CUMHURİYET 13 Mayıs 1937 ( Şehlr ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihi tefrika : 117 Yazan : M. Turhan Tan (TercUme ve iktibas edilemeı) Yunus Emre için yapılan merasim Dün gece Halkevinde müteaddid konferanslar verildi Eminönü Halkevi tarafından Yunus Emre için hazırlanan merasim, dün akşam yapılmıştır. Yunus Emreyi anmak ve san'atını tebarüz ettirmek maksadile tertib edilen bu merasim, Tarih ve Edebiyat şubesi reisi Halid Bayn tarafından açılmıştır. Halıd Bayri merasimi açarken şimdiye kadar Yunus Emre hakkında etüdlerde bulunmuş ve eser yazmış bulunan Mehmed Fuad Köprülü, Cemil Refet, Hasan Âli, Hıfzı Tevfik, Hamamizade Ihsan, doçent Ziyaeddin Fahri, muallim Faruk, Osman Erkin, Bürhan Umid ve Abdülbâki Gölpınann isimlerini takdirle yadettikten sonra bu zevatın Yunusun hayat ve san'atı hakkında yazmış oldukları eserler üzerinde durmuştur. Halıd Bayn, Yunusun san'atmı tahlil ederken halis türkçe ile san'at heyecanmı ifade ettiği için devrinin münevverleri tarafından istihza ile karşılanan Yunusun, her şeye rağmen halk tabakası arasında ağızdan ağza dolaşan şiirlerinin ve san'atının müteakıb asırlarda münevverler arasında da uyandırdığı alâkanın sebebini anlatmıstır. Bundan sonra Sadeddin Nüzhet Yunusun hayatından, eserlerinden bahseden uzun bir nutuk söylemiştir. Sadeddin Nüzhetten sonra da Yunus hakkında bir kitab ve muhtelif tnaka leler yazmış olan doçent Ziyaeddin Fahri, Yunusun san'atmı felsefî bakımdan tetkik eden bir nutuk söylemiştir. Yu nusun muhtelif şiirleri de okunmuştur. Halkın şikâyeti Köy mektebleri böyle mi yapılacak? Hava şehidleri ihtifali Aziz şehidlerimiz için cumartesi günü merasim yapılacak ingiliz Italyan zıddiyeti ün, Büyük Britanya Kralı ve Hindistan Imparatoru Altına George muhteşem merasimle Londrada tac giyerek resmen ingiliz İmparatorluğunun şefi oldu. İmparatorluğun bu büyük günü dahilen ve haricen hu zur ve sükun içinde geçmesi için İngilterenin iç ve dış poîitikasından mes'ul bulunanlar sonuna kadar çalışmışlardır. Başvekil Baldvin, son beyanatında, maden amelesine memleketin dahilî huzurunu ihlâl edecek hareketten sakınmala nnı çok ehemmiyetle tavsiye etmişti. Yalnız Londrada otobüs şoför ve kondök törleri komünistlerin teşviki eseri olarak grev yapmaktan menedilemedi. Hüku met tac giyme merasimi esnasmda grevin yapılmaması için otobüsçülerin grevine müdahaleyi törenden sonraya bırakmıştır. Haricî politika bakımmdan da tac giyme merasimi oldukça sükun ve huzur içinde geçmiştir. Yalnız İngiltere ile İtalyanın arası bir türlü düzelmeyip bilâkis Londrada İngiliz Imparatorluğunun en büyük günü ve Romada dahi yeni Italyan Imparatorluğunun ilk yıldönümü fevkalâde merasimle tes'id edilirken iki büyük devlet ve millet arasmdaki ger ginlik tekrar son haddini bulmuştur. Daha dün tngiliz İtalyan centilmen anlaşmasile Akdenizdeki mevkilerini, nüfuzlannı ve emellerini bir decede tahdid ederek uzalşmış olan bu iki eski dost devletin aralan tekrar açılması, garib bir tesadüf olarak gene yeni İngiliz hükümdarınm tac giyme merasimi hazırhğmdan ileri gelmiştir. Şöyle ki İngiltere hüku • meti Habeşistanın îtalyanlar tarafından zapt ve idare edildiğini filen tanıdığı ve hatta bu memleketin merkezindeki sefirini ve sefaretinin