CUMHURIYET 22 Mavıs 1937 Hurr Tarihl tefrika : 126 Yazan : M. Turhan Tan ıTercüme ve iktibas edilemez) f Şehir ve Memleket Haberleri ) İş kanunu hazırlık Prens Chichibu ları bitiriliyor Türkiyeye geliyor Birdenbire baskm veren sıcaklar n Siyasî icmal Londra ve Paristeki görüşmeler ngiltere Kralının tac giyme merasimi münasebetile İngiliz devlet adamlari ile elli devletin hükümdarlan, devlet reisleri, Başvekilleri ve mühim mümes * silleri arasında yapılan temas ve görüş melerden sonra muhtelif devletlerin Londradan dönerken Parise uğnyan ricali ih Fransa hükumeti erkânı arasında mühim müzakereler yapılmıştır. Daha sonra Cenevrede Milletler Cemiyeti meclisinin toplanması münasebetile birçok devlet lerin murahhasları arasında hususî temaslara ve görüşmelere devam edilecektir. Londradaki görüşmelerden en ziyade Almanya Millî Müdafaa Nazırı ile İngiliz devlet adamlan arasında cereyan edenleri Avrupa politikası için ehemmi yetlidir. Çünkü İngiltere garbî Avrupa • * nın emniyetini ve dolayısile kendi selâ • metini Almanya ile anlaşmakta gördü « ğünden Almanya Millî Müdafaa Nazırının Londrada bulunması böyle bir anIaşmaya imkân olup olmadığını aramağa fırsat vermiştir. Bu temasların tesiri şim dıden kendisini göstermektedir. Şöyle ki Londradaki ademi müdahale komites;nde İspanyadaki sollar hükumetine aid tayyarelerin sık sık Fransız topraklannd inerek burasını istasyon yapmalarına karşı, almak istediği sert vaziyetten ttalya, Almanyanın telkin ve tavsiyesi üzere vazgeçmiştir. Harbde daha insanî hare ket etmeğe iki muharib tarafı sevk meseesinde dahi îtalya muhalefetten feragat etmiştir. Sultan Süleymanın kıskanclığı! Şehrimizde bu kanunun Japon Imparatorunun şümulü dairesine giren kardeşi haziranda mem0, büyük oğlunun canlı endamile kendinin bükül40,000 Jşçi var leketimizi ziyaret edeçek meğe yüz tutan beli arasındaki acıklı farkı Haziranın on beşinden itibaren tatbik Japonyanm Berlin elçiliği askerî ataedılecek olan iş kanunu için İş dairesinin şesi General Hi düşünüyor, biraz daha ihtiyarbyordu İstanbul bürosu, şehrimize aid hazırlıklaBununla beraber o sabit fikir kafa smdan, o tabiî ve gayntabiî kıskanclık yüreğinden çıkmıyordu. Bütün dolaştığı yerlerde, bütün yapılan savaşlarda hep büyük oğlunun taze bir şafağı andıran canlı endamile kendinin bükülmeğe yüz tutan beli arasındaki acıklı farkı düşündü, biraz daha ihtiyarladı. Bu ıstırablı tahassüslerin vücude getirdiği sinir bozukluğile Elkas Mirzaya da kızmağa başlamıştı. Tacidar kardeşine isyan etmek suretile onun Mustafaya u ğursuz bir örnek göstermiş olduğunu te vehhüm ediyor ve mülteci prensten yavaş yavaş iğreniyordu. Hatta bir aralık onu cezalandırmak da istedi. Mirza, büyük bir hıtta halkını yuvalarından çıkartarak başka yerlere göçtürtmek fikrinde ısrar ediyordu. Hünkâr bu düşünceden sinir lendi. Sen, dedi, taht istiyorsun, kardeşin tahtı korumak istiyor. Ben zafer peşinde dolaşıyorum. Bu halkın ?u aşure çorba sında kaşığı yok. Öyleyken eziliyor, bazan mahndan, bazan canından oluyor. Ustelik yurdundan da mı cüda düşsün. Böyle zulümleri yapmam da yaptırmam da. Elkas Mirza çok sert bir dille söylenen bu sözler üzerine kardeşine sadık oldukları bahanesile tarümar ettirmek istediği on binlerce halkın yakasını bırakmak