17 Mayıs 1937 CÜMHURÎYET Uzun Hilcâye 1 Zenginlik peşinde... Jim başını sallıyarak: Medard'ın, dedi, şimdiye kadar dönüp gelmesi lâzımdı.. Kardeşi Nelli cevab verdi: İhtimal şu meşhur projesinde muvaffak olmuştur. Geldiği zaman paralan da beraber getirecektir belki!.. O paralar bizi ancak bir müddet geçindirir, herhalde zengin etmez zannederim.. Asıl üzüldüğüm nokta o ya.. Kuni'den ayrılmayı göze aldığımıza göre bari elünize geçen fazla birşey olsa.. Doğru Nelli, Kunı'ye çok alıştık. Bize karşı ötedenberi ne kadar dikkatli ve sabırlı davranıyordu, değil mi? İkisi de Medard'ın gelmesini bekledikleri yola gözlerini dıkerek öylece dalıp kaldılar. Jim'le Nelli'nin teessüf ve teessürle bahsettıkleri hayvan bir fıl, fakat emsaline sade Hindıstanda değil, bütun dünyada nadir tesadüf olunur bir fildi. Jim ve Nelli'nin babası vaktile Hindistanın bu köşesine gelip yerleştıği vakit ev velâ elmas arayıcılığı yaparak birçok paralar kazanmış, işi sonra ziraat ve keresteciliğe dökmüştü. Epey zamandır yanın . Kiraz Papatya 1 Çiçeklerden severim En fazla papatyayı!.. Sonra çok kiraz yerim Gelince mayıs ayı!« * Yok bir lekesi bile Tertemiz papatyalar, Kar gibi renklerile Gözümüzü oyalar!.. • Yazın kırda seyredin Beyaz bir çarşaf gibi!.. Ona olan sevgimin Vardır gizli sebebi!.. BIR FİLİN MACERALARI MEMLEkETLEME ÇOCUKLAR. İTANATIEKİ Buz ve ateş diyarı tzlanda adası 2 Kiraz ne güzel yenir, Doğrusu hiç etmem paz!.. Satıcılar seslenir: «Dallan bastı kiraz!..» Bahçede geçer güniim: Ağacda bu yemiş var!» Kiraza da düşkünüm Yazın papatya kadar!.. * Derin düşünen biraz Bu sevgim neden?.. Bilir; Çünkü: Papatya Kiraz Bayrağımm rengidir!.. da bulunan sadık uşağı Medard ona amele masrafmdan iktısad yapmak istediği takdirde bir fıl satm almasını tavsiye etmiş ve efendısi muvafakat edince Kuni'yi bulup getirmişti. Kuni de ormanlardan ağac devirmeğe yaramakla kalmıyor, zekâsı ve kuvvetı sayesinde birçok işler daha beceriyordu. Odunlan iç taraflardan nehir kenarlanna kadar taşıyor, Ingilizlerin Hindistana göndermış oldukları ağır sapanları iki hizmetkâr sağından solundan tuttuklan takdirde hızla çekip götürüyor ve toprağı mükemmelen sürüyordu. Fakat bir gün ansızın babaları ölünce Jim'le Nelli rencbersiz, amelesiz tek bir çiftlikle dünya üzerinde yalnız başlanna kaldılar. Vakıâ hizmetçıler Medard'la Kuni onlar için kıymetli birer baba yadigârlarıydı. Heyhat, son zamanlarda işleri fena gıttiği için adam ormanı ve saireyi satmıştı. Bınaenaleyh beslenmesi çok pahalıya mal olan Kuni'ye pek te yapacak iş bulunamıyordu. Bununla beraber iki kardeşin bu vaziyet karşısında cesaretleri kırılmış değildi. Zaten, babaları onlara iyi bir terbiye vermiş ve tahsillerine de dikkat etmişti. Henüz on yedi yaşında olan Jim kâtiblik, on altı yaşındaki Nelli de kasadarlık vazifesini görüyordu. Babalarınm ölümündenberi her ikisi de paralarını meteliğine kadar hesab edersek son derece muktesi