muhafaza kuvvetini geri aldığı halde bunu Milletler Cemiyeti azası bulunmak sıfatıle hukukan tanımadığı cihetle, tac giyme merasimine îngiltereye iltica eden ve memleketinden ve tacü tahtmdan cüda olan Necaşi Haile Selâsıe'yi dahi resmen davet etmişti. Bu davet, İtalyan hükumetini ve milletini son derecede rencide etmiş ve İngiliz italyan anlaşmasının lâfzına değilse de.ruhuna mugayir bir hareket sayılmıştır. Bunun üzerine Italya, bu harekete jmukabçlede bulunmuştur. Her büyük devlet tarafından Londraya tac giyme merasiminde hazır bulunmak üzere saltanat hanedanı erkânı ve ayrıca fevkalâde heyetler gönderildiği halde, yalnız orta Amerikanın küçük ve malî kudreti az devletlerinin yaptıklan gibi, Italya da Londradaki sefirini tac giyme merasimine tayin etmekle iktifa etti. Bütün dünya deniz devletleri İngiliz Imparatorluğunun büyük günü münase betile Spithead'da yapılacak büyük geçid resmine harb gemileri gönderdikleri halde, îtalya donanması namına hiçbir şey gönderilmedi. Tam merasimin başlıyacağı esnada Londradaki bütün İtalyan gazete muhabirleri, geri alındı ve İtalyaya İngiliz gazetelerinin ithali menedildi. En sonra da Londrada bütün dünyanın alâkadar olduğu büyük merasime aid haberler, îtalyada, neşredilmedi. Ingiltere dahi, bu tahriklere mukabeleden geri durmadı. Roma İmparatorluğu nun tarihten silinmesindenberi İtalyan milletinin en büyük günü sayılan, îtal yayı ve müstemlekelerini temsil eden bir milyondan fazla halkın, ordunun ve bütün faşist teşkilâtının iştirakile Romada tes'id edilen İtalyan Imparatorluğunun birinci yıldönümünde İngiltere büyük elçisi hazır bulunmamıştır. • # İstanbulu saran büyük âfet Hergün yüzlerce insanı siirüp götüren bu afet kervamna nihayet bir gün Sadrıazam Ayas Paşa da katılmıştı Lâkin başkalarına sert ve hatta hoyratça davranırdı, hele elçilere kan kusturdu. Saman altından su yürütmekte de mahir olduğundan canını, malını almak istediği kimselere tasavvurunu asla sezdirmez ve ansızın gelen ölümler gibi davranıp kurbanmı gafilken yakalardı. îşte Hurrem Sultan bu ayarda bir adamı, kendince tasarladığı büyük plân için icra memuru olarak seçmişti. Nişan merasimi, Rüstemin gıyabmda yapıldıktan sonra damadmı îstanbula getirtmek ve Sadnazamlığa geçirtmek için fırsat kollamaya ve daha doğrusu fırsat yaratmağa koyuldu. O sırada İstanbul yaman fcir salgın içindeydi. her gün yüzlerce kurban veriyordu. Sadnazam Ayas Paşa da gemi azıya almış olan vebadan yakasını kurtaramadı, bu kurbanlar arasına girdi, yüz iki çocuğunu yetim bırakarak öbür dünyaya göçüp gitti. Hurrem, bu fırsatı kaçırmadı, kocası^ na silsile yürüttürdü, Şahıhuban Sultanm kocası ikinci vezir Lutfi Paşayı Sadrıa k zam yaptırttı, ihtiyar Hadım Süleymanı •bikinci vezirliğe geçirtti ve ve onun yerine ^HRüstemi üçüncü vezir tayin ettirerek Is JP tanbula getirtti. s Zeki Hırvat, Sadrıazamlığa çıkan yolun dörtte üç buçuğunu artık atlamış, o uzun merdivenin en son basamağına yaklaşmış demekti. Hurremle elele verince Lutfi ve Hadım Süleyman Paşaları atlatmak ve son basamağa çıkmak onun için hiç te müşkiil değildi. Fakat daha önce nikâhı ve diiğünü yaparak vaziyetini tamamile sağlamlaştırmak lâzımdı. Hur rem bu lüzumu ondan daha fazla his settiği için icab eden telkınlere girişti, Ayas