olabileceğini, esasen halk türkülerinin cinaslarla, kelime ve mana oyunlarile dolu bulnnması icab ettiğini, bu eserin melodik ve ritmik bünyesi itibarile halk musikisinin bu unsur lannı ihtiva etmekte olduğunu ve şarkı nın müstehcen değil bilâkis san'at bakı mından kıymeti bulunduğunu bildiriyordu. Bu rapora ne diyecekleri sorulunca maznunlar, rapor muhteviyatma can ve gönülden iştirak ettiklerini bildirdiler. Bundan sonra Müddeiumumî Cevdet iddiasını serdetti ve ehli vukuf raporuna istinad ederek maznunların beraetlerini istedi. Heyeti hâkime evrakın tetkikile bir karara bağlanması için muhakemeyi 10 hazirana talik etti. etmektedir. Fakat bu tasfiye işinin uzayıp gitmesi şirketin hissedarlarını, alacak hlannı memnun etmediği gibi şirketin yüzde 98 hissesine sahib olan Maliye Vekâletince de hoş görülmemiştir. Bunun için alacaklılar ve hissedarlar Maliye Vekâletine müracaat etmişlerdir. Maliye Vekâleti tasfiye heyetine bir tezkere yazarak tasfiye işinin biran evvel bitirilmesini bildirmiştir. Liman şirketinin tasfiye işinin en esaslı kısmını Liman hanının satılması teşkil etmektedir. Han müteaddid defalar arttırmaya konulmuş 103,500 liraya kadar kıymeti yükselmiş, fakat satılamamıştır. Han şimdi tekrar müzayedeye çıkarıla caktır. nü yazmıştık. Bu cinayetin en meraklı safhası Hüseyinin tabancayı nereden te darikettiği keyfiyetidir. Evvelâ şunu nazan dikkate almak lâzımdır ki gerek Hüseyin gerekse Osman Ratib tam deli değildirler. Her ikisi de diğer birçoklan gibi yanmakıllılar arasında dolaşmaktadırlar. Hatta Osman Ratib bir aralık timarha neden çıkmış, evine dönmüş, fakat tekrar asabî buhranlar geçirmeğe başlayınca gene hastaneye getirilmiştir. Bir iki defa da hastaneden kaçmış, fakat Erenköyünde yakalanarak tekrar hastaneye iade edil miştir. Mabed ve dnayet yan yana! Muhacir nakliyatı yakında başlıyor Romanya ve Bulgaristandan 15 bin muhacir gelecek Bu sene Romanya ve Bulgaristandan gelecek muhacirlerin nakli için icab eden tedbirler alınmaktadır. Muhacirlerin nakliyatı için armatorlarla mukavele yapılması ve bu hususa aid faaliyetin tanzimi hususunda Deniz Ticaret Müdürlüğüue icab eden emirler verilmiştir. Bu sene muhacirler nakliyatına dört vapur tahsisi düşünülmektedir. Fakat matlub şeraiti haız vapur bulunamazsa iş iki vapurla idare edilecektir. Muhacir nakliyatına tahsis olunacak vapurlann hayvan ve eşyalardan maada 1500 insan alabilmesi şart koşulmaktadır. Nakliyata haziranm on beşinden itibaren başlanacaktır. Bu sene, Romanya ve BulgaTİstandan memleketrrnize göç edecek olan ırkdaşlanmızın on beş bin kişiye baliğ olacağı söylenmektedir. Nakliyata ikinciteşrin nihayetine kadar devam edilecektir. Bu seneye müretteb olan muhacirlerden Romanyadan gelecek olanlar Tuzla ve Marmara Ereğlisine, Bulgaristandan getirilecek olanlar da Ulaya çıkarılacaklardır. İskân Müdürlüğünden birer heyet Köstence, Varna ve Burgazda ırkdaşlanmızın memlekete göç etmeleri işine nezaret edecektir. CEMİYETLERDE Himayeietfal cemiyetinin senelik içtimaı Himayeietfal cemiyetinin senelik heyeti umumiye kongresi evvelki gün cemiyetin Cağaloğlundaki merkez binasında akdedilmiştir. Himayeietfalin Adalar şubesinden Fuad, Bakırköyden Memduh