CUMHURİYET 7 Nisan 1937 Spor şubelerimize ayni yardımı yapalım Bilhassa yurd müdafaasına yarıyan sporlara fazla ehemmiyet vermenîn zamanı gelmiştir Spor sevenlerin üzüntüsünü mucib o lan dedikodulu spor tarzının günden güne inkişaf etmekte olduğunu görüyoruz. Böyle bir spor mevcud olmamakla beraber nev'i kendisine mahsus bu tarza katılmaktan kendimi alamıyorum. Çünkü sükut ettikçe, dedikoduya karışmaktan korktukça gözönünde günden güne sö nen ve daima hakkı yenen bir spor şubesinin feci âkıbetini göreceğiz. Bu spor şubesi de su sporlarıdır. Pek yakradan alâkadar olduğum bu spor şubesinin bugünkü hali pek acıklıdır. Her sporda olduğu gibi su sporlarında da terakki veya tedennisine makes ola bilecek olan müsabakaları ele alırsak bu fena hali pek açıkça göriirüz. Meselâ 1927 ve 1928 de yapılan Moda kayık yarışlarile geçen sene Ahırkapısında yapılan yanşlan mukayese ederseniz bu sporun nekadar zavallı bir hale düştü ğünü görürüz. O tarihlerde yapılan kayık yanşları o derece mükemmeldı ki hiçbir spor şu bemizin bu kadar çok seyirci toplamamış olduğunu kuv\retle iddia edebilirim. O zaman Malul Gaziler Cemıyeti bu ya rışlardan binlerce lıra para hasılat top lardı. Halbukı bugün İstanbul su sporları ajanlığı yanş tertib etmek için lâzımge len parayı bulmak için çırpmıp duru yor. Yüzme antrenörümüzü bütçe darlı ğından bahisle memleketine yollamağa kalktılar. Bütçe darsa niçin dığer şube lerimizde lüzumsuz masraflar yapıyoruz. Bütçe darsa niçin meselâ futbol için iki üç antrenör kâfi ıken yarım düzüne antrenör getırmeğe teşebbüs ediyoruz. Bütçe darsa niçin daha ucuza mal olabile cek olan orta Avrupa antrenörlerıni ge tirtmiyoruz da ille İngıltere diye ısrar ediyoruz. Avusturya, Macarıstandan ge lecek antrenörlenn bizlere dğretecek bilgileri mi az? Yoksa bizim futbolümüz orta Avrupa futbolünden ilerde mi? Futbolcü kardeslerimizi kıskanmamak mümkün değıl.. Buna rağmen sporun bu şubesinde her halde pek geri olduğumuz herkesçe malum. Ve gündengüne de bozulduğunu görüyoruz. Halbuki diğer taraftan bize ilk defa Olimpiyad şampi yonluğunu getiren güreşin olsun, şanlı bayrağımızı zafer dıreklerine birçok defa çektiren kahraman süvarilerimizin ol sun ancak birer hocaları var. Neden? Ve niçin?.. Yurdun müdafaası noktasından en mühim rolleri olan su, dağ, hava sporlannm neden inkişafını temin için daha fazla çahşmıyahm?.. Neden dağ sporculannın adedini fazlalaştırmak mümkün iken yarım profesyonelliğe sü rükliyen lüzumsuz himayelerle bir tek spor şubesinde şımarık bir hava yarata lım? Neden hâlâ Spor Kurumumuz silâh atışı, binicilik, motörsüz uçak fede rasyonlannı tesis etmek meseleleri var ken filâncayı futbol topunda gösterdiği meharetini takdir edebilmek kaygusuna düşsün.. Bunlar sayılmakla bitmez.. diyet vardı. Bugün bunun yerinde yeller estiğini görüyoruz. Memlekette bun dan evvel boks diye bir varlık bulunu yordu. Bugün koskoca memlekette boks yoktur. Spor Kurumundan beklediğimiz bir nokta da bugün büyük kulüblerimizin hepsini teftiş ederek hepsinde kaç spor şubesinin tam olarak faaliyette olduğunu tahkik etmesi ve hatta bütün değilse ekseri sporlann tamamen faal olmasım istemesidir. Böyle bir teftiş ne ile neticelenir bilir misiniz? Her büyük kulübde