Paşanın ölümünden üç ay sonra muhteşem bir düğün yaptırttı. Sultan Süleyman, her vesile ile iktısad sever bir adam olduğunu göstermek istediği için Mihrimahla Rüstemi evlendirirken de tasarrufa riayet etmek istemiş ve onlann düğününü şehzade Beyazıd ile Cihangirin sünnet düğünlerile birlikte yapmıştı. Bu münasebetle yapılan §en likler, dokuz sene önceki eğlenceler ka dar sürekli olmadı, ancak on beş gün sürdü. Fakat yeni damad, düğünün tantanasını, debdebesini yücetmek için hayli fedakârlıklara katlandı, halka daha evvelki düğünlerde görülmiyen sahneler seyrettirdi, kendinin tedarik etmiş olduğu düzinelerle aslanı, kaplanı, parsı, vaşağı, kurdu, zürafeyi Atmeydanında dolaşdırttırarak seyircilere heyecan ver dirdi. Bu düğüne, gene ilk defa olarak, Istanbul Yahudileri de iştirak etmişler ve yedi başh bir ejder yapmak, onu ateşlemek suretile parlak bir numara göstermişlerdi. Rüstem, düğünden sonra Kubbealtında yer aldı ve devlet işlerinden ziyade kaynanasımn kendine yüklediği büyük vazife ile uğraşmıya koyuldu. Bir taraftan Saruhan valisi şehzade Mustafayı adım adım tarassud edecek casuslar bulmıya, bir yandan da Sadnazamı ve ikinci veziri kündeden atacak vesileler ya ratmıya çalışıyordu. Mihrimah, henüz pek körpe bir gelin bulunmasma rağmen, anasile yürek birliği yapmıştı, kocasını Sadnazamlığa, öz kardeşlerinden birini padişahlığa yükseltmek ülküsünde ona yoldaş olmuştu, ateşli bir faaliyetle çalışıp duruyordu. Onun en mühim hizmeti, anasile kocası arasında yaptığı postacı hkta tecelli ediyordu. Hurrem, düşünceIerini kızına teslim edip Rüsteme yolluyordu, Rüstem de cevablannı onun ağzına koyup kaynanasma sunuyordu. zası şartile Türklere üç yüz bin altın tazminat verilmesine muvafakat ediyordu, daha fazla fedakârhğa izin verniyordu. Onlar meclisi ise bir hayli toprak terkine de gizlice ruhsat vermiş bulunuyordu. Badoero îstanbula gelirken biri Ayan, öbürü de Onlar meclisinde kâtiblik edenKaveza adlı iki kardeşi beraber getirmişti. Bunlar, yanında bulundukları diplo mata her iki meclis tarafından ayrı ayrı verilen talimatın mahiyetini biliyorlardı ve bu bilgilerinden istifade etmek istiyorlardı. Badoero, Kubbealtı vezirlerile temasa geçmek için Kantelmi adlı ve Napoli'li bir diplomatın delâletine sığındı. Bu adam, daha evvel Fransa Kralı Birinci Fransuva'nın elçiliğini yapmış, vezirlerle dostlaşmış ve îstanbula postu sermis^ serseri bir diplomattı. Badoero'nun Ayan meclisinden aldığı talimata göre iş başarmasını kolaylaştırmağa çalışıyordu. Kaveza kardeşler işte bu adama baş vurdular. Mühimce bir para mukabilinde Badoero'nun sırnnı açığa koydular ve Onlar meclisinin Ayan heyetin den çok fazla fedakârhğa nza gös terdiğini haber verdiler. Kantelmi de öğrendiğini, yüzde bir kaç yüz kârile Kubbealtına sattı, Badoero'nun sıkıştı nlmasını söyledi. Bunun üzerine Sadn azam, sulh şartlarını derece derece artırdı, ağırlaştırdı ve Badoero'yu Onlar meclisi tarafından verilen talimat daire fian. sinde harekete mecbur etti. Venedik cumhuriyeti, sulhun takarrüründen sonra işi anladı, Kaveza biraderleri vatana ihanetlerinden dolayı astı ve bu vâkıa, ibretli bir hatıra olarak tarihte kaldı. Yabancılardan yardım an yanlar, büyük sırları küçük ağızlara dü şürenler ekseriya nedamet