CUMHURİYET 5 Subat 1937 Müdür beyefendi, Phenicien va purunda bir tane bile boş kamara kal mamış... Emin misin? Benim için olduğunu söyledin mi? Evet efendim.. Hay Allah kahretsin.. Aksiliğe bak.. M. Raimondo fena halde kızmı^tı. Petit Africain gazetesinin müdürüydü, bazı işlerini halletmek için Fransaya gitmesi lâzımdı, ertesi gün kalkacak o lan Phenicien vapurunu tercih etmesipe sebeb onun konforu mükemmel, yeni, hızh giden bir vapur olmasıydı. Bundan başka hava da güzeldi. Bütün bu sebeblerden dolayı M. Raimondo M. Rai mondo'yu deniz tutardı Phenicien vapurile gitmeği çok istiyordu. Kendisine müspet bir cevab getiremiyen memur odadan dışarı çıkar cıkmaz, M. Raimondo dirseklerini masasının üstüne dayıyarak ve başını avuclan arasına alarak derin, dipsiz düşüncelere daldı. Phenicien vapurunda bir kamara bulmak için ne yapmalı? Gazetesi sayesinde, sb'zü geçer, hatırı sayılır mühim bir adam olduğuna emindi. Kumpanyanın kendisine boş bir kamara bulamaması hakikaten vapurda boş kamara olmaması demekti. Herhalde Avrupaya geçmek istiyen bütün yolcular, kendisi gibi, vapurun konforunu ve havanın güzelliğini hesablıyarak, acele etmişlerdi. M. Raimondo daha acele davranmamış olduğuna esef etti. Onlan tutup kamaralann dan dışan attıramazdı ya? Bir tek hal çaresi kalıyordu: Kurnazlık. Birden gözleri aydınlanmış olarak, başını kal dırdı. Bulmuştu. Hemen zile bastı. lçeri giren odacıya: M. Colomban'a git.. Lutfen bana kadar gelmesini söylc. M. Colomban mütekaid bir gümrük memuruydu, havayı bilhassa denizdeki fırtmayı veya sükuneti vaktinden evvel haber vermesini bilen o nadir adamlardandı. Bütün şehirde ve o mıntakada M. Colomban'm teshir edici bir şöhreti vardı. M. Raimondo çabuk sezen ve cabuk karar veren bir adam olduğu için, hemen M. Colombaıvı hatırlamış, ona gazetesinde hususî bir sütun ayırmış ve böylece M. Colomban amatö'r bir gazeteci oluvermişti; arasıra meteorolojiye dair makaleler yazıyordu. Kıymetli bir hamule mi vapura yüklenecekti? Avrupadan dostlar mı bekleniyordu? Hemen Colomban'm yazdıklarına bakılıyor ve ona göre hareket ediliyordu. Yüzde doksan dokuz isabet ediyordu. Bütün şehir ve mıntaka halkı Colomban'ı evliya mertebesine yükseltmisti. M. Colomban, M. Raimondo'nun odasmdan içeri girdi. Ufaktefek, sevimlı bir adamdı. Raimondo hemen yerinden kalkarak ellerini Colomban'a uzattı: Otur bakalım aziz Colomban.. Seni rahatsız ettim.. Yann vapura bi neceğim de... Bir kere sana danışmak istedim. Son yazındaki gibi, havanın muhakkak güzel ve denizin müsaid olaca ğında ısrar mı ediyorsun? Colomban doğruldu. Bu ne demekti > Şimdiye kadar kimse kendisinden şüphe etmemişti. Öfkesini aksettiren soğuk bir eda ile: Elbette, dedi. O halde hava güzel ve deniz müsaid olacak. Şüphesiz. Raimondo inada benziyen bir ısrarla: Marsilya ile aramızda hiçbir fır tına emmaresi görmüyor musun? dedi. Hayır.. Hay Allah kahretsin.. Aksiliğe bak.. 1 . Küçük hikâye Evliya Michel Corday' dan Köy kalkınması için yapılacak işler Ankarada toplanan ko misyon bir çok kararlar verdi Izmir (Hususî) Ankarada Ziraat Vekâletinde eleman hazırlama komısyonunun müzakerelerine iştirak etmiş bulunan ziraat mektebi