dane sarf ediyorlardı. Buna rağmen bu yabancı muhitte iyi bir iş yapacaklannı zannetmiyorlardı. Ailelerinden kendilerine rehberlik edecek kimseleri de yoktu. Pariste Turnel isminde bir dayılan varsa da bu adam hayatmı ilme vakfettiğini söyliyerek fakrü sefalet içinde yaşıyordu. Yalnız uşaklan Medard şeytanca bir kurnazlık dü|ün müş, hem çocuklara, hem de Kuni'ye bir iyilik etmek istcmişti. Bir haftadır iki kardeş bu kurnazlığm ne şekilde neticelendiğini gelip bildirecek olan uşağı dörtgözle bekliyorlardı. Nelli bir aralık karşıki sokağm köşesini göstererek: Medard geliyor, diye bağırdı, hem de Kuni ile beraber.. Anlaşıhyor ki işi yapamamış!.. Hemen koşup aşağıya indıler. Uzaktan filin küçük gözlerindeki ifadeyi pek iyi gördüler. Onda hem hüzün, hem de sevinc birleşmişti. Sevinc tekrar küçük efendisine ve hanımına kavuştuğu içindi. Hüzün ise işin olmamasından dolayıydı. Medard: Bizim kurnazlık bir şeye yaramadı! Dedi. Sonra ilâve etti: Kuni'nin karnı müthiş aç.. Onun için bir şeyler var mı acaba? Nelli: Var.. Var!. Diye haykırdı ve bahçenin köşesinde lâhana, salata ile diğer sebzeîerden yapılmış yuvarlaklan gösterdi. Kuni bunları süpürürken Medard da başlarından geçen macerayı anlattı: Plânım hiç te fena değildi. Siyamda beyaz fillerin mabud tanındığmı biliyorsunuz. Bir Siyamlı ile ortak oldum. Bizim Kuni'yi beyaza boyadım. Yüksek fiatla Siyamlı tüccarlardan birine satmak üzere yola çıktım. Büyük mavnalardan birinin içinde Kuni'nin mabud olacağı memlekete doğru gidıyorduk. Aksilik bu ya.. Kuni gezip dolaşırken kuvvetlice bir tarafa sürünmüş olacak ki, orasının boyası çıkmış ve altından siyali derisi sırıtmış.. Eğer zamanmda görmeseydim büyük bir rezalet çıkacak, beni de arkadaşımı da öldüreceklerdi. Onun için en yakın iskelelerden birinde Kuni'yi alarak sıvıştım.. Nelli düşünceli bir yüzle: İyi olmuş, dedi, çünkü bu parayı namuskârane kazanmış sayılamıyacaktık; hem de Kuni'den ayrılacaktık!. Jim gözleri parlıyarak atıldı: Benim bir fikrim var.. Kuni'ye bazı marifetler öğretelim, onu sirklerde, varyete yerlerinde oynatır, para kazanmz!. Medard ellerini çırptı: Mükemmel, dedi, Parise gideriz. Ben eski efendimle oraya seyahat etmiştim. Epey tanıdıklarım var.. Bu işin muhakkak üsteliğinden geliriz!. Uşakla Jim ve Nelli bir iki hafta uğraştılar. Kuni'ye lâterna çalmasını, hortumile halkalar atıp tutmasmı ve diğer birçok meharetler öğrettiler. Şimdi yalnız bir mesele kalmıştı. Parise kadar olan seyahat parasını nasıl temin edeceklerdi. Çünkü üç kişi yalnız başlarına olsalar ne ise.. Fakat bu koca Kuni pek öyle olur olmaz bir aıasrafla dünyanm öbür ucuna gidemezdi. İki ay ka dar müşteri bekledikten sonra çiftliği mutedil bir fiatla satıp yola çıktılar. Arkası gelecek hafta FAYDAU BUGİLERj Radyo ve gazeteler Amerikada Arjantin devletinin merkezi olan Bünos Ayres'te çıkan gazetelerden birinin radyo makmelerinn çoğal masının gazetelerin satışım