Unger, Dr. Fevzi Öget, Ahmed Cevdet, Beşiktaştan Muzaffer German, Ömer Uçsan, Bey kozdan Hüseyin Göktürk, Beyoğlundan Dr. Fethi Erden, Ahmed Selim, Bürhaneddin, Ekrem, Çatalcadan Feyzullah Çavuşoğlu, Eminönünden Dr. İhsan Sami Garan, Dr. Halil Sezai, İbrahim E tem, Eyübden Şükrü Kafaoğlu, Safinaz Tanrıkuvvet, Fatihten Naci. Fuad, Rıfkı, Kadıköyden Zühtü İhsan, İffet Halim, Sırrı Celâl, Silivriden Faik Ertan, Üs küdardan Celâl, Enver, Yalovadan Saidin murahhas aza olarak iştirak ettik leri senelik kongreyi Tarih Fakültesi profesörlerinden Sıvas meb'usu Şem seddin Günaltay kısa bir nutukla aç mıştır. Bundan sonra muvakkat reis, ikinci reis ve kâtibler seçilerek senelik rapor heyeti umumiyeye okunmuştur. Rapordan sonra senelik hesab bilânçosu da gözden geçirilmiş ve İstanbul Vilâyetine tâbi Himayeietfal şubelerinin de senelik bütçeleri müzakere ve mü nakaşa edildikten sonra muhtelif azalar müteaddid mevzular üzerindeki düşüncelerini umumî heyete bildirmişlerdir. Bu ikinci nevi hazırlığa bilhassa müstemlekesi olmıyan, yahud kâfi derecede müstemlekesi bulunmıyan ve mevcud yerlerinde dahi bu gibi eşya ve maddeler az yahud hiç yetişmiyen devletler çok ehemmiyet veriyorlar. Bu işte İtalya, AImanya ve Japonya aşağıyukan ayni vaziyette bulunduklarmdan üçü de bir taraftan harb için şimdiden mezkur maddelerden büyük stoklar yapıyorlar, diğer taraftan da bunlapı daima kâfi derecede dahilde istihsal ve temin etmek çarelerini Hüseyinin bu tabancayı nereden bul arıyorlar. duğu muammasmm halline gelince, ken Bu maksadla üç büyük devletten her disinin söylediği gibi bahçede gezerken biri dörder, beşer senelik plânlar hazırlabir paketin içinde sarılı olarak bulduğuna mışlardır. Bunları dikkatle tatbik ediyorihtimal verilmemektedir. Tabancanın Oslar. Bu plânlar tamamile tatbik edilip üç man Ratibe aid olduğu ihtimal dahilinde büyük devlet abluka ve muhasaradan ve görüldüğü gibi Hüseyinin de bir aralık iktısadî mahiyetteki zecrî tedbirlerden hastaneden sıvışıp evine veya arkadaşla hiç korkmıyacak vaziyete geldikleri za * rından birinin evine giderek bu tabancayı man harb hazırlıkları tamamlanmış ola « almış olması da muhtemeldir. Umumî kacaktır. naate göre tabanca Hüseyine dışandan Son günlerde Mussolini bu hazırlığtn verilmiştir. Fakat bunun hangi maksadla verilmiş olması da hatıra gelebilirse de ne derecede ilerlediği hakkında patronlarböyle bir zan kat'î olarak kabul edilemez. la işçilerden müteşekkil meslekî cemiyetleKatil deli Hüseyin hâlâ eski ifadesini de rin millî meclisinde mühim malumat verğiştirmemiştir ve tabancayı bahçede bul di: İtalya senevî muhtac olduğu 12 mil duğunu söylemektedir. Müddeiumumili yon ton maden kömürünün dört milyonuğin yaptığı tahkikat bir iki güne kadar bu nu şimdiden kendi toprağından çıkarmaktadır. Demiryollannın elektrik kuvvetile muammanın düğümlerıni çözecektir. işletilmesi hazırlığı bitmiş gibidir. Diğer taraftan duyduğumuza göre bu Muhtac olduğu 40 milyon ton demiri cinayet hâdisesile Sıhhiye Vekâleti de a artık dahilden tedarik edebilecek vaziyetlâkadar olmaktadır. tedir. Lüzumu halinde bu miktar iki ADLlYEDE misline çıkarılabilecektir. Muhtac olduğu kurşunu da artık dahildeki