15 Mart 1937 CIJMHURİYET SON HABERLER... TELEFON TELGRAF v« TELSiZLE 180 kişile Sevili zapteden kumandan Ihtilâlcilerin radyo spikeri General Llano Ispanya harbini anlatıyor Müzemizde yeni daire açılıyor Uç sinek, bır okuzu bır aslandan çabuk yer! Ankara radyosunda, Parazitolog Dr. Nevzadın yaptığı konuşmadan bazı parçalar Ankara 14 (Hususî) Ankara radyosunda, çöplere ve çöplerden edilecek istifadeye dair faydalı bir konuşma yapıldı. Çöp bahsi açılınca, hatıra İstan bulun ve sineklerın gelmemesi mümkün müdür? Radyodaki son hasbıhahnde, parazitolog doktor Nevzad da bahsi, çöplerden çöplüklere, oradan İstanbula ve sineklere intikal ettirdi. Denize dökülen çöplerin rüzgârlar, dalgalar, cere yanlarla Boğazm güzel kıyılarını telvis ettiğini, kedi, köpek leşlerinin sahilere iğrenc manzaralar verdığını ve plâjlarda kavun karpuz kabuklannm insanlarla bir arada yüzdüğünü anlatarak dedi ki: « O Boğaziçi kıyıları ki, bir eşini dünyanın hiçbir yerinde görmek müm kün değildir ve güzelliğini ifade edebilecek bir tek mısra bile yazılamamıştır. Haklannda sayısız destanlar yazılmış, edebiyata gecmiş yerler, Boğazın ya nında çok sönüktür. Ne lsviçre gölleri, ne mavıliği sıırlere mevzu olan Tuna suları, ne de Ren sahilleri tabiatin Boğaziçine bağışladığı ihtişamla kıyas edile mez; fakat tabiate yapılan bu ihanet nekadar acıdır! Garb memleketlerinde en kirli, en bulanık nehirlere bile çöp atılmaz. Derinliklerindeki balıkları bile görülen Boğazıçının berrak sulannda kırık tabaklar, konserve kutuları, çöpler ve hayvan leşleri de seyredilmeli mi?» Bir Viyanalı arkadaşile, Bebek ko yunda sandalla yaptığı gezintiyi söyli yen doktor, Viyanalı misafirinin, sulan ellerile okşadığını, bu sulan, arasına gömülmek hissini verecek kadar şiirli ve cazib bulduğunu hikâye ederken, bu füsunkâr mehtab âleminde çektiği sıkıntıları da hatırladı: Viyanalı dostun, vecd içindeki muhayyelesini, tulum gibi şiş miş bir kedi leşi altüst edebilirdi! Boğaza âşık olan bu yabancıyı öğürtmemek için, sandalın rotasını tayin etmek çok müskül ve heyecanh olmustur. Parazitolog doktor Nevzad, şehir çöplerini bir gelir kaynağı haline getiren yerlerden bahsetti. Çöplerden çok sağ lam tuğlalar imal olunabılir. Mütemadi Dünyanın en kıymetli sikke koleksiyonu Milâddan evvel yedinci asırdan başlıyarak bugüne kadar basılan bütün paraları burada görmek kabildir IHEM NALINA MIH1NA İmparatorlar imparatoru değil, nankörler nankörü! ünün en komik siyasî hâdisesi, sabık Habeş İmparatoru Haile Selâsiye ile Suriye Vatanileri nin elebaşılarından Fahri Elbarudi ara sında teati edilen mekublardır. Devri dilârayi haşmetpenahileri, H a beşistan için hakikaten bir haile olan ve nihayet aziz canını ve kıymetli hazinesini kurtarmak için, Avrupaya kapağı atan şu cübbesi ve çehresi gibi vicdanının da kapkara olduğu meydana çıkan tacsız, tahtsız hükümdar bozuntusuna bakın hele!.. Olünciye kadar müdafaa