CUMHTJRÎYET 24 Nisan 1937 { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihî tefrika : 98 Yazan : M. Turhan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) Tayyaresi düşen Ingiliz zengini Erzurumda vergi tahsilâtı artıyor Erzurum (Hususî) Son dört ay içinde Erzurum Defterdarlığmdaki büyük faaliyetin semeresi görülmüş tür. Malî senenin yedi ayı geçtik ten sonra vilâyete gelmiş olan Defterdar Naci tahsilât nisbetini yüzde otuz altı derecesinde kal Defterdar Naci Sıral mış görünce en evvel bu mühim işi ele alarak çalışmağa başlamış, tahsilât mevsimi geçmiş olmasma rağmen mart gayesinde vilâyetin umum nisbetini yüzde (seksen dörde) kadar çıkarmağa muvaffak olmuştur. Vilâyetten bu sene bir kaza da ayrılmış olduğu halde geçen senenin mart nihayetindeki tahsilâtına nazaran yüzde yirmi derecesinde fazla tahsilât yapılmıştır. Buğday koruma kanununun çok sıkı bir surette tatbikı neticesi olarak gene şu dört ay içinde yalnız merkezden geçen senenin mart gayesindeki hesaba nisbetle on üç bin lira fazla varidat tahakkuk ve tamamen tahsil edilmiştir. Yeni hiçbir müessese ilâve edilmemiş olduğu halde temin edilen bu fazlalığın kanunun çok sıkı tatbik ettirilmesinden ve kontrola pek fazla ehemmiyet verilmiş olmasından ileri geldiği şüphesizdir. Sene nihayetine kadar bu varidatm dört, beş bin lira daha artacağı muhtemel görülmektedir. Diğer taraftan eski vergilerin tahsilâtı da ehemmiyetle takib olunmaktadır. Defterdar Naci ile arkadaşlannın ge rek tahsilât hususunda, gerekse diğer malî işlerde gösterdikleri bilgi ve gayret vilâyetçe memnuniyete şayan görülerek kendileri takdir edilmişlerdir. Bakırköyün dün yaptığı bayram Italya Avusturya vusturya Başvekili Dr. Şuşnig Venedik'e gitti. Burada Mussolini ile görüşmektedir. Her ikisi de başmda bulunduklan memleketlerde cari mutlak otorite ve mesleki müşterek cemiyetinlerin hakimiyeti esasma müste r.id rejimlerin hususiyeti dolayısile diktatör mevkiinde bulunduklarından görüşmeleri ve kararları kat'î ve nihaî mahiyeti haiz olacaktır. Bu görüşmelerin siyasî bir mahiyet ve ehemmiyeti haiz bulunduğu her iki Başvekilin beraberlerinde Hariciye Nazırla nnm ve diğer mühim devlet adamlannın bulunmalarından anlaşılıyor. Bu defaki ziyaretlere de, üç sene evvel Roma pro tokollarının akdini intac eden mülâkatlar kadar tantana ve revnak verilmektedir. Bu da sebebsiz değildir. Çünkü Roma protokollannın akdindenberi orta Avrupanın politika vaziyetinde ve İtalyanm haricî politika işlerinde büyük bir değişiklik olduğundan îtalya ile A vusturya aralarmdaki münasebetleri yeni vaziyet ve ahvale uydurmak lüzumunu hissetmişlerdir. Berlinde Italya Hariciye Nazın Kont Ciano ile Almanya Hariciye Nazın Baron von Neurath arasında imzalanan an laşmanın akabinde, geçen temmuzda Almanya ile Avusturya dahi kendi aralannda tabiî münasebetleri iade etmişlerdi. O zamandanberi Avusturya Başvekili ilk defa îtalyayı ziyaret ediyor. Bu müddet zarfmda îtalya, Almanya ile olan anlaşmasma güvenerek orta Avrupada faal ve nafiz bir rol oynamaktan feragat etmiş, bütün