müdürii Hilmi ve mu allimlerinden Fasih îzmire döndüler. Fasihin verdiği izahata göre, yeni kö'y kalkınmasında hedef, köylünün refahıdır. Başbakanımız seyabatlerinde edindikleri kanaatleri, Ziraat Vekâletine verdikleri emirlerde bildirmişlerdir. Köylümüz seciye ve seviye itibarile yüksektir. Ikhsadî geliri de çoktur. Fakat bundan lâyıkile istifade edememektedir. Başbakanımız klâsik usulleri bir tarafa bırakarak bünyemize göre bir kalkınma arzu buyur muş ve teferrüatın hazırlanmasını emretmiştir. Vekâlet te salâhiyettar ve mülelıassıs olanları bir komisyon hal;nde toplantıya çağırmıştır. Komisyonda esaslı kararlar ahnmıştır. Köylünün ziraat işlerindeki materyal ve bilgi noksanlan devlet elile tamamlanacaktır. Bunun için de kombinalar kurulmuştur. Her kombina 5,000 dönümlük bir birlik esası içinde bir büyük veya iki küçük köyü çerçevesine almaktadır. Her kombinanm başına tâ1: ziraat mektebi mezunlarından bir (bölgebaşı) verilecektir. Kombinalarda traktör, harman makinesi, atlar ve diğer çiftçi levazımı bulunacak ve bölge başının idaresinde çalışılacaktır. İşi kolay laştırmak için Kültür ve Ziraat Vekâletleri, beraberce, orduda çavuş olarak ye* tişmiş unsurları kurstan geçirerek «köy başı» olarak tavzife karar vermişlerdir. Geçen yıl Çifteler çiftliğinde kurstan yetiştirilen köybaşıların randımanı çok güzel olmuştur. Bu suretle hem yeni ele manlar, hem de çalışma birliği temin edilmiş olacaktır. Bölgebaşılannı, köylü nün teknik ve ekonomik çalışma vazi yetinde takviye ve idare için âli tahsil göraıüş ziraat mütehassıslanndan her on bölgenin başına birer (grupbaşı) verilecektir. Komisyon bu mesaiyi inceden inceye tesbit etmiştir. Şimdilik 4 senelik bir tecrübeye tâbi tutulacak olan kombinalar, şark, orta Anadolu mmtakalarile kısmen, Trakyaya inhisar edecektir. 937 de yalnız 250 koıribina kurulacak ve müteakıb üç senede bu rakam (1000) e çıkanla cakt»v Buna rağmen ihtiyacm karşılanamıyacağı ve topraklanmızın hakkile işletilmesi için devlet çiftliklerinin de kurulması düşünülmüştür. îleride kombinala rm 6,000 rakammı tutabilmesi için eleman yetiştirilmesi zarureti vardır. Bu maksadla da tâli ziraat mektebleri ihti yaca cevab verecek şekle konacaktır. Mekteb kadroları (150) ye çıkarılacak, eski mezunlar stajdan geçirilerek bunlardan (ikinci sınıf bölgebaşı) olarak istifade edilecektir. Kalkınma, hem çok, hem iyi mahsul Imağa matuf olduğundan tohumlarm ıslahma ve haşeratla mücadeleye ehem miyet verilecektir. Bu sebeble, bir taraftan kombinalar kurulurken diğer taraftan mücadele ve ıslahçı eleman yetiştirile cektir. Kombina faaliyeti 937 temmu • zunda başhyacaktır. Colomban'm yüzündeki bütün çizgiler hayretten yusyuvarlak oldu: Ne demek istediğinizi anlıyamıyorum. Yann vapura bineceksiniz ve güze! havadan mı şikâyet ediyorsunuz? Raimondo masasının üstüne eğildi ve bir itirafta bulunur gibi yavaşça: Dinle beni Colomban, dedi. Senden saklamak istemiyorum. Yann öğleyin kalkacak Phenicien'e binmek istiyo rum, çünkü bu kadar mükemmel konforlu bir vapurla bu kadar güzel bir havayı ayni zamanda bulamam bir daha... Bu büyük bir fırsattır.. Fakat bütün kamaralar tutulmuş.. Otuz saat te güvertede