edeceğine andlar içtiği halde erkekçe ölmekten korktuğu için kahpece bırakıp kaçtığı memleketınin istiklâline ağlıyacak yerde, kalkmış ta politika tellâllığı ve akıl hocalığı ediyor Habeş halkından çalıp sandık sandık Avrupaya taşıdığı altınlarla gümüşler bıtmış olacak kı şımdi kendisini ve aklını pazara çıkarmış. Suriye Vatanilerıne öğretecek kadar siyaset ve kıyaset sahibi idiyse bunları neden, Habeşistanı kurtarmak ıçın kullanmamış? Haile Selâsiye, kendısi ve memleketi lehinde Türkiyeden yükselen merd sesleri hiç te mi duymadı? Habeşistanı isrilâdan kurtarmak için, Türkiyenin de Mılletler Cemiyetinde, elinden geleni yaptığmı, bu yüzden Italya gibi büyük bir devletle meycud dostluğunu bile tehlikeye koyduğunu hiç te mi işitmedi? O İmparatorlar imuaratoru değil; meğer nankörler nankörü imiş! Suriye halkına nasihat veriyor. H a zırlanıyor musunuz? diye soruyor. Türklere karşı müttehiden harbediniz; demek istiyor. Kendisi, Italya ile uzlaşmadı da ne oldu? Tac ve tahtını kafa&ma geçirdiler. Şimdi Adis Ababadaki sarayında bir İtalyan Mareşah safa sürüyor. Sanki îskenderunun nerede olduğunu bilirmis, oradaki halkın Türk mü, Arab mı olduklarından haberi varmış gibi, Milletler Cemiyetinin Türklerin hakkını tanımasını «utanmamazlık» addediyor. Biraz utanması olsaydı, kendi sıvıştıktan sonra Habesistanda kursuna dizilen kahraman Ra«ların kanlarile yüzü kızarırdı. Fakat, o kara suratı, bırakıp kaçtığı memleketinin yangınlarından bile kızarmadı. Kızarsavdı, kacmaz, donsuz fakat kahraman muharibleri gıbi, kendisi de Habeş toprakları üstünde can verirdi. Fakat bu mektublasmanın asıl gülünc kahramanı, o korkak Habesten zivade Surive Vatap'lerinin reisi Fahri Elba rudidir. İk;d?birde, barut gibi parlıyan bu mürevver 2°nc, o akılsız ve tabansız Haileden mi ders alacaktı? A Fahri Barudi, memleketini bir haileye sürükled'kten sonra, kendisi, artık gülünc bir kornedi olan bu zavallının nasıhatlerile amil ol"rsanız, siz \^atanilerin haline de büHin âlemi güldürürsünüz. Çünkü, ImDaratorlar imparatoru, şımdi artık bır ^fesantan kahramanı haline düşmüştür. Oünya, bir i^tiklâlin yok olmasına acısa Küe ona lâyık olmadığmı gösteren bu kırık taclı ve kaltaban hükümdara gülüvor Dü^enin dostu yoktur; korkağm hıc! Ona yazdığınız mektubda, ümıd ederim ki bizi memnun edecek bir hal şekli bulunacaktır, diyorsunuz. Bunu biz Tü>kler de ümid ediyoruz; aksi takdirde, iş sizin böbürlenerek söylediğiniz gibi döğüşe binerse, vallahilazim, Barudi Bey, barutunuzun nekadar ıslak ve küf'ü oMuğunu ve bizi yakamıyacağını pek "?buk görürsünüz. Şayed o kuşbeyinli Habeşin 9Özüne uyup ta döğüşe kalkışırsanız, «hududlarınızı himaye etmek ve mahvolmak» gıbi zahmetlere uğramaz, sadece gülünc olursunuz. Çünkü, sizin <?ibi Donkişotlara bu yaraşır ve çünkü, Suriye halkı Haileden siyaset dersi alacak kadar aktisız Barudilerin arkasındar gıtmez. Ispanya harbini idare eden Gene ral