siyasî ve askerî kuvvet ve faaliyetinin siklet merkezini Akdenize nakletmiş, ve gayretini Afrikadaki yeni ve eski Imparatorluğunu sağlamlaştırmağa has retmişti. Bunun için Avusturya istiklâli davasının, eskisi kadar, kahramanı olmaktan vazgeçmişti. Nasıl ki Akdenizin şarkmdaki mevkiinin emniyetini sağlamlaş tırmak için Yugoslavya ile Belgrad muahedesini aktederek Macar millî hududlarınm genişletilmesi davasına müzaheret ten kısmen feragat etmişti. Gene Yugos lavya ile anlaşmak uğrunda İtalya, A vusturyanın Almanya tarafından yutul masına daima engel olacak Habsburg hanedanının tekrar saltanat sürmesine kat'î surette muhalif olduğunu ilân etmişti. Avusturya kendi istiklâl davasının, Macaristan *da*' kendi millî hududlannm tevgian tadili davasının İtalya tarafından eskisi kadar müzaheret görmemesi üzerine, bu iki devlet, gayelerini temin edecek başka yollar aramaktan hâli kalmamış lardır. Çekoslovakya Başvekili Krofta'nın Viyanaya gelerek Dr. Şuşnig'le görüş müş olması ve daha sonra Macar devlet adamlarile temasta bulunma sı hep bundan ileri gelmişti. Macar hükumet partisi lideri Kont Bethlen'in de Romanya ile anlaşmak lehıned teşebbüsatta bulunması dahi ayni gayeyi istihdaf etmiştir. Fakat Avusturyanm yaptığı teşebbüsler ve kendisine Küçük İtilâf tarafından yapılan teklifler, bu devletin istiklâl ve istikbalini temin için kâfi görülmediğin den Avusturya hükumeti bir taraftan Almanya ile dostluk ve anlaşmayı kuvvet lendirmeğe, diğer taraftan da Roma protokollannın kendisile îtalya arasında vücude getirdiği bağları sağlamlaştırmağa karar vermiştir. Bu karar üzerine Avusturya Dahiliye Nazın olup Büyük Harbde Almanya ile sıkı bir surette çalışan Horstenau Berline gönderilmişti. Mumaileyh Alman devlet adamlarile iki Alman devleti arasındaki suitefehhümlerin izalesi çareleri üzerinde görüşmüştür. Horstenau iki memleket arasmdaki anlaşamamazlığm iki tarafın dahi hüsnü niyetile izalesi kabil olduğu neticesini alarak Berlinden Viyanaya döndükten sonra Başvekil Dr. Şuşnig Mussolini ile yeni vaziyetler üzerinde tetkikat yapmış, aradaki bağları yeniden kuvvetlendirmek için Venedik'e hareket etmiştir. Fakat burada ne gibi kararlar verilirse verilsin bunlarm Berlin Roma siyasî mihverine uygun düşeceği muhak kaktır. Çünkü İtalya ile Almanya, Av rupa politikasında, beraberce yürümek için verdikleri karardan ayrılmak niye tinde değildirler. İlâhî cezanın korkunc sahfaları Tanrı, bir mumu alet yaparak baba katilini cezalandırırken o katili harekete getiren adam, cezasız mı kalacaktı? Bu sabah bir kıssa duydum da ondan Padişahım. mübarek katında da yüreğim çarpıyor, içime korku çöküyor. Mazlumun ahı yerde kalmıyormuş, eden buluyormuş sultanım. Bunu bir dahi duyup öğrendim. Kaçırdın mı be Rüstem, neler söylersin?.. Kimin ahı yerde kalmadi, kim ne etti ve ne buldu? Duyduğun kıssa ne?. Lügaz düzüp durma, ne biliyorsan açık söyle (1) Piri Paşaya oğlu ağu sunmamış mıydı sultanım? Hünkâr, yerinden sıçnyacakmış gibi davrandı, enikunu celâllandı ve haykırdı: Gene mi Piri, gene mi ağu?.. îçeride