ıstırarmda kalmakla beraber can kaygu suna da düştü. Çünkü zulmün aleyhinde bulunan Sultan Süleymanın zalim görünen kimseleri kolayca affetmiyeceğini sezmişti. Mirzanın bu endişesi ve bu sezişi yerindeydi. Zira Hünkâr, kardeşini tahttan mahrum etmek kaygusu uğrunda süt e mer çocukları beşiksiz, besjk sallıyan anaları yavrusuz, hulya ve sevda çağında gencleri yuvasız, son nefeslerini yaşıyan ihtiyarları yurdsuz bırakmak istiyen prensi ölüme mahkum etmişti. îlk fırsatta ipe çekecekti. Bu kararı verirken zalimi cezalandırarak adalete sayğı göstermeği düşündüğü kadar tahta karşı isyan eden ve haksız emellerini tatmin ettirmek yo lunda yabancılardan yardım anyan şehzadelerin er geç felâkete uğrıyacaklarma da bir misal vererek oğullarını korkutmak fikrini güdüyordu. Elkas Mirza zeki davrandı. İran içerilerine yaptığı bir akın sonunda umumi karargâha gelmesi için Padişahtan aldığı emre itaat etmiyerek dağlara kaçtı, fakat Şah Tahmasm adamlan tarafından baskma uğrayıp yakayı ele verdi, zincire vurularak zindana atıldı. Sultan Süleyman büyük bir yükten kurtulmuş gibi sevinc içindeydi. Elkasın içine atıldığı zindanı, şehzade Mustafa nın daima düşüneceğini tahmin ediyor ve mahpus prensin şu vaziyetinde kendi oğlunu uslu tutacak bir ibret dersi görerek mahzuz oluyordu. Beyazıdın babası nezdinde kazandığ kıymetten istifade ederek entrika çevir mekten geri kalmıyor, ikide bir fırsat dü şüriip Hünkâra büyük şehzade Musta fanın bu durumdan huylanacağını hatır latıyordu. Sultan Süleyman, son derece ustahkla yapılan bu müfsidliğe karşı kayidsiz görünmeğe çalışmakla beraber sinirlenmekten de kendini alamıyordu Bir gün şairin gene o mevzua temas ettiğini görünce dayanamadı: Neler söylüyorsun be haneharab, dedi, oğlum Mustafa küçük kardeşini neden kıskansın? Hayali pervasız cevab verdi: Tarihle çok uğraşıyor da ondan Şevketlu efendım çok iyi bilirler ki tarih, hem irşad, hem ifsad eder. Hünkâr, neden ve niçin demeğe lüzum görmedi. Çünkü tarihin post kavgası hikâyelerile dolu olduğunu biliyordu. Fakat bu garib izahtan kafasına yepyeni bir düşünce düştü. Şimdi «fitnenin önüne geçilmek için» kardeş öldürmeği caiz gören ve bu yolda kerli ferli hocalardan fetva da alan büyük dedesi Fatihin kanununu biraz daha genişletmek meselesini düşü nür olmuştu. Hocalar, fitnenin adam öldürme m siyetinden daha ağır bir iş olduğunu söylüyorlardı. Onlarm istinad ettikleri mantığa göre katil, nihayet bir veya iki adnmı hayattan mahrum edebilirdi. Halbuki fitne denilen ayaklanmalar, isyanlar, ihtilâller on binlerce hayata mal olan kanlı hareketlerdi. Bu sebeble fitne, adam öldürme suçundan çok ağır bir günahtı ve bu günahın işlenmesine mahal kalmamak için icab ederse bir hükümdar kendi kardeşlerini feda etmeğe mezundu. FCardeşler yüzünden çıkması muhtemel fitnelerin önüne geçilmek için böyle ağır ihtiyat tedbirleri ahnmak caiz olduktan sonra aym mahiyette fitneleT çıkarmak kabiliyetini taşıyan evlâdlann katli niçin caiz olmasın?.. Sultan Süleyman, bu yaman fikre kapılınca garib bir ferahlık hissetmeğe ve kendi kendine bir takım mantıkî kıyaslar yürütmeğe başladı. (Arkası var) rın mühim bir kısmını ikmal etmiştir. İş kanunu ahkâmına dahil müesseseler yani ondan fazla müstahdem kullananlann sayısı bin beş yüz olarak