Francisco Fran co Balamonde'nin emri altındaki Ge nerallerin içinde en Yetmiş senedir birçok emek ve itina fazla tanılan ve seile toplanan paha biçilmez tarihî bir hayen yağmur altında bulunuşu «orada, vileni hiç şüphe yok zinenm kapıları bugün açılıyor. çocuklar şemsiye ile birlikte doğarlar» Don Gonzalo QuciBu hazineye ve tarihe giden yolun başeklinde bir darbımesele de geçmiş olan po de Llano'dur. şında, evvelâ, bizi bütün millî hazineleHamburgda, çöplerden inşaat malzemesi Bununla beraber, rimize kavuşturan En Büyüğümüzün: çıkarılmaktadır. Yapılan tuğlalar on se General de Llano, Müzeler heykeltraşı Zühtü tarafından ne yağmur altında bırakıldığı halde me hem doğru, hem General Quepo muvaffakıyetle yapılmış büstünü selâm tanetlerinden kaybetmemişlerdir. de Llano yanlış tanılmıştır. lıyacağız. San'atkârın, bu eserine bütün Doktor Nevzad, bunlardan sonra, Generalin radio reporter'likteki me ruhunu verdiği, ilk bakışta, aldığı neti çöplüklerde beslenip üreyen sineklerin ziyetleri her tarafta takdir uyandırması ceden belli oluyor. Bılhassa Türkiyeye envaından ve korkunc faaliyetlerinden na mukabil, bu sesin sahibi olan cenub gelen her yabancının mutlaka uğradığı bahsetti: orduları kumandanının, üç büyük mu bır yer olan Müzeyi her bakımdan cıdYaraya konmuş bir sinek alelâ zafferiyet kazanmış yüksek bir asker ol den muvaffak bir Atatürk büstile şerefde bir sivilceyi müthiş bir çıban haline lendirenleri saygı ile anmak lâzımdır. duğunu pek az kimse bilir. getirebilir. Solucan yumurtalarını ayakBugün bu güzel eserin küşad resminGeneral de Llano, 1936 temmuzun larile de hortumlarile de naklettikleri da, 180 kişiden ıbaret maiyetile birlik den sonra (para, madalya ve mücevhegıbı, yutarak ta taşıyabılirler. Sinek, sorat) salonunun da kapıları açılacaktır. lucan yumurtasını yuttuğu vakit, yu te, kızılların elinde bulunan Sevilla'ya 1868 tarihindenberi muhtelif şekillerde murta hayatiyetinden hiçbir şey kaybet hem cenubdan, hem şimalden taarruz ettoplanan 173,828 aded sıkkenin icinden mez. Sinekler bu yumurtaları yiyecek ve mek suretile düşmana, büyük bir kuvvet tarafından muhasara edılmış olduğu ze uzun tetkkler neticesinde ayrılarak devir içeceklerin üzerlerine bırakırlar. Uyuzu ve bugün arılma merasimı ve tarih sırasile tasnif edilen 3500 sikke Muzeye dikilen olan Ataturkün büstu yapılacak da sinekler naklederler. Uyuz böcekleri habını vermiş ve şehri zaptetmiştir. Bu askerin, mikrofonda, «Buenos ile Crablus, Nifer, Trova hafriyatlannsineklerin sırtında çok uzun müddet badan ve Diyana mabedinden getirilen cı Mahmudun ve ondan sonrakilerin basrınır, yaşar. Ağızlarında, bazılannda noches, senors» diye gürliyen metın, tok ziynet esyasının ve madalyaların teşhir tırdıkları çesid çeşid altın, gümüş, tunç emmeğe, bazılannda sokmağa yarayan ve canlı sesi, Endülüsün zaptında silâh edildiği bu büyük salonun açılması mu madalyaları görüyoruz. hortumlar