bu, dışanda bu. Başka söz kalmadi mı herif? Merhamet buyur ulu Hünkâr. Kıssa çok ibretlidir. Araya Tann girdi çünkü. Tann nasıl kanşır bu kötü işe? Iznin olursa arzedeyim: Edirne sarayı bostancılanndan biri geldi, kulunu bulup anlattı. Kadı Mehmed Efendi, babasına ettiğini bulmuş, kül olup gıtmiş. Kül mü olmuş?. Yanmış mı? Belî, ulu Hünkâr, yanmış. Şimdi Sultan Süleymanın da içine bir merak çökmüştü, macerayı anlamak istiyordu, sabırsızlanıyordu, bu sebeble Rüstemi zorladı: Çabuk ol be seyis, ne duydunsa söyle. Kadı Mehmed, gece gündüz içer nabekâr bir ayyaş imiş. Bostancmm E dirneden aynldıgı sırada sarhoş molla gene kafayı tüssüler, birkaç testi şarap yutar, yatağma düşüp sızar. Meğer mumu yanıbaşında yanar koymuş imiş. Geceyarısına doğru kedi mi geçer, yorgan mı değer, ne olmuş ise olur, mum dev rilir, yatak çarşafı tutuşur. Kadı oralarda mı ya. Düşünde kimbilir neler görüyor, ne zevkler sürüyor. Alev yatağı sanp ta kendinin entarisi ateş ahncıya ka dar yangınm farkında olmaz. Fakat ateş tenine değince uyanır, can havlile elini yatağın yanında duran su testisine atar, ateşi suya boğmak ister. Meğer su sanıp aldığı testide şarab varmış. Sarhoş molla şarabı ateşe boşaltınca alev bir kat daha parlar ve kendini tavaya düşmüş balık gibi haşlar. Sonra. Sonrası efendimin sağlığı. Tann bir güniinü bin etsin. Kadı Mehmed, şimdi ahrettedir, babasile huzuru ilâhide muhakeme oluyor! (2) ler. Tahakküm altında görünürken an sızın tahakküme geçer, önünde durulmaz bir ateş olurdu ( 3 ) . Bu garib tezadlar içinde uzun bir saltanat devri geçiren Sultan Süleymanın değişmiyen tek bir vash vardır: Nizamseverlik!.. Küçüğün büyüğe saygı göstermemesine tahammül edemez ve memurlar arasında en küçükten en büyüğüne kadar bir saygı teşrif atı yaşatmaktan biran bile feragat eyliyemezdi. İbrahime, inanılmıyacak şekilde yüz verişinin bir sebebi de budur, onu kendinin vekili, mümessili ve gölgesi saymasıdır. Şimdi de ayni sebeble iskender Çelebiyi suçlu buluyordu, birçok suçlanndan dolayı cezaya müstahak gördüğü Ibra himi bir yana koyup ihtiyar Defterdann âmirini gamzetmesinden gazaba geliyordu. Bununla beraber hiddetini açığa vurmadı, veziri hakkında düşündüklerini nasıl içinde saklıyorsa İskenderin de suç saydığı şu hareketini gizli tuttu. Halbuki seferber orduda entrikalar birbirini takib etmekten geri kalmıyordu. Nakkaş Ali Beyin ekmek tuz hakkını, üstadhk ve tümizlik münasebetlerini, gördüğü iyiliklerin şükran borcunu ileri sürerek fısıldadığı sözlerden vezirin kendisini kündeden atacağına kanaat getirmiş olan İskender Çelebi, bir taraftan Padişaha o jurnalı yollarken Öbür taraftan da Ulama Paşayı ele alıp İbrahimi tuzağa düşürecek bir plân hazırlamıştı. Perapalasa gelinciye ka Yeni Defterdarla arka Halk tren iicretlerinin dar iki kaza daha geçirdi daşları takdir edildiler tenzilini kutluladı Evvelki gün Yeşilköyde, bir yanlış manevra neticesinde, tayyaresi kınlan İngiliz zenginlerinden Mac Robert'in yaraları hafif olduğundan dün sokağa çıkmıştır. Hindistandan Londraya gitmekte olan Ingiliz