kalamam ya.. Yann sabah vapurda muhakkak yer bulmalıyım.. Colomban, bu senin elindedir.. Colomban gazete müdürünün yüzüne afallıyarak bakb: Benim elimde mi? Senin, senin. Bu akşamki nüsha mızda küçük bir not neşrederek yann akşam Sardonya açıklannda büyük bir fırtına kopacağını haber ver.. Bütün yolcular senin yazılarını okuyor ve sana körü köriine itimad ediyor, inanıyorlar. En korkaklan seyahatlerini tehir ederler ve ben de bu suretle yer bulmuş olurum. Colomban ayaga kalkmıştı: Aziz müdüriim, bu mümkün de ğildir.. Benden ne istediğinizin farkında mısınız? Bile bile bir hata işlemek.. Aramızda canım.. Hem ilk hata mı olacak?. Arasıra vaki olmuyor mu? Oluyorsa da gayriihtiyarî oluyor M. Raimondo.. Bir de istiyerek, bilerek bir hata işlemek.. Hayır, mümkün değil, çılgınlık olur.. Bu çılgınlığı benim için yapıve Iktısad Fakültesi dün mer asimle açıldı Açılış merasiminde yerli ve yabancı birçok profesörler bulundu, nutuklar söylendi [Baştarafı 1 inci sahijede\ lerini tetkik etmek için toplanan İktısad kongresini açarken: « Fakat arkadaşlar, iktısad, yaşa mak için ne lâzımsa bunlann hepsi de mektir. Ziraat demektır, ticaret demektir, sanayi demektir, herşey demektir. Çocuklanmızı o suretle yetiştirmeliyiz ki hayatın bütün faaliyet safhalannda müsmir olsunlar» demişlerdi. Başvekil İsmet İnönü de bir nutukla rında Cumhuriyetin, ilim ve fennin riyazî ve iktısadî düsturlarına istinad ettiğini söylemişlerdir. Türkiye Cumhuriyetinin ilme ve iktısada verdiği büyük ehemmiyeti bugün burada sözbaşı yapmaktan maksadım, hükumet sisteminde yeni kuruluşun asıl faktörünü meydana çıkarmaktır.» Cemil Bilsel, Cumhuriyet hükumeti nin Maarife ve Üniversiteye verdiği e hemmiyeti tebarüz ettirerek demiştir ki: « Üç yıl 79 gün evvel İstanbul Üniversitesi açıhrken müstemirren bir ik tısad fakültesi tesisi programa konma mış, yalnız dershanesinde bulunduğunuz Hukuk Fakültesinde bir iktısadiyat dersi okutulmasile iktifa edilmişti. Bunun kâfi gelmediği az sonra anlaşıldı. Geçen sene, yerli ecnebi meslektaşlarla yaptığı mız tetkikatta bir iktısad fakültesi açıl ması lüzumuna vardık ve bunu bir ka rarla Maarif Vekâletine arzettik. Güzel bir tesadüf eseri olarak aramızda bulu nan Yüksek Tedrisat Umumî Müdirile Maarif Vekilimiz Saffst Ankan arzu muzu yerinde buldular ve Heyeti Vekileye havale ettiler. Bu suretle îktısad Fakültesi, büyük Reisicumhurumuzun da tensiblerile kuvveden fiile çıkmış bulundu.» Aralannda yerli ecnebi bütün profe lörler, Üniversite talebesi ve betahsis İktısad Fekültesi müdavimleri de bulunan kalabalık bir dinleyici kütlesi tarafmdan alkışlanan bu nutuktan sonra kürsüye, akülte dekanı Celâl gelerek şunlan söyemiştir: Fakülte Dekamnın nutku « Bugün İstanbul tiniversitesi ailesine katıhşmı kutluladığımız İktısad Fakültesinin tesisi amillerini Rektörümüz anlattılar. Sözü profesör Kessler'e bırakmadan önce meslekî mahiyette birkaç söz söylememe ve arkadaşlarla genc müdavimlerin düşüncesine tercüman olmama müsaade etmenizi rica ederim» demiş, talebelerle muallimlere terettüb eden vazife ve mes'uliyetleri anlatmıştır. Profesör Kessler'in nutku Fakülte profesörü Kessler de hulâsaten demiştir