vardır. Ayaklarında 200 u kadar hizmet görmüştür. Bir Fransız gaMücevherat kısmındaki ziynet eşyası hakkak ki, dünya müzecılık âleminde fak yasdıkçık bulunur ki, tutundukları zetecisi, askeri meziyetleri sayesinde belda büyük bir itina ile tasnif edilmiştir. yerlere kendilerini bunlarla tesbit eder deleri ve hitabetıle gönülleri zaptetmesini Burada, milâddan 23 sene evvel ler. Dizanteriyi de bu murdar hayvan bilen bu General ile bir mülâkat yapmış \ Sart'ta bulunan Karun'un yani Lidya hr. General de Llano, radyo spikerliğine lar nakleder. Hükümdarı Krozos'un hazinesini görüTabiiyundan Line «ölmüş bir öküzü, nasıl başladığını şöyle anlatıyor: yor ve o zamanki san'atkârların, ince, ha« Radyonun tamamen yabancısı üç sinek bir aslandan daha çabuk yer» rikulâde eserler vapabildiklerini bir kere idim. Spikerliğe birdenbire, hiç aklımda dıyor. daha anlıyoruz. Bu yüzükler, küpeler, biBu kadar kirli, pis ve tehlikeli olduk yokken başladım. 19 temmuzda, kıt'alezıkler, kolyeler, yüzyıllar gerisindeki ları halde, bu mahluklar, ehlî hayvan larımız Sevilla'yı zaptetmişlerdi. Tele kadının da bugünkü gıbi süse düşkün olların en ehlisidir. İnsanların burnunun fon santrali işgalimiz altına girdı. O zaduğunu gösteriyor. dibinden aynlmazlar. Hele uyku halin man, mıkrofonun başına geçip İspanyol Bitışık camekânda Bergama hafriyade, göz, burun, kulak ve ağzın etrafını milletıne hitab etmeği düşündüm ve bu tmda bulunan a!tın taçlar duruyor. fıkrimi de tatbık ettim. Ertesi gün ve oistedikleri gibi tavaf ederler.» Camekâna küçücük bir temasla tir tir Izahatını kısaca naklettiğım hatıb, nu takib eden diğer günler bu işe devam Yedı sene evvel Buyukadada bulunan titriyen bu altın yapraklann altında saaen cski paralardan biri konferansını, meşhur bir mütehassısın şu ettım. O zamandanberi fasılasız söylüyodetine gülen gelin başları şımdi nerederum. sözlerıni teyıd ederek bıtırdı: Sikke kısmında; milâddan evvel 7 ncı dirler? « Üstünüze bir sinek konduğu za Halkın benim sesimi işitmeğe alıştığım asırdan başlıyarak Arkayik, Yunan, RoBıraz ötede, islâmî müzeyyenatı ve man, onu görüp alışılmış âdi bir haşere söylüyorlar. Şunu da ilâve edeyim ki ma, Bızans paralarıle ıslâm ve Avrupa b;lha*ca mekık ta^ları, sonra acaibi seb'ai değil, bir akreb gibi karşılayınız. Akre Sevilla'lılar, benim Sevilla'da bulundu paralarını, bir kelime ile yeryüzünde pabın, elınizde, yüzünüzde dolaşmasını is ğumu istiyorlar. Tefahür etmiyorum, be ra basılmağa baslandığı günden bugüne ter mısıniz?.. Halbuki, akreb, sineğin nim kendılerinden uzakta bulunduğumu kadar basılan bütün paraları burada, yanında zararsız bir hayvan gibi kalır!» istemezler. muntazaman sıraya konmuş bir şekilde Şişlide oturanlann kulakları çınlasın. General de Llano, bundan sonra, ts görmek kabildir. I Mekki Said İzmir panayırı için hazırlıklar Amerika, Almanya ile bozuşuyor mu? Trakya bu seneki sergi Bir