azalttığını yazması üzerme gazete direktörleri sendıkası reisi bu hususta tetkikatta bulunmuş ve radyoların çoğalmasının gazete satışlarına zararı değil, bilâkis faydası dokunduğu neticesine varmıştır. Çünkü radyo meraklıları muhtelıf merkezlerden verilen haberleri dmledikleri zaman bunlardan kendılerini alâkadar edenlerin tafsilâtını öğrenmek için ertesi gün ekseriya bir gazete almaktadırlar. Bınaenaleyh gazetelerle radyo makineleri birbirlerine duşman değil, dost ve hatta müttefık olarak satışlarıru gıtgide çoğaltacaklardır. |merakh Telefon bolluğu! Gün geçtıkçe telefon her memlekette medenî bir ihtiyaç halini kesbetmekte ve herkes evine telefon almaktadır. Fa kat dünyanm en fazla telefon abonesi mevcud olan yer Birleşık Amerika Cumhuriyetıdir. Telefon abonelerinin sayısı bütün dünya yüzündeküerinin yarısma müsavidir. Bundan yirmi beş sene evvel yani 1911 senesinde Amerika Birleşik hükumetleri dahilinde 7 buçuk milyon telefon abonesi varken 1936 sene sinde bu rakam 24 milyonu geçmiştir. Eğer bütün cihanı, bu arada Amerikayı kaplıyan iktısadî buhran husule gelmiş olmasaydı bu miktarm daha fazla olacağı şüphesizdi. Avrupanın şimali garbisindeki Izlanda adası, dünyanm en buyük adalarm dan biridır. Fakat iklimi berbad, arazisi çorak, manzaraları çok hazındır. Orada oturan eski insanlardan bir kısmı bu adaya <Tule» ismini vermışlerdi ki ma nası «Topraklann en hakırı> demekti. Avrupadan oraya giden ilk gemi buraya «Buzlar arazisi> demek olan ingilizce îceland unvanını taktı ve bu unvan sonra «İslanda> ya çevrildı. Maamafih Norveçliler İzlandaya <Karlar arazisi> demek olan Inyoland derler. İzlanda, bu isimlere hakıkaten lâyıktır. Çünkü Avrupanm şimal kutbuna en yakın olan kısımdır. Orayı baştan aşağı gezmiş olan bazı Avrupalı seyyahlar bu adanın çok garib ve acib manzaralı yerleri olduğunu söylemektedirler. Adanın bir kısım sahilleri sıcak Golfstrim cereyanına maruz olması dolayısile içlerinden çok daha mutedil bir ıklıme malikViyanalı dört beyaz insan ve dört siyah kedi yavnısu tir. İçerılerde ise hararet derecesi sıfırdan aşağıya 34 dereceye kadar düşer. İzlanda adası başka bir noktadan tetkik edilecek olursa buranm birçok yanardağlann bir araya gelmesinden hasıl olduğu görülür. Bazı zamanlar otuz yanardağın birden feveran ettiği anlaşılmıştır. Bunlardan çıkan lâvlar her gün biraz daha adanın arazisinin yükselmesine sebebiyet vermiş ve hazm manzaraları bu lâvlar husule getirmiştir. Adanın ortasmda 100 kilometro uzunluğunda ve 30 kilometro genişliğinde bir lâv tabakası henüz tamamile katılaşmamış bir vaziyettedir. Bunların arasmda yalnız bazı şelâleler manzaranm hazinliğini ve fecilığini örter. Halbuki dığer taraflarda, meselâ şarkı cenubî sahille rinde ise Skriojokla denilen buzlar ha valisindeki vaziyet büsbütün başkadır. Denize doğru ilerlemekte olan bu muazzam buz tabakası gece gündüz müthiş sesler çıkararaktan mütemadiyen harekettedir. İzlanda