madenlerinden Tramvay şirketinin muhake tamamile temin edebilecektir. Arnavud mesi yarın devam edecek luk petrol madenlerile yerli linyit kömürAnadolu yakasında kullanılması lâ lerinden çıkarılmakta olan sun'î petrol zım gelen malzemeyi kaçak olarak kul gelecek sene Italyanın bütün petrol ve lanmaktan suçlu Tramvay şirketi erkâ zenzin ihtiyacına tekabül edebilecektir. nının duruşmalarına 9 numaralı İhtısas İtalya Başvekili son söz olarak memlemahkemesinde yarın devam edilecektir. ketin her türlü ihtiyacınm dahilden tedaYarınki duruşmada hâkim Atıf iddia makammca yapılan talebler hakkındaki rik ve temini işini herhangi sebeble bırakmak kendi elile ipi boğazma geçirmeğe kararını tefhim edecektir. muadil olacağını ilâve etmiştir. Cümrü meşhud mahkemelerinden biri de kaçakçılık davalarma bakacak POLÎSTE Tevkifanede yapılan arama Son haftalar zarfmda Tevkifanedeki mevkuflar sıkı bir teftişten geçirilmekte, üstleri aranmaktadır. Bundan bir hafta evvel yapılan teftişte hiçbir şey bulunamamıştı. Kaçakçılık davalarma bakmakta olan İhtısas mahkemeleri için tayin edilmiş olan müddet bittiğinden bu mahkeme lerin mevcudüne ilâveten badema ceza mahkemesi olarak ipka edileceğini, fakat gene kaçakçılık davalarma bakacağım yazmıştık. Diğer taraftan aldığımız malumata nazaran cürmü meşhud da valarına bakan mahkemelerin işleri azaldığından bunlardan birinin de munzam olarak kaçakçılık davalarma bakması kararlaşmıştır. Almanyanm yiyeceğini, yakacağını, ve ham maddeleri dahilden tedarik için hazırladığı dört senelik plânın şimdiye kadar verdiği neticelere dair bu işlerin şefi miralay Löb tarafından verilen malumata göre yakın zamanda Alman^a bütün demir ihtiyacını memleketin dahilindeki madenlerden temin edecektir. Demirsiz madenler yani kurşun, kalay ve bakır şimdiden temin edilmiştir. Mensucat ve ham maddelerin de yüzde yüz dahilden tedariki temin edilmiştir. Buva denilen sun'î kauçuğun da tabiisin • « den daha iyi olduğu anlaşılmış ve memle ketin ihtiyacına tekabül edecek miktarda tedariki temin edilmiştir. Petrol ve benzin ihtiyacı yeni fabrikaların kurulmasını müteakıb kâmilen dahilden temin edilecek tir. Hulâsa gerek italya gerek Almanya gayet uzun ve büyük harblere devam edebilecek iktısadî hazırlıklarını tamamlamak üzere bulunuyorlar. O zaman bu iki büyük devlet ve Japonya dünya politikasi üzerinde daha ziyade müessir olacaklardır. Dün sabah saat 5 te Adliye, Emniyet müdürlüğü memurlarile Jandarma ku Univer8İtede dersler kesildi mandanhğı erkânı tarafından İstanbul Imtihanların yaklaşmış olmasmdan Tevkifanesinde anî bir arama daha ya dolayı dün Üniversitenin bütün fakültepılmış ve saat 12 ye kadar sürmüştür. lerinde dersler kesilmiştir. Bundan sonra merkez vilâyet heyeti Bu arama sonunda mahkumlann bir İmtihanlara 28 mayısta başlanacak ve ne 15 yeni ve yedek aza seçilmiştir. Se kısmının üstünde esrar ve diğer uyuş haziran sonuna kadar devam edilecek çilen üyeler şunlardır: turucu maddeler bulunmuştur. tir. Aslî üye: Şemseddin Günaltay (Sıvas Ayrıca bıçak şekline sokulmuş man saylavı), Reşid Çavdar (Emniyet San MALİYEDE dığı müdürü), Tevfik Uraz (Belediye gal bacaklarile çiviler de elde edilmiştir. Teftiş heyeti müdürü), Naile