ki: « İilim, hayatın yardımcısıdır. Bunun böyle olduğunu bizzat siyasî ilimlerin isimlerinden de anlamak kabildir. Av rupada ekonomik hayat birkaç nazariyecinin muayyen tesirleri altında kalmıştır Vaziyet ekonomi siyasasmda bu şekilde olmakla beraber sosyal sahada biraz degişmektedir. Ilmî iktısad siyaseti 400 bu kadar senedenberi üzerinde çalışılan bir şube olmakla beraber sosyal siyaset çok genc, ancak altmış yaşındadır.» Profesör, bundan sonra 1936 yılında kabul edilen iş kanunile artık sosyal si . yaset sahasına bilfiil girmiş olan Türki yenin bugünkü ekonomik vaziyetini an latmış, iktısadî avamil ve tecellileri tahlil etmiş ve demiştir ki: « Sosyal siyaset bir takım müteşebbisleri mutazarrır edebilir. Türkiyede de iş kanunu tatbik sahasına konduktan sonra bu kabil şikâyetler zaman zaman işitilecektir. Sosyal siyasetin içtimaî hayata mutabakati için yavaş yavaş ilerlemesi zaruridir. Ekonomi siyaseti metal leri, sosyal siyaset ise insanlan düşünür. Biz, her ikisinden de vazgeçemeyiz. Zira bundan en çok istifade edecek olan bizatihi memlekettir, Türkiyedir.» Bundan sonra Hukuk Fakültesi me rasim salonuna geçilmiş ve misafirler, hazırlanan büfede izaz edilmislerdir. RADVO Bu aksamki program j İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadİ3 13,05 muhtelif plâk neşrıyatı 14 son 18,30 plâkla dans nmsıkisi 19,30 spor musahabeleri: Eşref Şefık 20 Vedia Rıza ve arkadasları tarafından Türk mu sikısi ve halk şarkıları 20,30 Omer Rıza tarafından arabca havadıs 20,45 Cemal Kâmıl ve arkadasları tarafından Türk musıkısi ve halk şarkıları, saat ayarı 21,15 orkestra 22,10 ajans ve borsa haberleri ve ertesi gunun programı 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçalan 23 son. VTYANA: 18,05 çocuklara elişleri 18,35 konser 19,10 spor 19,25 seyahat, konuşma, ha berler, hava ve saire 20,30 opera binasmdan naklen opera temsili 23,05 eğlencell konser 24 35 son haberler. BERLİN: 18,05 gramofon 18,35 konuşmalar 19,05 musiki 20,05 gelecek haftanın programı, gramofon 20,50 gunun aklslerı, haberler 21,15 şarkılar 21,35 konser 23,25 atlı sporları 23,35 eğlenceli konser. BUDAPEŞTE: 18,05 dans plâkları, konferans 19 05 salon orkestrası 20,05 spor 20,15 çıngene orkestrası 21,15 siyajsî haberler 21,45 opera bmasmdan naklen opera yayını 22,50 haberler, opera yaymına devam 24,35 cazband takımı 1 ıngilizce haber ler 1,10 son haberler. BUKREŞ. 18,05 gramofon 19.05 hava, konuşma, gramofon 20,05 konferans 20,40 opera yayını, istirahat esnasında haberler, spor 23,50 frarusızca ve almanca haberler 24 son haberler. LONDRA: 20,45 tiyatro haberleri 21 05 haberler ve saire 21,35 musiki 22.20 orta İngiltere istasyonu 23,05 Amerikan dans musiki si 23,35 konser 24,30 dans orkestrası 1,35 haberler ve saire 1,45 gramofon. PARIS [PT.T.l: 18,05 kıraat, musiki, çocuk korosu 19,05 gramofon, konusma, gramofon 20 35 havadis 21,35 konuşma, hava 21,50 gramofon, musiki konusması 22,35 bir piyesin nakli 24,35 haberler ve saire. ROMA: 19,55 coğrafya cemlyetl, fransızca tu rizm propagandası, yabancı dillerde ha berler 21,10 haberler ve saire 21,35 faşizm haberleri 21,45 operet yayını, istı rahat esnasında