zengini tayyare kazasından bir mucize ile kurtulduktan sonra otomobille Perapalas oteline nakledilirken ikinci bir kaza daha geçirmiştir. Bu sefer de asfalt yolda saatte 80 kilometro süratle gitmekte olan otomobilin ön tekerleği uçmuş ve altı parçaya aynlmıştır. Bu ikinci kazadan da kurtulan îngiliz zengini yoldan geçmekte olan diğer bir otomibile binmiş, fakat bir müddet sonra bu otomobil de bozulmuş ve ancak yarım saat süren bir tamirden sonra yoluna devam edebilmiştir. Ustüste üç kaza atlatan Mac Robert yann akşam Semplon ekspresile Londraya gidecektir. Yeşilköyde parçalanan tayyaresinin enkazı da sandıklarla Londraya gönderilecektir. » DÜB, 23 Nisan Millî Hakimiyet bayramı, Avrupa hattı banliyösü halkınm ikinci bir bayramı olmuştur. Ummadıkları bir tenzilâtlı tarifeye kavuşan banliyö halkı, Trakyayı Devlet Demiryol larına ve dolayısile böyle tenzilâtlı bir tarifeye kavuşturanlara şükranlarını ödemek için dün büyük tezahüratta bu lunmuşlardır. Saat 11,30 da Bakırköyde, nahiyelerden gelen halkın ve mektelberin de iştirakile Parti binası önünde toplanan binlerce kişi, önlerinde bando ol duğu halde istasyona inmişlerdir. Burada heyecanlı tezahüratta bulu nulmuş ve halk namma Bakırköy Parti kaza heyetinden Hasan Tahsin heyecanlı bir nutuk söylemiştir. Hasan Tahsin bu nutkunda bayancı sermayesinin ölüme mahkum ettiği Avrupa hattı banliyösünü bu halden kurtaran ve halka bugünü gösterenlere duyulan minnet hislerini tebarüz ettirmiştir. Bundan sonra Hasan Tahsinin teklifi üzerine Büyük Önder Atatürke, Baş bakan Ismet tnönüne, Nafıa Vekili Ali Çetinkayaya ve Parti Genel Sekreterliğine teşekkür telgrafları çekilmesine karar verilmiştir. KÜLTÜR tŞLERl Çubukludaki Hıdiv köşkünde kamp Maarif müdürü Tevfik, Belediye ta rafından satm alınan Çubukluda eski Hıdiv Abbas Hilmi Paşanın köşkünü gezmiştir. Bu köşkte bu sene bir kısım muallimler ve talebelerin kamp kurması muhtemeldir. Bu güzel bina ile etranndaki araziden ne suretle istifade edileceğini henüz Belediye tayin etmemiştir. MÜTEFERRİK Üç aylıkların yoklaması Aybaşında mütekaid, eytam ve eramilin üç aylıklarının yoklamalan başlıyacaktır. Vefalıların eğlentisi Vefa lisesi mezunları dün akşam Parkotelde sabaha kadar süren bir eğ lenti yapmışlardır. Tanınmış ailelerle halen birçok yüksek vazifeler işgal eden eski Vefalıların iştirak etmiş olduğu bu eğlenti çok nezih ve samimî olmuş ve geç vakte kadar devam etmiştir. İstanbul Maarif müdürlüğü bu sene de Ada ve Erenköyünde muallim ve taUlama, okuyucularımızca bilindiği ü lebe kampı tesis edecektir. ADLIYEDE zere, İran valilerindendi, Osmanh hükumetine sığınmıştı. Fakat kendisine tevcih Hapisaneden kaçanlar olunan Bitlis hükumetini, o hükumetin esDört gün evvel Tevkifaneden firar ki sahibi olup İrana iltica etmiş olan Şeeden Galata postanesi veznedarı Hüseref Beyin hücumuna karşı muhafaza ede yin Hüsnüyü Ayazağada öldüren katilmedi, kaçtı, İbrahim Paşanın yanına gel lerden Abdullah ile Antakyada amcasıdi. Biraz sonra sınır boyundaki Türk kuv nı katleden Tevfik bütün taharriyata