yalnız bir tek şube vardır. O da futboldur. Bugünkü idarecilere: (Su sporlarına ne diye yardım etmiyorsunuz?) diye bir sual sorsanız şöyle bir cevab ile karşıla nırsımz: Futbol para getiriyor, su sporları para getirmez. Sonra guya efkârı umumiye yalnız futbolden hoşlanıyormuş. Su sporları veya atletizm ve yahud güreş velhasıl fut bolden gayri sporlar ise sade futbolcuların kazandırdıkları paraları yiyorlarmış. Bir kere bu zihniyet tamamen asılsızdır. Bılfarz doğru olduğunu kabul etsek te spor sahaları bir cambazhane sporcula rımız da birer cambaz mıdır ki işleri güçleri buralarda sade para kazandırmak ve para kazanmak olsun. Gelelim bu zihniyetin yanlışlığma: Eğer futbole verilen emeğin dörtte biri kadar bugün güreşe. su sporlarına, atletizme, boksa, basket bola verilmiş olsaydı, eğer iyi organi zasyon yapılmış olsaydı efkârı umumiye bu sporlarla da daha çok alâkadar o lurdu. Yukarıda yazdığım gıbi eski kayık yanşları binlerce para kazandırırdı. Sonra hangi güreş müsabakası, hangi boks maçı hangi, hangi konkorapıkte ef kârı umumiye müzahir olmamıştır. De mek ki eğer istense bu şubeler de para kazandırabılir. Bu müfnt futbolcü gözlü zihniyet o kadar her tarafa kök salmıştır ki hayret etmemek kabıl değıl. Size ufak bir misalle bunu kolayca göstereyım. Senelerdenberi kendisini atletizme hasretmiş olan Besim Koşalay bugün artık vaveylâsmdan bir hayır çıkmıyacağım anlayınca o da çarnaçar futbolcü zihniyetini kabul etmiş gözükmeye başlamıştır. Artık emeğini bu şubeye hasrettığini görmekteyiz. Eğer sporda ilerlemek istiyorsak, eğer sporu bir yurd meselesi addedecek kadar ilerledikse bu kötü zihniyetten biran evvel uzaklaşmahyız. Mayerling faciası nihayet esrarını kaybediyor mu? Hakikat ancak 13 sene sonra anlaşılabilecekmiş! Moravya'nın eski hükumet merkezi olan Brno şehri belediyesi, elyevm Viyanada bulunan Habsburg hanedan azasına bir mektub yazarak, belediyede, eski İmparatoriçe Elisabeth'e aid gizli bir dosya mahfuz bulunduğunu haber vermiştir. Avusturya İmparatoriçelerinden Eli sabeth, esrarengiz ve romanesk bir kadın olarak tanınmıştı. Çok meraklı safhalarla dolu geçen hayatına aid tatlı veya korkunc bir takım hatıralan, gizli mektublan ve evrakı, bir karton içinde olduğu halde yazıhanesinin gizli bir gözünde muhafaza ediyordu. Bu kartonun, ölü münden sonra da gizli tutulmasını, ancak en son ahfadının vefatmdan sonra açıl masını daha hayatında vasiyet ettiği için, İmparator Français Joseph, Imparatoriçenin katlinden sonra bu vasiyeti tutmuş ve kartonu, saray nazırı Prens Liechte ustein'e emanet etmişti. Prens, ölünün emanetini sıkı bir mu hafaza altına koydu. Esasen Français Joseoh, Arsidük Rodolphe'ün, metresi Başvekilin seyahati Ismet Inönii Karabük, Kayseri ve Konya Ereğlisinde «Cumhuriyet» objektifile intıbalar Mayerling juminde Arşiduk Rodolf [Charles Boyer], Mari Vetsera [Danielle Darrieuz] Nevin Hassan Max Baer Joe Louis'le karşılaşacak mı? Haber verildiğine göre halen Londrada bulunan eski ağır sıklet boks şampiyonu Max Baer, Londrada yapacağı maçtan sonra 30 haziranda meşhur Zenci boksör Joe Louis'le karşılaşmayı kabul etmiştir. Bu maçın galibi Alman boksörü Schmeling'le dünya şampiyonluğu için Memlekette atletizm diye bir mevcu