tesbit edilmiştir. Bu bin beş yüz müessesede çalışan işçilerin adedi de 40,000 dir. Müessese sahibleri bu kırk bin işçi ile ayrı ayn mukaveîe yapmak mecburiyetindedirler. Maamafih şehrimizdeki işçi miktarı bu rakamdan çok fazladır. Ancak bunlar kısmen onar kişiden az amele kullanan müesseselerde çalıştıkları ve kısmen iş kanununun tarif ettiği şekil dahilinde olmadıklarından bu yekuna dahıl edılmemişjerdir. Kanunun tatbikına dair yeni talimat almak ve yeni hazırlanan talimatnameyi getirmek üzere Ankaraya gitmiş olan İstanbul mıntakası îş bürosu Başmüfettişi Haluk şehrimize dönmüştür. Kanunun tatbikı dolayısile İş dairesinin îstanbul bürosunun faaliyeti artmış olduğundan kadro genişletilecek ve takviye edilecektir. Diğer taraftan İş bürosunun bulunduğu yer bu büroyu istiaba kâfi gelmiyeceğinden büronun Liman hanma nakline karar verilmiştir. Nakil işine bugünlerde başlanacak ve kanunun tatbikında alâkadarlar buradaki büroya müracaat edeceklerdir. Dün İstanbul tam mânasile sıcak bir yaz günü yaşadı D KÜLTÜR tŞLERl Talebenin çıkaracağı mecmualar hakkında bir tamim Maarif Vekâleti, muhtelif mekteb idareleri ve talebeleri tarafından, ayn ayrı isimlerle aylık, senelık ve haftalık olmak üzere çıkarılan mecmua ve risaleler hakkında alâkadarlara bir tamım göndermiştir. Vekâletin bu tamimine göre, böyle mecmua ve risale çıkaran lar, 1881 numaralı matbuat kanu nu mucibince, günlük gazeteler gıbı bir sahibi imtiyaz, bir neşriyat müdürü r e bir de başmuharrir göstermeğe mecburdurlar. Mekteb talebeleri de çıkaracakları mecmualar için müdürlerinin tensıbile muallimlerinden yüksek tah sil görmüş birini neşriyat müdürü ve başyazıcı olarak göstermeğe mecburdurlar. İmtiyaz sahibi talebeden olabilecektir. Ancak imtiyaz sahibliği için seçilecek talebenin sınıfı mevzuu bahsolmadan asgarî 20 yaşında ve aralıksız olarak mektebe devamlı olması şarttır. Şimdiden sonra çıkacak mecmualar bu şeraite riayete mecbur oldukları gibi şimdiye kadar çıkmakta olanlar da neşriyatlarına devam edebilmek için vaziyetlerini kanunun bu sarahatine uydurmağa mec burdurlar. Bir müddeüenberi kâh bulutlu kâh açık giden hava dün birdenbire bize tam bir yaz sıcağı gösterdi. İstanbullular dün roshi Oshima ile sıcaktan yandılar. îlkbaharda olduğumuz binbaşı Shigeki Usni halde başlıyan bu sıcağa dayanamıyan dün sabahki sempIar, caddelerde ceketini koluna ahp gön> Ion ekspresile Lonlekle gezenler görülüyordu. Daha yün dradan şehrimize fanilâsını bile sırtından çıkarmıyan ihti gelmişlerdir. Japon yatlılara bu sıcak gayritabiî görünüyor zabitleri Sirkeci is du. Bu arada şerbetçiler, sucular da gütasyonunda Japon nün en kârlı esnafı halinde idi. Her kösefareti erkânı tara Prens Chichibu şebaşmda bir sucunun çıngırağı, her so fından karşılanmışkak arasında bir sucunun bardak sakırtisi tır. General Hiroshi ile arkadaşı şerefine duyuluyordu. sefarette bir öğle ziyafeti verilmiştir. ÖğBu sıcağın derecesini Rasadhaneden leden sonra şehirde bir gezinti yapan sorduk ve öğrendik ki dün bu mevsimin Japon generali bu akşam arkadaşile been sıcak günü olmuştur. Dün sühunet araber Romanya yolile Berline gidecekzamî 25, asgarî 14 derece idi. Rüzgâr tir. mütehavvil olarak esmiştir. General Hiroshi dün Perapalas ote linde gazetecileri kabul ederek