Amerikan gazetecisiye daha geniş mikyasta nin Almanyadan ihracı istenmesi protesto edildi iştirak edecek tzmir 14 ( A A . ) Şimal memleketlerinden fuarda teşhir edilmek üzere gönderilecek eşyayı oarasız getirip götürmeyi kabul eden Svenska Orient Linien İsveç şirketi vapurlarile fuara gelecek olan ziyaretçilere de yüzde elli tenzilâtla bilet verileceğini fuar komitesine bildir miştir. Trakyada hazırlık Edirne 14 ( A A . ) 936 İzmir fuarı Trakya paviyonunda takdir edilen 15 firma ve san'atkârla elisleri sergisinde takdirname ve para miikâfatı kazanan 60 san'atkâra Umumî Müfettislik salonunda yamlan büyük bir ^olantıda mükâfatları verilmiş ve Umumî Müfettif Kâzım Dirik bu sene fuar ve sergi için daha geniş ölçüde hazırlanıldıâmı söyliyerek hazır bulun»"lan teşvik etmistir. Umumî Harbde batmış bir tahtelbahir bulundu Viyana 14 (A.A.) Yugoslavyada kâin Şebeniko liman idaresi asağıdaki hâdiseden haberdar edilmiştir: Bir sünger avcısı Lissa adasımn yakınlarında ve 30 metro derinlikte eski bir tahtelbahir görmüştür. Bu denizaltı gemisinin Umumî Harbde bir torpile çarparak tayfasile birlikte battığı zannedılmektedir. Blomberg'in orduya intisab ettiği gün Berlin 14 (A.A.) Hitler orduya girdiğinin 40 mcı yıldönümü münasebetile Mareşal Blomberg'i tebrik etmiştir. Führer, şöyle demiştir: « Blomberg'ın anlayışı ve hududsuz ihlâsı kendisini adeta Blomberg'siz Harbiye Nezareti olamaz gıbi bir telâkki doğurmuştur.» Blomberg, şöyle cevab vermiştir: « Ordu. şimdi başı yukarda yürümekte ve Führer'in fena kabul etmiyen meziyetleri sayesinde vazifesini yapmaktadır.» Berlin 14 (A.A.) Memleketin dahilî emniyeti için mevcudiyeti tehlikeli görülen Amerikan tebaasından Jewisch Agency'nin Berlin muhabiri Smolar'ın Almanyadan çıkması hususunda kendisine polisçe tebligat yapılması üzerine Amerıkanın Berlin mümessili keyfiyeti protesto etmiş ve Amerika Hariciye Nezaretinin bunu prensip meselesi yapmakta tereddüd etmiyeceğini ve keyfiyeti icab ederse parlamentoda da mevzuu bahseyliyeceğini beyan etmiştir. Bu babda kat'î bir karar verilinciye kadar Alman polisi ihrac kararını 18 açığa yapılan sosyal müsavatsızlıkları marta talik etmiştir. Maurice Maeterlink akade tasvib edeyim? Cesur ve mütevazı işçiler sefalete gömülürken, öte tarafta tembel miye girdi tembel oturanların para kazanmasmı Paris 14 (A.A.) Ahlâkî ve îçtimaî îsçilerle İlimler Akademisi. dün Maurice Mae memnuniyetle karşılıyayım? terlink'i, ittifakla ecnebi aza intihab et köylüler bizim en kuvvetli muzahirleri miştir. mizdir. Ben, kendi hesabıma, artık En Maeterlink. 1862 senesinde Gand'da dülüste bir tek işsiz adam bulunmasını doğmuştur. 