vetleri, Şeref Beyi himaye eden yabancı rağmen yakalanamamışlardır. fırkay: püskürtmüşler ve beyin de kafasıTevkifane memurlarmdan ihmali nı kesip Sadnazama göndermişlerdi. Ula görülen bazı kimseler hakkında tahki ma bu vaziyette Bitlis Valiliğinin yeni kata devam edümektedir. baştan kendine verileceğini umuyordu, Mahkum olan seyyar satıcı İbrahim Paşa, idare siyaseti bakımmdan Dün sabah seyyahlar Asanatika Müböyle bir hareketi doğru bulmadı, Bitlis Vilâyetini, kafası kesilen Şeref Beyin oğ zesi bahçesini gezerlerken ötedenberi bunlara rahat vermiyerek antika diye lu Şemseddine verdi. İranlı mülteci bu suretle açıkta kalmış dökme deve ve bıçakları çok pahah fiatoluyordu, tabiatile gücenik bulunuyordu. la satmağa alışmış olan Musevî gencleri iskender Çelebi, işte bu durumdan istifa meydana toplanmış ve derhal yabancıları de ederek Ulamayı avladı, onun ağzile iz'aca başlamıştır. Vezire yeni bir harb plânı sundu. Bu plânda Halebden Diyarbekir Musul yolile Bağdada gidilmektense İranm o sırada payitahtı bulunan Tebriz üzerine yürünmesi teklif olunuyor, Tebrizin sukutu, Bağdadm da düşmesini intaç edeceği ileri sürülerek plâna kıymet veriliyordu. (Arkası var) Memleket hesabına ecnebiler üzerinde fena tesirler yapacak hareketleri gören Erol vapuru tayfasından Mustafa derhal civardaki polis devriyesine müracaat et miştir. Konferanslar için Büyük bir salon yaptırılması kararlaştı Mimarî eserler sergisi Sultanahmeddeki mefsuh Muallimler Birliği binasında yakında millî Türk mimarisi rölevelerinden mürekkeb bir Şehrimizde verilen konferanslar için sergi açılacaktır. tam manasile müsaid yer bulunmamak SACLIK tŞLERİ tadır. Hatta Zeynephanım konağındaki Unologi Cemiyetinde konferans, sâtoriu bile ancak" .muaW en ' Türk.Ucologi eenaiyeti başkan Bahamîktarda adam istiab edebilmektedir. ı Bunu nazan dikkate alan Universite eddin Varnalınm başkanlığında topla büyük bir konferans salonu inşasına ka narak aşağıdaki meseleler konuşulmuştur. rar vermiştir. 1 Profesör Behçet Sabit Erduran Yeni yapılacak konferans salonunun su içmeleri tedavisinde bir halip taşı projesi Universite profesörlerinden Ri nın husule getirdiği hemorajide alman berhat tarafından hazırlanmıştır. Salon tedbirler mevzuunda bir tebliğde bu iki bin kişi alacaktır. Şimdiki Universite lunmuştur. konferans salonu yıkılacak ve onun arka Münakaşalara ürolog Ali Eşref ve kısmı da yeni binaya eklenerek muazzam ürolog Fuad Hamid Bayer iştirak et bir konferans salonu vücude getirilecektir. mişlerdir. Bunun için alâkadar makamattan tahsi 2 Ali Eşref bir kilye kanseri vak'ası sat istenilmiştir. takdim etmiştir. Münakaşalara profesör Behçet Sabit, ürolog Fuad Hamid ve ECNEBİ MEHAFİLDE ürolog Muammer Nuri iştirak etmişler Garib, çok garib, gerçekten garib, şaştığın kadar var Rüstem, mazlumun ahı hakikaten yerde kalmıyor. Tann zalim leri ihmal değil imhal eder derler amma bazan mühlet te vermiyor, acı acı ceza(1) Lügaz, anlaşılması güç bir şekilde landınyor. Kadı Mehmed de işte ettigini uydurulmuş söz demektir ve bilmecenin, bulmuş. Babasına