seyahatiDENtZ tŞLERl nin resmî mahiyeti haiz olmadığını, sırf Gemilerin muayene yeni Türkiyeyi görmek üzere mezuniyetinden istifade ederek İstanbula geldiğini talimatnamesi söylemiştir. Yolcu ve yük gemilerinin muayene General Hiroshi, împaratorun karde leri için îktısad Vekâletince hazırlanan şi Prens Chichibu'nun memleketimizi zi yeni talimatname alâkadar teşekkülleyaretinden haberdar olmadığını ve ziya re tebliğ edilmiştir. retinin bu seyahatle alâkadar bulunmaTalimatname, gemileri yeni yolcu gedığını söylemiştir. misi, eski yolcu gemisi ve yük gemısi olOğrendiğimize göre, Prens Chichibu mak üzere üç sımfa ayırmaktadır. Yolcu gemilerinde haricî muayeneler haziranın onbeşinden sonra îstanbula geenede bir, yük gemilerinde iki sende bir Iecek ve Ankarayı da ziyaretle Suriye ve Mısır yolile Japonyaya dönecektir. Prens ^apılacaktır. Dahilî muayeneler her cins Chichibu memlekerimize mütenekkiren emilerde iki senede bir icra edilecektir. Çalışamıyacak derecede hasara uğn geleceğinden, ziyareti resmî mahiyeti hayan gemiler, Deniz Ticaret müdürlüğü iz olmıyacakhr. fen heyetinin takdir edeceği eşkâl dahilinde tamir edilecektir. Talimatname, gemilerin ve her kı sımlarm nasıl muayene edileceğini de zah etmektedir. Festival haftası Bu sene muhtelif sergilerde açılacak Ucuz tarifenin ilk tesirleri Marmarada motörle nakliyat azalmağa başladı Pestival komitesi dün de toplanarak yaz eğlenceleri etrafındaki hazırlıklara devam etmiştir. Dünkü toplantıda tiyatro programı üzerinde görüşülmüşt.ür. Tiyatro için tert& edilecek program da diğer programlar gibi, geçen senekiler den zengindir. Onun için gelecek hafta bu meselenin tekrar mevzuu bahsedilerek kat'î programın yapılmasına karar verılmiştir. Konservatuar müdürü Yu suf Ziya haziran iptidalarında seyahate çıkacağından kendisine icab eden malumat tamamile verilmiştir. Bulgaristan .Romanya ve Macaristan sefaretlerimize de Belediye riyasetinden birer mektub yazılarak seyahati sırasmda Yusuf Ziyaya lâzım gelen kolaylıkların yapılması iltimas olunmuştur. Sıvas Belediyesi, Sıvasta oynanan y Halay oyunlannm festival esnasında oynanmasını teklif etmişti. Komitenin dünkü toplantısında bu teklif te tetkik ve kabul olunmuştur. Karikatür sergisinin Sultanahmedde, resim, cild, tezhib ve yazı sergisinin Güzel San'atlar Akademisinde, esnaf köşesi sergisinin de Ayasofya meydanında açılması kararlaşmıştır. Devlet Demiryollarınm kabul eylediği tenzilâtlı tarif e gibi tarif eleri Yunan ve Bulgar demiryolları idareleri de kabul etmiştir. Yugoslavya demiryollar idaresinden de cevab beklenmektedir. Amerikan vapurundaki kazanın tahkikatı Denizyolları idaresinin yeni navlun mümeyyizler tarifelerinde, bilhassa, Marmara iske Lise ve ortamekteblerin imtihanlarmlelerıle İstanbul arasındaki eşya nakli yatmda yapılan mühim tenzılât, motör da bulunacak mümeyyizler hakkında nakliyatı üzerinde büyük bir tesir yap îarar vermek üzere Maarif müdürü nezdinde toplanan lise ve ortamekteb mü mıştır. dürleri bu senekı imtıhanların ne şekilÇünkü, motörcüler, Denizyollarmın Harb tarihinde eşi nadir görünen oride yapılacağını tesbit etmişlerdir. Veribu çok ucuz tarifesile rekabet için madjinal bir hud'a ile kumandanlardan biri en karara göre her mekteb, civarındaki dî imkân