çeker. Gene bu sırada Avrupanın biricik împaratoru Şarl Ken'le kardeşi Kral Fer dinand, Türklerin kapısını çahyorlar, sulh dileniyorlardı, İbrahim Paşanın dostu, gözdesi ve sevgili siyaset müşaviri Gritti, Viyana sarayınm kurduğu bir tuzağa düşürülüp öldürülmüştü. Kubbealtı bu cinayeti cezasız bırakmamak isti yordu. Fakat Türklerin himayesinde Macar Krallığı yapmakta bulunan Jan Zapolya da Gritti'nin ölümünü hoş görenlerdendi, hatta onun katilerinden biri olmak töhmetile tevkif ettirdiği Jerom Lâçki'yi biraz sonra serbest bıraktı, o da Viyanaya gitti, Ferdinandın hizmetine girdi ve bir Macar Nemse uzlaşması husulüne çalışıp muvaffak oldu. Lâkin maksadı Zapolya'ya hizmet değildi. Ondan öc almaktı. Nitekim Macar ve Avusturya Krallan bir muahede imza eder etmez keyfiyeti îstanbula bildirdi. Sultan Süleyman, lutfen Macar tah tına oturttuğu Zapolya'nın bu hareketini duyunca sinirlendi, Kubbealtı vezirlerine şöyle bir hitabda bulundu: Bu iki Kral başlarında tac taşımıya lâyık değillerdir, sözlerinde durmu yorlar, Allahtan korkmuyorlar, insanlardan utanmıyorlar, imzalarını yalıyorlar. Bu gibileri ezmeli, yeryüzünden gider meli. (Arkast var) Bir okuyucunuz imzalı mektuba cevab: Siz de biliyorsunuz ki Ibrahimin katlmi Osmanlı muverrihlerinden Celâlzade, Solakzade, Âli, Peçevi itina ile yazraışlardır. Bunlardan Celâlzade, Ibrahimin arkadaşıdır, çağdaşıdır, nâdıselerın içinde bulun muştur. Obürleri de Ibrahimin devrini idrak eden adamları görüp dinlemişler ve o devir vesikalarmı taze taze tetkik etmek fırsatını bulmuşlardır. Sultan Süleymanın Ibrahime mutlak bir hayat masuniyeti temin ve o yolda yemin etmiş olduğuna, sonra uyurken emir vermek suretile yemininden dönmek çaresıne tevessül ettiğine dair bu muverrihlerin eserlerinde küçuk bir kayid yoktur. Sultan Süleyman devrini tevsık eden Venedik, Avusturya ve Lehıstan elçilerinin raporlarında da boyle bir rivayet mevcud değildir. Olsaydı onlan birer birer gözden geçiren Hammer'in malumatı ol mak lâzım gelirdl. Almosnino adlı tarihçinin İbrahim Paşa vakıasını inanılmıyacak surette yazdığını Hammer'in bir haşiyesinden anlıyorsak ta o yazışm da bu şekilde olmadığı muhakkaktır. Şu takdirde: Fairfax Downey'in nakline kıymet vermemekte ben mazur görülmeliyim. Onun esertnl fazıl dostlarımdan Bay Ali Kemali tercüme edip geçen yıl bastırmış ve bastırmadan once formalarım bana göstermek luîfunda bulunmuştu. Ben müellifin birçok rivayetlerini, bizim mehazlara göre, tashih ettim, tashihlerimi haşiyeler tarzında gös terdim. Bu meseleye ise ehemmiyet vermedim. Çünku Fairfax Downey ekseriya ol duğu gibi ibrahim Paşanın olumü hâdise sini de Hammer'den iktibas edip yazmış tır. Halbuki Hammer, dediğim gibi, böyle bir rivayet kaydetmemistir. DENtZ tŞLERl Ecnebi acentaların vaziyeti Ecnebi vapur acentalarının vapurlara giriş, çıkış işlerini tanzim etmek üzere dün, Emniyet müdürlüğünde bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıya Denız Ticaret müdürü, Gümrük ve Muhafaza Başmüdürleri iştirak etmişlerdir. Toplantıda acentalara verilecek karnelerle vapurların limanda kaldıkları müddet zarfında yapılacak işler konu şulmuştur. Heyet, bir toplantı daha yaparak bu bahis üzerinde icab eden İcararları alacaktır. Tahlisiye idaresînin