rahmet, ona da lânet bulmacanın, yanıltmacın arabcasıdır. Muamma da o manaya kullanılırsa da eski olsun. edebiyatta birer ıstılah olmak haysiyetile Ve biraz düşündükten sonra ilâve etti: aralarmda fark vardır. (2) «Molla Mehmed ki Veziriazam Piri Sen Ibrahime name yaz, kaziye Paşanın oğludur. Ulumu meşhureden ta yi bildir. Belki ibret alır da nahak yere kan dökmez, kendini vebale sokmaz, ba mam behredar ohıp Mustafapaşa medre sesine sahn müderrisi, badehu Edirneye na da beddua aldırmaz. kadı oldu. Vezir İbrahimin hatırı için peLâkin o gece uyumadı, uyuyamadı, derini mazul Jfeen zehirleyüp badehu gayilâhî cezanın korkunç safhalannı düşüne reti hak erişüp kadimden şürbi araka müpdüşüne sabahladı. Molla Mehmedi ya telâ olmağm bir kış gecesi libası tutuşup kan ateşle Yavuz Sultan Selimi inlete mestane uyanup hayretîe arak destisini inlete mezara götüren şirpençe, o buh su sanup üstüne dökmekle yağ dökülmüş ranlı gecede, ona kardeş gibi görünüyor gibi alevlenüp içinde helâk oldu.» du. Ayni zamanda bu işte, bu hâdisede Mir'ati Kâinat C: 2. S: 113 (3) «Hammer tarihi otuz dördüncü kikendini vazifeye davet eden bir işaret te seziyordu. Tann, bir mumu âlet yaparak tab.> baba katilini cezalandınrken o katili harekete geçiren adamın lâyık olduğu ce zaya çarpılmasını acaba ihtar etmiş olmuyor muydu? Bunun üzerine polis Naki, Müze bahçesine giderek satıcılan karakola götür mek istemiştir. Hiçbirinde seyyar satıcı Eski Sadırazam Mareşal Ahmed İzzetezkeresi olmıyan satıcılar hemen kaç tin vefatı sıralarında Türkiye haricinde mağa başlamıştır. bulunduğu için Mareşalın cenaze merasiminde bulunamıyan Alman elçiliği asBunlardan Menahim karakola götürmek için kendisine söz söyliyen polise kerî ataşesi miralay Rohde, dün, Alman ordusu namma müteveffa Mareşalın hakaret ederek küfretmiştir mezarına bir çelenk koymuş ve bundan Suçlu Menahim, karakolda, hakkında sonra Mareşahn refikasını ziyaretle kenceza zaptı tutulurken polis Nakiye hü disine Alman ordusunun taziyetlerini cum ederek tekme ile darbetmiş ve tutu bildirmiştir. lan zabıt varakasile Müddeiumumiliğe ŞEHtR tŞLERl teslim edilmiştir. Nöbetçi cürmü meşhud mahkemesinde iki buçuk saat süren muhakeme sonunda Menahim, polise tekme ile darb ve ha karet etmekten dolayı 2 ay hapse, 30 lira para cezasına, suçluyu ihbar eden Mustafaya da Müddeiumumilik kapısında küfür ve tahkir ettiğinden 3 gün hapse mahkum olmuş ve derhal tevkif edilmiştir. CUMHURİYET Seyyahlara rahat yüzü vermedikten başka memleket için menfi bir propaganda yapılmasına sebeb olan diğer satıcılara bu hâdise bir ibret dersi olmalıdır. Alman ataşemiliteri, Mareşal Izzetin kabrine bir çelenk koydu HALKEVÎNDE Halkevi Spor salonunun temel atma merasimi Eminönü Halkevi konferans ve spor salonunun temelatma merasimi dün yapılmıştır. Merasime başta Vali ve Parti başkanı Muhiddin Üstündağ olduğu halde, Parti, Vilâyet, Belediye erkânı, Eminönü Kaymakamı, Halkevleri reislerile kalabalık bir halk kütlesi iştirak etmiştir. Temel atma merasimine Vali Muhiddin Ustündağın kısa bir