bulamamaktadır. Denizyolları mekteb müdirile temas ederek birbirlenin kazandığı parlak bir zafer onun tarifesinde yapılan indirmeyi Liman İşneş'esini katmerlendirdi. Bu hud'a ger letme idaresi tarifelerindeki tenzilâtın ine gönderecekleri mümeyyizleri tes çekten iyi düşünülmüş ve iyi tatbik olun takib etmiş olması bu imkânsızlıkta en bit ve isimlerini bir liste halinde Maarif muştu. Türk kumandan Kemah önlerin büyük âmil olmuştur. Çünkü Liman İş daresine gönderip tasdik ettirecekler de cesur bir yürüyüşle oralara kadar gel letme idaresi de Marmara havzasına gö dir. Olgunluk imtihanlarında bulunacak miş olan bir düşman fırkası tarafından tünilen ve getirilen eşyalarm yükleme Esnaf cemiyetlerinin uzun müddettenve boşaltma ücretlerini yüzde elli indir mümeyyizler bilâhare Maarif idaresi beri üzerinde çalıştığı esnaf dispanseri ihata edilmek üzereydi. Vaziyet nazikti, akıbet pek uğursuz görünüyordu. Ku miştir. Eskiden beş tona kadar olan su arafmdan tesbit edilecektir. dün cemiyetlerin Türbedeki merkez binamandan bir yarma hareketile o çemberi kayığınm yevmiyesi 275, 6 tondan 15 Hususî liselerin imtihanları sında açılmıştır. Dünkü küşad resmi dıs kıramıyacağmı anlayınca bir gece ordu tona kadar olan salapuryaların 475, 16 resmî liselerde olacak panser için yapılmakla beraber yalnız disgâhta ne kadar tor, haşarı ve ürkek at, tondan 30 tona kadar olan orta kayıkpanserin değil ayni zamanda yeni cemiMaarif Vekâleti azlık, ecnebi ve huların 625, 31 tondan 60 tona kadar olan deve, manda filân varsa hepsini toplattı, mavnaların 900. 61 tondan 100 tona ka susî Türk ortamekteblerile liselerinden yetler merkezinin ve burada kurulan es kuyTuklarına kazanlar, tencereler, güğümdar mavnaların 950 kuruştu. Ayrıca mav bu sene mezun olacak talebelerin imti naf müracaat bürosunun da açılışı olmuşler bağlattı, çevirme hareketi yapan or naları çekme için çektiği vesaitin bü hanlarının sureti icrası hakkında dün tur. dunun koyu bir karanlık içinde mer yüklüğüne göre 200 300 kuruş romor Maarif idaresine yeni bir tebligatta buKüşad resmi dün bizdeki teamüller kezine doğru koyuverdi, kuyruklarmda kör. bir de yalnız tahliyede ton başına lunmuştur. hilâfına dakikası dakikasına tam saat kı tannan yükün verdıği ürkeklikle dere maktuan 10 kuruş ahyordu. Liman İşletBu tebligata nazaran bütün ekalliyet 15 te yapılmıştır. Evvelâ Müşterek Es ce derece çılgınlaşan bu hayvanlar, önle me idaresi, şimdi bu ücretlerin kâffesini liselerinin son smıfları İstanbulda Per naf Bürosu reisi Rüştü birkaç söz söylerine tesadüf eden siperleri bozarak, ça yüzde 50 indirmiştir. Denizyolları idaredırlan yıkarak zafer rüyaları geçiren o sinin Marmara tarifesinde yaptığı ten tevniyal lisesinde, ecnebi liseleri son sı miş ve sözü Sucular cemiyeti reisi îzzete ordunun altını üstüne getirmişler ve ya zilât ta vasatî olarak yüzde altmışı bul nıf talebeleri, Galatasaray lisesinde, Da bırakmıştır. îzzet te esnafın bu esaslı derman bir panik yaratmışlardı. Hayvanlan duğundan tüccarlar bu havzadan bütün rüşşafaka lisesi, Vefa lisesinde, Yüce dinin giderilmesi için sarfedilen gayretleri insan sanan uyku sersemi düşman, can nakliyatlarını Denizyolları vapurile yap Ülkü lisesi talebeleri, İstanbul lisesinde, anlatan bir nutuk söylemiştir. mağa