bütçe ve kadroları Tahlisiye Umum müdürü Necmeddin bugün Ankaraya gidecektir. Necmeddin Ankarada idaresinin bütçe, kadro ve senelik faaliyet programı gibi işleri üzerinde alâkalı makamlarla temaslarda bulunacaktır. İktısad Vekâleti, Tahlisiye idaresinin 937 yılı faaliyet ve tesisat işleri hakkındaki raporunu henüz tasdik etmediği için bu seneye tefrik edilmiş olan tesisat ve inşaata henüz başlanamamıştır. Eğer, rapor bu sefer tasdik edilirse, Çanakkale radyofar istasyonile Akdeniz sahillerinde bazı fenerlerde bulunan bu inşaata derhal başlanacaktır. Çatalcaya tâbi Boyalık nahiyesi muhtar ve azalarile mekteb mualliminin imzasını taşıyan bir mektub aldık. Bunda deniliyor ki: <Mektebimizin köhneliğini ve Mayısm on beşine musadif önümüz küçüklüğünü nazarı itibara alarak deki cumartesi günü yapılacak Tayyare elimize verilen plâna göre yapacaşehidleri ihtifali için Türk Hava kurumu ğımız yeni mektebin taş, kum ve tarafından bir program hazırlanmıştır. çakılını tedarik ettik ve temelini Buna nazaran cumartesi günü saat 14 ten de kazdıktan sonra işin bir kere de 15 e kadar bir saat hava faaliyeti tatil mühendis tarafından görülmesi için olunacaktır. Saat 13 te Fatih Tayyare evvelâ Nahiye müdürlüğüne, bilâhare Kaymakamlığa ve nihayet İsparkında bu merasime mahsus krokide tanbul Maarif müdürlüğüne müragösterildiği şekilde toplanılacaktır. caat ettikse de cevab veren olmadı. Davetliler kendilerme davetiye göndeBizler yavaş yavaş kapanmağa başrilenlerle, kıt'alar, okullar ve halktır. lıyan temel çukurlarınm başında 'Bundan sonra Maltepe lisesi ve mızıkası, belkeşip duruyoruz. Müracaat etTümen mızıkası, müretteb bir piyade tatiğimiz zaman mühendis gönderil buru, bir topçu bataryası, bir polis tabumiş olsaydı şimdiye kadar belki ru, okullardan mürekkeb bir geçid resmi duvarları bile bitirmiş olacaktık. yapılacaktır. Halbuki şimdi çift ve çubuğumuzla meşgul olmanın zamanı yaklaştı. Merasim saat 14 te Fatih parkı, Be Bu yüzden köyümüz seneye de yazıd, Selimiye, Taksim ve Maçkadan mektebsiz kalacak demektir. Bir atılacak toplarla başlıyacaktır. Bunun ü çok fedakârlıklara katlanarak mekzerine merasim komutanı olan Istanbul tebimizi yapmağa çalışırken biz lere böyle mi yardım edilmelidir? / Merkez Kumandanı merasimi açacak ve , merasim yerinde bulunanlan hava şehidBizler müracaat edebileceğimiz lerini ve bütün şehidleri selâmlamağa dayerleri, mertebelerini çiğnemeden, vet edecekrir. yokladık ve bundan sonra nereye başvurulacağım sizlerin takdirleriBunu müteakıb bir boruzan verilecek nize bırakıyoruz.» işaret üzerine kıt'alar, okullar, subaylar selâm vaziyeti alacaklar, siviller şapkalarını çıkaracaklardır. Bu esnada Fatih parkında, Beyazıd, Galata kulelerinde, resmî daire ve müesseselerde ve limanda mevcud gemiler bayraklarını yarıya ka dar indirecekler, bütün gemiler, fabrikalar düdüklerini çalacaklardır. Bütün nakliyat vasıtaları birer dakika tevakkuf edeceklerdir. Bunu müteakıb merasim ma hallindeki Tayyare abidesi önünde ordu Emirgânla Sirkeci arasında otobüs işnamına hava subaylanndan birile Türk letilmesi hakkında bir müddettenberi BeHava kurumundan bir zat, halk namına lediye fen heyeti tarafından yapılan tetŞehir meclisinden biri, yüksek okullar nakikat nihayet bulmuş; bu