adasmm' fnerakla tetkik olunacak garibelerinden biri de Gayser dedikleri sıcak su membalarıdır. Bunlar Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fo Tayyar Yenice kızı Yıldız. toğraf gönderenlerin resimlerini basmı14 Galata Yağkapanı Kelebek so müthiş bir fiskiye halinde havaya doğru fışkırmakta, sonra ince yağmur taneleri ya devam ediyoruz. Fakat burada resmi kağı 4 numarada Mustafa. halinde etrafa dökülmektedir. Bunlar çıkmak mutlaka hedıye kazanmış ol 15 Çarşıkapı Sineklımedrese yanınmaklığa delâlet etmez. Mükâfat kaza da doktor İzzetin oğlu Mahmud. nanların isımleri her ayın ilk haftasında 16 Hadımköy ilk okulu 43 Turhan neşrolunan büyük listeye yazılır. SolBaşar. dan sağa sıra ile: 17 Ankara Gazi lisesi 993 Muzaffer 1 Adana Erkek lisesi 728 Ahmed Gürhan. Boyveda. 18 Kayseri Devlet Demiryolları 2 Gazi Osman Paşa ilk okulu Orhan doktoru Namık oğlu Faruk Demir. Sayin. 3 Okulalar Güneşi Cemal Çelikkol. 4 Kırklareli Tevfık Fıkret okulu En kârlı iş! 343 Muammer Kolçak. Turhanla Orhan konuşuyorlar: 5 Çarşamba Merkez okulu 234 Büyüyünce sen ne olacaksın? Necdet. bazan havada bin bir renkli kavisler hu6 İzmir Karasu kazasmda Yusuf Doktor olacağım.. Öyle bir mes sule getirirler. Grand. Adanın merkezi Rikyawik şehri de lek ki her yerde geçer ve çok para kaza7 Dumlupınar ilk okulu 499 Müşfık vaktile büyük bir yanardağ tarafmdan nır.. Sanşan. husule getirilmiş derin bir uçurumun Ben ondan daha kârlı bir iş bili kenarmdadır. Bu uçurum «Adalet va 8 Aksaray Kemalpaşa mahallesi dısi» ismini taşımaktadır. Eski zaman Yeşıltulumba sokağı 7 No. da Lutfiye. yorum.. larda muhakemeler burada cereyan e9 Gümüşane ilk okulu 289 Türkân Neymiş o bakalım? der, maznunlar mahkum olur olmaz bu Gürler. Posta güvercini besleyip satmak! uçurumdan aşağı atılırlarmış. Doğrusu, 10 Sbriye Aksoy. Anlıyamadım. görülecek yer amma, insanın parası bol 11 İzmır Tılkilik orta okul 2046 Bunda anlıyamıyacak ne var.. U olup ta gidip gezmeli! Ertuğ. 12 Mudanya Denizyolları acentası zun sene beslediğine göre güvercinler sana alışır, satarsm, ertesi gün kalkıp gene Kâzım kızı Terüser Tural. 13 Erzurum İnhisar Başmüdürü sana gelirler. Bilmeceyi çözenler Mayıs bulmacası 3 YAZISIZ HiKÂYE vv 9 Gaziantebde Metin Ayberk ı Şu gördüğünüz domino taşlarını o suretle diziniz ki soldaki şekilde gösterildiği veçhile 1 ^ çaprazvari bir hizaya gelmiş olan dörder hanedeki sayılarm yekunu bir köşeden öbür köşeye 15 ve karşısındaki köşeden dığer köşeye 10 sayı tutsun. Bu bilmeceyi doğru hallederek ve gazetede çıkan domino taşlarmı kesip yapıştırarak yollıyanlardan birincıye 5 lira, ikmciye 2 lira, üçüncüye münasib bir hediye takdim olunacak ve diğer 100 kişiye de münasib hediyeler verilecek tir. Cevabların bu ayın sonuna kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahifesi> adresine gönderilmesi lâzımdır. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimlerı de gazeteye bankr. X