başlamışlardır. Bundan sonra Vali Muhiddin UstünHayriye ve İstiklâl liseleri, İstanbul kız korkusile önünü ardını göremediğinden Bu vaziyette motörcüler vapur uğra lisesinde, Boğaziçi ve Işık liseleri Kaba dağ bir nutuk söyliyerek bu eserle yeni birbirlerini öldürüyorlardı, acıklı bir gafğı olan yerlerden yavaş yavaş çekilerek taş lisesinde olgunluk imtihanlarına gi bir hatve atıldığını, hakikaten sıhhat işjlet içinde eriyip gidiyorlardı. vapur iskelesi olmıyan yerler arasında receklerdir. nin esnafm esas bir derd ve noksanını teşDispaneerin dışarıdan mnnzarası Hünkâr, küçük bir fıkra ile koca bir orişlemeğe başlamışlardır. Bünun bir ta kil ettiğini söyledikten sonra bu işin azimduyu bu biçimde imha etmiş olan Osman bir falihayır telâkki etmek lâzımdır. BöyPaşayı vali yaparak mükâfatlandırdık raftan Denizyolları idaresinin hamule Abdülhak Hâmid için Mevlid le ileri götürülmesi lüzumuna işaret et le bir faydalı dispanser ve büronun korulmiştir. tan, Gürcistanı himaye altına aldıktan, sini çoğaltmak ve işletme masrafj yükMayısm 23 üncü pazar günü saat 1,30 masınm cemiyet idare heyetleri kadar sek olan eski vapurların sefer hasılât Nutuklar ve küşad merasiminden sonra Ticaret Odası Esnaf şubesi reisi Kâzım Şirvan hükumetini yeni baştan kurdukda Maçkada Teşvikiye camisinde centan sonra Halebe geldi, kışı orada geçir larını yükseltmek, diğer taraftan vapur netmekân Abdülhak Hâmidin ruhuna bina ve esnaf cemiyetlerinin muhtelif bü Yorulmazın da büyük bir hissesi vardır. di. Küçük oğlu Beyazıdı da oraya ge uğrağı olmıyan yerlere kâfi miktarda ithaf edilmek üzere Mevlidi Nebevî o roları gezilmiştir. Esnaf dispanseri ve bürosu pazardan tirterek tam altı ay yanında alıkoymuş ve vesait temin etmek gibi iki noktadan kunacağından merhumu sevenlerin teşrifYeni esnaf dispanseri ve müracaat bü maada hergün sabahtan akşama kadar akendinden sonra tahta lâyık gördüğü faydası olmuştur. lerini rica ederim. rosu denilebilir ki esnaf cemiyetlerinin îs çık olacaktır. Dispanserde bir operatcr, Şimdi, yük taşıyan motörler tercihan genc şehzadeyi her gün bağrına basıp Merhum Abdülhak Hâmid Tarhamn tanbul esnafı lehine yaptığı ilk ve esaslı bir dahiliye mütehassısı ve bir de ebe buzevcesl îstanbulla Marmaranın vapur uğrıyan durmuştu. hareket olmuştur. Bunu bundan sonraki unmaktadır. Müracaat bürosunda da Şair înce Hayali, gene bir şair olan iskeleleri arasında işlemektedirler. ı Lüsyen Tarhan cemiyet ve esnaf münasebetleri için de bir hukuk müşaviri bulunacaktır. îmtihanlarda bulunacak Esnaf Dispanseri dün açıldı Birkaç gün evvel limanımıza gelen Amerikan bandıralı Ekshipter vapurundaki eşyanın tahliyesi sırasmda amele den İbrahim oğlu İsmail ambara düşdek aldığı yaraların tesirile ölmüştü. Bunun üzerinç vapur süvarisi Jan, ted" irsizlikle ölüme sebebiyet vermek su undan dolayı tevkif edilmişti. Bu kazanın tetkiki için teşekkül eden dr heyet, beşinci şube ve liman memurarının da iştirakıle, dün, Amerikan vaParisteki müzakerelerde en mühim ropuruna gitmiş, hâdisenin ne suretle vuicua geldiği hakkında keşif ve tetkikler lü Sovyet Hariciye komiseri ile Fransa de bulunmuştur. Hariciye Nazırı arasındaki müzakereler ŞEHİR tŞLERl oynarlı. İki sene evvel, bu iki büyük devlet arasında akdolunup Almanyayı