Tevfik Alınan bu netice teftiş heyetini hayrete Eytam maaşlarından tevkifat Sağlam, Maşuka İpekçi, Dr. General düşürmüştür. Çünkü haricden buraya Eytam ve dullarm maaşlarından mahKadri Raşid, Dr. Halil Sezai, avukat bir şey sokmak imkânsızdır. Müddeiu keme kararı olmaksızm takas suretile Muharrem Nail, Dr. İbrahim Zati, İbra mumilik tarafından tahkikata ehemmitevkifat yapılmaması Maliye Vekâletinhim Sabir Yücesoy, Hüsameddin Sunol yetle devam edilmektedir. den alâkadarlara tebliğ edilmiştir. (diş tabibi), Hasan Fehmi Tokman (avukat), Dr. Kutsi, Dr. Mustafa Lâtife Bekir. Talât, ÜNtVERSÎTEDE Muharrem Feyzi TOGAY Ankara civarında 25 milyar liralık bir define varmış Rivayetlere göre Ali Rıza admda bir adam hükumete müracaat ederek An kara civarında 25 milyar Türk lirası değerinde bir define olduğunu haber vermiş ve bunu meydana çıkarmak için kendisine 400,000 liralık yardımda bulunulmasmı istemiştir. Ilk mekteblerde aile bilgisi dersleri Yedek üye: Tevfik Âmir, Dr. Orhan Tahsin, Raşid Kökdemir, Fatma Ali Safi, Faika Talât. Zaime Hayriye. Yeni idare heyeti önümüzdeki haf tadan itibaren mutad toplantılarına başlıyacaktır. Amerikan Kollejinde dünkü bayram MÜTEFERRİK Yag gemısı Gölcük tersanemizde genc bir deniz subayımız tarafından inşa edilen yağ gemisinin denize indirme merasimi geçen sene yapılmıştı. Mezkur geminin makine aksamı da takılmış olduğundan sürat tecrübelerine başlanılmıştır. Mes'ud bir evlenme Balya Maden şirketi memurlarmdan Kâmil Kulayın kızı Bayan Şefıka ile Bursa muhabirimiz Musa Ataşın düğüneri dün akşam Bursa Orduevinde ya pılmış ve bu mes'ud törende iki tarafm aile ve akrabalarile birçok mümtaz ze vat hazır bulunmuştur. Arkadaşımızla refikasmı tebrik eder ve kendilerine saadet dileriz. Kollejde seçilen Kraliçe ile nedimesi Amerikan Kolejinin senelik atletizm bayramı, bu sene de çok parlak surette ve kalabalık bir seyirci kütlesi önünde yapılmıştır. En küçükler, ortalar ve büyükler ol mak üzere üç kategori halinde cereyan eden atletizm müsabakaları heyecanlı ve alâka uyandırıcı olmuş, neticede, kazanan atletlere merasimle madalyalar dağıtılmıştır. Madalyaları kraliçe intihab edilen genc kızlarla nedimeleri vermişlerdir. Sportmence yarışan atletleri ve gö rülen intizamdan dolayı organizatörleri tebrik ederiz. Kadıköy Su şirketinin tasfiyesi Bu sene ılkmektebleıde yapılan aile oilgisi tedrisatından iyi neticeler alın mıştır. Aile bilgisi tedrisatmda muallimler yalnız nazarî derslerle iktifa etmeyip talebeyi doğrudan doğruya aile bilgisi derslerine aid mevzularla temas ettır mekte ve iş te yaptırmaktadırlar. Yukarıdaki resim Mecidiye köyünde 42 nci ılkmekteb talebesi, muallimleri Ultay, Ziya ve Refii ile beraber aile bilgisi dersi tatbikatında pasta yaptıklarını göstermektedir. Kadıköy Su şirketinin hükumet tarafından satın alınmasına karar verilmişti. Şirket heyeti umumiyesi önümüzdeki perşembe günü toplanarak parafe edilen mukavelenameyi tasdik edecektir. On dan sonra da tasfiye muamelesine başlanacaktır, Cumhuriyet Abone şeraiti Nüshası 5 kuruştnr. Türkiye Hariç için için 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik 1450 • 750 » Altı aylık 800 » 400 » Üç aylık Yoktur 150 • Bir aylık