hat üzerinde de mma da bir talebe tarafından hitabeler iscferler açılmasına müsaade edilmiştir. rad edildikten sonra mızıka matem havası Ücret tarifesi tesbit edilmektedir. Bu da çalacak ve bir subay kumandasında bir birkaç güne kadar halledilecek; otobüsmanga manevra fişeğile üç defa havaya ler işlemeğe başlıyacaktır. îstanbula ineateş edecektir. Bundan sonra merasim cek arabalar Istinyede, Köyiçinden kalresmigeçidi başhyacak, Kolordu, Bele karak Emirgândan geçecek; Şişli asfalt diye, Halk Partisi, Türk Hava kururrRı yolunu takiben Maçkadan Akaretler yotarafından Tayyare abidesine çelenklftr Iile Beşiktaşa inecek; buradan da Sirke•konularak merasime nihayet verilecektk. ciye geleceklerdir. Sirkeciden kalkan otobüsler ise sahil yolunu takib edeceklerMÜTEFERRlK dir. Emirgân Sirkeci arasında otobüs Belediye, seyrüsefere müsaade etti HALKEVÎNDE Tarihî gezintiler Eminönü Halkevi tarafından bu yaz tarihî gezintiler tertib olunmasına karar verılmiştir. Müzelerden başlanarak surlar ve Bizans abideleri gezilecektir. Hazirandan itibaren yapılacak olan bu gezintilere mütehassıs zevat ta iştirak edecek, lâzım gelen tarihî izahatı vereceklerdir. Beynelmilel Ticaret Odasmdan gelen mektub Resim müsabakasında kazananlar Festival komitesi, bu seneki festivaller için bastırılan broşürlere konulmak üzere açılan resim müsabakasına iştirak eden ressamlarm verdikleri eserleri tetkik etmiştir. Komite, müsabakaya iştirak eden 32 ressamdan ressam Cemal Nadirle Erkek Muallim mektebi resim muallimi Şükrünün eserlerini beğenmiştir. Cemal Nadir birinciliği, Şükrü de ikinciliği kazanmıştır. Her iki ressamın eserleri de istimal edilecektir. Geçen ay şehrimize gelen ve iki gün kaldıktan sonra avdet eden Beynelmilel Ticaret Odası reisi Paristen Türkiye millî komitesi reisi Mithat Nemliye bir mektub göndermiştir. Reis, mektubunda, Türkiyede gördükleri hüsnü kabulden dolayı teşekkür etmekte ve yaptıkları temaslardan Türkiyenin iktısadî kalkınmada ve beynelmilel ticarî mü cadelede mevkiinin çok kuvvetli oldu ğunu kaydettikten sonra Türkiyenin bu işte de muvaffak olduğunu gördüğünü söylemektedir. Polislerin yeni kıyafeti Hazirandan itibaren polis, komiser, emniyet memuru, şube müdürü v emniyet müdürlüğü yeni resmî elbiselerini giyeceklerdir. Polisler için de sipariş edilen miğferlerin yapılması bitmek üzeredir. Bun lar yakında memurlara dağıtılacaktır. Yeni kömür depoları Istanbul limanının ıslahı işini üzerine almış olan İngiliz müessesesinin mühendisleri tarafından yeni kömür depoları hakkında hazırlanan proje ve plânlar şehrimize gönderilmiştir. İngiliz mü hendisleri kömür depolarınm Kuruçeşmede kalmasını muvafık görmektedir ler. Liman İşletme idaresinde teşekkül eden bir heyet Londradan gönderilen projeleri tetkike başlamıştır. Hazırla nan projelere göre Kuruçeşmede son sistem kömür depoları yapılacak, buraya yükleme, boşaltma için mekanik tesisat konulacaktır. Yeni kömür depoları yapıhrken, o civar halkının kömür tozundan şikâyetini mucib olan hal ve vaziyetleri bertaraf edici tertibat alma caktır. Istanbul rıhtımlarmın tahdid ve tamiri hakkında Londrada hazırlanmakta olan proje de bugünlerde gönderilecektir. Mollagürani camisinde bulunan mozaikler Söylemeğe lüzum yoktur ki Türk gücü, bu saray