konusma, en sonra dans musikisi, istirahat esnasında haberler 24.35 dans havalan. rin... Anneler Birliğinîn büyük dans müsameresi Anneler Birliği, önümüzdeki martm üçüncü günü akşamı saat 21 de, Bey oğlunda Glorya sinemasında büvük bir dans müsameresi verecektir. Müsamere programının en canlı kısmı, meşhur dans profesörü Marianne Kurer'in önce yalnız olarak, sonra talebesinden bir kaçile birlikte yapacağı modern plâstik danslardır. Paris, Berlin, Viyana gibi büyük şehirlerde çok muvaffakiyetli temsiller vermiş ve pek çok alkışlan mış olan Kurer modern danslarda son derece şöhret kazanmış bir artisttir. Kurer'in danslanna, Madam Erika Vosko piyano ile refakat edecektir. Anneler Birliği, müsamerenin parlaklığını temin etmek için azamî faaliyet sarfetmekte olduğundan, müsamereye gidecelkerin pek müstesna bir gece geçireceklerine hiç şüphe yoktur. Bu fevkalâde müsamerenin daveti yeleri Tokatlıyandan, Madam VVilly Sperco'dan, Hachette kitabhanesinden ve İzzet Kanzler fotoğrafhanesinden tedarik edilebilir. Sizin için mi? Fakat bu sizin ve gazetenizin aleyhinde olmaz mı? Adam sende.. Bir hafta sonra u nutulur gider. Fakat ben unutmam ki.. Müdür ayağa kalktı: Son sözünüz bu mu? Maalesef M. Raimondo.. Pekâlâ.. Teşekkür ederim.. Ertesi gün Petit Africain karileri gazetelerinde Colomban imzalı şu notu gördüler: «Yann akşam, sahillerimizde* hüküm süren güzel havaya rağmen, Sardonya açıklannda, gemilerimizin yolu üzerinde büyük bir fırtma kopacaktır...» Raimondo ille ertesi gün Phenicien'e binmeği kafasına koyduğu için, Colomban'ı çiğneyip geçmişti. Fakat gayesine de varmıştı. Colomban o kadar namütenahi bir itimad telkin etmişti ki altı korkak yolcu seyahatten vazgeçti.. Ve M. Raimondo altı kamaradan istediğini tercıh edebildi. Kendi imzasile neşrediîen notu görünce Colomban'm kalbi duracak gibi ol du. Bütün bir gece hırsmdan uyuyamadı. Şerefı, namusu, haysiyeti ayaklar aîtına alınmıştı. Ertesi gün gazeteye koştu, bir yanlıslık olduğunu söyliyecek ve yazacaktı. Fakat daha gazete idarehane sinin eşiğinden girer girmez bir «yaşa Colomban!» sesleri yükseldi.. Kendisini tebrik için koşan koşana.. Bravo Colomban, bravo.. Colomban'a vapurdan gelen telgraf lan gösterdiler. Bir gece evvel Sardonya açıklannda müthiş bir nrtına kop muştu. Ah! Kimbilir, Raimondo neka dar sallanmıştı! Ve hakikaten Phenicien vapurunda; Raimondo'nun içerisi dışına gelirken, Colomban, alnındaki şöhret hâlesinin genişlediğini hissediyordu. Çeviren: Mudanya gümrüğünden gene şikâyetler başladı Bursa (Hususî) İstanbuldan Mu danya yolile Bursaya gelen halk ve bilhassa tüccarlar gene Mudanya gümrü ğünde uğradıklan müşkülâttan şikâyete başladılar. Son günlerde bana gelerek vaziyeti anlattılar ve Mudanya gümrük memurlarmın; halkın elinde gördükleri ufak paketleri açıp muayene için uzun müddet orada beklettiklerini ve bu suretle bazan otobüsleri bile kaçırdıklannı söylediler. Esasen îstanbuldan getirilen ufaktefek eşyadan Mudanyada gümrük alınmadığına göre, bu muayenenin bu kadar uzun sürmesi ve halkın yolcu luk şartlannm bu suretle güçleştirilmesi doğru olmasa gerektir. Yazın buraya yerh, yabancı her türlü seyyah ve banyocu geldiği