1911 de nobel mükâfatını almıstır. Pelleas ve Melinande'ın mü istemiyorum. Kollektif iş mukaveleleri uellifidir. sulünü tesis edeceğim. Tufeylilere, avare dolaşanlara gelince, bunları, devlete, Fransada bir tren kazası Bourget 14 (A.A.) Paris Mont hergün bir amele gündeliği nisbetinde paDore ekspresi saatte 80 kilometro sür ra ödemeğe mecbur tuttum. Bu para, Son devir camekânlarından bırı atle gitmekte iken Bourget'ye 30 kilo sosyal bir siyaset, mütekabil bir yardım çüncü Selimle İkinci Mahmud zaman metroluk bir mesafede yoldan çıkmıştır. siyaseti tatbikında kullanılacaktır. Sıhhî, larında ortaya konduğunu anlıyoruz. Kaza neticesinde 15 kişi yaralanmıştır. temiz, havadar evler yapacağız. Halka Gözlerde yirmi altı asn canlandıran Ekspres, fırtmadan hattın üstüne dev insanlık şerefini iade edeceğiz. Sevilla bu muazzam hazineyi buracıkta etrafile Tilen bir ağaca çarparak yoldan çıkmış da, Endülüste, bu eserin tahakkukuna anlatabilmenin imkânsız olduğunu tak tır. herkes yardım ediyor. Bu hususta en dır edersiniz. Nazır Dormoy, vak'a mahalline git fedakâr olanlar bizzat işçilerdir. Bu te Fakat bu geç kalışa rağmen, bugün iki miştir. miz yürekli insanlardan, hergün paraca yüz bine yakın ve bütün dünya müzeleYunan Kralı Giridden döndü veya aynen yardım görmekteyim. Bun rınde eşleri az bulunan sıkkelerle açılan Atina 14 (Hususî) Kral beraberinde lar, hergün, kendi isteklerile bir saat faz salonun, müzecilik âleminde muazzam bir kıymet ve hududsuz bir servet olduğunu Başvekil Metaksas ve maiyeti olduğu la mesai sarfediyorlar ve bu mesainin bu işlerin ehilleri müteaddid defalar itiraf halde bugün Giridden Averof kruvazömukabili olan ücret İspanyol milletine etmislerdir. rile dönmüştür. Kralı, Falerde bütün Yeni açılan salonun madalya kısmı da tahsis edilmek üzere ayrılıyor. Kendile vekiller, askerî erkân ve kalabalık bir zengındir. rine bu hareketlerinin sebebini sorarsanız, ahali kütlesi karşılamıştır. Burada Onsekizinci asır ortalarınaa, Girid ahalisinin müracaatleri üzerine size şu cevabı vereceklerdir: Bırınci Mahmudun bastırdığı müstatil Kral, komünistlik töhmetile nefyedilen Sosyal, hür, âdil, büyük ve kuv ve bızde ilk madalyadan bashyarak, Giridlıleri affetmiştir. vetli bir Ispanyaya kavuşmak emeli!» Ucüncü Osmanın, Üçüncü Selimin, îkin 3500 ü camekânlara konan sikkelerin 170,000 i de tetk'k ve tetebbü meraklı« Ispanya harbinde, hakikatte galib larının emrinde, diğer salondaki çekmeve mağlub diye birşey yoktur. Yanlış yo celerdedir. 700 800 sene evvelki islâm paralala sapmtş Ispanyollar vardır ki, kendilerının ekserisinde Arab harflerının ortarini doğru yola getirmek istiyoruz. 18 temmuz 1936 dan evvelki îspan sında muhtelif insan şekılleri ve başlar görülüyor ve yavaş yavaş dının, sunun yada bir tek kanun hüküm sürüyordu. bunun elinde alet olmağa başladığı deKatillerin keyfî hareketi, soygunculuk, virler yaklastıkca, sikkelerden de şekilsokak ortasında adam öldürme gibi ha lerın kaybolduğu, yerlerını sade yazıla Mardmdeki Artık oğ\Uanndan Necveddinin 800 sene evvel basîırdğı sikke reketler, suikasdler ne takib, ne de teczi nn tuttuğu farkedıliyor. ye ediliyordu. Namuslu insanlar sinmiş