entrikalan yürüyüp giderken kendi tarihî vazifesini gene şerefle yap makta devam ediyordu ve garbde, şimalde, cenubda daima muzaffer oluyordu. Akdenizde Venediğin, Papanm, Şarl ken'in nüfuzu tarumar edilmiş, Buğdan prensi bir uşak gibi kovularak yerine bir başkası getirilmiş ve Avusturya sarayına diz çöktürtülmüştü. Kubbealh şimdi, mağlub Venediğin sulh dileğini tetkik ediyordu. İbrete değer ve Avrupalı ahlâkınm o devirlerdeki tefessüh derecesini gösterir bir vâkıa olduğu için Venediklilerle yapılan sulh müzakereleri üzerinde bir nebze durmak isteriz: Mağlub hükumet Türklerle banş yapmak vazifesini senatör Loici Badoero'ya yüklemişti. Fakat bu adama Ayan ve onlar meclislerince veriEserimin roman olarak yazılmasına rağlen salâhiyet dereceleri arasında büyük men tarihe tamamile uygun olmasına çalışmaktan yorula yorula geri bir fark vardı. Âyan meclisi, muharebe kalmadığıma hem de buyurmanızı dilerim. itimad den önceki arazi statükosunun muhafa M. T. T. Merhum Mareşal Fuadın oğlu asari atika meraklılarından Hidayetin Süley Deniz îşleri müsteşarı maniyedeki Mollagürani camisinde Maşehrimizde arif Vekâletinin müsaadesile bazı tetkiîktısad Vekâleti Deniz İşleri müste kat ve temizleme ameleyesinde bulun şarı Sadullah Güney, Ankaradan şeh duğunu yazmıştık. Hidayetin sıva alt larmda tesbit ettiği mozaikler ortaya rimize gelmiştir. Müsteşar burada deniz müesseseleri bir hayli enteresan resimler çıkarmıştır. ni teftiş edecek, Denizyollannm ısmarBu caminin son cemaat mahallinin selıyacağı üç posta vapuruna aid müza kiz dılılı münhani kubbesinin her dıl'ı Sefir, Habeşistanın bir îtalyan İmpakerelerle, Liman İşletme idaresinin yol içinde eizze resimleri tesbit edilmiş ve ratorluğuna tahvilini, metbuu devletin cu salonu ve antrepolar inşaatma müte bunlar temizlenerek meydana çıkarıl hukukan tanımadığım, İtalyan milletinin allik işlerile yakmdan meşgul olacaktır. mıştır. en büyük gününe iştirak etmemesine se beb gösterdi. İki büyük devlet arasmdaki zıddiyetin sebebi bundan ibaret değildir. Kızıldenizin cenub kısmına askerî noktadan hâkim olabilmek için iki taraf bü • yük bir yarışa girişmiş bulunuyorlar. Dahası var: İspanyanın en mühim askerî ve iktısadî tarafı olup istihsalâtı memleketin umumî ihracatının yüzde yetmişini teşkil eden Bilbao ve havalisi üzerine General Franco'nun îtalyan kuvveterinin yardımile yaptığı büyük taarruzu denizden sekteye uğratacak surette, İngiliz harb gemilerinin insanî sebebler göstererek yaptığı müdahale İtalyada pek fena tesir yapmıştır. M. Mussolini ve General Franco'nun, îtalyan İmparatorluğu günü münasebetile teati ettikleri telgrafarla beraber olduklannı, bütün dünyaya ilân etmeleri îngiltereye karşı bir nüDünkü provalarda bulunan talebeler mayişrir. îngiliz îtalyan münasebah 19 mayıs jimnastik bayramını, Fener stadında kutlulimleri ve talebeleri prova yapan mekteblerin müdür mutekrar çok tehlikeli bir şekil almış bululuyacak olan Sarıyer, Beykoz, Üsküdar, Kadıköy ve Adaavinleri hazır bulunmuşlardır. larda bulunan orta mekteb ve liselerdeki talebeler de dün Genclerin hareketleri ve gösterdikleri intizam tak nuyor. prova yapmışlardır. Dünkü provada da jimnastik mualdirle karşılanmıştır. Muharrem Feyzi TOCAYA 19 mayıs spor bayramına hazırlık