zamanlarda da bu müskü lât devam edecek olursa; seyyah celbi için yapılan propagandalar ve sarfolunan emekler boşa gidecek demektir. Halk Kahramanları TUrkçe sözlü, müthiş, aşk, heyecan ve güzellikler filmi. Bugünden yeni ve büyük itibaren program En bUyük artistlerin 2 büyük filmi birden 10 Parisli artist ve 3 orkestranın istirakile oynanmış Gülhane müsamereleri Gülhane hastanesinin altmcı tıbbî müsameresi 5/2/937 cuma günü saat 17,30 da yapılacaktır. Saym meslektaşarın bu toplantıya teşrifleri rica olu nur. ASRî SiNEMADA Erenköy cinayeti Bundan iki ay evvel Erenköyüne bağlı Bakkalköyünde bir cinayet olmuş, Başçavuş Seyfeddinin karısı Gülsüm kasatura ile öldürülmüştü. O vakittenberi yapılan bütün tahki kat bir netice vermemiş ve katil hâlâ bulunamamıştır. FERNAN GRAVEY AŞK BANDOSU Neşe ve nmsikinin imtizaç ettiği güzel bir film. büyük bir alâka ile takib edeceğini? LLOYD HUGUES ve DOROTHY SEBASTIAN Macera yıldızları Mevlid İstanbul Ticaret Odası kâtibi umu misi merhum Bay Cemalin ölümünün senesi münasebetıle şubatm yedinci pazar günü saat 13.30 da Teşvikiye camisinde ruhuna ithaf olunacak Mevlidde kendisini sevenlerin bulunmalan ailesi tarafmdan rica edilmektedir. Şehzadebası TURAN tiyatrosunda HALK OPERETİ Zozo Dalmas ve San'atkâr Naşidle birlikte Cumartesi matine 14,30 da akşamı 20.30 da P İ P İ ÇA Matine talebeye tenzilâtlı pazar matine ESKİ HAMAM ESKİ TAS Pazar akşamı ENAYİLER Singapur Korsanları filcninde CEVAD SADIK TÜRK Bugün matinelerden itibaren M. Musolininin büyük oğlu evleniyor Fransızca filminİD gördügü raftbet ve kazandığı muvaffakiyet hasebile birkaç gün daha gösterilecektir. ilâveten : B E K Â R E V L İ L E R Mona Goya Pizella Gabaroche tarafından temsil edilen bir opetet • Kornedi filmi, seyircileri H ^ P H H M B V B l ajlatırcasına güldürecf ktir •••••••••••••i 9NCU SENFONi Sinema dünyasının son 10 sene içinde YEGÂNE ICADI 2 fılım birden BETHOVEN'ın güzel şaheseri ve 250 kişilik Berlin Operası orkestrasının istirakile yapılan SİNEMASINDA B U i P EK Sinemasında A K Ş A M CANLI FİL Ö L M E Y E N Tenzilâtlı Şapka Satışı Mod Madelet şapka mağazası, mevsim sonu münasebetile Şubat sonuna kadar kışlık şapkalarında tenzilâtlı satışlara başlamıştır. Beyoğlu, Istiklâl caddesi, Tayyare piyango şubesi bitişiğinde Güney Palas No. 2 Büyük nakdî fedakârlıklar mukabiIindeHolivutta hususî surette muessesemiz hesabına türkçe olark yaptırılmıştıt Musiki, aşk ve zevk filmi, nefis baletler, dantlar ve eğlence'er ve ilâveten Paramount dünya haberleri. Fiatlarda kat'iyyen zam yoktur. Tel. 44289 Numaralı biletler evvetden alınabilir. TUrkçe Sözlü Nüshası Ayrıca programdaki büyük Hlm : M E L O D İ L E R İtalya Başvekili M. Musolininin büyük oğlu Vittorio yakında evlenerek Amerikaya gidecektir. Vittorio ile ayni günde evlenecek olan yeğeni Bruno da balaymı Holivud'da geçirecektir. Yukarıdaki resim genc nışanlıların Milâno Piskoposu tarafından kabullerini göstermektedir. f İ l m î n Fransızca nüshası bugün matinelerden başlıyarak M E L E K Sinemasında gösterilmektedir. Ayrıca programda K A D I N İSTEYİNCE Canlı film için Ifizımgelen gözlükler gişelerde Ucretsiz olarak verilmektedir.