Ver < • Şoförlerin Belediyeden ricası sailles ve Lokarno misaklarını bozup serDün, her taksi mahallinden birer mu bestisini tamamile kendi eline almağa ve ahhas seçilerek Şoförler cemiyetine Japonya ve îtalya ile birleşerek müttehid gönderilmiştir. Bu murahhaslar borclu bir cephe kurmağa sevkeden Fransız bulundukları plâka resimlerinin ayd; Sovyet karşılıklı yardım muahedesinin debeşer lira olarak ödenmesini temin için vam edip etmemesi etrafında görüşülmüştür. Bu misakın ikinci yıldönümü müna cemiyetin teşebbüste bulunmasını rica sebetile Sovyet matbuatı bu ittifakın yenî etmişlerdir. Belediye şoförlerin bu ricabir fayda temin etmedikten başka iki sesı hakkında tetkikat yapmaktadır. ne evvelki vaziyetten daha fena bir vaBelediye reis muavini hasta ziyet hasıl olduğunu ileri sürerek acı acı Belediye reis muavini Ekrem hasta şikâyette bulunmuşlardı. Fransada dahi lduğu için üç gündenberi makamına bu misakın devamı aleyhinde bazı cere • gelememektedir. Mektubcu Necati ken yanlar tebellür etmişti. Bahusus sağ partiler ve büyük erkânıharbiye mehafili bu disine vekâlet etmektedir. misaka karşı hasmane vaziyet almışlardı. Fransa, Haricden de bu misaktan vazgeçmesı için zorlanıyordu. Lâkin Fransada is başında sollar bulunduğundan ve bunların arasında komünistler, amele sendikaları vasıtasile hâlâ devletin politikası üzerinde nafiz olduklarından Sovyet ve Fransa Hariciye Nazırları, bu ittifakın devamı hususunda mutabık kalarak bunu resmî bir tebliğle ilân etmislerdir. Binaenaleyh Paris müzakerelerînin belli başlı neticesi Fransa ile Sovyetler arasında mevcud olup son zamanlarda hayli çok gevşemiş olan ittifakın iki tarafın noktai nazarlan arasındaki mutabakat tesbit edilerek tekrar teyid edilmiş olrna* smdan ibarettir. Fakat, bu netice, Al manya ile îtalyanm Fransa ile anlaşması ihtimalini yeniden uzaklaştırmış olacak ve Avrupa, gene iki muhasım cepheye ayrılmış olarak kalacaktır. Londrada görüşülen ve ingiltere tarafından büyük alâka gösterilen bir mesee de Habeşistanın îtalyaya ilhakının anınması işidir. Milletler Cemiyeti umumî kâtibi Avenol sırf bu iş için Londraya gelmişti. Bitaraf devletler zecrî tedbırlerin tatbikına imkân hasıl olmadıktan sonra Habeşistanın zapt ve ilhakı emri vakiinin tanınmaması yüzünden kenHi bitaraflık ve mevcudiyetlerini tehlikede gördüklerinden bu işin içinden çıkılması için Ingiltereyi zorlamakta idiler. Ayni zamanda bu meselenin halli İngiltere ile İtalya arasındaki gergınliği artıran ve manası kalmıyan bir sebebi bertaraf edecektir. Bu düşüncelerle İngiltere, Lon dradaki temaslarda, Habeşistanın bir Italyan Imparatorluğu olduğunun huku • fean tanınması işinin bir sonuca bağlan • masına ehemmiyet vermiştir. Londrada neye karar verildiği, Milletler Cemıyetinin yeni toplanmasında, artık elinde toprağı kalmıyan Habeş Imparatoruna ve bunun mümessillerine karşı cemiyetin alacağı vaziyetten belli olacak. Muharrem Feyzi TOGAY Derslere nihayet verildi Dünden itibaren bütün mekteblerde derslere nihayet verilmiştir. 26 mayıs tan itibaren imtihanlara başlanacaktır. Cumhuriyet Abone şeraiti [ Nüshası 5 kuruş tur. i f Türkiye Hariç için için Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı ayhk 750 » 1450 » Üç aylık 400 » 800 » Bir aylık 150 * Yoktur