Osmanlı padısahlarının kolleksiyonla âlemden tanıdığımız Diyana mabedinden lerdi. Vaziyet tahammül edilmez bir hal rı da, Orhanın bastırdığı tek sikke ile ge'en hazmeleri görüyoruz. Bu kı^acık yazım'a size sadece, bugün almıştı. Grevlerin haddi, hesabı yoktu. başlıyor, Cemin miriminicik tek sikke sile ortalanıyor ve \'ahideddınin tek u açı'an ve dünya arkeolo&lannın gözlerin1 Fakat bu grevler siyasî idi ve amelenin ğursuz sikkesile bitiyor. kend'ne ceken bir kaoıvı gö^termek istemeşru hakkını istihsal maksadile yaptığı Bu devirde ilk altın sikkeyi Fatihin rim. Bunu vaparken bes sene gibi kısa b ; r grevlerle alâkası yoktu. Bu anarşi vazinı ve cinsce en bol par,">rrn V 7amanda ikisi M'sır, biri Himeyrî, d ğ~rı yetine bir nihayet vermek yahud ölmek Part e^erlerıle Bizans portresine mahsus lâzımdı... olmak üzere be< sa'on act'k^n sonra bu Millî hareketimize irtica manası verdefa bi7e (para, mad^Iva ve rnücevhe; rat) sa'onu ^ibi yeni bir h<7ne ka^^nmek hatadır. Bizim kanunumuz mıllettir. dıranları ve Müzemizi mükemmel bir Zanneder misiniz ki ben zenginlere tarafAtatürk büstile şereflendirenleri tebrik tar olayım? Zanneder misiniz ki açıktan etmeği de unutmu)'orum. panya hâdiseleri söylemiştir: hakkında şu sözleri KANDEMİR Romanya Hariciye Nazırı yarın geliyor Romanya Hariciye Nazırı Antonesco yarın Romanya vapurile şehrimize gelecek ve hükumet namma Perapalas otelinde misafir edilecektir. Muhterem misafirimiz o akşam hususî bir trenle Ankaraya gidecektir. Ayın on altmcı günü dost memleket Nazırı şerefine Hariciye Vekilimiz Tevfık Rüştü Aras tarafından Hariciye konağmda 50 kişilik bir ziyafet verilecektir. Persembe günü de Rumen sefarethanesi tarafından Ankarapalasta 150 kışılık bir öğle ziyafeti verilecek, bunu ayni gece 250 kişilik bir süvare takib edecektir. Romayna Hariciye Nazırının Ankaradaki ziyaretleri hakkında bir program hazırlanmıştır. Muhterem misafirimizi burada karşılamak ve Ankaraya seyahatinde kendisine refakat etmek üzere Hariciye Vekâleti Hususî Kalem müdürü Refik Âmir dün şehrimize gelmiştir. Irakta millî müdafaa komitesi kuruldu Bağdad 13 (Hususi) Kabine. Başvekilm bır millî müdafaa komitesi teşkili hakkmdaki teklifini kabul etmiştir. Bu komite Dahiliye, İktısad ve Millî Müdafaa Vekillerile yüksek erkânıharbiye reisinden ve Başvekilden mürekkeb olacaktır. Bu heyet müstakbel bir harb esnasında memleket işlermi organize edebılmek için şimdiden projeler hazırlıyacaktır. Irak Yemen münasebatı Bağdad 13 (Hususî) Eski Irak meclisi reisi Cemil Elmathafinin yakında Madam Mollisson kocasın Yemene giderek İmam Yahya ile iki dan ayrılıyor memleket arasmda bir dostluk paktı Pafis 14 (A.A.) Şımdi burada bu için temaslarda bulunacağı bildirilmeklunan lngüi* k*dm tayyareci Madam tedır. Irak, Yemene de Süudî Arabisf Mollisson, kocasmaan rftıiaMJc aıyeiıa *nl? mevcud dostluğunun aynini teklif edecektir. de olduğunu söylemiştir.