karşılaşacaktır. Bundan sonra İmparatoriçenin, kuzeni Bavyera Kralı Louis ile seviştiği rivayetleri ortaya atıldı ve onun gölde boğularak ölmesi üzerine Elisabeth'in son derece büyük bir yese düşmesi de bu yoldaki iddialan haklı gösterecek bir delil sayıldı. Nihayet, Elisabeth'in hayatında en büyük darbe olan Rodolphe'un ölümü, onu her acıdan daha fazla sarstı. Elisabeth, kendinden uzakta büyüyen ve yaşıyan oğlu Rodolph'u pek az tanıyor ve ahlâkmdaki garabetlerden dolayı oğlu için endişe ediyordu. Onun, Mayerling'de, metresi Marie Vestera ile beraber intihar ettiğini haber aldığı günün akşamı geceyansı gizlice bir arabaya binerek kiliseye gitmiş ve bir saat orada kalarak mütemadiyen Rodolph! Rodolph! diye oğlunu çağırmıştır. Bunun neticesinde, Imparatoriçenîn itikadı bozulmuş, ölümden sonra ruhlann yaşadığı iddiasmm yalan olduğuna ka naat getirmiş: «Böyle olsaydı oğlum bana cevab verirdi.» demiştir. 1950 senesinde açılacak olan dosyanın, Rodolph iarafından, ölümünden evvel annesine yazılıp İmparatoriçenin eline kilise gecesinin ertesi günü geçen mektubu da ihtiva ettiği şüphesizdir. Birçok romancılara ilham membaı olan, birçok filimlere mevzu teşkil eden Mayerling faciasmm, o zamandanberi esrar perdesi Geçen hafta Amerikada New London'da bir kollej berhava olmuş, 700 kadar çocuk ve muallim feci şekilde ölmüştü. Resmimiz enkaz ^altırjda cesedlerin alhnda kalan sebebleri on üç sene sonra anla§ılabilecektir. aranışıru, ve çıkarılışım göstermektedir, » Amerikada berhava olan Kollej Marie Vetsera ile ayni zamanda Mayerlıng'de vuku bulan ölümünden evvel annesine yazdığı veda mektubunun da bu kartondaki vesaik arasında bulunduğunu haber verdıği için, Prens, emanetlerin muhafazasında bir kat daha kıskanc davranıyordu. Prens, ölümüne yakın kartonu bir \&saya kilidlemiş ve anahtan Tunaya at tıktan sonra, kasayı kendi doğduğu şehir olan Brno belediyesinin muhafazası al tına koydurmuştu. Kasa, ancak 1950 senesinde, Viyana fen akademisi tarafın dan, yedi kişilik bir heyet huzurunda açılabılecekti. Belediye memurlarından başka da bu esrarlı hikâyeyi bilen yoktu. Elisabeth, împarator Français Josephle evlendiği zaman 16 yaşındaydı. İm paratoriçe mevkiinde olmasma rağmen, zevcinden uzakta, sukutu hayaller ve acılarla dolu bir hayat geçiriyordu. împaratorla arasında sebebi anlaşılamıyan bir ayrılık vardı. Elisabeth, 1860 senesinde yalnız başına Madere'e seyahat etmiş ve o tarihten itibaren de serseri bir hayat geçirmeğe başlamıştı. Kont Andrassy ile münasebette bulunduğu, hatta ondan bir çocuğu olduğu yolunda dedikodular işitildi. Bu çocuk, en küçük kızı Valerie idi. imparatoriçe, Macaristan Başvekili Kont Andrassy'ye çok benzediği iddia edilen bu çocuğa karşı öteki evlâdlarının hep sinden fazla muhabbet gösteriyordu. tsmet İnönü Karabükte halk arasında, ortada solda fabrikamn temeltastm koyarken, Kayseride ve Kayseri fabrikasında tetkikler ve Başveküimiz bir ameleye iltifat ediyor Başvekilimiz Karabükte halk oyunlarım seyrediyor ve İngiliz sefirile konuşuyor, Ekselâns Sir Percy Lorraine Karabükte hatıra kâğıdınt imzalıyor, Karabükteki merasime iştirak eden köylüler, Ismet ~ \önü dost IBSÜİ* *efirüe bir kâğıdı tetkik ediyor ve Sefir temele taş koyuyor.