nutkile baş lanmıştır. Validen sonra Eminönü Haîkevi reisi Agâh Sırrı Levend binanın memleket ve halk için temin edeceği faydaları anlatmıştır. Müteakıben Vali Muhiddin Üstündağ temele ilk taşı koymuştur. Merasimden sonra davetlilere limonata ve pasta ik ram edilmiştir. Etten zehirlenenler Üsküdar civarında kokmuş et sata rak beş nüfusluk bir ailenin zehirlen mesine sebeb olan bir kasab hakkında gerek Belediyece, gerek zabıtaca tahkikat yapılmaktadır. Zehirlenenlerin hayatları kurtarılmıştır. Yalmz bunlardan bir çocuğun hayatı tehlikededir. Baba katili Adana Türk Kuşu şubesi merasimle açıldı Sultan Süleyman, ruhî bir kâbus içinde gündüzleri de avareleşip dururken İskender Çelebiden bir mektub aldı. îhtiyar Defterdar, Sadrıazamm «Padişah gibi» davrandığını gamzediyor ve yazı ile verdiği emirlerin altına Srasker Sultan imzasını attığı gibi orduda tellâllarla yaptığı tebliğlerde de kendini o suretle yadettirdiğini söylüyordu. Hünkâr, bu jurnaldan iki suretle müteessir oldu. Bir kere vezirin kendine sultan unvanmı takmasını müsamaha edilmez bir suç olarak telâkki etmişti. Sonra İskender Çelebinin veziri gamzetmesini yakışıksız bulup sinirlenmişti. Bu münasebetle bir noktanın aydınlatılmasmı gerekli buluyoruz: Bütün müverrihler Süleymanı tahlil ederken onun bazan zayıf, iradesiz sanılacak kadar zayıf; bazan da korkunç denilecek dere dtde şedid ve amansız olduğunu söyler Cani Hasan jandarmalar tarafından yakalandı Balatta oturan, Fani, dün sabah, Fener de köprü başındaki bayram yerine kurulan salmcakları yakmdan seyretmek için dalgın dalgın ilerlemiş, fakat başına salıncak çarparak ağır surette yaralanmıştır. Fani kanlar içinde hastaneye kaldırılmış, salıncakçı Yorgi yaka lanmıştır. Kaçmış olan Hasan da dün yakalanmıştır. Vatandaş! Suçlu babasını eskidenberi öldürmek 1 mayıs bahar bayramı günü goiçin uğraştığını söylemiştir. ğüslerinizi Türk Maarif cemiyeti roSuçlu Hasan bu sabah Müddeiumu zetlerile süsleyiniz. miliğe teslim edilecektir. Bundan bir hafta evvel Bakırköy kazasına bağlı Küçükhalkalı çiftliğinde bir cinayet olmuş, Hasan isminde bir deli kanlı babasını balta ile ağır surette yaralamış ve kaçmıştı. Tahkikata başlıyan Bakırköy jandarma kumandanlığı bu cinayette, başkalannın da alâkası olduğunu meydana çıkararak yaralmm yanaş malarından İbrahim, Halis ve Mehmedi bu cinayete yarcjım suçundan Müddeiu mumiliğe teslim etmişti. Muharrem Fevzi TOGAY Çocuk Bayramının yegâne kurbanı VİLAYETTE Devair bugün açılıyor Hakimiyeti Milliye Bayramı dolayı sile tatil yapan devair bugün tekrar açılacak, memurlar işe başlıyacaklardır. Cumhuriyet Nüshası 5 kuruştur. Bariç için 2700 Kr. 1450 » 800 • ¥oktnr Abone şeraiti Adana (Hususî) Türk Kuşunun Adana şubesi büyük merasimle açıldı. Merasime eskerî ve mülkî rüesa ile büyük bir genclik kütlesi iştirak etmiş, nutuklardan sonra Türk Kuşu talebesi havanm muhalefetine rağmen gösteriş uçuşları yapmışlardır. Gönderdiğim resiırj bu merasimden bir safhayı göstermektedir. Senelik Alb aylık Üç aylık Bir ayhk Türkiye için 1400 Kr. 750 » 400 » 150 »